• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

çok mutsuzum yemekten içmekten kesildim mahvoluyorum bu hengamenin içinde

thornbury

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
4 Mart 2012
59
0
36
İstanbul
Kızlar merhaba tekrar,

Daha önceki konumu okuyanlar bilirler eşimle sorunlarımızı.

http://www.kadinlarkulubu.com/esi-esinin-ailesi/556007-icinden-cikamadim.html

Şimdi içinden çıkamadığım için tekrar yazma gereği duydum. öncelikle olanlardan bahsedeyim bu süreçte. konuyu açtığım günden bir kaç gün sonra ben çok mutsuz olduğum ve yemekten içmekten kesildiğim için eşim sorunun ne olduğunu sordu bana. söylemek istemedim. kararım net değildi. ama üstüme geldi biraz ve söyledim. ona "Sen değişiyorsun, evlendiğim şartlar değişiyor ve ben bu kadarını kaldıramıyorum, daha kötü olacağım" dedim. o da bana dedi ki (özetle anlatıyorum) "sen iste veya isteme, eninde sonunda alt üst yaşayacaksın çünkü annemle yaşayan küçük kız kardeşim var ve bana ihtiyacı var. ben onlar aynı apartmana yerleşmeden mutlu olamayacağım" dedi. huzursuzmuş...her gün gidip görmesine rağmen, haftada 3-4 günü onlarla geçirmemize rağmen, her ihtiyaçlarını da görmemize rağmen ona yeterli gelmiyormuş ve bu evde onlar uzaktalarken (uzakta dediği de yan apartman gibi bişey) huzurlu olamıyormuş ve artık o çok mutlu olduğumuz (yani daha doğrusu benim öyle olduğumuzu sandığım) başbaşa geçirdiğimiz zamanlarda mutluymuş gibi yapamayacakmış. halbuki bana gerçekten o zamanlardan keyif alıyor gibi geliyordu. gülüyordu, eğleniyorduk. o evde bir çocuk büyüyormuş ve her an onun yanında olması gerekiyormuş bu şekilde olamıyormuş gibi. size zalimce gelebilir. ben de o çocuk için kendimce bir şeyler yapıyorum. eşimin onu ders çalıştırmasına, onunla vakit geçirmesine hiç karışmıyorum. açıkça da söylüyorum, istersen her akşam saat ona kadar orada dur, gece gel de dedim. ben evimde durmak istiyorum, ihtiyaçları olduğunda onlar gelsin veya ben hemen gideyim onlara istiyorum diyor. ama benim alanıma müdahale etmeyin benim alana ihtiyacım var. her an beraber olmak hem ilişkileri yıpratır, hem ben kalabalık aileye alışık değilim önceki hayatımda da yanlız yaşadım dedim. onların yapısını biliyorum. hep beraber olmak isteyecekler. yemekler tamamen beraber olacak ve biz mesela bir haftasonu evde uzun kahvaltı yapmaya karar vermişken, onlar çay içmeye gelecekler bize. bi dışarı çıkmaya kalksak görecekler ve onları götürmek istemediğimiz için küsecekler veya zaten onları götürmek zorunda kalcaz. veya kız kardeşi benim evimi sevdiği için ve bir takım bilgisayar oyunları filan oynayabildiği için hep gelmek isteyecek. zaten geldiklerinde de gece 12 olur hafta içidir, ertesi gün ben 2.5 saat yol gideceğimdir ama yine de gitmezler. biliyorum çünkü tanıyorum onları. ve benim eşim de ağzını açıp bişey diyemez onlara. ama bana diyo ki ben senin mutlu olmanı sağlayacağım ama bazı şeylere katlanman gerekebilir. yapacak bişey yok. diyorum bana denize atla ama boğulma diyosun. zaten bitirmeyi düşünüyosun, bitecekse en azından verdiğin sözü yerine getirmiş, denemiş öyle bitirmiş olursun diyor. tamam, şimdiden bitsin o zaman diyorum, psikolojim bozulmamış olur diyorum. iyi olack sen kafandaki sınırları kaldırsan diyor. annesini annem gibi gördüğümde, gidip gelme olmasın diye düşünmediğimde güzel olacakmış. olacaksa işime yakın isterim bi de yol çekmem diyorum, kardeşimin okulu var en fazla yarım saat kısalacak mesafen diyor. her an bu konuyu konuşuyoruz beraberken. dışardan ailesine bi şey belli etmemeye çalışıyoruz. bi kaç defa cidden söyledim boşanalım o zaman diye. ben bu yola seninle başladım, seninle devam etmek isterim diyor. bana şu hayatta şanslı olduğum bi şey söyle diyorum, ben senin şansınım diyor. ve benim eşim ev işine karışmaz etmez, beni şımartıp el üstünde de tutmaz, maddi olarak da benim maaşım çok şükür zaten yerinde. yani bi de bunun ilerisi var. çocuk mocuk olduğunda da yardım falan etmez biliyorum. yani hayatımı harcayacağım gibi hissediyorum. annenin mutluluğu için benimle olan ilişkini mi harcayacaksın diyorum. başka çarem yok diyor. ve en kötü kısmı şu: annesinin böyle bir talebi yok. düğünde onu yanlız bırakışından bahsediyorum (yardım etmek istememişti, o paranın yeri var diyip), o anne. doğurduğu için bile ben herşeyi yapmalıyım diyor. o huzurlu olduğunda ben zaten mutlu olacakmışım. ya benim huzurum diyorum, anlat bana nasıl olacağını; şimdi sana şöyle olacak böyle olacak diyip kararını etkilemek istemem diyor. bunu yapacaksan, benim için, beni sevdiğin, güvendiğin ve evliliğin için yap diyor.

