Bugün biraz canımız yandı.

Aslında insanların ne kadar duyarsız olduğunu bu konuya yapılan yorum sayısından da anlayabiliriz. Aldatma, cinsellik vb konuları olunca 30-40 sayfa yorum olurken böyle bir konudaki yorum sayısı...

Geçenlerde annemle aile hekimine gittik. Orada 15-16 yaşlarında bir kız vardı. Bir de bi babaanne ve küçük torunu. Genç kızın davranışlarından konuşmasından bir rahatsızlığı olduğu belliydi, ama görseniz o kadar güleryüzlü ki. Annemle ben konuştuk biraz kızla. Neyse kız doktorun yanına girdi, o sırada babaanne torununa dönüp 'KAFADAN ÜŞÜTÜK GALİBA' dedi, güldüler. Şimdi bu kadının yetiştirdiği çocuktan ne beklersin? Şimdi bu çocuk gördüğü engelli her insanla dalga geçmez mi? Genç kız da o kadar tatlıydı ki, hatta geçen eve yürürken o da ailesiyle taksiyle geçti önümden. Camdan bakıp gülümsedi, el salladı bana. O kadının söylediği şeyler aklıma gelince o kadar içim acıdı ki...

Babam çok ağır işitiyor. Kulağında kulaklık yoksa hiç duymuyor. Bir kere bile ne ben ne ablam ne de annem bunu dile getirdik. Her seferinde yanında olduk, onun kulağı biz olduk. Geçen yıl sokaktan kulağı kırpık bir kedi sahiplendik. Babam kedinin fotoğraflarını yeğenine gösterirken yeğeni gülerek 'kendin gibi sakat bulmuşsun dedi. Allah'tan babam duymadı. Ama ben hiç unutmuyorum bu lafı.

Hiçbirimizin garantisi yok. Hepimiz engelli adayıyız, hepimizin birden bir rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Bunu bilerek engelleri küçük görmek, dalga geçmek nasıl bir vicdan aklım almıyor...

Kardeşini öpüyorum, hiç üzülmesin.. Sen de sakın üzülme, bazı insanlar ciddiye alınmayacak kadar değersiz. Sokağa çıkarmaktan vazgeçme, bu güzel havalar eminim iyi gelecektir kardeşine... Çook güzel bir ömrü olsun inşallah, yüzü hep gülsün. :KK68:
 
Merhaba anneler, ablalar ve yakınlarında bir 'çocuk' olan herkes. Nasılsınız? İyi olmanız temennim.
Biz de iyiyiz, aslında daha çok sıradanız. Sıradan bir gün geçirdik.
Biz bugün biraz üzgündük, kk anneleri. Biz dediğim; ben ve benim her şeyim, zihinsel engelli kız kardeşim. Otizmli, zeka geriliğine sahip, sürekli gülümseyen bir masum bıdık ve ben. Şimdilerde ergenlik dönemlerinde olsa da, konuşamayan, konuşmamayı yaşadığı acılı dönemlerin ardından bir tercih olarak seçmiş, "garip" el hareketleri olan, özellikle etrafta 'çocuk' gördüğünde istemsizce gülümseyen kardeşim ve ben.
Biz bugün "sıradan" bir üzüntü yaşadık. Sitemizin bahçesindeki tüm o kuş, kedi ve daha nice bahar cıvıltısından cesaret alarak bahçeye çıktık. Gözleri de iyi görmediği için hiç uyum sağlayamadığı o cıvıltılı ortamlara girmeyiz normalde, kendini kötü hissetmesin diye. Kendimiz gezeriz, ablasının abuk subuk gözlemlerini dinler. Biraz dolaştık, biraz oturduk, her zamanki onun cevap vermediği solo diyaloglarımızın arasında, bizim apartmandan iki kız çıkıverdi, 10-11 yaşlarında. Aramızda mesafe vardı fakat çok da değildi. Kardeşimin "garip" el hareketlerini göstererek 'napıyo bu normal değil heralde' dedi biri. Ve gülüştüler. Onlar bisikletlerine binip uzaklaştılar, bense oturduğumuz bankın uçup uzaklaşabilmesini diledim. Daha ütopik bir dünyaya belki. Acıların hala gerçek olduğu, ama o acılara önerilen çözümlerin de gerçek olabildiği bi dünyaya.
Kardeşimin gülüşünün sönüşü, benim tüm o akademik çözümler içinde çaresiz kalışım, duyguları hiç de sönük olmayan ve her şeyi anlayabilen bu çocuğa açıklama yapmakta zorlanışım ilk değil. Bizim için bu üzüntü sıradanlaştı artık yıllardır. Sokaklarda, otobüste, sinemada, çarşıda garipçe bakan, fısıldaşan veya 'acaba ısırır mı' endişesiyle uzak durmaya çabalayan insanlara alışığız. Oysa ki o, üzülüp nadiren konuştuğu anlarda 'allahım al canımı da kurtar' diye ağladığı zamanlarda yalnızca kendine zarar veriyor. Ne bilsinler?

