Çocuktan sonra kaybedilenler

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Sebep evdeki huzursuzluk olabilir mi?
Evde huzursuzluk yok işte. O derece ki alt komşumuz mesaj atıyor. Sessiz gülün biraz benim çocuk uyanacak diye.O derece keyifli, oyun odaklı
Çocuğun yanında birbirimize en ufak bir ses yükseltme, kötü söz söylemiyoruz.Hatta bazen çok söyleyesim varsa WhatsApp yazıyorum. Hatta geçen gün kendim içim mal gibi dedim, çocuğun iki gün dilinde mal.gibi lafı gezdi,unutturmak için çok uğraştım.Tabij eşimden nefret ettiğim anlar oluyor, birbirimize katlanamadigjmiz ama kesinlikle çocuğun yanında yapmıyoruz. Hatta eşim birkaç defa trafikte öndeki sürücüye söyleniyordu baktım bizimkinin gözleri doluyor. Hemen şakaya çevirdik.Ondeki dayıya bak ya nasıl.araba kullanıyor diye espri yaptık.
 

Sizin hayatınızda niye hep biri ölüyor?
Ya çocuk sabaha çıkmasın dersiniz ya da kendinizi öldürürsünüz
 
Allah aşkına terapi al falan yazmayın artık üyeye asla kabul ettiği bir şey değil. Çocuk yüzünden psikolojisi bozulmuş ama terapiye kulak tıkıyor. İlginç bi insan.
Çocuk zaten psikolojiyi bozacsk bşy. Arkadaşlarım exorcisme dönüştüler ya da zombi. Böyle gördükçe kararımın maantığımın doğruluğunu bir daha onaylıyorum. Hanımefendi için gerçekten üzgünüm kesinlikle onu anlıyorum hak veriyorum, ben zaten normalde çocuklara katlanamayan birisiyim. 12 yaş üstü çekilebilir belki. Annemle babam dünya iyisi insanlar bir kere bağırmamışlar bana tek çocuğum. Ama ben aksi doğmuşum. Freud doğru diyor insan doğuştan kötüdür diye. Ama hassas olduğum tek nokta hayvanlar. Evde 6 kedim var kendi kendilerine bakıyorlar. Onlara da eşimden dolayı sardım kedici kendisi. Kedi kendime bakıyor. Ama çocuklar sürekli bağımlı. Hanımefendi siz sizi yadırgayanlara hiç bakmayın hepsi sinirlenince çocuğun canına okur size burds dünyanın en iyi annesi dramasını yapar.gelişim psikolojisi kitapları okuyun, terapi alın, meditasyon yapın
 
Allah yardımcınız olsun. Başlığı günlerdir takip ediyorum, gelip paragraf paragraf vay benim çocuğum da şöyle zor ama ben mükemmel annelik becerilerim sayesinde gık demeden çocuğuma bakıyorum da bi sen mi zor çocuğa sahipsin de bilmem ne şeklinde anneliklerini yarıştıran tiplerden ben baydım, sizin sabrınıza helal olsun. Burası resmen günlük hayatın bir yansıması, var çevremizde de böyle tipler, derdini anlattığında insanı kendine çarpı 3 kötü hissettirenler. Çünkü onlar bambaşka, harika kriz yönetimi tekniklerine sahipler ve anneliği en iyi becerenler de kendileri. Çocuğun tamamen şans olduğunu düşünüyorum. Kimi melek bebek, koyarsın uyur, dışarı çıkarırsın eşlik eder, kimi de tüm mesaini gece gündüz demeden kendine ayırmanı gerektirir. Tabiki burada bir suçlu yok; karşındaki bebek neticede ve hayata uyum sağlamaya çalışıyor. E herkesin karakteri ve stresle başa çıkma kabiliyeti de bir değil. Bundan dolayı da anne veya baba figüründe de suç yok.

Benim çocuğum da şu an 1.5 yaşında, ilk 1 yıl gündüzleri sadece kucağımda ve ayakta gezinerek uyurdu. Ağlak stresli bir bebek değildi ama uyku konusunda sabır taşı eşimi bile illallah ettirmişti. Gece yatağa sırt ağrısıyla giriyor, sabah dayak yemiş gibi uyanıyorduk. O zamanlar ben de sabah uyandığımda napcaz şimdi, yeni bir gün ve dünün aynısı şeklinde düşüncelerle depresyondan depresyona koşuyordum. Doğum iznim bitip işe başladığımdaki mutluluğumu anlatamam. Şimdi ben kötü anne miyim yani. Çok şükür işten kalan her vaktimi çocuğumla dolu dolu geçirdiğim bir ilişkimiz var şu anda, çünkü işe gidip gelmek bana iyi geliyor ve kendime zaman ayırmış hissediyorum; bir çay kahve içmek olsun, öğle arası bir yürüyüş. Önce annenin psikolojisi, sonra çocuğun mutluluğu.

