Derdim büyük

Bu şunla da alakalı genellikle o dönemlerde hem erkekler hem kadınlar cinselliği evlilikten sonra öğreniyordu bence.Ama şimdi öyle değil,çocukları zararlı içerikten korumak imkansız.Sen bilgisayara filtre koysan gidiyor arkadaşı gösteriyor.Bu konuyla ilgili de eğitim almadıkları için ne zararlı ne degil bilmiyorlar,pedofililer de genelde kurbanlarıyla önce arkadaş,sevgili olup daha sonra taciz ediyorlar.İnternet kameralı chat yapan 14-15 yaşındaki kızlarla dolu,tehditten korkup bir şey söyleyemeyen çok kişi var.Yurt dışındaki anne babalar çocuklarını korumak için key word ögretiyorlar çocuklarına,4 yaşında bir çocuğa bir sapık annen arkadaşım gel seni eve götüreyim diyor,çocui da keywordü soruyor adamın afalladıgı sürede kaçıyor.Yani bunu bile yapmak o kadar basitki,çocuğu büyük ihtimalle tacizden kurtardı o key word.Bizim anne babalar ise aman çocuğumuza hiç cinsellik taciz falan bahsetmeyelim,kormasınlar diyor ama çocuk bunlardan biriyle karşılaştığında daha önce bu konuyla ilgili hiç konuşmadıkları için ailesine açılamıyor.

aslında aynı taraftayız da... bende onu diyorum zaten. teknoloji kötü ay saklayalım.. aman filtre koyalım. yoo filtreyi delecek çok çocuk var. hani bir ara yasaklı siteler vardı ya ona karşıydım. yetiştirme ile alakalı... çocuk küçük yaşta neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenecek... nasıl dokunulacak neresine dokunursa kıyamet kopacak bilecek işte...

ama başta erkek çocuk yetiştirmek önemli... bu genç kız aklı başındaydı... bağırdı dağ başında kim duydu... kanım çekiliyor resmen...
 
Önce kadına kim olduğunu unutturdular. Sonra sen bu sun diye istedikleri kalıba soktular. O kadınlar bir çok kalıp içinde bocaladı. Bu arada çocuklar bocaladı. Kim olduğunu unuttu. Önüne gelen oldular. Ve bu çocuklar (seksen sonrası yetişenler) kendilerini öğrenmeden çocuk yetiştirdi. Sonuç kendini bilen insanlar yetistirmemiz gerekiyor.aslında erkek ya da kadın diye bir ayrım olmamalı allah a kul kadın ve erkekler olmalıyız. Öyle çocuk yetistirmeliyiz. Allah şükürler olsunki ben evlenmeden bunu ogrendim
 
Valla arkadaşım tebrik ederim güzel yerden değinmişsin...
Öncelikle Özgecan için forumda hayli doluydum onunla ilgili açılan konuya o pis katillere onu yetiştiren ana babaya kin kustum o neden o konuyu burada tekrar gündeme getirmeyeceğim..
Senin yazdığın konuya istinaden Gülse Birselin bir yazısı geldi aklıma ve izninle onu paylaşacağım..
Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konuhalledilirdi!
Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya, “Tembel”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam öğreniyor”dun! Hüzünlü bir çocuksan “Yazar olacak herhalde” derlerdi, yerinde duramıyorsan, etrafa saldırıyorsan bir tane çakarlardı, susup otururdun.
Kanaatimce pedagojinin zirve yaptığı yıllardı o yıllar.

Çünkü sonra sonra, koşup oynadıktan sonra öksüren çocuk ‘astım başlangıcı’, okuma yazmayı zor söküyorsa ‘disleksik’, hüzünlüyse ‘depresif’, aşırı hareketliyse ‘hiperaktif’ diye nitelendirilmeye başlandı ve o sinameki yetiştirilen tipsizler şimdi büyüdüler!