Yetişkinler değil belki ama yetişkinlerin yetiştirdiği çocuklar, birkaç duygudan mahrum büyüyorlar. Ben o çocuklara kızabilirdim bugün, azarlayabilir hatta ailelerine şikayet edebilirdim, onları suçlu bulsaydım eğer. Ama suçlu değiller. Ve tabii, benim çaldığım kapıya bakabilmek için tencerenin altını kısıp da bana ilk önce şaşkın bakışlarla bakacak olan bir anneye 'sağduyu' mesajı verebilecek kadar güçlü hissetmedim o an. Belki başka bi zaman.

Anneler, ablalar, teyzeler, biliyorum zaten yapacak çok işiniz var, öğretecek çok şeyiniz var. Zaten büyük bir sorumluluk altındasınız, belki yorgun ve uykusuzsunuz ama, lütfen, tüm o koşturmacanın arasında yetiştirdiğiniz çocuklara öğretilecekler listesine bi küçük madde daha ekleyin.
Onlar gibi olmayanları sevmek.
Eğer onlar severlerse, onlar gibi olmayanlar bi gün onlar gibi olabilirler. Zor bi denklem evet, ama imkansız değil.
Unutmadan evvel, bugün uyumadan önce onlara modifiye edilmiş, farklı bi masal anlatın, bunu lütfen yapın. Tanrı inancınız varsa, onlara kardeşim gibileri de tanrı'nın yarattığını anlatın, veya inancınız yoksa, böyle olmanın onların seçimi olmadığını anlatın.
Ben bugün hem onun, hem benim içimizden geçen birkaç hissi buraya taşıdım fakat, bunun muhtemelen bize bir faydası olmayacak.
Ben de, kardeşim de hayatta olmayız muhtemelen bu basit ricamın sonuçları vuku bulduğunda. Biz yine de yazmak istedik.


Bir konu ancak böyle güzel anlamlı cümlelerle yazılabilirdi. RABBİM kardeşini size bağışlasın. şu dünyada tahammülsüz, elektronik canavsrı bir nesil yetişiyor. umarım ki temennin yerini bulur. Onların bizden bir farkı yok ki ha şu fark ile bizden çok daha masum melek misaliler
 
Cok cok doğru bir noktaya deginmissiniz ama ozellikle kucuk cocuklarda o incelik ve anlayis maalesef mumkun olmuyor.

Ben de 2 zihinsel engelli kuzene sahibim, butun cocuklugum onlarla gecti, ve biraz da onlarla dalga gecen cocuklarla kavga etmekle... cocuklari da ailelerini de suclardim hep duyarsizliklarindan dolayi.
su an 3 yaşında bir kiz annesiyim, henuz mental gerilikleri ayirt edemese de tekerlekli sandalye ya da fiziksel bir anomali gordugunde gozunu dikip bakiyor :KK43: gecen gun cok sivilceli bir genç kizi parmagiyla gostererek bagira bagira anne bu ablanin yuzune ne olmusss diye sordu... ne kadar uyarsam da fiziksel farkliliklar onun icin buyuk bir merak konusu ve davranislarini 6 yasindan once degistirmem zor gorunuyor (pedagog da incelikleri 5 yasindan once ogrenmesinin mumkun olmadigini soyledi)
Tabi sizin ORnektekiler kazik Kadarmis ama yine de paylasmak istedim, kucuklerin meraki ve algisi cok farkli oluyor.
 
