Çalışan Kadın Bankamatik mi?

Bu ne biçim yazı ya bir de alkış tutanlar olmuş bir kadının diğer kadının aşağılamasına nasıl seviniyorsunuz arkadaşlar?
Çalışan kadın , bakıcı kadını hor görüyomuş da yok köle gibi davranıyormuş. Hayatımda böyle bir şey görmedim. Benim bildiğim çocuğa bakan kadına aileden biri gibi davranılır ayrıca öyle ev işi bilmemne falan bile yaptırılmaz, evdeki yemeklerden yer (tabiki yiyecek), ayrıca çocuğa sevecen davranması herşeyden önemlidir o yüzden kimse kimseyi de aşağılamaz çocuğunu emanet ediyosun sonuçta.
Çalışan kadınların hepsi de bayılarak işe gitmiyor, bazıları mecbur olduğu için, veya ileride para sıkıntısı yaşamamak, çocuklarına iyi gelecek hazırlamak için.
Erkek annelerinin illa çalışan kadın demelerine ben de sinir oluyorum o ayrı konu. Öğretmen olsun da ne demek, hem kendine baktıracak hem parası olacak, tek derdi bu olanlar öğretmen istiyor. E o da bir ayrımcılık? Kadın kadının düşmanıdır diye boşuna dememişler. Kaynanalar gelinleri ezsin, çalışmayanlar çalışanları, çalışanlar çalışmayanları ezsin. İşimiz gücümüz yok gibi birbirimize düşelim iyi bari.

Evine bakıcı kadın alıp, kadını cahil,kendisini kültürlü, kadını köle, kendini özgür olarak niteleyenler hiç kusura bakmasınlar ama bu kocaman bir yalan. Evin hanımı, evinden uzak, iş yerinde canhıraş çalışırken, bakıcı diye eve alınan kadınlar, sıcacık evlerde oturuyor. Çocuğa iyi kötü yemeğini yedirip, bir yolunu bulup uyutuyor. Canı ne isterse yiyor. Kumanda elinde TV sini seyrediyor.Üstüne birde azımsanmıyacak bir maaş alıyor. Evin hanımı bakıcıya acıyıp, modası geçmiş kıyafetlerini, kullanılmayan eşyalarını da veriyor.
Kaynana da gururla anlatıyor; “Gelinim çalışıyor, çift maaşlılar. Evde bakıcı kadın da var. Eee hayat müşterek, geçim dünyası.” “Valla ben gelinimden çok memnunum..!!!”

bu yazının amacıda mantaliteside gayet açık.burda yazmak olmaz,siyaset karışmış diye uyarı olur sonra ama herşey ortada.

ne kadar manasız ve saçma örneklerle desteklenmeye çalışılmış bi yazı.bakıcı kadın evde ne isterse yiyor ne demek ya,güldürdü beni sağolsun yazıyı yazan.

kadının çalışması bazen kadının özgür iradesiyle bazende hayat şartlarından kaynaklı bi tercih.ama her ne olursa olsun sebep,saygı duyulması gereken bi durumdur.aynı şekilde çalışmayı düşünmeyip evinde çocuğuna hakkıyla bakan kadında saygı duyulası durumdadır.

nice çalışan kadın var,çocuğundan evinden ilgisini eksik etmiyo.yada tam tersi çalışmayan ama evde çeşitli çabalarla katkı sağlayan ailesine.çalışan kadın çalışmayan kadın diye ayırım yapmasın artık insanlar bence.

ayrıca annelerimizinde,anneannelerimizinde imkanı olsaydı eminim onlarda çalışırdı.zaman değişiyo ve bizde ayak uyduruyoruz,sonuçta şartlar ortada.

hayat mücadelesi veren tüm kadınlara selam,çalışsın çalışmasın.

