Boşanma davası açtım sonunda

Ben gayet aydın biri olmama rağmen bunları yaşadım canım. Psikolojik siddet ülkemizde çok yaygın. Özellikle erkek egemen toplum yapısı biz kadınları susmaya yöneltiyor. Haklarımızı bilmiyoruz. Bilsek de bir şekilde susturulmaya çalışıyoruz. Haklarımız var. Kanunlar kadınlardan yana aslında ama uygulamalarda sıkıntı var. Uzaklaştırmanın sadece darpla alınacağını zannediyoruz, halbuki kanunda böyl bir korkunun olması halınde bile uzaklaştırma verilmesi gerektiği yazılıyor. Ben bile bunu bilmiyordum şans eseri ögrendim karakola gittiğimde. Çok bilgisiziz gerçekten. Benim cevremdekiler şükür ki beni dinleyen anlayan insanlar. Ya çevresinde desteği olmayanlar? Buna rağmen karar alırken yine de zorlandım. Bu da benim bir şeyleri düzeltmeye olana büyük isteğimden.
 
Bence de önemli olan karari almak gerisi kolay ama o karari almakta kolay degil tebrik ederim gerçekten....aslinda insan sevdiginden filan degil verdiği emeklere üzülüyor binbir hayalle kurdugun yuva....yazık gerçekten
Verdiğim emekler yüzünden çok uzun süre katlandım zaten canım. Çok düşündüm. Çok mücadele ettim. Doktorlar psikologlar vs. Bir sürü araştırma yaptım. Uygulamaya çalıştım. Alttan aldım ama alttan aldıkça daha çok azdı karşı taraf. Çok üzülüyorum emeklerime ama yapacak bir şey yok. Herkes sonsuza kadar yanımızda kalamaz.
 
Cok guzel anlatmissin...aynen hastalikli bi iliski icerisindeyken cok sagliksiz karar verebiliyo insan...o yuzden galiba kesinlikle uzman yardimi almak sart...ancak iliskiden cikinca ne yaptim ben ne kadar gereksiz bosa zaman harcadim diyebiliyosun...cevre ve toplum da sagolsun!!bu igrenc psikolojiye girmemiz konusunda bize maksimum seviyede yardımcı oluyo....
 
Psikologlar eşimde kişilik bozukluğu oldugu kanısında. Hem de birden fazla. Antisosyal kişilik ve narsist kişilik bozukluğu olduğundan şüpheleniyorlar. Çünkü sürekli haklı görüyor kendini ne yaparsa yapsın. Haksız olmayı sevmiyormuş beyefendi abisi öyle diyordu empati yok vicdan Yok sorumluluk yok. Her şeyi ben kotarmak zorundayım. şaka gibi süreçler. Mesleki deformasyon yaşadım sanırım bu ilişkide. Öğretmen olunca hep düzeltme ihtiyacı içinde hareket ettim ben de. Ama bu tip Kişiler asla düzelmiyor. İlaç tedavisi terapi falan hiç ise yaramıyormuş.kendi çevrem yanımda ama maalesef onlarla da uzun sure sağlıklı ılıskı kurmak mümkün olmadığından karşı tarafın patalojık durumu ile Karşı karşıya kaldım. Onun ailesi sürekli alttan almamı öğütlüyordu. Ama alttan aldıkça da daha da çok hak görüyor kendinde. Tartışıp sınırlarını ifade ettiğin zaman da anlamıyor. Çok çok zor.
 
Onu size bağlı tutacak hiç bir şeyde yokmuş. Tez zamanda kurtulun inşallah.

Mis gibi mesleğiniz de var. Gezin, tozun, maaşınızı gönlünüzce harcayın. Özgürlüğün, huzurun tadını çıkarın yeniden.
 
Öyle yapıyorum canım teşekkürler iyi dileklerin icin. Kendimi çok çok iyi hissediyorum Allah’a şükür. Beni ona bağlayan sadece bir yuva ve ailenin kutsallığı düşüncesi idi. Ama bu
Gibi adamlar bu düşünceyi bile kullanıyor.
 

