Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
cok uzun yazmissin, bi kismini okudum, az cok anladim konuyu.. boyle insanlarla omur gecer mi? gecer evet ama nasil gecer o onemli.. surekli mucadele, surekli itisme, surekli diken ustunde bekleme.. guven yok, birlik yok benim anladigim.. yanlissa soyle..
Dediklerin doğru olabilir canım. İnsanların senin hakkında ne düşünceğini çok dert etme. Biliyorum üzücü .. Ama ya çocukların olsaydı ve bu adamı yıllarca çekmek zorunda olsaydın. Sen bekar gibisin. Yaşın küçük. Yarın öbür gün düzgün bir insanla evlenme şansın var. Kötü gibi görünen bu olayda da vardır bir hayır. Sakın anlaşmalı boşanma, kusurlu olan taraf o, sana manevi tazminar ödemek zorunda va zaten 1 yıldan önce boşanmazssın, bırak sürünsünAblalarim aslında bu adamın iki dayısı var onlar da boşanmış. Anasi zaten öyle. Sanırım bu örneklerden dolayi kolay geliyor ona boşanmak
Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin
26 yaşımdayım. o 32. birbirimizi 5 yıldır falan biliyoruz ama çok bir flört etmedik. 6 ay desem? sonra nişan falan oldu. zaten annesi annemi ve ablamı tanıyormuş, nereden tanıyorsa...
bu yaşımda boşanmış kadın olacam ablalarım, çok koyuyor...
TanTanımıyordum aslında. Biliyordum. Kardeşimin oynadığı takımdan biriydi. Kardeşim iyi tanırdi. Şimdi o da şokta. Tanıştıktan sonra biraz flört ettik. Duyuldu hemen. Öyle olunca başı bağlamaya geldi iş. Zaten anasi bana pek bir merakliydi başta bir yaglamalar ballamalar. ... sonra gerçek yüzünü gösterdi. Annesi ile çok tartıştı benim yüzümden evlenmeden önce. Yani aslında ben annesine bir şey yapmadım ama kadın durup durup bana sariyordu. O da anne uğraşma kızla diye kavga ediyordu. Sanırım o kazadan sonra annesi ile arasındaki ilişki güçlendi kadın da sürekli beni kotuleyince olanlar oldu. ...5 yıldır tanıyorum demişsiniz... Nasıl tanıdınız anlamafım ben???
Tecrübe ile sabit... Bu iş bitmiş... Aynı şeylerin başka versiyonunu yaşadım.Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin
. Kurtulur mu demişsin ya, açık söyleyim ortada bir evlilik yok ki kurtulsun.dul falan olmayı. maalesef çok muhafazakar bir ailem çevrem var... duyanlar arayıp "aaaaa, yazık yazık babanın yüzünü yere mi eğeceksin" diyorlar.
Sizi sanki bosanma ile ilgili bir konudan hatırlıyorum. Anlaşmalı bosanmada peki manevi tazminat vs gibi konular nasıl oluyor. Işın aslı ben tazminat para peşinde değilim ama onların tüm dünyası para olduğu için başka şekilde sinanmazlar. Tazminat ödeyeceğini anlarsa o zaman gerçekten yuva yıkmanin kolay olmadığını anlar diye düşünüyorum. Ne dersinizTecrübe ile sabit... Bu iş bitmiş... Aynı şeylerin başka versiyonunu yaşadım.
Ben yalvarıp yakardım olmadı..i
Üstelik senin gibi Haklıyken .
Bana sorarsan ben kendimi küçülttüm sen küçültme.
Çekişmeliye de girme 3-5 sene sürecek her Duruşma aynı stres...
Anlaştım boşandım 1 senede yepyeni bir hayat kurdum...
ya sevgilim falan olsa çokttaaaaan ayrılırdım ama evlendim ben bu adamla evlendim... aynı yatağa girdim. bu yaşıma kadar koruduğum namusumu emanet ettim. hazmedemiyorum boşanmayı.... ben ahlaksız bir insan olsam, hiç hak etmedim bu olanları ya. bir de dul olacam pisipisine. gerçekten son 1 aydır ne uyku ne yemek... düşünemiyorum dul falan olmayı. maalesef çok muhafazakar bir ailem çevrem var... duyanlar arayıp "aaaaa, yazık yazık babanın yüzünü yere mi eğeceksin" diyorlar.
kardeş bırak ya bu adamla anlaşıcam diye değer mi? ne karaktersizmiş! yol yakınken bitsin kurtul.anasının lafına bakan adamdan adam olmaz. defolsun gitsin bırak...Merhabalar. bu siteye ilk kez üye oluyorum. ama daha önce burada paylaşılan neredeyse herşeyi takip ettim. hayatın ne oyunları varmış dedim okuduğum bazı konularda. burada güçlü, akıllı kadınlara hep hayran oldum. şimdi sizlerden gerçekten destek ve yardım istiyorum.