Merhaba anneler, ablalar ve yakınlarında bir 'çocuk' olan herkes. Nasılsınız? İyi olmanız temennim.
Biz de iyiyiz, aslında daha çok sıradanız. Sıradan bir gün geçirdik.
Biz bugün biraz üzgündük, kk anneleri. Biz dediğim; ben ve benim her şeyim, zihinsel engelli kız kardeşim. Otizmli, zeka geriliğine sahip, sürekli gülümseyen bir masum bıdık ve ben. Şimdilerde ergenlik dönemlerinde olsa da, konuşamayan, konuşmamayı yaşadığı acılı dönemlerin ardından bir tercih olarak seçmiş, "garip" el hareketleri olan, özellikle etrafta 'çocuk' gördüğünde istemsizce gülümseyen kardeşim ve ben.
Biz bugün "sıradan" bir üzüntü yaşadık. Sitemizin bahçesindeki tüm o kuş, kedi ve daha nice bahar cıvıltısından cesaret alarak bahçeye çıktık. Gözleri de iyi görmediği için hiç uyum sağlayamadığı o cıvıltılı ortamlara girmeyiz normalde, kendini kötü hissetmesin diye. Kendimiz gezeriz, ablasının abuk subuk gözlemlerini dinler. Biraz dolaştık, biraz oturduk, her zamanki onun cevap vermediği solo diyaloglarımızın arasında, bizim apartmandan iki kız çıkıverdi, 10-11 yaşlarında. Aramızda mesafe vardı fakat çok da değildi. Kardeşimin "garip" el hareketlerini göstererek 'napıyo bu normal değil heralde' dedi biri. Ve gülüştüler. Onlar bisikletlerine binip uzaklaştılar, bense oturduğumuz bankın uçup uzaklaşabilmesini diledim. Daha ütopik bir dünyaya belki. Acıların hala gerçek olduğu, ama o acılara önerilen çözümlerin de gerçek olabildiği bi dünyaya.
Kardeşimin gülüşünün sönüşü, benim tüm o akademik çözümler içinde çaresiz kalışım, duyguları hiç de sönük olmayan ve her şeyi anlayabilen bu çocuğa açıklama yapmakta zorlanışım ilk değil. Bizim için bu üzüntü sıradanlaştı artık yıllardır. Sokaklarda, otobüste, sinemada, çarşıda garipçe bakan, fısıldaşan veya 'acaba ısırır mı' endişesiyle uzak durmaya çabalayan insanlara alışığız. Oysa ki o, üzülüp nadiren konuştuğu anlarda 'allahım al canımı da kurtar' diye ağladığı zamanlarda yalnızca kendine zarar veriyor. Ne bilsinler?

Yetişkinler değil belki ama yetişkinlerin yetiştirdiği çocuklar, birkaç duygudan mahrum büyüyorlar. Ben o çocuklara kızabilirdim bugün, azarlayabilir hatta ailelerine şikayet edebilirdim, onları suçlu bulsaydım eğer. Ama suçlu değiller. Ve tabii, benim çaldığım kapıya bakabilmek için tencerenin altını kısıp da bana ilk önce şaşkın bakışlarla bakacak olan bir anneye 'sağduyu' mesajı verebilecek kadar güçlü hissetmedim o an. Belki başka bi zaman.

Anneler, ablalar, teyzeler, biliyorum zaten yapacak çok işiniz var, öğretecek çok şeyiniz var. Zaten büyük bir sorumluluk altındasınız, belki yorgun ve uykusuzsunuz ama, lütfen, tüm o koşturmacanın arasında yetiştirdiğiniz çocuklara öğretilecekler listesine bi küçük madde daha ekleyin.
Onlar gibi olmayanları sevmek.
Eğer onlar severlerse, onlar gibi olmayanlar bi gün onlar gibi olabilirler. Zor bi denklem evet, ama imkansız değil.
Unutmadan evvel, bugün uyumadan önce onlara modifiye edilmiş, farklı bi masal anlatın, bunu lütfen yapın. Tanrı inancınız varsa, onlara kardeşim gibileri de tanrı'nın yarattığını anlatın, veya inancınız yoksa, böyle olmanın onların seçimi olmadığını anlatın.
Ben bugün hem onun, hem benim içimizden geçen birkaç hissi buraya taşıdım fakat, bunun muhtemelen bize bir faydası olmayacak.
Ben de, kardeşim de hayatta olmayız muhtemelen bu basit ricamın sonuçları vuku bulduğunda. Biz yine de yazmak istedik.
O masum güzel kalpli kardeşin senin gibi kocaman yürekli bi ablaya sahip olduğu için çok şanslı. Ve sen de sayesinde belki de daha hoşgörülü olmayı daha güzel görmeyi öğrendiğin için öyle bi kardeşe. Ben bir öğretmenim. İleride bir anne olucam inşallah. Okulda öğrencilerime evde çocuklarıma bu değeri öğretmeyi her zaman bir görev bildim kendime. Ama senin bu yazdıklarınla bu görevi bir kez daha hatırladım. Yazdıkların eminim ki tüm okuyanların yüreğine dokunmuştur. Melek kardeşini ve seni güzel kalplarinizden öpüyorum...
 
