• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

çok mutsuzum yemekten içmekten kesildim mahvoluyorum bu hengamenin içinde

Canım onu da söyledim, tamam dedim, evi değiştirelim dedim ama ben mutsuz olduğumda ve ne seni ne annenleri mutlu etmediğimde ve onlar problemin bundan kaynaklandığını anladığında ne olacak dedim, o da "sen baştan önyargılısın zaten, sen böyle olunca tabi ki kötü olcak" dedi. şunu bile dedi "madem bitireceksin, madem bu evlilik bitecek hiç değilse denememiş olmazsın" bile dedi.

bence alışacağımı düşünüyor. kanıksamak var ya bence en kötü şeylerden biri. mutsuzsun durumdan, ama yapacak bi şey yok diyosun, kanıksayıp mutlu olmaya çalışıyorsun. ama ben bunu istemiyorum. yıllar sonra, dönüp baktığımda hiç de hayalimin ucundan geçmeyen bi evlilik hayatı yaşadığımı gördüğümde daha da üzülcem kendime. biraz da benim istediğim gibi yaşamak istiyorum. ama yetmiyo kızlar, nasıl yetmez ya benim yaptıklarım! herkes yapabilir mi ben gibi? çok mu kolay? düşünün, kayınvalideyle yakınsınız, iyiler hoşlar, iş güç beklemezler ama neredeyse haftada her gün bi şekilde görürsünüz onları. hafta içi 3 gün beraber onların evde yemek yenir. hafta sonu 1 gün mutlaka onlarla bi aktivite yapılır. diğer gün de temizlikle geçer zaten. dışarı beraber çıkılır. beraber çıkılmadığında da eşiniz nereye gittiğinizi, ne yaptığınızı köşe bucak saklar onlardan üzülmesinler diye. bana sorarlar ne yaptınız diye, ben de "ya işte dışarı çıktık ben bilmem beyim bilir" filan diye yuvarlak cevaplar vermek zorunda kalırım. maddi olarak kız kardeşi zengin çocuklarından aşağı kalmasın diye bi takım yardımlar yapılır. kirası ödenir, faturalar ödenir, arabalarının vergileri ödenir, büyük masrafları karşılanır (tadilat vs), hatta zaman zaman arabalarına yakıt alınır, market alışverişleri karşılanır ki kayınvalidemin maaşı var. bana söyleyin kolay mı bunlar? herkes yapar mı bunları ses çıkarmadan?


belkide bunlara hiç ses çıkarmadığın için en baştan şuan mutsuzsundur... İnsan başına gelmeden bilemiyor şunu yapardım diyemiyor ama sen yine sabırlıymışsın ...erkek işte hepsi aynı senin güçlü,kendi ayakları üzerinde duran, herşeyin üstesidnen gelen bir bayan olduğunu gördüğü için sorumluluk üstüne sorumluluk yüklüyor nasılsa başarır nasılsa halleder düşüncesiyle... Özeniyoeum vallahi hani bazı erkekler var ya tüm düzenini evini işini eşinin düzenine göre kuran eşlere
 
çok zor şeyler yaşıyorsun.
senin kadar sabıredemezdim doğrusu.... benim k.validemde görümcemle birlikte yaşıyorlar. görümcem yaş olarak büyük farklı o... görümcemin aylık bağkur ödemesini eşim karşılıyor. onun dışında para vermiyor ailesine. bende bazen bu bile fazla gelebiliyor.

eskiden nasıldı... kadın evi çevirir, adam ihtiyaçları karşılardı. kime ne vermiş, parayı ne yapmış, erkeğin sorumluluğundaydı. şimdi işler değişince bizler ne yapacağımızı şaşırıyoruz. çalışıyoruz. para kazanıyoruz. ortak parayıda vermesi sorun oluyor. ama sen ona karışmamışsın. parasını istediği gibi vermiş durmuş... taviz tavizi doğruyor şimdi.... alıştığı için bir taviz daha bekliyor eşin...

altlı üstü oturmak çok zor. biz küçükken ananemlerle oturduk. ve babamın teyzemle arası bozuldu. halende bozuk.

inş. güzel karar alırsın. mutlu olursun. çok mecbur kalırsan altlı üstü oturmayı dene. bebek düşünme bu arada. baktın olmuyor, kimse senden bilmez. en azından denedim olmadı dersin... evli ve aşık olmasaydın kesinlikle kabul etme derdim.
 
