• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

bunalımın dibi bu olsa gerek..

Bak,şimdi şöyle birşey geldi benim aklıma.Burada Lal-ü Ebkem Sevdalar diye bir konu açmıştım ben.Sadece kendim kafama estikçe yazıyorum birşeyler.Birazdan oraya bir yazı yazacağım.Forum takipten bakarsın.İstersen okuyabilirsin canım.

Tamam canım bekliyorum..Zevkle okurum tabiki..
 
İstanbuldayken benimde kedim vardı pati :) ufacıktı aldığımızda sonra kocaman oldu defalarca anne oldu. Evde onun varlığı gerçekten değişik bir atmosferdi :) Tavsiyelerinizi dinleyeceğim çok teşekkür ediyorum...

rica ederim ne demek:34:
ne güzel o zaman size bi pisi ilaç gibi gelir emin olun
onlarsız hayat gayet sıkıcı çünkü
sonra zaten bu yalnızlık durumdan memnun bile oluyosunuz kendinize yetince
kendinizi meşgul etmeyi öğrenince.
 
rica ederim ne demek:34:
ne güzel o zaman size bi pisi ilaç gibi gelir emin olun
onlarsız hayat gayet sıkıcı çünkü
sonra zaten bu yalnızlık durumdan memnun bile oluyosunuz kendinize yetince
kendinizi meşgul etmeyi öğrenince.

Aslında eşimle çok düşündük ama bir bebişimiz olacak Allah nasip ederse.
Artık zaman bana yetmez herhalde :) Pisicikte belki bebişime zararlı olur diye şimdilik ertelemek zorundayım.
Belki bebişim biraz büyür yürür o zaman ona bir pisicik alırız. Hayvanların heleki kedilerin insana kattığı haz çok başka bilirim.. :)
 
Aslında eşimle çok düşündük ama bir bebişimiz olacak Allah nasip ederse.
Artık zaman bana yetmez herhalde :) Pisicikte belki bebişime zararlı olur diye şimdilik ertelemek zorundayım.
Belki bebişim biraz büyür yürür o zaman ona bir pisicik alırız. Hayvanların heleki kedilerin insana kattığı haz çok başka bilirim.. :)

allah gönlünüze göre versin o zaman:34:
 
ben de Ankara'dayım, İzmir'den geldim buraya, üniversite okumaya, yurttaydım, 1000e yakın yaşıtım kadınlı erkekli, müthiş bir kalabalıktan evlenince bir anda sakinliğe durağanlığa, koşturmacadan, oturmacaya döndüm :))

dediğin gibi Ankara böyle işte yapacak bir şey yok, sevmeye çalış, İstanbul'dan buraya gelmek çok zor olmalı, etkinlikler parmakla sayılacak kadar az, biz 3 ayda bir İstanbul'a gideriz ve sabah öğle akşam gece aktivitelerden listeler hazırlarız, hatta saatlerde bile, her dakika istanbulda yapacak coşacak bir şeyler var. bu anlamda başkent istanbul, bir kültür başkenti, eğlence cenneti, sosyal yaşam mekanı.. bizde de arada bir kapıcı çalar kapımızı, kadıncağız kapıyı çaldığına çalacağına pişman olur, hemen sohbete dalarım ayak üstü bırakmam :)) konuşacak adam bulmuşum, bırakır mıyım hiç :))

onun dışında çok şükür üniversiteden mezun olmama rağmen işlerim oralarda, hiç de bitmesin lütfen, kariyerimi oradan ilerletmek istiyorum, derslere hocalara gittiğimde havamı buluyorum, yaşıtlarımla iki cümle bile, eve dönüş yolunda iki üç mağazaya kitapçıya girmek bile bana büyük mutluluk veriyor. tabi bu anlattıklarım eşimin işte olduğu zamanlar, o işten dönünce her yer her dakika cennette gibi geçiyor.

Ankara'yı az biraz kötülemiş gibi olduk ama ben buraya isteyerek geldim, İzmirli olup da Ankaraya aşık sayılı insanlardanım. havasını seviyorum (nemsiz, mis gibi tertemiz havası var), bol yeşillikli, yeşil alan çalışmaları her yerde, parkları şehir planlaması İzmir'e göre kat kat kat kat iyi.

