ameliyata gelip döndü, sonrasında gelmedi.Eşin seni görmeye geldi mi
Geldiyse iyi bariameliyata gelip döndü, sonrasında gelmedi.
iş takıntım yok asla ama elim kırıkken bile 10 gün boyunca tonlarca iş yaptım, ondan bahsediyor. Yanlış bir hamlen iyileşme sürecini uzatır gibi bir düşüncesi var. Bir de ev küçğk olduğu için ortalıkta bir şey bırakmama durumum var. Çamaşırlar kuruduysa kaldır gibi ama eşim 3-5 gün sonra toplar.Eşinizle sorunlarınızı tam olarak bilmiyorum.
Neden iş takıntınızdan söz etti , acaba siz rahat olsanız daha mı farklı olurdu söylemi ?
Hastalık büyük hassasiyet getiriyor beraberinde. Ilgi beklemekte haklısınız , insan fıtratında var :)
Ama öğrenciler , velilerle kiyaslamayin eşinizin ilgisini.
Eşlerin dinamiği farklı oluyor.
Selam herkese.
Bu ara her şeyden çok daraldım. Her sene bir kaç kere yaşıyorum bu durumu zaten. Her şey üst üste geliyor.
Bu sene biraz sıkışık bir dönemdeyiz. Sıkışık dediysem kenara atacak bir paramız yok, hoş hiç olmadı zaten. Ev ve araba kredisi ödüyoruz. Eşimin bedelli borcu yeni bitti ki motor alacağım diye tutturdu. Ben de alsın ama en azından ortak ödeyip araba borcunu bitirelim (ben ödüyorum arabayı) sonra alsın kafasındayım çünkü iyi kötü bir motoru var. O da en yakın arkadaşımın istemeden hamile kalıp doğurmasından sonra değişti. Bizim başımıza da böyle bir şey gelirse hiç bir şey yapamam diye hayatını yaşama derdine düştü.
Her neyse gündemimiz buyken, planda olmayan ani bir ameliyatım gündeme geldi. Annem memlekette bir doktor bulmuş, hemen gel diyerek masrafları karşıladı. Eşim o sırada 2 günlüğüne şehir dışında tam 14 şubat günü gece gelecek, ben gündüz memlekete gidiyorum. Konu da sağlık olunca biraz kötü hissettim, 14 şubatta eşim yanımda yok diye üzüldüm, ufak bir hediye aldım not ile bırakıp geldim memlekete. Eşim ameliyat öncesi geldi, bir gece kalarak ertesi gün gitti. 1 ay raporluyum sürekli kontrole gidiyorum ama içimden geçen 1 hafta kadar sonra evime dönmekti. Eşim yardımcı olur diye düşündüm ama bana "rapor boyunca orada kal, gelirsen kavga ederiz. Sen iş yapamazsın, bana şu işleri yap dersin ben de acelesi yok derim, kendin yapmaya kalkarsın kavga çıkar" dedi. Bu durum benim biraz zoruma gitti, yani yatalak değilim sonuçta. Ben de ona hastalık vs geçirirse hiç bana güvenmemesini maddi manevi ailesinin yanına gitmesini söyledim. Söylesem de nuu durum çok zoruma gitti. Öğrencilerim sınıflara dağıtıldı zaten perişan, canım çok sıkkın ama inanın her gün biri yazıyor, sesli mesajlar, sevgi sözcükleri, özledimler... Veliler her ne kadar üzülseler de "hocam siz iyi olun her şey yoluna girer" diyorlar. Eşimin ise tek yaptığı" işe geldim, yemek yedim, ağrın sızın var mı, yattım, iyi geceler" tarzı manasız konuşmalar. Herhangi bir arkadaşımdan farksız hatta o kadsr bile değil.
Hal böyleyken 2 gün önce kayınvalidem aramidı. Eşimin doğum günü yaklaşıyor, sen doğum gününe gelecek misin diye soruyor. Her derdim bitti, doğum günü kutlamam kaldı benim de. Gelemeyeceğimi söyledim, oğlumla konuşayım da olmadı geldiğin zaman kutlarız dedi. Ben de eşime bildirdim, ben zaten doğum günü falan kalabalık kutlamak istemiyorum, ben yokken siz kutlayın biz de pasta keseriz gelince dedim, tamam dedi. Dün de aramış biz konuştuk annemle, sen gelince kutlayacağız diyor. Az çok eskiden tanıyanlar bilir, bu kutlamalardan bana zaten fenalık geldi, hele hastayken tek derdim buymuş gibi büyük planlar yapılması daha da battı.
Neye kızacağımı şaşırdım, eşimde ne bir manevi doyurma, yanş yanımda değilsin bana resmen gelme demişsin bari manevi olarak yanımda ol o da yok. Kayınvalidem oğluşunun doğum günü derdinde. Annem babam da nasıl maddi destek oluruz, nasıl yedirip içirip daha çabuk iyileştiririz derdinde.
