Daha yeni boşanmıştık

2500dü ama kreş fiyatları aldı başını gitti. 11bin istedim ama onun maaşının 1/4ü yani çok etkileyecek bir miktar değildi.
Eşya konusunda her şeyini alıyor, sigorta vs her şeyini yaptırdı doğduğundan beri ama hayat çok pahalı maalesef. Sağlıklı beslensin, güzel bir kreşe gitsin desem yetişemiyorum. Önceden okul parasının yarısını vericem diyordu ondan da vazgeçti.


Başka bir tartışma yaşadık ondan sonra koptu tamamen ama beni görmesin çocukla niye arasına mesafe koyuyor ki.
Bot, mont, kıyafet, oyuncak gibi şeyleri hep alıyor zaten.


11 bin mi 😅
Kres fiyati ne kadar? Konusun, nafakayi arttirmasa bile onu odesin. Kimse kimseye maasinin 1/4 nafaka verip ustune sigorta yapip, bot mont almaz.

Clcuk icin mecbur sizinlede muhatap oluyor o yuzden mesafe koymustr
 
11 bin mi 😅
Kres fiyati ne kadar? Konusun, nafakayi arttirmasa bile onu odesin. Kimse kimseye maasinin 1/4 nafaka verip ustune sigorta yapip, bot mont almaz.

Clcuk icin mecbur sizinlede muhatap oluyor o yuzden mesafe koymustr
Aylık 5-6 binden başlıyor fiyatlar. Bunun yanında spora ya da sanata yönlendireyim desem hepten yetişemiyorum. Nafaka ve kıyafet gibi ihtiyaçları dışında okulunun da yarısını öderim demişti şimdi komple kesti. Çocuğu da görmek istemiyorum ne yaparsan yap dedi bir daha da hiç aramadı sormadı. Ben bundan sonra aradım 11 bin istedim belli olsun nafakası sonra ne yaparsa yapsın uğraşmasın bir daha madem öyle. Okulu da ihtiyaçları da oradan karşılarım dedim ama reddetti. En fazla 4 veririm dedi bir de onu yazmayı unutmuşum. 4 verse neye yetecek bilmiyorum benim maaşım da onun kadar çok değil.
 
Aylık 5-6 binden başlıyor fiyatlar. Bunun yanında spora ya da sanata yönlendireyim desem hepten yetişemiyorum. Nafaka ve kıyafet gibi ihtiyaçları dışında okulunun da yarısını öderim demişti şimdi komple kesti. Çocuğu da görmek istemiyorum ne yaparsan yap dedi bir daha da hiç aramadı sormadı. Ben bundan sonra aradım 11 bin istedim belli olsun nafakası sonra ne yaparsa yapsın uğraşmasın bir daha madem öyle. Okulu da ihtiyaçları da oradan karşılarım dedim ama reddetti. En fazla 4 veririm dedi bir de onu yazmayı unutmuşum. 4 verse neye yetecek bilmiyorum benim maaşım da onun kadar çok değil.


Adami zorluyorsunuz, o yuzden kacmis. 4 bin nafaka+ekstra giderler bence yeterliymis. Siz 11 bin isteyince bu isin sonu gelmez deyip kendi halinize birakmis sizi.
Keske teklifini kabul etseydiniz
 
Adami zorluyorsunuz, o yuzden kacmis. 4 bin nafaka+ekstra giderler bence yeterliymis. Siz 11 bin isteyince bu isin sonu gelmez deyip kendi halinize birakmis sizi.
Keske teklifini kabul etseydiniz

Biz bu sekilde yapiyoruz. Ben sizden bir tık fazla nafaka aliyorum. Giysi, oyuncak, hastane hepsi babaya ait. Benim icin onemli olan kizimin ihtiyaclarinin karsilanmasi. Ister nafaka harici nakit yollasin, ister karttan versin onemi yok. Gercekten onemli olan cocugun menfaati ise anlasma yoluna gidin
 
Adami zorluyorsunuz, o yuzden kacmis. 4 bin nafaka+ekstra giderler bence yeterliymis. Siz 11 bin isteyince bu isin sonu gelmez deyip kendi halinize birakmis sizi.
Keske teklifini kabul etseydiniz
Evet ama neredeyse benim 4 katım maaş alıyor. Artı çocuğa ben bakıyorum yediriyorum içiyorum. Hasta oluyor başında ben bekliyorum. Vereceği maaşının 1/4üydü sadece. Rahatını keyfini bozmak istemedi ya da dolduruşa geldi bilmiyorum. Benden nefret etse de çocuğunu görmeye gelmeliydi gelmiyor artık. Çok yakın arkadaşı var eşi de benim yakın arkdaşım. Ona dedim eşi sorsun buna laf arasında neden nafakayı arttırmıyor diye. Arkadaşına bizim evliliğimizden kalan bazı borçlar vardı onları söylemiş, kira veriyorum demiş. Bir de beni suçlamış konuyu kapatmış sonra konuşmak bile istemiyorum demiş. O kadar sildi gözünden.
 
