Cinsellik olmadığı için her hareketi batıyor...

haklısınız ayaklarım yerden kesilmiyor, içim kıpırdamıyor, karnıma kramplar girmiyor hiç. mesele seks değil o insanın eli eline değdiğinde bile elektrik çarpması lazım ama yok trafo soksam yine çarpmaz
Zorlama pişman olursun. Yıllar sonra başını duvarlara vuracağını ben buradan görüyorum. 30 yaşında adama karşı "muhtaç birini terkediyormuş gibi" hissetmen normal değil. Sen doğurmafan evlat sahibi yapmışsın kendini, evlilik için adayın kesinlikle bu olmaz. Şimdi bile mutsuzsun 42 yaşında hayatının en ateşli geçmesi gereken zamanını bir mıymıyla geçirdiğine ağlamak düpe düz aptallık olur. Adamı tarifin karşında bir mıymıy olduğunu gösteriyor.
 
Merhaba. 10 aylık bir ilişkim var. 32 yaşındayım sevgilim benden 2 yaş küçük. uygulamadan tanışıp ilk görüşmede sevgili olduk onun lafıyla. hiç flört vs etmeden. iyi, sakin çocuk deyip kabul ettim. çünkü insanlarla tanışmaktan özellikle cinsellik odaklı insanlara denk gelmekten çok sıkılmıştım. ama bununla da 6 aydır hiç sevişmiyoruz. öpüşmüyoruz bile. yanaktan ve dudaktan bi küçük muck öpücük o kadar. ilk 1-2 ay da bi şey olmadı. hatta o aşamalara ben getirdim desem yeridir. o 1-2 aylık süreçte de 4 kere falan birlikte olduk.
sonra hastalıklar vs derken araya sürekli zaman girmeye başladı ve benim içimde istek kalmadı. bilmiyorum belki de bilinç altımda kendimi arzulanmayan kadın olarak görmek beni itti.
şimdi de her hareketi batıyor. özgüvensiz ve pasif bi insan. hep benim atak yapmamı bekliyor. her kararı benim almam lazım. sanki sevgilim değil de süs köpeğim. beraber yemek ye, dizi izle, çay kahve iç bu kadar. bi de sürekli seni çok seviyorum sensiz olamam evlencez biz vs diyor. mağazaya giriyorum, labirent çiziyorum dursun diye ama yok kuyruk gibi peşimde dolaşıyor.
bana aşık değilmiş de bağımlıymış gibi hissettiriyor. yalnız kalmasını önlüyorum sanki onun. her kararı bana bırakması, sürekli peşimde dolaşması, sürekli çocuk gibi ilgimi çekmeye çalışması (eli masaya çarpmıştır ben göreyim diye aaahh ahh yapar 4 yaşında gibi) "ayrılık kaygısı" gibi bir durum yaşadığını düşündürtüyor.
bu ilişkiden verim alamıyorum. aramızda bi duvar var gibi hissediyorum. ama bir yandan da ayrılıp onu çevremden çıkarmak, yeni insanlarla tanışmak vs zor geliyor. ailem de artık benim evlenmemi istiyor ve buna uygun biri olduğunu düşünüyordum hep. ama bu uyumsuzluğu nasıl aşarım bilmiyorum.

Hanım hanım, elalemin çocuğunu alıp sahiplenmeye utanmıyor musunuz? Anası babası nerde bu çocuğun? Götürün. Çok çocuk seviyorsanız kendiniz doğurun.
 
Cinsellik olmadığı için hareketi batmıyor, hareketleri battığı için cinsellik istemiyorsunuz bence. Benzer bir ilişkim olmuştu inanılmaz yıpratıcı kadın için. Her kararı ben alır her gidilecek yeri ben belirlerdim. Garsonu bile ben çağırırdım, kardeşimi arkadaşlarımı kıskanır gece gündüz onunla vakit geçirmemi isterdi yoksa trip atardı öff şimdi bile daral geldi. Hayat boyunca yanınızda birey olamamış biri ile ömür geçmez. Bu arada kedi köpek bile kendi başına kararlar verip sizi dahil edebiliyor, durum daha vahim ne yazık ki.
 
ben de böyle düşünüyorum içten içe. ama onu terkedecek olmak da garip geliyor. sevgilimden dğeil de yardıma muhtaç birinden ayrılacakmışım gibi, kötülük yapacakmışım gibi hissediyorum.
Aksine onunla gecirdiginiz zamanlarda ona kötülük yapiyorsunuz
Umutlanıp daha da alışacak en iyisi birkez uzulup geriye bakmadan ayrılmak
 
haklısınız ayaklarım yerden kesilmiyor, içim kıpırdamıyor, karnıma kramplar girmiyor hiç. mesele seks değil o insanın eli eline değdiğinde bile elektrik çarpması lazım ama yok trafo soksam yine çarpmaz
İlk mesajınızı tekrar okuduğumda şunu hissettim.
Bu ilişkinin bitmesini en çok siz istiyorsunuz ama hani şu bağımlı ve garantici insanlar vardır ya. Her şeyi yerli yerine oturtmadan, gerekli koşulları sağlamadan içi rahat etmeyenler.
Ayrılırsanız sevgiliniz ne yapar sonra? Çok üzülür, yıkılır, perişan olur, kaldıramaz vs.
Evlenmezseniz ailenizin ve toplumun baskıları devam ettikçe, "eldeki kuş daldaki kuştan evladır" mantığı ile daha sıkı tutunursunuz o hastalıklı ilişkiye.
Şimdi siz böyle her şeyi ve herkesi enine boyuna düşünüyorsunuz ya.
Mutsuz olduğunuzda, sizi hiçkimse düşünmeyecek.
Hatta o evlenmenizi çok isteyen aileniz, bu kez de boşanmayasınız diye baskı kuracak. Boşanırsam ailem üzülür, boşanırsam çocuğum ortada kalır. (E mutlaka bir de çocuk yapılır o evlilikte.)
Ama siz şimdi bu adama gidip, ben seni sevmiyorum ve mutsuzum. Ayrılalım diyerek, büyük bir yükten kurtulacağınıza, herkesin yükünü sırtlanıp kahramanlık yapıyorsunuz. Ne gerek var.
Sevgiliniz üzülsün, aileniz hayal kırıklığına uğrasın ne olacak?
Ama siz kurtulmuş olacaksınız.
Mutsuzluğunuzu kendi içimde hissettim. Gerek var mı hâlâ çözüm aramaya.
Klasik sözleri seviyorum.
"Kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri o düğümdür ama o ipe ne zaman dokunsanız, canınızı acıtan tek yer, yine o düğümdür."
Bırakın, kurtulun. Hayat güzel.
Net.
 
Son düzenleme:
X