evet, sanırım ben de boşanıyorum.
sanırım diyerek belki de kendimi kandırıyorum. belki de gerçekten herşey bitmiştir. ya da kurtulması benim elimdedir.
kısaca anlatayım müsaadenizle. (bayağı uzun olmuş ama ne olur okuyun ve yardım edin bana)
2015 şubatta evlendim. beni göremeyince uykuları kaçan bir adamdı. senin için romayı yakarım falan diyen. akrep burcudur kendisi, varsa yoksa "ben kinciyim hiç bir seyi unutmam" der durur. unutmuyormuş gerçekten.
kendisinin bir annesi var; düşman başına. kadın yıllarca eşini maddi olarak yemiş. parası bitince de koymuş kapıya. (benim yorumum değil, kendi öyle anlatmıştı.) bizim düğünden sonra "allah nasıl sağ çıkarmış bu arabadan" dedirten bir trafik kazası geçirmiş kayınbiraderimle. doktor bir iki dikiş atmış, kollar falan alçılı, taburcu etmiş. neymiş efendim, kv dava açacakmış doktora; hastanede yatırmadı diye, tazminat alacakmış. bu derece paragöz yani. oğlu memurdur benim gibi. "yoğurdu mayaladım kaymağını sana yedirtmem" demişliği vardır.
1 ay sonra kocam tutturdu arabaları satacaz? neden? 8bin tl kredi kartı borcu varmış eşyaların borcu. iki araba satınca 80bin tl yapıyor? ne gerek var iki kişi zaten 5bin gelirimiz var! yooook olmaz, ben karısının altında araba gezdiriyor dedirtmem. kv: "altında araba gezip duruyorsun" o araba satılacak. sattırmadım. amac borc odemek ya da yeni araba almak değil; beni elsiz kolsuz bırakmak. bir kavga kıyamet, neyse topladık bir şekilde...
kendisi 10 km uzakta oturan anneme, 5 km uzakta olan ablama bile göndermez. işe dolmuşla gider gelirirm ama geziyormuşum! o zaten benim ailemi ilk sorunda reddetti, ben onları istemem görüşmem falan dedi. üstelemedim. "benim ailemin senin göstereceğin saygı sevgiye ihtiyacları yok, kendini birşey sanma"dedim. bir de arabasını kendi kardeşine satıyor, bir miktar peşin alıyor; kalını ayda bin lira taksitle ödüyor kardeşi. arabası 40 lira kardeşi veriyor 38. açıkça bu garibimi anası ve kardeşi kazıklıyor da farkında değil. pek düşkün, anası dul ya.
bu sefer onun anası; narsist, manyak, manupülator kadın başladı. yok kazadan sonra şunu yapmamışım kötü davranmışım falan filan. kocamı bana karşı doldurdu. biz her kv ziyaretinden veya telefondan sonra kavga ettik. gözüne dizine dursun wc kadar götürüp donuna kadar çektim elimle yemek yedirdim, yaranamadım. o kaza olmasaydı asla görüşmezdim ama kaza dedim, allah vermesin kötü birşey. zor günde insanlık etmek lazım dedim... bunlar insanlıktan falan anlayacak tipler değil.
bir ay daha geçti başladı ev alacaz demeye. olur alalım. yine iki araba satılsın ki üstüne kredi çekip ev alalım demi? ben arabayı satışa çıkardım, o satışa çıkarmadı. o sıralar annesi ve kardeşi mevcut evden taşınmaya falan hazırlanıyor gibiler. meğer kocası benim kv ye dava açıyormuş boşanma için. kadın tutuşmuş ev altından gidecek. benim kocama ev aldırıyor. benim herifi gene kullanıyorlar. 8 bin tl kredi kartı duruyor hala ödenmemiş zaten evliliğin 2. ayındayız.
derken bizim koltuk takımı; alalı 3 ay olmuş adamlar bir türlü getirmemiş stok yok, nakliye hatası falan. allahtan iki kanepe var oturma odası için ben almıştım. dedim şu gelmeyen mobilyayı iade edilim, kalır 5 bin. onu da öderiz. yok nişanda takılan seti bozduralım dedi. olmaz dedim o mihir. işte herşey bu sözden sonra başladı.
