çocuklarınızın geleceği için neler yapıyorsunuz,yurt dışında eğitim

napayım ,göndermeyeyim mi
zaten mesleği burada çok işe yarayacak bir meslek değil
sadece erken göndermek istiyorum
Merhaba sizin bu halinizi beden abartılı buldular bilmiyorum. Bundan 10 sene sonra arap suriyeli afganlardan mal mülk alamayacak hallere geleceklerini bilmiyorlar sanırım.. bende yurt dısında okudum ve ailem yardım etmedi garsonluktan tut her isi yaptım okudum geldim. İyiki gitmişm. Vizyon bazen parayla satın alınabilen bisey olmuyor. Mesala suan devlet okulları mülteci kampı gibi, orada okuyan cocuklardan ne olacak( cok zeki bi cocuk değilse veya ailesi arkadan iyi desteklemiyorsa). Aynu yaşta bi özel okula giden cocuga bakın. Birde devletteki.. arada o kadar fark var ki, bunu öğretmenlik mezunu olan biri olarak söylüyorum. 8 yasındaki cocuk catır catır ingilizce konusuyor, bir projeler yapıyorlar ben zorlanıyorum… yani siz bi fransız lisesinden mezun olup düzgün isi olmayan tek inssn göremezsiniz. Ama devlet okulunda okumus coook insan görürsünüz. Siz bakmayın efendim insanlara cocugunuz 30 yasında geldiğinde yaptıkları seylere baktıgında gurur duyacaksınız. Mutlaka yurtdışına okumaya gönderin. Durumunuz varsa eğitime ciddi yatırım yapın. Mal mülk bırakmanız sizin tasavvuf
Unuzda olan bi konu. Ama olursa da iyi olur tabi.
 
Hollandadayim,

Cok sistemi iyi biliyorum diyemem.

Ama bildigin kadariyla yazicam.

Universite egitimi sadece teorik alanlarda veya doktorluk, hukuk gibi mesleklerde var.

Onun disinda muhendislik tarzi alanlar icin baska okullar var ama oradan lisans diplomasi almiyorsunuz.

Sanat akademileri de cok fazla. Ama Amsterdam falan gibi sehirlerde. Oralarda okulq burs ayarlansa bile zaten sehirde yasam pahali, tr eur farki da dusunulunce sizin tum birikiminize mal olabilir bu plan.

Bana mantikli gelmedi acikcasi. Kizinizin alani da direk meslege girip para kazanmaya uygun degil gibi. Ben yanlis biliyor da olabilirim.
Yerinizde olsam yaz tatillerinde sanatla ilgili workshoplar sunlar bunlar tarzi yerlere gonderip network yapmasina firsat taniyacak etkinlikleri arastiririm. Ama direk yurtdisi egitim dusunmem.
 
Merhaba merak ettim Abd'de mi yasiyorsunuz? Simdiye kadar hicbir markette silah reyonu gormedim.
Yanlis anlamayin gercekten soruyorum, burasi devasa bir ulke hatta koca kita, eyaletler arasi farkliliklar var.

Genel olarak konuya gelirsek de, hem Avrupa'da (iki farkli ulkede) hem Abd'de yasayan biri olarak yetenekli, caliskan, azimli gencler icin Abd diyorum☺️
Allah cocuklarimizn yolunu acik etsin ins.
2018'de 6 ay Miami'de yaşadım ve Walmart'ta gördüm. Fotoğrafını çekmek istemiştim ama güvenlik görevlisi izin vermedi. İsteyen google'dan aratıp bakabilir. Gezdiğim tüm eyaletlerde, girdiğim her Walmart'ta vardı "defens gun sales".

İkisi de bizim ülkemiz değil ve niyetim de yarıştırmak değil. Tabi ki isteyen istediği ülkede okutsun. Ama Avrupa'nın hakkını da yememek lazım. Devlet beni asla sokakta bırakmadığı gibi çocuğuma da eğitim - sağlık garantisi veriyor. Bu kadar mülteci boşuna Almanya sevdasına düşmüyor, biliyor ki bir kapağı atarsa hayatı kurtulacak. Amerika'da her şey parayla dönüyor. Hiç paranız olmasa işsiz kalıp sokağa düşseniz, en asgari şartları sağlayıp sizi tekrar sisteme sokuyorlar mı Amerika'da? Yani kira ve çocuk bakımı için süresiz sosyal yardım yapılıyor mu? Bana lazım olan bu. Başıma bir şey gelirse çocuğumun geleceği güvence altında olur mu? Avrupa'da var işte o güvence. Param pulum sağlığım varken her yer güzel.

