Delirmek üzereyim sanırım

Defalarca konu açıp, paragraflar dolusu kendimi anlatıp vazgeçtim göndermekten. Lakin artık en azından delirmemek için yazmak istiyorum.

Daha önce konu açmıştım. Çok zor bir oğlum var. Bu konuda artık söyleyecek bir şeyim yok. Evlat benim evladım sabretmek gerek. Ancak insan istiyor ki, bu kadar yorulup yıpranırken hayatın geri kalanı kolay olsun. Ne mümkün...

Ben ve ailem için çok zor bir yıldı. Üst üste kayıplar verdik ki en acısı gencecik yaşında giden yengemdi. Ailem, abim ve yeğenlerimle yeni bir düzen kurmaya çalışıyor ve o düzende benim pek yerim yok. Daha doğrusu acı ve sorunlarla o denli meşguller ki, ben o sorunların arasında yer alamıyorum bile. Aksini istemek bencillik olur belki de. Bunu belirtmemin sebebi, ne denli yalnızlaştığımı anlamanız içindi.

Çalışıyordum oğlum doğana dek. 36 aylık oluncaya kadar ara vermeye karar verdim. Birkaç ay sonra işe geri dönmeyi planlıyorum. Tabi benim enginlere sığmayıp taşan oğlumla iş ve ev hayatı nasıl bir arada gidecek diye ciddi endişelerim var. Deneyip göreceğiz.

Gelelim bana bu konuyu açtıran eş sorunuma. Ben çalışırken maddi sorunumuz yoktu. Daha doğrusu eşimin bir dönem bulaştığı saçma at yarışı borçlarını saymazsak. Ciddi bir rakam değildi ancak o dönem biraz sarstı bizi. Neyse ki artık bulaşmıyor. Gelen parayı ve giden yerleri çok iyi bildiğimden emin konuşuyorum.

Çalışmadığım ve eşimin maaşı çok iyi olmadığı için uzun süredir maddi zorluk çekiyoruz. Eşim 7 yıldır aynı işyerinde çalışıyor ve patronlarını, işini seviyor. Daha doğrusu alışkanlıklarından vazgeçme konusunda takıntılı. Değişiklikten asla haz etmiyor. Daha iyi şartlarda çalışma imkanı varken, asla işini değiştirmeye yanaşmıyor. Az maaşla, birçok konuda hakkı yenilen bu iş yerinde, pinti ve merhametsiz patronlarla çalışmaya devam ediyor. Bittabi kahrını ben çekiyorum.

Güzellikle konuştum olmadı. Geleceğimizi düşünmek zorundasın dedim olmadı. Kavga ettim olmadı. Rest çektim olmadı. Bana zaman ver en sevdiğim cümlesi. Dört yıldır veriyorum o zamanı halbuki. Değişiklikten hoşlanmıyor imiş. Yeminle deli çıkıcam bu evden.

Bu geceki kavgada tepem attı ve "birkaç ay sonra işe başladığımda benim maaşım tamamen bana ve oğluma ait olacak. Tek kuruş destek olmayacağım bu eve. Madem sen geleceğimizi düşünüp bir adım atmıyorsun, ben de aynı bencillikle hareket edeceğim" dedim. Tripler eşliğinde gitti uyudu.

Sırf bu iş mevzusu yüzünden sıklıkla boşanmayı düşünür oldum. Bilmiyorum belki de sonunda olacak olan bu. Acaba abartıyor muyum diye düşündüğüm zamanlarda bile empati kuramıyorum bu konuda. Bir insan maddi sıkıntı yaşadığı halde sırf değişiklikten korktuğu için neden iş değiştirmez? Ben mi fazla cesurum bu adam mı özgüvensiz?

Evet hanımlar, boşanma fikriyle uykumun kaçtığı şu dakikalarda sizden fikir istiyorum. Şimdiden teşekkürler.

