- 31 Ağustos 2012
- 7.700
- 27.457
-
- Konu Sahibi Sade frappe
- #141
Merhaba
Kendi ugraslarimla yaptigim bir internet sitem var. Bir yere bagli calismadigimdigimdan dolayı, insanlara en azindan biraz daha kurumsal gelir mantigiyla yaptım. Benim şu an yapmam gereken şey musteri portföyümü geliştirmek. Bunun icinde fikir ve öneri sunan arkadaşların tavsiyelerini yapacağım mutlaka.
Yaa sizi ben de çok iyi anlıyorum. Resim ve resim sanatı acayip ilgi duyduğum ve keyif aldığım bir şey. Bizde aileden gelen bir resim yeteneği vardır. Bir ara ben de çok ugrastim hatta ben de senin gibi güzel sanatlara gitmek istedigimde babamdan " ne yapacaksın orda, ressam mı olacaksın? Ressamlar aç geziyor" şeklinde şevk kirici sozleri yuzunden o yetenegimden gün be gün uzaklastim. Eskiden bos zamanlarimda elime kagit, kalem alip cizer boyar bir seyler yapardim. Yillardir yapmiyorum bunu. Siz yıkıcı eleştirilere kulak asmamissiniz ve yüreginizi dinlemeyi tercih etmissiniz. Gercekten tebrik ediyorum. Umarım mesleginizle ilgili hayallerinize ulasirsiniz.
Bu durum bende de var konu sahibi hanımFotografcilik; bu meslegi yapmadan önce benim de çok imrendigim ve saygi duydugum bir meslekti. Ama cevremin isime karsı yaptigi bu muameler, yaptigim meslegin sanki bir meslek olmadiginina dair bir yanilgiya dusurdu beni.
Tesekmur ederim yorumunuz icin ☺
İşte sorun bu bunu sana diyen doktor olsa haklı mı olacaktı, o zaman yok mağaza yok ilkokul dediğin ne ben senin derdini az çok anladım kendinle problemin olmasa sıkıntı yapmazdınKomleks yapanlar onlar mı yoksa ben miyim? Ben de bu konuda kararsızım açıkcası.
Benim özellikle meslegini belirtmemin sebebi: bu meslegi yapan birinin meslegimi kuçumsemesinden kaynaklı. Eline makineyi alan her insan fotoğrafcı olmaya kalkabilir ama fotografci olamaz. Ben suan ogretmen o da fotogtafci olamaz. Benim ogretmem olabilmem icin kpss, şu, bu nasıl gerekiyorsa, onunda fotografçı veya yazar olabilmek icin yaratici zekaya, iyi bir göze ve görsel hafızaya sahip olması gerekiyor.
Ilk okul ögretmeni veya magaza calisani - evdende gayet işini yüretebilen bir insanın (fotografci veya yazarlik olsun) meslegini kucumsuyor. Bu denge okey midir sizce?
Evden calisiyor olmakla disarida herhangi bir yere veya kuruma bagli calisiyo olmak elbette bir kefeye konulamaz ama bu kimi ilgilendirir? Keyif kahyaligi yapmak ya da yapmaya calismak neden? Ben bunu cozemedim.
Ben de atanamamış bir öğretmenim. Evdeyim yani. Bahsettiğiniz küçümsemelerin hepsini yaşıyorum, zaman zaman kendimi yetersiz ve düşük görüyorum böyle insanlar sayesinde. Ama inanın şu bir gerçek. Çalışan kadınların çoğu ev iş çocuk arasında sıkışıp kalmış mutsuz ve yorgun insanlar. Bu yüzden hırslarını bizden çıkarıyorlar. Artık buna eminim.Merhaba, beni uzun zamandır rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben fotoğrafçıyım (gelin, damat, aile vs cekimleri yapiyorum) ama bir yere bagli çalışmıyorum. Yani bir is yerim yok. Aslında açmayı cok istiyorum; fakat şu an turkiyenin icinde bulundugu ekonomik kriz nedeniyle buna cesaretim yok. Neyse... bu nedenle home ofice calisiyorum; yani islerimi evden yürütüyorum. Şu sıralar pek de bir yoğunlugum yok, cogu zaman kendimi ev isleriyle mesgul ediyorum. Yani ev hanımı statüsünde yer alıyorum. Dolayısıyla bir yere bagli olarak (her ay duzenli maas alan birisi olarak) calismadigim icin kimse beni calisiyormus gibi gormuyor. Zaten dedigim gibi zamanimin cogunu evde calismayarak geçiriyorum.
