Çalışan Kadın Bankamatik mi?

sey_ren

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
30 Ocak 2013
2.749
47
Öteden beri insanlar eş seçimi yaparken, bazı kriterleri önemser, eşlerini bu kriterlere göre seçerler. Güzel, alımlı bir kız olsun. Becerikli olsun, güzel yemek yapsın, temiz olsun, misafir ağırlamakta mahire olsun, güleryüzlü, tatlı dilli olsun, İslami bilince sahip bir erkekse dindar olsun, namazını kaçırmasın vs. Bunlar oldukça makul tercihlerdir. Erkek bütün bir hayatı beraber geçireceği kadında güzellik, temizlik, güleryüzlü olma gibi hasletleri isteyebilir, sonuna kadar haklıdır.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “Dünya bir meta’dır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır.” [Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69).]
Saliha kadın modeli, dindarlık, haramdan sakınma, kocasıyla iyi geçinme gibi özellikleri bünyesinde barındırır. Saliha kadın şirret olmaz, yüzüne bakınca huzur verir, idare etmeyi, geliri gideri bilir. Uyumludur, asi değildir. Akıllı ve anaç kadındır.
Günümüz toplumunda erkeklerin pek çoğu evlenecekleri kızı seçerken, kendilerince vazgeçilmez bir özellik daha istiyorlar. Çalışan kız olsun!
Sadece erkekler değil, anneleri de yana yakıla çalışan kız avına çıkıyor, bu özelliği olmazsa olmazların içinde sıralıyor, hatta 1. tercih olarak öne sürüyorlar. Oğlan iş yerinde çalışan bir kız bulmuş anlaşıp evlenmişse ne ala. Yoksa konu komşu, eş dost, hısım akraba teyakkuza geçer oğlana bir çalışan kız bulmak için seferber olurlar. Ne olursa olsun ama illa çalışan olsun:
-Güzel mi?
-Olmasa da olur,
-Temiz mi?
-Hizmetçi tutar.
-Ya çocuk olursa?
-Annesi veya kaynanası bakar. Olmazsa her yer kreş.
-Yemek yapmaktan anlar mı?
-Boşveeer, dondurulmuş gıdalar ne güne duruyor. Bir de mikro dalga fırın oldu bitti.
-Biraz yaşı büyük.
-Olsun, erken emekli olur!
Çalışan gelin isteyen kaynanalar, gelin adayının özellikle öğretmen olmasını isterler. Hem maaşlı, hem yarım gün çalışıyor diye ilk tercihleri bu yönde olur. Çalışmayan, hele yüksek okul okumamış kızların artık semtine bile uğramaya değmez.“Hangi zamanda yaşıyoruz? Tek maaşla ev mi geçindirilir? Çift maaşlı olsunlar, gül gibi geçinsinler.” ”Ya teyzem sen çalışmıyordun da aç mı, açıkta mı kaldın? Çocuklarına bakamadın, okutamadın mı? ele güne muhtaç mı oldun?” diye soramaz insan.
Çalışırken evlenen pek çok kadın, evliliğinin ilerki yıllarında katlanarak artan yükün altında kalıp çalışmayı bırakmak isteyince, eşleri çoğu kez işi bırakmasını istemez. Erkek için pek bir sorun yoktur aslında. Geçim yükünü hafifletmiştir eşi. Zaten yemek, temizlik, çocuk bunlarla da pek ilgisi olmaz. Paranın sıcağına da alıştıktan sonra niçin işi bırakmasını istesin ki?
Değişen zaman, modernleşen toplum, kadında sosyal hayatın içinde olmalı gibi hikayelerle kadın, ev-iş, çocuk- kariyer kıskaçları arasında acınası bir hale getiriliyor. “Kadın ve erkek eşittir!” safsatasına iyiden iyiye inandık ama, balkonlarda çamaşır seren, cam silen, çocuğun altını değiştiren, dizini yere koyup yer silen, tezgahın üzerini çamaşır suyuyla temizleyen erkeklere pek rastlamıyoruz. Kadın hangi konumda olursa olsun, annelik ve kadınlık mesleğini devam ettirmek zorunda.
Doktor olan ve Bir Üniversite’de iyi bir konuma gelmiş izleyicim, kocasının hiç bir ev işine yardım etmediğini, güvenmediği için eve yardımcı bir kadının gelmesine de izin vermediğini anlatmıştı. Ve şu iç acıtıcı sözleri sarfetmişti: “Doktor olmasam kocam benimle neyimi beğenip te evlenecekti ki??” Başka bir izleyicim de “Çok yoruluyorum, sadece pazar günü bana yetmiyor. Ne eve, ne kendime yetemiyorum. Kocamınsa işi bırakacağım diye ödü kopuyor.” diyordu.
Gerçek şu ki; Erkeklerin bazıları,(kimine göre çoğu) çalışan kadınları bankamatik olarak görüyor. Çalışan kadınlar, ev ve iş arasında çifte mesaide ömür tüketiyor. Yorgunluğu ve yıpranmışlığı hat safhada, kıymet bileni çok az, gereken değeri görmeyen zavallı varlıklara dönüşüyorlar.
Bugün bazı kadınlarımız arasında özgürlüğün anlamı, daha az kadın, daha az anne, daha az eş olmakla eşdeğerdir; çünkü evin yerini sokak, mutfağın yerini büro, anneliğin yerini sekreterlik, mahremiyetin yerini teşhir aldıkça kadının erkekleşmesi kaçınılmazdır!
Dücâne Cündioğlu
Evine bakıcı kadın alıp, kadını cahil,kendisini kültürlü, kadını köle, kendini özgür olarak niteleyenler hiç kusura bakmasınlar ama bu kocaman bir yalan. Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş çalışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Çocuğa iyi kötü yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Üstüne birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası geçmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Kaynana da gururla anlatıyor; “Gelinim çalışıyor, çift maaşlılar. Evde bakıcı kadın da var. Eee hayat müşterek, geçim dünyası.” “Valla ben gelinimden çok memnunum..!!!”
Cahide Sultan
 