Direkt boşanmaya karar vermeden önce eşinize seçenek sunun. Şu tarihe kadar iş değiştirmek mi boşanmak mı, istediğini seç deyin. Boşanma daha çok değişiklik gerektirdiğinden, muhtemelen işini değiştirmeyi seçer.
 
Daha iyi şartlarda iş bulabileceğini nereden biliyorsunuz? İkincisi belki istifa Edip 7yillik emek verdiği isinden tazminatsız çıkmak istemiyor olabilir. Üçüncüsü de bence siz çok sıkılmışsınız yoksa mesele boşanacak mesele değil. İse baslayinca birşeyler yoluna girer inşallah
 
Evet şiddet ve aldatma yok. Lakin benim feragat ettiğim bir hayatın yanında bir iş değişikliği çok da büyük bir fedakarlık olmasa gerek. Kendi ailem ve sosyal çevremden uzaklaşıp onun yaşadığı muhite geldim. Ben de sevdiğim işimi bıraktım yaşayacağım yere uzak olduğu için. Hiçbir maddi talepte ve istekte bulunmadım. Kişisel hiçbir harcamam olmadı. Tek bir isteğim oldu, o da işini değiştirmesi. Ben her şeyden feragat etmişken, tek hayatım evim ve oğlum olmuşken bir zahmet o da oğlunun geleceğini benim kadar düşünsün yahu.
Hep kendi tarafınızdan yaptıklarınıza bakıyorsunuz. Bu adam hiç mi fedakarlık yapmıyor size. Yapmak istediği ama siz olduğunuz için yapmadığı hiç mi birşey Yok. Bırakmayabilirdiniz işinizi sizde işiniz için diretebilirdiniz. O zaman sizi de haklı bulurdum
 
Ya iş degistirmiyorsa zam talep etsin. Bu devirde güvenilir işini sahiplenen eleman bulmak da zor. 7 yıldır aynı yerdeyse işveren de ondan memnun demekki. Biraz damardan girsin. Ben işimi seviyorum ama çocuktan sonra gecinemiyoruz. Eşim ciddi sıkıntı yaratmaya başladı
Evde huzur kalmadı. Maaşımda iyileşme olmaz ise iş bakmak zorundayım vs desin. Bunu elbette zaten iş basvurulari yapıp neticeler almaya başladıktan sonra yapmalı. Aldıkları tutuma göre hareket eder.
 
Ben anladım sizi, hakta verdim. Bebek doğunca hayatınızın 3 yılını ona kapatmışsınız. E babadan da doğal olarak bir şeyler yapmasını bekliyorsunuz. En azından sizin sıkıntı ve stresinizi azaltabilir. Ama takıntıları yüzünden sizede hiçbir katkısı olmamış.

Biraz daha sabredin. İş hayatı size iyi gelecek. Kazanmak ve özgür hissetmek çok güzel bir duygu. Hele ki çocuğunuz kreşe başladığında oda özgürleşecek ve daha aktif olacak. Tek tavsiyim uzunca bir süre ikinci çocuğu düşünmeyin.
 
Son zamanlarda kullandığım bir laf var, taşlanacağım ama yine de söyleyeceğim;
Milletin de bebeği var, benim de ve hepimizin adı ‘anne’ hak mı ya bu!!!
Çok ama çok zor, yaşamayı sadece nefes almaya indiren çocukların anneleri beni anladı bile, diğerleri sövebilir.
Bu durumla başa çıkabilmemin tek yolu eşim.
Ha mükemmel mi elbette değil, zaman zaman ben de boşanmayı düşünürüm ama bu yükümü elinden geldiğince azaltıyor.
Eve gelip yorgunum deyip dana gibi yatsaydı şuan bekardım.

Gelin öpücem :) bir de muhtemelen biblo gibi duran çocukların anneleri kınamaya pek meraklı oluyorlar ya, daha çok sinirleniyorum.
 