Biz bu sekilde yapiyoruz. Ben sizden bir tık fazla nafaka aliyorum. Giysi, oyuncak, hastane hepsi babaya ait. Benim icin onemli olan kizimin ihtiyaclarinin karsilanmasi. Ister nafaka harici nakit yollasin, ister karttan versin onemi yok. Gercekten onemli olan cocugun menfaati ise anlasma yoluna gidin
Peki siz çalışıyor musunuz? Ya da kira, kredi gibi masraflarınız var mı? Benim yok, boşanmadan önce küçük bir kredim vardı kapatmıştı. Çalışıyorum diye de daha fazlasını verme gereksinimi duymuyor.
 
Evet ama neredeyse benim 4 katım maaş alıyor. Artı çocuğa ben bakıyorum yediriyorum içiyorum. Hasta oluyor başında ben bekliyorum. Vereceği maaşının 1/4üydü sadece. Rahatını keyfini bozmak istemedi ya da dolduruşa geldi bilmiyorum. Benden nefret etse de çocuğunu görmeye gelmeliydi gelmiyor artık. Çok yakın arkadaşı var eşi de benim yakın arkdaşım. Ona dedim eşi sorsun buna laf arasında neden nafakayı arttırmıyor diye. Arkadaşına bizim evliliğimizden kalan bazı borçlar vardı onları söylemiş, kira veriyorum demiş. Bir de beni suçlamış konuyu kapatmış sonra konuşmak bile istemiyorum demiş. O kadar sildi gözünden.
Seni silsin ya da silmesin bu seni neden halen alakadar ediyor?. Bildiğin çocuğunu mağdur etmişsin yahu. İsterse Türkiye'nin en zengini olsun sizin istediğiniz ücreti vermek zorunda değil.
Çocuğunuzu mağdur eden sensin. Bunu bil.
 
Peki siz çalışıyor musunuz? Ya da kira, kredi gibi masraflarınız var mı? Benim yok, boşanmadan önce küçük bir kredim vardı kapatmıştı. Çalışıyorum diye de daha fazlasını verme gereksinimi duymuyor.

Ben calismiyorum. Uzerine 1 tane kredi var, evliyken cekilen, esya almistik esya bende degil, benim ex ödüyor. Calismiyorum daha dogrusu is bulamiyorum, kiram yok. Aslinda kendi rizasiyla verdikler8ni kabul etseniz iyi olurmus. Eger maasinin 1/4u nafaka olarak baglanabilseydi mahkeme baglardi zaten. Iliskiniz biteli uzun zaman olmus, silmesi normal degil mi?
Bu kosullar altında onceliginiz cocugunuz olmalı. Guzelce konusun, cocugunu gormeye devam etsin, sundugu sartlari da kabul edin
 
Erkek tarafını koruyacağımi düşünmezdim ama 2 yıldır daha fazla süredir mutsuz ve sizin tacizinize uğrayan bir adam var. Aldatmamis arkadaşlarına mutsuzum demiş. hiçbir zaman sizinle mutlu olmayacağı çok belli. Hayatınıza devam edin çocuğunuz en azından babasıni taniyabilsin.
Anne yüzünden çocuk babasından nefret etmesin. Tanıma kendi karar verme şansı olsun
 
Böyle benzeri bir evliliğin 10. senesinden bildiriyorum hiç üzülmeyin değişmedi daha da arttı sorunlarımız boşanıyoruz ama artı iki çocukla. Bundan sonrası hiç umrumda değil kurtulmayı iple çekiyorum artık. Bence olanda hayır vardır deyip önünüze bakın ben abes bir şey göremedim eski eşinizde. Resmi olarak boşanmış dört ay geçmiş aslinda iki buçuk sene. Yani sevse zaten böyle sonuçlanmazdı.
 
