- 29 Ocak 2021
- 1.494
- 4.211
-
- Konu Sahibi mahmut abi
- #21
Doğru mu anladım? Yani cama kafasını çarpıp sonra kötüleşince kuytu yere mi çekildi hani ölmek için? O yüzden mi onu çöpte buldum? (iyi ki çöpte o sırada temiz poşet vardı yoksa daha da rezil hissederdim kendimi). Bu olayda benim ihmalim var pek tabi ki. Eşimin uyarmasına gerek yoktu ben perdeleri hep örtülü tutardım zaten, ben kadını uyarmayı hiç akıl edemedim. Daha önce böyle bir sorun olmuyordu çünkü camda sineklik var diye aralık bırakmıştım tüm yaz boyunca . Bu sefer kapattım. Kadın da belki bu yüzden bu sefer o tarafın perdelerini açtı. Bilemiyorum dediğim gibi hiç aklıma gelmedi, böyle bir şey yapabileceği. Bu birinci ihmal ikinci ihmalim ise o kadar saat bi çıkıp bakmadım.Kuş geçmişim var, bu sebepten tek kuşlar sahibine çok bağlıdır. (Çok ilgi görüyor ise) karın, bacak tüylerini yolmuşsa bu ya biotin eksikliği, parazit, strestir. Mantar enfeksiyonu da dökülme yapar ama aniden dökülmez. (Kafa dediğiniz için)
Kuşu dönülmez yollara sokan genelde hava akımıdır. Ama kafası kırmızı ve tüy dökmüşse cama çarpmıştır dediğiniz gibi. Cama çarpıp felç kalan, ölen kuşlar var. Perdeye takılıp bacak kıran vs.
Kuşlar ölmek için kuytu bölge seçerler. Burada kasıtlı olmasa bile komple ihmal var. Eşinizin götürme durumu yok muydu? Eğer götüremediyse sizi uyarmalıydı, siz de eve gelen temizlikçi kadını uyarmanız lazımdı.
Çift olsa size gerek duymazdı ama tek hayvanlar sahibini arar. Yanlış anlamayın beni lütfen ama canlı hassasiyetim çok fazla bu sebepten normalde çıkmazsanız bile yukarda biraz zaman geçirseydiniz keşke. ve kesinlikle kadını uyarmalıydınız. Herşeyi tamam olsa (ilgi dahil) buna rağmen ölse ölüm Allah'ındır emri. Ama burda bir ihmal var.
Benim kedim var şu an ve evdekiler zaten biliyor yardımcı kadına "Bizden birisi yoksa cam silme, balkon kapısını aç havalandırma için (balkonda koruma var) kedi odadayken asla cam açılmayacak, diğer odalar ise kedinin kapısı kapalı şekilde havalandırılacak diyorum. (Cama tam monte sineklik yapacak bulamadık, açılır kapanır tehlikeli diye beklemede) ve kadına her seferinde hatırlatıyorum bunu.
Kötü birisi değilsinizdir ama dediğim gibi bir ihmal söz konusu. Ev de canlı var ise 2 değil, 4 gözlü olmak, extra ilgilenmek gerekir. Oğlum normalde cam açamaz ama ne olur ne olmaz diye pencere kolunu çıkardık, lazım olunca takıyoruz.
Ne sizin, ne eşinizin yerinde olmak istemezdim. Eşim böyle bir sebeple gelse tepkim sert olurdu.
Merhabalar. Ben de seneler önce kuşumu kaybetmiştim. Üşütmüs olabilir mi acaba? Annem kuşumu cereyanda bırakmıştı ve bir gün önce gayet iyi olan kusum,ertesi gün ölmüstüDaha önce evcil hayvanlar bölümünde konu açmıştım eşimin muhabbet kuşu ile ilgili.
Eşim bu kuşu aldı ve çok seviyordu. Evimizde kedi olduğu için onu evimizin üst katında kendi çalışma odasında tutuyordu. Evin en büyük odası ve eşim zamanının çoğunu da o odada geçiriyordu. Kuşun kafesi devamlı açıktı, kuş uçuyordu eşimle oynuyordu vs.
Eşim ailesinin sağlık sorunları nedeniyle 3,5ayı aşkın bir süredir uzakta ailesinin yanında kalıyor. Yani ayrıyız. Ben kedi ve kuş ile birlikte evdeyim.