Hep kendi tarafınızdan yaptıklarınıza bakıyorsunuz. Bu adam hiç mi fedakarlık yapmıyor size. Yapmak istediği ama siz olduğunuz için yapmadığı hiç mi birşey Yok. Bırakmayabilirdiniz işinizi sizde işiniz için diretebilirdiniz. O zaman sizi de haklı bulurdum

Elbette onun da yaptığı fedakarlıklar var. Ben kendimi net ifade edemedim sanırım. Ben eşimin sorumsuz ve rahat olmasına dayanamıyorum. Yukarıda bir üyeye de yazdım. Cep telefonu faturasını ödemeyi geciktirip, umursamayıp avukatlık olduktan sonra 2 bin TL gibi bir rakamı niye ödeyelim biz? Sebep ne beyefendinin rahatlığı. Kendisine sorsan ne çok abartıyorum sanki milyarlarca borç. Mevzu miktarı değil ki, saçma sapan bir rahatlık yüzünden gereksiz borçlanma.
 
Is degistirince eskiden yaptigi hatalari telafi etmis size deger vermis ailenize ozverili mi davranmis olacak? Ya tum bunlara ragmen mutlu olamazsaniz adami isinden etmis olacaksiniz. Ev cocuk cok zor biliyorum yasiyorum da baskiyla esi isten cikarmak garip geldi
 
Bence eşiniz sizin işe dönecek olmanıza güveniyor. Gittiği yere kadar gitsin ne de olsa idrakyolları'da işe başlayacak o zaman yeter bize gelirimiz mantığında.
Ama bu mantıkla ne uzalır ne kısalırsınız tabiri caizse,dolayısıyla size hak veriyorum.
Sonuçta siz rahatlayalım,önümüzü daha net görelim,maddi sıkıntı yaşamayalım derdindesiniz,eşiniz idare ediyoruz kafasında.
Kendi adıma bir kadın olarak,çalışırken(bekarken bile) halihazırda işim varken,kariyer sitelerini takip etmekten vazgeçmez,daha iyi imkan çıktığında da hep değerlendirirdim. Sonuçta işverenle göbek bağım bir kesilmedi,ben saatlerimi sattım o bedelini ödedi,daha iyisini veren varsa,kariyerime de katkısı olacaksa neden yerimde sayayım ki diye düşündüm ki bence olması gereken bu.
Ha pişman olduğumda oldu ama yeniden başa sarıp başka imkan değerlendirip bu pişmanlıklarımı kolayca atlattım.
Kaldı ki bir erkeğin bundan çekinmesini ,rahatım yerinde iyi kötü gidiyor demesini anlamam mümkün değil. Tabiki daha iyi imkan varsa değerlendirilmeli.
Haklısınız bu anlamda.
 
Bence eşiniz sizin işe dönecek olmanıza güveniyor. Gittiği yere kadar gitsin ne de olsa idrakyolları'da işe başlayacak o zaman yeter bize gelirimiz mantığında.
Ama bu mantıkla ne uzalır ne kısalırsınız tabiri caizse,dolayısıyla size hak veriyorum.
Sonuçta siz rahatlayalım,önümüzü daha net görelim,maddi sıkıntı yaşamayalım derdindesiniz,eşiniz idare ediyoruz kafasında.
Kendi adıma bir kadın olarak,çalışırken(bekarken bile) halihazırda işim varken,kariyer sitelerini takip etmekten vazgeçmez,daha iyi imkan çıktığında da hep değerlendirirdim. Sonuçta işverenle göbek bağım bir kesilmedi,ben saatlerimi sattım o bedelini ödedi,daha iyisini veren varsa,kariyerime de katkısı olacaksa neden yerimde sayayım ki diye düşündüm ki bence olması gereken bu.
Ha pişman olduğumda oldu ama yeniden başa sarıp başka imkan değerlendirip bu pişmanlıklarımı kolayca atlattım.
Kaldı ki bir erkeğin bundan çekinmesini ,rahatım yerinde iyi kötü gidiyor demesini anlamam mümkün değil. Tabiki daha iyi imkan varsa değerlendirilmeli.
Haklısınız bu anlamda.

