Şuan ben ebadan ders veriyorum onun okulu bittiPandemi öncesinde ben de 3 buçukta eve geliyordum. O izinliyken o saate kadar evde hiçbir şey yapmıyordu.
Çocuk yokken Doğu'da çalışırken ki o zaman yarım gün çalışıyordum kendisi de tam tersi aşırı yoğun çalışıyordu, kalkıp bir şeyler yapıyordu. Yine batıya geldiğimiz ilk zamanlarda da yaptı temizlik. Ama pandemiden beri hiç neredeyse. Geçen sene pandemi başında canlı ders yoktu o zaman ben hallediyordum ama şimdi uzaktan da olsa yüzyüze başlasak da gram yardım yokŞuan ben ebadan ders veriyorum onun okulu bitti
Ben ebadayim çocuğa bakiyor o arada yemek yapiyor sonra bulasiklar vs bende oluyor
Eğer yapmasaydi da kendimi yipratmazdim inadına temizlikçi çağırmayı sıklastirir bulasiklari vs makineye koymazdim yok öyle dava.
Evet sorumuz bu kesinlikle benim çalışmadığımı düşünüyor. Bu arada oğlumuz ile ilgili de yoruldum artık dediğimde o zaman çocuk yapmayacaktın dedi.Anlıyorum sizi. Evde canlı ders yapmayı "çalışmak" olarak görmüyor bazıları. Eşim de "n'apıyorsun ki" diyordu. Vallahi billahi okulda ders anlatmaktan daha yorucu. Malesef ki kavga etmeden avaz avaz bağırmadan ben anlatamadım kendimi. Paşa hazretlerine bıraksam elini dahi oynatmaktan aciz. Ben böyle gelmiş böyle gider diyemedim bu konularda. Bu ev bizim ortak yaşam alanımız, yemeğinden alışverişine, temizliğinden düzenine her şeyden ikimiz de eşit derecede sorumluyuz dedim. Hiçbiri tek başıma benim görevim değil dedim. Genelde 1 hafta 10 gün işe yaradı sonra başa sardık... Ona göre ev hep tertemiz ben abartıyorum. Yahu kedinin kılları havada uçuşuyor benim saç tellerim ve sigara külleriyle de vals yapıyorlar havada ev hala temiz mi ? diyordum. Yeri geldi temizlik de yemek de yapmadım. Kalktı kahvaltılık hazırladı, o evin tozunu pisliğini de hiç umursamadı.. Gene tahammül edemeyip ben yaptım. En son geçen 8 saat art arda canlı ders yaptıktan sonra ufak çaplı bir sinir krizi geçirdim. "destek istiyorum desteeğğğğkkkk" diye yırtındım. Şoka girdi, ilk kez beni öyle gördü. Bunların hiçbirini siz de yapın diye anlatmıyorum, belki eşiniz agresifleşir ve işler başka noktaya sürüklenir. Onu en iyi siz tanıyorsunuz sonuçta. Sadece böyle gelmiş böyle gider diyip bu eşitsizliği kabul etmeyin, bunu anlatmaya çalışıyorum. İşinizi zorlaştırmayın. Önceliğiniz çocuğunuz olsun. Her şeye yetişmeye çalışmayın. Tahammül edebiliyorsanız bırakın ev dağınık kalsın. Diğer meselelere gelince cinsellik tatmin edici ise ayda 3-4 kez haftada 1'e tekabül ediyor, çok az değil (bana göre)
Herkesin bana göre'si farklıdır tabi.. Umarım eşiniz düzeltir kendini.