Çok vicdan azabı çekiyorum ama evde kedi var diye kuşu salona getirmedim. Salonda olsa kafesi kapalı tutmak zorundaydım, eşimin odasında ise kafesi açık istediği gibi uçuyor, bir sürü de oyuncağı vardı, bir de gündüzleri ona radyo açıyordum bazen, camda da tel var diye aralık bırakıyordum, bahçeden kuş sesleri falan da geliyordu.
Sıkılmaması için böyle yapıyordum ama doğruya doğru günün koşuşturması içerisinde hayvanın yanına pek uğramıyordum. Sadece mamasını ve suyunu kontrol etmek için günde bir iki kez girip çıkıyordum, arada kafesini temizliyordum vs. Zaten üst kata sadece çamaşır yıkamak ve asmak dışında çıkmıyorum normalde hep alt kattayım.
Yine de kuş bakımından hiç anlamama rağmen hayvanı bu şekilde 4 aya yakındır sorunsuz bir şekilde yaşattım. Ancak havalar soğuduğu için geçen hafta camı kapattım, klimayı da 19 dereceye ayarladım, odası ılıktı.
Bugün temizlik için yardımcı kadın geldi. Kuşun odasını da temizledi. Sonra aşağıya inerken "odayı temizlerken kafesini kapattım açayım mı kapısını?" dedi. "Aç tabi uçuyor o orada" dedim. Akşama kadar da gidip bakmak aklıma gelmedi.
Neyse gece saat 22.30 gibi çıktım kuşun odasına ama kuş yok. Deliler gibi bir saat aradım onu odanın içinde. Sonra odanın öteki tarafında bir tüneği var. Oraya tüneyince tuvaleti yeri pisletmesin diye çöp tenekesini altına koymuştuk. Bir baktım ki çöpün içinde (çöpe yeni poşet geçirilmişti) bu da poşetin kıvrım yerine girmiş, görünmüyor. Aldım baktım hayvan normal değil, hasta gibi. Oysa sabah normaldi. Kafasında tüyler de yolunmuş gibiydi. Sonra bir baktım camlarda perdeler hep kapalı olur ama kadın perdeleri açmış. Bu da anladığım kadarıyla camdan uçmak istemiş kendini cama çarpmış. Nasıl aklıma gelmedi ki perdeleri söylemek?
Eşimi aradım mecburen anlattım durumu, hatta görüntülü de aradım gösterdim kuşu. "o sersemlemiş sen onu koy kafesine, sabaha kendine gelir" dedi. Ama hayvanın hali yok. Suyun yanındaki tüneğe koydum, bu arada bacakları güçlü tutuyordu ama dönerken kuyruğunu toparlayamıyor. Gözleri de yarı açık. Veterineri aradım "sabah 9da getir" dedi. Ama 1 saat sonra kuş öldü.
İki gün sonra eşimin doğum günü ve yanına gidecektim, kutlama yapacaktık. Ben eşime nasıl şöyleyim şimdi? Ne kadar üzülecek. Benim yüzümden öldü vicdan azabı çekiyorum.
Bilemiyorum belki olabilir. Herşey olabilir diye düşünüyorum şu andan itibaren. Yani bizim bulunduğumuz yerde havalar çok aniden soğudu.Merhabalar. Ben de seneler önce kuşumu kaybetmiştim. Üşütmüs olabilir mi acaba? Annem kuşumu cereyanda bırakmıştı ve bir gün önce gayet iyi olan kusum,ertesi gün ölmüstü
Kuşun vücudunda dipçikler, kafeste veya çevrede çok tüy var ise tüy dökümüdür. Ağrılı ve zor bir süreçtir. Çok yaşanmasaydı bile Bağışıklık düşükse atlatamamış, üstüne bir de stres eklendiyse o da sebep olmuş olabilir.Doğru mu anladım? Yani cama kafasını çarpıp sonra kötüleşince kuytu yere mi çekildi hani ölmek için? O yüzden mi onu çöpte buldum? (iyi ki çöpte o sırada temiz poşet vardı yoksa daha da rezil hissederdim kendimi). Bu olayda benim ihmalim var pek tabi ki. Eşimin uyarmasına gerek yoktu ben perdeleri hep örtülü tutardım zaten, ben kadını uyarmayı hiç akıl edemedim. Daha önce böyle bir sorun olmuyordu çünkü camda sineklik var diye aralık bırakmıştım tüm yaz boyunca . Bu sefer kapattım. Kadın da belki bu yüzden bu sefer o tarafın perdelerini açtı. Bilemiyorum dediğim gibi hiç aklıma gelmedi, böyle bir şey yapabileceği. Bu birinci ihmal ikinci ihmalim ise o kadar saat bi çıkıp bakmadım.