Konu nereden nerelere çekilmiş yaa.. Evet bazı kısımları yanlış anlaşılmaya musaıt ama yazı sahıbı farklı bırseyı anlatmaya çalışmış.. Yazı sahıbının amacı es,gelın ararken calısan bayan arayanları elestırmek.bır erkegın es ararken çalışan bayan tercıh etmesını bana kım acıklayabılır ? Yada evet sorumlu,sosyal bır es ısteyıp çalışan bayan arayabılır pekı bir erkek evlendikten sonra bu sosyal esi ne kadar sahıplenır? Istısnalar dısında evinde esine yemek yapıp,en azından kendi ütüsünü kendi yapan kac erkek var???

Çalışan bır bayan olarak sunu belirtmek ısterım kı evet çalışmak özgürlüktür ama evdekı her ıs sana bakıyorsa,esın suyunu bıle senden ıstıyorsa,ıs dönüşü çocuklarla esın değil sen ilgileniyorsan ve ustelık cocuklarınla yeteri kadar ilgilenemediğini düşünüyorsan. bunun neresi özgürlük. Hee eşiniz benim esim gibi paylasımcıysa,temizliği beraber yapıyorsanız,cocukların üzerinde bir görev paylaşımınız varsa dibine kadar ÖZGÜRSÜNÜZ
Ayrıca hükumeti eleştirenler olmuş bununla ilgili bir yerde bir yazı okudum son zamanlardaki teşvik paketleriyle ilgili hükumet karşıtlarının acayip tepkisi var.neden bu kadar kadına teşvik var önce işsiz gezen erkekleri is sahibi yapsın,kadınlar yüzünden biz iş bulamıyoruz gibi tepkiler var.ben anlayamadım şimdi kim haklı kim haksız.yoksa amac sadece eleştirmek mi???

Bu yazı ve söylenenler ne kadar da manidar...
Cahide Hanım... Kendisini yemek tarifleri sayesinde tanıdım...

Kadını aşağılayan ne kadar düşünce varsa tasvip eder, her fırsatta o güzel klavyesine Atatürk'ü dolayarak Yeni Akit gibi gazete yerine bile koyamadığım gazetelerin yalan yanlış makale ve iftira tarzı haberlerini koyar.

Cumhuriyeti yerden yere vurarak her seferinde monarşiyi savunur.

Milli Bayramları kabul etmez, benim tek kabul ettiğim bayram Kurban ve Ramazan Bayramı der... Sanki birisi ona tercih yap dedi de

Kendisi dini bütün bir müslümandır sorarsanız ama başkalarını hakir görmenin günah olduğunu sanırım kabul etmek istemez...
Herkesin giyimini diline dolar sayfalarca yazar yazar yazar... Hatta o giyimlerini tasvip etmediği insanların uyarılması gerektiğini savunur.

Oğlunun lisede sakal kesmeme için verdiği savaşı destekler, sonuçta onun dediğine göre bu sünnettir, son derece mantıklıdır yapılan.

Enteresan bir insan gerçekten kendisi bu düşüncesinde olduğu gibi bütün fikirlerinde enteresan...


Yemek tariflerine diyecek tek kelimem dahi yok çok başarılı bir kadın ama araştırmaktan aciz maalesef, en basitinden yağlı kağıdın domuz yağından yapıldığına inanıp kullanmıyor ve sayfasında sürekli olarak bunu beyan edip insanları kullanmamaya teşvik ediyordu.
Sonra gıda mühendisi bir kadın okuyucu gelip çok güzel örneklerle her şeyi dine çekmemesi gerektiğini o kağıtlarda da domuz yağı bulunmadığını ispat etmişti de susuvermişti Cahide Hanım...


Neyse...

HayyaL .!.:

Bu yazı ve söylenenler ne kadar da manidar...
Cahide Hanım... Kendisini yemek tarifleri sayesinde tanıdım...

Kadını aşağılayan ne kadar düşünce varsa tasvip eder, her fırsatta o güzel klavyesine Atatürk'ü dolayarak Yeni Akit gibi gazete yerine bile koyamadığım gazetelerin yalan yanlış makale ve iftira tarzı haberlerini koyar.

Cumhuriyeti yerden yere vurarak her seferinde monarşiyi savunur.