Nihayet anlaşıldım :) ben de sizin gibiyim. Hiçbir iş yerinde kendimi sabitlemedim. Her daim geleceğim için ne doğruysa ona göre hareket ettim. Hakkım yeniliyorsa, hak ettiğim şekilde çalışmıyorsam işimden ayrıldım. Nihayetinde artık bir oğlumuz var. Onun geleceğini düşünmek zorundayız. Maalesef ki ben tek başıma düşünüyorum bunu. Eşim hiç çaba sarf etmeyip bir de "yarın yaşayacağımızın garantisi mi var" diyor ya hepten deliriyorum. Yahu sen önlemini al ve çabala da ölürsen en azından çaba gösterip ölmüş olursun.
 
Nihayet anlaşıldım :) ben de sizin gibiyim. Hiçbir iş yerinde kendimi sabitlemedim. Her daim geleceğim için ne doğruysa ona göre hareket ettim. Hakkım yeniliyorsa, hak ettiğim şekilde çalışmıyorsam işimden ayrıldım. Nihayetinde artık bir oğlumuz var. Onun geleceğini düşünmek zorundayız. Maalesef ki ben tek başıma düşünüyorum bunu. Eşim hiç çaba sarf etmeyip bir de "yarın yaşayacağımızın garantisi mi var" diyor ya hepten deliriyorum. Yahu sen önlemini al ve çabala da ölürsen en azından çaba gösterip ölmüş olursun.
Ben bu yolla işimi değiştirmeyip şartlarımı dahi düzelttim birçok kez. İşverenim gitme ne veriyorlarsa onu biz sağlayalım dedi zammımı alıp devam ettiğimde oldu aynı işyerinde.
Tabiki çantada keklik olmamak gerekiyor. Belki eşiniz dese ben şurada iş buldum,şartları buradan daha iyi benim açımdan,şöyle de ekstraları var diye,işvereni gitme o imkanları biz sağlayalım diye. Buda bir taktiktir,bir denemedir. Bir yerden başlayıp adım atmak gerekir kesinlikle. Sonuçta çantada keklik olunuyor zaman geçtikçe işveren için.
Bunu değiştirmek kişinin kendi tasarrufunda.
Memuriyet değil ki bu,özel sektörde işler böyle yürüyor.
Tabiki yarının garantisi yok ama bu mantıkla kendimizi hırpalamadan evde yatarak geçirmemiz gerekir zamanımızı,yarın öleceğiz ne de olsa diye yaşanmaz yani.
Tabiki kendi rahatını,çocuğunun geleceğini ön plana almalı insan.
Şartlar güzelleşir hedef konulur,geliriniz artsa size de bir araba alınsa siz dışarı çıkamıyorum,3 vesait değiştireceğim oğlumla diye gözünüzde büyütüp strese girmezsiniz degil mi?.
Yada daha iyi bir tatil yaparsınız. Atıyorum ev değiştirirsiniz. Yada çocuğunuzu daha iyi bir okula gönderebilirsiniz.
El elde baş başta oturarak maalesef birşey elde edilmiyor.
Ben iş kuracaktım,şimdi bebekten 3 sene sonra iş kurmanın planlarını yapıyorum artık yeter diyorum kendi kendime.
Eşim işine devam eder,bende bir ucundan tutmuş olurum,yeterince kaldım evde diyorum mesela.
Olması gereken de bu.
Aksi halde dediğim gibi ne uzar ne kısalırız zira insanın gelirine göre gideri oluyor.
 