belkide bunlara hiç ses çıkarmadığın için en baştan şuan mutsuzsundur... İnsan başına gelmeden bilemiyor şunu yapardım diyemiyor ama sen yine sabırlıymışsın ...erkek işte hepsi aynı senin güçlü,kendi ayakları üzerinde duran, herşeyin üstesidnen gelen bir bayan olduğunu gördüğü için sorumluluk üstüne sorumluluk yüklüyor nasılsa başarır nasılsa halleder düşüncesiyle... Özeniyoeum vallahi hani bazı erkekler var ya tüm düzenini evini işini eşinin düzenine göre kuran eşlere

Ya var ya bunları yaptım bakın ben neler neler yaptım diye söylemedim. yaparım, yine yaparım, önemli değil. eşim için değil, onlar için yaparım. benim için değerli insanlar. maddiyatın önemli olduğu doğru ama huzur satın alınamaz. onlar mutsuzsa biz de mutsuz oluruz sonuçta. benim üzüldüğüm nokta eşimin bunlar zaten olması gerek şeylermiş gibi davranıp daha fazlasını beklemesi. ben buna kırılıyorum. ama gerçekten öyle diyor. yani "napcaktın ki başka?" diyor. biraz bile bile geldin, ben sana gül bahçeleri vaad etmedim diyor yani.
 
kız zaten annesinden öğreniyor öyle davranmayı. şimdi annesi sürekli biz mesela gezmekten bahsedince "ee biz de geliriz, biz de merak ediyoduk zaten orayı" veya "biz napcaz o zaman?" diyince, kız da ondan görüyor, öyle davranıyor. büyüyünce değişir kesin, tatlı bi kız. ama annesine göre hep beraber olmak güzel bi şey ki başbaşa kalmak istememizi anlayamıyordu zaten hiç.

keşke haftada bir gün beraber yiyip dışarı çıksak. o zaman cennet olurdu bana. ben buna da razıyım ama haftada 3-4 gün beraberlik de tamam ama eşime yetmiyor bu işte. onlar da yanlızız filan dedi mi, hepten mahvoluyor eşim. ben de diyorum ki "anne bak, 2 kişi olmak yanlızlık değil adı üstünde yalnız, yalın yani tek olmak lazım yanlız olmak için ama siz berabersiniz kızınla. sen böyle diyince o da etkileniyor bak" diyorum ama fayda etmiyor. beş dakika sonra yine "yanlız kaldık, yanlızız" filan. eşim de diyo mesela "şimdi onlar yanlız kaldı" filan diye. ben de evde tek başıma kalıyorum hiç şikayetim olmuyo ama...

Ya bence sorun aynı apartamanda ya da yan apartmanda olmak değil. Babanın kaybı ile ilgili bir büyük travma içindeler ve daha da önelisi 2 yaş civarında kırılması gereken anne bağımlılığını kıramamışlar. Ve yazık küçük kızcağızı da sürüklüyorlar buna. Sahipsizlik duygusu yaşayan kayınvalideniz kötü niyetle olmasa da çocuklarının psikolojisini de etkilemiş. Eşiniz ise hala bir ergen, aşamamış. Bununla baş etmek ve mücadele etmek kolay değil. Çünkü örneğin psikolojik destekle eşinizin anneden bağımsızlaşmasının sağlanması halinde bile, annenin oğluna olan patalojik bağı kırılmış olmayacak.
Bu noktada zaten evin aynı partmanda ya da yan apartmanda olması konusunu düşünmek gereksiz bence. Siz eğer "bu travmayı yaşayan bir adamla yaşayabilirim, ben sevgimle onu da sararım ailesini de, yıpranırım ama buna değer, göğüslerim, eşimin iyi yönleri bunu kapatır." diyorsanız aynı apartmana geçin. Ama zaten bu ortamda hayatınızı sürdürme gücünüz yoksa -ki bu da saygı duyulacak bir tercih, katlanmak zorunda değilsiniz- ayrı apartmanlarda kalmayı eşiniz kabul etse bile onun takıntıları sizi gene yıllar içinde mutsuz edecek.
Yani uzun lafın kısası aynı apartmanda da yan apartmanda da yaşasanız sizin içinde bulunduğunuz travmatik durum değişmeyecek. Gitmeyecekseniz eğer, evliliğinizi sürdürecekseniz bari aynı apartmanı kabul edin de eşinizin -asla normal olmayan ama maalesef var olan- vicdan azabının verdiği ekstra psikolojik baskıdan kurtulun.
 