Milli Bayramları kabul etmez, benim tek kabul ettiğim bayram Kurban ve Ramazan Bayramı der... Sanki birisi ona tercih yap dedi de

Kendisi dini bütün bir müslümandır sorarsanız ama başkalarını hakir görmenin günah olduğunu sanırım kabul etmek istemez...
Herkesin giyimini diline dolar sayfalarca yazar yazar yazar... Hatta o giyimlerini tasvip etmediği insanların uyarılması gerektiğini savunur.

Oğlunun lisede sakal kesmeme için verdiği savaşı destekler, sonuçta onun dediğine göre bu sünnettir, son derece mantıklıdır yapılan.

Enteresan bir insan gerçekten kendisi bu düşüncesinde olduğu gibi bütün fikirlerinde enteresan...


Yemek tariflerine diyecek tek kelimem dahi yok çok başarılı bir kadın ama araştırmaktan aciz maalesef, en basitinden yağlı kağıdın domuz yağından yapıldığına inanıp kullanmıyor ve sayfasında sürekli olarak bunu beyan edip insanları kullanmamaya teşvik ediyordu.
Sonra gıda mühendisi bir kadın okuyucu gelip çok güzel örneklerle her şeyi dine çekmemesi gerektiğini o kağıtlarda da domuz yağı bulunmadığını ispat etmişti de susuvermişti Cahide Hanım...


Neyse...

Genişletmek için tıkla...

onu geçmişe yollayıp harem hayatında yaşamasını istedim bir an. savunduğu şeylerin ne kadar ibretlik olduğunu anlar diye.
de zaman makinesini icat edememiş henüz kimse.

gülmeden edemiyeceğim..burdan biri çıksında ben çalışmıyorum kocam beni el üstünde tutuyo hayırlı . saliha bir kadınım sırf çalışmadığım için, herkes beni sadece kadın ve anne olarak görüyo ,, envari çeşit yemek yapabiliyorum diye dünyanın en beceriklşi kadınıyım ..vsvvsvsvsvsvs diyen varsa buyursun..amennna saygı duyarım..
bu yazı bana komik geldi..hangi düşünce ile yazılmış 2 defa anlamak için okudum acaba yanlışmı anladım diye ama hayır ...
ben çalışan br kadınım 19 yaşşımdan beri çalışıyorum . ve birgün şikayetçi, olmadım çalıştığım için..eş konusunda şanlıyım belki kendimce ama hergün 3 çeşit yemek yapmıyorum diye kendimi yadırgamıyorum.hayatın tadına göre ne olursa yiyoruz...zaten hayatta böyle bişi deği mi...şimdi bir bebeğimde var 16 aylık 3 aydır kreşe gidiyor tamam evde olup bakmak da iyi olurdu ama ben ilk önce 2 yıl izin kullanmak istediğim ama çocuğumun gelişimşine göre işe dönmeye karar verdim bir gün eşim işe dön demedi...ve çalışmadığım zamanlardada bankamatik kartı bitmiş bir kadın gibi mamele etmedi...şimdi çocuğum kreşe gidiyor..çok mutlu ve enerjik erken başlamış falan bu tartışılır tabi konu o değil. çalışmadığı için kendini evlerinin sulatnı sanaıp kendilerini kandıran kadınlar da yok değil. ben ne kadınlar gördüm oooohh mis gibi koca parası yiyorum keyfime bakıyorum. istediğim saatte kalkıyourm diye hava atmaya çalışıp arkadan da işe girebilemk için gizli gizli çeşitli sınavlarar hazırlananlar ı bilirim..evet çalşıştığım için farklı göörülüyo olabilirim ama kendimi denilen nktada hiç görmedim..
hergün çalıştığım için kendimi şanlı hissediyorum çok yüksek bir maaş almıyorum ama çalışmanın verdiği öz güven .özgürlük, bakım, şıklık vsvs gibi şeyler beni kadınlığımdan uzaklaşmama engel kılıyo .evde gün gün gezip hamur yieceğime işe gitmeyi tercih ederim...

yazıyı yazan kişi demiş ya mutfağın yerini büro aldı diye kendisine heralde bunları mürekkep karışımlı suffle yaparken oluşturdu!!!!