...
Beni rahatsız eden durum şu: etrafımdaki kadinlarin çoğu calisiyor ve bir aradayken devamlı işten gücten laf açıp, calismayan kadinlardan dem vuruyorlar.
Misal bugun misafirlikteydik ve ev sahibi ögretmendi. 2 ay tatili var malum kadinin. Muhabbet aynen şuydu:
- Ayy ben sıkıldım.
- Nasıl vakit geciriyo bu evdeki kadınlar.?! -Yapacak hic bir sey bulamiyorum vs.
Örnegin: felancanın kızı işe girmis mesela. Aa girsin tabi canım, girmeyipte ne yapacak? Bunun sonrasını da dusunmek lazım, kadın çalışmalı.
-ee sen napiyosun evde?
-Nasil vakit geciriyosun?
- Neler yapiyosun, sıkılmıyo musun vsvs..
-komsularinla aran nasıl? Gidis gelis yapiyor musun?
Bu sorular ve muamele beni ciddi anlamda yormaya başladı. Bu tarz muhabbetler sıklıkla açılıyor ve her açildiginda benim enerjim bundan cok kotu etkileniyor. Kendimi ise yaramaz biri gibi hissetmeme sebep oluyorlar.
...
Evlilik dolayisiyla sehir degistirdim ve burda esimin ailesi, akrabalari ve dostalri disinda pek bir cevrem yok. Kimse bana su zamana kadar (kendi arkadaslarim haric) bir müsteri yönlendirmedi. Hep kendi çabalarımla; sosyal medya vasıtasıyla müsteriler bulup bir şeyler yapmaya çalıştım. Kimse aferin sana, çekimlerin güzel vs tarzında motive edici söz ve davranışlarda bulunmadıgı gibi aksine işimi önemsemediklerini belirten muamelelerde bulundular.
-senin cogu vaktin evde, napıyosun evde, bi günün nasıl geçiyo meselaa! (Hep bir küçümseyiş edasıyla tabi)
Bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bu muhabbetler her döndüğünde kendimi üretmeyen, pasif, ise yaramaz bi insan gibi hissediyorum. Egitim seviyesi benden katbekat dusuk olan insanlar tarafindan bile kucuk goruldugumu hissetmeye basladim. Meslegıme ve bana saygı duyulmadıgini düşünüyorum artık. Bir de yanlış anlaşılmasın bu muameliyi yapan kadınların çogu öyle kültürlü, kendini gelistirmiş, kariyeri parlak olan kişiler degiller. Bu kisilerin en kariyerli olani az öncede bahsettigim ilkokul ogretmeni, digerleri magaza ya da fabrikada calisan isciler. Kimseyi kucumsedigimden degil yanlis anlasilmasin..demek istedigim fotografcilik meslegini kucumseyebilecek turden meslekleri yok hicbirinin. Ki ben her daim kendimi gelistirmis bir insanim. Misal iki tane kisisel gelisim turunde kitabim var. Yani bir donem yazarlık yaptım ama o zamanda evde oturup yazdigim icin hep aynı muameleyi gordum. En yakin cevremdekiler bile kitabimi merak edip ya da sirf destek olmak amacli kitabimi alip, en azindan emege saygi icin bile okumadilar.
- eee nasıl yazma işleri, para geliyo mu bari?