Cevresel faktorlerden dolayi (misal bosanma dul kalirsin bosanma millet ne der) elimden geleni yapayim belki duzelir mantigina o kadar kaptiriyoruz ki hayatimiz en guzel yillari milletin bozuk psikolojili ruh hastasi cocuklarini duzeltmekle geciyo....anne oldum ben yeni...cocuguma ogretecek o kadar cok seyim var ki...annelerimizin bize ogretemedigi (o kadar egitimli olduklari halde) "mutlu olmadigin yerde durmamalisin" veya "ne yaparsan yap senin arkandayiz" "hayatini kimse icin harcama akip giden zamanin telafisi yok" kalıpları bunlardan bikac tanesi...kendime söz veriyorum cocugum yuz kere bosansa da onu caresizlik psikolojisine sokmayacagim....arkasini her dondugunde sadece kendisine ve ailesine guvenmesi gerektigini hatirlatacak bi annesi olucak....
 
Beğen butonuna yüzlerce kere basmak isterdim bu cümlelerden sonra ama bir kez basabiliyoruz maalesef. Gerçekten çok haklısınız. Beni ailemden ayırdı. Kendi ailesi de sürekli kızım daha iyisini mi bulacaksın, biraz daha deneyin, alttan al, biz konuşalım diyerek beni o hapishanede tuttular. Ailesi en büyük suçlu. Küçüklüğünde sevilmemiş çocuklar böyle oluyorlar büyüyünce. Anne sevgini ilgisini yeteri kadar göstermemiş. Sevgi ne demek bilmiyor o çocuklar da böylece. Benim en büyük şansım annem. Bana basından beri bu evliliğin bir yuva olamayacağını söylemiştir. Bu yüzden de herkes ona dusman olmustur ama geldiğim son bu. Kimse icin üzülmeye değmez. Biz katlanabiliyorsak eğer onlar da katlanabilir. Hayatımı artık hak eden insanlarla geçirmeye niyetliyim.allah çocuğunuza ve size sağlıklı uzun ömürler versin dilerim. Siz de bu süreçlerden geçtiniz?
 
Bunu bütün kalbimle inanarak söylüyorum Allah yardımcınız olsun o kadar güzel analiz etmişsiniz ki olayları çocuğunuz var mı bundan sonra herşey çok güzel olur inşallah
 
Bunu bütün kalbimle inanarak söylüyorum Allah yardımcınız olsun o kadar güzel analiz etmişsiniz ki olayları çocuğunuz var mı bundan sonra herşey çok güzel olur inşallah
Çoçuğum yok canım. En büyük şansım da o zaten. Çocuğum olsaydı ona yandığımdan biraz daha zor olurdu ayrılık. Yine olurdu ama. Yaşadıklarım o kadar acıydı ki şimdi bunlar sadece özetin özeti. Niyetim hem kendi yaralarımı sarmak hem de benim gibi olan kadınlara yardım edebilmek. Bizi ancak biz anlarız.
 
Benim kadar sevinmişsin teşekkürler
Sizin yazdığınızdan yola çıkarak belki de ozsaygi ve mücadele gücünü sahip olduğumuz kültürden eğitim seviyesinden gelirimizden vb. beklememek gerekiyor kendi içimize yonelmemiz ve içsel olarak kendi özümüzü güçlü yapmamız gerekiyor diye bir sonuç çıkardım
 

evet düşünceniz çok doğru. Özsaygı özgüven gibi kavramlar kendi kendimize kazanma şansımızın olduğu degerler. Fakat mücadele gücünüzü kullanmanızı engelleyen durumlar cok etkin kullanılıyor karşı taraftan. Bu gibi durumlarda içsel gücünüzü kullanmama bayagı zor oluyor. Özellikle benim evliliğimde çevreden izolasyon ve yalnızlaştırma çok yoğun biçimde uygulandığından psikolojik tahribat üst seviye oluyor. Kendi kendinizi toplamanız da mümkün olamıyor maalesef. Karşı taraf dışarda herkese iyiyken sizinle olan ilişkisinde enerjinizi sömüren baskıcı bir tavır takınıyor. Düşünün ki ben markete gidiyorum beni arıyor merak ettim diyor. Oysa ki adamın dersi gücü sizi kontrol etmek. Buradan sıyrılmak çok zor. Durumu okuyorsun ama anlaman çok uzun zaman alıyor. Çünkü somut çok büyük bir şey yok elinizde. Acaba ben mi yanlışım diyorsunuz kendi kendinizi sorguluyorsunuz. Çok kötü
 
 

Ben de yaşadigim cok farkli seyler sonucunda bosanma aşamasina geldim...ama etrafimdaki insanlar (daha cok kendi ailem) bosanma dul kalirsin, bosanma millet ne der, bosanma ya daha kötü seyler yasarsan mantigiyla bana yaklasarak kafami karistirdilar...en kötüsü de annemin de onlardan biri olmasiydi..benim seninki gibi bi annem olsaydi coktaann birakmistim galiba..
 
