- 31 Ağustos 2017
- 6
- 0
- 33
-
- Konu Sahibi Dertdertdert
- #1
Belki beni biraz anlamanız için ilk önce kendimden bahs etmeliyim: 4 saat içinde 26 yaşıma basacağım; dönelim 8 ay öncesine: öğrenciydim işletme bölümünü okuyor ve kitap yazmaya çalışıyordum. Herzamanki hayalim birgün Deniz kenarında bir Cafe sahibi olmak ve kitaplarımı yazmaktı.. 16 yaşımdan beri çalışıyorum. Uykusuz sınavlara gittiğim günler bile oluyordu çalıştığım için. Hiç şikayet etmezdim. Insanlardan soğuk kanlı ve güçlü olarak bilinirim. Genellikle zeki ama sabırsız olduğumu duyarım. Paraya değer vermem ve sosyete restoranı yerine köfte ekmek yemeği tercih eden biriyimdir.
Ben 2017 başında hayatımın adamıyla tanıştım, hayatımda ilk defa böyle aşık oldum diye bilirim. Başarılı, ne istediğini bilen bir iş adamı. Bana o kadar güzel davranıyorduki, 2. Hafta bana evinin anahtarını verdi. Ilişkilerimde hep mesafeli oluyordum ama onda başaramıyordum. Ama içimde o kadar hazır değilmişimki ilişkiye korkularımdan sürekli sorunlar çıkarıyordum... ayrılmak için neden arıyordum. (Bu arada sevdiğim adam 32 yaşındaydı şuan 33) herzaman benimle düzgün bi şekilde konuşurdu ve beni utandırırdı. Aynı saniyede özür dilerdim ve pişman olurdum. Sonra bunu zamanla değiştirdim. Çünkü birşeyi değiştirmek istediğimde yapan birisiydim. Sonra kazaren birşey olmasın diye Doğum kontrol hapınada başladım. Bu yaşımda ilk defa almaya başladığımdanmı bilmiyorum hormonları kaldıramıyordum. Bana birgün ders çalışırken senin sevdiğin meslek bu değil dedi evet ama son yılım bitirip iyi bir işte çalışıp kitabımı yazmak istiyorum.. sonra bir kaç sayfa okudum yazdığım kitabımdan..
Ertesi gün bana okulu bırakmamı ve beni her türlü destekleyeceğini söyledi kitap yayınlamasında. Mutluluktan ağladım.. çünkü bu benim hayalimdi..
Ilişkimde rahatsız eden sürekli aldığı hediyelerdi.. üniversiteye gitmiyordum beni kendi arkadaşlarımdan ayırıp bana sürekli tek önemli şey biziz diye sayıklıyordu... hiç sıkılmıyorduk sürekli birlikte vakit geçiriyorduk.. sonra benimle 2,5 ay yurt dışından çıkmaya karar aldı.. bende istedim tabiki... gideceğimiz yerin dilini öğrenelim ama diye anlaştım onunla.. oraya gittik ve hiç Çan'ımız sıkılmadı yanlız oraya gitmek için aileme rest çektim çünkü kesinlikle gitmeme karşılardı. Sevdiğim adam aşkım senin ailen benim diyordu hergün. Ve onunla gitme fikri çok güzel geliyordu. Onun ağzından her çıkan şey çok doğru ve güzel geliyordu... gittiğimizde kursa gitmedik sahil kenarında ders çalışırız dedi. Tamam dedim.. ama öyle bir psikolojideydimki hayatımda tek şey oymuş gibi sürekli kaybetme korkusu yaşıyordum. Çok dalgın biri kendisi ve açıkcası birbirimize tanıma vakti vermediğimiz için birbirimizi sürekli başka kdınlara bakarken yakalıyordum. Normalde bu konuda rahat düşünebilen biriyim, kendimden eminim ama artık böyle hissetmiyordum. Aşırı kıskançlık yapıp onu bezdirdim sürekli ona şuna bakıyorsun diye kavga ediyordum..
