Ailem baskıcıydı, bizde evlilik öncesi cinsel birlikteliğe sıcak bakılmaz. Kadın erkek fark etmez, cinsel olarak aktif bir hayatı kabul etmezler nikah öncesinde. İlla kafanıza silah dayanması gerekmiyor, bunun tasvip edilmediği bir ortamda, ister istemez sizden de beklenenlere karşı durmaya çalıştığınızda baskı yapıyorlar, çatışmalar yaşanıyor ailenizle aranızda, tatlar kaçıyor.
Baskı altında büyüdüm, ancak kendi fikirlerimi edindim ailemi kopyalamak yerine, karşı da durdum, kuralları(!) çiğnedim de çünkü mantığıma uymayan şeyler vardı kendimce. Hayatımı birleştireceğim insanı seçerken de bekaret arayanından olmamasına dikkat ettim. Şunu anlarım ki evlilik öncesi cinselliği inancından vb. tercih etmeyen insanlar olabilir ve kadın-erkek kendileri de buna dikkat ettikleri için, cinselliğe aynı görüşle yaklaşan birini isteyebilir. Bakirdir, bakire ister, bakiredir, bakir ister beni alakadar etmiyor. Ancak kendisi pek çok şey yaşamış ve iş evliliğe gelince kendine el değmemişinden(!) arayan tipin biri gelip de benim bekaretimi sorgulayamaz, sorgulatmam. Ben, evlilik öncesi birliktelik yaşamadan da evlenebilecek türden biri değildim. Denedim, beğendim, ciddi düşündüm. Ailemin pek çok konuda zıttı biriyim evlatları olarak. Aile baskısı altında büyümüş olmam yine de bildiğimi okumama engel olmadı ve kimseye de karşıma geçip bekaretimi sorgulayabilecekleri imkanı tanımadım. Yani drama bağlamayın bu kadar "Ay ne kötü ay aile baskısı da vardır yazık" filan. İnsan kendi değerini, kendi belirler.
Çocuğumu da cinsellik konusunda bilgilendirecek, eğiteceğim yaşı geldiğinde. Hastalıkları, olası riskleri, korunma yöntemlerini, hukuki olarak zor durumda kalabileceği, suç olabilecek olayların neler olduğunu ve bunlardan kaçınması/korunması gerektiğini, kadınlara nasıl davranılacağını vb... Bunlar gayet hayatın içinden. Ailelerimiz baskıcı olabilir, ama bizler onlar gibi olmak zorunda değiliz.