O kadar ilgi alaka sonrası ola ola ne oldular?
Emo!
Emo ne?
Hani beş-altı yıldır etrafta saçlarını gözlerinin tekini kapatacak şekilde öne öne tarayan, miskin görünüşlü, asık suratlı, beti benzi atmış, sıska, dar pantolonlu, converse’li, siyah ojeli ergenler var ya…

Taksim’de kaldırımlarda filan oturuyorlar.
Aha onlar Emo!
Emo kelimesinin emotional’dan (hissi) geldiği, bu yavruların pek bunalımlı pek güvensiz ve duygusal olduğu, topluma uyum sağlayamadıkları için böyle takıldıkları söyleniyor. Bizim zamanımızda punk vardı ya, onun gibi bir akım, ama bir halta yaramayanı!

HERKESİN KEYFİNİ KAÇIRDIM
Ay kıyamaam!
Zamanında, kendi ergen yıllarımda bu akım daha dünyada yokken 10 gün emo takılmışlığım vardır! Kafam neye bozuktu hatırlamıyorum ama o 10 gün, üstelik de yaz tatilinde, evin o köşesinden bu köşesine oflaya poflaya nemli gözlerle dolaştım.
Saçımı taramadım, denize gitmedim, sohbetlere katılmadım, tebessüm bile etmedim. Akşamları karabasan gibi yemek masasına çöküp herkesin keyfini kaçırdım. Bir akşamüstü, balkonda otururken annem “Ne bu surat her gün, senin derdin ne kızım aaa…” şeklinde pedagojik bir açılım yaptı.

“Sıkılıyorum… Hayat çok anlamsız” cevabımın üzerinden sanırım birkaç saniye geçmişti ki, acı ve can havliyle bir metre havaya sıçradım. Annem, her Türk annesinin uzmanı olduğu ‘mıncırma’ hamlesini oldukça sert ve uyarısız gerçekleştirmiş ti.

Mıncırma, malumunuz evlat artık poposuna terlikle vurulmayacak kadar büyüdüyse, ancak tekdir ile de uslanmıyor ve hakkı kötekse kullanılan, konu komşu, bitişik ev duyar ihtimaline karşı avaz avaz bağırmak yerine geçen bir terbiye şeklidir. Tercihen bel veya bacak bölgesinden bir alan seçilir, elle kavranır ve et, 180 derece çevrilir!Hemen ardından, daha acım ve şaşkınlığım hüküm sürerken, annem kısık sesle,yüzünü yüzüme yaklaştırarak
“Alırım ayağımın altına” diye başladı ve
“Karnın tok sırtın pek! Aklını başına topla! Sıkılıyorsanda git bakkala evin alışverişini yap, sonra da gel yemek kitabından bir kurabiye pişir, akşam misafir var, hadi yallah…” şeklinde bitirdi!

NE DERDİM KALDI NE DE TASAM

Malumunuz eti mıncırılan ergen olay yerinde fazla kalamaz, mıncırandan tırstığı için kendisine yalakalık yapar, arzu ettiği aktiviteleri gerçekleştirir.
Mıncıran mutlu, mıncırılansa artık efendi bir insandır! Aynen öyle oldu. Mıncırma sonrası ne derdim kaldı ne tasam! Emo’luğum o gün bitti, bu yaşa kadar da hep mutlu mesut, uyumlu, üretken biri olarak yaşadım. Şimdinin sokakta bira içen, gelen geçenden ihtiyacı var diye değil, hayat tarzı sandığı için para dilenen, dünyanın bütün derdi sırtındaymış gibi davranıp, bunalım takılıp bir işin ucundan tutmayan emo’larının başında, bizim zamanımızın anne babaları olacaktı ki. Ohoo…
Muma dönerdi hepsi! Bir kere her şeyden önce bütün o yüzü gözü saçla kaplı eşek herifler ibir eşek tıraşına götürürlerdi, kesin!
Ülkenin gençlerine bak.
Tarikat yurtlarında yetiştirilen çocuklar, polise atsın diye eline taş verilenler, bir de emo’lar!
Gelecekten çok umutluyum çok.

Gülse BİRSEL
10.03.2011 – Alıntıdır.
 