Ya bence sorun aynı apartamanda ya da yan apartmanda olmak değil. Babanın kaybı ile ilgili bir büyük travma içindeler ve daha da önelisi 2 yaş civarında kırılması gereken anne bağımlılığını kıramamışlar. Ve yazık küçük kızcağızı da sürüklüyorlar buna. Sahipsizlik duygusu yaşayan kayınvalideniz kötü niyetle olmasa da çocuklarının psikolojisini de etkilemiş. Eşiniz ise hala bir ergen, aşamamış. Bununla baş etmek ve mücadele etmek kolay değil. Çünkü örneğin psikolojik destekle eşinizin anneden bağımsızlaşmasının sağlanması halinde bile, annenin oğluna olan patalojik bağı kırılmış olmayacak.
Bu noktada zaten evin aynı partmanda ya da yan apartmanda olması konusunu düşünmek gereksiz bence. Siz eğer "bu travmayı yaşayan bir adamla yaşayabilirim, ben sevgimle onu da sararım ailesini de, yıpranırım ama buna değer, göğüslerim, eşimin iyi yönleri bunu kapatır." diyorsanız aynı apartmana geçin. Ama zaten bu ortamda hayatınızı sürdürme gücünüz yoksa -ki bu da saygı duyulacak bir tercih, katlanmak zorunda değilsiniz- ayrı apartmanlarda kalmayı eşiniz kabul etse bile onun takıntıları sizi gene yıllar içinde mutsuz edecek.
Yani uzun lafın kısası aynı apartmanda da yan apartmanda da yaşasanız sizin içinde bulunduğunuz travmatik durum değişmeyecek. Gitmeyecekseniz eğer, evliliğinizi sürdürecekseniz bari aynı apartmanı kabul edin de eşinizin -asla normal olmayan ama maalesef var olan- vicdan azabının verdiği ekstra psikolojik baskıdan kurtulun.

Çok doğru söyledikleriniz. Zaten eşim psikolojik destek almaya karşı. bizim sorunlarımızı bize tamamen yabancı olan birinin çözemeyeceğini düşünüyor. eşimin iyi yönleri çok, gayet çok ama bu durum, benim yaptıklarımı görmeyişi ve takdir etmeyişi (çünkü bunları zaten olması gerekenler olarak görüyor) bana kendimi değersiz hissettiriyor. ayrı apartmanlara geçsek bile dediğiniz gibi onun takıntıları beni mutsuz edecek. devam edecek çünkü bu durum. aynı apartmana geçmediğimiz için mutsuz olacak ve ben de mutsuz olacağım sonuç olarak. belki aynı apartmana geçsek bile değişmeyecek durum. bu sefer yine onlar yanlız gibi gelecek ona ve belki aynı ev için tartışacağız sonrasında.
 
Çok doğru söyledikleriniz. Zaten eşim psikolojik destek almaya karşı. bizim sorunlarımızı bize tamamen yabancı olan birinin çözemeyeceğini düşünüyor. eşimin iyi yönleri çok, gayet çok ama bu durum, benim yaptıklarımı görmeyişi ve takdir etmeyişi (çünkü bunları zaten olması gerekenler olarak görüyor) bana kendimi değersiz hissettiriyor. ayrı apartmanlara geçsek bile dediğiniz gibi onun takıntıları beni mutsuz edecek. devam edecek çünkü bu durum. aynı apartmana geçmediğimiz için mutsuz olacak ve ben de mutsuz olacağım sonuç olarak. belki aynı apartmana geçsek bile değişmeyecek durum. bu sefer yine onlar yanlız gibi gelecek ona ve belki aynı ev için tartışacağız sonrasında.

