Günaydın kadiscim..Günaydın bayanlar soğuk bir mesai gününden
aebenim ben gündüz pek bişey yemiyorum ama akşam eve gidip yemek yapmaya yada hazırlamaya başladığımda elime ne geçerse atıyorum ağzıma şaşarsın beni görsem
kudurmuş gibi yiyorum
bunu bir engellesem daha fazla kilo vereceğim
bugün itibariyle buna dikkat edeceğim gider gitmez nescafe içeçeğim yada başka önerisi olan var mı
püskütüm saol hayatım
evet ama artık hızlandırmak istiyorum kilo vermeyi bakalım olacak mı bu hafta
Akrebim ya!!!
Akrebim ya!!!
Arkadaş 1894 gün oldu iki çift lafın belini bükemedin.
Bi'te utanmadan iki kuş koyuyo günaydının üstüne! Bak kuşlar bile çift!
N'oldu küstün mü? Gıcık olduğun biri mi var?
Niye mesaj yazmıyorsun da günaydın demeyi hiç ihmal etmiyorsun?
Yok zuzum aslında günaydını bile ihmal ediyorum kaç gündür..
Kimseyle değil kendimle boğuşmaktayım..Yılın sonu kabusunu hala atlatamadımüstüne bir de kayınbabamı hastaneye yatırdık, eşim de izin aldı her an yanı başımda olabiliyor ve bendeki tüm düzen altüst bir şekilde.. Akşam evi zor görüyorum..
Bu duruma da benim beyin alışamadı boğuşuyor işte zamansızlıklarla ama çok özledim burda iki lafın belini kırmayı iki değil büsürü lafın belini kırmayı desem daha doğru olur
Ha'di ya! Tüh! Kötü olmuş.
Cenaze üstü, hastane..
Dilerim hastanız da iyileşir, sen de düzenine kavuşursun. Gerçi evde misafir varken neyin düzeni bu bilemiyorum ama işte.. anladın sen onu.
Yok zuzum aslında günaydını bile ihmal ediyorum kaç gündür..
Kimseyle değil kendimle boğuşmaktayım..Yılın sonu kabusunu hala atlatamadımüstüne bir de kayınbabamı hastaneye yatırdık, eşim de izin aldı her an yanı başımda olabiliyor ve bendeki tüm düzen altüst bir şekilde.. Akşam evi zor görüyorum..
Bu duruma da benim beyin alışamadı boğuşuyor işte zamansızlıklarla ama çok özledim burda iki lafın belini kırmayı iki değil büsürü lafın belini kırmayı desem daha doğru olur
Günaydın kadiscim..
Öneri olarak şunu diyebilirim. Gündüz daha çok yemeye çalış. Metabolizman hızlıyken yiyeceklerini gündüz ye, akşam da böylece acıkmamış olursun.
Gündüz bunu ayarla, eve gidince de bir kase yoğurt hazırla kendine. Canın ne çekiyorsa içine koy. Tatlı/tuzlu işte o an ne istiyorsan. Bunu bitirmeden başka bir şey yemeyeceğim, de o senin söz dinleyen ultrasonik beynine..Sonra yap kahveni/bitki çayını.. Başla yudumlamaya.. Bitince bir daha yap devam et yudumlamaya.. Bak bakalım nasıl hissediyorsun kendini. Bu arada yemek hazırlama faslın biter. Sen açlığı atlatmış olarak pişirdiklerinden kendine uygun olan herhangi bir şeyden tadımlık alır yer dükkanı kapatırsın. Aklıma gelen bu.
Anlamam mı hiç.Çok haklısın canım
Evimi görebilsem çok iyiyim çünkü şu ara evim oksijen dolu..Nefes alışlarım dolu dolu harika hissediyorum..
Hastane sonunu hiiç düşünmüyorum/düşünmek istemiyorum
Aslında kötü niyetli asla değilim ama yaşamak için benim de oksijene ihtiyacım var anlarsın beni demi güzel arkadaşım
Ne demek yemedim yahu!yoğurt muuuu
ben hiç yemedim yoğurtttt
keser mi acaba beniii
deneyeceğim canım:26:
Size tuhaf bir şey anlatacağım..
Birkaç zaman önce lulut paşa için bir oyuncak görmüştüm. 20 lira olduğunu söyledi satıcı. Pahalı buldum, almadım. Pahalı buldum çünkü dayanıp dayanmayacağından emin değilim. Paşam oyuncağı iki lokmada dağıtabilir.
Gel zaman git zaman.. Pişman oldum almadığıma. Uleyn püsküüt dedim kendime.. Meleğin kaç günlük ömrü kaldı da oyuncağı esirgiyorsun. Al, iserse parçalasın. Feda olsun ona.
Dünkü hengamade bi'koşu gittim oyuncak almaya. Ama başka abuk işlerim var onları halletmem lazım önce. En son oyuncağı alacağım yani.
