Bugün biraz canımız yandı.

Eltim kaynanamgil görümcem gelcekti 3 kap yemek yaptım beğenmediydiler, bana da nişanda tepsi yapmadıydılar, ya da oğluşum, prensesim anneciğinin cennet kokulusu,dünyasının merkezi kafalı kadınların büyüttüğü çocuklar. Sokağa çıktığında elindeki yiyecekten bi parça böl şu kediye ver annecim sev onu demeyi bilmeyen merhamet duygusunu aşılamak yerine prensime mikrop bulaşır kafalılar. Her rengin bizim insanlığımıza bir nimet olduğunu bilmeyenler. Yaşadığı şey kardeşinin değil bizim sınavımız. Onun gibilerin güzelliğini kalbinde hissedemeyen herkese acıyorum!
 
Yüzümde zaman zaman beliren bir lekeden dolayı, bir markette kasada beklerken arkamdaki sıradaki delikanlının yüzüme baktıktan sonra sanki cüzzamlı görmüş gibi geriye çekilip korku dolu gözlerle beni izlemesinden sonra, daha da iyi anlamaya başladım "farklı" olmanın ne kadar incinmeye ve incitilmeye açık olduğunu.. Hepimiz ve hatta gelecek neslimizde dahil, birer engelli adayıyız ve hala engellerin nasıl alay ve şaşkınlık konusu olabildiğine anlam veremiyorum.
 
Halamın küçük kızının durumu vesilesi ile ablası yazdı sanki bunları..
Bir saniye sonrasının bile garantisi yokken insanların hadsiz davranışları çok garip.
Annelerden vicdanlı ve merhametli çocuklar yetiştirmelerini diliyorum.
Sizin kalbiniz güzel olsun diğerleri önemsiz.
Hoppa
 
Çok kötü oldum ya ınan Bogazim düğümlendi yanimda olsa opucuklere bogardim yanında bir melek var ve ışıltı saciyo yeterki kafalarda engel olmasın rabbim yüzünü soldurmasin
 
down sendromlu bir arkadasla tanışmıştım.sevgisi o kadar içten ki bir olay sonrası sımsıkı sarıldı.annesi hemen kusura bakmayın falan diyerek araya girmeye çalıştı.gerek yok falan diye annesiyle muhabbet etmeye başladık.insanların saldırcak diye korkularından falan bahsederken aglamaya başlamıştı.o gün hala aklımdadır.herkes kendi çevresinde bir hatayı düzeltse dünya çok daha güzel bir yer olur.kardeşinizi çok öpüyorum
 
Cnm bnmde yegenimin dogustan bir hozu yok ve disari ciktigimizda herkes bakiyor ozellkkle cocuklar ama ben cocuklara trrs ters bakiyorum hemen kaciyorlar yapcak biseyim yok simdi kucuk buyynce nolck bilmiyrm
 
Aklıma küçüklüğüm geldi memlekette ilkokuldayken okulumuzda mavi sınıf vardı engellilere özel. Tenefüslerde, beden eğitimi derslerinde kendi arkadaşlarımı bırakıp onlarla oyun oynardım güldürüp, mutlu etmeye çalışırdım.
Şimdi de bi tanıdığımın kızı engelli annesinden çok beni sever hep yanına gitmemi ister.
Umarım insanlarımız kendilerinin de birer engelli adayı olduğunu hatırlar ve ona göre davranırlar.
Ayrıca zeka geriliği var dediğimiz birçok insanın bizlerden katbekat daha zeki olduğunu gördüm.
Kardeşinize kocaman öpücükler...
 
Yüzümde zaman zaman beliren bir lekeden dolayı, bir markette kasada beklerken arkamdaki sıradaki delikanlının yüzüme baktıktan sonra sanki cüzzamlı görmüş gibi geriye çekilip korku dolu gözlerle beni izlemesinden sonra, daha da iyi anlamaya başladım "farklı" olmanın ne kadar incinmeye ve incitilmeye açık olduğunu.. Hepimiz ve hatta gelecek neslimizde dahil, birer engelli adayıyız ve hala engellerin nasıl alay ve şaşkınlık konusu olabildiğine anlam veremiyorum.
Aslında böyleleri engelli adayı değil,bildiğin engelliler. Söylenecek çok şey var ama açmicam ağzımı, kimseyi aşağılamak istemiyorum. Yaşadığım en kötü ayrım Türkiye gibi bir yerde çocuğu arap(haliyle esmer) bebekten korkuyor diye yanında tedavi olmasını istemeyen anneydi. Amerikada olsalar siyahları yakarlar. Sanki beyaz olmak onun marifeti. kara kalpli insanlar.Oğluma esmerleri çikolatalı diye anlatıyorum. Hiç korkmadı bu güne kadar.
 
