Bu Aldatma Mı?

Sonya Semyonova

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
30 Nisan 2020
5
9
29
Merhabalar, aslında nereden başlayacağımı bilmiyorum. Büyük bir utanç içerisindeyim ama kendi adıma değil. Utanıyorum çünkü babamın bir başkası ile görüştüğünü fark ettim.
Bu olay tam geçen sene Mayıs sonu gibi ortaya çıktı. Ben babamın telefonunda Whatsapp görüşmesinde bir kadınla görüştüğünü (erkek ismi ile kaydetmiş) fark ettim. Sadece fotoğraflar vardı. Kadın tanıdığımız birisi, ikinci eş olmayı kabul etmiş bir başkasının kuması. Ama eşi ona bir ev açmış, eve nadiren geliyormuş ve kendinden yaşça büyük birisiymiş. Ben tanımıyorum eşini sadece kadını tanıyorum. Babam kadının eşi ev ile ilgilenmediği için bu aileye yardım ediyordu. Eşi bundan 2 sene kadar önce kadını tamamen terk etti.(Babama göre sebebi bizim yaptığımız yardımlarmış ve adamın terk etmesinden vicdan azabı duyuyormuş.) Kadın bir yerlerde çalışıyor, evini geçindiriyordu. Daha doğrusu böyle sanıyordum ama artık ona da şüphe duyuyorum.
Whatsapp konuşmalarında babam şahsa kendi fotoğrafını atmış, o şahıs kapalı olduğu halde açık fotoğrafını atmış, hatta ve hatta babam benim ödül alırken çekilen bir fotoğrafımı bu şahsa göndermiş. Ben bunları gördüğümde annem ve kardeşim yanımdaydı bu yüzden o gün hiçbir şey söylemeden biraz yorgunum diye odama çekildim. Ertesi gün babamı aldım ıssız bir yere götürüp hepsinin hesabını sordum. Bu kadının eşi terk edince vicdan azabı çektiğini, sorumlusunun biz olduğunu, kadının ameliyat olduğunu ve çalışamaz olduğunu sadece gıda yardımı yaptığını dile getirdi. Elbette inanmak istedim ve inandım. Fakat o gün bir daha böyle bir konu ile karşıma çıkmaması gerektiğini, eğer çok yardım yapmak istiyorsa annem ya da benim vasıtam ile yapması gerektiğini söyledim. Bunun dinen de ahlaken de doğru olmadığını, benim evli bir adama açık bir fotoğraf atmamın iyi bir niyet olup olmayacağını sordum. Beni destekledi ve bir daha destek olmayacağına söz verdi. Babam ameliyat oldu diyince ben de belediyenin kursları var klavyede yazmayı öğrensin masa başı bir işe girsin, işsizlik maaşı alsın, yardım kuruluşları var destek verirler diye tüm iyi niyetimle öneriler sundum. Ama bir daha o kadın ile görüşürse hakkımı helal etmeyeceğimi söyledim.
Bundan uzunca bir süre sonra görüştüğünü görmedim, normal hayatımıza döndük. Şubat ayında bir ses duydum, telefonla görüşüyordu. Telefonda birisine "Gülüm" dedi. Şok oldum tabii, annem içerideydi. Daha sonra gizli gizli telefonunu aldım Whatsapp'a girdim birisiyle görüşmüş ama tüm mesajlar silinmiş. Numarayı aldım, kendi telefonuma kaydettim. Numara sahibinin profil fotoğrafında bir kalp vardı üzerinde de sadece sen yazıyordu. O gün telefon konuşmasında bir şeyler alacağını söyledi. Ben de tüm gün peşine takılmaya karar verdim. Evden çıkıyordu, ben de geliyorum dedim ilk başta bi şey demedi gittim. Birkaç işi vardı halletti geri eve geldik. Ama tüm yolculuk boyunca bir arkadaşımın dayısının eşini ve çocuklarını aldatma hikayesini anlattım sadece sustu ve dinledi. Ben lanetler okudum, neden sessizsin dedim sen zaten lanet okuyorsun ne diyeyim de dedi.