kendisiyle çelişen bir kişi daha

yaz et,site oluştur,para kazan sonra ekmek yediğin tabağa s......... derler buna Türkiye'de.



annenin yerini sekreterlik aldıysa yazıyı yazan kişi için durum nedir? annenin yerini yazarlık! almış yani yine bir nevi sekreterlik ....... meslek sahibi olmak ile evlat sahibi olmanın ayırdına bile varamayan bir yazı..

diyebilecek tek şey ; komik

statistician .!.:

Konu nereden nerelere çekilmiş yaa.. Evet bazı kısımları yanlış anlaşılmaya musaıt ama yazı sahıbı farklı bırseyı anlatmaya çalışmış.. Yazı sahıbının amacı es,gelın ararken calısan bayan arayanları elestırmek.bır erkegın es ararken çalışan bayan tercıh etmesını bana kım acıklayabılır ? Yada evet sorumlu,sosyal bır es ısteyıp çalışan bayan arayabılır pekı bir erkek evlendikten sonra bu sosyal esi ne kadar sahıplenır? Istısnalar dısında evinde esine yemek yapıp,en azından kendi ütüsünü kendi yapan kac erkek var???

Çalışan bır bayan olarak sunu belirtmek ısterım kı evet çalışmak özgürlüktür ama evdekı her ıs sana bakıyorsa,esın suyunu bıle senden ıstıyorsa,ıs dönüşü çocuklarla esın değil sen ilgileniyorsan ve ustelık cocuklarınla yeteri kadar ilgilenemediğini düşünüyorsan. bunun neresi özgürlük. Hee eşiniz benim esim gibi paylasımcıysa,temizliği beraber yapıyorsanız,cocukların üzerinde bir görev paylaşımınız varsa dibine kadar ÖZGÜRSÜNÜZ
Ayrıca hükumeti eleştirenler olmuş bununla ilgili bir yerde bir yazı okudum son zamanlardaki teşvik paketleriyle ilgili hükumet karşıtlarının acayip tepkisi var.neden bu kadar kadına teşvik var önce işsiz gezen erkekleri is sahibi yapsın,kadınlar yüzünden biz iş bulamıyoruz gibi tepkiler var.ben anlayamadım şimdi kim haklı kim haksız.yoksa amac sadece eleştirmek mi???

Genişletmek için tıkla...

arkadaşım haklısın o tür eşler çok fazla eşini çalşıştığını saymayıp evde otuyormuş gibi hizmet bekleyen ama . ozmaan şöyle bişi yapmalısınız ki eşiniz sizi değil siz eşinizi seçmelisiniz körü körüne evlenip sonra şikayetçi olmakda saçma..kimse tanımadan etmeden evlenmiyo artık ..sizi sevip saymayan anlamayan sırf çalıştığınız için değil bir eş olarak sizden kendine özel hizmet bekleyen bir eşi seçip seçmemek elinizde olmalı sanırım.

ahsenti .!.:

cok güzel bir yazı, kımın emeği gecmıssı allah razı olsun,cok haklısınız calısan anne yarım es yarım kadın,yarım anne durumuna geldı..

Genişletmek için tıkla...

ne kadar kesin ve net konuşuyorsunuz. diyecek çok şey varda. susma hakkımı kullanıyorum.

darkseaa .!.:

çok haklısın arkadaşım. günümün bir kısmı oğluma en organik ürünü nerden bulabilirim diye geçiyor.
valla araştırıp araştırıp nasıl daha faydalı lezzetli yiyecekler yaparım diye düşünüyorum
az kalsın salçamı dahi evde yapacaktım :)
nerem eksik ev hanımlarından. fazlam var eksiğim yok

Genişletmek için tıkla...