Bana orada evlenme teklifi etti... dünyadaki em güzel günümdü diyebilirim. Artık tartışmıyordumda ama bu sefer her ne dersem batıyordu düzgün bir şekilde fikrimi söylersem tartışmaya, bağırmaya başlıyordu. (Geçmişte yaptığım kıskançlıkların siniri olmalıydı diye düşünüyordum)
Sonra erkek kardeşi ziyaretimize geldi ve benim kız kuzenim. O gece birlikte çıktık ve kuzenim içti bende dikkat ettim ona sevgilim/nişanlımda içmedi.. sonra kardeşi sürekli kuzenimin belini ellemeye elini tutmaya başladı.. kuzenimde rahatsız olup çekiliyordu..
Ona aynen şunları söyledim: ya kardeşine söylermisin kuzenimin sürekli belini tutmasın kız rahatsız oluyor.
Kardeşine kızdı ama o gece bana o kadar kötü davrandıki, sokakta bağırdı, eve döndük ve konuşmadı benimle. Ertesi sabah kardeşide oda benimle konuşmadı.. telefonunu şarjdan çıkartıp benimkini taktım (60% doluydu) benimki ise boştu. Bana aynen şunu söyledi: Nerede kimin evinde olduğunu unutma.
Bilet aldı ve tekrar geri döndü barışmak istedim gidip sarılmaya çalıştım... çabaladım beni orada bırakarak döndü geriye.. cebimde 5 kuruş olmadığını bile bile...
İçimde ona karşı bir boşluk oluştu... bana böyle birşey yapacağını düşünmemiştim ona annemden babamdan çok güvenmeye başlamıştım.
Aramadım sormadım ve geri döndü pişman oldu.. gözünden akan yaş o kadar içimi yaktıki hayatımda öyle hissetmedim... sarıldım tamam dedim herşey halolucak seviyorum seni dedim...
Birlikte geri döndüğümüzde uçakta kucağımda yatıyordu o kadar çok mutluydukki...
Havalimanına indiğimizde kardeşime nerde olduğunu yazdım. Evdeyim ama babam bu eve girmene izin vermiyor dedi ve ağladı.. o kadar üzgündümki... sonra kardeşimle dışarda vakit geçirdim. Nişanlım yanıma geldiğinde suskumdum üzüntüden. Benmişim gibi neden ne susuyorsun diye kavga etti benimle. Yanlış anladığını söyledim. Bana arkadaşımın Doğum gününe gitmek istiyorum dedi. O an kendimi o kadar yanlız bırakılmış hissettimki..
Ve o gece benim yanıma gelip ben ağlıyordum çok yanlızım diye çok üzdün diye. Ne kadar değiştiğimi söylüyorlar arkadaşlarım dedi. Hayatım sadece senden ibaretmiş gibi.. başarılı olmalıyım çalışmalıyım vs.. Oradan yüzüğü istedi ve gitti.. arkadaşlarına masaya indirip yüzüğü bitti demiş..
O günden beri düzelmedik ve peşinden koşuyorum çünkü bana sürekli senin yüzünden böyle oldum sen beni böyle yaptın diyordu.. sürekli ney hakkında suçlu olduğumu bilmeden suçlu hissettim kendimi... kıskandım diye... ama evlilik teklifi neden ettiki o zaman diyordum... ondan sonra zaten sorun yaşamadık diyordum... onu o kararı aldığında beni yanlız bıraktığı için kızıp bırakacağıma. Dahada bağlandım.. sevgi değil artık hastalık olmuştu... ve o sürekli dahada uzaklaştı.. sürekli bana aldığı hediyeleri yüzüme vuruyordu (bunların hiç birini istemediğimi biliyordu hatta almasın artık diye tartışıyordum ilişkinin başında) bir keresinde hatta bana küfür etti ve ben yüzüne tükürdüm (yapmayacağım birşeydir ama zoruma gitti ve altında kalmak istemedim çünkü ona tek yaptığım onu sevmekti ve peşinden koşmaktı) bu arada oda beni seviyor ve bunu dile getiriyordu sürekli.. ağlıyordu.. hatta bazen direnmek için görüşmek istemiyor ve yüzüme bakmıyordu... gözleri doluyordu. Bensizken sürekli dışarıya atıyor kendini uyku sorunları var onunda... O sadece parası olduğu için kendisini daha iyi başka şeylerle meşkûl edebiliyordu, ben ise 5 kuruşsuz kalmıştım. İşimde yoktu.. iş aramaktansa ona takmıştım. 6 kilo verdim ve şuan 170 boyunda 49 kiloyum, uyuyamıyor ve panik atak geçiriyorum. Ayrıla bilir ama güzel ayrılsın ya bana çok kötü davranıyor. Insan evlilik teklifi ettiği kadına böyle davranmazki.