herşey elimden alınıyor gibi hissediyorum, mutsuzlaşıyorum gün geçtikçe. beni annem yemeden içmeden kesileyim diye mi doğurdu? insanlra nasıl davranıldığını görüyorum, üzülüyorm ve acıyorum kendime. yıllar sonra bir kaç çocukla ömrümü istemediğim, keyif almadığım bir hayatta geçirmiş olmak istemiyorum. ama şunu da belirteyim, eşimin değişmezse eğer kötü alışkanlığı yoktur. el üstünde tutmaz, iş yapmaz ama hakaret etmez. yemek yoksa niye yapmadın demez. ama annesi ile ilgili her konuda surat asar. onlarla gezmek için dışarı çıkmak istemediğimde surat asar. kayınvalidem de çok ama çok iyi ama düşüncesiz ve çoğunlukla önce kendini düşünür ve onu gezdirmemizi bekler hep ve ister. kızkardeşi de çok cici bi kız ama hep beraber olmamızı ister asla gitmemizi istemez. direkt yüzünü asar biz giderken ve gittiğimiz saat de en erken 10 olur.

mesele şu ki ailesi talep etmeden bu işgüzarlığı yaparak (evlenmeden önce aynı ev olmasın da aynı apartman olsun dediğim için) bunu istiyor ve maalesef eşim hesapçı bi insan. hep ölümü gösterip hastalığa razı eder insanı. artık böyle olsun istemiyorum. başka bir nokta da bu şekilde yaptığım fedakarlıkları fedakarlıktan saymıyor çünkü aslında o fedakarlık etmiş çünkü ben söz verdiğim halde aynı evde oturmak zorunda bırakmamış beni.

ailem benim psikolojim bozulmasın diye ne yaparsam yanımdalar. tam bilmeseler de sorunları, hissediyorlar. öyle dediler. ne yaparsam yanımdalar. tabi ben iyiyim diyorum onlara. napcağımı bilmiyorum, daha kötü olursa diye korkuyorum.

nasıl çıkacağım bunun içinden????
 
madem kayınvalideniz iyi. bu konuyu onunla konuşun. tabi güzellikle ve onu olabildiğince kırmadan. belki oğlunun isteklerinin çok da mantıklı olmadığını, evliliğin bekası için aldığı kararları uygulamaması gerektiğini, böyle de çok mutlu olduğunu falan samimiyetle oğluna kendi ağzıyla söylerse oğlu ikna olabilir. tabi bu hususta kayınvalidenizin evliliğinizin tehlikede olduğunu anlaması lazım. umarım size yardımcı olabilecek kapasitede biridir. yoksa anladığım kadarıyla eşiniz sabit fikirli. onu bu işin doğru olmadığına ikna ederse ancak annesi eder.
 