Benim derdim de kadınımız, biz nasıl bu hale geldik yoksa hep mi böyleydik ?Etrafıma bakıyorum hatta bu foruma bakıyorum da nerden başlasam neresinden tutsam bilemiyorum. Hemen içinden geçirenler olmuştur sen çok mu mükemmelsin de bu kadar eleştiri dolusun? Hayır çok kusurluyum ama o da başka bir başlık konusu olsun.
Özgecan olayı hepimizin taşma noktası oldu sanki.birçok şey yazıldı falan da dünden biri düşünüyorum niye biz? Bir toplumu geri bırakmanın yolu gerçekten kadından geçiyor,çünkü kadın öğrenirse çocuğuna da öğretir diye bir söz var ya.. Buraya açılan konular geliyor bu olayı düşündükçe aklıma. Anne olmayı hayatının merkezine koymuş kadınımız. Çocuğuna ufacık birşey olmuş ne bileyim poposuna vurmuş mesela aman allahım vicdan azabından uyuyamıyormuş.(dayak aşığı değilim hemen saldırmayın) öğretmeni okulda kızmış pazartesi ilk iş okula gidip öğretmenine gününü gösterecekmiş. Oğluşu su istemiş her seferinde kocaman çocuğa gidip getirilir mi demiş arkadaşı, çocuğu olmayan anlamazmış. Şimdi özgecan olayıyla bağlantısı ne demeyin. Çocuklarınızın özellikle de erkek çocuklarınızın bu kadar kölesi olmayın. Onlara annesinin kız kardeşinin de bir kadın olduğunu öğretin ve onun dünyanın merkezi olmadığını. Kadının ona hizmet etmekle görevli bi varlık olmadığını duyguları olduğunu insan olduğunu değerli olduğunu öğretin. Belki o zaman sizin kız çocuklarınız da forumlara konu açıp çok çaresizim evlenicem ama hangi doktora diktirsem demek zorunda kalmaz. Duyguların,kalbin bedenden değerli olduğunu bilseler mesela??
Bu kadar sığ olmasak ?çocuklarımızın gözünde sürekli yemek yapan ev temizleyen kocasının her şeyine boyun eğen eltisinden görümcesinden şikayet eden varlığa anne denmese?? Anne sohbet edilen hayatından memnun mutlu kadın, zevkleri hobileri olan ve onlardan feyz alınan değerli olduğunu bilen,bilmeyene haddini bildiren güçlü kadın olsa? Güçlü kadın olmayı iş hayatının çetin yollarında erkekleşmek sanmasa?Sen erkeksin,benim paşam annesinin gururu kafasında olmasa?
Şu komşunun kızı da bi evlenemedi demesek? Belki de sizin gibi kocasının oğlunun kölesi olmamak için evlenmediğini etrafında bolca çokça maaş kartına el koyma meraklısı erkeklerden kendini sakındığını,belki de birine bağlı yaşayamayacak kadar özgür ruhlu olduğunu yani belki de tercih olduğunu anlasak? (Merak edenlere ben evliyim)
Çocuğu olmayan her kadına , ah canım ya niye olmuyor ki sözde iyi niyetinin arkasında bi acımayla yaklaşmasak?belki de hakkaten istemiyor çocuk (misal ben) sizin gibi kendinden vazgeçmişleri gördüğü için.
Umarım kadının bir eş bir anne iyi bir gelin değil de insan olduğu için DEĞER gördüğü bir ülkede yaşarız bir gün.
Agzina saglik yazdiklarinin buyuk kismina katiliyorum. Ya anneler lutfen ERKEK degil ADAM yetistirin nolur. Simartmayin erkek diye bu kadar. Herkes icin demiyorum ama su erkek cocuklari cok simartiliyor bence de. Ev isini onlara da yaptirin ne bileyim. Sismesinler ya
 