Tam son kez barıştık derken yavaş ilerleyelim derken. Birlikte tekrar spora giderken mutluyken, ilişkiyi bir süreliğine aramızda tutalım derken kardeşi gördü sporda bizi. Annesine söylemiş Annesi bana bir mesaj attı. Oğlumun peşini bırak ben seni istemiyorum. Oğlumun yüzüne tükürmezsin ve olmayacak bu senin yüzüne bakmam dedi. Ben yine sineye çektim.
Benim annem o küfürlü kardeşim başkasına kullansa birde annem tükürürdü yüzüne. Aldatmış, yalan söylemiş olsam hak ettin diyebilecek durumlar var ama ben yapmadım hiç birşey... sadece o vardı..
Neyse annem sakinleşir dedi.. işte görüşelim bu akşam felan deri herşey çok iyiydi... sonra akşam kaç gibi görüşelim deyince anneme gitmeliyim bu kadını hiç böyle görmedim dedi. Tamam dedim... sonra annesiyle konuştu ve annem istemiyor onun üzerine yemin etmemi istedi ölümü gör dedi ve bu yüzden ayrılmak zorundayım dedi... beni sevdiğini söyledi.. sonra ne yapacaksın şimdi dediğimde arkadaşıma gidicem dedi.. gittiği arkadaşta o sürekli etkileyen arkadaşı... mesaj attım isterdimki beni koru (sonuçta ben ailemi karşıma alıp onunla gitmiştim)
Sonra beni engelledi..
Ve o günden beri sesi çıkmıyor.. İçimdeki bu kırgınlık ve bitkinlik bitmek bilmiyor.. ona son dediğim şey en azından Doğum günümü birlikte geçirelim dediğimde. Annemin üzerine yemin ettim dedi...
Ben bu adamı bir heveslemi sevdim çünkü bu karakter yerlere göklere sığdıramadığım adamın karakteri değil. Sürekli ağzında para lafı var... offfff bana birşeyler diyin.. benmi bir hatamı göremiyorum ?
Ben 2017 başında hayatımın adamıyla tanıştım, hayatımda ilk defa böyle aşık oldum diye bilirim. Başarılı, ne istediğini bilen bir iş adamı. Bana o kadar güzel davranıyorduki, 2. Hafta bana evinin anahtarını verdi. Ilişkilerimde hep mesafeli oluyordum ama onda başaramıyordum. Ama içimde o kadar hazır değilmişimki ilişkiye korkularımdan sürekli sorunlar çıkarıyordum... ayrılmak için neden arıyordum. (Bu arada sevdiğim adam 32 yaşındaydı şuan 33) herzaman benimle düzgün bi şekilde konuşurdu ve beni utandırırdı. Aynı saniyede özür dilerdim ve pişman olurdum. Sonra bunu zamanla değiştirdim. Çünkü birşeyi değiştirmek istediğimde yapan birisiydim. Sonra kazaren birşey olmasın diye Doğum kontrol hapınada başladım. Bu yaşımda ilk defa almaya başladığımdanmı bilmiyorum hormonları kaldıramıyordum. Bana birgün ders çalışırken senin sevdiğin meslek bu değil dedi evet ama son yılım bitirip iyi bir işte çalışıp kitabımı yazmak istiyorum.. sonra bir kaç sayfa okudum yazdığım kitabımdan..
Ertesi gün bana okulu bırakmamı ve beni her türlü destekleyeceğini söyledi kitap yayınlamasında. Mutluluktan ağladım.. çünkü bu benim hayalimdi..
