Daraldım

Neden memlekete gittim, ara tatil dönüşü elim kırıldı ama acilen gittiğim genel cerrah atele alıp gönderdi, kırık olduğunu anlamadı. 10 gün sonra ağrısı geçmeyince ortopediye gittim, kemikte tümör olduğunu acilen alınması gerektiğini söyledi. Şu an yerine kalçadan kemik alınıp kemik konabilecek gibiymiş ama büyüdükçe komple alınması gerekebilirmiş. Böyle olunca anne işte telaş yaptı ve iyi bir doktor buldu bana da hemen gel dedi. Tabi iyi huylu kötü huylu kısmı da tedirgin etti. Ben de 1 hafta o ilk ağır zamanlar geçince dönerim diye düşünerek geldim ama eşim rapor süresince kal dedi. 2 haftayı geçti, insan hiç mi özlediğini sevdiğini brlirten bir şey söylemez? Tek dediği gündüzleri orda olsan da akşamları gelsen olmaz mı? Esprisi bile tuhaf, canı sıkılıyormuş evde tek bsşına, gündüz işte zaman geçiyormuş da akşam geçmiyormuş.
 
ameliyata gelip döndü, sonrasında gelmedi.
Geldiyse iyi bari
Aklı sıra sizi düşünmş bence.
Gelme kavga ederiz derken aslında canım ben sana iyi ihtimam edemem orda daha iyi bakılırsa demiş
Ben olsam kırgınlıklarımı bir bir sayar dökerdim. Beni hayal kırıklığına ugrastık senden böyle böyle bekliyorum diye de tarif ederdim
Bence bazı seyleri tarif ederek toparlarsınız
 
Eşinizle sorunlarınızı tam olarak bilmiyorum.
Neden iş takıntınızdan söz etti , acaba siz rahat olsanız daha mı farklı olurdu söylemi ?

Hastalık büyük hassasiyet getiriyor beraberinde. Ilgi beklemekte haklısınız , insan fıtratında var :)
Ama öğrenciler , velilerle kiyaslamayin eşinizin ilgisini.
Eşlerin dinamiği farklı oluyor.
 
ah koalina senin bu eşinin rahatlığı, bencilliği beni benden alıyor.
ne işe yarıyor ya bu adam evde köşe minderi gibi?
önüne bi kap yemek koyamıyor.
çok geçmiş olsun, umarım bi an önce iyileşirsin.
ben olsam doğumgününe falan gitmem
kalabalık kutlama yaptıklarında da katılmam
 
Eşinizle sorunlarınızı tam olarak bilmiyorum.
Neden iş takıntınızdan söz etti , acaba siz rahat olsanız daha mı farklı olurdu söylemi ?

Hastalık büyük hassasiyet getiriyor beraberinde. Ilgi beklemekte haklısınız , insan fıtratında var :)
Ama öğrenciler , velilerle kiyaslamayin eşinizin ilgisini.
Eşlerin dinamiği farklı oluyor.
iş takıntım yok asla ama elim kırıkken bile 10 gün boyunca tonlarca iş yaptım, ondan bahsediyor. Yanlış bir hamlen iyileşme sürecini uzatır gibi bir düşüncesi var. Bir de ev küçğk olduğu için ortalıkta bir şey bırakmama durumum var. Çamaşırlar kuruduysa kaldır gibi ama eşim 3-5 gün sonra toplar.
 
Selam herkese.
Bu ara her şeyden çok daraldım. Her sene bir kaç kere yaşıyorum bu durumu zaten. Her şey üst üste geliyor.
Bu sene biraz sıkışık bir dönemdeyiz. Sıkışık dediysem kenara atacak bir paramız yok, hoş hiç olmadı zaten. Ev ve araba kredisi ödüyoruz. Eşimin bedelli borcu yeni bitti ki motor alacağım diye tutturdu. Ben de alsın ama en azından ortak ödeyip araba borcunu bitirelim (ben ödüyorum arabayı) sonra alsın kafasındayım çünkü iyi kötü bir motoru var. O da en yakın arkadaşımın istemeden hamile kalıp doğurmasından sonra değişti. Bizim başımıza da böyle bir şey gelirse hiç bir şey yapamam diye hayatını yaşama derdine düştü.