Türkiye'nin tek planlı şehri.

akşam yemeğinizi yedikten sonra şöyle bir dışarı çıkın, sadece avmler değil, Ankara'da çok iyi gruplar çok iyi gece kulüpleri barlar var, İstanbul kadar olamasa da, şu yönden bakmak lazım, aklı başında belalı olmayan tipler takılıyor burada barlarda. tabi hepsi olmasa da. zamanla kafana göre olanı giderek görerek müzik zevkine göre, mekana ısınmana göre seçersin, oralarda harika insanlarla tanışırsınız, ayrıca opera, bale tiyatro ve sinema yönünden de zengin, festivalleri de senede bir oluyor, takip etmen lazım, sadece avmlerde takılma, bayılırsın vallahi :)) sonra balığa çıkın, bak ankarada şu olay güzel belli bir hobin varsa eğer muhakkak onun topluluğuna ulaşabilirsin, ne bileyim bir enstrüman çalıyorsan müzik aletine göre bir kurs-topluluk bulursun birlikte takılırsınız, yine balık tutmayı seviyorsan burada balıkçılar aile gibidir, hepsi birbirini kollar canciğerdir, vosvos kulüpleri bile.. devamlı toplanırlar belli tarihlerde, yani burada genel anlamda etkinliklerden öte insanların kendi çabalarıyla ayakta tutabildiği sosyal hayatları var.

yoksa bekleme kimse kapını çalıp da hoşgeldin kimlerdensin, hadi akşama yemeğe gelin demiyor :)) o sıcaklık kesinlikle yok :)) özellikle apartmanda sanki merhaba derlerse borçlu çıkacaklarmış gibi kaçıyorlar hemen merdivende karşılaşınca, hemen bir baş eğmesiyle selam koşa koşa git, ne oluyor bir dur, selam de nasılsın de, nasıl gidiyor de, ee neler yaptın de, neler yapıyorsunuz de, yok.. ama bir yakınlaşabilsen aslında çok canayakın buranın insanları, yakınlaşana kadar soğuk..

gizli kapalı bir kutu gibi, içinde müthiş bir cevher var, ama açman lazım :))) (vay be, son cümlemi çok beğendim)
 
Son düzenleme:
Beni olgunluktan uzak olmakla suçlayacak hadde nasıl sahip oldunuz bende bunu anlayamadım. Szi ve sizin gibi kitabın ortasından konusup uslubum bu ben açık sözlüyüm tarzlarına bürünen insanlardan hoşlanmıyorum hepsi bu. İlk yazılan yorumda da arkadaşım sanki ben doğma büyüme bitlisliyim ankaraya geldim ankarayı asosyal buldum canım sıkıldı vs gibi bir yorumla yazmıs bende açıklamamı yaptım etkiye tepki meselesi!!

bu üsluba söyleyecek sözüm yok.. tarzım değil zira seviyeyi bu kadar düşürmek..
mesele had ya da hadsizlik meselesi değil...
ama bu yönde anlamanıza şaşırmadım nedense...

burada yazılan yorumlara verilen cevaplar ,basit bir etki tepki döngüsünde de değildir...
konu açmadan önce ,konunuza yorum yazmasını istediğiniz insan tipini de bir kenara not düşünüz,sadece o tipteki insanlar yazsın ne dersiniz!!!

bu forumda açtığı konuya gelen her yorumu saygıyla karşılayan insanlara yazmak o kadar
zevkli ve anlamlı ki...tam zıddı tavırdaki kişilere de yazmak bir o kadar GEREKSİZ VE ANLAMSIZ....
 
Aslında eşimle çok düşündük ama bir bebişimiz olacak Allah nasip ederse.
Artık zaman bana yetmez herhalde :) Pisicikte belki bebişime zararlı olur diye şimdilik ertelemek zorundayım.
Belki bebişim biraz büyür yürür o zaman ona bir pisicik alırız. Hayvanların heleki kedilerin insana kattığı haz çok başka bilirim.. :)

canını sıkmadan insanları fazla düşünmeden oyalanacak bişeyler bulmaya çalışarak mayısı bekle...:16:bak nasıl değişecek hayatın :))) sanırım hayatın normal döngüsü içine giriyoruz artık ve alışmak zor...baksana herkes yaşamış aynı şeyi sadece bir iki kişi değil...senin için sırada başka ve çok güzel bişey var şimdi...onu bekle sabırla...mutsuz olduğunda da yine yaz buraya içinden ne geçiyorsa...........
 