Sırf üretmek icin yazan beni bile " bu isten iyi gelir elde edemiyorum bari artik yazmayayim" dedirterek baltaladılar...Bir romana başlamıştım, epeyde ilerlettiğim bir romandı bu. Nasıl olsa digerleri gibi bu da iyi satış yapamayacak, üretmemin ne anlamı var diye düşünerek sayfayı kapadım. Ama bugünkü muhabbet beni gerçekten çok hırslandırdı. O muhabbet esnasında onları dinlemiyormuş süsü vermek icin televizyona baktığımda muhabbeti ceviren kisilerin bana baktiklarini hissettim. O an kendime bir söz verdim. Kendimi pasif hissettigim o anda " sadefrappe artık çok daha başarılı ol ve şu kadınların çenelerini artık kapa" diyerek iç sesimle konustum.
Bu aralar boşladığım işime iki elle sarılmak istiyorum. Umarım bu hırsım yarın ve sonraki günlerde devam eder. Başarısızmışım hissiyatını bana o kadar güzel aşıladılar ki, bir yarım yapabilirsin derken diğer yarım hep o yarıma engel olacakmış gibi hissediyorum. Tam üretime gececekken amaaan boşver.nasil olsa yine bir engel çıkıp olmayacak bir şeyler diyorum.
Aranızda bnm durumumu yasayanlariniz var mi?
Benim durumumda olanlar bu durumu nasıl aştınız veya aşmaya çalıştınız? Sizlere de bana yapıla benzee muameleler yapıldı mı? Sizler bu durumla nasıl baş ediyorsunuz gerçekten merak ediyorum. Bir de burdan çalışan kadınlara bir şey sormak istiyorum. Sizler de çevrenizdeki çalışmayan kadınlara bu muameleyi yapıyor musunuz? Evden çalışıyor veya çalışmıyor olmamız sizi rahatsiz mi ediyor? Biz sabah akşam çalışalım, elalemin kadını evde yaysın otursun, ohh ne güzel diye mi düşünüyorsunuz?
Not: "yazarım diyorsun ama imla hataların var" tarzinda gerici eleştirilerde bulunmasın kimse lütfen! Gece yarısı telefonumdan yazdıgım bu yazıyı düzelttirmek zorunda birakmayin bana. Netice de her sey net bir sekilde anlasiliyor.
-
Ben de atanamamış bir öğretmenim. Evdeyim yani. Bahsettiğiniz küçümsemelerin hepsini yaşıyorum, zaman zaman kendimi yetersiz ve düşük görüyorum böyle insanlar sayesinde. Ama inanın şu bir gerçek. Çalışan kadınların çoğu ev iş çocuk arasında sıkışıp kalmış mutsuz ve yorgun insanlar. Bu yüzden hırslarını bizden çıkarıyorlar. Artık buna eminim.
Yo hayır amacım bana yapılanı kimseye yapmak değil. Sadece gözlemlerim bu yönde. Herkesi aynı kefeye koymuyorum tabikiBakin boyle derseniz, siz o tiplerin size uyguladigi duygusal ve sosyal siddeti onlara uygulamis olursunuz. Kadinlar birbirine psikolojik siddet uygulamasin artik. Kim nasil istiyorsa oyle yasar, kime ne?
Siz atanamamissiniz, eee yani ulke ekonomisi berbatken bu duruma laf eden net gerizekalidir zaten. Hic mi gazete okumuyor bu tipler, haydi onu da gectim markete de mi gitmiyor? Enflasyon var, issizlik var, var kere var...Issizlik orani bu dereceyken ben de is bulamadim denen birine denecek tek sey var: "uzulme kardesim, piyasa cok kotu valla kimse bulamiyor". Bu kadar. Bunun disindaki yorumlarin hepsi gerzeklik ve zevzeklik. Siz de salak insanlarla muhattap olmayin olsun bitsin dicem ama agzi olan konusuyor, size de haklisiniz.