aynen katılıyorum oğlumla 3 saat geçiriyorsam dolu dolu verimli birşekilde geçiriyorum eline çikolata keke verip kapı önüne salmıyorum en azından ...onun için verimli nasıl olabilirim nasıl düzgün cümleler kuarabilirm nasıl eğitebilirim diye araştırıp duruyorum. eksik anne olduğumu da sanmıyorumm...diğer bi yandan hayatımda ilk sırada ben + eşim = çoğumuzdur ...o dengeyi çok iyi sağladığımı düşünüyorum..sağlıklı bir ruh ile bir yuva yaşatmak için her şeyi yaparım.. .yemek yemek bir araçtır hayatımızda olsada olur olmasada olur ama sırf çalışıyoruz diye değil..bence bu yaz ı birilerinin hoşuna gitmiş muttelemen evde kuruyan birilerinin çalışanlara karşı bence .aldığım paranın hakkınıda veriyorum kurduğum yuvanında zoruna giden varsa çekilsin mutfağına bi sufle yapsın yesin rahatlarrrr :26::26:çok şey daha yazabilirim ama neyseeeeeeeeeeeeee

oranje .!.:

arkadaşım haklısın o tür eşler çok fazla eşini çalşıştığını saymayıp evde otuyormuş gibi hizmet bekleyen ama . ozmaan şöyle bişi yapmalısınız ki eşiniz sizi değil siz eşinizi seçmelisiniz körü körüne evlenip sonra şikayetçi olmakda saçma..kimse tanımadan etmeden evlenmiyo artık ..sizi sevip saymayan anlamayan sırf çalıştığınız için değil bir eş olarak sizden kendine özel hizmet bekleyen bir eşi seçip seçmemek elinizde olmalı sanırım.

Genişletmek için tıkla...

benim eşimle ilgili çok şükür hiçbir problemim yok,ben problemi olanlardan bahsediyorum. maalesef ki tanıdığını zannedip evlendikten sonra eşinin gerçek yüzünü gören insanlar var. Burada ve çevremde neler duyuyorum. Kadın dr eşi mühendis ama kadın ne drluğunu ne kadınlığını anlıyor,eşi tarafından itilip kakılmaktan bıkmış.. Bilmiyorum yaa kimsenin karşısına böyle erkekler çıkmasın...

Allah'ın bizlere lutfettiği aklı ,yarım olarak kullanmak da çok acı .. bunu da bu yazıyla görüyoruz.

yarım anne,yarım kadından ziyade bu görülsün.. akıl..

İlk emir :" OKU"dur.

Anne öğretmen beni oğlanın tekinin yanına oturtmak istiyor” dedi kızım. ”Ben bir erkeğin yanına oturmam” dedim öğretmene. Öğretmen “Kız erkek ne farkeder, hepiniz kardeşsiniz” diyor. Hem “halk oyunlarına da katılmam” dedim. “Bir erkeğin elini tutamam ben. Annem de izin vermez zaten”, “Oofff sende!” demiş öğretmen, “annen de hiçbir şeye izin vermiyor. Ne olur bir erkeğin elini tutsan sanki?”
Çok çağdaşmış yeni öğretmeni. 10. yıl marşını çok severmiş. Kızlar ve erkeklerin kaynaşmasını istermiş hep. Ama öğretmen hiç öğrenememiş hayatı yazık. En yakını olan erkekten zarar gören çocuklara hiç rastlamamış demek ki. Komşunun oğlu, genç bir kızın hayatını nasıl karartmış bilememiş hiç… Gözyaşı dökmemiş bir kadının sönen umutları için… Yitik bir ömrün ızdırabı dokunmamış yüreğine… Hayat boyu korkuyla, endişeyle yaşamak nasıl bir şey, hissetmemiş…Yaratanın kullarını zarif ayetleriyle nasıl korumaya çalıştığını hiç anlayamamış…

buyrun hayat görüşünü cahide nin.
ha 10 yıl marşını araya sokuşturmanın ne alakası var şimdi.
amaç bellide aslında

statistician .!.:

benim eşimle ilgili çok şükür hiçbir problemim yok,ben problemi olanlardan bahsediyorum. maalesef ki tanıdığını zannedip evlendikten sonra eşinin gerçek yüzünü gören insanlar var. Burada ve çevremde neler duyuyorum. Kadın dr eşi mühendis ama kadın ne drluğunu ne kadınlığını anlıyor,eşi tarafından itilip kakılmaktan bıkmış.. Bilmiyorum yaa kimsenin karşısına böyle erkekler çıkmasın...