Ek olarak, sosyal hayatım bitti. Ailem ve arkadaşlarıma 2 saat uzaklıktayım. Hususi araç yoksa ve toplu taşıma araçlarını kullanacaksam üç saati gözden çıkarmalıyım. Zaten hareket etmeden duramayan oğlumla maksimum yarım saatlik yol gidebiliyorum.

Gördüğüm insanlar, kayınvalide ve saz ekibinden ibaret. Ailemle her konuştuğumda, kendi dert ve sıkıntılarını anlattıklarından ben pek ağzımı açmıyorum. Tüm gün oğlumun peşinde koşturmak dışında yaptığım hiçbir şey yok. Hoş, maddi olarak da bir plan yapmaya müsait durum yok.

Son üç yıldır fanus içinde yaşıyorum. Boğulmak üzereyim. Bu durumu değiştirmek için ben bir şey yapamazdım. Zira oğlumu büyütmek gibi oldukça zor bir görevim mevcut. Ancak eşim, içinde bulunduğumuz şartları iyileştirebilir, en azından maddi sıkıntıları rahatlatmak için bir adım atabilirdi. Yapmadı, yapmıyor.

Belki de yaşadığım berbat hayatın çözümünü buna bağlıyorum sadece bilmiyorum. Bildiğim tek şey çok mutsuz olduğum...
Siz hakkaten bunalmışsınız ve eşinizin gül gibi işine takmışsınız...adamın işi rahat, çalıştığı yerden memnun, 3 kuruş fazla diye neden adam işini değiştirsin. ayrıca sizin piayasalardan felan haberiniz yok sanırım...eşinizi takdir ettim şahsen, zırt pırt iş değiştiren biri olmadığı için...
 
Ben bu yolla işimi değiştirmeyip şartlarımı dahi düzelttim birçok kez. İşverenim gitme ne veriyorlarsa onu biz sağlayalım dedi zammımı alıp devam ettiğimde oldu aynı işyerinde.
Tabiki çantada keklik olmamak gerekiyor. Belki eşiniz dese ben şurada iş buldum,şartları buradan daha iyi benim açımdan,şöyle de ekstraları var diye,işvereni gitme o imkanları biz sağlayalım diye. Buda bir taktiktir,bir denemedir. Bir yerden başlayıp adım atmak gerekir kesinlikle. Sonuçta çantada keklik olunuyor zaman geçtikçe işveren için.
Bunu değiştirmek kişinin kendi tasarrufunda.
Memuriyet değil ki bu,özel sektörde işler böyle yürüyor.
Tabiki yarının garantisi yok ama bu mantıkla kendimizi hırpalamadan evde yatarak geçirmemiz gerekir zamanımızı,yarın öleceğiz ne de olsa diye yaşanmaz yani.
Tabiki kendi rahatını,çocuğunun geleceğini ön plana almalı insan.
Şartlar güzelleşir hedef konulur,geliriniz artsa size de bir araba alınsa siz dışarı çıkamıyorum,3 vesait değiştireceğim oğlumla diye gözünüzde büyütüp strese girmezsiniz degil mi?.
Yada daha iyi bir tatil yaparsınız. Atıyorum ev değiştirirsiniz. Yada çocuğunuzu daha iyi bir okula gönderebilirsiniz.
El elde baş başta oturarak maalesef birşey elde edilmiyor.
Ben iş kuracaktım,şimdi bebekten 3 sene sonra iş kurmanın planlarını yapıyorum artık yeter diyorum kendi kendime.
Eşim işine devam eder,bende bir ucundan tutmuş olurum,yeterince kaldım evde diyorum mesela.
Olması gereken de bu.
Aksi halde dediğim gibi ne uzar ne kısalırız zira insanın gelirine göre gideri oluyor.