Üzmeyin kendinizi, sizin gibi okuyup boşta kalan çok insan var, Ülkenin hali ortada, ben de aksine çalışmayan arkadaşlarıma, sizin gibi olsam keşke, evde kalmayı özlüyorum, pasta yapmayı, ne bileyim oturup tv izlemeyi vs. diyorum, o arkadaşların fazla bilmiş bence,takmayin kafayaMerhaba, beni uzun zamandır rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben fotoğrafçıyım (gelin, damat, aile vs cekimleri yapiyorum) ama bir yere bagli çalışmıyorum. Yani bir is yerim yok. Aslında açmayı cok istiyorum; fakat şu an turkiyenin icinde bulundugu ekonomik kriz nedeniyle buna cesaretim yok. Neyse... bu nedenle home ofice calisiyorum; yani islerimi evden yürütüyorum. Şu sıralar pek de bir yoğunlugum yok, cogu zaman kendimi ev isleriyle mesgul ediyorum. Yani ev hanımı statüsünde yer alıyorum. Dolayısıyla bir yere bagli olarak (her ay duzenli maas alan birisi olarak) calismadigim icin kimse beni calisiyormus gibi gormuyor. Zaten dedigim gibi zamanimin cogunu evde calismayarak geçiriyorum.
...
Beni rahatsız eden durum şu: etrafımdaki kadinlarin çoğu calisiyor ve bir aradayken devamlı işten gücten laf açıp, calismayan kadinlardan dem vuruyorlar.
Misal bugun misafirlikteydik ve ev sahibi ögretmendi. 2 ay tatili var malum kadinin. Muhabbet aynen şuydu:
- Ayy ben sıkıldım.
- Nasıl vakit geciriyo bu evdeki kadınlar.?! -Yapacak hic bir sey bulamiyorum vs.
Örnegin: felancanın kızı işe girmis mesela. Aa girsin tabi canım, girmeyipte ne yapacak? Bunun sonrasını da dusunmek lazım, kadın çalışmalı.
-ee sen napiyosun evde?
-Nasil vakit geciriyosun?
- Neler yapiyosun, sıkılmıyo musun vsvs..
-komsularinla aran nasıl? Gidis gelis yapiyor musun?
Bu sorular ve muamele beni ciddi anlamda yormaya başladı. Bu tarz muhabbetler sıklıkla açılıyor ve her açildiginda benim enerjim bundan cok kotu etkileniyor. Kendimi ise yaramaz biri gibi hissetmeme sebep oluyorlar.
...
Evlilik dolayisiyla sehir degistirdim ve burda esimin ailesi, akrabalari ve dostalri disinda pek bir cevrem yok. Kimse bana su zamana kadar (kendi arkadaslarim haric) bir müsteri yönlendirmedi. Hep kendi çabalarımla; sosyal medya vasıtasıyla müsteriler bulup bir şeyler yapmaya çalıştım. Kimse aferin sana, çekimlerin güzel vs tarzında motive edici söz ve davranışlarda bulunmadıgı gibi aksine işimi önemsemediklerini belirten muamelelerde bulundular.
-senin cogu vaktin evde, napıyosun evde, bi günün nasıl geçiyo meselaa! (Hep bir küçümseyiş edasıyla tabi)
Bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bu muhabbetler her döndüğünde kendimi üretmeyen, pasif, ise yaramaz bi insan gibi hissediyorum. Egitim seviyesi benden katbekat dusuk olan insanlar tarafindan bile kucuk goruldugumu hissetmeye basladim. Meslegıme ve bana saygı duyulmadıgini düşünüyorum artık. Bir de yanlış anlaşılmasın bu muameliyi yapan kadınların çogu öyle kültürlü, kendini gelistirmiş, kariyeri parlak olan kişiler degiller. Bu kisilerin en kariyerli olani az öncede bahsettigim ilkokul ogretmeni, digerleri magaza ya da fabrikada calisan isciler. Kimseyi kucumsedigimden degil yanlis anlasilmasin..demek istedigim fotografcilik meslegini kucumseyebilecek turden meslekleri yok hicbirinin. Ki ben her daim kendimi gelistirmis bir insanim. Misal iki tane kisisel gelisim turunde kitabim var. Yani bir donem yazarlık yaptım ama o zamanda evde oturup yazdigim icin hep aynı muameleyi gordum. En yakin cevremdekiler bile kitabimi merak edip ya da sirf destek olmak amacli kitabimi alip, en azindan emege saygi icin bile okumadilar.
- eee nasıl yazma işleri, para geliyo mu bari?