bana ne laflar ne hakaretler. mihir köylü adetiymiş, ben köylüymüşüm. köy kızları gibi gidip kv'ye hizmet etmeliymişim. zaten geçen ay kirayı onun maaşından ödemişiz. o keriz miymiş. ben onu yonulacak kaz mı sanmışım. bu ay (nisan ayı için söylüyor) benim öğrenim kredim varmış kirayı yatırmıyormuş onu da bunu da ödemiyormuş... bir kavga kıyamet... kalktı gitti evden. aradım geldi. sonra gene gitti, bir daha çağırdım, geldi ve gitti. bir daha çağırdım. her geldiğinde yine bağırmalar hakaretler. yine kapıya yöneldi. "bu sefer de gidersen kötü olacak"dedim gitti. "nereye gidersen karışmıyorum snaa ne halin varsa gör" falan dedi. nereye gidiyorsun diye sordum. sanane sen kimsin ki hesap verecem gibi bağırmalar... gitti. temizlik çamşaır faaln işleri hallettim. aradım. nerdesin dedim yine aynı şeyleri söyledi, ben annemi görmeye gidiyorum dedim. defol git, s.git.... akşam 8 oldu ben anneme yeni gittim. zaten griptim o zmaan ilaç milaç içince ben uyuya kaldım. kardeşim mesaj atmış ona, ablam çok yorgun ve hasta gece burada kalacak, demiş. "annene kavuşmuşsun bir daha gelmezsin bu eve" diye mesaj attı. çok kızdım sinirlendim ama yarın olsun giderim dedim. yarın oldu. aradı "gel neyin varsa evde götür" falan dedi. düşündüm, siniri geçsin giderim. 2 gün sonra eve gittim kapının göbeğini değiştirmiş. yanımda babm ve iki ark. vardı rezil oldum. polisi aradım. aslında o anda kilidin değiştiği aklıma gelmedi. evde yabancı biri mi var, hırsız mı var panikledim. polis geldi, kapı göbeği değişmiş dedi.
baktım bu bayağı ciddi. zaten her kavgada "boşarım seni görürsün" falan diyordu. bir kaç gün dha geçti. çağırdım konuşalım diye, gene aynı laflar. sen bu eve giremezsin, bu ev benim, seninle anlaşmalı boşanacaz falan lafları. içimden dedim, eve almamak öyle olmaz. gittim savcilığa şikayet ettim, hakaret, boşanma tehditi, bir daha eve gelme, ben eşyaları götürüyorum mesajları, kilidi değiştirme... 1 ay evden uzaklaştırma vermişler. tebligattan sonra eve gittim ki evi talan etmişler. altın gümüş ne varsa yok olmuş! benim çeyizim, benim eve aldığım herşey bir odaya rastgele atılmış. geri kalan herşey götürülmek üzere derlenip toplanmış. belli ki bir kadın eli değmiş. yani bnim kv gelmiş, eşyalar ev babasının malı gibi götürmeye kalkmış. polisi aradım, eve hırsız girmiş diye. tutanak falan tuttular, kamera kayıtlarını aldılar.
Geçen hafta avukatı aradı, "eşiniz t... boşanmak istiyor, ben avukatıyım." kafayı yedim. dedim nasıl olur, ne oluyor bir dakika. avukatla buluştum. annesinin, kendisinin yaptığı herşeyi anlattım, zırıl zırıl ağladım. kadın üzüldü halime, ya sizi bana böyle anlatmadılar, şoktayım. keşke boşanmasanız falan dedi. müvekkilimle bir konuşacam dedi. avukat da benim çok yakın bir arkadasımın kuzeniymiş, tesadüfe bakın hanımlar! bugün bir daha aradı avukat, kesin olarak boşanmak istiyor, anlaşmalı" dedi. dedim neymiş şartları. karşılıklı hiç bir şey almayacak - vermeyecekmişiz. bağırdım avukata, ne diyorsunuz siz, öyle anlaşma mı olur? anlaşmayı çok istiyorsa gelsin evlilikte anlaşalım. öyle sevgiliden ayrılır gibi olur mu? avukat çok haklısınız ama ben elçiyim dedi.
ya hanımlar, ablalarım; böyle evlilik biter mi? hiç mi kurtulmaz. bu adam çok inatçı ve de annesinin sözünden çıkmıyor. hiç mi şans yok acaba. sizce karşıma alsam, konuşsam
onu sevdiğimi söylesem, o büyük aşkına ne oldu desem bir faydası olur mu? sanırım uzaklaştırma cezası çok koymuş, onun intikamını boşanarak alacak. ama ben şikayetçi olmasaydım, evdeki altınları falan benim aldığımı iddia edecekti, annesi bana hırsız falan derdi kesin biliyorum. polis ve savcılık izniyle eve girmem lazımdı ki beni suçlamasınlar. ben 1 gün verirler sanıyordum 1 ay vermişler, avukata da söyledim. şimdi ne yapmam lazım? ne olur bir yardımcı olun tecrübelerinizden bir şeyler söyleyin