Bunu söylemek belki kolay uygulaması zor ama , yapılacak sey de belli. Eğer esine mantiklica bunu anlatamıyorsan ikna edemiyorsan resti çekeceksin. Ya da ömür boyu katlanacaksin. Allah yardımcın olsun.
Böyle söyleyen bir adam senden önce ailesine deger veriyordur. Bu da evlilikte en azından benim, kabul edebileceğim bit sey degil.bence edilmez de
 
Ailesiyle vakit geçirmen, hergün 5 saat yol katetmen, her ihtiyaçlarında yanlarında olman bunların hiçbir anlamı yok eşine göre bunlar fedakalık değil ona göre senin görevinn bencil erkek modeli... Sen yaşıycaklarını görür gibisin şimdideN .. Sana verebilecek bir önerim,aklım yok fakat Allah yardımcın olsun
 
eski konunuzu da okudum. ben daha 3 aylık evliyim ama bu evlilik olayında şunu anladım açıkçası: birşeyi kabul edecebilecekseniz edin ve onunla nasıl yaşayacağınıza bakın. yok kabul edemeyeceksiniz, bu sizin psikolojinizi bozan birşeyse değiştirmek için çabalayın. ısrar edin, tekrar tekrar anlatın. gerekirse yumuşak dil fayda etmiyorsa kavga edin ama düzenin aynı gitmesine izin vermeyin. aynı giden düzen benim psikolojimi mahv edecekse bunun devam etmesine nasıl seyirci kalabilirim? siz de bu yönden ruh halinizin sıhhati için birşeyleri değiştirin artık.

eşinizin isteği madem sizin psikolojinizi bu denli sarsıyor ve istemiyorsunuz... o zaman ısrar etmeye ve direnmeye devam edin. kabul etmeyin. gerekirse her gün bunu konuşun, eşinize fikrinizi tekrar tekrar anlatın. konuyu boşanmaya getirmemeye çalışın. bu anlamda rotanızı kaybetmeyin. ortada bir sorun varsa buna odaklanın, ilişkinin geneline değil. sizin sorununuz bu ailesi ile beraber yaşama olayı, ilişkinin tamamı değil. bunu çözdüğünüzde sıkıntılarınızın büyük çoğunluğu da bitecektir. bu yönden ısrarcı olmaya devam edin bence.

öte yandan...kendinizi bu kadar yıpratmayın. elinizden geleni yapın ama sonrasında biraz olayları akışına bırakın. fazla hırslı davranmayın. eşinizin kalbini sizin yönünüzde değiştirmek için dua edin ve ona iyilikle muamele edin. konuyu siz açmayın olabildiğince, ona iyi davranın ve kendisi konuyu açtığında onu dinleyip sonra kendi fikirlerinizi söyleyin. sırf muhalefet etmek için değil sebep sonuç yönünden anlatmaya çalışın. bu konuyu ancak eşinizi ikna ederek çözersiniz bunun için de biraz sabırlı olun ve konuya da kafayı bu kadar takmayın. kafanızda büyütürseniz çözümü daha da zorlaşır... son tahlilde nasip neyse onu yaşayacaz, bu yönden biraz rahat olun...
 