Az önce annemle de tartıştım, bana kötü niyetli olduğumu söyledi. Adam çalışıyo sana nasıl baksın dedi (bakmak dediği yemek yapmak ve evi toparlamak, tek kolum komple sarılı hareket ettirmiyorum o kadar, saç bağlama, kıyafet düğmesi ilikleme ve yıkanma falan bunlar zor oluyor ama tek elle de yatalak değilim sonuçta), doğum günü için seni bekliyorlar fena mı, senden bişey beklemezler, git otur pastanı ye ağzını sil kalk dedi.
Şimdi ben düşüncelerimde kötü niyetli miyim, annem kavga çıkmasın diye mi böyle söylüyor anlamadım ve tavrım ne olsun şaşırdım.
Herkese cevap veremeyebilirim, uzun sürüyoe yazmam, görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.
iş takıntım yok asla ama elim kırıkken bile 10 gün boyunca tonlarca iş yaptım, ondan bahsediyor. Yanlış bir hamlen iyileşme sürecini uzatır gibi bir düşüncesi var. Bir de ev küçğk olduğu için ortalıkta bir şey bırakmama durumum var. Çamaşırlar kuruduysa kaldır gibi ama eşim 3-5 gün sonra toplar.
aynen böyle düşünüyorum. Yani evde olamayacak kadar bakıma muhtaç değilim sadece elimi kullanamıyorum işte o kadar.Haklısın. Az çok diğer konularını da biliyorum ama ilk okuduğum konun da olsa haklısın derdim. Annen olmasaydı ne olacaktı? İnsanlık hali, başımıza her şey gelebilir. "İyi günde, kötü günde, hastalıkta sağlıkta" diye klasik bir muhabbet vardır ya hani, işte bunun neden söylendiği gayet net anlaşılıyor bu gibi durumlarda.
Hastalanırsan annenlere git demişsiniz, haklısınız. İnsan hazır yer, hazır çorba yapar, makarna haşlar ne bileyim köfte kızartır yine de karısına bakar. Özlerim gitme der, evdeki hayvanlar bile iyi gelirdi aslında böyle bir dönemde, neşelendirirdi.
Doğum gününe ben de gitmezdim. Bir de aradaki mesafe ne kadar bilmiyorum, hafta sonu gelmediğine göre uzaktır diye tahmin ediyorum ancak 4-5 saat ve daha kısaysa gelmemesi bile olumsuz ya bilmiyorum, ilgi beklemek de gayet normal. Hayat arkadaşımıza da hastalıkta nazlanamayacaksak ölelim.
aynen böyle düşünüyorum. Yani evde olamayacak kadar bakıma muhtaç değilim sadece elimi kullanamıyorum işte o kadar.
Mesafe 12 saat civarı, gelmesini ben de istemedim ama yakın olsaydıbeklerdim evet.
İnsan en azından özlemini falan belirtir o da ben surat yaparsam, konuşmazsam ancsk.
Evet duygusal olarak beklediğimiz gibi olmadık sanırım. Bir şeyler düzelmedi değil ama müthiş bir değişim de yok. Aylarca bir problem yaşamıyoruz sonra bir bakıyorum nahoş bir durum. Çocuk veya evlilik düşünen bir insan değilim eşimi sevdiğim için evlendim. Yuvarlanıp gitmek tam bize uygun bir tabir olmuş.Senelerdir açtığınız konuları okuyorum koalina. Eşinizde asla umduğunu bulamadınız açtığınız konularda hep sevgisizlik ve uyumsuzluk hissediliyor. Kaç yıldır birbirinin dıygularına hitap etmeyi öğrenemez mi bir çift? Anne olmak gibi bir arzunuzunda hiç yok diye hatırlıyorum. Niçin bunu sürdürüyorsunuz? Senelerdir aynı şekilde yuvarlanıp gidiyorsunuz, hayat kısa. Genç bir kadınsınız yerinizde olsam silkelerdim üstümden bu adamı yoluma bakardım. Belki ilerde istediğiniz gibi bir ilişkiniz ya da evliliğiniz olur, en azından umudunuz olur. Yalnız kalmaktan korkuyor musunuz acaba?
aslında biliyor ama yapmıyor, benim canımı sıkan da bu oluyor. Klasik biliyorsun sevdiğimi özlediğimi, söylemeye gerek mi var tarzı.Yani eşin klasik Türk erkeği işte, incelik yapmayı pek bilmiyorlar. Etrafta görmüyorlar ki öğrensin adamlar. İletişim yöntemini bu sanıyorlar. Akşamları geçmiyor diyormuş, sen daha iyi tanıyorsun eşini, özledim demek istiyordur belki kendince. Hiç demiyor mu gel artık diye? Belki cidden iyi bakılmanı istemiştir ne bileyim, çok da tatlı bir kadınsın buradan gördüğüm, üzüntüyü yakıştıramıyorum sana. Çok geçmiş olsun bu arada, bir an evvel sağlığına kavuşursun umarım.
iş takıntım yok asla ama elim kırıkken bile 10 gün boyunca tonlarca iş yaptım, ondan bahsediyor. Yanlış bir hamlen iyileşme sürecini uzatır gibi bir düşüncesi var. Bir de ev küçğk olduğu için ortalıkta bir şey bırakmama durumum var. Çamaşırlar kuruduysa kaldır gibi ama eşim 3-5 gün sonra toplar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?