Ilişkimde rahatsız eden sürekli aldığı hediyelerdi.. üniversiteye gitmiyordum beni kendi arkadaşlarımdan ayırıp bana sürekli tek önemli şey biziz diye sayıklıyordu... hiç sıkılmıyorduk sürekli birlikte vakit geçiriyorduk.. sonra benimle 2,5 ay yurt dışından çıkmaya karar aldı.. bende istedim tabiki... gideceğimiz yerin dilini öğrenelim ama diye anlaştım onunla.. oraya gittik ve hiç Çan'ımız sıkılmadı yanlız oraya gitmek için aileme rest çektim çünkü kesinlikle gitmeme karşılardı. Sevdiğim adam aşkım senin ailen benim diyordu hergün. Ve onunla gitme fikri çok güzel geliyordu. Onun ağzından her çıkan şey çok doğru ve güzel geliyordu... gittiğimizde kursa gitmedik sahil kenarında ders çalışırız dedi. Tamam dedim.. ama öyle bir psikolojideydimki hayatımda tek şey oymuş gibi sürekli kaybetme korkusu yaşıyordum. Çok dalgın biri kendisi ve açıkcası birbirimize tanıma vakti vermediğimiz için birbirimizi sürekli başka kdınlara bakarken yakalıyordum. Normalde bu konuda rahat düşünebilen biriyim, kendimden eminim ama artık böyle hissetmiyordum. Aşırı kıskançlık yapıp onu bezdirdim sürekli ona şuna bakıyorsun diye kavga ediyordum..
Bana orada evlenme teklifi etti... dünyadaki em güzel günümdü diyebilirim. Artık tartışmıyordumda ama bu sefer her ne dersem batıyordu düzgün bir şekilde fikrimi söylersem tartışmaya, bağırmaya başlıyordu. (Geçmişte yaptığım kıskançlıkların siniri olmalıydı diye düşünüyordum)
Sonra erkek kardeşi ziyaretimize geldi ve benim kız kuzenim. O gece birlikte çıktık ve kuzenim içti bende dikkat ettim ona sevgilim/nişanlımda içmedi.. sonra kardeşi sürekli kuzenimin belini ellemeye elini tutmaya başladı.. kuzenimde rahatsız olup çekiliyordu..
Ona aynen şunları söyledim: ya kardeşine söylermisin kuzenimin sürekli belini tutmasın kız rahatsız oluyor.
Kardeşine kızdı ama o gece bana o kadar kötü davrandıki, sokakta bağırdı, eve döndük ve konuşmadı benimle. Ertesi sabah kardeşide oda benimle konuşmadı.. telefonunu şarjdan çıkartıp benimkini taktım (60% doluydu) benimki ise boştu. Bana aynen şunu söyledi: Nerede kimin evinde olduğunu unutma.
Bilet aldı ve tekrar geri döndü barışmak istedim gidip sarılmaya çalıştım... çabaladım beni orada bırakarak döndü geriye.. cebimde 5 kuruş olmadığını bile bile...
İçimde ona karşı bir boşluk oluştu... bana böyle birşey yapacağını düşünmemiştim ona annemden babamdan çok güvenmeye başlamıştım.
Aramadım sormadım ve geri döndü pişman oldu.. gözünden akan yaş o kadar içimi yaktıki hayatımda öyle hissetmedim... sarıldım tamam dedim herşey halolucak seviyorum seni dedim...
Birlikte geri döndüğümüzde uçakta kucağımda yatıyordu o kadar çok mutluydukki...
Havalimanına indiğimizde kardeşime nerde olduğunu yazdım. Evdeyim ama babam bu eve girmene izin vermiyor dedi ve ağladı.. o kadar üzgündümki... sonra kardeşimle dışarda vakit geçirdim. Nişanlım yanıma geldiğinde suskumdum üzüntüden. Benmişim gibi neden ne susuyorsun diye kavga etti benimle. Yanlış anladığını söyledim. Bana arkadaşımın Doğum gününe gitmek istiyorum dedi. O an kendimi o kadar yanlız bırakılmış hissettimki..