Bizim milletimizin kadın bedeninden başka derdi yok. İşimiz gücümüz bu maalesef. Beğendiğimizi ifade etmekte de özürlüyüzdür. Yolda güzeli görürüz öküz gibi gözümüzü diker bakarız, onla da yetinmeyip sözle taciz ederiz, daha da olmadı tecavüz eder, susması için de öldürürüz. Biz var ya biz kendimizi ifade etmeyi bilmiyoruz en başta. Başkasını rahatsız etmeden, perişan etmeden yaşamayı bilmiyoruz.
Alışveriş merkezinde 3 tur attığımı bilirim, peşimdeki magandayı atlatmak için. Sonra eve geldiğimde de neye baktı bu adam, acaba yanlış mı giyindim, ben ucuz bir kadın mıyım da sürekli taciz ediliyorum diye düşünüp kendi kendimi yemişimdir.
Oysa ki o iş öyle değil, bir kadın sokakta çıplak gezse de kimse dokunma hakkına sahip değildir, onun bedeni onun kararıdır.
Ama bu ülkede kadın haricinde herkes söz sahibi kadın bedeni hakkında.
Kadınlarsa yıkıcı bir şekilde bunu kıyafetle, tavırla ve hatta ırkla açıklamaya çalışıyorlar. Bence erkek vahşetinden daha beter olan da bu işte. Haketmiş, yok saçı açıktı, yok kıçı açıktı diyenleri gördü bu göz.
Böyle düşünmeme rağmen her gün bu teröre boyun eğmek zorundayım, olur da sokakta tacize uğrarım diye "sağımı solumu emniyete alıp" öyle çıkıyorum evden. Sonra bana da demesinler şort giydi ondan oldu...
 
Insanligin geldi nokta konusunda haklisiniz ama bu olaylarin bir tek Turkiyede oldugu dogru degil. Kadinlar butun dunyada geri planda kalmis durumda.
Yasadigim sehirde kosu yapmaya cikan kizi kacirip tecavuz ettiler simdi kizlar kosu yapmaya korkuyor.
Gecen ay tam 7 tane kiz kacirilmis ve hepsi 18 yas alti. Yapan kisi ne musluman nede Turk.
Psikologlar tecavuzden zarar gorenlerle dolu.
Uyusturucu her kosede satiliyor ve icki deseniz su yerine tuketiliyor artik.
Ilkokulda pedofil ogretmen cikti, anneler panik halinde.

Tam anlamiyla katildigim yerler var mesela cocuklarin herseyini annenin ustlenmesi ve en ufak olayda pireyi deve yapicak kadar ileriye gitmesi.
 
Valla arkadaşım tebrik ederim güzel yerden değinmişsin...
Öncelikle Özgecan için forumda hayli doluydum onunla ilgili açılan konuya o pis katillere onu yetiştiren ana babaya kin kustum o neden o konuyu burada tekrar gündeme getirmeyeceğim..
Senin yazdığın konuya istinaden Gülse Birselin bir yazısı geldi aklıma ve izninle onu paylaşacağım..
Hep söylüyorum, biz çocukken midemiz bulanınca ekmek yedirirlerdi, grip “Yatınca geçer”di, başın ağrıyorsa “Çocukların başı ağrımaz” denirdi, uykun kaçıyorsa “Oyuncaklarını düşün, güzel rüyalar görürsün” şeklinde konuhalledilirdi!
Okuma yazmayı öğrenemiyorsan ya, “Tembel”din ya “Yavaştan, sağlam sağlam öğreniyor”dun! Hüzünlü bir çocuksan “Yazar olacak herhalde” derlerdi, yerinde duramıyorsan, etrafa saldırıyorsan bir tane çakarlardı, susup otururdun.
Kanaatimce pedagojinin zirve yaptığı yıllardı o yıllar.

Çünkü sonra sonra, koşup oynadıktan sonra öksüren çocuk ‘astım başlangıcı’, okuma yazmayı zor söküyorsa ‘disleksik’, hüzünlüyse ‘depresif’, aşırı hareketliyse ‘hiperaktif’ diye nitelendirilmeye başlandı ve o sinameki yetiştirilen tipsizler şimdi büyüdüler!