O gün biraz rahatsızdı ve arkadaşına gideceğini söyledi. Seni böyle hasta hiçbir yere bırakmam ya gitmeyeceksin ya da ben de geleceğim dedim. Arkadaşımın oğlu iğne yapacak dedi. Tamam araba kullanamazsın ben geliyorum dedim. Benimle inatlaştı, ben de Allah şahidim olsun ki seni bu evden yalnız çıkarmayacağım bugün dedim. Tamam gel gidelim bir uğrayayım beni bekliyor dedi gittik arkadaşına uğradı ben arabadayım. 5 dk kadar sonra geldi ben alınacakları almaya doğru gittim. Ne yapıyorsun dedi, e sen telefonda demedin mi bunlara ihtiyacın var mı gel alalım hadi dedim. O an anladı duyduğumu. O gün de bir sürü şey söyledim, ağzımdan çıkanı kulağım duymadı. Daha sonra annemi ve kardeşimi asla üzmeyeceksin, haberleri olmayacak şimdilik dedim. Birkaç gün sonra ben sinir krizleri geçirmeye başladım. İşten izin alıp çıkıp bilmediğim yollara, bilmediğim yerlere, ıssız yerlere gidip ağlayıp bağırıyordum. Yine öyle bir gün o şahsın evine gittim. Ama evine çıkıp da aşağılık bir biçimde davranmayı da kendime yediremedim. Aradım babamı, insin aşağıya iki çift kelam edeceğim dedim. Gerçi inse de asla bir şey demezdim sanırım, ben onun kadar bayağı bir kadın olmak istemem. Oradan uzaklaş, kocası evini hala izletiyor arabayı orada görürse beni de seni de öldürürler dedi. Açıkçası ölüm çok cazip geldi o an bana. Yüreğimdeki acı, yaşadığım utanç, omuzlarımdaki yük o kadar ağırdı ki en güzel çarenin ölüm olduğunu düşündüm. Bu sefer de aklıma annem ve kardeşim geldi, onlar bana bir şey olsa ne yaparlar dedim ve evinden uzaklaştım.
Daha sonra da babamı aldım ve sadece ağlayıp çok ağır hakaretler ettim. O kadar ağır hakaretler ettim ki sadece sustu. Bir evladın babasına söyleyemeyeceği şeyler söyledim ama yüreğim o kadar çok acıyordu ki ağzımdan çıkan hiçbir şey bu acıyı hafifletmiyordu. Bu sırada terapi almaya başladım. Biraz iyi geldi terapi, biraz daha düzgün düşünmeye başladım. Babamı yeniden konuşmak için çağırdım. İnsan babasına, ilk aşkına konduramıyor bunları. Konuşayım, onun ağzından dinleyeyim dedim. Dikkatlice anlattıklarını dinledim. Annemi aldatmadığını, o şahsa sadece yardım ettiğini söyledi, yeminler etti. Ben de ben sana aylar önce eğer vicdani bir rahatsızlığın varsa benim ya da annemin vasıtası ile yardım et demedim mi dedim. Evet ama anneni üzmekten korktum dedi. Bunları öğrense benim annem hiç üzülmeyecek mi dedim. Gün sonunda yeniden sözler verdi bana. Bir daha asla yardım etmeyeceğini, bizi üzmeyeceğini söyledi. Ben de o kadına tüm iyi niyetimle, gerçekten çocukları var ve