Her neyse gündemimiz buyken, planda olmayan ani bir ameliyatım gündeme geldi. Annem memlekette bir doktor bulmuş, hemen gel diyerek masrafları karşıladı. Eşim o sırada 2 günlüğüne şehir dışında tam 14 şubat günü gece gelecek, ben gündüz memlekete gidiyorum. Konu da sağlık olunca biraz kötü hissettim, 14 şubatta eşim yanımda yok diye üzüldüm, ufak bir hediye aldım not ile bırakıp geldim memlekete. Eşim ameliyat öncesi geldi, bir gece kalarak ertesi gün gitti. 1 ay raporluyum sürekli kontrole gidiyorum ama içimden geçen 1 hafta kadar sonra evime dönmekti. Eşim yardımcı olur diye düşündüm ama bana "rapor boyunca orada kal, gelirsen kavga ederiz. Sen iş yapamazsın, bana şu işleri yap dersin ben de acelesi yok derim, kendin yapmaya kalkarsın kavga çıkar" dedi. Bu durum benim biraz zoruma gitti, yani yatalak değilim sonuçta. Ben de ona hastalık vs geçirirse hiç bana güvenmemesini maddi manevi ailesinin yanına gitmesini söyledim. Söylesem de nuu durum çok zoruma gitti. Öğrencilerim sınıflara dağıtıldı zaten perişan, canım çok sıkkın ama inanın her gün biri yazıyor, sesli mesajlar, sevgi sözcükleri, özledimler... Veliler her ne kadar üzülseler de "hocam siz iyi olun her şey yoluna girer" diyorlar. Eşimin ise tek yaptığı" işe geldim, yemek yedim, ağrın sızın var mı, yattım, iyi geceler" tarzı manasız konuşmalar. Herhangi bir arkadaşımdan farksız hatta o kadsr bile değil.
Hal böyleyken 2 gün önce kayınvalidem aramidı. Eşimin doğum günü yaklaşıyor, sen doğum gününe gelecek misin diye soruyor. Her derdim bitti, doğum günü kutlamam kaldı benim de. Gelemeyeceğimi söyledim, oğlumla konuşayım da olmadı geldiğin zaman kutlarız dedi. Ben de eşime bildirdim, ben zaten doğum günü falan kalabalık kutlamak istemiyorum, ben yokken siz kutlayın biz de pasta keseriz gelince dedim, tamam dedi. Dün de aramış biz konuştuk annemle, sen gelince kutlayacağız diyor. Az çok eskiden tanıyanlar bilir, bu kutlamalardan bana zaten fenalık geldi, hele hastayken tek derdim buymuş gibi büyük planlar yapılması daha da battı.
Neye kızacağımı şaşırdım, eşimde ne bir manevi doyurma, yanş yanımda değilsin bana resmen gelme demişsin bari manevi olarak yanımda ol o da yok. Kayınvalidem oğluşunun doğum günü derdinde. Annem babam da nasıl maddi destek oluruz, nasıl yedirip içirip daha çabuk iyileştiririz derdinde.
Az önce annemle de tartıştım, bana kötü niyetli olduğumu söyledi. Adam çalışıyo sana nasıl baksın dedi (bakmak dediği yemek yapmak ve evi toparlamak, tek kolum komple sarılı hareket ettirmiyorum o kadar, saç bağlama, kıyafet düğmesi ilikleme ve yıkanma falan bunlar zor oluyor ama tek elle de yatalak değilim sonuçta), doğum günü için seni bekliyorlar fena mı, senden bişey beklemezler, git otur pastanı ye ağzını sil kalk dedi.
Şimdi ben düşüncelerimde kötü niyetli miyim, annem kavga çıkmasın diye mi böyle söylüyor anlamadım ve tavrım ne olsun şaşırdım.
Herkese cevap veremeyebilirim, uzun sürüyoe yazmam, görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.