Son düzenleme:
merhaba arkadaşım seni iyi anlıyorum bende ankaraya 1 buçuk ay önce geldim eşim burda çalışmaya başladı benimde 2 aylık bebeğim var ve ücretsiz izne ayrılacağım yani bilmediğim hiç arkadaşım olmayan bir şehirde evde tıkılmış durumdayım işe gidince insan en azından birazcık açılıyor bende o da yok senin eşinle bişeyler yapma şansın var bebeğin doğmadan eşinle gezmeye bak bence çünkü ben eşimle bile doğru dürüst çıkamıyorum çünkü bebek üşür nasıl emziririm dışarıda altını değiştirme dertleri var ama tabi bebekle ilgilenmekten pek sıkılmaya vakti olmuyor insanın sende bebeğin doğunca göreceksin insanın bütün hayatını nasıl doldurduğunu...
 
ben de Ankara'dayım, İzmir'den geldim buraya, üniversite okumaya, yurttaydım, 1000e yakın yaşıtım kadınlı erkekli, müthiş bir kalabalıktan evlenince bir anda sakinliğe durağanlığa, koşturmacadan, oturmacaya döndüm :))

dediğin gibi Ankara böyle işte yapacak bir şey yok, sevmeye çalış, İstanbul'dan buraya gelmek çok zor olmalı, etkinlikler parmakla sayılacak kadar az, biz 3 ayda bir İstanbul'a gideriz ve sabah öğle akşam gece aktivitelerden listeler hazırlarız, hatta saatlerde bile, her dakika istanbulda yapacak coşacak bir şeyler var. bu anlamda başkent istanbul, bir kültür başkenti, eğlence cenneti, sosyal yaşam mekanı.. bizde de arada bir kapıcı çalar kapımızı, kadıncağız kapıyı çaldığına çalacağına pişman olur, hemen sohbete dalarım ayak üstü bırakmam :)) konuşacak adam bulmuşum, bırakır mıyım hiç :))

onun dışında çok şükür üniversiteden mezun olmama rağmen işlerim oralarda, hiç de bitmesin lütfen, kariyerimi oradan ilerletmek istiyorum, derslere hocalara gittiğimde havamı buluyorum, yaşıtlarımla iki cümle bile, eve dönüş yolunda iki üç mağazaya kitapçıya girmek bile bana büyük mutluluk veriyor. tabi bu anlattıklarım eşimin işte olduğu zamanlar, o işten dönünce her yer her dakika cennette gibi geçiyor.

Ankara'yı az biraz kötülemiş gibi olduk ama ben buraya isteyerek geldim, İzmirli olup da Ankaraya aşık sayılı insanlardanım. havasını seviyorum (nemsiz, mis gibi tertemiz havası var), bol yeşillikli, yeşil alan çalışmaları her yerde, parkları şehir planlaması İzmir'e göre kat kat kat kat iyi.

Türkiye'nin tek planlı şehri.

akşam yemeğinizi yedikten sonra şöyle bir dışarı çıkın, sadece avmler değil, Ankara'da çok iyi gruplar çok iyi gece kulüpleri barlar var, İstanbul kadar olamasa da, şu yönden bakmak lazım, aklı başında belalı olmayan tipler takılıyor burada barlarda. tabi hepsi olmasa da. zamanla kafana göre olanı giderek görerek müzik zevkine göre, mekana ısınmana göre seçersin, oralarda harika insanlarla tanışırsınız, ayrıca opera, bale tiyatro ve sinema yönünden de zengin, festivalleri de senede bir oluyor, takip etmen lazım, sadece avmlerde takılma, bayılırsın vallahi :)) sonra balığa çıkın, bak ankarada şu olay güzel belli bir hobin varsa eğer muhakkak onun topluluğuna ulaşabilirsin, ne bileyim bir enstrüman çalıyorsan müzik aletine göre bir kurs-topluluk bulursun birlikte takılırsınız, yine balık tutmayı seviyorsan burada balıkçılar aile gibidir, hepsi birbirini kollar canciğerdir, vosvos kulüpleri bile.. devamlı toplanırlar belli tarihlerde, yani burada genel anlamda etkinliklerden öte insanların kendi çabalarıyla ayakta tutabildiği sosyal hayatları var.

yoksa bekleme kimse kapını çalıp da hoşgeldin kimlerdensin, hadi akşama yemeğe gelin demiyor :)) o sıcaklık kesinlikle yok :)) özellikle apartmanda sanki merhaba derlerse borçlu çıkacaklarmış gibi kaçıyorlar hemen merdivende karşılaşınca, hemen bir baş eğmesiyle selam koşa koşa git, ne oluyor bir dur, selam de nasılsın de, nasıl gidiyor de, ee neler yaptın de, neler yapıyorsunuz de, yok.. ama bir yakınlaşabilsen aslında çok canayakın buranın insanları, yakınlaşana kadar soğuk..