yardıma ihtiyacı varsa diye (inanın ihtiyacı var mı bilmiyorum) bir yardım kuruluşuna başvurmayı düşündüm. Bunun için gerekli belgeleri istedim ve mesajımda kibar bir dille de ailemden uzak durması gerektiğini söyledim. Bu mesajı gördü ama cevap verme zahmetine bile girişmedi. Sen beni yanlış anlamışsın, düşündüğün gibi bir şey yok bile demedi. Neyse babam o günden sonra bir daha yardım etmediğini söyledi. Daha bir ay kadar önce beni çağırıp, benim vicdani bir rahatsızlığım vardı. Bu kadının eşi benim yaptığım yardımlar yüzünden bıraktı. Ama artık kadının kardeşine yardım edemeyeceğini iletmiş ve kadının kardeşi "Ne yardımı? Biz onu çalışıyor biliyorduk." demiş. Kadın kardeşi vasıtası ile tüm yardımların bedeli olarak arabamı onlara vereyim. Kazanıp biriktirebilirsem de elime para geçtikçe ödeme yaparım demiş. Babam da bana bunu sordu ve ben şok oldum. Bu kadının arabası vardı ve ihtiyaç sahibiydi. Bu nasıl bir çelişki böyle? Arabası olup da (hem de en az 20 bin lira değerindeymiş) nasıl ihtiyaç sahibi olabilir ki bir insan? Neyse o gün artık sinirlerim laçka olduğu ve aileme daha fazla zarar vermesini istemediğim için başımın gözümün sadakası olsun, ondan gelen bir kuruşu bile istemem dedim. O günden sonra hiçbir şey görmedim, hiçbir hareket hissetmedim. Babam bize karşı daha da ilgili oldu, anneme sürekli karantina sonrasında sana şunu alalım, bunu alalım gibi ilgiyle yaklaşmaya başladı. Ben de yavaş yavaş yeniden güvenmeye başlamıştım. Ta ki bugüne kadar. Babamın 2 hattı var, hepimiz biliriz bu hattı, gizli değil. Sanırım bugün ya da birkaç gün önce yeni bir telefon almış, bugün fark ettim. Bu kimin diye anneme sordum, baban diğer hattı için aldı ama içinde SIM yok dedi. Bir bakayım nasıl bir şeymiş diye kurcalamaya başladım. Mesajlara girdim, sadece bir numara var. Mesaj atılmamış, yazılmamış ama taslak olarak duruyor. Yüreğim ağzıma geldi, bu kimin numarası diye. Kendi telefonumda o şahsın numarası kayıtlı olduğu için numaranın kime ait olduğunu teyit etmek istedim. Bir de ne göreyim gerçekten o şahsa ait. Bir sürü mesaj attım, sana inanmıştım diye. Evde değildi, aradı. Vallahi de billahi de ben sana yemin ettiğim günden beri o şahısla görüşmüyorum. Bizim aramızda hiç öyle bir şey de olmadı dedi. Ben inanmadım. Yüreğim bir kordu, alev topu oldu. Neden mesajlar kısmında o şahsın numarası var bilmiyorum, açıklayayım bırak dedi izin vermedim. Ben artık bu yükü taşıyamıyorum. Hata yapanın ben, düzeltenin babam olması gerekirken rolleri neden değiştik bilmiyorum.
Her şeyi tüm açıklığı ile anlatmaya çalıştım. Biraz uzun, farkındayım ama yolumu aydınlatırsanız, önümü görmemi sağlarsanız çok mutlu olurum. Çünkü ne yapacağım, nasıl hareket edeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Okuduğunuz ve ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.