Merhaba sizi ve konularınızı çok net hatırlıyorum, uzun süredir yoktunuz. Eşinizin tavrına inanın hiç şaşırmadım çünkü o "annesinin kuzusu" olarak büyütülmüş küçük bir erkek çocuğu ve kv niz de saçını süpürge eden kendini evlatlarına adayan "verici anne".

Yani ya bu deveyi güdecek ya bu diyardan gideceksiniz, eşinizin pek değişeceğini sanmıyorum çünkü.
 
iş takıntım yok asla ama elim kırıkken bile 10 gün boyunca tonlarca iş yaptım, ondan bahsediyor. Yanlış bir hamlen iyileşme sürecini uzatır gibi bir düşüncesi var. Bir de ev küçğk olduğu için ortalıkta bir şey bırakmama durumum var. Çamaşırlar kuruduysa kaldır gibi ama eşim 3-5 gün sonra toplar.

iyi de adamdan iş isteyeceksin diye seni annende kalmaya yöneltmesi çok saçma
insan merak eder karısını ya
bi yardımcı tutar haftada 2 gün evi temizletir ya da maddi sıkıntı varsa onu da yapmaz biraz idare edelim dağınıklığa aldırma der yine de seninle kendi ilgilenir.
seni böyle doldurmak istemiyorum şimdi hasta yatağında ama insan bi sinir oluyor.
sen de onu git annen baksın diye gönderir miydin hasta olsa
 
Haklısın. Az çok diğer konularını da biliyorum ama ilk okuduğum konun da olsa haklısın derdim. Annen olmasaydı ne olacaktı? İnsanlık hali, başımıza her şey gelebilir. "İyi günde, kötü günde, hastalıkta sağlıkta" diye klasik bir muhabbet vardır ya hani, işte bunun neden söylendiği gayet net anlaşılıyor bu gibi durumlarda.

Hastalanırsan annenlere git demişsiniz, haklısınız. İnsan hazır yer, hazır çorba yapar, makarna haşlar ne bileyim köfte kızartır yine de karısına bakar. Özlerim gitme der, evdeki hayvanlar bile iyi gelirdi aslında böyle bir dönemde, neşelendirirdi.

Doğum gününe ben de gitmezdim. Bir de aradaki mesafe ne kadar bilmiyorum, hafta sonu gelmediğine göre uzaktır diye tahmin ediyorum ancak 4-5 saat ve daha kısaysa gelmemesi bile olumsuz ya bilmiyorum, ilgi beklemek de gayet normal. Hayat arkadaşımıza da hastalıkta nazlanamayacaksak ölelim.
 
Haklısın. Az çok diğer konularını da biliyorum ama ilk okuduğum konun da olsa haklısın derdim. Annen olmasaydı ne olacaktı? İnsanlık hali, başımıza her şey gelebilir. "İyi günde, kötü günde, hastalıkta sağlıkta" diye klasik bir muhabbet vardır ya hani, işte bunun neden söylendiği gayet net anlaşılıyor bu gibi durumlarda.

Hastalanırsan annenlere git demişsiniz, haklısınız. İnsan hazır yer, hazır çorba yapar, makarna haşlar ne bileyim köfte kızartır yine de karısına bakar. Özlerim gitme der, evdeki hayvanlar bile iyi gelirdi aslında böyle bir dönemde, neşelendirirdi.

Doğum gününe ben de gitmezdim. Bir de aradaki mesafe ne kadar bilmiyorum, hafta sonu gelmediğine göre uzaktır diye tahmin ediyorum ancak 4-5 saat ve daha kısaysa gelmemesi bile olumsuz ya bilmiyorum, ilgi beklemek de gayet normal. Hayat arkadaşımıza da hastalıkta nazlanamayacaksak ölelim.
aynen böyle düşünüyorum. Yani evde olamayacak kadar bakıma muhtaç değilim sadece elimi kullanamıyorum işte o kadar.
Mesafe 12 saat civarı, gelmesini ben de istemedim ama yakın olsaydıbeklerdim evet.
İnsan en azından özlemini falan belirtir o da ben surat yaparsam, konuşmazsam ancsk.
 