Baska bir arkadas benekli kopek masalini onermis, bizde de cimi cici ve kipir var ayrica, tek kanatli bir kelebek, beneksiz bir ugur bocegi ve zayif halsiz bir cekirgenin hikayesi. Tavsiye ederim.
Evet aynı hikaye kitapları bizim kitapligimizda da mevcut hatta onlar bir seri halinde sanırım devamı da var.

Bir de bir çocuk kanalında Punky diye bir çizgi film var down sendromlu bir çocuğun hikâyelerini bölüm bölüm anlatıyor, ilk gördüğümde çok şaşırmıstim hatta.
 
Malesef dün aynı olayın mücadelesini yiğenimle verdim.Bana sınıflarında bi çocuk oldunu derslerinin hepsinin zayıf oldunu hareketlerinin ve davranışlarının garip oldunu herkese saldırdığını ve herkesin onu itip kalıp dövdünü kimsenin onu sevmediğini vs bir sürü şey anlattı.

Bende yiğenime sadece o çocuğun yerinde onun olabileceğini ve kimse o çocuğu sevmiyorsa onun sevmesini rica ettim ama bir türlü ikna edemedim :KK43:
Sürekli o çocuğu düşündüm durdum bütün gün.

Annesiyle konuşucam çocuğuna gereken terbiyeyi versin :KK34:

Inanın iki evladım var hastanede görüyoruz bazen böyle özel çocukları anlatıyorum elimden dilimden geldiğince anladıklarına eminim çünkü hiç yadırgamıyorlar.

Kendimi çok suçlu hissettim ya benim evlatlarımda böyle bi hata yapıp birini üzerse offf nasıl veririm hesabını.

Kendim adına bu konuyla alakalı elimden geldiğince duyarlı çocuklar yetiştireceğime söz veriyorum.
 
yaşadıklarınıza üzüldüm, bir o kadar da farklılıkları alay konusu haline getiren insanlardan ve sanki kendileri cok iyiymiş gibi aynı dogrultuda da cocuklarının zihinlerini zehirleyen kişilerden bir kez daha tiksindim.

konun ebeveynleri uyarma amacı taşıdıgı icin izninle bir düşüncemi paylasmak istiyorum.
lütfen vicdan, hosgoru, farklılıklara saygıyı duymayı vs. "acıma duygusu" ile bütünlestirerek ogretmeyelim, ornek alınacak davranısımız bu olmasın cunku engelli bireylerin acınacak bir durumları olmadıgı gibi kendilerine bu sekilde ustten bakılarak vah vah tüh tüh denilmesine de ihtiyacları yok.
ornegin birinin dogustan veya bir kaza sonucu engeli varsa acıdıgımız icin degil, sosyal yasamın bir parcası olarak ve insanca bir paylasımın, yardımlasmanın geregi olarak yanında olalım.

bir de cok yüce gönüllüymüş gibi fırsatını buldugu her dakika engellilerle fotograf cektirip kendilerini iyilik melegi gibi gostermeye calısan ancak sosyal hayatlarının %1'inde bile insanların yasadıkları sıkıntıları dert etmeyen iki yüzlü icten pazarıklı insanlar var ki... onlara yazacaklarım gercekten az gelir.
bir davranısı cocugumuza güzel gösterirken böyle insanlar olmaması icin durustlugu, ictenligi, karsımızdaki insana saygı kadar ozsaygıyı hepsini bir bütün halinde ogretmek gerekiyor sanırım.
 
Evet aynı hikaye kitapları bizim kitapligimizda da mevcut hatta onlar bir seri halinde sanırım devamı da var.

Bir de bir çocuk kanalında Punky diye bir çizgi film var down sendromlu bir çocuğun hikâyelerini bölüm bölüm anlatıyor, ilk gördüğümde çok şaşırmıstim hatta.

Evet punky de harika bir cizgi film, hatta bir bolumunde yemege gittiklerinde yan masadaki kiz surekli punky e bakiyor, punky yanina gidip neden baktigini sordugunda elbisesini cok begendigi icin baktigini ogreniyor :)
down sendromlularin nesesini, enerjisini, takintilarini cok guzel anlatiyorlar.
keske bu tarz yayinlar artsa da cocuklar farkliliklari daha normal gormeyi ogrenebilseler...
 