Konu sahibine benim söylemek istediğim birkaç şey var ki benzer bir olayın diğer tarafında olan kişi olarak konuşuyorum. ben de eşimle 34 yaşımda tanıştım, hiç evlenmemiş bir kadındım eşime kadar. Eşim bizim tanışmamızdan 1 yıl önce anlaşmalı olarak eski eşinden ayrılmış ve 7 yaşında bir çocuğu olan bir adamdı. Bizim ilişkimiz 8. ayından sonra söz, nişan evlilik ile ilgili olarak bir yola girince, eski eşinin tıpkı senin yaptığın gibi şirazesi kaydı. Bu şekilde tanımlıyorum çünkü eşimin tüm saygısına ve beni güzelce tanıtmasına karşın, "o bilmem ne ile çocuğumu tanıştırırsan çocuğu göstermem, çocuğu sana düşman ederim" gibi tehditlleri, üzerine eşimin hiç dinlememesi, kadının küfür hakaret, tehdit, olay dozunu arttırması, eşimin çocuğu normal zamanlarda görebilmesine rağmen eşim hayatında sırf biri var diye çocuğunu sadece mahkeme günlerinde görmeye başladı. Bu süreçte eski eş tanıdığımız herkes üzerinden sanki evliliği bizim yüzümüzden bitmişçesine küfürlerine, çocuğu düşman edeceğim tehditlerine devam etti ki; buna en son eşimin ailesinden de birilerini bulaştırdı. Onlara eski eşimle barışmak istediğini, resmi bitmiş bu evliliğin "benim" yüzünden yeniden başlayamadığını, çocuğun bu yüzden çok kötü olduğunu -hep çocuğun psikolojisini öne sürerek- söyleyerek, herkesi aracı koyarak (bunları yaptığında evlilik teklifi yapılmış, ailelere söylenmiş, ev tutulmuş, nikah tarihi alınmış, nişana 1 ay vardı. Nişan ile nikahımız arasını 4 ay belirlemiştik. Eşimin aile üyelerinden biri ile arası tamamen koptu bu süreçte, çünkü karşımızdaki insan herkesi manipüle edebileceğini düşünüyordu çocuk üzerinden, ve burası çok önemli onlar resmi olarak boşandıklarında ve akabindeki 1 yılda ben eşimin dünyada insan olarak bile varlığından haberdar değildim. Eşimin mal paylaşımı anlaşmalı protokolde belirlenmişti, fakat karşı taraf evleneceğimizi ve zarar veremediğini görünce boşanma protokolündeki mal paylaşımındaki satış ile ilgili son kozunu kullandı. Çok ayrıntılı olduğundan şu an girmeyeceğim fakat eşimin kendisinin ona sadece geçici kullanım izni verdiği kendi mülküyle ilgili sorun çıkararak, protokole uymayarak, eşimin haklarını gasp ederek; eşimden haraç istedi. Kendisinin hırsı nedeniyle nikahımıza/düğünümüze 1 ay kala bir sürü dava açtık, (hala devam eden bazıları var); avukat harç vs masraflarını saymıyorum bile. Fakat sonunda eşim çok kısa sürede hukuki yollarla, kendi malını geri aldı; biz evlendik, kendisi kullanım haklarını da kaybetti ve henüz ne zaman karara çıkacağı belli olmayan bir davayı bekleyecek ki kendi hakkını alabilsin.Her yönden bitik durumda. Biz ise düzenimizi kurduk; o zorlukları beraber aştık bu da bizi çok güçlendirdi. Eşim eski eşinin tüm bu yaptıkları nedeniyle ve çocuğa verdiği zarar nedeniyle artık öfke bile duymuyor, yapabileceğim bir şey yok diyor. ben sana bir anne olduğunu göz önüne alarak söylüyorum, çocuğunu kısa vadede belki bir araç olarak kullanırsın fakat, babaların belki ayrılığın ardından yaşadığı ilk 1 2 yıldaki çocuğa hissettiği suçluluk hissi geçince elinde bir koz kalmaz. Benim eşim eski eşini çok uyarmıştı, çocuğa yansıtma, sen anneliğini yap babalığımı bana bırak, benim hayatıma karışma, saygı duy diye. ama eski eşi her aradığında (çocuğu bahane edip) küfürler hakaretler durmuyordu. eşim tam 1 yıl idare etti fakat bu sürede karşı taraf çocuğu babasından da nefret ettirdi. çocuk sürekli annesinden duyduğu cümlelerle