O kadar ilgi alaka sonrası ola ola ne oldular?
Emo!
Emo ne?
Hani beş-altı yıldır etrafta saçlarını gözlerinin tekini kapatacak şekilde öne öne tarayan, miskin görünüşlü, asık suratlı, beti benzi atmış, sıska, dar pantolonlu, converse’li, siyah ojeli ergenler var ya…

Taksim’de kaldırımlarda filan oturuyorlar.
Aha onlar Emo!
Emo kelimesinin emotional’dan (hissi) geldiği, bu yavruların pek bunalımlı pek güvensiz ve duygusal olduğu, topluma uyum sağlayamadıkları için böyle takıldıkları söyleniyor. Bizim zamanımızda punk vardı ya, onun gibi bir akım, ama bir halta yaramayanı!

HERKESİN KEYFİNİ KAÇIRDIM
Ay kıyamaam!
Zamanında, kendi ergen yıllarımda bu akım daha dünyada yokken 10 gün emo takılmışlığım vardır! Kafam neye bozuktu hatırlamıyorum ama o 10 gün, üstelik de yaz tatilinde, evin o köşesinden bu köşesine oflaya poflaya nemli gözlerle dolaştım.
Saçımı taramadım, denize gitmedim, sohbetlere katılmadım, tebessüm bile etmedim. Akşamları karabasan gibi yemek masasına çöküp herkesin keyfini kaçırdım. Bir akşamüstü, balkonda otururken annem “Ne bu surat her gün, senin derdin ne kızım aaa…” şeklinde pedagojik bir açılım yaptı.

“Sıkılıyorum… Hayat çok anlamsız” cevabımın üzerinden sanırım birkaç saniye geçmişti ki, acı ve can havliyle bir metre havaya sıçradım. Annem, her Türk annesinin uzmanı olduğu ‘mıncırma’ hamlesini oldukça sert ve uyarısız gerçekleştirmiş ti.

Mıncırma, malumunuz evlat artık poposuna terlikle vurulmayacak kadar büyüdüyse, ancak tekdir ile de uslanmıyor ve hakkı kötekse kullanılan, konu komşu, bitişik ev duyar ihtimaline karşı avaz avaz bağırmak yerine geçen bir terbiye şeklidir. Tercihen bel veya bacak bölgesinden bir alan seçilir, elle kavranır ve et, 180 derece çevrilir!Hemen ardından, daha acım ve şaşkınlığım hüküm sürerken, annem kısık sesle,yüzünü yüzüme yaklaştırarak
“Alırım ayağımın altına” diye başladı ve
“Karnın tok sırtın pek! Aklını başına topla! Sıkılıyorsanda git bakkala evin alışverişini yap, sonra da gel yemek kitabından bir kurabiye pişir, akşam misafir var, hadi yallah…” şeklinde bitirdi!

NE DERDİM KALDI NE DE TASAM

Malumunuz eti mıncırılan ergen olay yerinde fazla kalamaz, mıncırandan tırstığı için kendisine yalakalık yapar, arzu ettiği aktiviteleri gerçekleştirir.
Mıncıran mutlu, mıncırılansa artık efendi bir insandır! Aynen öyle oldu. Mıncırma sonrası ne derdim kaldı ne tasam! Emo’luğum o gün bitti, bu yaşa kadar da hep mutlu mesut, uyumlu, üretken biri olarak yaşadım. Şimdinin sokakta bira içen, gelen geçenden ihtiyacı var diye değil, hayat tarzı sandığı için para dilenen, dünyanın bütün derdi sırtındaymış gibi davranıp, bunalım takılıp bir işin ucundan tutmayan emo’larının başında, bizim zamanımızın anne babaları olacaktı ki. Ohoo…
Muma dönerdi hepsi! Bir kere her şeyden önce bütün o yüzü gözü saçla kaplı eşek herifler ibir eşek tıraşına götürürlerdi, kesin!
Ülkenin gençlerine bak.
Tarikat yurtlarında yetiştirilen çocuklar, polise atsın diye eline taş verilenler, bir de emo’lar!
Gelecekten çok umutluyum çok.