Üst geçitte bir dilenci gördüm. Normalde pek ilgilenmem dilencilerle. Ama bu dilenci beni yerime mıhladı. Omzundan itibaren iki kolu da yok. Bir de tek bacağı kasık itibariyle yok. Öyle yerde unutulmuş bir torba gibi oturuyor adam. Adam dediğim taş çatlasın 20 yaşında. Önünde kağıt mendil ve tartı. İçime kadar işledi görüntü. Ve hiç konuşmuyor, dilenmiyor.
Baktım bozuğum yok. 5 lira koydum kutuya. Gözlerine de bakamadım. Hemen kaçtım.
Sonra yürürken şeytan girdi beynime.. Acaba dedim kollarını arkadan bağlayıp öyle mi giydirdiler çete de bunu böyle getirdiler. E öyle ya şimdi önündeki parayı geçen biri çalsa kim peşinden koşacak hırsızın. Geri dönüp baksam mı dedim.
Sonra utandım. Allahım dedim günah yazma.. Benim niyetimi sen biliyorsun. Eğer yanlış yere gidiyorsa param, o parayı bana geri gönderirsin sen, ben de anlarım böylelikle dedim. Özür diledim önceki düşüncelerimden ötürü.. (klasik Tanrı sohbetlerimden biriydi yani)
Ve.. bak yazarken bile tuhaf oldum şimdi.
Bir adres arıyorum. Tuhaf bilmediğim sokaklardayım. Derken bir oyuncakçı gördüm. Dış tezgaha benim dönüşte diğer yerden alacağım oyuncağın aynısını koymuş. Hem de rengi çok daha güzel. Hemen girdim sordum kaç lira diye.. 15 demez mi?
Nasıl ama? Tuhaf di mi?
sAĞOL CANIM BENİMkolay gelsin canım sana
iYİ GELİR TABİ AMA ben de derimki akşam yemek öncesi at ağzına bir sakız masayı hazırlayana kadar kalsın ağzında..Yemk zamanı otur ye yemeklerini bi güzel..Sonrası fırçala dişlerini tekrar at ağzına naneli bir sakız bu seferki yeni olsun..yoğurt muuuu
ben hiç yemedim yoğurtttt
keser mi acaba beniii
deneyeceğim canım:26:
Size tuhaf bir şey anlatacağım..
Birkaç zaman önce lulut paşa için bir oyuncak görmüştüm. 20 lira olduğunu söyledi satıcı. Pahalı buldum, almadım. Pahalı buldum çünkü dayanıp dayanmayacağından emin değilim. Paşam oyuncağı iki lokmada dağıtabilir.
Gel zaman git zaman.. Pişman oldum almadığıma. Uleyn püsküüt dedim kendime.. Meleğin kaç günlük ömrü kaldı da oyuncağı esirgiyorsun. Al, iserse parçalasın. Feda olsun ona.
Dünkü hengamade bi'koşu gittim oyuncak almaya. Ama başka abuk işlerim var onları halletmem lazım önce. En son oyuncağı alacağım yani.
Üst geçitte bir dilenci gördüm. Normalde pek ilgilenmem dilencilerle. Ama bu dilenci beni yerime mıhladı. Omzundan itibaren iki kolu da yok. Bir de tek bacağı kasık itibariyle yok. Öyle yerde unutulmuş bir torba gibi oturuyor adam. Adam dediğim taş çatlasın 20 yaşında. Önünde kağıt mendil ve tartı. İçime kadar işledi görüntü. Ve hiç konuşmuyor, dilenmiyor.
Baktım bozuğum yok. 5 lira koydum kutuya. Gözlerine de bakamadım. Hemen kaçtım.
Sonra yürürken şeytan girdi beynime.. Acaba dedim kollarını arkadan bağlayıp öyle mi giydirdiler çete de bunu böyle getirdiler. E öyle ya şimdi önündeki parayı geçen biri çalsa kim peşinden koşacak hırsızın. Geri dönüp baksam mı dedim.
Sonra utandım. Allahım dedim günah yazma.. Benim niyetimi sen biliyorsun. Eğer yanlış yere gidiyorsa param, o parayı bana geri gönderirsin sen, ben de anlarım böylelikle dedim. Özür diledim önceki düşüncelerimden ötürü.. (klasik Tanrı sohbetlerimden biriydi yani)
Ve.. bak yazarken bile tuhaf oldum şimdi.
Bir adres arıyorum. Tuhaf bilmediğim sokaklardayım. Derken bir oyuncakçı gördüm. Dış tezgaha benim dönüşte diğer yerden alacağım oyuncağın aynısını koymuş. Hem de rengi çok daha güzel. Hemen girdim sordum kaç lira diye.. 15 demez mi?
Nasıl ama? Tuhaf di mi?
Aynen cornellacım.. Ben yaşarken ve yazarken aynı duyguları hissettim..ben bu topic de değilim ama püsküüt seni görünce bi bakmak istedim yazını okudum tüylerim diken diken oldu......