babasından nefret etmeye başladı, hesap sormaya başladı. Ki eşim çok uyarmıştı, bu bir erkek çocuğu baba figürünü yok etme diye, yarın diğer gün sen de yetersiz kalırsın diye dinlemedi. Şu an artık gelinen noktada eşim istersek araya yüz insan girelim, ve ben ikna etmeye çalışayım bu konuda sabit düşünüyor. eski eş baba oğul ilişkisine, kendisine maddi-manevi, ve bizim evlilik süreçlerimize çok zarar verdiğinden kendisi her şeye bir sınır koyuyor. çocuğu kullanarak benim hayatıma sızacaksa ( eski eşi biz almaya gittiğimizde polislik olaylar,sinir krizleri geçiriyor çocuğun önünde) ben de çocuğumu kendisi gidip gelene dek ve büyüyüp benimle annesinin dolduruşları olmadan konuşabilene dek sınırlı görürüm diyor. Benim yapabileceğim nafakasını ödemek, mal paylaşımı sonrası annesine adil olanı da verdim diyor. Şu şartlarda artık bir tık fazlası olmaz diyor. Yani sana söyleceğim işin özeti şu ki; baba seninle bir uğraşır iki uğraşır çocuğu adına sabreder, ama bir süre sonra umudunu kaybederse, çocuğun için de geri dönüşü olmaz. Benim eşimin bana dediği şu sen hayatımda ol ya da olma, bekar olayım, babalık benim hakkım ve ben onun anneliğine karışmıyorsam o da benim babalığıma karışarak benim hayatımda tahakküm kuramaz. Bunun bedelini gerekirse çocuk da öder. Bu nedenle ben sana şartlarını fazla zorlamamanı, karşı tarafa saygı göstermeni, ne de olsa çocuk var kopamaz mantığıyla eski eşini denememeni öneririm. Karşı taraftan biri olarak söylüyorum, zararlı çıkan sen olursun. eski eşi kendi hırslarıyla davranmasaydı, bugün o çocuğun bu evlilikte de bir yeri ve bir güven hissi olacaktı, biz bunun için çok çabaladık, pedagoglara gittik, her şeyi yaptık ama anne desteği olmadan ve üzerine bir de anne tarafından pompalanan nefretle çözümsüz kaldı, baba çocuk ilişkisi (kendimi saymıyorum bile) yıprandı. Bu nedenle bence eski eşinle ilgili umudunu kafanda bitir, hırsınla davranırsan evet zarar verirsin, huzursuzluk yaratırsın, ama eşin şu anki sevgilisi ya da başkası evlenirse, gerçekten seviyorsa, aşıksa zaten bir etkin olmaz, aksine daha da nefret yaratırsın ve çocuğuna da yansır bu gerilimler. Ben eşimin eski eşine artık sadece acıyorum, nişanlı bir adamı nişanlısından ayrılıp çocuk için yeniden barışmaya ikna etmek için araya akraba sokacak kadar düştü, bir kişi bile artık saygı duymuyor bizim çevremizden kendisine. insanların kendisinden nasıl "gurursuz" diye bahsettiğini duysa eminim belki biraz düşünürdü. bence sen de aynı yoldan gitme, çocuğunun babasına ve onun hayatına saygı duy. Biz eşimle hayatımızı kurduk, çok mutluyuz, hukuki meselelerle avukatlarımız ilgileniyor, ayda 1 kez çocuğu görüyoruz, geri kalan zamanda bu konular bizim evimizde yok bile. yani diyeceğim şu ki; olan sana olur, evet mutsuzluk verip yıpratırsın fakat o da geçici bir süreliğine. uzun vadede kaybeden sen ve en önemlisi çocuğun olur. düşünmeni öneririm, bir anne olarak mantığınla hareket etmen uzun vadede çocuğun için en iyisi.
7 yaşında bir çocuk için ayda bir babasını görmek çok az. Tabi sizin için güzel çok mutlusunuz ama maalesef gene olan çocuğa olmuş bedelini çocukların ödediği bir boşanma doğru değil. Üstelik bence baba çocuk biraz büyüyüp aklı başına gelene kadar o çocuğa anneyle beraber iletişim halinde bakmalı diye düşünüyorum benim şahsi fikrim. Hafta içi birindeyse hafta sonu mutlaka diğer ebeveyn görmeli çocukları. Evet zor ama büyüyene kadar o çocuğun da hakkı var.
 