Cama kafasını çarpıp ölmediyse o zaman ne oldu? hasta idiyse niye daha önce fark etmedim? Son zamanlarda fazla tüy döktüğünü fark eder oldum eşime söylediğimde "onlar yaz tüylerini döküp kış tüyleri çıkartıyorlar" normaldir dedi. Ancak ilginçtir çıkıp olay yerini tekrar inceledim. hani cama çarpsa dehşet bir manzara ile karşılaşacağım, yerde ve koltuğun kenarlığında bir sürü tüy göreceğim sandım ama bir tane minicik tüy bile yok, camda iz de yok. Anlayamadım.
Ah eşime kaç kere dedim, (bir kaç kez ziyaretine gittim yanına) Kuşu da getireyim dedim. Kuş kedi gibi zor değil rahat taşınıyor. Getirmemi istemedi. Ya bana zahmet olmasın diye istemedi ya da bilmiyorum neden istemedi oysa kuş da yalnız kalmazdı, eşime de, anne ve babasına da bir eğlence olurdu. Keşke eşimi dinlemeyip götürseydim. Ben eşime doğum günü geçtikten sonra söylemeyi düşünüyorum, şimdi üzülmesin.
Hatta öldüğü gün ayakta bile duramiyordu. Veterinere götürdüğümde usuttugunu söylemişti.Bilemiyorum belki olabilir. Herşey olabilir diye düşünüyorum şu andan itibaren. Yani bizim bulunduğumuz yerde havalar çok aniden soğudu.
yeni kuş alma fikri kötü bence bu arada bence hiç o işe girmeyinTemizlikçı kadın ilk defa gelmiyor ki, çok kez geldi süpürge tutuldu o odada, kendim de tuttum. Kuş pek iplemiyordu yani mamasını yiyordu ben süpürge tutarken. Yani ondan kaynaklı bir şey olduğunu sanmıyorum.
Eşim daha önce muhabbet kuşu beslemiş ve öldüğünde hüngür hüngür ağlamış, aylarca yasını tutmuş. Çok hassas böyle hayvanlara karşı. Bir keresinde yolda ezilmiş bir kaplumbağa bulduk 40 kilometre geri döndük yoldan kaplumbağayı veterinere götürdük. Veteriner yaşamaz, uyutulması lazım dedi, kaplumbağa uyutulurken eşim ağladı...
Ya ne yapacağımı bilmiyorum. Kuşu gömsem mi eşimi mi beklesem. Eşime yeni bir muhabbet kuşu alsam mı diye de düşünüyorum ama ne yapacağım "aaa sürpriz senin kuş öldü bu da benden sana doğum günü hediyen" demiş gibi mi olacağım? Ya gerçekten hani eşimin üzülecek olmasına üzülmem bir yana ne yapacağımı da bilmiyorum şu an.
Keşke eşime bir şey söylemeseydim sonra alıştıra alıştıra söylerdim. Şimdi sabah ilk işi arayıp kuşu soracak.