Konu sahibi hanımefendi, yazdıklarınız içime işledi, çok üzüldüm adınıza, bence hiç kolay bir süreç değil. Biz de zor geçirdiğimiz günler de eşimle karşı karşıya gelebiliyoruz malesef. Ve bazen günlerce süren bir surat asmaya dönüşüyor bu durum. Ama geçecek, illa geçecek büyüyecekler. Siz iyi bir annesiniz. Çocuğunuzun bir problemi var ve bunu iyileştirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu durumun sizi mutsuz ettiği kadar o küçücük yavruyu da negatif etkilediği kesin. Bir çözüm bulacağınıza eminim. Bu süreçte sizin psikolojinizi sağlam tutmanız önemli. Çocuk öyle veya böyle büyüyüp bağımsızlığını kazanacak ve geriye eşinizle siz kalacaksınız, birbirinizin kıymetini bilmeniz önemli.
 
Online terapi olmaz çocuğa. ciddi sıkıntınız varsa bütçe ayırıp, yazın gideceksiniz büyükşehirde iyi bir doktora. bu kadar basit. çocuğa "off" dememek de marifet değil. çocuk sınır arar, sınır ister. anne-baba, anne-baba olmalıdır. bu da çocuk için son derece önemli. bir uzman o çocuğu net bir şekilde görmeli, onlinedan da olmaz bu.
 
Yalnızve özgür olsaydınız daha mutlu olurdunuz değil mi?
 
Hepimiz bağırıyoruz çocuğumuza başta ben tahammülsüz bi anneyim ama terapiyi reddetmiyorum tüm sorunu çocuğa yüklemiyorum anlatabildim mi ya da kocam çocuktan önce mükemmelmiş de çocuk doğunca bu hale gelmiş gibi davranıyorum
 
Ben de tek çocuğum.2008 yılından beri kedilerim var.Gece uyumamalarindan tutun da ,miyvalamalarjna kadar oldukça sabırlıyımdir.Aylarca hasta kedimin başında da bekledim.Sokak kedilerim için gece yarıları inerim.Ama çocuk konusunda düştüğüm çaresizliğe düşmemiştim hiç.
 
Ben bağırmiyorum. Gerçekten bağırmiyorum. Kediye köpeğe gösterdiğim sabrı çocuğuma neden göstermeyeyjm.ne diye bağırayim. Neden ağlıyorsun diye mi neden yabancılardan korkuyorsun diye mi.
 

Bende öyle düşünüyorum. Mesela ben ne kadar gergin, mutsuz ve sinirli olursam çocuklarım aynı ölçüde huysuz oluyor. Asla kabul etmiyor. Off bile demem diyor anne olup da of bile denemek bence zor. Ben diyorum mesela, gidin oynayın çay içmek istiyorum. Çok yoruldum diyordum.

Bir de çocuğundan " çocuk" diyor. Kızım, evladım kelimesini görmedim.belki ben fark etmedim. Ben fark etmediysem özür dilerim konu sahibinden.
 

Bence kimse onu yargılamıyor. Hala doğum sonrası depresyonda olduğunda hemfikiriz. Ama terapi yasaklı kelimeymiş.
 
Çocuğunuzun bir şekilde problemini bilmiyorsunuz.
Belki anne baba kaynaklı belki de bir sağlık sorunu var.
Sorunun tam olarak ne olduğunu bilmeden yöntemler deniyorsunuz, ergotetapiyi size kim önerdi mesela.
Profesyonel yaklaşımlarla, yönlendirmelerle , sizin tavırlarınız değiştindiğinde çocukta değişecektir.
Başka bir sağlık sorunu varsa buna yönelik çalışmalar yapılabilir, otizm şüphesi bile olabilir, davranış eğitimleri , özel eğitimler alması gerekebilir.
Oraya buraya dağılmak yerine problem ne onu anlamak lazım.
 