Eşim işyerinde inanılmaz pasif davranıyor. Aynı öneriyi ben de sundum ona. Bak orada kalmak istiyorsan o zaman durumu anlat şartları iyileştirsinler dedim. Yapmadı. Abinin eşi vefat etti 31 yaşında. Bir işyeri üstelik aileden gencecik birinin ölümünde cenaze izni vermez mi ya? Madem bu kadar seviyorsun patronlarını, sevginiz niye karşılıksız diyorum adamda tık yok. Senelik izninin tarihi asla belli değil. Bazen yaz bazen kışın izin alıyor. Sebebi iş yoğunluğu. Yahu ne münasebet. Ben yazın eşinle ailemle tatile gitmeliyim demek çok mu zor. Hani mevzu sadece para da değil. Berbat şartlarda çalışıyor ve dolayısıyla ben de etkileniyorum bu durumdan.
 
Siz hakkaten bunalmışsınız ve eşinizin gül gibi işine takmışsınız...adamın işi rahat, çalıştığı yerden memnun, 3 kuruş fazla diye neden adam işini değiştirsin. ayrıca sizin piayasalardan felan haberiniz yok sanırım...eşinizi takdir ettim şahsen, zırt pırt iş değiştiren biri olmadığı için...
Gül gibi iş mi :) senelik iznin olmadığı ya da kafalarına göre herhangi bir mevsimde verdikleri iznin hiçbir halta yaramadığı iş mi gül gibi :) mesela aralıkta verilen izin maalesef bir işe yaramıyor. Parça parça verilen maaşın bereketi olmuyor haliyle. Gerçekten gül gibi iş. Herhangi bir yerde çalışsa bile, kendi mesleğini yapmasa bile bu şartlar sağlanır zaten.
 
Eşim işyerinde inanılmaz pasif davranıyor. Aynı öneriyi ben de sundum ona. Bak orada kalmak istiyorsan o zaman durumu anlat şartları iyileştirsinler dedim. Yapmadı. Abinin eşi vefat etti 31 yaşında. Bir işyeri üstelik aileden gencecik birinin ölümünde cenaze izni vermez mi ya? Madem bu kadar seviyorsun patronlarını, sevginiz niye karşılıksız diyorum adamda tık yok. Senelik izninin tarihi asla belli değil. Bazen yaz bazen kışın izin alıyor. Sebebi iş yoğunluğu. Yahu ne münasebet. Ben yazın eşinle ailemle tatile gitmeliyim demek çok mu zor. Hani mevzu sadece para da değil. Berbat şartlarda çalışıyor ve dolayısıyla ben de etkileniyorum bu durumdan.
Haklısınız. Babasının oğlu değil işvereni.
Neden bir çaba göstermiyor ki?
Ayrıca dediğim olmuş şu an çantada keklik modunda takılıyor.
Tabiki pat diye ayrılınmaz işsiz kalmamak için ama önce görüşülür şartlar iyileşir mi diye,olmadı başka yerlere başvurulur,değerlendirilir,baktı güzel bir imkan çıktı,ceketini alır çıkar,yeni işine başlar.
Olması gereken bu. Yorumlarda işten mi çıksın,evde mi otursun vs cümleler gördüm de ne alaka yani. Siz çık işten demiyorsunuz ki hemen. Araştır çaba sarfet daha iyisini bulursan değerlendir diyorsunuz ki bence gayet normal bu.
 
Defalarca konu açıp, paragraflar dolusu kendimi anlatıp vazgeçtim göndermekten. Lakin artık en azından delirmemek için yazmak istiyorum.

Daha önce konu açmıştım. Çok zor bir oğlum var. Bu konuda artık söyleyecek bir şeyim yok. Evlat benim evladım sabretmek gerek. Ancak insan istiyor ki, bu kadar yorulup yıpranırken hayatın geri kalanı kolay olsun. Ne mümkün...