Teşekkür ederim. Kuşu veterinere götürdüm bu arada. Neden ölmüş olabilir diye sordum. Veteriner baktı cildinde morarma var. Ben kuşun tüylerinin altından derisine bakacak kadar tutamıyordum ki elimde. Hem zaten deri rengine arada bir bakmam gerektiğinden bile haberim yok, hiçbir şeyden haberim yok. E-coli hastalığına benziyor cama çarpmaya benzemiyor dedi veteriner. Kafesi temizliyordum tamam ama verilen mamalar ideal olarak 3saatten fazla tutulmamalıymış. Ama tabi realde insanlar işe gidiyor gün boyu evde değil zaten 3 saatte bir nasıl değiştirilsin o yüzden en azından hergün değiştirilmeliymiş, yese de yemese de. yemediği dökülmeli kabı temizlenmeli ve taze mama konmalıymış. Ben bunu bilmiyordum. Sanki kediye mama koyar gibi, bakıyordum maması eksildi mi üzerine dolduruyordum. Bilemedim dedim Veteriner "test et" dedi "çitlediğin çekirdeği bir gece açıkta bırak bak ne oluyor" dedi. Nasıl düşünemedim bilmiyorum. Ama özellikle havanın nem dengesinin değiştiği durumlarda bu çok olurmuş. Birden de yağmurlar bastırdı. "Bu durumla çok karşılaşıyoruz, sadece siz değilsiniz bu hatayı yapan, çok oluyor" dedi. Anlamamış olmanız normal, belirti verir ama çoğu kez gözden kaçar, hayvan aniden kötüleşene kadar anlamayabilirsiniz, kurtuluşu da yoktur zaten ondan sonra dedi. Velhassıl insan bilmediği hayvana bakmamalı. Meğer çok narin hayvanlarmış bunlar. hadi bilmiyorum, eşim de öğretmedi, kendim araştırsaydım netten. Muhabbet kuşu ile ilgili aklıma takılan bazı şeylere baktım gerçi de, doğru dürüst bilgilenmedim.Kuşun vücudunda dipçikler, kafeste veya çevrede çok tüy var ise tüy dökümüdür. Ağrılı ve zor bir süreçtir. Çok yaşanmasaydı bile Bağışıklık düşükse atlatamamış, üstüne bir de stres eklendiyse o da sebep olmuş olabilir.
Evet, kuşlar ölmeden evvel kafesteyse en dipleri, mamalıkları varsa yuva içini seçer. Sizinkisi açıkta olunca orayı seçmiş. Eşinize söylediyseniz ve istemediyse suçu kendinde araması lazım. Dediğiniz gibi kuş taşınması en rahat pettir.
Aklımda kaldıysa, çarptıysa (kuşlar cama çarpar) aniden ölür. Tüy dönümünde ise giderek halsizleşir. Bu durumda takviye verilmesi lazım bünye zayıfsa.
hayvan yalnızlıktan strese girmiş depresyonda denilebilir yazık niye bu kadar yalnız bıraktınız tüylerini yolması stresten oluyor geneldeDaha önce evcil hayvanlar bölümünde konu açmıştım eşimin muhabbet kuşu ile ilgili.
Eşim bu kuşu aldı ve çok seviyordu. Evimizde kedi olduğu için onu evimizin üst katında kendi çalışma odasında tutuyordu. Evin en büyük odası ve eşim zamanının çoğunu da o odada geçiriyordu. Kuşun kafesi devamlı açıktı, kuş uçuyordu eşimle oynuyordu vs.
Eşim ailesinin sağlık sorunları nedeniyle 3,5ayı aşkın bir süredir uzakta ailesinin yanında kalıyor. Yani ayrıyız. Ben kedi ve kuş ile birlikte evdeyim.
Çok vicdan azabı çekiyorum ama evde kedi var diye kuşu salona getirmedim. Salonda olsa kafesi kapalı tutmak zorundaydım, eşimin odasında ise kafesi açık istediği gibi uçuyor, bir sürü de oyuncağı vardı, bir de gündüzleri ona radyo açıyordum bazen, camda da tel var diye aralık bırakıyordum, bahçeden kuş sesleri falan da geliyordu.
Sıkılmaması için böyle yapıyordum ama doğruya doğru günün koşuşturması içerisinde hayvanın yanına pek uğramıyordum. Sadece mamasını ve suyunu kontrol etmek için günde bir iki kez girip çıkıyordum, arada kafesini temizliyordum vs. Zaten üst kata sadece çamaşır yıkamak ve asmak dışında çıkmıyorum normalde hep alt kattayım.
Yine de kuş bakımından hiç anlamama rağmen hayvanı bu şekilde 4 aya yakındır sorunsuz bir şekilde yaşattım. Ancak havalar soğuduğu için geçen hafta camı kapattım, klimayı da 19 dereceye ayarladım, odası ılıktı.
Bugün temizlik için yardımcı kadın geldi. Kuşun odasını da temizledi. Sonra aşağıya inerken "odayı temizlerken kafesini kapattım açayım mı kapısını?" dedi. "Aç tabi uçuyor o orada" dedim. Akşama kadar da gidip bakmak aklıma gelmedi.