Dul kalmak kötü bir şey mi? Bircok insan eşinin ölümü sonrasında ya da yürümeyen evlilikleri bitirdiklerinden bu tanıma maruz kalıyor. Ben kendimi böyle nitelemek istemiyorum. Benim bu sıfat dışında sahip olduğum çok fazla niteliğim var. Ben dul olsam kime ne ayrıca? Çalışan üreten hayatını sırtlayan biriyim. Bir sıfat adına ömür mü geçirecekmişim bir psikopatla? Kendimiz için yasamayı öğrenmemiz lazım. Herkese ve her seye rağmen. Ancak o zaman herkes bize saygı duyacak. O bizi önemsemeyen kenara atan eski eşlerimiz bile. Eskiden Aliye diye bir dizi vardı. Onu izlemeni tavsıye ederim.
 
Kişiliği bozuk ve zarar verici birisiymis. Somut verilerle hareket etmek gerekiyor demek ki kişilerle. Duygusal bağ kurup en önemlisi de evlenip bu kadar hayatımızın içine alınca tahribatı da fazla oluyor. Mesela adam "senden hoşlanıyorum, benim için değerlisin" diyor; ama neredesin ne yapıyorsun oraya gitme buraya gitme diyor. Neden böyle yaptığını söylediğinizde seni seviyorum, değer veriyorum ya ondan yapıyorum; seni sahipleniyorum diyor. Halbuki kimsenin korunmaya ihtiyacı yok, hayatında öyle bir elin de olmasına ihtiyaç yok. Biz kadınlar genel anlamda bu konuda çok hata yapıyoruz. Size ithafen söylemiyorum bunları.
Toplumsal olarak bir algı yanilmasi var.bizi seviyor, koruyor kolluyor diyoruz.kol kanat geriyor diyoruz.Sonra bu tutumla gücü erkeğin eline vermiş oluyoruz, korunmaya muhtaç aciz bir profil çizmiş gibi oluyoruz.
Gel zaman git zaman bizi koruması için gücü eline verdiğimiz erkek gün geliyor bize zarar vermeye başlıyor, her şeyi yapmayı kendine hak görüyor. Sonra da gelip burada konu açıyoruz.ağlıyoruz.
Halbuki böyle bir desteğe ihtiyacımız yok. Erkeklerin yaptığı çoğu şeyi biz de yapabiliriz. Yok taciz edilirsin, yok peşine takılan olur yok laf atarlar yok kadınsın rahatsız ederler sen yapamazsin ben yaparım vb. Aslında böyle insanlar her zaman her yerde karşımıza çıkabilir, ama biZim kendi kendimizi koruyabilme gücümüz olmalı ve var da. Güç illa kas gücü olmak zorunda değil, gücün binbir çeşidi var ve bence bize zarar vermek isteyen insanları kendimizden uzaklaştırabiliriz. Burada toplumsal olarak bir algı yanilmasi var bu konuda.
 
Psikolojik veya fiziksel şiddete maruz kalan birinin duygularını o kadar iyi anlatmışsın ki.. ağzına sağlık. Bu işin akılla, kültürle ilgisi yok haklısın. Dünyanın dört bir yanında her gün, her saat başı yüzbinlerce güzel, akıllı ve başarılı kadın maruz kalıyor bu şiddete. Burada kadınların değil bu şiddeti uygulayan erkeklerin profilleri önemli. Manipülasyon ustası, egoist, özsaygısı düşük ve aslında çok güçsüz adamlar bunlar. Kendilerinden zayıf gördükleri kişileri, kadınları, çocukları, hayvanları hor gören herkes gibi karakter bozukluklarıyla dolular.. Kadınlara değil bu adamlara odaklanalım. Onları o kadar iyi analiz edelim ki, tehlike sinyallerini anında fark edebilelim, uzak duralım.

Cesaretiniz için sizi tebrik ederim. Hakkınızda hayırlısı olsun. Hayatınızın geri kalanında her şey gönlünüzce olsun. Bol şanslar..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…