cok güzel bir yazı, kımın emeği gecmıssı allah razı olsun,cok haklısınız calısan anne yarım es yarım kadın,yarım anne durumuna geldı..
 
bu cahide hanımın çalışamıyor olmasını pek sindirememiş.
bu tür yazılarla tüm kadınların çalışmayıp evde oturmasını yani kendine benzemsini istiyor.
ne yani çalışan kadın saliha kadın, dindar olamaz mı?
peygamberimizin eşi hz. hatice ticaret kadınıydı. yani iş kadını. ne kadar yoğun çalıştığını siz düşünün.
hz. aişe hadis ezberlemek ve nakletmekle meşguldü. yani insana en hayırlı bir meslekte çalıştı.
bizim dinimizin neresinde kadın çalışmasın, pasifleşsin, hayatı sadece çorap yıkayıp yemek yapmakla geçsin diyor????
allahın ilk emri OKU. bu zihniyetler kadının okumasına bile karşı.
okuyan çalışan kadın namussuz değildir. ekmeğini kazanıyor ,evine rızık getiriyor diye anneliğinden karılığından taviz vermiş demek değildir.
benim babaannem, anneannem de çalıştı. 70 yaşındaki kadın 60 yıldır çalışıyor tarlalarda. eşine yardımcı oluyor rızkını kazanıyor. kadın çalışmaz diyip evde oturup dantel örmüyor. bundan 100 yıl öncede kadın çalışıyordu, ha tabi ozamnın şartları farklıydı farklı işler yapıyorlardı. evde oturup kısır partileri vermek yerine dışarda ekmeklerinin peşindeydiler.