Erkekler değişikÇocuk yokken Doğu'da çalışırken ki o zaman yarım gün çalışıyordum kendisi de tam tersi aşırı yoğun çalışıyordu, kalkıp bir şeyler yapıyordu. Yine batıya geldiğimiz ilk zamanlarda da yaptı temizlik. Ama pandemiden beri hiç neredeyse. Geçen sene pandemi başında canlı ders yoktu o zaman ben hallediyordum ama şimdi uzaktan da olsa yüzyüze başlasak da gram yardım yok
Yanlış hatırlamıyorsam bir akşam bulaşıkları bıraktım. Sabah yine ben toplamak zorunda kaldım . Bu da daha yorucu oldu bana çünkü lavabo dağınıkken kahvaltı hazırlama zorErkekler değişik
Yapmayabilirler aniden birakabilirler
Siz de o yüzden bir boslayin bakalım o zaman ne yapacak
Kahvaltıyı bazen hazırlıyor. izinli günlerinde parka da götürmeye çalışıyor ama ben illa ki o anda bir iş yapıyorum yani. Bazen küçük bir ev çok daha az eşya mı olsa diyorum.Ufak ufak görevler verseniz? Ben öyle yapıyorum. Demeden asla yapmaz. Ama sabahtan başlıyorum, ben canlı dersteyken teneffüste uyandırıyorum kahvaltı hazırlar mısın çok acıktım diyorum. Kahvaltı hazırlamakta bir şey yok , dolaptan alıp kahvaltılıklara koyacak çay demleyecek. Kavga etmeden, kızmadan destek istemek lazım. Çamaşır asmak katlamak çok zor olmasa gerek. Siz çocukla ilgilenirken canım çamaşırları assan diyin. Söylemeye bile gerek kalmamalı ama biz popomuzun üstüne oturamazken bi kahve keyfi yapamazken beyefendilerin yayılıp ellerinde telefon keyif yapmaları çook sinir bozucu. Yani ben ister istemez aşırı geriliyorum ve kavga çıkarıyorum. Öyle olunca o da beni öyle gergin görmektense ben işe koyulduğumda yerinden kalkıp viledayı alıyor. Yani asla yapmaz ve ben boşanmayı düşünmüyorum diyorsanız olduğu kadar tek başınıza yapacaksınız ve eşinizin iyi yönlerini düşünüp devam ettireceksiniz. Ben bu yolu tercih edemedim, canıma yazık dedim, ve bu şekilde yaşamak istemediğimi gerekirse tek başıma yaşayıp en azından sinir stres yaşamadan huzurla yaşayacağımı söyledim. Hayatın her alanında adaletsizlik, cinsiyet eşitsizliği canımı çok sıkan bir mesele çünkü. Kadınların yükü hem iş hem ev ortamında her zaman erkeğinkinden fazla. Çocuk yetiştirme bile %90 annenin görevi olarak kodlanıyor. Çocuğu çeyiz olarak getirmediniz. Parka götürmek sizi o esnada dinlendirmek çok mu zor? Şu kafadayım ben, hayatımı kolaylaştırmak için evlendim, daha da zorlaştırmak için değil. Yok hayatımı kolaylaştırmıyorsa, atarım yükümü yoluma bakarım. Allah yardımcınız olsun, dediğim gibi inşallah çözebilirsiniz.
Kahvaltıyı bazen hazırlıyor. izinli günlerinde parka da götürmeye çalışıyor ama ben illa ki o anda bir iş yapıyorum yani. Bazen küçük bir ev çok daha az eşya mı olsa diyorum.
İyi yönlerini de düşünüyorum o yüzden haksızlık edip fazla mı beklentiye giriyorum diye üzülüyorum. Ama iş dışındaki yaşadığımı kopukluk içimdeki huzurluğu körüklüyor. yorgunluğum artınca da tahammülsüzleşiyorum.
Dün oğluma bağırdım mesela tutamadım kendimi ki uzun zamandır hiç bağırmamıştım. 6-7 ay olacak yani.
Niye kendisinin sebebi vardı. Yapmayan birisi değildi ben yine konuşmayı deneyeceğim. Umarım beni anlar..
Ben yazdım gel konuşalım bak diyeceğim ama karşıma gelip oturmadı bileBiz geçen tartışmada kim nerde ne kadar suçlu bulmak için oturup olayları tektek yazdık. Hatta eşim suçlu olduğu için beraber konusştuk o yazdı. İnanılmaz verim aldık cidden bende o da hatalarımızı yazınca ne yapmamız ne yapmamamız gerektiğini gördük. Size de tavsiye ederim mutlaka.
örnek vermek gerekirse siz diosunuz ben mutsuzum. Böyle devam ederse ayrılmak istiyorum gel konuşalım deyin. Ve o gün yada o hafta sabah uyandığınızdan akşama kadar evde yaptıklarınızı siz söyleyin esşiniz yazsın. Kendi eve geliş saatine kadar, sonra geldikten sonra onun neler yaptıgını yazın beraber... ve sorun yazık değil mi bana? Ne kadar dayanabilirim deyin? Sonra kararlar alın. Mesela eşiniz işten gelir gelmez, yemeğe girişsin ya da çocukla ilgilensin gibi. Bizde ise yaradı ama eşinize bunu yaptırmak cidden zor. Şimdi kural ihlali yaptıgında hatırlatıyorum ve toparlıyo kendini.
eşinizi bu şekilde bi sarsın yok olmazsa evi terkedin düzeni bozulmadan ayıkmıyo bazısı
Doğum gününüz için hediye alması çok normal, eminim siz de ona alıyorsunuzdur. Çocuk sadece sizin çocuğunuz değil, çocuğun sesinden rahatsız oldum demesi hem üzücü hem de siz her gece bakmak zorunda değilsiniz, çocuk kaç yaşında bilmiyorum ama emmiyorsa en azından arada bir de o bakabilir. bence konuşun eşinizle, aşırı ilgisiz bir adam değil, kendi konforuna fazla düşkün gibi. Bence çözülmeyecek sorun yok.Evet beni de rahatsız ediyor. Şöyle ki oğlumuz gece bir kez mutlaka uyanıyor arada nadir de olsa uyanmıyor ama. Oğlum uyanınca yanımıza geliyor ben alıp oğlanın odasına gidiyorum orda uyutmaya çalışıyorum. Çocuk odası yatak odasına çok yakın yani o andaki sesten rahatsız oluyorum işe gideceğim falan diyor. Fakat salonda yattığı halde sesinizi duydum dediği de oluyor. Yani ha salon ha yatak odası diyorum.