Genişletmek için tıkla...

ben yazıyı direk size yazmadım zaten siz derken genel bi siz di o ...evet malesef kolay değil insanları tanımak ama güçlü bi karakteri sırf höyyytt deyip sindirmek de kolay değildir..ama bu yazıda ki mantıkla evelenip cici eev kızları şikayet ediyolarya birde.. ama işte bu ataerkil mantıkla kadını sindirmeye çalışan kişilerin büyüttüğü evlatlarda böyle yaşklaşıp kadını çalışsın çalışmasın köle gözüyle görürler..iyi bir erkek her zmana iyi bir anneden yetişir....aile yapısı nasılsa erkekde o yapılyla yoğrulur bu yadsınılmaz bi doğru.. şuan yaşadığım ilde bu konu zaten beni hep rahatsız etmiştir..sırf evde su böreği yapamıyorum diye sizde kadın mısınız diyen insanlar var ki bunlar sözde okumuş meslek edinmiş insanlar..

okypete .!.:

Anne öğretmen beni oğlanın tekinin yanına oturtmak istiyor” dedi kızım. ”Ben bir erkeğin yanına oturmam” dedim öğretmene. Öğretmen “Kız erkek ne farkeder, hepiniz kardeşsiniz” diyor. Hem “halk oyunlarına da katılmam” dedim. “Bir erkeğin elini tutamam ben. Annem de izin vermez zaten”, “Oofff sende!” demiş öğretmen, “annen de hiçbir şeye izin vermiyor. Ne olur bir erkeğin elini tutsan sanki?”
Çok çağdaşmış yeni öğretmeni. 10. yıl marşını çok severmiş. Kızlar ve erkeklerin kaynaşmasını istermiş hep. Ama öğretmen hiç öğrenememiş hayatı yazık. En yakını olan erkekten zarar gören çocuklara hiç rastlamamış demek ki. Komşunun oğlu, genç bir kızın hayatını nasıl karartmış bilememiş hiç… Gözyaşı dökmemiş bir kadının sönen umutları için… Yitik bir ömrün ızdırabı dokunmamış yüreğine… Hayat boyu korkuyla, endişeyle yaşamak nasıl bir şey, hissetmemiş…Yaratanın kullarını zarif ayetleriyle nasıl korumaya çalıştığını hiç anlayamamış…

buyrun hayat görüşünü cahide nin.
ha 10 yıl marşını araya sokuşturmanın ne alakası var şimdi.
amaç bellide aslında

Genişletmek için tıkla...

baya kötü niyetliymiş bu şahıs 10.yıl marşı olayına hiç girmiyorum. yazık küçücük çocuğunun beynini nelerle doldurmuş.ama böyle aydın meslektaşlarım oldukça ben hala umutluyum eğitim sistemimizden..şükür ki küçük bir kızın kçük bir erkeğin elini tutmasında art niyet aramayan normal insanlar da var.bu kadar endişe,paranoya fazla be cahideciğim

Katılmıyorum
Banka matik olarak görenler bile varsa
Bizde saf değiliz dimi
Anlayabilir ona göre davranabiliriz

Biri beni bankamatik olarak görmesin diye de evde oturacak değilim
Ha bahane arıyorsam o ayrı mesele

blogları, blogerları sıkı takip ettiğim halde bu hatundan haberim yok. yeteri kadar iyi olsa her kesime hitap ederdi hakkında az çok fikrim olurdu. ama zihniyetini belli eden saçmalıklarından sonra neden haberim olmadığını anladım. önemli olan her kesime hitap edebilmek, aydın olabilmek. ben böyle saçmalıklara amiyane tabirle fikir sıçmak diyorum. bloğunu bilmemde bu konuda gayet başarılı olduğu kesin.

ahsenti .!.:

cok güzel bir yazı, kımın emeği gecmıssı allah razı olsun,cok haklısınız calısan anne yarım es yarım kadın,yarım anne durumuna geldı..

Genişletmek için tıkla...

yaa gerçekten mi? çalışmayan anneler tam anne yani vay be olaya bak düşüncenin trajikomikliğine bak