böyle yazılarla çalışan kadınları basitleştirmeye çalışıyorlar ama günaha giriyorlar. yarın o kocasına yaranmak için çalışmayan kadını, kocası aldattığında, dövüp sövdüğünde sahiplenip kol kanat gerecek mi bu insanlar ?HAYIR...
kendine faydası yok ki başka bir kadına nasıl olsun. bu kadınlara sahip çıkan dernekler yine çalışan kadınlar sayesinde kuruldu , işledi.
çalışmayın evde oturup diyip de kimsenin günahına girmesinler. her kadının şartları aynı değildir. insanlar zevkinden değil ihtiyaçdan dolayı çalışırlar
 
Son düzenleme:
Cahide hanimi bende takip ediyorum.Herzaman farkli bir noktadan konulara bakmami saglamistir, bu konusuda oyle.Essiz yemek tariflerini bilmeyen yok gibi.Tv lerden teklifler aliyor gazetelerden de yine de kabul etmiyor.Kendi mutevazi dunyasini ekranlara tasimamakda kararli.En iyi yemek ustalarina tas cikartirir.Tariflerini ozellikle yeni evlenen yada mutfakda becerisi olmayan butun hanimlara oneririm.Onun yemek tarifleri sayesinde bende kendimi mutfakda bayagi ilerlettim.

Yazdigi konu pek yerinde olmus.Maalesef gunumuz erkekleri kadini her anlamda somuruyor.Kadin heryerde daha fazla eziliyor, hem iste rakebet, evde butun isler muazzam olsun diye cirpinirken cok daha fazla yoruluyor.Bu yadsinamaz gercektir.Herkesin durumu bir olmaz haliyle calismak zorunlulugu olanlarin da esleri evde de yardimci olmuyorsa kadin hem zihnen hem bedenen daha cok yoruluyor.Erkeklerin oncelikleri eskiden farkliydi simdi daha iyi bir yasam icin, kimisi isi oyle abartiyor ki;Bir tanidigimizin karisi calisiyor kendi evde cocuk bakiyor, saglikli biri ve universite mezunu.Boylesini de goruyoruz ne yazik ki.

Roller degismis, erkeklerin buyuk kismi kadinlari Cahide Hanimin dedigi gibi bankamatik gibi goruyor.Kadinin parasi kendine kalsin, ben evimi gecindiririm diyenleri haric tutuyorum bende.Calisan esi olupda, karisi huysuz bir adamin soyledikleri sizcede manidar degil mi? Bu konuyu da bu forumda calisan ve burumdan yakinan birinin konusunda okumustum.O kadar etkilemis ki beni unutmamisim diyalogu :)

Tatilde iki evli cift karsilasiyor.Kahvaltida adamin teki uzerine recel dokuluyor, karisida cok fena azarliyor onu.Sonra kalkip gidiyor kadin.Kadin da ogretmen, esini azarlayan kisi yani.Sonra masada kalan evli erkekler dertlesiyor.


-Arkadas esin cok zor biri, Allah yardimcin olsun.
-Oyledir evet ama yuruyen iki milyar o. :) )

Yani demek istedigi acik ;huysuz ama geliri iyi, mecbur katlanicaz, bu sozde sevgide yok askda yok.


Cahide Hanimda bu tur erkeklere bu gonderiyi yapmistir.Eee haksizda sayilmaz.Geliri iyi asik olmasamda, sevmesemde mecburuz gibi bir anlayis.Gercek sevgi dolu, calisan esler ve karisina ev islerinde yardimci olan erkekler, bu sozlerin disindadir elbette.sevgiler...
 

Üstüne yazacak bir şey bulamadım,ağzına sağlık.

Bir de hak verenler çıkmış ya,pes.
 