gizli kapalı bir kutu gibi, içinde müthiş bir cevher var, ama açman lazım :))) (vay be, son cümlemi çok beğendim)


Yani Ankarayı öyle bir anlatmışsın ki bir an kendimi suçladım :)) Ne güzel pozitif yönlerinden bakarak çok şey katmışsın kendine sanırım ben hatayı en başta Ankaraya antipati oluşturarak yaptım.. Ama zararın neresinden dönersen kardır misali bende tavsiyelerine uyacağım bayram dönüşü.. Önce bir İstanbula gideyimde hele bayramda kendime geleyim dönüşte inşallah :)
 
bu üsluba söyleyecek sözüm yok.. tarzım değil zira seviyeyi bu kadar düşürmek..
mesele had ya da hadsizlik meselesi değil...
ama bu yönde anlamanıza şaşırmadım nedense...

burada yazılan yorumlara verilen cevaplar ,basit bir etki tepki döngüsünde de değildir...
konu açmadan önce ,konunuza yorum yazmasını istediğiniz insan tipini de bir kenara not düşünüz,sadece o tipteki insanlar yazsın ne dersiniz!!!

bu forumda açtığı konuya gelen her yorumu saygıyla karşılayan insanlara yazmak o kadar
zevkli ve anlamlı ki...tam zıddı tavırdaki kişilere de yazmak bir o kadar GEREKSİZ VE ANLAMSIZ....

Ne abartılı bir insansınız siz yahu sanki hakaret küfür etmişimde bu usluba söyleyecek sözü yokmusta seviyeyi düşüremezmişte.. Yesinler senin seviyeni!

Gereksiz ve anlamsız ise girme kardeşim konuma yazma olur biter hayret bir şey..!
 
canını sıkmadan insanları fazla düşünmeden oyalanacak bişeyler bulmaya çalışarak mayısı bekle...:16:bak nasıl değişecek hayatın :))) sanırım hayatın normal döngüsü içine giriyoruz artık ve alışmak zor...baksana herkes yaşamış aynı şeyi sadece bir iki kişi değil...senin için sırada başka ve çok güzel bişey var şimdi...onu bekle sabırla...mutsuz olduğunda da yine yaz buraya içinden ne geçiyorsa...........

Sayıyorum sayıyorum zaman geçmiyor sanki mayıs hiç gelmeyecek gibi :) Desteğin için çok teşekkür ederim..
 
merhaba arkadaşım seni iyi anlıyorum bende ankaraya 1 buçuk ay önce geldim eşim burda çalışmaya başladı benimde 2 aylık bebeğim var ve ücretsiz izne ayrılacağım yani bilmediğim hiç arkadaşım olmayan bir şehirde evde tıkılmış durumdayım işe gidince insan en azından birazcık açılıyor bende o da yok senin eşinle bişeyler yapma şansın var bebeğin doğmadan eşinle gezmeye bak bence çünkü ben eşimle bile doğru dürüst çıkamıyorum çünkü bebek üşür nasıl emziririm dışarıda altını değiştirme dertleri var ama tabi bebekle ilgilenmekten pek sıkılmaya vakti olmuyor insanın sende bebeğin doğunca göreceksin insanın bütün hayatını nasıl doldurduğunu...

Aynen öyle iş ortamı insanı fazlasıyla rahatlatıyor oda olmasa ne yapacakmısım... Dilerim sende en kısa sürede alışırsın bu şehre.. Bebişinede sanada sağlıklı huzurlu bir ömür diliyorum
 
Sayıyorum sayıyorum zaman geçmiyor sanki mayıs hiç gelmeyecek gibi :) Desteğin için çok teşekkür ederim..

ben de teşekkür edeceğim sana aslında yazmak iyi geldi...yalnız olmadığımı anladım... sadece zaman...bu süreç bazen çabuk geçiyor bazen de uzuuun sürüyor...ben de biliyorum geçeceğini ve sabırla bekliyorum...

sormayı unuttum bu arada hangi okulda çalışıyorsun...ben yıllarca aydınlıkevlerde yaşadım ailem bu yıla kadar ordaydı yazın eryamana taşındılar...iyi bilirim o tarafları...
 
