Oğlum 19 ayın içinde; iki kere bağırdım.
İlkinde hatta buraya konu açtım:
https://www.kadinlarkulubu.com/forum/threads/benden-3-4-tane-klonlasalar-ne-guzel-olur.1035691/ Kopma noktamdı sanırım, o kadar tükenmiştim ki, 13 aylık el kadar çocuğa bağırdım, çocuk da değil, bebek... Hala gözümün önünde o dudağını indirip gözünden dolu tanesi gibi bir anda yaşların akıverdiği.
İkinciye bağırdım, yine bir bıkmışlık haliydi, milyon kere söyle söyle anlat açıkla, göster, söyle söyle, benim kuralımı babası çiğner, babasından yüz bulur güzüme güler yapmaya devam eder, eşime de bağırdım oğluma da, evin diktatörü gibi. İçim bk gibi oldu yine, taş gibi. Korkudan olduğunu fark ettim. İstediği kadar eşya kırsın, koltuk lekelesin, orayı burayı yırtsın duvar çizsin, üzerine çorbalar boca etsin... Düzenli uyusun-yesin bedenden düşmesin korkusu, aman dikkat oradan takılıp düşmesin korkusu, o kapıya bu çekmeceye parmağı sıkışmasın korkusu... Ev tamamen çocuğa göre düzenli, en fazla ne olur orası burası düşünce kanar yani yok... Kafamda felaket senaryoları, oradan oraya atlarken boynu ters gelir kırılır korkusu... Bla bla bla...
Bağırdım.
Korktuğum için.
Sonra düşündüm, gittim özür diledim konuştum. Anladı mı anlamadı mı bilmiyorum 17. ayındaydı sanırım, arabalarını sürmeye çalışıyordu bir yandan oturdum gözlerine baktım,"Özür dilerim sana bağırdığım, senin oyunlarını,merakını kısıtladığım için. Ben de anneliği seninle öğreniyorum, sadece canın yanacak diye korkuyorum, sana bağırarak hata yaptım, bir daha yapmamaya çalışacağım." diyerek öyle onla konuştum, kendime de konuştum.
O zamandan beridir daha rahatım, bağırmadım-bağırmıyorum, geçen gün komodinden üzerime atladı ansızın, dudağı kafama geldi dişi kesti kanadı. Birlikte yıkadık ağzını, o gün canının acısına pek bir şey yiyemedi ama bir daha oradan o şekilde atlamadı. Kafasını koruyarak bekleyip temkinli atlıyor atlamak isteyince. Öyle işte... Çocuğumun vücudunu koruyacağım diye, ruhunu darbelemek işte. Yapmam artık.