Çiftçilik ve hayvancılık ile geçim

Peki ya siz olsanız ne yapardınız ?

  • Kesinlikle, köy hayatına dönerim

    OY: 269 43,1%

  • Şehirden memnunum, köy hayatı asla tercihlerim arasında yok !

    OY: 322 51,6%

  • Zaten köyde yaşıyorum

    OY: 33 5,3%
  • Ankete Katılan
    624
HemGevezeHemDeli .!.:
O beğenmediğin hayata muhtaç kalma dua et
Genişletmek için tıkla...
Bende allah korusun dedim zaten öyle bol keseden atma hayat filmlerdeki çiftliklerde gecmiyo tezek kokusuyla uyan sabah sabah gör gününü valla geç bu işleri bu lafı diyenleri 1 hafta koy köy hayatina napicagini şaşırır terliksiz kaçar valla
 
Ceteris paribus .!.:
Muğla da nereden zeytin ve zeytin yaği aldiniz merak ettim . Biz üretimini de yapiyoruz da ilk defa böyle bir yorum duydum merak ettim
Genişletmek için tıkla...


duyum değil damak tadı diyelim .... Buranın zeytinyağının aroması hoşuma gidiyor. Soğuk sıkım diye Muğla'dan yağ geldi beğenemedim. Bu damak tadı olduğu için kişiden kişiye de değişkenlik gösterebilir.

Şu anda sizde yağ kaçtan gidiyor mesela ? dizem fiyatı kaç asit fiyatı kaç ?

burada dizem 22-35 TL, asit 17-20 TL....
 
Masal17 .!.:
Bana da şehir çocuklarını günümüzde kontrol etmek çok zor geliyo
Genişletmek için tıkla...
Elbette kontrol etmek zor ama köyden şehre gidince çok bocalar yapamaz yani şehir onu yutar. Daha bilinçli çocuklar yetiştirebilirsiniz. Eğer köy işini maddiyat için yapıyorsanız ona bir şey diyemem şehirde hayat gerçekten zor ama keyif için yapacaksanız hiç tavsiye etmem. İnsanı bunalıma sokuyor köy
 

Eşim tarımla uğraşıyor,ikimizin halihazırda kurumsal işleri de var (eşim mühendis ben memurum) kışın maaşlı işlerimizden kazandığımız tutarın bir kısmını tarıma yatırıp hasat döneminde kızımızın özel okul masrafını kar olarak çıkartıyoruz. Toplamda yaklaşık 30 dönümlük meyve bahçeleri var. Tek başına geçindirir mi hayır aç kalırsınız bu şekilde ek gelir getirmesi için yapılabilir. Eşim toprak aşığı bi insan inanılmaz mutlu oluyor çok seviyor. Yoksa bence çok da girilecek bir sektör değil.
 
Tadıp yorum yaptığınızı anladım zaten ,bu yaşıma kadar duymadım da, üniversite de ev arkadaşım çanakkaleli ve balikesirliydi. Çok seviyorlardı da merak edip sordum. Bizim 1 yıl 1 ton 1 yıl 2 ton zeytin yağımız oluyor . 2 yıl da bir iyi oluyor . Toptan fabrikalara veriyoruz ,asit olmaz yağlarımızda, asitli yağ genelde beklemiş ya da ağaçların diplerinden toplanmış zeytinden olur . Onu bilmeyenlere satanlarda olur, biz sabun yapımında kullanırız öyle yağları genelde
 
Çok iyi bir işiniz var zaten zenginlik için yapmıyorsunuzdur çünkü yazılımcılık yapanlar özellikle özel şirketlerde çok iyi kazanıyor. Bu pahalılıkta böyle bir hayatı bırakıp köye yerleşmek bana çok uzak gelirdi en fazla güneyde bir yazlık olur
 
HemGevezeHemDeli .!.:
Pis bir hayat değil sana göre öyle bna göre de senin deyiminle senin yaşantın pis
Genişletmek için tıkla...
sen ona ses etme o hayal dünyasında yasiyor limoncu kizimiz o begenmedigi kocasinin sirtindan gecinip çalışmıyor bile heee ma iş arıyor
Bir de beşiktaş şişli ye ancak gezmeye gidebiliyor emin ol o sadece zengin lüks bir hayata özeniyor o yüzden de ne soylediginin farkinda dahi degil siz aldırmayın.
Bu arada kuzu cok sevimli yaptiginiz işi seviyorsaniz mutlu keyifliyseniz sizden iyisi yok
 