Ben bağırmiyorum. Gerçekten bağırmiyorum. Kediye köpeğe gösterdiğim sabrı çocuğuma neden göstermeyeyjm.ne diye bağırayim. Neden ağlıyorsun diye mi neden yabancılardan korkuyorsun diye mi.
Ya işte bazen de bağırın kasa kasa çocuğun psikolojisini bozmuşsunuz. Başka bi yorumda gözü doldu lafı değiştirdik falan demişsiniz bu abartı bence akışına bırakın şu çocuğu
 
İşte 3. Tekil şahıstan bahsediyoruz.Cunku o bir çocuk. Bir birey herseyden önce. Çay kahve içeceğim.git oyna demem. Yanında telefonumu kurcalamam.Yorgunum demem.zaten böyle dertlerim yok benim.Keske ağlamasa da ben oyun oynamaktan yorulsam.Keske farklı ortamlara da girse de gezmekten yoruldum.
 
Ya işte bazen de bağırın kasa kasa çocuğun psikolojisini bozmuşsunuz. Başka bi yorumda gözü doldu lafı değiştirdik falan demişsiniz bu abartı bence akışına bırakın şu çocuğu
Eğer biz dikkat etmezsek uyanık.oldugu 12 saatin enaz 6 saatini ağlayarak ve kusarak geçiriyoru.Nasil akışına bırakalım.Sonu yok çünkü. Her ağlamanın sonunda kusuyor. Bunun sağlık boyutu var.Siz misafirliğe gelen birinin evinizde kurmasını ister misiniz.Ister istemez dikkat ediyoruz.Dun iki kustu.Yabanci korkusu yüzünden Her fırsatta farklı ortamlara sokmaya çalışıyoruz.Kusacak.diye sınırlarsak iyice yabancı fobisi olacak.Ama ortamlarda da ağlamasın diye dikkat ediyoruz.Esim Her hafta 2 defa araç koltuğu siliyor.
 
Kedi kolay biz bir sürü engelli kedi baktık eşimle. İnsan gibi değil kedi. çocuk benim için apayrı bir paralel evren. Ruhumda olmadığını biliyordum çocukluğumdan beri hiç girişmedim o işlere eşim de spor, rahatlık sever ben de bildiğin garfieldiz :) durumumuz iyi ama beeelki multi milyarder olsaydım çocuk yapardım, onu da hiç bakmayacağım için sanırım her işimi yapan ayrı bir kişi tutardım. Allah yardımcınız olsun bol dua, KG kitapları okuyun. Burada herkesin lafına bakmayın çoğunu hormonları ele geçirmiş mantık devredışı ne yaptıklarını bilmeden yaşıyorlar. Öyle olmadığını iddia etseler de biz toplumun neredeyse hepsinin psikolojisi bozuk çünkü evebeynlerin çoğu kendi gelişimlerini tamamlamadan bir birey yetiştireceklerini sanıyorlar.
 
Bence kimse onu yargılamıyor. Hala doğum sonrası depresyonda olduğunda hemfikiriz. Ama terapi yasaklı kelimeymiş.
Bu ülkede depresyonda olmayan çok az bir kesim var. Sosyoeknomik düzey insanları yerle bir etti, biraz da deneyimsiz ailelerden büyüdük, genç yaşta evebeyn olmaları yeterli bilgiye sahip olmamaları vs. Dünyada ve 3. dünya ülkerinde bir kaos var cahilliğin, bilgisizliğin, ekonominin sebep olduğu bir sorun. İnsanarın birb tahammulu kalmadı. Adabı muhaşeret yok. Bu tarz ülkelerde İnsanların hala rahatça üreyebilmesi ise bir arsştırma konusu olmalı. Norveç’te değiliz. Çocukların sorunlu olması hiç şaşırtıcı değil.
 
Ben de tamamen ayni düşünüyordum.Kendimde dahil olmak üzere çocuk sahibi olarak çocuğa da çok büyük haksızlık yaptık. Mesela dün arkadaşla markete gittik.onun da oğlu bizimkiyle aynı yaşta.Para atılan arabaya bindi ,annesinin çalıştırması bekliyor. Arkadaşın da telefonu çaldı.cocuk anne para at diyor sürekli.Arkadasim telefonu kapatınca bir bağırdı, senin yüzünden ne konuştuğumu anlamadım. Kapat bi çeneni diye.o.kadar üzüldüm ki.Coxugun ne suçu vardı orada. Sorsam kendisine ideal anne.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…