Neyse gece saat 22.30 gibi çıktım kuşun odasına ama kuş yok. Deliler gibi bir saat aradım onu odanın içinde. Sonra odanın öteki tarafında bir tüneği var. Oraya tüneyince tuvaleti yeri pisletmesin diye çöp tenekesini altına koymuştuk. Bir baktım ki çöpün içinde (çöpe yeni poşet geçirilmişti) bu da poşetin kıvrım yerine girmiş, görünmüyor. Aldım baktım hayvan normal değil, hasta gibi. Oysa sabah normaldi. Kafasında tüyler de yolunmuş gibiydi. Sonra bir baktım camlarda perdeler hep kapalı olur ama kadın perdeleri açmış. Bu da anladığım kadarıyla camdan uçmak istemiş kendini cama çarpmış. Nasıl aklıma gelmedi ki perdeleri söylemek?
Eşimi aradım mecburen anlattım durumu, hatta görüntülü de aradım gösterdim kuşu. "o sersemlemiş sen onu koy kafesine, sabaha kendine gelir" dedi. Ama hayvanın hali yok. Suyun yanındaki tüneğe koydum, bu arada bacakları güçlü tutuyordu ama dönerken kuyruğunu toparlayamıyor. Gözleri de yarı açık. Veterineri aradım "sabah 9da getir" dedi. Ama 1 saat sonra kuş öldü.
İki gün sonra eşimin doğum günü ve yanına gidecektim, kutlama yapacaktık. Ben eşime nasıl şöyleyim şimdi? Ne kadar üzülecek. Benim yüzümden öldü vicdan azabı çekiyorum.
Yok girmeyeceğim. Belki sonra eşim isterse ve kendi bakacaksa... diyeceğim de bu kuşu alırken de ben istememiştim de engel de olmadım ama "kendin bakacaksan al" demiştim. "ben bakacağım tabi" demişti... Baktı gördük. Ben ise bakamadım işteyeni kuş alma fikri kötü bence bu arada bence hiç o işe girmeyin
Allah uzun ömür versin, tüyü kadar ömrü olsun.Bu zamana kadar birçok muhabbet kuşu baktım. Azcık bir sersemleseler ne yapsak da öldüler. Çok narin hayvanlar.
Şimdi de iki tane kuşumuz var. Eşimle aşırı bağlandık bunlara. Özellikle bir tanesi bizi çok seviyor, konuşuyor. Ölse ikimiz de yıkılacağız biliyorum. Elimizden geleni yapmaya çabalıyoruz ama biliyorum ki aniden de ölebiliyorlarbaşınız sağ olsun. Bu hayvancıklar böyleler, sizin suçunuz yok bence
İşte çok doğru söylüyorsunuz. Kendimi suçluyorum ama olay sadece benim bu konudaki cahilliğim değil (ki kuş evet benim cahilliğimden öldü) ama dediğiniz gibi cahil cahil yine de üzerine titreseydim bu kadar suçlamayacaktım kendimiYani olmuşla ölene çare yok tamam da nasıl gün boyu bakmadınız ve hep ayrı odada durmuş yazık eşin yokken çok üzüldüm 3 muhabbet kuşu besledim üçü de koynumda durur omzumda yemek yerdi çok sıkılmış ve yalnız kalmış belli ki üstüne titremis olsanız bu kadar vicdan azabı çekmezdiniz bence
Evet bunu hep duyuyorum ve buradaki yorumlarda da gördüm hep bir "üç ay" cıvarı süreden bahsediliyor. Görümcemin kızının da 13 yaşındayken kuşu vardı sonra kedi aldılar. Mecbur kediyi hemen hemen hiç kullanmadıkları misafir salonuna aldılar. Kız kedi ile daha çok haşir neşir oldu, kuşu unuttu. kuş 3 ay sonra öldü Görümcem hep der "biz öldürdük o kuşu" diyeben kuş annesi oldum , çok severim muhabbet kuşlarını. Kedi neyse benim kuşlarda öyleydi , gören şaşırırdı. Bildiğin kedi gibi sevdirir oda oda uçup beni arardı. Gel diye elimle çağırsam elime hemenuçup gelir konardı. En son kuşum ''annemmm'' diye bağırarak söylerdi ellerimi öperdi ahhh. Çocuğum olduktan 3 ay sonra ilgi azalınca öldüçok ağlamıştım. Stresve üzüntüden olabilir bu arada çünkü onlar sahiplerinden ayrılınca genelde ölüyorlar. Kutlamanızı yaptıktan sonra söyleyin artık.