Kendimden pay biçerek cevaplamak istedim,Bizde ilk evlendiğimde kayınvalidemle 1 yıl oturduk..Küçük yaşta evlendim,Karşımdaki kişiler olgun,yaşını başını almış insanlardı,bu yüzden beni anlayabileceklerini düşündüm,ama onların beklentisi aman biz gelin rahatı görelim,hizmetimiz görülsün,aman oğlumuz yanımızda olsun,Bazen onlardan,bazen benden kaynaklanan sorunlar yaşadı,arada kalan hep eşim oldu...Olabilecekleri öncedende kestirmek mümkün..ama şunu bilir şunu söylerim,isterseniz siz en iyi olun,isterseniz kayınvalideniz vs. kayınpederiniz...EV EV ÜSTÜNE OLMAZ... Herkes herkesi bi yere kadar idare edebiliyor...
Boşuna dememişler,ağlarsa anam ağlar,gerisi yalan ağlar...
Bu hayat böyle dediğiniz gibi geriye baktığınızda güzel bir ömür,güzel yaşanmışlıklar bırakmak istiyor insan..
O yüzden benim tavsiyem güzel bi şekilde gerekirse eşinize kimin nazı,sözü geçiyorsa iletişim sağlayın ve kararının yanlış olduğunun farkına varsın derim...Hakkınızda Herşeyin hayırlısını dilerim..
 
bu evliliği niye hala sürdürüyorsunuz anlam veremedim eşiniz size değer vermiyor sizi takmıyor resmen!!!! biraz olsun taksa bir kerede kendi istemediği halde senin istediğini yapar annesi bencil kendisi bencil...konuşuyorsun adam açıkça işte kapı demek yerine alışmalısın katlanmalısın diyor eşyalarını topla çık git uğraşma sevgi falan yok aranızda kandırma kendini adam senin için ne yaptı elle tutulur birşey söyler misin???
bak söylediklerim gerçekten sana zor gelebilir sert gelebilir ama sende artık farkına varıyorsun herşeyin gerçekten kendine psikolojine yazık günah senin ne günahın varda gençlik yıllarının en güzel zamanlarını ona heba eetin ama ne oldu hala annem diyor adam seni takmıyor cnmm iyi düşün bu hep böyle gidecek unutma
annesi bencilmiş konuşsan değişme olacağını sanmıyorum ama yinede çabalamak istiyorsun konuş istersen ama değişen birşey olmayacak kadın sana hı hı diyecek oğlunu dolduracak
 
seni çok iyi anlıyorum...
özellikle gerekirse ben her zaman gideyim veya onların bi ihtiyacı olduğunda gelsinler demeni takdir ediyorum...
yeter ki benim özelime, benim yaşam alanıma birebir müdahale içinde olmasınla düşüncene çok hak veriyorum...
aynı ev değil anladığım kadarıyla... altlı üstlü olacakmış... en azından kapını kapattığında kendinle baş başa kalabileceğin, bu benim evim diyebileceğin bi evin olacak... aynı evin içerisinde olmaktan çok daha iyi...
sende çalışıyosun... en azından bi sosyal hayatın var... 7/24 evin içerisinde değilsin...
evlilik fedakarlık gerektirir... bu konu yüzünden boşanmayı düşünmen abartılı geldi bana... kayınvaliden iyi biriymiş... sen şu an kayınvalidesiyle aynı binada oturan bi sürü insandan daha şanslısın... çünkü karşındakiler iyi insanlar... bu çok önemli..
bu yüzden yuvanı yıkma derim ben... sen kendi bildiklerini kendi doğrularını uygulamaya devam et... ne çok samimi ne de çok uzak ol eşinin ailesiyle... sınırları koyarsan, sen rahat edersin... bi kere daha düşün... Allah yardımcın olsun
 
Maalesef eşinin düşüncesi değişmeyecek gibi görünüyor.Kendini o şekilde şartlamış artık.

Sana sabret veya özveride bulun diyemiyorum çünkü bu kadar içli dışlı yaşamak bana da çok ters.

Eşinin bunu dayatma olarak öne sürmesi bence haksızlık.Ailesine o kadar düşkünse,evlenmeseymiş.
 
Canim hic bir yere gitme. Evinden cikma. Ve inan caninida hic sikma. Ben gelmiyorum bir yere de esine ve kestir at. Haaaa sen direndikten sonra böylesi olmaz ben seni istemiyorum derse bilki seni sevmiyor, sadece ayriligin kolay olmasi icin bahaneler uretiyor kendince. Ben ayrilacagim bu böyle olmaz derse hay hay de ve hic uzulme. Inan böyle bir evliklikte olmaktansa ayrilmak daha iyi senin icin. Cunku gencsin. Bir tanidim bu sekil yasadi, ve esi sonunda bosadi hatta siddet uyguladi ailesi icin. Kizda bosanirim ama bir daha onlarla ayni evde oturmam dedi. Buda sekiz yillik bir evlilik, ve bir oglu vardi. Sekiz yil bekledim dedi ama esim degismedi diyordu.
 