Merhabalar arkadaşım, sıkıntını az çok anlayabiliyorum.
Bende iş icabı haftanın 3 4 günü başka şehire gidip geliyorum.
Ailem,nişanlım,arkadaşlarım herkes burada,orada da arkadaş çevresi oluşturdum ancak herkes iş bitince
görüşmeyen insanlardan, apartmanda deseniz hakikaten kurulu düzenim olmadığı için kapımı çalan yok...
ev arkadaşım 1 seneliğine amerikaya gitti,dört duvar üzerime üzerime geliyor çoğu zaman...
ben üniv teyide ailemin yanında okudum. Hiç ayrı kalmadık.
Yalnızlık psikolojisi bende çok yaşadım,yaşıyorumda
Bundan dolayı, kendimi spora verdim,spor salonundakilerle tanıştım.
İş yerinin düzenlediği faaliyetlere, gezilere katılmaya çalışıyorum.
Bu şekilde hobiler oluşturup oradaki insanlarla tanışıp kaynaşabilirsin diye düşünüyorum.
Bir de iyi yanından düşün herşeyi, eşin yanında ne güzel birlikte çıkın birşeyler yapın.

 
ben de teşekkür edeceğim sana aslında yazmak iyi geldi...yalnız olmadığımı anladım... sadece zaman...bu süreç bazen çabuk geçiyor bazen de uzuuun sürüyor...ben de biliyorum geçeceğini ve sabırla bekliyorum...

sormayı unuttum bu arada hangi okulda çalışıyorsun...ben yıllarca aydınlıkevlerde yaşadım ailem bu yıla kadar ordaydı yazın eryamana taşındılar...iyi bilirim o tarafları...

100 mesaj hakkımı doldurunca bunu sana özelden yazarım olur mu ;)
 
Merhabalar arkadaşım, sıkıntını az çok anlayabiliyorum.
Bende iş icabı haftanın 3 4 günü başka şehire gidip geliyorum.
Ailem,nişanlım,arkadaşlarım herkes burada,orada da arkadaş çevresi oluşturdum ancak herkes iş bitince
görüşmeyen insanlardan, apartmanda deseniz hakikaten kurulu düzenim olmadığı için kapımı çalan yok...
ev arkadaşım 1 seneliğine amerikaya gitti,dört duvar üzerime üzerime geliyor çoğu zaman...
ben üniv teyide ailemin yanında okudum. Hiç ayrı kalmadık.
Yalnızlık psikolojisi bende çok yaşadım,yaşıyorumda
Bundan dolayı, kendimi spora verdim,spor salonundakilerle tanıştım.
İş yerinin düzenlediği faaliyetlere, gezilere katılmaya çalışıyorum.
Bu şekilde hobiler oluşturup oradaki insanlarla tanışıp kaynaşabilirsin diye düşünüyorum.
Bir de iyi yanından düşün herşeyi, eşin yanında ne güzel birlikte çıkın birşeyler yapın.



kısmet olursa bende doğumdan sonra düşünüyorum sporu. ilgilendiğin için teşekkür ederim arkadaşım..
 
canım neden bi uzmandan yardım almıyorsun.kendini daha iyi hissetmeni sağlayacak çok güzel hafif ilaçlar var.bence sen bitlisin şokunu atlatamamışsın.kolay değil yeni evliyken eşiden evinden ailenden çoook uzaklarda uzun zaman eçirmişsin binbir umutla gün sayıp görevini tamamlamışsın.ankaraya gelince adapte olamaman çok normal.inan bitlis dönüşün ankaraya değilde istanbula olsaydı ordada sorun yaşıyacaktın çünkü iç huzurunu yakalaman lazım öncelikle bunun içinde mutlaka bi uzmana gitmelisin.kendini daha kolay avutabilirsin dha güçlü olabilirsin bu bunalımdan çıkamazsan gerçekten dibi görürsün.yardım alman şart bence.ankara istanbul mesafe kısa hafta sonları bile gidebilirsin.kurslarda eminim arkadaş edinebilirsin ama öncelikle iç huzurunu sağlaman lazım.bende uzun yıllar yapayalnız yaşadım eşim bile yanımda yoktu hemde biçok sorunla yardım almaya başladıktan sonra daha iyi hissettim kendimi 13 yıl sonra dışarı çıkıp insanlarla arkadaş olmaya başladım.şimdi yine yalnızım yeni bir semte taşındım.deniz manzara sahil koca ev ama ben yalnızım.eve kedi aldım hem onu sokaktan kurtardım hemde bi nebze olsun evde ki yalnızlığımı giderdi şimdi daha mutluyum ...inşallah sende mutlu olursun en kısa zamanda
 
Back