Yok para değil zaten derdim çok şükür maaşım falan şuan iyi ama işte bu betonlar, kalabalık, kargaşa bende çığlık atıp kaçma isteği uyandırıyo
 

Dip zeytinini bende dizem ile takas ederim 1/2 oranında veya dediğiniz gibi sabun. Lakin ilginçtir ki onun ağır yağ kokusunu süper yağ kabul eden istanbullulara satan çok :) ne kadar ağır olursa yağı o kadar iyi kabul ediyorlar. Dediğim gibi onlarında damak tadı ve aroması onlara iyi geliyordur ama ben sevmem.


mabel .!.:
Katılmıyorum,Muğla da yaşıyorum ve buranın yağı çok lezzetli bence.
Genişletmek için tıkla...

Muğla değil güney Ege diye düzelttim zaten : )
 
Şöyle bir baktim oy verdim. Yazayım mi yazmayim mi derken bir fikir olmasi icin yazayim faydasi olursa ne âlâ.. olmazsa pekâlâ diyerek yazıyorum. Söz benden çıksın kurtulsun.. neyse meseleye dönelim.. bakınız ben köyden şehire yerleşmiş bir insan olarak söylüyorum bunlari. Şimdi oyumu da aciklayim sehiri tercih ederim her zaman. Neden derseniz Allah nasip ederse bir bebeğim olacak. Onu anneden babadan ayri kalmasin diye.. onu iyi şekilde okutayim diye.. onun kimselere imrenerek bakmasin diye.. onu şehirde kimse küçümsemesin diye.. ben her zaman Allah bana ömür verdikce yaninda arkasinda üstünde gölge olacam ama işte köyde böyle olmuyor malesef aci gercek.. size baştan anlatayım. Ben 10 yaşıma kadar köyde ailemleydim. 10 yasimda beni baskasina verdiler okutsunlar diye. Çünkü köyümüzde okul var öğretmen yoktu. Okumak cok zordu. Ilceye yazin gitmek bile zorken kışın gitmek apayrı bir imkansizlikti. Ailem gözü yaslarla beni baskasina verdiler okutsun diye. Köyde ineklerimiz tavuklarimiz koyun ve kecilerimiz tarlalarimiz vardi. Ama yetmiyordu. Neden bilyor musunuz? O tarlalar ekilmek icin ürün istiyor elinizde ürün olmasi gerekiyor. Hadi ürünün var ekmek icin yakit( mazot) olmasi gerekiyor. Hadi yakitin var ektin diyelim o ürün sana hazir yetismiyor. Onu gubrelemen gerekiyor. Hepsi para gubreyi atmak icin makinene yine yakıt gerekiyor. Yine para... vee köylü nerden bulacam diye kivraniyor 5 tarlasi varsa 5ini ekecegi yerde 1 tanesini ekebiliyor. Yetmiyor yetmiyor dahasi var. O tarladan aldigin üründen bir kismini seneye ekmek icin urun olarak ayiriyorsun geri kalanini satıyorsun hayvanlara yem mi alacaksin o parayla yoksa tarla icin yakit mi alacaksin.. eline para gececk mi hayir nerde ciftcinin yiyecegine para??? Bak daha cocuk okutmaya gelmedi... dur daha bitmedi sehirden akraban ziyarete gelecek iyyy diyecekler kokuyor bu!!! Evet yanlis duymadiniz size deseler iyi de cocugunuzun kulaklari da duyacak o sozleri.. cocugunuza bakacaksiniz birde onlarin cocuklarina onlar tertemiz sizin cocugunuz ise ineklere koyunlara sizle birlikte baktigi icin ustu başı perişan.. sirf üstüm kötü kokmasin diye kolanya döken cocugunuza bile yaklasmayacak diger cocuklar.. malesef aci gercekler.. hobi olarak diyorsaniz bu islere bir sey diyemem çünkü bizler hobi olarak hic dusunemedik bile. Zorundaydik biz o islerin icinde olmaya..zor zor zor.. o zorlugun icinde cocuklarina bakabilecek misin ilgilenebilecek misin. Duygularina bakabilecek misin.. baktigini gördüğünü sandigin duygular o cocuklar buyudugunde sel olup taşarsa ne olacak..neyse yaa daha fazla yazmak dökmek istemiyorum. Bunlari kimseye kizdigim için değil herkesin karari kendinedir..biz 4 kardeş ailemizi köyden kurtarmak icin okuduk onlara ev aldik babamizi işe yerlestirdik ve sonra evlendik.. Çünkü onlar hobi icin değil mecburiyetten bizi bıraktılar.. bizde Allahin bize verdigi inancla onlari kurtardik.. TERCİH SIZIN...herkese sevgiler dua ile sevgi ile kalın..
 