Peki siz çalışıyor musunuz? Ya da kira, kredi gibi masraflarınız var mı? Benim yok, boşanmadan önce küçük bir kredim vardı kapatmıştı. Çalışıyorum diye de daha fazlasını verme gereksinimi duymuyor.
Tekrardan nafaka arttirim davasi acin fatura evrak verin yetmiyor diye. avukatiniz daha iyi bilir ..lakin evladıyla babayi kullanmayin erkk bi terk ettimi evladını dönmez burda kac kadin okuduk bosandiktan 1 2 yil sonra evladini almayan baska biriyle beraber olup bekar hayatin tadini cikarip cocuguna vakit ayirmayan.siz baba ile evlat arasindaki en onemli köprüsunuz adam vermek istemiyorum diyorsa hukuki yollara başvurup bütün masraflari belgeleyin .cocuk evet cok masraf gercektne ozel krese giden bir cocugun artik masrafi 10 bini rahat buluyor
 
Kusura bakmayın ama bence baştan beri adamı kıskaca alıp hem kendi hayatınızı hem adamınkisini hem de maalesef bir evladın hayatını hiçe saymışsınız. Bu saatten sonra da ne yaşarsanız yaşayın bence size kimse üzülmemeli. Buradaki tek mağdur evladınız. Göz göre göre sorunlu kişiliklerinizi çözümleyemeden o dünyaya bir can daha sıkıştırmışsınız. Dilerim sizin gibi yetişmez ve kendisini kurtarır. Bu toksik ilişkiler karakterler tüm toplumu etkiliyor. Buradan aynı durumları yaşayan ve ya yaşama ihtimali olan kadınlara sesleniyorum. İlişkilerinizde problemler varsa bu aile olur arkadaşlar olur ya da gönül ilişkisi LÜTFEN ÖNCE BİR KAÇ KERE DAHİ OLSA PROFESYONEL YARDIM ALIN. Kimsenin başını yakmayın özellikle evlatlarınızın.
 
Evet ama neredeyse benim 4 katım maaş alıyor. Artı çocuğa ben bakıyorum yediriyorum içiyorum. Hasta oluyor başında ben bekliyorum. Vereceği maaşının 1/4üydü sadece. Rahatını keyfini bozmak istemedi ya da dolduruşa geldi bilmiyorum. Benden nefret etse de çocuğunu görmeye gelmeliydi gelmiyor artık. Çok yakın arkadaşı var eşi de benim yakın arkdaşım. Ona dedim eşi sorsun buna laf arasında neden nafakayı arttırmıyor diye. Arkadaşına bizim evliliğimizden kalan bazı borçlar vardı onları söylemiş, kira veriyorum demiş. Bir de beni suçlamış konuyu kapatmış sonra konuşmak bile istemiyorum demiş. O kadar sildi gözünden.
hem eski eşinize hem çocuğunuza allah yardım etsin

feci ağır okb hastasısınız bence terapi tedavi şart
 
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.

Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.

Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.


Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Kendi hayatınıza başlamanız en iyisi. Başlamanız diyorum, dönmeniz demiyorum... Siz o evlilik içi psikolojide kalmışsınız, çocuk da sizde tek başına hayat tabi ki kolay değil.. Bir uzmandan yardım almanızı öneririm... Dilerim sizin de karşınıza anlaşabileceğiniz biri çıkar...Eski eşiniz sizi aklından, kalbinden çoktan çıkarmış. Şimdi sıra sizde.
 
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.

Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.

Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.


Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
kendini suclu hiss etme sakin. ama iyi olmus kurtulmuşsun bos ver her seyden kavqa cikaran hep uzen ailesine karsi seni hic savunamayan adamdan kocada olmaz hicbisey olmaz
 
Ama o kadınla boşanma davasından önce tanışmıştı sonuçta. Belki de o kadın yüzünden benim yuvam dağıldı bilmiyorum ve içim içimi yiyor. Şu an sevgili oldular diye biliyor herkes ama belki öncesi vardı gizlediler bu beni deli ediyor. O orada kadınlarla kızlarla gününü gün ederken ben çocuğumla ailemin yanına döndüm. Burada da çok mutsuzum çalışıyorum ama yine tüm gün girip sosyal medyadan kadını takip ediyorum her yerden. İşten atılıcam en sonunda ama düşünmeden duramıyorum
Sizi evlilik öncesi asağılayan insanla siz evlendiniz. Evlilik kötü gitti. Cocuk yaptınız hayatınız tepetaklak oldu. Sizi zorluk yasamıs bir kadın olarak normal karşılayabilirdim ki, boşanmış bi adamla bi kadın beraber oldugu icin kendi hemcinsinze saydığınız kötü şeylerden sonra kabul edilebilir olmadıgınu ve asıl problemlinin siz oldugunuza kanaat getirdim. Bir yuva baskası yüzünden dağıldı lafına hic inanmam. Düzgün adam secilememe, ve aşk evliliği değilde evlenmek icin evlenmenin sonucunda bitmesi gerektiği noktada o ip kopar biter. Olay baska kadın sanarsnz fakat asıl mesele sevgisizlik huzursuzluktur… ayrıca o kadınlarla kızlarla gününü gün eder isterse her gece pavyona gider size ne? Sizde görüsün biriyle? Sizi tutan var mı? Yapamadığınız seyler icin hırslanıp eski esinizi cocugunu görmekten de soğutmayın lütfen rica ediyorum
 
Merhabalar. Biraz içimi dökmek biraz da gerçeklerin yüzümü vurulması için sanırım buraya yazmak istedim. Kafam allak bullak ve ne hissettiğimi bilmiyorum. En başından tüm süreci anlatayım. Hiç sevmemiş mi ben mi kendimi yemişim bunca zaman bir de siz söyleyin.