Bence burada yine iş kaıdnda bitiyor eğer kadın evlendikten sonra çalışmak istemiyorsa neden bunlar evlenmeden konuşulmuyor. Yani bak ben evlendikten sonra çalışmak istemiyorum evimin hanımı olmak istiyorum neden denmiyor kabul etmezse sizinde işinize gelmezse o zaman ayrılırsınız. Ben ayrıca sanmyorum ki evin ihtiyacı olmasa bir erkek eşini çalıştırsın tamam önceden kadınlar çalışmıyordu ev işleriyle ilgilenip çocuk bakıyordu ama o zaman şartlar iyiydi tek maaşla ev geçiniyordu ama Türkiye şartlarında maalesef bir maaşla ev geçindirmek zor hem erkekler içinde aslında kolay değil neden akşam geliyor eşi yemek yapmakla, çocukla ilgilenmekle, ev toparlamakla uğraşıyor eşine ilgi gösteremiyor oysa çalışmayan kadın eşini bekler işini bitirmiş olur çeşit çeşit yemekler hazır olur dondurulmuş yemeğe kalmaz asıl bence sorun okutulmayan ve çalışmasına izin verilmeyen kadınlar. O ev temizlilkçi ile de temizlenir o çocukta büyür doğum izni ücretsiz izin derken anne ya da kaynanaya bırakıp çalşırsınız bir yemek yapmak kalır size. Neden kadınların çalışmasını savunuyorum evet yoruluyor olabiliriz ama hem evde de olsak iş yine bitmez evde de rahatlık die birşey yok hem de maddi yönden özgür olmaları taraftarıyım. Erkeklere bağımlı kadınlar yaşamamalı bu ülkede. Kendi parasını kazanıp kendi birikimini evin ihtiyaçlarındana arttığı ölçüde biriktirmeli, yarın birgün ne olacağı hiç belli olmaz eşimden harçlık istemesektense kendi paramı harcamayı yeğlerim. Kendine güvenen kadını karşındaki insanda ezemez. Kız çocukları okutulsun, meslek sahibi yapılsın, eşlerine bağlı olmasınlar acaba bu yazıyı yazan kişinin kızı olsa aman kızım okuma mesleğin olmasın evlen eşine hizmet et tüm hayatın böyle gitsin bitsin mi diyecek bişr kadının ayrı bir ortamı mutlaka olmalı.
 
Buda kadını aşağılamanın başka bir yolu. Çalışmayan kadın kaşık düşmanı, çalışanda bankamatik. Allah Allah hayret ediyorum böyle şeylere...

Ev hanımı kavramı şehirleşmeye ortaya çıkmamış sanki. Bizim büyüklerimiz çalışmıyor muydu?

Benim ananem yaprak yapmak için arkadaşlarıyla beraber ezandan sonra ormanlara gidermiş

Bu kaşık düşmanımı, yoksa bankamatik mi? Her ikiside değilse şayet bu tipleri aşağılamak için hemen ayrı bir kategorizasyon yapalım mesela köyde çalışan kadın hamal mı?

Ev hanımlığının tutulur tarafı yok bana kalırsa ben daralırım evde olsam sürekli.

Halinden memnun olanlara lafım yok zaten kendisiyle barışık olanlar çalışan kadınlarla uğraşmıyor ama kimiside çekemiyor sarmaya çalışıyor Saçmalık bence. Kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın...
 
Çalışan kadın yarım anne çalışmayan kadın tam anne, çalışan kadın yarım kadın çalışmayan kadın tam kadın

Bizim mahallede elinde salçalı ekmekle akşama kadar sokaklarda gezen çocukların anneleride çalışmıyordu ama yarım anne bile etmezlerdi.

Bunun çalışmakla yada çalışmamakla alakası yok ki bu kişilik meselesi. Akşama kadar evde dizi izleyen tipler iş hayatına girse ordada masa başında tırnak törpülerler.

Sorumluluk sahibi olmak çok farklı birşey toplum olarak bu histen yoksunuz maalesef. Ev hanımlarımızda bu toplumun parçaları dolayısıyla eşini, çocuklarını gerçek anlamda önemsemeyen tiplerin "İnsan Mühendisi" pozu vermesi çok anlamsız. Dürüst olmalıyız bence...
 