Sırf üretmek icin yazan beni bile " bu isten iyi gelir elde edemiyorum bari artik yazmayayim" dedirterek baltaladılar...Bir romana başlamıştım, epeyde ilerlettiğim bir romandı bu. Nasıl olsa digerleri gibi bu da iyi satış yapamayacak, üretmemin ne anlamı var diye düşünerek sayfayı kapadım. Ama bugünkü muhabbet beni gerçekten çok hırslandırdı. O muhabbet esnasında onları dinlemiyormuş süsü vermek icin televizyona baktığımda muhabbeti ceviren kisilerin bana baktiklarini hissettim. O an kendime bir söz verdim. Kendimi pasif hissettigim o anda " sadefrappe artık çok daha başarılı ol ve şu kadınların çenelerini artık kapa" diyerek iç sesimle konustum.
Bu aralar boşladığım işime iki elle sarılmak istiyorum. Umarım bu hırsım yarın ve sonraki günlerde devam eder. Başarısızmışım hissiyatını bana o kadar güzel aşıladılar ki, bir yarım yapabilirsin derken diğer yarım hep o yarıma engel olacakmış gibi hissediyorum. Tam üretime gececekken amaaan boşver.nasil olsa yine bir engel çıkıp olmayacak bir şeyler diyorum.
Aranızda bnm durumumu yasayanlariniz var mi?
Benim durumumda olanlar bu durumu nasıl aştınız veya aşmaya çalıştınız? Sizlere de bana yapıla benzee muameleler yapıldı mı? Sizler bu durumla nasıl baş ediyorsunuz gerçekten merak ediyorum. Bir de burdan çalışan kadınlara bir şey sormak istiyorum. Sizler de çevrenizdeki çalışmayan kadınlara bu muameleyi yapıyor musunuz? Evden çalışıyor veya çalışmıyor olmamız sizi rahatsiz mi ediyor? Biz sabah akşam çalışalım, elalemin kadını evde yaysın otursun, ohh ne güzel diye mi düşünüyorsunuz?
Not: "yazarım diyorsun ama imla hataların var" tarzinda gerici eleştirilerde bulunmasın kimse lütfen! Gece yarısı telefonumdan yazdıgım bu yazıyı düzelttirmek zorunda birakmayin bana. Netice de her sey net bir sekilde anlasiliyor.
-
ağzı olan konusuyo işte çok takmazdım ben açıkçası ve mesafe koyardım size kötü gelen enerjinizi dusuren insanlardan en guzeli uzaklşmak. .
bu arada nişanlı biri olarak soruyorum : Nerede yaşıyorsunuz ? Düğün ftgrafı için soruyorum :) İletişime geçsek fena olmaz hani
5 yıl aradan sonra çalışma hayatına 10 gün önce döndüm.2 yaşında oğlum var.ise başladığım günden beri is yerinde içiyorum yıllardır icmedigim sıcak çayı.baska da bir şey yazmaya gerek yok.evdeyken hangi ara icecektimMerhaba, beni uzun zamandır rahatsız eden bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben fotoğrafçıyım (gelin, damat, aile vs cekimleri yapiyorum) ama bir yere bagli çalışmıyorum. Yani bir is yerim yok. Aslında açmayı cok istiyorum; fakat şu an turkiyenin icinde bulundugu ekonomik kriz nedeniyle buna cesaretim yok. Neyse... bu nedenle home ofice calisiyorum; yani islerimi evden yürütüyorum. Şu sıralar pek de bir yoğunlugum yok, cogu zaman kendimi ev isleriyle mesgul ediyorum. Yani ev hanımı statüsünde yer alıyorum. Dolayısıyla bir yere bagli olarak (her ay duzenli maas alan birisi olarak) calismadigim icin kimse beni calisiyormus gibi gormuyor. Zaten dedigim gibi zamanimin cogunu evde calismayarak geçiriyorum.
...
Beni rahatsız eden durum şu: etrafımdaki kadinlarin çoğu calisiyor ve bir aradayken devamlı işten gücten laf açıp, calismayan kadinlardan dem vuruyorlar.