Gülse BİRSEL
10.03.2011 – Alıntıdır.
daha da ne denir ki... Ben günümüz anneleri yüzünden öğretmenliği bıraktım. Kendileri daha iyi biliyorlar mesleğimi malum. Yine onların yetiştirdiği çocukları ve o çocukların onlara nasıl davrandığını gördükçe çocuktan soğudum e sen onlar gibi yetiştirme diyeceksiniz de mümkün değil o yığının içinde farklı yetişmiş çocuk çok zorlanır mecbursun çarka uymaya. Yapmıyorum gülse birsel gibi:)
 
Bizim toplumumzdan adam olmaz, bosuna nefes tuketmeyin.

Son 90 yilda olamadiysak daha da olamayiz.

Avrupa'nin dibindeyiz, insanlarin saygili, siddetsiz yasadigi bunca ulke varken ornek almak asla aklimiza gelmez..........neyse.
Biz avrupayı değil ortadoğuyu örnek alıyoruz ne yazık da oralara hiç girmeyelim.
 
daha da ne denir ki... Ben günümüz anneleri yüzünden öğretmenliği bıraktım. Kendileri daha iyi biliyorlar mesleğimi malum. Yine onların yetiştirdiği çocukları ve o çocukların onlara nasıl davrandığını gördükçe çocuktan soğudum e sen onlar gibi yetiştirme diyeceksiniz de mümkün değil o yığının içinde farklı yetişmiş çocuk çok zorlanır mecbursun çarka uymaya. Yapmıyorum gülse birsel gibi:)
Malesef hiç birimiz yapamıyoruz...Aslıonda senin mantığında olan bir insanın öğretmenliği bırakması ne acı...
Şahsen bende öyle büyüdüm ne psikolojim bozuldu ne karaktersiz oldum hatta ve hatta yaşım 31 olmasına rağmen annemin dediği saatin dışına hele bir çıkayım...Mümkünmü??? Hala korkarım yada korkmak demeyelim saygı duyarım...Bi zararını hiç görmedim...Ama şimdi yetişen yeni nesil bakın buna yeğenim bile dahil kızlı erkekli, büyüklere saygısız, bencil, kompleksli ve kıskanç yetişiyorlar ne yazıkki dediğin gibi birazda çarkın etkisiyle...Umarım bu bilinçte insanlar tükenmezde sevgi dolu ne yaptığını bilen bireyler yetişir...
 
okuldaki erkek öğrencilerim bile bir kadın hakkında öyle giyiniyorsa hakeder düşüncesine sahip,ne kadar anlatsamda benim yaptığımı ailesi yıkıyor.islam dinini çarpıtarak, namusu kadın giysisine indirgeyen bir ülkede yaşıyoruz ve ne yazık ki bazı kadınlar da buna çanak tutuyor. forumda bile görüyoruz,işte bu zihniyet yüzünden özgecanlar ölüyor
 
Çok derin bir yara bu maalesef. Yıl olmuş 2015 hala Tv'ye çıkıpta Hamile kadın gizlesin hamile olduğunu diyenmi istersin, mahkemede şort giymiş tahrik etmiş diye tecavüzü haklı göstereni mi istersin, annesinin bile dizinden tahrik olur vb cümleleri kuranları mı istersin. Ne bekliyoruz ki? Her daim kadınlarla ilgili alttan alttan tahrik ediliyoruz. Kadın bedeniyle kafasını bozmuşlar var Tv'ye çıkıp konuşuyorlar, mesrulaştırıyorlar. Haketti oluyor sonra lanet olsun. Ne denirki bilemiyorum. O kızcağız neler yaşadı kimbilir, nasıl acı çekti, neler hissetti.
Rabbim bin türlü belasını versin inşallah bu zulmü yapanların ve buna çanak tutan zihniyetin.
Screenshot_2015-02-14-16-14-49-1.png
 