Biz nişanlandığımızda ben üniversite öğrencisiydim eşim ise çalışıyordu. Benden 3 yaş büyük. Benim mezuniyetimden birkaç ay sonra çok zor şartlarda evlendik. Maddi durumumuz iyi değildi. Eşimin maaşı kariyeri iyiydi aslında ama ben daha iş bulamamıştım. Ailemin de durumu yoktu. Neyse. Evliliğimiz hatta öncesinde sevgililik ve nişanlılık süreci de hep kavgalı gürültülü oldu. İnsan içinde nasıl davranman gerektiğini bilmiyorsun, beni rezil ediyorsun, saçma sapan şeylere gülüyorsun, beni utandırıyorsun deyip duruyordu. Ben ise üzülüyordum ağlıyordum sinirleniyordum ve tabi kavga ediyorduk. Tam bir narsistti asıl kendisi kavga çıkarıyordu ama sonra beni suçlu gösteriyordu. Biraz psikolojik problemleri vardı. Zor bir çocukluk geçirmiş. O yüzden hep alttan almaya çalıştım. Nişan sürecinde çok erken nişanlandık siz zorladınız dedi durdu. Ben mutlu bir yuvam olsun istedim asıl siz ertelemek istediniz ısrarla beni yakıştıramadınız kendinize dedim. Ailen hep olmasın diye uğraştı dedim aileme laf atma asıl sizinkiler seni kakalamaya çalıştı dedi kıyamet koptu. Sonra nişan elbiseme çingene gibi, ne biçim şeyler beğeniyorsun dedi mesela kavga ettik. Bir arkadaşımızın düğününe gidiyorduk elbise alacaktım biraz kaliteli bir şey al bu ne böyle pazar malı gibi dedi kavga ettik. Halbuki çok masraf yapmak istemiyordum. Ama o yanına yakıştıramıyordu beni. Kaç kere insanların içinde kavga ettik. Basit bir şey söylüyorum hemen alınıp laf ediyor sonra bana sus uzatma diyor. İnsanların önünde bana bunu deyince benim de gururuma dokunuyor kızıyorum bu sefer insan içinde kavga çıkarıyorsun diye bana söyleniyordu. Hep rezil olduk arkadaşlarımıza. En son böyle kavgamız olduğunda eve geldik ve sonra birkaç kez sustum sustum ama yeter hep yapıyorsun senin yüzünden insanların yanında yerin dibine giriyorum, nasıl konuşman gerektiğini bilmiyorsun, samimi olucam diye g.tü başı dağıtıyorsun dedi. Çok ağırıma gitti söyledikleri hala unutamıyorum. Hep de üslubu bu şekilde. Bir şey yaptığım da yok ama sürekli eleştiri. Ne yapsam gözüne batıyordu beğenmiyordu. Bir gün iyiysek iki gün kötüydük.

