Çok dağınığım düzenli olamıyorum ama cok üzülüyorum lütfen tavsiye

Ne guzel bebeginiz saglıklı ki evi dağıtabiliyor. bir de bu açıdan düşünün.
bu sözünüze yürekten katılıyorum. kızım hasta olduğunda ya koltukta ya da kucağımda sessizce yattığında öyle üzülürüm ki keşke iyileşse de tazmanya canavarı gibi ortalığı dağıtsa derim
 
canım aynı dert bende de var. yani evi toplasakta anında geri batıyor. zamana bıraktım belki zamanla düzeliriz. her gün küçük küçük işler yapmaya çalış. en azından çocuğunun dağıttığı şeyleri geri yerine koyarsan koltuklar her şeyin üstünde bişey olmazsa düzenli durur
 
Bazen işe gidince
Oğlum küçükken oyuncakları çok dağınık oluyodu. çalışıyorum ve eşim klasik bir eş. Arkadaşa oğlum evimi çok dağitiyor yetisrmiyorum diye dert yanmistim . şükret demisti . çocuğumuz keske saglikli olsaydida evi hep dagitsaydi diyen bisürü anne baba var. O günden sonra hic sikayetlenmedim.
 
Mine Söğüt yazmış. (Kendisini çok severim) :)
"BIRAK EVİ BOK GÖTÜRSÜN
En sevdiğim kadınlar günü sloganıdır:
“Bırak evi bok götürsün!”
Çünkü bu lanet düzen, ancak itaatsizlikle değişir.
Eğer bir şeylerin gerçekten artık daha farklı olmasını istiyorsak, işe bize biçilmiş temel rolleri yeniden sorgulayarak başlamalıyız.
Feodal aile hapishanelerinde tehditlerle, dayaklarla varlığını sürdüren ya da sakat kalan, deliren, öldürülen kadınların kaderinin değişmesi gibi bir idealimiz varsa; bunu isteme gücünü kendimizde hissediyorsak...
Önce kendi kaderimize ve direncimize bir otopsi yapmalıyız.
Kadına yönelik toplumsal tehditlerden nispeten uzak yaşayan ve kendi hayatını özgür iradesiyle sürdürme şansına sahip olan kadının bile en büyük zaafı, bir yandan erkeğe yüklenen efendi rolüne meydan okurken; diğer yandan üzerine yapışan köle etiketini bir rozet gibi taşıma ısrarıdır.
Ütüsünü yapıp tozunu almadan, dolapların içini düzeltip camları silmeden rahat edemeyen kadınlar...
Evi temiz tutmayı bir numaralı vazifesi belleyen ve içerisi ne kadar temizse dışarısı da bir o kadar kirlidir sanan kadınlar...
Var oluş nedenini, yataktaki ya da sokaktaki zaferleriyle değil, sadece mutfaktaki zaferleriyle tanımlayan kadınlar...
Doğurmazsa varlığının bir anlamı olmayacağına ikna olan kadınlar...
Ne kendi kaderlerini değiştirebilirler ne de bir başkasınınkini.
Toplumun kadınları annelik hapishanesine tıkmaktaki ısrarı boşuna değildir.
İsteklerinin ve heveslerinin cazibesine kapılıp dünyayı bir anda tersine döndürebilecek potansiyeli rahminde taşıyan kadına kurulan en sağlam tuzak, anneliktir.
Kadınlar asırlardır kutsal annelik masalıyla uyutulurlar.
Hatta komaya sokulurlar.
Toplum, kadını kolektif bir hipnoz marifetiyle hayatın gerçeklerinden ustalıkla koparıp kalın bir zincirle rahminden ve kalbinden annelik hülyalarına sıkı sıkı bağlar.
Onun aslında bir erkeğinki kadar uçarı olan varlığı üzerinde mutlak bir hâkimiyet kurmayı başarır.
Ahlak tanımlayıcı irili ufaklı iktidarlar tarafından, doğurmamak gibi bir seçeneği olmadığına ikna edilen kadın, en son çare olarak doğurmazsa pişman olacağı tehdidiyle terbiyelenir.
Bundan sonra artık onu anne olmanın müthiş hazzıyla, anne olmamanın müthiş hazzının eşdeğer olduğuna kolay kolay inandıramazsınız.
Bir tercih hakkı olduğu gerçeği, kulağına küfür gibi gelir.
Çarşafların asla ütüsüz serilemeyeceği bilgisiyle erken yaşta deforme olan o zihin, anneliğin getirileri ve götürüleri üzerine mantıklı bir muhakeme yapmaktan kadim bir telaşla daha en başta men edilmiştir.
Doğurmazsa çıldıracağını sanır da; doğurursa çıldırabileceğini aklına getirmekten utanır.
Sırf bu utanç yüzünden, fazla düşünmeden...
Çocuklarını öldüren ya da terk eden, onları bir türlü sevemeyen annelerle dolu bir dünyada kendi riskli yerini alır.
O yüzden önce bir bırakın, evi bok götürsün.
Sonra isterseniz, gerçekten isterseniz, her şeyi ama her şeyi gönlünüzce temizlersiniz.
 