Siz yeterince fedakarlık yapıyorsunuz, daha da fazlasını istiyor. Acaba bunların hepsini tek başına mı düşünüyor? Yoksa annesi kardeşi ona baskı mı yapıyor? Zaten yanyanasınız, sonrasında aynı evde diyebilir. Umarım kısa zamanda uzlaşırsınız..
 
Eski konunu biliyordum zaten.İşler sarpa sarmış iyice....


Ne demek bu ya.Her şeye katlanan,fedakarlık yapan sizsiniz...Nasıl saçma bir şey....


Evlilik İKİ taraflı mutluluk için yapılır.BİZ olmak için....

Eşiniz ben tek başıma mutlu olayım,sende buna seyirci ol aileme bak diyor...Süpermiş süper....Ben sinirlendim burada...
 
bir an kendi hayatım geldi gözümün önüne
o küçük çocuğun yerindeydim ben
babam vefat etmişti annemin bir geliri yok
abim yirmili yaşlarda.....
askerden sonra evlenmek istedi
annem ve ben ya yalnız kalacaktık yada gelin evimize gelecekti
ben küçüğüm annem çalışmıyor
tek güvencemiz abim....
onunda maaşı iki eve bakacak kadar tatmin edici değil....
o da zaten bu durumda sizi yalnız bırakamam evleneceğim kişi bunu bilip öyle gelmeli dedi...
gelinimiz herşeyi kabul edip geldi....
hiçbir zaman özellerine karışmadık ben ve annem
her haftasonu gezmeye giderler hiçbirinde peşlerine düşmez
bizi neden götürmüyorlar diye surat asmazdık
annemle bazen odamızdan çıkmaz onlar karı koca başbaşa kalsınlar isterdik
bazen beni zorla yanlırına alırlar gezmeye götürürlerdi
yanlarında yürürken çok utanırdım insanlar abisinin yengesinin peşine düşmüş derler diye
biz mecburiyetten bu şekilde yaşadık
eğerki durumlar elverişli olsaydı asla beraber yaşamazdık
bazı şeylerden sürekli fedakarlıkta bulunmak her iki taraf için çok çok zor inanın
eşiniz tıpkı abim gibi
annemle beni asla incitmez bizi asla kırmaz hep hoş ederdi
ama eşinin de isteklerini göz ardı etmez onunda düşüncelerine saygı duyar onuda istediği şekilde mutlu ederdi
dengeyi çok iyi korumuştu
abimin kurduğu denge sayesinde bizler huzur içinde yaşadık
eşiniz dengeyi sağlayamamış maalesef
ailesine olan hassasiyetini anlıyorum ama sizin ne istediğiniz konusunda vurdumduymaz davranması bencilce
konuyu ortak kararda birleştirmek en mantıklısı
onunda sizinde mutlu olabileceği bir karara varmalısnız
sizin isteklerinizi gözardı etmemesini ona kararlı şekilde belirtin
umarın çözüme ulaşırsınız biran önce:49:
 