Çin'den gelmiş bir çocuğa 1 eğitim yılı boyunca özel öğretmenler gönderildi okula. Lisanı akranları kadar konuşamasa da biliyor ve arayı kapatsın diye gramer hocası gitti konuşma terapisti geldi, o gitti latin alfabesi kullanmadıkları için el yazısı öğretmeni geldi. Bu dediğim mahalledeki devlet okulu, yani özel okulsunuz büyük paralar ödedim bakın ilgilenin çocuğumla durumu değil. Amerika'daki her devlet okulunda böyle çocuklarla birebir ilgilenme aylarca mesai yapma var mı?
 
Bende katılmıyorum bu konuda sana. Türkiye yüzünü Avrupa’ya çeviren bir ülke iken Ortadoğu ülkesi haline geldi. Babam 80’lerde ticarete girdi. 6 çocuklu köylü bir ailenin çocuğu iken parmakla gösterilen bir iş adamı oldu. Eski eşim Adanalı memur bir ailenin çocuğuydu. 90’larda 110 kişilik devlet okulundan Türkiye derecesi yaptı. Şu an İsviçre’de yüksek mühendis.
Eskiden eğer ki bir üstün zekan, yeteneğin varsa yırtabilme şansın vardı. Şimdi feriştahı olsan kapana kısılıp kalıyorsun. Ülkede doluşan milyonlarca mülteci de bonus.
Ben kızlarım için ne yapacağım. 3-4 yaşına geldiklerinde Amerika’ya yerleşeceğim. Sadece eğitim değil. Sokağa çıktıklarında muhattap olacakları insanlar Suriyeli, Afgan olmasın. Velev ki bir deprem olursa can güvenliği korkusu yaşamasınlar. Adaletin, insanın değerinin olmadığı bir ülkede yaşamalarına müsade etmeyeceğim. İyi yemek yesinler, iyi giyinsinler, pek çok ülkeyi görsünler, gezsinler. Sonrasında istediği mesleği yapsınlar. İster garson olsunlar, ister sanatcı. Ama mutlu ve hayata karşı umutlu olsunlar. Türkiye’de bunu sağlayamam.

Valla panpa seni alıntılayayım ama herkese bir cevap yazmış olayım. Türkiyenin ekonomik olarak geri gittiği, başka bazı konularda da geri gittiği doğru ama yazdığımda hala ısrarcıyım, eskiden de demokrasi yoktu hala da yok. Toplum kafası hala 1milim ileri gidemedi. Demokrasi denen şey sandıkla mandıkla seçimle olmaz, demokrasinin asıl kaynağı insan hakları ve eşitliktir.

  • 90larda zenginle fakir eşit miydi? Hayır.
  • 90larda Alevi insanlara çirkin yakıştırmalar yapılıyor muydu, ahlaksızca hayatlar sürdükleri iftirası yapılıyor muydu? Evet. Toplumun tek doğrusu Sünni islam mıydı? Evet. Bir otel dolusu Alevi insan zulme uğradı mı, yakıldı mı? Evet.
  • Farklı etnik kökenlerden olan insanlar horlanıyor muydu? Evet.
  • Doğu Anadoluluysan, Güney Anadoluysan tipin esmerceyse, şiveli konuşuyorsan horlanıyor muydun? Evet.
  • Ülkeyi sağ partiler mi yönetiyordu , toplum sağ görüşte seçmenlerden mi oluşuyordu? Evet.


90larda var mıydı eşitlik ve insan hakları? Hayır. Şimdi var mı? Hayır. Yazıyorum, şnsanlarımız çok dramatik geçmişi romantize etmeyis eviyor ama toplumumu 30 yıl önce de aynıydı, Türkiyenin gerçekten demokraitk olduğu tek bir zaman aralığı vardı o da 1923-max 1945 yılları arasıdır, gerisi sağcı partilerin elinde oyuncak olma din sömürüsü, şeriat isteyenler, sokaklarda sağ sol kavagası akabinde darbe, sonra cemaatler derken bu toprağın yıllardır kanı din kisvesi altında emiliyor. Türkiyenin beli asla doğrulmadı, demokrasi işi olmadı yani bunu gümbür gümbür kabul etmek gerekiyor.
 