çok haklısın arkadaşım. günümün bir kısmı oğluma en organik ürünü nerden bulabilirim diye geçiyor.
valla araştırıp araştırıp nasıl daha faydalı lezzetli yiyecekler yaparım diye düşünüyorum
az kalsın salçamı dahi evde yapacaktım :)
nerem eksik ev hanımlarından. fazlam var eksiğim yok
 

Evinde çalışıyor canım ve reklamlardan aldığı parayı sitesinde ihtiyacı olan hanımlara,köy okullarına,çocuklara yardım ederek kullanıyor.Ve kalanını da sitesi için gerekli ne varsa alet edavat bunlara kullanıyor.Eee tabi kendinede kullanıyor.Sonuçta hanıefendinin 3 okuyan evladı var.
 
Kadının çalışmasına dair yazılar her iki tarafı da ilgilendiriyor.
"Ekonomik özgürlük" çabasını çok doğru bulmuyorum ama erkeklerin de eşlerine karışmayıp hesap sormayacakları bütçe ayırmaları gerektiğini düşünüyorum.
Diğer bir nokta kadın çalışmıyor olsa dahi çalışkan olmalı.Sadece yemek,örgü vb işlerde değil evdeyken dahi birçok konuda kendini geliştirebilir.
Bizim devrin ya da son 50 yılın kadınları dışarıda çalışmaya daha meyilliler.Şimdi ben ev hanımıyım(bu tabire hala alışmadım da) ama üni okudum istediğim zaman çalışabilirim ve bu bende tabii ki bir rahatlama meydana getiriyor.Açıkçası bir tarafım hala çalışmayı istiyor ama eşim evde bile özel ders vb çalışmama izin vermiyor.
Yani çalışmanın ya da çalışmamanın ailede yaratbileceği huzursuzluk iki tarafın farklı tercihlerde bulunmasından kaynaklanıyor.Eşler istişare etseler ve ortak bir paydada buluşsalar ve gönülleri razı şeklilde kararlarları benimseseler herhangi bir sıkıntıya sebep olmaz bu mesele.
DİPNOT:Hz.Hatice validemiz ticaret işlerini evlenmeden önce yürütüyordu.Sonra tüm yetkiyi Efendimiz'e devretmişti.Hz.Aişe kendi evinde ve avlusunda tebliğ yapardı.Hz.Zeynep de evinde deri tabaklar kazancını sadaka olarak dağıtırdı.Bu meziyetiyle de övülmüş bir insandı.
 

Bende evde herşeyimi yapıyorum ve burada satmaya başladım canım.Bakabilirsin sayfama.Bende evde çalışan bankamatik olmaya karar verdim
Daha önce bende çalışıyordum,ama olaya bankamatik yönünden bakmasamda 2 evladım var hem iş hemde diğerleri birlikte yürümüyor.iş, ev işi ,akraba ziyareti ,ütü bulaşık yemek derken insan çocuklaır ile doya doya 3-4 gün ancak vakit geçiriyor sonra yorgunum uykum var birde okullu oldularmı herşey dahada zorlaşıyor.
Eskiden analarımızda çalışırmış ama ne bileyim ben annemden nenemden hiç eşlerine karşı bizde tarlada çalışıyoruz ev işine gidiyoruz ineklere bakıyoruz yemek yapıyoruz elde çamaşır yıkıyoruz atla gidip su geitiyoruz şu sıpalarada(uşak,yadaveled derlerdi bizim köylerde çocuklar)(veled kötü anlamlı bir kelime değil aslında eskiden oğul evlat çocuk anlamında kullanılırmış,şimdilerde çocukları azarlamak için kullanılıyor) birazcık siz bakın dediklerini duymadım.Eskiden kadınlar daha güçlüymüş.Şimdi 2 çocuk doğuruyoruz ah vah diyoruz.Bu bir gerçek malesef.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
bu cahidemidir kimdir acaba işi ve parası olmadığı için boşanamayıp dayak ve hakaretlere boyun eğmek zorunda kalan kadınlara ne önermektedir....