Ve o gece benim yanıma gelip ben ağlıyordum çok yanlızım diye çok üzdün diye. Ne kadar değiştiğimi söylüyorlar arkadaşlarım dedi. Hayatım sadece senden ibaretmiş gibi.. başarılı olmalıyım çalışmalıyım vs.. Oradan yüzüğü istedi ve gitti.. arkadaşlarına masaya indirip yüzüğü bitti demiş..
O günden beri düzelmedik ve peşinden koşuyorum çünkü bana sürekli senin yüzünden böyle oldum sen beni böyle yaptın diyordu.. sürekli ney hakkında suçlu olduğumu bilmeden suçlu hissettim kendimi... kıskandım diye... ama evlilik teklifi neden ettiki o zaman diyordum... ondan sonra zaten sorun yaşamadık diyordum... onu o kararı aldığında beni yanlız bıraktığı için kızıp bırakacağıma. Dahada bağlandım.. sevgi değil artık hastalık olmuştu... ve o sürekli dahada uzaklaştı.. sürekli bana aldığı hediyeleri yüzüme vuruyordu (bunların hiç birini istemediğimi biliyordu hatta almasın artık diye tartışıyordum ilişkinin başında) bir keresinde hatta bana küfür etti ve ben yüzüne tükürdüm (yapmayacağım birşeydir ama zoruma gitti ve altında kalmak istemedim çünkü ona tek yaptığım onu sevmekti ve peşinden koşmaktı) bu arada oda beni seviyor ve bunu dile getiriyordu sürekli.. ağlıyordu.. hatta bazen direnmek için görüşmek istemiyor ve yüzüme bakmıyordu... gözleri doluyordu. Bensizken sürekli dışarıya atıyor kendini uyku sorunları var onunda... O sadece parası olduğu için kendisini daha iyi başka şeylerle meşkûl edebiliyordu, ben ise 5 kuruşsuz kalmıştım. İşimde yoktu.. iş aramaktansa ona takmıştım. 6 kilo verdim ve şuan 170 boyunda 49 kiloyum, uyuyamıyor ve panik atak geçiriyorum. Ayrıla bilir ama güzel ayrılsın ya bana çok kötü davranıyor. Insan evlilik teklifi ettiği kadına böyle davranmazki.
Tam son kez barıştık derken yavaş ilerleyelim derken. Birlikte tekrar spora giderken mutluyken, ilişkiyi bir süreliğine aramızda tutalım derken kardeşi gördü sporda bizi. Annesine söylemiş Annesi bana bir mesaj attı. Oğlumun peşini bırak ben seni istemiyorum. Oğlumun yüzüne tükürmezsin ve olmayacak bu senin yüzüne bakmam dedi. Ben yine sineye çektim.
Benim annem o küfürlü kardeşim başkasına kullansa birde annem tükürürdü yüzüne. Aldatmış, yalan söylemiş olsam hak ettin diyebilecek durumlar var ama ben yapmadım hiç birşey... sadece o vardı..
Neyse annem sakinleşir dedi.. işte görüşelim bu akşam felan deri herşey çok iyiydi... sonra akşam kaç gibi görüşelim deyince anneme gitmeliyim bu kadını hiç böyle görmedim dedi. Tamam dedim... sonra annesiyle konuştu ve annem istemiyor onun üzerine yemin etmemi istedi ölümü gör dedi ve bu yüzden ayrılmak zorundayım dedi... beni sevdiğini söyledi.. sonra ne yapacaksın şimdi dediğimde arkadaşıma gidicem dedi.. gittiği arkadaşta o sürekli etkileyen arkadaşı... mesaj attım isterdimki beni koru (sonuçta ben ailemi karşıma alıp onunla gitmiştim)
Sonra beni engelledi..
Ve o günden beri sesi çıkmıyor.. İçimdeki bu kırgınlık ve bitkinlik bitmek bilmiyor.. ona son dediğim şey en azından Doğum günümü birlikte geçirelim dediğimde. Annemin üzerine yemin ettim dedi...
Ben bu adamı bir heveslemi sevdim çünkü bu karakter yerlere göklere sığdıramadığım adamın karakteri değil. Sürekli ağzında para lafı var... offfff bana birşeyler diyin.. benmi bir hatamı göremiyorum ?