Son düzenleme:
Valla panpa seni alıntılayayım ama herkese bir cevap yazmış olayım. Türkiyenin ekonomik olarak geri gittiği, başka bazı konularda da geri gittiği doğru ama yazdığımda hala ısrarcıyım, eskiden de demokrasi yoktu hala da yok. Toplum kafası hala 1milim ileri gidemedi. Demokrasi denen şey sandıkla mandıkla seçimle olmaz, demokrasinin asıl kaynağı insan hakları ve eşitliktir.

  • 90larda zenginle fakir eşit miydi? Hayır.
  • 90larda Alevi insanlara çirkin yakıştırmalar yapılıyor muydu, ahlaksızca hayatlar sürdükleri iftirası yapılıyor muydu? Evet. Toplumun tek doğrusu Sünni islam mıydı? Evet. Bir otel dolusu Alevi insan zulme uğradı mı, yakıldı mı? Evet.
  • Farklı etnik kökenlerden olan insanlar horlanıyor muydu? Evet.
  • Doğu Anadoluluysan, Güney Anadoluysan tipin esmerceyse, şiveli konuşuyorsan horlanıyor muydun? Evet.
  • Ülkeyi sağ partiler mi yönetiyordu , toplum sağ görüşte seçmenlerden mi oluşuyordu? Evet.


90larda var mıydı eşitlik ve insan hakları? Hayır. Şimdi var mı? Hayır. Yazıyorum, şnsanlarımız çok dramatik geçmişi romantize etmeyis eviyor ama toplumumu 30 yıl önce de aynıydı, Türkiyenin gerçekten demokraitk olduğu tek bir zaman aralığı vardı o da 1923-max 1945 yılları arasıdır, gerisi sağcı partilerin elinde oyuncak olma din sömürüsü, şeriat isteyenler, sokaklarda sağ sol kavagası akabinde darbe, sonra cemaatler derken bu toprağın yıllardır kanı din kisvesi altında emiliyor. Türkiyenin beli asla doğrulmadı olmadı yani bunu gümbür gümbür kabul etmek gerekiyor.
O zamanlar yine az çok yargı bağımsızdı cherry, ülke kararnamelerle yürütülmüyordu. Yargı yolu vardı.
Seçim güvenliğini tartışmıyorduk.
Torpil bu kadar değildi. Soru çalma mevzuları vardı ama göz göre göre direkt 90 puan alanlar mülakatta elenip 50 puan alanlar bir yere gelmiyordu. Mezun olan insan biliyordu ki sınavda iyi puan alırsa merkezi sistemle atanırdı. Merkezi atama kalmadı. 2010yılından önce atananlara bak bakalım kaç kişi sadece puanıyla merkezi sistemle atanmış. Şu an kaç kişi mülakatla aranıyor kaç kişi merkezi sistemle
gençlere haksızlık etme. Benim yaşadığım gençliğin yarısını yaşayamıyorlar, yarısı kadar umutları yok!
 
Valla panpa seni alıntılayayım ama herkese bir cevap yazmış olayım. Türkiyenin ekonomik olarak geri gittiği, başka bazı konularda da geri gittiği doğru ama yazdığımda hala ısrarcıyım, eskiden de demokrasi yoktu hala da yok. Toplum kafası hala 1milim ileri gidemedi. Demokrasi denen şey sandıkla mandıkla seçimle olmaz, demokrasinin asıl kaynağı insan hakları ve eşitliktir.

  • 90larda zenginle fakir eşit miydi? Hayır.
  • 90larda Alevi insanlara çirkin yakıştırmalar yapılıyor muydu, ahlaksızca hayatlar sürdükleri iftirası yapılıyor muydu? Evet. Toplumun tek doğrusu Sünni islam mıydı? Evet. Bir otel dolusu Alevi insan zulme uğradı mı, yakıldı mı? Evet.
  • Farklı etnik kökenlerden olan insanlar horlanıyor muydu? Evet.
  • Doğu Anadoluluysan, Güney Anadoluysan tipin esmerceyse, şiveli konuşuyorsan horlanıyor muydun? Evet.
  • Ülkeyi sağ partiler mi yönetiyordu , toplum sağ görüşte seçmenlerden mi oluşuyordu? Evet.