Böyle pazarlık yapması, ilk fırsatta yastığını pikesini alıp salona gitmesi beni düşündürüyor. Bilmiyorum sanki benden soğudu artık sevmiyor diye düşünüyorum.
Horlama veya koku gibi bir sorun yok şükür. Yani çirkin de değilim inanın kendimce güzelim :)))) kilo problemi yok boy 173, kilo 54. Yani bakımlı olmaya da çalışıyorum. Giyim olsun makyaj olsun. Gün içinde gelip sarılıyor. Hatta omzuna alıp kucaklıyor neredeysem oğlumuzun yanına getiriyor anneyi kucakladım falan diyor. Oğlum kahkaha atınca bu sefer de onu kucağına alıp koşuyor falan.
Yani doğum günüm için kaç kez hediye de aldı...
Sabah çocuğu kahvaltı ettirip canlı derse geçiyordum ben, teneffüste veya ders başlamadan fırsat varsa kahvaltımı yapıyorum.
13.40 ta ders bitiyor. Son ders beden yapıyorum o arada oğlana yemek yedir. Bir iki teneffüs bez değiştirme ile geçiyor bu arada.
Ders bitince oğlanı uyut. Uyurken oğlan yemeğe geçiyorum. Öyle çok büyük yemekler yapmıyorum.. kuru fasulye pilav, sulu patates pilav, kabak-biber dolması çorba. Taze fasulye pilav. Makarna salata. Yemek bitince veya pişerken oğlum uyanıyor. Sonra yemek yedir sitenin parkına götür. Evde oynat. Dışarı çıkarsak eve gelir gelmez banyo yaptır. Ardına yine yemek yedir.
Sonra pilim bitiyor işte. Çamaşır çünkü her gün oluyor. Her gün makinede veya çamaşırlıkta veya kirli sepetinde. Mutlaka ya asarım ya katlarım. Sonra da oğlanı uyut ve mutfağı toparla. Oluyor saat 12 .
Ben de üzülüp ağlıyorum kendime. Çünkü seviyorum onu ve farkında olmadan haksızlık etmiş olmak istemiyorum . Tek isteğim biraz olsun anlaşılmak destek. Umarım düzeltebiliriz bir şeyleriİş bölümü yapmanız gerekiyor acilen. Bu adamı eğitmeniz lazım becerebilir misiniz bilmiyorum çünkü çok iyi niyetlisiniz. Bu kadar şeye hala haksızlık mı ediyorum diye soruyorsunuz valla çok üzüldüm durumunuza.
Sizin eve bayağı bir devrim lazım. Lütfen bir dellenin cinnet falan geçirin ve yeni kurallar getirin.
En azından hafta sonundan önümüzdeki hafta için evde olduğu günlere iş planı yapın eşiniz için. Sabahtan kalkar kalkmaz. Evi topla toz al süpür gibi işler ekleyin. Her akşam wc temizliği olabilir.
Ben de üzülüp ağlıyorum kendime. Çünkü seviyorum onu ve farkında olmadan haksızlık etmiş olmak istemiyorum . Tek isteğim biraz olsun anlaşılmak destek. Umarım düzeltebiliriz bir şeyleri
Akşam olup çay içerken biraz uzanınca ilk fırsatta uzanıyorsun diyor biliyor musunuz? Ben anlamıyorum daha ne yapayım. Çayı da ayakta mı içeyim ..İşte bazen bu kadar becerikli bir kadın olmak dezavantaj olabiliyor. Bir gününüzü yazmışsınız ağzım açık okudum. Ben bunların yarısını yapamam bakın yapmam demiyorum istesem de yapamam. Bütün becerikli kadınlar da hep böyle eşlere denk geliyor ya da eşler mi kadının bu kadar becerikli olduğunu görünce kendini salıyor bilemiyorum. Ama bu tempoya can dayanmaz. O sizin basit dediğiniz yemekler hiç de basit şeyler değil, iki güne bir yumurta kırın, makarna haşlayın, gerekirse iftarda kahvaltılık yiyin yoruluyorum yapamıyorum deyin. Ordan tasarruf edeceğiniz enerjiyi oğlunuza aktarın. Bu tempoyla hasta olursunuz.