O kadar guzel anlatmissiniz ki inanin benzer duygulari yasadim okurken. Ben ozel cocuklarla daha yeni tanistim ozel egitim dersinde hocamiz da ne zaman boyle durumlardan bahsetse icim burulur. Maalesef cocuklar birbirlerine karsi cok acimasizlar. Siz cok guzel bir ricada bulunmussunuz kocaman yureginizle burada yaziyi okuyan anne ve anne adaylarina. Her sey gonlunuzce olsun kardesiniz sizin gibi bir ablaya sahip oldugu icin cok sansli.
 
Evet punky de harika bir cizgi film, hatta bir bolumunde yemege gittiklerinde yan masadaki kiz surekli punky e bakiyor, punky yanina gidip neden baktigini sordugunda elbisesini cok begendigi icin baktigini ogreniyor :)
down sendromlularin nesesini, enerjisini, takintilarini cok guzel anlatiyorlar.
keske bu tarz yayinlar artsa da cocuklar farkliliklari daha normal gormeyi ogrenebilseler...

Nasıl atlamışım bu çizgi filimi benim çocuklarımda izliyor ve ben anlatıyorum onlara ne olduğunu ne anlatmak istendiğini.
 
çok haklısın. Okurken yaşlarının küçüklüğüne verdim önce ama söylediklerin çok doğru. Ben evli değilim çocuğum yok ama 5 yaşında ki yeğenime söylediğin şekilde, hikayelerin masalların arasında bu durumu anlatıcam.. Kafasına biyerlere yerleşsin diye ..

kardeşinizin gözlerinden öperim.
 
Yurtdışındayim, Tr otelde otizimli çocuğu olan aile vardi, dikkatimi çekti, çok ceginiyorlardi insanlarin bakislarinda kahvemi alıp masalarina gittim, oturmak için izin aldim ,aileyle arkadas oldum yasadiklari sorunu anlattilar çok üzüldüm anlattiklarini yazsam cok üzülürsünüz
herkes özürlü adayidir
Sozial olarak yetisir, eğitilir
rahatsiz kisiler hor görünmez
Günlük hayatta evlerde kapatilmiyor
kimseden çekinmeyin cnm, o ailelerin ayibi hiç kimsenin bakışına ,sözüne takilmayn onlar özel çoçuklardir malesef bu yönden ülkemizde eyitim çok az öpüyrum kardesinizi
 
kimsenin kalbini kirmak istemem ama yazacaklarim bayadir hep aklima geliyor , görüyorum , okuyorum duyuyorum , ve bu konuda ki düsüncelerimi sormak isterim

özel cocuklar diyorsunuz ama tamam da neden engelli diyemiyorsunuz . bu deyimde yeni moda oldu aslinda özel cocuklar zeka seviyesi ilerde olupda birseyleri basarana denirdi kisa bi zaman önce .. ailelerin kendi cocuklarina kullanamadiklari kelimeyi o ince duyguyu anlayisi empatiyi basklarindan beklemek cok garipime gidiyor.. bana göre cogu özünde kendileri dahi kabullenememis ozaman .....daha gecenlerde bir kadina rastladim engelli bir evlati var hasta hasta diyip duruyordu , kendisine sordugumda neden engelli kelimesi yerine hasta sözü? bana karsi cevapi sadece öfke dolu bakisi idi , engelli kelimesini cogu küfür mis gibi algiliyor , yabanci millet hic karsilasmatim , insanlar kolayca algiliyor ve garipsemiyorlar cünkü bunun da normal oldugunun kücügünden buyugune kadar farkinda......ve buda benim düsünceme göre kendilerininde bi zamanlar farkinda olmayan insanlara dahil olduklari.. yeniden kimsenin kalbini asla kirmak istemem sadece düsüncelerimi yazmak istedim kirdigimda olduysa af ola---
sizler bu konularda dik bas olun ki digerleride farkina varsin hic birseyi süslemeye gerek yok
....
anlayis degil farkindalik eksik ...farkinda olsalar zaten anlarlar saygi duyarlar...
 
Senin bütün yorumlarini okurdum ne tatli kadin derdim kendi kendime. Tatli ve kocaman yurekli bi kadinmissin.. Kardesini burdaki tum kadinlar icin öp. Ona size soz verdigimi Allah nasip ederde cocuklarim olursa onlari sizin dediginiz gibi yetirtircegimi soyle. Sizin gibi koca yurekli,iyi kalpli insanlar uzulmesin. Allah kardesini sana,seni ona bagislasin.
 
hayatıni obez gecirmis biri olarak cok iyi anliyorum kizimada sürekli bakmamayi ögretmeye calisiyorum sorun orda zaten sükür 2yildir bayagı zayirfladmda artk bakıslardan kurtldum yüce rabbm melek kardesine ve sana dayanma gücü versn insAllah
 
X