Ben 5 yıl önce İstanbul'dan Köyceğiz yakınlarında küçük bir yere göç ettim.
Hayatımda verdiğim kararlardan, en doğru olanını vermişim diye düşünüyorum. Keşke çok daha önce böyle bir şey yapmış olsaydım, diye de hayıflanıyorum.
Sınırlı ve sabit bir gelirim var. Sağlık koşullarım artık elvermediği için çalışmıyorum.
Dolayısıyla çiftçilik ve hayvancılığı bilemiyorum. Etrafım tamamen çiftçilik ve hayvancılık yapanlarla dolu. Buradaki köylülerin durumu da Türkiye genelindeki çiftçi ve hayvancıların sıkıntılı durumundan farklı değildir mutlaka. Yaşadığım yerde nar yetiştiriciliği yapılıyor. Komisyoncunun köylüden alış fiyatı, sadece 40-50 kuruş. Ben sütü köylüden alıyorum; kilosu 2 TL ve hayatımın en güzel yoğurtlarını, peynirlerini yapıyorum. Market yoğurtları yenecek şeyler değilmiş meğer.
Her 2 iş de tabii ki riskli ve zor. Hayvanlara ve bitkilere hastalıklar gelebilir, kötü hava koşulları ürününüzü yok edebilir, fırtına seranızı yıkıp geçebilir. Sigorta yapılabilir ama.
Evcil hayvan bakmak ne kadar zorsa, diğer hayvanlara bakmak da zordur elbette. Büyük-küçük baş hayvanım yok ama ben de kedilerim köpeklerim için çokca zorluklarla birlikte yaşamaktayım.
İnek, koyun, ahır vs kokusu için tabii ki var diyorum. Alışılamaz bir şey değil bence. Kümese, ahıra temiz bakabilmek de çok önemli ama. Lütfen kimse gücenmesin, en azından buradaki köylü çevrem için şunu belirtebilirim; ahır, kümes, ağıl vs bakımı çok fena.
Devletin destekleri var diye hatırlıyorum. Özellikle ürün bazında destekler var diye biliyorum. Bunları araştırabilirsiniz. Tarım kredi kooperatifleri var. Ziraat Bankası var. Bazı projelerde KOSGEB desteği bile alabilirsiniz.
Daha butik işler yapabilirsiniz. Fethiye'nin bir köyünde, şehir kökenli bir kadın, peynir yapma eğitimi veriyordu...gibi. Şehirden, hobilerinizden edindiğiniz bilgileri, böyle küçük yerlerde paraya dönüştürebilirsiniz. Çünkü kırsalda bilgili, eğitimli insan çok az. Dolayısıyla asıl mesleğinizi bence, tabii seçeceğiniz bölge de çok önemli, rahat rahat sürdürebilirsiniz. İyi yetişmiş insan, büyük şehirler dışında pek az. Güney Ege gibi turistik bir bölgedeyim ama bir ara bayağı bir isyan etmiştim; bu ülkenin her türlü yatırımının 3 büyük şehirde olması akıl alır gibi değil. Bir sürü hizmeti-malı alabilmek için en yakın 10 km veya 60-100 km arası yol yapıyorum. (Tek gidiş). Dedim ya, herşey büyük şehirlerde diye; mesela burada internet için Superonline, Ttnet gibi firmalar bir işe yaramıyorlar. Sağladıkları bağlantı için yok denilebilir. Böyle bir ihtiyacı gören yerel bir girişimci Kaptan.net diye kendi firmasını, bu coğrafyaya uygun kendi teknik yapısını oluşturarak binlerce haneye servis sağlayıcılık yapıyor ve güzel de para kazanıyor.
Dolayısıyla başka iş alanı düşünürseniz, bir süre gideceğiniz yerde yaşayıp, gözlem yaparak, yaratıcılığınızı kullanarak, mutlaka güzel bir şeyler yaratabilirsiniz diye düşünüyorum.

Önemli zorlukların başında sağlık işleri geliyor. Ben kendim için, ilk zamanlar uçakla İstanbul'a gidip geliyordum. Sonra kanıksadım durumu ve buradaki insanlar gibi ya İzmir'e, ya da 65 km ilerdeki ilçeye gidiyorum. (Bkz: rahmetli Mustafa Koç'un vefatı) Kedi-köpeklerimi İzmir'de bir veterinere götürüyorum. İzmir'e gittiğim zamanlarda, doya doya güzel pastalar yiyip depoluyorum çünkü şehirlerden bildiğimiz kaliteli pastaneler filan etrafta hiç yok.