Evet durum bu maalesef. En ideali ailece destek alıp artık deyim yerindeyse benzetmemi mazur görün "kayınvalidenizin eşinizi sütten kesmesi" tabi ki. Ama bu koşullarda bunun olmayacağı çok açık. Ayrı ya da aynı apartman siz kendi içinize bir yolculuk yapın ve bu ahvali kabullenip kabullenmeyeceğinize bir karar verin. Kabullenmek kolay değil, kabullenemiyorum deyip bir anda silip gitmek kolay değil. Ama sizi en iyi siz bilirsiniz. Eğer kalmaya karar verirseniz eşinizle kapsamlı bir konuşma yaparsınız, bazı kurallarınız olur ve asla ve asla onlardan taviz veremeyeceğinizi onun o kuralları laçkalaştırmasına da izin vermeyeceğinizi de anlatırsınız. Örneğin haftada birgün mutlaka kendi başınıza olmanız gibi...(Bu bir örnekti size iyi hissettirecek başka bir örnek de olur) Bu kuralı delmeye çalıştığında da çok sert şekilde tavır koyarsınız. Ama bunun yanında da kalmaya karar verirseniz kendi kararınızın arkasında durup artık kendinize de eşinize de bu konuları sorgulamaz olanla mutlu olmaya çalışırsınız. İşiniz zor, ne kadar baştan konuşup ortamı mümemmelleştirseniz de yıllar içinde yıpranacaksınız, kolay değil.
Bir de son bir nokta var, eğer çekip gitmeye karar verdiyseniz son bir deneme yapın. Resti çekin ve bekleyin, gerekirse annenize gidin. Bittiğini söyleyin. Küçük bir ihtimal de olsa sizi kaybetme korkusu ile silkinip kendine gelebilir, annesinden kendini sıyırabilir. Ama dediğim gibi buna çok ihtimal vermiyorum.
 
Evet durum bu maalesef. En ideali ailece destek alıp artık deyim yerindeyse benzetmemi mazur görün "kayınvalidenizin eşinizi sütten kesmesi" tabi ki. Ama bu koşullarda bunun olmayacağı çok açık. Ayrı ya da aynı apartman siz kendi içinize bir yolculuk yapın ve bu ahvali kabullenip kabullenmeyeceğinize bir karar verin. Kabullenmek kolay değil, kabullenemiyorum deyip bir anda silip gitmek kolay değil. Ama sizi en iyi siz bilirsiniz. Eğer kalmaya karar verirseniz eşinizle kapsamlı bir konuşma yaparsınız, bazı kurallarınız olur ve asla ve asla onlardan taviz veremeyeceğinizi onun o kuralları laçkalaştırmasına da izin vermeyeceğinizi de anlatırsınız. Örneğin haftada birgün mutlaka kendi başınıza olmanız gibi...(Bu bir örnekti size iyi hissettirecek başka bir örnek de olur) Bu kuralı delmeye çalıştığında da çok sert şekilde tavır koyarsınız. Ama bunun yanında da kalmaya karar verirseniz kendi kararınızın arkasında durup artık kendinize de eşinize de bu konuları sorgulamaz olanla mutlu olmaya çalışırsınız. İşiniz zor, ne kadar baştan konuşup ortamı mümemmelleştirseniz de yıllar içinde yıpranacaksınız, kolay değil.
Bir de son bir nokta var, eğer çekip gitmeye karar verdiyseniz son bir deneme yapın. Resti çekin ve bekleyin, gerekirse annenize gidin. Bittiğini söyleyin. Küçük bir ihtimal de olsa sizi kaybetme korkusu ile silkinip kendine gelebilir, annesinden kendini sıyırabilir. Ama dediğim gibi buna çok ihtimal vermiyorum.

En idealini ben önerdim ona. "Gel evlilik terapistine gidelim" dedim, "Olmaz, o ne bilir benim ne hissettiğimi" dedi. Sanırım kabullenip kabullenemeyeceğimi benim de iyice düşünmem gerekiyor. Hani nasıl söyleyeyim, "asla ve kat'a olmaz demiyorum, sadece bu kadar taviz verdim zaten; daha fazlasını da verdiğimde benden bi şey kalmayacak o çok sevidğim evliliğimden bi şey kalmayacak diye üzülüyorum. yine de iyi düşünmem lazım. gitmek de kolay değil, emek var yaşanmışlıklar var, paylaşılmış hayaller var..bilmiyorum. ailesi istemiş olsaydı bu durumu, daha kolay olurdu. o zaman beni ezip geçtiğini, onları öne koyduğunu düşünmezdim ama onlara bu denli düşünceli davranıp beni ezip geçmesi çok kırıcı...

elimden geleni yapıp dediğiniz gibi resti çekeceğim galiba. belki bu bir çözüm olur. bilmiyorum ama belki...
 