90larda var mıydı eşitlik ve insan hakları? Hayır. Şimdi var mı? Hayır. Yazıyorum, şnsanlarımız çok dramatik geçmişi romantize etmeyis eviyor ama toplumumu 30 yıl önce de aynıydı, Türkiyenin gerçekten demokraitk olduğu tek bir zaman aralığı vardı o da 1923-max 1945 yılları arasıdır, gerisi sağcı partilerin elinde oyuncak olma din sömürüsü, şeriat isteyenler, sokaklarda sağ sol kavagası akabinde darbe, sonra cemaatler derken bu toprağın yıllardır kanı din kisvesi altında emiliyor. Türkiyenin beli asla doğrulmadı, demokrasi işi olmadı yani bunu gümbür gümbür kabul etmek gerekiyor.
Sosyolojik olarak haklı olabilirsiniz ama eğitim, adalet, temel gıdaya erişim, mülteci problemi olmaması, ülkenin karpuz gibi ikiye ayrılıp birbirine düşman edilmesi falan kıyaslanamaz bile.
 
kız allah seni netmesin sertap vizeyi ne yapsın o istediği yere gidiyodur zaten
benim anladığım o mimar sinanı bitireceksin mesela 3-5 yurtdışı yarışma katılımın derecen vs olacak dilin olacak paran da olacak
eee o zaman ebem de gider
o zaman illa okula bakmayalım da mesela öğrenciye daha fazla imkan sunan avrupa ülkeleri nereler mesela
keşke oralarda yaşayanlar yazsa biraz
mesela italyada yaşayan yok mu ya
Hepimiz bir yerlerde yaşıyoruz ama çocuklarımız ressam değil, sanat okuluna gitmiyorlar. O yüzden birebir örnek veremiyoruz. Aslında bunun araştırmasını yapmak çok kolay, kızınızın heveslenmesi lazım. Bütün okullara başvuru yapacak, üşenmeyecek. Portfolyo vs gönderecek. Hatta email veya başvuru formuna ek olarak hissettiklerini yapmak istediklerini yazacak. Ben bir bakayım dedim de bir sürü okul var. Kızınız doğru kelimelerle benden daha iyi sonuçlar bulur.

Oturtun karşınıza deyin ki sanat ve bilim nerede sevilirse orada yaşar. Kalk bir silkin, şu andan itibaren araştırmaya başlıyoruz. Özel yetenek sınavıyla, burslu veya burssuz ne kadar sanat okulu var hepsiyle iletişime geçeceğiz.
Belki davet edilirsiniz, edilmeseniz bile 1 hafta falan gider araştırırsınız. Resmini yanında götüren İngiliz profesörden bahsettiniz. O kişi biliyor mu kızınızın sıkıntısını?
 
Valla panpa seni alıntılayayım ama herkese bir cevap yazmış olayım. Türkiyenin ekonomik olarak geri gittiği, başka bazı konularda da geri gittiği doğru ama yazdığımda hala ısrarcıyım, eskiden de demokrasi yoktu hala da yok. Toplum kafası hala 1milim ileri gidemedi. Demokrasi denen şey sandıkla mandıkla seçimle olmaz, demokrasinin asıl kaynağı insan hakları ve eşitliktir.

  • 90larda zenginle fakir eşit miydi? Hayır.
  • 90larda Alevi insanlara çirkin yakıştırmalar yapılıyor muydu, ahlaksızca hayatlar sürdükleri iftirası yapılıyor muydu? Evet. Toplumun tek doğrusu Sünni islam mıydı? Evet. Bir otel dolusu Alevi insan zulme uğradı mı, yakıldı mı? Evet.
  • Farklı etnik kökenlerden olan insanlar horlanıyor muydu? Evet.
  • Doğu Anadoluluysan, Güney Anadoluysan tipin esmerceyse, şiveli konuşuyorsan horlanıyor muydun? Evet.
  • Ülkeyi sağ partiler mi yönetiyordu , toplum sağ görüşte seçmenlerden mi oluşuyordu? Evet.