A-aaa akrebim ne güzel bilgi verdin. Doğru diyorsun. Müftüoğlu da nane koklayın acıktıkça diyordu..Doyma hormonunu (leptin miydi onun adı) tetikliyor demek ki nane..sAĞOL CANIM BENİM
iYİ GELİR TABİ AMA ben de derimki akşam yemek öncesi at ağzına bir sakız masayı hazırlayana kadar kalsın ağzında..Yemk zamanı otur ye yemeklerini bi güzel..Sonrası fırçala dişlerini tekrar at ağzına naneli bir sakız bu seferki yeni olsun..
Ben de aynı dertten muzdariptim bu şekilde atlatıyorum sonuç süper oluyor..Senin yaptığın gibi yemek öncesi yemek mideyi hem yoruyor hem genişletiyor yedikçe doymak bilmiyoruz bu seferde..Ama yemek anına kadar beklemek küçülen mideyi doyurmayı kolaylaştırıyor..Doyma hissettiğin an kalkıyosun..Sonrası ağza atılan naneli sakızda olası kazaları önlüyor..
Nasıl ama
Gönlünün güzelliğine Rabbimden sana bir lütuf olmuş kuşum..O para bir iyiliğe değil iki iyiliğe bölünmüş
A-aaa akrebim ne güzel bilgi verdin. Doğru diyorsun. Müftüoğlu da nane koklayın acıktıkça diyordu..Doyma hormonunu (leptin miydi onun adı) tetikliyor demek ki nane..
Ayrıca..
ÇOK DENEDİM NANEYİsAĞOL CANIM BENİM
iYİ GELİR TABİ AMA ben de derimki akşam yemek öncesi at ağzına bir sakız masayı hazırlayana kadar kalsın ağzında..Yemk zamanı otur ye yemeklerini bi güzel..Sonrası fırçala dişlerini tekrar at ağzına naneli bir sakız bu seferki yeni olsun..
Ben de aynı dertten muzdariptim bu şekilde atlatıyorum sonuç süper oluyor..Senin yaptığın gibi yemek öncesi yemek mideyi hem yoruyor hem genişletiyor yedikçe doymak bilmiyoruz bu seferde..Ama yemek anına kadar beklemek küçülen mideyi doyurmayı kolaylaştırıyor..Doyma hissettiğin an kalkıyosun..Sonrası ağza atılan naneli sakızda olası kazaları önlüyor..
Nasıl ama
Gönlünün güzelliğine Rabbimden sana bir lütuf olmuş kuşum..O para bir iyiliğe değil iki iyiliğe bölünmüş
Size tuhaf bir şey anlatacağım..
Birkaç zaman önce lulut paşa için bir oyuncak görmüştüm. 20 lira olduğunu söyledi satıcı. Pahalı buldum, almadım. Pahalı buldum çünkü dayanıp dayanmayacağından emin değilim. Paşam oyuncağı iki lokmada dağıtabilir.
Gel zaman git zaman.. Pişman oldum almadığıma. Uleyn püsküüt dedim kendime.. Meleğin kaç günlük ömrü kaldı da oyuncağı esirgiyorsun. Al, iserse parçalasın. Feda olsun ona.
Dünkü hengamade bi'koşu gittim oyuncak almaya. Ama başka abuk işlerim var onları halletmem lazım önce. En son oyuncağı alacağım yani.
Üst geçitte bir dilenci gördüm. Normalde pek ilgilenmem dilencilerle. Ama bu dilenci beni yerime mıhladı. Omzundan itibaren iki kolu da yok. Bir de tek bacağı kasık itibariyle yok. Öyle yerde unutulmuş bir torba gibi oturuyor adam. Adam dediğim taş çatlasın 20 yaşında. Önünde kağıt mendil ve tartı. İçime kadar işledi görüntü. Ve hiç konuşmuyor, dilenmiyor.
Baktım bozuğum yok. 5 lira koydum kutuya. Gözlerine de bakamadım. Hemen kaçtım.
Sonra yürürken şeytan girdi beynime.. Acaba dedim kollarını arkadan bağlayıp öyle mi giydirdiler çete de bunu böyle getirdiler. E öyle ya şimdi önündeki parayı geçen biri çalsa kim peşinden koşacak hırsızın. Geri dönüp baksam mı dedim.
Sonra utandım. Allahım dedim günah yazma.. Benim niyetimi sen biliyorsun. Eğer yanlış yere gidiyorsa param, o parayı bana geri gönderirsin sen, ben de anlarım böylelikle dedim. Özür diledim önceki düşüncelerimden ötürü.. (klasik Tanrı sohbetlerimden biriydi yani)
Ve.. bak yazarken bile tuhaf oldum şimdi.
Bir adres arıyorum. Tuhaf bilmediğim sokaklardayım. Derken bir oyuncakçı gördüm. Dış tezgaha benim dönüşte diğer yerden alacağım oyuncağın aynısını koymuş. Hem de rengi çok daha güzel. Hemen girdim sordum kaç lira diye.. 15 demez mi?
Nasıl ama? Tuhaf di mi?
İlahi kadiscim!
"tek loplu mahlukat" ha?