Malesef hiç birimiz yapamıyoruz...Aslıonda senin mantığında olan bir insanın öğretmenliği bırakması ne acı...
Şahsen bende öyle büyüdüm ne psikolojim bozuldu ne karaktersiz oldum hatta ve hatta yaşım 31 olmasına rağmen annemin dediği saatin dışına hele bir çıkayım...Mümkünmü??? Hala korkarım yada korkmak demeyelim saygı duyarım...Bi zararını hiç görmedim...Ama şimdi yetişen yeni nesil bakın buna yeğenim bile dahil kızlı erkekli, büyüklere saygısız, bencil, kompleksli ve kıskanç yetişiyorlar ne yazıkki dediğin gibi birazda çarkın etkisiyle...Umarım bu bilinçte insanlar tükenmezde sevgi dolu ne yaptığını bilen bireyler yetişir...
Ben de uzun süre düşündüm bırakmamalıyım diye ama bi çocukla okulda 8 saat geçirebilirsin en fazla gerisi ailesine kalır öğretmen de mucize yaratamaz aile desteği olmadan. Şimdi çocuğa yanlış yaptın bile diyemiyorsun egosu sarsılırmış. hepsinin elinde ipad telefon okuldan çıkar dershaneye eve mümkün olduğu kadar geç gelsin çoğu annenin derdi. Çünkü kendi çalışıyor kafası götürmüyor bunun psikolojik ezikliğini de her istediğini alarak gideriyor paşasına. Kendi kafası götürmüyor ama öğretmen sesini yükseltse okula koşuyor çünkü çok iyi anne ana o :)
 
O kadar doğru ki.. Anne kendini köle gibi adiyor çocuğuna özellikle de erkek çocuğuna.

Kiz kardeşine abisi su getir diyebiliyor ama bir abla erkek kardeşine su getir derse anne baba hemen gözlerini deviriyor ablaya. Neden?? Madem doğru değil neden ogullariniza gelince doğru?

Burada kadınlar yakariyor Esim daginik pis düşüncesiz diye ....peki o adamlarin anneleri izin verdiniz mi ogullariniz düşünsün?? İzin verdiniz mi kirli donunu sepete atsin gömleğini utulesin? İzin verdiniz mi anam cok yoruldu su banyoya suyu ben dokeyim desin? Hayir...

Çünkü mükemmel anne olmanin her dediğini yapmaktan kilini kipirdatmasina izin vermemekten onun yerine düşünüp onun yerine yaşamaktan geçtiğini sandiginiz için bu düzen boyle saçma sapan.

"Anne olunca anlarsin bilmem ne bilmem ne" hepsi palavra. Biri yazmisti burada anneler kendi egolarini tatmin ediyor çocukları üzerinden.. o kadar doğru ki.

Çocuk evlenip gidince üniye gidince de evin içinde ne yapacagini bilemiyorlar . sanki dünya baslarina yikilmis gibi davranip ya geline saldiriyor ya da bunalima giriyorlar.

O kadar büyük dusuncesizlikler bencillikler var ki... Yüzüne carpsan bu annelerin saygisiz olursun.. Ama gerçekler iste ne derlerse desinler...
 
Tabi kadınlar dogurduklari sürece kadın olduklarını dusununurlerse yetiştirmeyi de her istediğini vermek diye anlarlarsa, sorun daha nerelere varır. Sanki eskiden herkes her istediğini alabiliyordu. Paran olsa bile alamazdın. Kapitalist sistemin kurbaniyiz hepimiz. Tükettiğimiz sürece mutluluğa inandirildik. Tüketmek için üretiyoruz. Zengin görülmek için giyiniyor. Altta kalmamak için okuyoruz. Özgürce sevişmek için evleniyor, dogurdugumuz çocuklara daha fazla ne alabilirim diye çocuk yapıyoruz. O yüzden tek çocuk ya da en fazla iki çocuk yeterli diyoruz.
 
Bu olayda da kadinlari elestirmesek mesela? Bu olayda da kadinlari suçlu çıkarmasak??