90larda var mıydı eşitlik ve insan hakları? Hayır. Şimdi var mı? Hayır. Yazıyorum, şnsanlarımız çok dramatik geçmişi romantize etmeyis eviyor ama toplumumu 30 yıl önce de aynıydı, Türkiyenin gerçekten demokraitk olduğu tek bir zaman aralığı vardı o da 1923-max 1945 yılları arasıdır, gerisi sağcı partilerin elinde oyuncak olma din sömürüsü, şeriat isteyenler, sokaklarda sağ sol kavagası akabinde darbe, sonra cemaatler derken bu toprağın yıllardır kanı din kisvesi altında emiliyor. Türkiyenin beli asla doğrulmadı olmadı yani bunu gümbür gümbür kabul etmek gerekiyor.
Yolsuzluklar, faili meçhul cinayetler, mafya, kumarhaneler, fetönün en güçlü olduğu dönemler, yol kesen kahvehane tarayan karakol basan terör örgütü, benim de hatırladıklarım çocuktum ben de . Fakat gene de bazı şeyler bizi direkt etkilemiyordu, büyükler fazla da bişeye karışmayıp vah vah ne olacak bu memleketin hali der çayını içer hayata devam ederlerdi . Az buçuk aklı çalışan çocukları ise ilkokuldan üniversite sonuna kadar devlette , iyi bir anadolu lisesi-üniversite kombinasyonuyla iyi yerlere gelirdi. Şu dönemde ise 3 şey şimdinin gençlerini ve maaşla çalışan kesimi epeyce sıkıntıya soktu, ekonomi-döviz ilişkisi - iyi bir eğitimin tamamen paraya endeksli oluşu ve de mülteci sorunu. Devamlı cebimizden ve güvenliğimizden eksiliyor, bugün yarından daha ucuz. Gençler de bunu görüp dertleniyorlar. Hayat kolay değil, bunu 15-16 yaş civarı da idrak etmeye başlıyorlar, biraz da sosyal medya etkisiyle hepsi bunalımda şu an. Onlara moral ve cesaret vermek, alanında en iyisi olmayı hedefletmek, dünyadaki sorunların hiç bir zaman bitmeyeceğini , herşeyin bizim elimizde olmadığını da öğretmek gerek. Ergenler için yapılacak en iyi şey meşguliyettir ve üretmektir. Tüm gün elinde telefon whatsapptan abi napıcaz yeaaa diye birbirlerine mesaj atıp duruyorlar, çocuğunu seven önce o döngüden bi çıkarsın derim.
 
MissCherryBlossom MissCherryBlossom un ilk mesajında yazdığı her şeye imzamı atarım. Maalesef sosyal medya yüzünden çoğu genç çok depresif halde ama şu an bu kadar her şeyden elini eteğini çekmiş, okulda hocalara küsüp satış falan yapmamış, yarışmaya girmemiş biri için yurtdisi da gül bahçesi olmayacaktır. Tam ne hayal ediyor bilemiyorum ama yurtdisina çıkınca otomatik her şey çok güzel olacak zannedenler, gerçekçi olup artı ve eksisini bilip kabul edip gidenlere kıyasla çok daha fazla hayal kırıklığı yaşayıp geri dönüyorlar. Böyle zorluklara küserek karar alacaksa burdaki bürokrasi, sosyal çevre kurmanın zorluğu, bir ev bile kiralamak için aylarca her gün her ilana başvurma, bir oturum randevusu almak için günlerce maillesme vs vs yani kalbi çok kırılır hevesi çok kaçar. Bence yurtdisinda okuyan insanların bulunduğu gruplara girip postlari takip etmekle ise başlasın, sürprizle karşılaşmasın. Sonra da biraz heves etsin otursun çift koldan sizle beraber hangi ülke hangi okul hangi program diye araştırma yapsın. İnsan emek verdiği şeye daha fazla değer verir.
 
Burslar benim yaşadığım ülke için burs şartları vs bilgiler var bu linkte.
Bu arada resmî dili İngilizce olmayan bir ülkeye gidecekse İngilizce bilmesi yeterli olmaz. Ülkenin dilini de öğrenmesi ve yeterliliğini kanıtlaması gerekir. Örneğin Almanya ya gidecekse belli bir seviyede Almanca bilmesi gerekir.
 