Ben ve ailem için çok zor bir yıldı. Üst üste kayıplar verdik ki en acısı gencecik yaşında giden yengemdi. Ailem, abim ve yeğenlerimle yeni bir düzen kurmaya çalışıyor ve o düzende benim pek yerim yok. Daha doğrusu acı ve sorunlarla o denli meşguller ki, ben o sorunların arasında yer alamıyorum bile. Aksini istemek bencillik olur belki de. Bunu belirtmemin sebebi, ne denli yalnızlaştığımı anlamanız içindi.

Çalışıyordum oğlum doğana dek. 36 aylık oluncaya kadar ara vermeye karar verdim. Birkaç ay sonra işe geri dönmeyi planlıyorum. Tabi benim enginlere sığmayıp taşan oğlumla iş ve ev hayatı nasıl bir arada gidecek diye ciddi endişelerim var. Deneyip göreceğiz.

Gelelim bana bu konuyu açtıran eş sorunuma. Ben çalışırken maddi sorunumuz yoktu. Daha doğrusu eşimin bir dönem bulaştığı saçma at yarışı borçlarını saymazsak. Ciddi bir rakam değildi ancak o dönem biraz sarstı bizi. Neyse ki artık bulaşmıyor. Gelen parayı ve giden yerleri çok iyi bildiğimden emin konuşuyorum.

Çalışmadığım ve eşimin maaşı çok iyi olmadığı için uzun süredir maddi zorluk çekiyoruz. Eşim 7 yıldır aynı işyerinde çalışıyor ve patronlarını, işini seviyor. Daha doğrusu alışkanlıklarından vazgeçme konusunda takıntılı. Değişiklikten asla haz etmiyor. Daha iyi şartlarda çalışma imkanı varken, asla işini değiştirmeye yanaşmıyor. Az maaşla, birçok konuda hakkı yenilen bu iş yerinde, pinti ve merhametsiz patronlarla çalışmaya devam ediyor. Bittabi kahrını ben çekiyorum.

Güzellikle konuştum olmadı. Geleceğimizi düşünmek zorundasın dedim olmadı. Kavga ettim olmadı. Rest çektim olmadı. Bana zaman ver en sevdiğim cümlesi. Dört yıldır veriyorum o zamanı halbuki. Değişiklikten hoşlanmıyor imiş. Yeminle deli çıkıcam bu evden.

Bu geceki kavgada tepem attı ve "birkaç ay sonra işe başladığımda benim maaşım tamamen bana ve oğluma ait olacak. Tek kuruş destek olmayacağım bu eve. Madem sen geleceğimizi düşünüp bir adım atmıyorsun, ben de aynı bencillikle hareket edeceğim" dedim. Tripler eşliğinde gitti uyudu.

Sırf bu iş mevzusu yüzünden sıklıkla boşanmayı düşünür oldum. Bilmiyorum belki de sonunda olacak olan bu. Acaba abartıyor muyum diye düşündüğüm zamanlarda bile empati kuramıyorum bu konuda. Bir insan maddi sıkıntı yaşadığı halde sırf değişiklikten korktuğu için neden iş değiştirmez? Ben mi fazla cesurum bu adam mı özgüvensiz?

Evet hanımlar, boşanma fikriyle uykumun kaçtığı şu dakikalarda sizden fikir istiyorum. Şimdiden teşekkürler.
Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi canım sen ne dertliymişsin.
 
Bunun yuzunden bosanilir mi? Bosanilir.. herkesin hayat standarti o kadar dusuk, beklentileri o kadar minimal ki dayak yiyip aldatilmadigi surece bosanmak cok utopik geliyor ama oyle degil.. kendisinin ve ailesinin cikarlarini dusunmeyip mabadi karisinin uzerine yayan adamdan bosanilir..
Ben seni anliyorum cocugun gercekten zor denecek bir cocuk, bunun yaninda maddi olarak zorlanmak dayanilacak bir sey degil hele hele oyle bir imkan varsa.. bence esin cok pasif oldugu icin baska bir is yerinde kabul edilme surecini yasamak istemiyor, tek sikinti bu gibi..
 
Back