Kolay gelsin ama sabah ne olur bulaşık makinesini boşaltmayın

Bitişikte daire varsa müthiş ses gidiyormuş
 

Imzamı altına atarım

Evimi de burda yazılanları okuyunca b.k götürdüğüne inandım

Ben eve gelen yardımcıya her hafta bu mutfak dolaplarını silmeye gerek yok diyorum millet her gün siliyormuş
 
Imzamı altına atarım

Evimi de burda yazılanları okuyunca b.k götürdüğüne inandım

Ben eve gelen yardımcıya her hafta bu mutfak dolaplarını silmeye gerek yok diyorum millet her gün siliyormuş
Evim derli toplu değil, üstelik çok küçük. :) Salonumuzda 2000 kitapla birlikte oturuyoruz ve öyle ip gibi bir görüntüde olmuyor haliyle. Fakat dostlarımız bize gelmeyi çok sever, evden eşyadan önce keyifli vakit geçirmeyi önemsiyoruz. Haliyle rahat ediyor herkes ki bunu da dile getirir. Üç günlük dünya, oğlum büyüyor ve lanet olası çalışma tempolarımız yüzünden kısıtlı zamanımız var. H.sonu maaile yatakta boğuşmak daha zevkli değil mi? :)
 
Evet

Yukarlara dayandım haftada bir temizliğe yarım gün yardımcı geliyor o da bana yetiyor

Camlar kirli imiş salında bardak varmış yerde oyuncak varmış hiçççç sorun değil

Dünkü Akşam yemeği tabaklarını bugün akşam yemeği yenirsen masadan aldım bugün yenilen tabaklar masada biz oğlumla çıkıp salıncağa bindik

HEr gün banyo ovacaksam ben ne zaman dînleneceğim

Yazdım mesela yatak toplamıyorum yatak örtüsü vs yok evimde ıncık cıncık vitrin gümüş kristal yok

Îş az ama onu bile daha aza nasıl indiririz diye düşünüyorum

Ütülü çarşafı ya da ne bileyim misafir gelecek diye yatak odasının camının silinmesini vs de oldum olası anlayamadım zaten Bayram temizliği imiş mesela iyi de yatak odasına kimse girmez ki bayramda
 
canım bence oncelıkle kucuk bıblo tarzı esyaların varsa azalt onlar evı oldukca dagınık gosterıyor portatıf dolap alıp kenar kosendekı ıvır zıvırı kilerın yoksa oraya doldurabılırsın...mutfakta tezgah uıstunde fazlalıkların varsa onları azalt ev nekadr boş gorunurse okadar derlı toplu gorunur canım bunlar ufak dizayn tiyoları :)
 
bende de oluyor dönem dönem..
hiç bişeye elimi atasım gelmiyor
 

Evinizde herşeyin yeri bellidir. Sabah taktığınız kolyeyi akşam gelip çıkardığınızda muhakkak aynı yerine koyun. Oturduğunuz yerde atıyorum koltuktaki yastığı alıp yere bıraktıysanız yatmaya gitmeden önce o yastığı muhakkak yerine koyun. Anlık yapın işleri. Bulaşığı tezgahta bırakmayın hemen makineye atın. Bıraktıkça o işler size dağ olur.
Yatak odanızda kıyafet bırakmayın, kirliyse kirli sepetine, temizse hemen anında yerine bırakın. Veya kapı arkası askılarından alın, toparlayacak vaktiniz yoksa kapının arkasına asın vaktiniz olduğunda yerletirin. ortalıkta kıyafet olmasın.

Muhakkak ama muhakkak aldığınız şeyleri tekrar yerine bırakın ortalıkta bırakmayın. Size dağınıklık çıkaracak tek şey aldığınız şeyleri yerlerine bırakmamaktır.
 

biraz benziyoruz sanırım bende çalışıyorum 13 aylık kızım var bakıcı bakıyor bırak al felan eve gel yemek temizlik çamaşır bulaşık 20 gündür ürü beklettiğimi biliyorum habire birikiyor taaki giyecek hiçbirşey kalmayana kadar çünkü zamanım yok yogun iş temposu kızım derken zaman kalmıyor kalan zaman da anca 15 dk oturabiliyorum çok yorgun oldugum için içimden gelmıyor ölü gibi uyuyorum ;:) yanlız değilsin
sana bir tavsiye ben kendimce bir karar aldım çamaşırları az az birikince hemen yıkıyorum ütüleri yapmadan yeni makine açmıuyorum ve evi azcık dagılınca hemen topluyorum çünkü sorun şu bırakıyoruz sonra birikiyor birikiyor gözümüzde büyüyor oyle oluncada temizlikl yapmak için bir ilham bekliyoruz oda gelmıyor:)
çalışan anne olmak zorr
 
Öyle canım ya hep bitkin yorgunum
 
Banyo ve mutfağım her daim topludur ama evim mütemadiyen dağınık...sebebi ise 110 m2 yaşama mahkum ettiğim evlatlarım...biz sokaklarda büyüdük onlar için ütopik tıpkı İstanbul da bahçeli bir evde büyümek gibi.......varsın dağıtsınlar hiç umrumda değil arada bir topluyoruz yine dağılıyor ama onlar mutlu...herşeyi derli toplu, buz gibi temiz bir evde yapma etme dağıtma nidalarıyla büyütmüyorum onları...dağınığımı kınayanda bi zahmet gelmesin bana...
 
Sanırım biraz da el çabukluğuyla ilgili bir durum bu.Ben malesef çok yavaşım Ev işlerinde hızlı olmak için ne yapılabilir ki
 
aldığınızı yerine koyarsanız dağınıklık olmaz öncelikle hayatınıza bu disiplini getirmelisiniz bence ,kendinizi alıştırırsanız zamanla yemek yemek su içmek gibi alışkanlık haline gelicektir :) konu başlığı çok sempatik geldi bana :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…