Merhaba anneler, ablalar ve yakınlarında bir 'çocuk' olan herkes. Nasılsınız? İyi olmanız temennim.
Biz de iyiyiz, aslında daha çok sıradanız. Sıradan bir gün geçirdik.
Biz bugün biraz üzgündük, kk anneleri. Biz dediğim; ben ve benim her şeyim, zihinsel engelli kız kardeşim. Otizmli, zeka geriliğine sahip, sürekli gülümseyen bir masum bıdık ve ben. Şimdilerde ergenlik dönemlerinde olsa da, konuşamayan, konuşmamayı yaşadığı acılı dönemlerin ardından bir tercih olarak seçmiş, "garip" el hareketleri olan, özellikle etrafta 'çocuk' gördüğünde istemsizce gülümseyen kardeşim ve ben.
Biz bugün "sıradan" bir üzüntü yaşadık. Sitemizin bahçesindeki tüm o kuş, kedi ve daha nice bahar cıvıltısından cesaret alarak bahçeye çıktık. Gözleri de iyi görmediği için hiç uyum sağlayamadığı o cıvıltılı ortamlara girmeyiz normalde, kendini kötü hissetmesin diye. Kendimiz gezeriz, ablasının abuk subuk gözlemlerini dinler. Biraz dolaştık, biraz oturduk, her zamanki onun cevap vermediği solo diyaloglarımızın arasında, bizim apartmandan iki kız çıkıverdi, 10-11 yaşlarında. Aramızda mesafe vardı fakat çok da değildi. Kardeşimin "garip" el hareketlerini göstererek 'napıyo bu normal değil heralde' dedi biri. Ve gülüştüler. Onlar bisikletlerine binip uzaklaştılar, bense oturduğumuz bankın uçup uzaklaşabilmesini diledim. Daha ütopik bir dünyaya belki. Acıların hala gerçek olduğu, ama o acılara önerilen çözümlerin de gerçek olabildiği bi dünyaya.
Kardeşimin gülüşünün sönüşü, benim tüm o akademik çözümler içinde çaresiz kalışım, duyguları hiç de sönük olmayan ve her şeyi anlayabilen bu çocuğa açıklama yapmakta zorlanışım ilk değil. Bizim için bu üzüntü sıradanlaştı artık yıllardır. Sokaklarda, otobüste, sinemada, çarşıda garipçe bakan, fısıldaşan veya 'acaba ısırır mı' endişesiyle uzak durmaya çabalayan insanlara alışığız. Oysa ki o, üzülüp nadiren konuştuğu anlarda 'allahım al canımı da kurtar' diye ağladığı zamanlarda yalnızca kendine zarar veriyor. Ne bilsinler?

Yetişkinler değil belki ama yetişkinlerin yetiştirdiği çocuklar, birkaç duygudan mahrum büyüyorlar. Ben o çocuklara kızabilirdim bugün, azarlayabilir hatta ailelerine şikayet edebilirdim, onları suçlu bulsaydım eğer. Ama suçlu değiller. Ve tabii, benim çaldığım kapıya bakabilmek için tencerenin altını kısıp da bana ilk önce şaşkın bakışlarla bakacak olan bir anneye 'sağduyu' mesajı verebilecek kadar güçlü hissetmedim o an. Belki başka bi zaman.

Anneler, ablalar, teyzeler, biliyorum zaten yapacak çok işiniz var, öğretecek çok şeyiniz var. Zaten büyük bir sorumluluk altındasınız, belki yorgun ve uykusuzsunuz ama, lütfen, tüm o koşturmacanın arasında yetiştirdiğiniz çocuklara öğretilecekler listesine bi küçük madde daha ekleyin.
Onlar gibi olmayanları sevmek.
Eğer onlar severlerse, onlar gibi olmayanlar bi gün onlar gibi olabilirler. Zor bi denklem evet, ama imkansız değil.
Unutmadan evvel, bugün uyumadan önce onlara modifiye edilmiş, farklı bi masal anlatın, bunu lütfen yapın. Tanrı inancınız varsa, onlara kardeşim gibileri de tanrı'nın yarattığını anlatın, veya inancınız yoksa, böyle olmanın onların seçimi olmadığını anlatın.
Ben bugün hem onun, hem benim içimizden geçen birkaç hissi buraya taşıdım fakat, bunun muhtemelen bize bir faydası olmayacak.
Ben de, kardeşim de hayatta olmayız muhtemelen bu basit ricamın sonuçları vuku bulduğunda. Biz yine de yazmak istedik.

ağlattın..şu an tüm boş heveslerimden utandım..ve ne söylesek işe yaramayacak biliyorum ama bir gün bir çocuğum olursa ilk maddelerimden olacak..
 