Misal bugun misafirlikteydik ve ev sahibi ögretmendi. 2 ay tatili var malum kadinin. Muhabbet aynen şuydu:
- Ayy ben sıkıldım.
- Nasıl vakit geciriyo bu evdeki kadınlar.?! -Yapacak hic bir sey bulamiyorum vs.
Örnegin: felancanın kızı işe girmis mesela. Aa girsin tabi canım, girmeyipte ne yapacak? Bunun sonrasını da dusunmek lazım, kadın çalışmalı.
-ee sen napiyosun evde?
-Nasil vakit geciriyosun?
- Neler yapiyosun, sıkılmıyo musun vsvs..
-komsularinla aran nasıl? Gidis gelis yapiyor musun?
Bu sorular ve muamele beni ciddi anlamda yormaya başladı. Bu tarz muhabbetler sıklıkla açılıyor ve her açildiginda benim enerjim bundan cok kotu etkileniyor. Kendimi ise yaramaz biri gibi hissetmeme sebep oluyorlar.
...
Evlilik dolayisiyla sehir degistirdim ve burda esimin ailesi, akrabalari ve dostalri disinda pek bir cevrem yok. Kimse bana su zamana kadar (kendi arkadaslarim haric) bir müsteri yönlendirmedi. Hep kendi çabalarımla; sosyal medya vasıtasıyla müsteriler bulup bir şeyler yapmaya çalıştım. Kimse aferin sana, çekimlerin güzel vs tarzında motive edici söz ve davranışlarda bulunmadıgı gibi aksine işimi önemsemediklerini belirten muamelelerde bulundular.
-senin cogu vaktin evde, napıyosun evde, bi günün nasıl geçiyo meselaa! (Hep bir küçümseyiş edasıyla tabi)
Bu durumdan o kadar sıkıldım ki. Bu muhabbetler her döndüğünde kendimi üretmeyen, pasif, ise yaramaz bi insan gibi hissediyorum. Egitim seviyesi benden katbekat dusuk olan insanlar tarafindan bile kucuk goruldugumu hissetmeye basladim. Meslegıme ve bana saygı duyulmadıgini düşünüyorum artık. Bir de yanlış anlaşılmasın bu muameliyi yapan kadınların çogu öyle kültürlü, kendini gelistirmiş, kariyeri parlak olan kişiler degiller. Bu kisilerin en kariyerli olani az öncede bahsettigim ilkokul ogretmeni, digerleri magaza ya da fabrikada calisan isciler. Kimseyi kucumsedigimden degil yanlis anlasilmasin..demek istedigim fotografcilik meslegini kucumseyebilecek turden meslekleri yok hicbirinin. Ki ben her daim kendimi gelistirmis bir insanim. Misal iki tane kisisel gelisim turunde kitabim var. Yani bir donem yazarlık yaptım ama o zamanda evde oturup yazdigim icin hep aynı muameleyi gordum. En yakin cevremdekiler bile kitabimi merak edip ya da sirf destek olmak amacli kitabimi alip, en azindan emege saygi icin bile okumadilar.
- eee nasıl yazma işleri, para geliyo mu bari?
Sırf üretmek icin yazan beni bile " bu isten iyi gelir elde edemiyorum bari artik yazmayayim" dedirterek baltaladılar...Bir romana başlamıştım, epeyde ilerlettiğim bir romandı bu. Nasıl olsa digerleri gibi bu da iyi satış yapamayacak, üretmemin ne anlamı var diye düşünerek sayfayı kapadım. Ama bugünkü muhabbet beni gerçekten çok hırslandırdı. O muhabbet esnasında onları dinlemiyormuş süsü vermek icin televizyona baktığımda muhabbeti ceviren kisilerin bana baktiklarini hissettim. O an kendime bir söz verdim. Kendimi pasif hissettigim o anda " sadefrappe artık çok daha başarılı ol ve şu kadınların çenelerini artık kapa" diyerek iç sesimle konustum.
