Hayır yanlışlanamaz. Meselenin önemli bir kısmı da bu zaten. Falcıları da yanlışlayamazsın. Bir sürü palavraları ortaya çıkar ama yanlışlanmış olmazlar. ''enerjimiz tutmamış demek ki'' der, ''kesin olacak demedim ben'' der... vs.
Bunlar da öyle işte. Fal bakarlar... ''hmmm çocuklugunda ne yaşadı acaba?'' derler. Sanki arayınca bulacaklarmış gibi...
Toplumsal sebeplere ben de belli ölçüde katılırım ama bireysel olarak bakarsan, buna standart koyulamaz. Hatta sebep de bulunamaz. Hangisi sebep, hangisi ne kadar sebep? Bunların karşılıgı yok.
Belki diyorsun işte... Belki bu yüzdendir, belki şu yüzden... Spekülasyondur bu. Ben de bundan bahsediyorum zaten, belki ile gidersin bu konularda ve belki'den hiçbir zaman da kurtulamazsın. Çünkü ortada iki felsefi temel var;
- Deterministik (özgür irade yok, belki de var bunu dahi bilemem),
- Kaotik (özgür irade belki var belki yok)
Bak bunlardan hangisinin hakim oldugu asla bilenemez. Benim kendi düşücnem bunların ikisi aynı zamanda vardırlar. Kaos ve düzen aynı andadır. Ama ''bence''.
Bu temellerin hangisinin esas oldugu konusuna açıklık getiremiyorsan, ki asla ''işte budur'' denilemez, psikolojik konular dediklerini de standarda sokamazsın. Bilimde yaptıgın gibi anlık denge hali fotosunu çekip, dar alanlı bir kural dahi koyamazsın. Çünkü senin sebep dedigin şeyleri yaşayan iki kişi zıt karaktere sahip olabiliyorlar. Farklı sebepler yüzünden mi yoksa özgür irade mi? Seçim mi yaptılar, yoksa sebepler mi bu sonucu ortaya çıkardı?
Bunları bilemezsin. O yüzden spekülasyondan da öteye gidilemez.
Kastettiğim olası yanlışlama mesela genlerde daha sabit şeyler bulursun şimdi gazetelerdeki komik"terbiyesizlik geni bulundu!!" gibi bir şey o zaman, soruların, cevapların, geçmiş hikayelerinin bir anlamı kalır mı, kalmaz. Falcılara artık eskisi inanılmadığı gibi.. Meteoroloji çıktı mertlik o konuda tamamen bozuldu örneğin. Fakat inanan insanlar hep olacak onun önüne de geçemezsin çağ işi bu. Hmm.. çocukluğunda ne yaşadı acabağ? diye kafesin dışından bakmıyor kişiye heralde bu kişi ayrıca, aldığı cevaba göre şekillendiriyor tespitini, ideal mi? hayır.. Belki tamamen olayları kendine yontup olmayan bir hikayeyi anlattı fakat bu şekilde bir katarsis yaşayabildi, gerisi mühim değil ki?
Standardı olabileceğini ben de hiç sanmıyorum ama olmamasında da kusur aramam neden standardı olmak zorunda olsun en başta? Dilin de standardı yok ama bazen anlaşıyoruz, bazen anlaşamıyoruz, bazen anlamamazlığa geliyoruz. Ee dil yok o zaman madem !!!11 Bu kadar soruna yol açıyorsa saçmalık bu demek oluyor o zaman? Mantıklı mı, değil.
Belki diyorum çünkü adamı tanımıyorum bilmiyorum, koltuğumda otururken, gelip bana çocukluğunu, korkularını, kaygılarını, isteklerini, hayal kırıklıklarını mı anlattı, pişmanlıklarını mı döktü önüme, aklıma gelen bi iki sebep yazdım işte. Evrensel psikoloji/bilinç tanımlarına mı ulaşmaya çalışıyoruz ki?
Kaotik mi determisinistik mi dersen olduğu kadar, olmadığı kader diyorum şimdilik felsefe diplomamı daha almadım
3 dönem sonra tekrar konuşuruz. Bilinmezci olmak kötü bir şey değildir hem.
Pragmatik yaklaş olaya, "o kişi" ye bu şey yarıyorsa, önceki günden daha iyi hissediyorsa sorun yok işte, az beklenti çok mutluluk.