En idealini ben önerdim ona. "Gel evlilik terapistine gidelim" dedim, "Olmaz, o ne bilir benim ne hissettiğimi" dedi. Sanırım kabullenip kabullenemeyeceğimi benim de iyice düşünmem gerekiyor. Hani nasıl söyleyeyim, "asla ve kat'a olmaz demiyorum, sadece bu kadar taviz verdim zaten; daha fazlasını da verdiğimde benden bi şey kalmayacak o çok sevidğim evliliğimden bi şey kalmayacak diye üzülüyorum. yine de iyi düşünmem lazım. gitmek de kolay değil, emek var yaşanmışlıklar var, paylaşılmış hayaller var..bilmiyorum. ailesi istemiş olsaydı bu durumu, daha kolay olurdu. o zaman beni ezip geçtiğini, onları öne koyduğunu düşünmezdim ama onlara bu denli düşünceli davranıp beni ezip geçmesi çok kırıcı...

elimden geleni yapıp dediğiniz gibi resti çekeceğim galiba. belki bu bir çözüm olur. bilmiyorum ama belki...

Hayırlısı olsun, yapacak denecek çok şey yok. Umarım en güzel çözümü bulursunuz.
 
Hayatınızın başrolü eşin ve ailesi....Sen sadece herkesi mutlu etmeye çalışan bir kuklasın gibi davranıyor eşin....Üzüldüm ya okudukça yazma gereği duyuyorum....Bence artık kendi hayatının iplerini eline alman lazım....Bunu nereye kadar kabulleneceksin.......yazık....
 
Maalesef eşinin düşüncesi değişmeyecek gibi görünüyor.Kendini o şekilde şartlamış artık.

Sana sabret veya özveride bulun diyemiyorum çünkü bu kadar içli dışlı yaşamak bana da çok ters.

Eşinin bunu dayatma olarak öne sürmesi bence haksızlık.Ailesine o kadar düşkünse,evlenmeseymiş.

bence de neden evlenmiş ki ailesine o kadar düşkünse! canım, senin rest çekme zamanın gelmiş. her ne kdar basitmiş gibi görünse de senin derdin bence ciddi bir dert. iş eşinde biter, ikna olmazsa işin çok zor. rest eçkmelisin, çünkü anladığım kadarıyla güzel konuşmadan anlamıyor.
 
Eşine bu durumu annesine anlatacağını bu konuda sürekli tartıştığınızı ve hatta ayrılma sebebi olacağını söyle belki geri adım atar.Hemde nabız yoklamış olursun..
 
yaa sanki ben yazmışım gibi geldi. yaşadıkalrımız çooook benziyor tatlım. daraltan allah bunaltmaz,
mutlaka bi çıkış yolu verecektir sana. nolur gönlünü ferah tut.

aynı şeyleri yaşadım bende aynı sorunlar...eşin değişmez, çünki benimki de aynısı değişmezz biliyorum. ama biziim şartlarımz değişti çoook şükür. onlar farklı bi şehire taşındılar. memleketlerine gittiler. haaa 3-4 sene sonra bizde tayin olcaz oraya yüksek ihtimal gene aynı sorunlar olcak üstelik aynı apartmanda. ama dur bakalım diyorum 3-4 seneye kim bilir neler olur. rabbim bi çıkar yol verir.

bende senin gibi düşünürken çoook karamsarken birden onların tayini çıktı gittiler. ve rahatladık. belki rabbim sana da bi çıkış yol verir tatlım. eşinle ilgili çok problemin yoksa mevlam bu konuda yardımcın olur inşş
 
bence de neden evlenmiş ki ailesine o kadar düşkünse! canım, senin rest çekme zamanın gelmiş. her ne kdar basitmiş gibi görünse de senin derdin bence ciddi bir dert. iş eşinde biter, ikna olmazsa işin çok zor. rest eçkmelisin, çünkü anladığım kadarıyla güzel konuşmadan anlamıyor.

Neden olacak, annesi mürüvet görmek istediği için, oğlunun damat olduğu günü görmeden ölürse gözleri açık gideceği için, oğluyla gelinini birlikte görünce mutlu olacağı için.... Evlilik de anne için yani...
 
Back