Bu aralar boşladığım işime iki elle sarılmak istiyorum. Umarım bu hırsım yarın ve sonraki günlerde devam eder. Başarısızmışım hissiyatını bana o kadar güzel aşıladılar ki, bir yarım yapabilirsin derken diğer yarım hep o yarıma engel olacakmış gibi hissediyorum. Tam üretime gececekken amaaan boşver.nasil olsa yine bir engel çıkıp olmayacak bir şeyler diyorum.
Aranızda bnm durumumu yasayanlariniz var mi?
Benim durumumda olanlar bu durumu nasıl aştınız veya aşmaya çalıştınız? Sizlere de bana yapıla benzee muameleler yapıldı mı? Sizler bu durumla nasıl baş ediyorsunuz gerçekten merak ediyorum. Bir de burdan çalışan kadınlara bir şey sormak istiyorum. Sizler de çevrenizdeki çalışmayan kadınlara bu muameleyi yapıyor musunuz? Evden çalışıyor veya çalışmıyor olmamız sizi rahatsiz mi ediyor? Biz sabah akşam çalışalım, elalemin kadını evde yaysın otursun, ohh ne güzel diye mi düşünüyorsunuz?
Not: "yazarım diyorsun ama imla hataların var" tarzinda gerici eleştirilerde bulunmasın kimse lütfen! Gece yarısı telefonumdan yazdıgım bu yazıyı düzelttirmek zorunda birakmayin bana. Netice de her sey net bir sekilde anlasiliyor.
-
25 yıl hiç aralıksız iş hayatının ardından 26 Nisan'dan beri evdeyim ; yani çalışmayı da çalışmamayı da biliyorum, yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla yaşam şeklinizi kendiniz içinize sindiremediğinizden insanları kafanıza takıyorsunuz.
Çalışan-çalışmayan kadın kıyası yapamam, bu konuda herkesin görüşü kendisine özel lakin 25 yılda öğrendim ki ; çalışmak kadını diri tutuyor, evde olunca her şeyi savsaklayabiliyorsunuz, sürekliliği olmuyor uğraşların bu bir gerçek ancak benim gibi kırk yaşını aştıysanız bazı alışkanlıklarınız oluyor vazgeçemediğiniz, benim okumak mesela her gün buna bir mesai ayırıyorum ve ne olursa olsun o zaman dilimini başka bir şeye harcamıyorum, günde üç saat. Hergün bir saat açık havaya çıkıyorum, yürüyorum, evin alışverişlerini yapıyorum vs... Sabah 6 da kalkıyorum ve gün bittiğinde hala yapacak bir şeylerim oluyor, bu disiplin bile çalışma hayatımdan geliyor.
Evlilik bir yaşam biçimi, keseler kazançlar ortak ama ben bu birliğe kendi emeğim olan bir temelle başladım ki bu bana inanılmaz iyi geliyor. Bugün Allah göstermesin eşime bir şey olsa kimseye muhtaç olmadan yaşarım çünkü o temeli yaptım kadın hayatı için bence en önemli olan şey bu, tüm bunları düşünüp içinize sindiremediğinizden insanların sözleri size dokunuyor, haklısınızda diğer yandan değerlendirilmesi gereken çok çok güzel bir mesleğiniz var bunun üzerine eğilip ruhunuzu doyurun derim. Çünkü insan yapmadıkça körelir, meslekte en önemli şey sıcak kalmaktır.
Tüm bunların haricinde ev yaşayan bir varlık, iş hiç bitmiyor ne yaparsanız yapın, engin bir uğraş bahçesi gibi , bu açıdan ev hanımı olmakta faydasız bir şey değil. Mesela ilk bir iki ayımı çok depresif geçirdim, nasıl geçer gün dedim ama sonra günü planlayınca epey verimli olduğunu fark ettim. Bunca yıl yaşamadığım keyifler de varmış iş hayatının da böyle bir eksisi var. O yüzden genç insanlara çalışın diyorum, hayatınızla ilgili önemli taşları döşeyin sonra canınız ne istiyorsa onu yapın ve en önemlisi kültür seviyesi, dünyaya bakışı sizinle bir olan insanlarla dostluk edin, arkadaşlık adı altında sizi yaralamaya, üzerinizden ego tatmini yapmaya kalkan insanlara müsade etmeyin. Bu arada yazdığınızı da belirtmişsiniz içimde kelebekler uçuştu bunu okuyunca, lütfen yazmaktan da vazgeçmeyin , sevgilerimle
Yıllarca çalıştım, kendi ailemden bile harçlık almadım. Hamileliğin sonuna kadar çalışıp doğumdan sonra çalışmayı bıraktım. Öyle gerekiyordu çünkü. Dört yıldır da evdeyim. Bu hususta canımı sıkan durumlar, maddi yetersizlik ve evde bir noktadan sonra bunalma hali.