Eşinizin ailesi tarafından bakınca durumlarını anlamaya çalışıyorum,
onların yanında olma isteğini, sorumlu hissetmesini anlıyorum.
Ama evlenmiş bir insanın evliliğine karşı da sorumlulukları da var,
arada ki dengeyi çok iyi kurmalı, kimseyi kimse için feda edemez.
Siz evlisiniz, bazı kararları verirken, sizin de fikriniz ve kaldırabilecekleriniz önemli.
Eşiniz ailesine zaten destekçi imiş, siz buna karşı değilsiniz ki,
istediği şekilde vakit de geçirebiliyor.
Herhangi bir durumda yanlarına hemen ulaşabilecek kadar yakın.
Bu durumda aynı yerde oturmanın ve bu konuda size baskı yapmasının manası yok.
Onlara destek olması için buna gerek yok.
Çok uzakta oturur, o zaman anlardım, ben bayanım ve benim babamda yok,
ben bayan olduğum halde aileme karşı sorumluluk hissediyorum ve yanlarında olmak istiyorum.
Buna rağmen gidip aynı semtten bir ev turmadım, eşim bu konuda bana anlayış göstermesine rağmen,
ben eşimin işinin olduğu semti tercih ettim, ama eşimde sağolsun ne zaman istesem,
ne zaman ihtiyaçları olsa beraber koşmuşuzdur.
Ne evliliğimi ailem için, ne de ailemi evliliğim için harcayamam, dengeyi kurmak lazım.
Kaldıramayacağınız bir yükün altına girmeyin derim, siz eşinize ailesiyle ilgili
her türlü anlayışı gösterin, ısrarla duygularınızı anlatın, sonuda kadar zorlayın.
Umarım eşiniz sizi anlar, en son haddinde, ayrılık düşüncesini düşünün bence.
 
yan apartmanda olmak yetmiyor mu yani.
neden yetmiyor anlamadım.
bi ihtiyaçları olsa kaç dakika sürer ki gidip gelmek.
aynı apartmanda olmak aynı evde yaşamak gibi olacak
pijamalarla falan her an gidip gelinsin durumu.
olmaz bence. çok ve gereksiz şeyler istiyor senden.
annesiyle konuşmanın işe yarayacağını hiç sanmam.
sonuçta oğluna bu psikolojik baskıyı aşılayan o.
 
Kızlar, hepinize çok çok teşekkür ederim. insanın kendisi içinden çıkamayınca, söylenen her şey ne kadar da faydalı oluyor... durumu anlamanız için her birinize cevap yazmaya çalışacağım ki konu iyice net olsun herkesin zihninde... Çok teşekkürler hepinize...
 
madem kayınvalideniz iyi. bu konuyu onunla konuşun. tabi güzellikle ve onu olabildiğince kırmadan. belki oğlunun isteklerinin çok da mantıklı olmadığını, evliliğin bekası için aldığı kararları uygulamaması gerektiğini, böyle de çok mutlu olduğunu falan samimiyetle oğluna kendi ağzıyla söylerse oğlu ikna olabilir. tabi bu hususta kayınvalidenizin evliliğinizin tehlikede olduğunu anlaması lazım. umarım size yardımcı olabilecek kapasitede biridir. yoksa anladığım kadarıyla eşiniz sabit fikirli. onu bu işin doğru olmadığına ikna ederse ancak annesi eder.

Canım arkadaşım, asıl üzücü olan nokta da bu ya, kayınvalidem benden çok memnun. nasıl olmasın? her zaman yanlarında olduk zaten bu güne kadar. hep gittik geldik. onlar da geldi. hizmette kusur etmedim. kadın daha fazlasını beklemiyor zaten. mesele tamamen benim işgüzar eşim. onların bişey istediği yok...

kayınvalidemle konuşursam çok kırılır hele de kendisi bi şey demediği halde kendiyle alakalı bir şekilde evliliğimin bitme durumunda oluşuna çok üzülür, memleketine döner kzıyla. eşim de bundan korktuğu için ona hiç bir şey söyleyemedi bu güne kadar, sorunlarımızın hiç farkında olmadı. ve zaten boşanırsak da bu yüzden, sebebin bu olduğunu onlara söylemeyecek. düşünün yani. sebebin şiddetli geçimsizlik olduğunu söyleyecekmiş, kim inanırsa artık.... yani kadının hiç bişeyden haberi yok.
 