Allah yardımcınız olsun çok zor bir durum gerçekten çocuklar bilmeden acımasız oluyorlar maalesef :KK51: kardeşini güzel yanaklarından öpüyorum :KK68:
 
yarın otizmli öğrencilerin kaynaştırma eğitimiyle ilgili sunum yapacağım, birkaç gündür öyle hikayeler okudum ki bir de üzerine sizinki, gerçekten insanlığımızdan utanıyorum. o güzel insanlara engelli demek bile haksızlık bence, çünkü engelleri biz yaratıyoruz.
o çocukların da suçu yok ki, sorun ailelerinde. umarım daha bilinçli, anlayışlı insanların olduğu sabahlara uyanırız
kardeşinizi bizim için öpün =)
 
Aslında böyleleri engelli adayı değil,bildiğin engelliler. Söylenecek çok şey var ama açmicam ağzımı, kimseyi aşağılamak istemiyorum. Yaşadığım en kötü ayrım Türkiye gibi bir yerde çocuğu arap(haliyle esmer) bebekten korkuyor diye yanında tedavi olmasını istemeyen anneydi. Amerikada olsalar siyahları yakarlar. Sanki beyaz olmak onun marifeti. kara kalpli insanlar.Oğluma esmerleri çikolatalı diye anlatıyorum. Hiç korkmadı bu güne kadar.




Böyle şuursuz ebeveynler öyle canımı sıkıyor ki! Onların yetiştirdiği nesiller zaten
engelli ve ya farklı insanlara hayatı daha da zorlaştıran..
 
Özel çocukları ve yakınlarının sorunlarıyla yakından ilgilenen biri olarak çok duygulandım yazdıklarınızı okuyunca ... Ne güzel bir ablasınız siz böyle. İkinize de kocaman sevgiler.Yüreklerinizden öpüyorum. . .
 
Inanın çok etkilendim yazdiklarinizdan duygulandim ...
Rabbim kardesinize şifa versin insallah,Allah yardimciniz olsun...
Bukadar kotu kalpli insanlarla birarada yasamaktan utaniyorum gercekten...
 
Yatmadan önce biraz kk bakayım dedim konunu gördüm ve sayende forumda her gün yorumlarını okuduğumuz arkadaşların da aslında seninle aynı şeyleri paylaştığını öğrenmiş oldum ( Tiryandafila Tiryandafila S sumoshh S superisi96 TatliDillim85 TatliDillim85 hayat_gun hayat_gun ). Ayrıca duyarlı insanların varlığını kk sayesinde bir kez daha görmüş olmak beni gecenin bu saatinde mutlu etti :KK68: Çocukluğunun bir dönemi hastanede geçmiş, farklı hastalıklarla hayatını idame ettirmeye çalışan insanlarla tanışma fırsatı bulmuş; aynı zamanda engelli arkadaşları olan ve iş yerinde de iki zihinsel engelli bireyle çalışan biri olarak seni gerçekten iyi anlıyorum. Engellilerle iletişim konusunda maalesef ki toplumumuzun eksikleri çok. Engelliler gününde herkes sosyal medya profilinde "herkes birer engelli adayıdır" diye paylaşımlarda bulunur ama iş fiiliyata geldiğinde engelli bireylere toplumda yer almaması gereken kesim olarak bakan zihniyete sahip o kadar çok insan var ki.
Down sendromlu biri ile aynı ortamda çalışıyorum. İlk zamanlar doğru iletişim kuramıyorum diye korkmuştum ve bir kaç uzman arkadaşa da danıştım. Bana verdikleri tavsiyeleri zaten ben yapıyordum ve daha farklı bir yol izlememe gerek olmadığı söylendi. Onun ihtiyacı hepimizinki gibi sosyal olabilmek.
Sen ve kardeşin de bugün biraz üzülmüşsünüz belki ama bu vesileyle aslında konu açmış oldun. :KK66: İnşallah her geçen gün bu konuda yaşadığınız zorluklar azalır hatta yok olur.
Benim için de kardeşini öp, olur mu? İnsanın ablalık yaptığı bir kardeşi olması o kadar güzel ki, bir nevi onun ikinci annesisin. Abla olduğum için belki de bu kadar etkilendim yazından, yüreğime dokundun. Allah sana da kardeşine de güzel ömürler versin:KK68:

:KK19:


Yüzümde zaman zaman beliren bir lekeden dolayı, bir markette kasada beklerken arkamdaki sıradaki delikanlının yüzüme baktıktan sonra sanki cüzzamlı görmüş gibi geriye çekilip korku dolu gözlerle beni izlemesinden sonra, daha da iyi anlamaya başladım "farklı" olmanın ne kadar incinmeye ve incitilmeye açık olduğunu.. Hepimiz ve hatta gelecek neslimizde dahil, birer engelli adayıyız ve hala engellerin nasıl alay ve şaşkınlık konusu olabildiğine anlam veremiyorum.
İnsanlar kendinden farklı olanlara öcü gözüyle bakıyorlar maalesef, saygı duymayı öğrenmemiz lazım öncelikle. Yoksa sağlık da güzellik de tek başına bizim elimizde değil.
 
X