Geçenlerde oğlumu kreşe vereceğimi söylediğim biri "ay evde işin gücün yok ne kreşi bak çocuğa" dedi. Bozulmadım. Evde işim gücüm var çünkü. Olmasa dahi bu benim problemim. Evde olmama rağmen TV hiç açılmıyor benim evimde. Hani sandıkları gibi TV karşısında çekirdek çitlemiyorum. Ki bunu yapabilirim bu da kimseyi ilgilendirmez. Bir şeyler karalamayı, okumayı, puzzle yapmayı, spora gitmeyi seviyorum. Vaktim bunlarla geçiyor. Çalışmayı çok istiyorum ancak henüz şartlar buna uygun değil.
Çalışan kadına da çocuğun elalemin elinde büyüyor sen nasıl annesin diyorlar. Evde durana ne işe yarıyorsun diyorlar çocuk büyüttüğü halde. Yani herkes her durumu eleştiriyor ve hiçbiri benim umurumda değil. Ben de kalkıp çalışan kadına "işe git gel rutinin dışında kendini geliştirmiyorsun, okumuyorsun araştırmıyorsun çok cahilsin" demiyorum. Zira çalışırken benim bunları yapmaya ne halim ne vaktim kalıyordu. Ancak eleştirmek ve küçümsemek istedikten sonra mevzu bulunuyor rahatlıkla.
İnsanların sözlerinden bu kadar etkilenmeyin. Kibir bazen gerekli. Kibre karşı kibir göstermek daha da gerekli.
Ya İdrak, bir ara şu çekirdek olayına bir sardımdı, çıkmak çok zor o döngüden. Konuyu da saptırmak istemiyorum ama demeden geçemedim, kimseye tavsiye etmiyorum tv ve çekirdek ikilisi, hipnoz ediyor, vallahi bakÇocuğu öğle uykusuna yatırırdım, sabahtan yemek hazır olurdu zaten. Ben de oturtur çekirdek çitlerdim, beynimi hissetmemeye başladım bir süre sonra... İkisi bir arada uyuşturucu gibi bir şey "Ya yürü git kalk napıyorsun" diyebildiğim bir günden sonra bir daha çekirdek alıp tv karşısına günlük oturmadım.
Yapmasınlar ya, insanı cidden çok tembelleştiriyor, ebleh ediyor, planlarından şaşırtıyor. Tvdeki programlar karadelik gibi, ruhu emiyor ya. :/
Ben de öğretmenim ve yaz tatilinde sıkıntıdan patladım:) cidden evde vakit geçmiyor hep aynı şeyler:)Itiraf edeyim ki okulda da sıkılıyorum.Hep aynı dersleri farklı öğrencilere anlatıyorsun,her sabah aynı öğretmenler aynı öğrenciler her şey monoton ve sabit.isterdim ki sehir sehir gezecegim ve surekli farkli insanlarla muhatap olacagim,farkli seyler uretecegim bir isim olsun.
Yanı çalışanlar da çok mutlu değil,çoğu insan sevdigi meslegi yapmiyor.
Bu arada fotoğrafcı olmak isterdim.hala düşünüyorum bir kursa yazılmayı.Mesleğiniz çok guzel.Bi sosyal medya hesabı acsaniz piyasadan biraz uygun fiyata çalışsanız insanların ayağı alışana kadar.bence güzel ilerlersiniz.