Ailesi başka şehirde yaşıyordu. Ne zaman gelseler ya da biz gitsek kavga ediyorduk. Sürekli dolduruyorlardı oğullarını. Bana sürekli düzgün konuş, düzgün otur, düzgün davran deyip duruyordu ama ben sürekli komut almaya dayanamıyordum. Nerede nasıl durmam gerektiğini sen söyleyemezsin diyordum. Ailesi hiç gelsin istemiyordum. Örneğin bir bayram onlara gidecekken annem hastalandı diye annemin yanına gittim onlara gitmedim diye kıyamet koptu. Annen de senin gibi yalancı, her işi yalan dolan dedi durdu inanmadı. Kadın hastaydı zaten bir de beli ağrıyordu kurban etlerini tek başına halledemezdi diye yanında olmak istedim. Ondan sonra ikimiz de bayram sonrası eve geldiğimizde bana karşı daha da öfkeli ve soğuktu. Ailesiyle de tartışmış ben gitmediğim için sanırım. Bana gidicem dedin insanlar bekledi son gün caydın beni de mahçup ettin akrabalarıma dedi bütün öfkesini kustu. Yine yalancısınız ana kız dedi durdu. Sonra yakın bir aile dostumuz girdi araya yine barıştık. Ve birçok insanın yaptığı hatayı yaptım belki çocuğumuz olursa düzelir dedim ve hamile kaldım. Hamilelikte hormonlar tabi tavan yapınca ben de biraz ilgi alaka bekledim, alınganlık yaptım çok kez. Ama hep ilgiye açtım zaten. Tartışmalarımız hiç kesilmedi. Bu kadın hamile demedi bile. Ben de en son dayanamadım karnım burnumda dedim boşanalım o zaman, kabul etti, gittim anlaşmalı boşanma dilekçesini verdim. Ama geri döneyim uğraşsın diye bekledim olmadı kabul etti hemen. Zaten birkaç kez boşanma lafı olmuştu ama bu kadar kolay kabul edeceğini düşünmemiştim. Günlerce bekledim olmadı. Doğumumda da çok kavga ettik. İnsanlar bize bakıyor ben beni ve çocuğunu düşünsün istiyorum ama o hala boşanmaya kararlı, öylece duruyor hastanede yanımızda. Çocuğa bakıyor ben umrunda değilim. Sen bir de baba mı oalcaksın diye bağırdım çağırdım en son çıktı gitti odadan. Herkes beni sakinleştrmeye çalıştı. Sonrasında eve getirdi beni ve annemleri. sonra özür diledim lohusa halimle duygusalım dedim çok özür diledim, sonra konuşuruz dedi. Çocukla ilgilendi sonra gitti evden. ertesi gün baktım yine hiçbir şey yok bana karşı buz gibi adam. Çocuğu seviyor bana bakmıyor bile. Başka biri mi var dedim hayır dedi yine koptu kıyamet. Neden çocuğunu düşünmüyorsun babasız mı büyüsün istiyorsun dedim, böyle kavgayla gürültüyle mi büyüyecek dedi. Hatalarımı anladım dedim daha dikkatli olucam dedim. Hep aynısını diyorsun iki gün bile duramıyorsun hep rezillik peşindesin dedi sanki ne yapıyorsam artık. Doğumdan kısa bir süre sonra mahkeme oldu, dayanamadım sırf çocuğum için feragat ettim. Mahkeme çıkışı yine kavga kıyamet. Sonrasında tanıdıklar araya girdiler yapmayın çocuğunuz var dediler kimseyi dinlemiyor. İş yerinde sevdiği bir abisi vardı aradım onunla konuştum ikna eder belki dedim. Bunu duyunca daha çok sinirlendi. Bir ay kadar dayandı evde ama bana hiç güzel bir söz söylemiyor, ilgilenmiyor. Sadece sağlık sorunum olunca ilgileniyor hastaneye götürüyor, çocuğa bakıyordu. Dayanamadım biraz ilgilensin diye çok hastayım dedim, çocuğu da emziremiyorum dedim hastaneye götüreyim dedi gerek yok yanımda ol biraz dedim. Ama bana tiksinerek bakıyordu resmen. Hiç evde olmak istemiyordu. Sonra ben telefonunu takip etmeye başladım kesin biri var dedim. Mesajlarını ve aramalarını takip ediyordum. Bir süre takip ettim. Bir şey yakalayamadım. Uyurken telefonuna baktım birkaç kez hiçbir şey bulamadım. Ama bazı arkadaşlarıyla konuşmalarını gördüm hep dert yanmış genel olarak mutsuzluktan. Sonra dayanamadım söyledim yine kıyamet koptu. Sen nasıl benim telefonumu takip edersin diye. Sonra gitti çekişmeli boşanma davası açtı. Benim telefonunu takip etmemi vs yazdığım mesajları hepsini şikayet etmiş ve delil olarak sunmuş. Öncesinde de yaşanan olayları hep sunmuştu dosyada. Sonuçta aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Bu kadar kötü olmamıza anlam veremiyordum, sürekli bir şeylerle suçlanıyordum yıllardır. Neyse çok uzattım kusura bakmayın çok doluyum. bunun üzerine 2 yıl ayrı yaşadık ve resmi olarak dava birkaç ay önce sonuçlandı ve boşandık. Bu süreçte ve boşanma sonrasında çocuğu hep aradı sordu, görüş zamanı geliyor görüyor ama bir kere olsun bana nasılsın demedi halimi hatrımı sormadı.