MissCherryBlossom MissCherryBlossom un ilk mesajında yazdığı her şeye imzamı atarım. Maalesef sosyal medya yüzünden çoğu genç çok depresif halde ama şu an bu kadar her şeyden elini eteğini çekmiş, okulda hocalara küsüp satış falan yapmamış, yarışmaya girmemiş biri için yurtdisi da gül bahçesi olmayacaktır. Tam ne hayal ediyor bilemiyorum ama yurtdisina çıkınca otomatik her şey çok güzel olacak zannedenler, gerçekçi olup artı ve eksisini bilip kabul edip gidenlere kıyasla çok daha fazla hayal kırıklığı yaşayıp geri dönüyorlar. Böyle zorluklara küserek karar alacaksa burdaki bürokrasi, sosyal çevre kurmanın zorluğu, bir ev bile kiralamak için aylarca her gün her ilana başvurma, bir oturum randevusu almak için günlerce maillesme vs vs yani kalbi çok kırılır hevesi çok kaçar. Bence yurtdisinda okuyan insanların bulunduğu gruplara girip postlari takip etmekle ise başlasın, sürprizle karşılaşmasın. Sonra da biraz heves etsin otursun çift koldan sizle beraber hangi ülke hangi okul hangi program diye araştırma yapsın. İnsan emek verdiği şeye daha fazla değer verir.
Sadece sosyal medya yüzünden mi depresif gençler? Onlar da Avrupa’da ki bir genç kadar kaygısız ve kaliteli bir yaşam isterler elbette. Avrupadaki yaşıtları ülke ülke gezerken,neden siyaset konuşuyor ya da konuşmak zorunda kalıyor bu çocuklar?
 
Sadece sosyal medya yüzünden mi depresif gençler? Onlar da Avrupa’da ki bir genç kadar kaygısız ve kaliteli bir yaşam isterler elbette. Avrupadaki yaşıtları ülke ülke gezerken,neden siyaset konuşuyor ya da konuşmak zorunda kalıyor bu çocuklar?
Sosyal medya yüzünden çünkü eskiden olsa diğer insanların yaşantısı hakkında çok fazla bilgileri olmuyordu. Muhtemelen ben küçükken de çok şahane hayatlar yaşayanlar vardı ben baya vasat bir hayat yaşıyordum ama pek de haberim yoktu bundan. Yani tam ne duymak istediniz de bunu sordunuz anlamadım?
 
Sosyal medya yüzünden çünkü eskiden olsa diğer insanların yaşantısı hakkında çok fazla bilgileri olmuyordu. Muhtemelen ben küçükken de çok şahane hayatlar yaşayanlar vardı ben baya vasat bir hayat yaşıyordum ama pek de haberim yoktu bundan. Yani tam ne duymak istediniz de bunu sordunuz anlamadım?
Ya hu haberlerinin olması mı sorun? Şahane hayattan kastınız nedir ayrıca? Sadece karnı doysa yeterli mi sizce? Kültürel, sosyal aktiviteyi falan da geçtim de üniversite okuyan gençlerin iş konusunda kaygısı olması normal mi?
 
Sosyal medya yüzünden çünkü eskiden olsa diğer insanların yaşantısı hakkında çok fazla bilgileri olmuyordu. Muhtemelen ben küçükken de çok şahane hayatlar yaşayanlar vardı ben baya vasat bir hayat yaşıyordum ama pek de haberim yoktu bundan. Yani tam ne duymak istediniz de bunu sordunuz anlamadım?
Ben gençken şimdiki gençlerden çok daha güzel bir hayat yaşadım. Gençler yaşayamıyor.
Mesela üniversitelerde şenlik olurdu, ben ücret ödemeden şebnem ferah yeni türkü mfö konserlerini okulun bahçesinde izledim. Arkadaşlarımla rahatça kahve içebilirdim. Gece geç dönersem mülteci korkusu yaşamazdım. Sinemaya gitmek istersek biraz dikkatli harcasak ayda bir kere giderdik. Şimdi yapamazlar. Neden? Şenlikler konserler yasak. Sinema kahve ateş pahası
 
Ya bu haberlerinin olması mı sorun? Şahane hayattan kastınız nedir ayrıca? Sadece karnı doysa yeterli mi sizce? Kültürel, sosyal aktiviteyi falan da geçtim de üniversite okuyan gençlerin iş konusunda kaygısı olması normal mi?
Ben gelip böyle şeyler demediğim için neden demişim gibi gelip kavga etmeye çalışıyorsunuz hiç anlamadım. Ben de bir şeylerden rahatsız olup bir sürü emek verip yurtdisina çıktım. Kendisi de çaba verip öyle çıksın dedim. Çaba vermeden araştırmadan gelen herkes çok mutsuz çünkü.
Gelip Türkiye cennet demişim gibi saçma cevaplar veriyorsunuz ve ben kendimi bu konuşmada konumlandırmak istemiyorum.
 