Kılık kıyafet makyaj masrafım yok denilebilir. Benzin masrafım çok az. Şehire özgü masraflar yok. Ne bileyim, mesela bir AVM olmadığı için zaten istesem de para harcayamıyorum:) Artık çoğu şeyi internetten getirtiyorum. Canım vitrin bakmak, biraz kalabalık, müzik vs istediğinde, Fethiye veya Marmaris'e gidiyorum. En temiz havayı buralarda soludum. İnsanlar dingin. İst. insanının gerginliği yok. Trafik yok. Sessizlik harika, yıldızlar, harika, dolunay harika, gökkuşağı harika, gecelerin zifiri karanlık olabilmesi harika. Ben, bunların hiç birisini İstanbul'da doyasıya görmemiştim. Artık 15 milyonluk bir şehirin bir toz zerresi değilim; insan olduğumu hissettim burada.

Nihayet sonuca geldim; önerim; en kısa zamanda kaçın kurtulun oradan. Sevgiler:)
 
Keyfi gidilir şu zamanda ya da arsan cok olucak olacak verimli.olacak ek gelirin olacak. Ciftci acindan ölecek alim yok alim olmayinca uretim yapmiyorlar
 
 
Esimin köyunde soguk hava deposu var ve elektrik sarfiyatı baya var . Arazi mülk icinde birde tepe var .Buraya ruzgar gulü kurmak istiyoruz .Sizinkinin maliyeti ne oldu ve ne kadarlik bir enerji uretiyor.
Valla bendeki hayalde bu tüm köye elektrik vermek .
 
+1
Köyde büyüdüm ailem hala köyde yaşıyor ve ben de hala haftasonları genellikle köydeyim ve kendimi şanslı hissediyorum. Temiz hava, taze meyve sebze süt yumurta, nispeten kirlenmemiş insan ilişkileri vs. Köpeğimiz var bi tane gezdiriyorum oyun oynuyorum serseriyle. Ama bizim köyümüz şehir merkezine ve ilçeye dolayısıyla hastaneydi pazardı marketti gibi ihtiyaçlara yakın zaten bu nedenle köyün nüfusu azalacağı yerde artıyor, işine köyden gidip gelen fazla (ramazanda ben de öyle yapacağım). Öyle büyük çaplı hayvancılık çiftçilik yapan az geneli emekli köyde yazlıkta gibi yaşayanlar. Bunları neden söylüyorum bu şekilde yaşarsanız ve de şehire yakınsanız köy hayatı çok güzel çünkü bizim şehirlerimiz sürekli yaşamaya uygun değil. Fakat şehirde yaşayan biri dan diye köye göçüp hayvancılığa başlarsa yapabilir mi emin değilim. Bir kere hayvancılık ve çiftçilikten geçim sağlamak için iyi anlamak ve çok para gerekiyor, malesef bu iş saksıda süs biberi yetiştirmeye benzemiyor. Mesela bizim köyde bir çoğumuzun evinde kalorifer, adsl bağlantısı falan var bunların ne büyük rahatlık ve ihtiyaç olduğu yokluklarında anlaşılıyor. Yazın her tarafta börtü böcek oluyor, sinek fazla gece uyutmaz öyle şehirdeki gibi ilaçlama yok. Buralarda köy okulu falan pek olmaz geneli taşımalı eğitim ben de öyle okudum. Akşam ilçedeki okulumdan çıkıp koştur koştur dolmuşla şehir merkezindeki dersaneye gider akşam karanlığında ancak eve dönebilirdim, böyle zorlukları da var yani. Köy hayatı geliriniz ve şehirde de bir eviniz varsa romantik romantik yaşamak için güzel, geçiminizi sağlamak ve temelli yerleşmek için mantıklı bir tercih değil. Yorumu da niye köyü överek başlayıp gömerek bitirdim ben de bilmiyorum.
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.

Benzer Konular

Saç Uzatma Yöntemleri Saçı hızlı uzatma günlüğü fotoğraflı
9 10 11
Yorumlar
212
Görüntüleme
131K
gecevekedicik
boşanmak ya da boşanamayıp boş boş yaşamak
2 3 4
Yorumlar
67
Görüntüleme
14K
zaman yolcusu11
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…