Neyse sadede geleyim. Daha resmi olarak boşanalı yaklaşık 4 ay olmuş ama şimdi biriyle görüşmeye başlamış. Bu kişi daha önce de tanıdığı biri. Telefonunu takip ettiğim dönemler aynı yerde çalışıyorlarmış sonra o kişi işten ayrılmış. Bir yıl sonra da eşim oradan ayrılmıştı. O zamanlar bir şey yoktu sanırım çünkü hiç yakalamadım. Ama şimdi kadın resmen önceden evli olduğunu bildiği birisiyle sevgili olmuş. Yani insanın midesi nasıl kaldırıyor adamı tanıdığında evliydi boşanınca üstüne atlamış hemen. Kadın 2 yaş büyük benden ben 28 o 30 yaşında. Bu yaşına kadar evlenmeyince evli adamı ayarttı belki de ama kanıtlayamıyorum işte bunu. Dayanamadım eşime mesaj attım bula bula bu b... suratlıyı mı buldun diye ama şu an acayip pişmanım. Doğru konuş seni ilgilendirmez sen kimsin oluyorsun da karışıyorsun dedi. Yarın öbür gün çocuğum bu kadınla mı muhattap olacak kaırışırım tabi ki dedim. Cevap bile vermedi. Kesin kadına söylemiştir. Tekrar yazsam mı bilmiyorum. O an öğrenince sinirle yazdım rezil oldum. Benim sinirim aslında boşanmadan önce mi sevgili oldular ya da o aşamada mı sevgili oldular bilmiyorum içim içimi yiyor. En son çocukla ilgili bir konuda eşimle telefonda konuştuk sesi çok sakindi normalde eskiden benimle konuşurken hiç böyle değildi sesi hem soğuk hep içine kapanıktı. Şimdi bu kadın var diye mi böyle bilmiyorum. Ağırıma gidiyor. Çok fazla yazdım hakkınızı helal edin. Ne yapayım mesajdan dolayı bilmiyorum tekrar yazsam mı ne desem bilmiyorum. Hem üzgün hem sinirliyim hem de merak içindeyim ne zaman başladı gerçekten yeni mi başladı. Çok karışığım çok.
Herkesin 30 yasina kadar evlenmek gibi bir kaygısı yok. Ikincisi olgun tavırlı değilsiniz en başında haddini bildirmeniz gereken durumlarda susmussunuz ve hep bir ileri boyuta atlamissiniz. Sizden emin olmayan biriyle bütün adımları gerçekleştirmişti iz belki zamanla sever diye. Adam sizi sevmediği için her yaptığınız gözüne kusurlu gelmiş. Gerçek sevgide insan gözü bu küçük hatalari gormez malesef. Sinirleriniz yıpranmış belli ki durumları olduğu gibi kabul edin. Yolunuza bakmaya çalışın. Sizinle evliyken bir etkilesim olmuş guvendigi bir kapı olarak görmüş olabilir o kadını. Ama yapacak bişey yok artık düşünmemeye çalışın.
 
Ama o kadınla boşanma davasından önce tanışmıştı sonuçta. Belki de o kadın yüzünden benim yuvam dağıldı bilmiyorum ve içim içimi yiyor. Şu an sevgili oldular diye biliyor herkes ama belki öncesi vardı gizlediler bu beni deli ediyor. O orada kadınlarla kızlarla gününü gün ederken ben çocuğumla ailemin yanına döndüm. Burada da çok mutsuzum çalışıyorum ama yine tüm gün girip sosyal medyadan kadını takip ediyorum her yerden. İşten atılıcam en sonunda ama düşünmeden duramıyorum
Psikolojik destek alın
 
Malesef bunun böyle olmasını ben de istemezdim fakat boşandıktan sonra çocuğun çoğu yükü anneye kalıyor. Yani çocukla benim kadar ilgilensin, benim kadar emek versin diye bi dunya olmuyor. Keşke olsa... Eğer o adamda babalık mevhumu varsa ilgilenir çocuğuyla. Ona güzel bir dille gerekenleri anlatırsınız, angut değilse anlar ama yok hâlâ anlamiyorsa salın gitsin. Ben yazdıklarınızdan şunu anladım ki siz lafı çok dolandirip, nafaka ve çocuk konusunda hakliyken haksız duruma düşüyorsunuz. Eski defterleri açıp, sen şoylesin, böylesin demenin bir manası yok. Alın kağıt kalemi şu şu masraflari var çocuğun, şu kadar nafaka istiyorum diyin. Kabul etmiyorsa mahkemeye gidin. Eğer çocuğa ilgi, sevgi gostermiyorsa Allah'a havale edip yolunuza bakın. Polemiğe girmeyin adamla. Siz polemiğe girdikçe adam peşinizden koştuğunuzu sanıp çocuktan da uzaklasacak
 
X