Senelerdir açtığınız konuları okuyorum koalina. Eşinizde asla umduğunu bulamadınız açtığınız konularda hep sevgisizlik ve uyumsuzluk hissediliyor. Kaç yıldır birbirinin dıygularına hitap etmeyi öğrenemez mi bir çift? Anne olmak gibi bir arzunuzunda hiç yok diye hatırlıyorum. Niçin bunu sürdürüyorsunuz? Senelerdir aynı şekilde yuvarlanıp gidiyorsunuz, hayat kısa. Genç bir kadınsınız yerinizde olsam silkelerdim üstümden bu adamı yoluma bakardım. Belki ilerde istediğiniz gibi bir ilişkiniz ya da evliliğiniz olur, en azından umudunuz olur. Yalnız kalmaktan korkuyor musunuz acaba?
 
aynen böyle düşünüyorum. Yani evde olamayacak kadar bakıma muhtaç değilim sadece elimi kullanamıyorum işte o kadar.
Mesafe 12 saat civarı, gelmesini ben de istemedim ama yakın olsaydıbeklerdim evet.
İnsan en azından özlemini falan belirtir o da ben surat yaparsam, konuşmazsam ancsk.

Yani eşin klasik Türk erkeği işte, incelik yapmayı pek bilmiyorlar. Etrafta görmüyorlar ki öğrensin adamlar. İletişim yöntemini bu sanıyorlar. Akşamları geçmiyor diyormuş, sen daha iyi tanıyorsun eşini, özledim demek istiyordur belki kendince. Hiç demiyor mu gel artık diye? Belki cidden iyi bakılmanı istemiştir ne bileyim, çok da tatlı bir kadınsın buradan gördüğüm, üzüntüyü yakıştıramıyorum sana. Çok geçmiş olsun bu arada, bir an evvel sağlığına kavuşursun umarım.
 
Eskiden beri konularını görüyorum. Bu adamla hayatın hep sorunlu geçecek gibi. Kusura bakma bnce bu adamdan iyi baba olmaz şuan.Henüz kendisi çocuk gibi.
 
Senelerdir açtığınız konuları okuyorum koalina. Eşinizde asla umduğunu bulamadınız açtığınız konularda hep sevgisizlik ve uyumsuzluk hissediliyor. Kaç yıldır birbirinin dıygularına hitap etmeyi öğrenemez mi bir çift? Anne olmak gibi bir arzunuzunda hiç yok diye hatırlıyorum. Niçin bunu sürdürüyorsunuz? Senelerdir aynı şekilde yuvarlanıp gidiyorsunuz, hayat kısa. Genç bir kadınsınız yerinizde olsam silkelerdim üstümden bu adamı yoluma bakardım. Belki ilerde istediğiniz gibi bir ilişkiniz ya da evliliğiniz olur, en azından umudunuz olur. Yalnız kalmaktan korkuyor musunuz acaba?
Evet duygusal olarak beklediğimiz gibi olmadık sanırım. Bir şeyler düzelmedi değil ama müthiş bir değişim de yok. Aylarca bir problem yaşamıyoruz sonra bir bakıyorum nahoş bir durum. Çocuk veya evlilik düşünen bir insan değilim eşimi sevdiğim için evlendim. Yuvarlanıp gitmek tam bize uygun bir tabir olmuş.