bu da yeni moda oldu akpnin beslediği yobazlar bunlar milleti pasifleştirmeye çalışıyorlar kadın çalışmasın ki erkeğe muhtaç olsun dertleri o böyle sanal karakterlerle ortalıkta geziniyorlar kanmayın bunlara yıllarca kadınlar bu kadar iş hayatında değilken ne acılar çektiler ne sorunlar yaşadılar ama şimdi elinde gücü olan kadın boyun eğmiyor bu da dert oluyor birilerine!!!

kadının yeri evidir mantığının çökmesi gerektiğini artık görmek lazım.
 

bunada siyaset karıştırıdnızda ne diyeyim...çalışsan kadınlar en cok imkan sağlayan ve daha iyi imkanlarda çalışması için yeni çözümler üreten bu hükümettir...özel sektöre bile doğum izni sağlayan 24 hafta doğum izni veren kim?...sizin dediğiniz gibi olsa özel sektörde çalışan kadınları düşünmez değil mi???

aman neyse yazmıyım diyorum yine de duramıyorum...

allahım sen iyi ile kötü ayrımımıza yardım et...
 

Türkiyede kadının yeri ''Çalışan ve Çalışmayan'' diye ayrılmıyor malesef.

Bu ülkenin tek gerçeği ''kadınların her şartta eziliyor olması''

Hem evde hemde işyerinde çalıştığı halde maaş kartı kocasında olan,fiziksel veya psikolojik şiddet gören kadınlar olduğu gibi evhanımı olup öldüresiye işkence gördüğü halde ''ekonomik özgürlüğü '' olmadığı için boşanamayan kadınlarda çok.

Öyle çalışıyorsun ve ''bankamatik kartısın'' diye genellenecek bir durumumuz yok bu ülkede.

Türkiyede çalışan kadınların %49 'u evhanımlarının ise %73 'ü kocalarından fiziksel,psikolojik veya ekonomik şiddet görüyormuş.

Ne kadar acınası,ne kadar tüyler ürpertici rakamlar değilmi?

Velhasılı kelam ''Türkiyede çalışan kadın olmak değil kadın olmak çok zor''

Gelelim ''yarım kadın,yarım anne'' meselesine....

Evhanımı bir komşum var,(Allah yardımcısı olsun) engelli bir çocuğu var ve benim oğlumdan bir yaş küçük.
Ben 13 yaşındaki oğlumu evde yanlız başına bırakmıyorum hala,o 12 yaşındaki engelli yavrusunu bahçeye bırakıp gezmeye gidebiliyor
Çalışıyorum,buna rağmen hafta sonumuda ''çocuklar siz evde oturun ben bir gezmeye gideceğim'' diyerek geçirmiyorum.
Tatilimi,haftasonumu,işimi,herşeyimi onlara göre ayarlarım.
Etrafımda o kadar çok ''yarım anne '' varken ben böyle bir tabiri asla kabul etmem.
 
Konuya siyaset karıştırmayın lütfen ve her ne kadar alıntılanan yazıda dini ögeler olsa da konu dine kayarsa içinden çıkılamaz bir hale gelebilir.
 
konu siyasete kayar tabii çünkü akp döneminden güç alıyor böyle yobazlar yok akp döneminde çalışan kadına hak gelmişmiş yalanın önde gideni aksine kadınlar çalışmasın diye 3 çocuk teşvikleri türbanlı aile danışmanları çıkartıyorlar ki kadınlara sindirilip eve kapatılsın göstermelik uygulamalar değil örnekler lazım bize...

kadın istihdamında oldukça gerideyiz çalışan kadın kıskançlığı düşmanlığı gırla eskiden tek kelime edemezlerdi şimdi arkamda akp var beni korur diye kusuyorlar kinlerini!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…