 
Amma kurcalamissiniz adamın telefonunu. Anneniz bu kadar kurcalamiyordur eminim.
İlk kez, Whatsapp'tan birisine bir belge atmam için telefonunu verdiğinde sık konuşulanlar listesinde adını bile duymadığım birisini gördüğüm ve şüphelendiğim için bakmıştım. Ardından kişisel telefonunu alıp da incelemedim zaten. Bugünkü telefonda da hiçbir şey yoktu, yeni alınmış bir telefondu ve ben fonksiyonlarına bakıyordum. Bunu da göz önünde bulundurursanız hepi topu 2 kere telefonunu aldım.
 
Direkt annene söyleseydin ya onların ilişkisi, o karar verirdi. Sen niye bu kadar kendine dert edip psikolojini bozuyorsun tek başına mücadele edip. Kadın başkasından duyacağına en azından senden duyardı. Ona göre tepki verirdiniz. Adam kendine bunu yakıştırıyor da sen mi kabullenemiyorsun... sinir krizleri geçirmeler bilmediğin yollarda gezip bağırmazlar vs. aklını başına topla sana bişey olsa çok mu umrunda olacak babanın. Vicdan azanbıymış geçsin geçsin bunları hadi.. çok vicdanlı olsa ailesini düşünür önce. Yardım karşılığında ne alıyormuş onu da sorsaydın. Neyse... sen boşuna üzüyorsun kendini. Bu kadar yıpranmana değmez. Annene söyle ve kararına saygı duyup çekil. Senlik bişey değil babansa baban o onun sorumluluğu senin değil.
 
Sinir krizleri, bagirip aglamak filan abartmiyor musunuz yahu?
Anneniz cocuk degil nihayetinde hadi ilk yakaladiginizda sustunuz digerlerinde ben soyler geçerdim ikisi naparsa yapar kendi aralarinda.

Ben kendi kocamin peşinde bile bu kadar koşmam siz babanizla ugrasip duruyorsunuz.

İnsan en sevdiklerine zarar gelmesin ister. Elbette ki hayatta en güvendiğim insanlardan birisinden böyle bir darbe almamı sükunetle karşılayıp, bu duruma tepkisiz kalacak değildim. Elbette sinir krizleri, ağlamalar olacaktı ki bunları dozunda yaşadığıma inanıyorum. Annemin ve kardeşimin üzülmesini istemiyorum ve bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim diye sizlerden bir öneri bekliyorum. Çünkü ben şu an karanlığın en dibindeyim ve hangi yöne gideceğimi bilmiyorum. Hiçbir şey göremiyorum. Burada olabildiğince açık olan biteni anlatmaya çalıştım ve sizlerden tavsiye bekliyorum.
 
İnsan en sevdiklerine zarar gelmesin ister. Elbette ki hayatta en güvendiğim insanlardan birisinden böyle bir darbe almamı sükunetle karşılayıp, bu duruma tepkisiz kalacak değildim. Elbette sinir krizleri, ağlamalar olacaktı ki bunları dozunda yaşadığıma inanıyorum. Annemin ve kardeşimin üzülmesini istemiyorum ve bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim diye sizlerden bir öneri bekliyorum. Çünkü ben şu an karanlığın en dibindeyim ve hangi yöne gideceğimi bilmiyorum. Hiçbir şey göremiyorum. Burada olabildiğince açık olan biteni anlatmaya çalıştım ve sizlerden tavsiye bekliyorum.

mesela annenin aldatılmasına ortaklık etmeyebilirdin..
benim evladım olsan baba kız kapıya koyardım ikinizi..
sanki 3 çocukla ortada kalmış gibi sinir krizleri falan...
neyse.. zaten anlattığına göre hayatını metres olarak idame ettiren bir kadının talep bile gelmeden arabamı vereyim üstünü de tamamlarım, kısmından sonra konu uçtu bende..
 
Onca yalan söylemiş insan tabii ki de yine yalan söylüyordur. Annenizin sorumluluğu olan şeyleri de üstünüze almayın. Babanız için hayal kırıklığına uğramanız normal ama bu yükü siz çekerken kendisinin vicdanı rahat bir şekilde yalanlarını söylüyor.
Bırakın bilsin anneniz, belki biliyordur da. Maddi durumunuzu sıkıntıya sokuyorsa anneniz el koysun para idaresine.
 
Bunun aldatma olduğu aşikar ve birçok kez olmuş. Yalnız babanız annenizi aldatmış sizi değil. Siz kendinizi çok yıpratmışsınız. Babanız belli ki değişmeyecek yeminler etse de yine ulaşıyor kadına. Annenizin bilmeye hakkı var saklayarak iyi bir şey yapmıyorsunuz bence. En azından önce kardeşinize anlatın bu yükü tek sırtlanmamış olursunuz. Zor bir durum ama kendinizi çok yıpratmayın. Allah yardımcınız olsun.
 
X