Bu zihniyeti yerleştiren kadin midir topluma yoksa erkek midir? Erkek kadinina değer verse sonuç böyle mi olacakti? Ulkenin ileri gelenleri olaylari meşrulaştirmasa, surekli bilmem iyi haliymiş bilmem tahrikiymiş bilmem kot pantolunu varmış , açik giyinmiş diyerek bu adi suçları normale indirgemeye çalışmasa böyle mi olacakti?
Asil yapılması gereken kadınların degil butun bu igrenc zihniheti namus da namus, ataerkil toplum kafasindan çıkarıp eğitimle kadin erkek eşitliğiyle yetiştirmek

Bazen gerçekten idam olsa diyorum... Bu ülkede cezayi masumlar cefayi hirsizlar, tecavüzcüler, katiller çekiyor
 
Bir
Tabi kadınlar dogurduklari sürece kadın olduklarını dusununurlerse yetiştirmeyi de her istediğini vermek diye anlarlarsa, sorun daha nerelere varır. Sanki eskiden herkes her istediğini alabiliyordu. Paran olsa bile alamazdın. Kapitalist sistemin kurbaniyiz hepimiz. Tükettiğimiz sürece mutluluğa inandirildik. Tüketmek için üretiyoruz. Zengin görülmek için giyiniyor. Altta kalmamak için okuyoruz. Özgürce sevişmek için evleniyor, dogurdugumuz çocuklara daha fazla ne alabilirim diye çocuk yapıyoruz. O yüzden tek çocuk ya da en fazla iki çocuk yeterli diyoruz.
Birde iyi eğitim güzel üniversitede okumaliyiz. Bu sebepten o kurs senin bu kurs benim.
Bu olayda da kadinlari elestirmesek mesela? Bu olayda da kadinlari suçlu çıkarmasak??

Bu zihniyeti yerleştiren kadin midir topluma yoksa erkek midir? Erkek kadinina değer verse sonuç böyle mi olacakti? Ulkenin ileri gelenleri olaylari meşrulaştirmasa, surekli bilmem iyi haliymiş bilmem tahrikiymiş bilmem kot pantolunu varmış , açik giyinmiş diyerek bu adi suçları normale indirgemeye çalışmasa böyle mi olacakti?
Asil yapılması gereken kadınların degil butun bu igrenc zihniheti namus da namus, ataerkil toplum kafasindan çıkarıp eğitimle kadin erkek eşitliğiyle yetiştirmek

Bazen gerçekten idam olsa diyorum... Bu ülkede cezayi masumlar cefayi hirsizlar, tecavüzcüler, katiller çekiyor
 
bunlar kabakuvvetle şiddet yapanlar,ya peki bir de kadınların ruhunu öldürenler,onların sayısı da çoğaldı,seviyorum diyip duygulardan yararlanarak,yalan söyleyerek ilişkide bulunmaya çalışmak da tecavüz.kadına şiddetin türlü yöntemleri var ve erkeklerimiz bu konuda master yapmış
 
Bu olayda da kadinlari elestirmesek mesela? Bu olayda da kadinlari suçlu çıkarmasak??

Bu zihniyeti yerleştiren kadin midir topluma yoksa erkek midir? Erkek kadinina değer verse sonuç böyle mi olacakti? Ulkenin ileri gelenleri olaylari meşrulaştirmasa, surekli bilmem iyi haliymiş bilmem tahrikiymiş bilmem kot pantolunu varmış , açik giyinmiş diyerek bu adi suçları normale indirgemeye çalışmasa böyle mi olacakti?
Asil yapılması gereken kadınların degil butun bu igrenc zihniheti namus da namus, ataerkil toplum kafasindan çıkarıp eğitimle kadin erkek eşitliğiyle yetiştirmek

Bazen gerçekten idam olsa diyorum... Bu ülkede cezayi masumlar cefayi hirsizlar, tecavüzcüler, katiller çekiyor
Kadını yetistirirsen kadın yetiştirir. Sen de çalışıyorsun esinde eşin tv karşısına geçtiğinde ne yapiyorsun
 
X