Bunu söylemek belki kolay uygulaması zor ama , yapılacak sey de belli. Eğer esine mantiklica bunu anlatamıyorsan ikna edemiyorsan resti çekeceksin. Ya da ömür boyu katlanacaksin. Allah yardımcın olsun.
Böyle söyleyen bir adam senden önce ailesine deger veriyordur. Bu da evlilikte en azından benim, kabul edebileceğim bit sey degil.bence edilmez de

ömür boyu katlanmak ne kadar acı bi durum değil mi? ben ona sordum, ben de senin ailen değil miyim dedim neden beni ezip geçiyosun dedim, ben seni bırakmıyorum ki, sen de mutlu olacaksın bak gör diyor...
 
öte yandan...kendinizi bu kadar yıpratmayın. elinizden geleni yapın ama sonrasında biraz olayları akışına bırakın. fazla hırslı davranmayın. eşinizin kalbini sizin yönünüzde değiştirmek için dua edin ve ona iyilikle muamele edin. konuyu siz açmayın olabildiğince, ona iyi davranın ve kendisi konuyu açtığında onu dinleyip sonra kendi fikirlerinizi söyleyin. sırf muhalefet etmek için değil sebep sonuç yönünden anlatmaya çalışın. bu konuyu ancak eşinizi ikna ederek çözersiniz bunun için de biraz sabırlı olun ve konuya da kafayı bu kadar takmayın. kafanızda büyütürseniz çözümü daha da zorlaşır... son tahlilde nasip neyse onu yaşayacaz, bu yönden biraz rahat olun...

söyledikleriniz çok mantıklı. ısrarcıyım zaten, şu an bence yapılabilecek en iyi şey bu. ki gerçekten neden bunun gerekli olduğunu anlamıyorum. çünkü zaten her sıkıntılarında hatta sıkıntıları olmasa bile yanlarındayız.

o kadar çok dua ediyorum ki...hayırlısı neyse o olsun diye. eğer hayırlısı aynı apartmansa, buna kalbim ısınsın ve kabul edeyim diye de dua ediyorum. canım arkadaşım, anlattım herşeyi hatta alt üst oturan insanlardan duyduklarımı bire bir anlattım ama diyor ki zaten sorunlar olacağını biliyoruz. sorunları aşıp mutlu olmaya bakcaz diyo. bir görseniz, nasıl sabit fikirli bi adam...offf napcam ben???
 
Kendimden pay biçerek cevaplamak istedim,Bizde ilk evlendiğimde kayınvalidemle 1 yıl oturduk..Küçük yaşta evlendim,Karşımdaki kişiler olgun,yaşını başını almış insanlardı,bu yüzden beni anlayabileceklerini düşündüm,ama onların beklentisi aman biz gelin rahatı görelim,hizmetimiz görülsün,aman oğlumuz yanımızda olsun,Bazen onlardan,bazen benden kaynaklanan sorunlar yaşadı,arada kalan hep eşim oldu...Olabilecekleri öncedende kestirmek mümkün..ama şunu bilir şunu söylerim,isterseniz siz en iyi olun,isterseniz kayınvalideniz vs. kayınpederiniz...EV EV ÜSTÜNE OLMAZ... Herkes herkesi bi yere kadar idare edebiliyor...
Boşuna dememişler,ağlarsa anam ağlar,gerisi yalan ağlar...
Bu hayat böyle dediğiniz gibi geriye baktığınızda güzel bir ömür,güzel yaşanmışlıklar bırakmak istiyor insan..
O yüzden benim tavsiyem güzel bi şekilde gerekirse eşinize kimin nazı,sözü geçiyorsa iletişim sağlayın ve kararının yanlış olduğunun farkına varsın derim...Hakkınızda Herşeyin hayırlısını dilerim..

Çok teşekkür ederim, hepimiz için hayırlısı olsun inşallah. benim kayınvalidem hizmet beklemez gibi geliyor ama daha da yaklaşınca beklentiler daha da artacak zaten. yani ne yaşarız, ne görürüz, bilmiyorum inanın. ama hislerim ve duyduklarım benim de ev ev üstüne olmaz sözünü destekliyor.

dediğiniz gibi, eşim ne denli sabit fikirli olursa olsun birilerinin onun fikrini etkileyebileceğine inanıyorum ve düşünüyorum siz söyledikten sonra kimden yardım istesem diye... çok teşekkürler
 
Back