Yani eşin klasik Türk erkeği işte, incelik yapmayı pek bilmiyorlar. Etrafta görmüyorlar ki öğrensin adamlar. İletişim yöntemini bu sanıyorlar. Akşamları geçmiyor diyormuş, sen daha iyi tanıyorsun eşini, özledim demek istiyordur belki kendince. Hiç demiyor mu gel artık diye? Belki cidden iyi bakılmanı istemiştir ne bileyim, çok da tatlı bir kadınsın buradan gördüğüm, üzüntüyü yakıştıramıyorum sana. Çok geçmiş olsun bu arada, bir an evvel sağlığına kavuşursun umarım.
aslında biliyor ama yapmıyor, benim canımı sıkan da bu oluyor. Klasik biliyorsun sevdiğimi özlediğimi, söylemeye gerek mi var tarzı.
Evet iyi bakılmamı istiyor anlıyorum ama durum hoş gelmiyor bana. Bütün sülalesi İstanbul'da, annesi bir kap yemek yapabilirdi çok darda kalırsak ama o 1 ay boyunca git demeyi tercih etti.
Üzüldüm gerçekten, ben yapamazdım şahsen.
Teşekkür ederim güzel sözlerinize...
 
iş takıntım yok asla ama elim kırıkken bile 10 gün boyunca tonlarca iş yaptım, ondan bahsediyor. Yanlış bir hamlen iyileşme sürecini uzatır gibi bir düşüncesi var. Bir de ev küçğk olduğu için ortalıkta bir şey bırakmama durumum var. Çamaşırlar kuruduysa kaldır gibi ama eşim 3-5 gün sonra toplar.

Kısacası, kendi canımın kıymetini bilmiyorum ki el bilsin desen yeridir öyleyse.
 
Oncelikle cok gecmis olsun.. Acil sifalar dilerim..
Konuya gelirsek esiniz ve ailesi aşırı derecede bencil.. Gecmisi bilemem ama bariz haksızlık yapiliyor size.. Ne demek siz ameliyatli annenizin evinde yatarken sizi oglunun dogumgunu icin aramak.. Hal hatir sorulur ziyaret edilir.. Hani alsin da evine baksin demiyor kimse ama normal bir komsuya bile daha cok ilgi gosterilebilir..

Üzüldüm adiniza.. Allah yardimciniz olsun..esiniz eve gelme kavga ederiz derken de cok bencil.. Annen daha iyi bakiyor/ bakar derse hak veririm de ne demek gelirsen kavga ederiz.. Kocaman insanlar biri ameliyatli kavga etmek niye ilk tercih olsun ki..
 
Koalinacigim, önceki konularını az çok hatirliyorum. Artık muhtemelen 2, 3 senelik evli olmuşsundur en azindan. Senin disarda yasadigin hayat dışında bir de kendi iç dünyanda yasadigin büyük bir hayat var. Bu dünyada hayal kirikliklari, karşılık bulmamış beklentiler, eskiden yaşanmış olumsuzluklar en büyük yeri tutuyor malesef. Bak hepimiz karşımızdaki insana bir kıyafet biçeriz ve onu giysin isteriz. Çoğunlukla bu kıyafet aslında o insanın kıyafeti değildir, giyebileceği bisey değildir, olmaz bir türlü olmaz iste bizim istediğiniz gibi. Biz de bir türlü bu insanın kıyafeti bu, bu kadar iste, ama şu su yönleri harika,... diyemeyiz. Hep şunu söyleseydi ne vardı , böyle davranmalıydı, bunu yapmaliydi... der dururuz. Bak sana " iyyy esin tam odunmus" diyenler olmuş. Ben böyle düşünmüyorum. " hayatım gelirsen sana bebekler gibi bakarim, ama biliyorum sen gene dayanamaz kalkarsın, yorarsın kendini. Bu bahaneyle dinlen annemlerle bol bol özlem gider olur mu? Sıkılırsan ben gelir alirim seni" cümlesinin erkekcesini kurmuş sana. Emin ol erkekler de eşlerinin çok daha farklı olmasını istiyorlar çoğu zaman, herşeye takılmasa, odunluklarimi görmese, sıcacık olsa, suratı asılmasa hep gülse... lütfen eşini yeterince tanıdıysan seni hayal kırıklığina uğratacak beklentilerden vazgeç. Gününün tadını çıkar ve mutlu olmaya calis. Bu kadar ayrıntıcı olma, eşinin her kelimesine takılıp karşılık verme çabasına girme. Bu evlilik yıllarca çekişerek geçmez. Anlıyorsun değil mi? Mutlu bir kadın ol. Geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim.
 
Back