Ben gelip böyle şeyler demediğim için neden demişim gibi gelip kavga etmeye çalışıyorsunuz hiç anlamadım. Ben de bir şeylerden rahatsız olup bir sürü emek verip yurtdisina çıktım. Kendisi de çaba verip öyle çıksın dedim. Çaba vermeden araştırmadan gelen herkes çok mutsuz çünkü.
Gelip Türkiye cennet demişim gibi saçma cevaplar veriyorsunuz ve ben kendimi bu konuşmada konumlandırmak istemiyorum.
Kavga ettiğimi nerden çıkardınız? Gayet seviyeli bir şekilde yorumumu yapıyorum. Evet ben de kendi imkanlarımla çıktım yurt dışına ve buradaki gençleri görünce bizim gençlerimiz neden böyle değil diye üzülüyorum. Siz kendiniz demediniz mi sosyal medya yüzünden diye? Ben de sosyal medya ile alakası olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
 
Ben gençken şimdiki gençlerden çok daha güzel bir hayat yaşadım. Gençler yaşayamıyor.
Mesela üniversitelerde şenlik olurdu, ben ücret ödemeden şebnem ferah yeni türkü mfö konserlerini okulun bahçesinde izledim. Arkadaşlarımla rahatça kahve içebilirdim. Gece geç dönersem mülteci korkusu yaşamazdım. Sinemaya gitmek istersek biraz dikkatli harcasak ayda bir kere giderdik. Şimdi yapamazlar. Neden? Şenlikler konserler yasak. Sinema kahve ateş pahası
Gerçekten bunlarla ilgili zerre yorum yapmadım. Sanki ben Türkiye cennet demişim gibi cevap yazıyorsunuz. Ben uzayda yaşamıyorum ben de bunlardan memnun olmadığım için kendi cabamla kendi emeğiyle araştırmamla yurtdisina çıktım. Sürekli şikayet ederek bir şey elde eden kimseyi görmedim, adım atması lazım. Bu kadar yani. Sizin mesajınızın benim yazdığım seyle ilgisi yok.
 
MissCherryBlossom MissCherryBlossom un ilk mesajında yazdığı her şeye imzamı atarım. Maalesef sosyal medya yüzünden çoğu genç çok depresif halde ama şu an bu kadar her şeyden elini eteğini çekmiş, okulda hocalara küsüp satış falan yapmamış, yarışmaya girmemiş biri için yurtdisi da gül bahçesi olmayacaktır. Tam ne hayal ediyor bilemiyorum ama yurtdisina çıkınca otomatik her şey çok güzel olacak zannedenler, gerçekçi olup artı ve eksisini bilip kabul edip gidenlere kıyasla çok daha fazla hayal kırıklığı yaşayıp geri dönüyorlar. Böyle zorluklara küserek karar alacaksa burdaki bürokrasi, sosyal çevre kurmanın zorluğu, bir ev bile kiralamak için aylarca her gün her ilana başvurma, bir oturum randevusu almak için günlerce maillesme vs vs yani kalbi çok kırılır hevesi çok kaçar. Bence yurtdisinda okuyan insanların bulunduğu gruplara girip postlari takip etmekle ise başlasın, sürprizle karşılaşmasın. Sonra da biraz heves etsin otursun çift koldan sizle beraber hangi ülke hangi okul hangi program diye araştırma yapsın. İnsan emek verdiği şeye daha fazla değer verir.
Buna katılmamak mümkün değil. Şimdi siyasete çekmeciler gelir ama alakası yok gayet muhalifim. Gençler gördükleri her şeyin kendiliğinden olduğunu sanmak gibi bir gaflete sahip. Sadece sonucun fotoğrafını görüyor çünkü. Elimdeki telefona bakıp eşiniz mi aldı diyor, sanki 18 senedir çalıştığımı bilmiyor… onu akıl edemedi, elimdeki telefon son gördüğü… çalışmak, emek vermek, disiplinli olmak unutuldu gitti. Fotoğrafa bakıyor son hali muhteşem, sanıyor ki bu fotonun arka planı yok.
 
X