- 30 Mart 2015
- 483
- 919
- 39
- Konu Sahibi destinesialove
- #101
Umarım aklın başına gelir ve aileni de kendini de daha fazla ezdirmezsin
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Gözü var heralde aynen
Ne bu Allah aşkına küçük adamın destanı mı? Şu eğitimlerinizi boşa almış olmayın bir gün de.. Paragraf açsanız, boşluk bıraksanız incileriniz mi dökülür?
Şimdi MEB, ortaokullar için Türkçe dersinden 70 altı alanları sınıfta bırakacak. Bu konuyu görünce direkt o aklıma geldi.
Geçmişi kimse düzeltemez ama yaşadıklarınızdan ders alırsanız Allah'ın izniyle geleceğinizi düzeltebilirsiniz. "Bu başıma gelenlerden alacağım dersler nelerdir? Neyi farklı yapsam şimdi böyle olmazdı?" Bir daha böyle şeyler yaşamamak için daha baştan hangi tedbirleri almalı, nasıl düşünüp hissetmeliyim? Beni bu aptallıkları yapmaya, kendimi böyle ezdirmeye iten şeyler nelerdi? Bu sorulara ciddi zaman harcayıp cevaplayabilirseniz inşaAllah hem bu yaşadıklarınızdan güçlü, hem de çok akıllı bir şekilde çıkabilirsiniz. Milyon ders çıkarılabilir bu yaşananlardan.Kurtulucam kurtulmak için de çabalıyorum zaten sevilmediğimin sevilsem bile bu kadar hakaret mobing ve saygısızlığın içinde o sevginin zerre öneminin olmaması gerektiğinin farkındayım, tüm kızgınlığım bu kadar aptalca davranmış olmak ve geçmişi düzeltemiyor olmak
Koca aşkı değil de inanın psikolojik ve duygusal manipülasyon insanı ne hallere getiriyorlar bir bilseniz, kavga da ettim hakkımı da savundum ama bi şekilde sizi suçlu çıkarır bu insanlar. Evet boşanmazdım boşanma davası açmasaydı, inkar etmiyorum çünkü o kadar bu hayatı hakettiğime inandırdılar ki sevilmeyi değer görmeyi haketmediğime inanıp çekmek zorundayım bu evliliği ben yaptım bu saçmalığı kendime kendim ettim kendim buldum moduna bu salaklığa o kadar inandım ki hiç bir serzenişte bulunmadım artıkBu adamla 6 ay degil 10 sene flort etseniz yine evlenirdiniz siz. Bi de bu evlilikte cok mu mutluydunuz ki bir daha mutlu olamam diye korkuyorsunuz cidden inanilmaz.
Karsi taraf boşanma açmasa siz bir ömür boşanmazdiniz hala adam cagirsa gideceksiniz. Bu derece koca aşki nereden geliyor hayret bir sey
Ya okurken yarısına bile gelemeden bunaldım kasvet çöktü içime, bu ne rezil Bi adam ne rezil Bi aile ne berbat Bi evlilik..buraya bu kadar uzun uzun yazacağınıza boşanın çocuk olmadan yolunuza bakın.insan içinde yaşarken perişanlığının farkında olmayabilir. Adam adam değil b.ktan birisi affedersiniz çk sinirlendim.kndinize bu saygızıslığı neden yapıyorsunuz üstelik kndi maaşınız gücünüz var, sizi manipüle etmişler siz güçlüsünüz karşınıza yeni insanlar elbet çıkacak.Allahtan hayırlısını dileyin ve yeni hayatınıza adım atın geç olmadan.Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
Şuanki ruh halimle bir anda uzunca yazmışım. Kendim de farkında değilim dediğim gibi. Ama burada noktalama işaretleri, yazım kurallarına dikkat edecek kadar düzgün bir motivasyona sahip olsaydım inanın buraya yazmaz, bu sürecimi kitap yazarak anlatmayı tercih ederdim.Ay vallahi ondan hiç okumadım başı sonuna baktım yorumlara verdiği yanıtlardan yola çıktım hep böyleyim... Acaba diyorum sorun mu var bende ne bu üşengeçlik diye göz tansiyonu yaratıyor bu konular noktalama işaretsiz , paragrafsız, boşluksuz ve manas destanı gibi uzun...
Allah korusun neler duyuyoruz, gelinlerine tecavüz eden kayinpederler felan
Bu kadar korkak olursan kendini asla affedemezsin. Acilen bir avukat bul ve süreci devret. Ailenin senin çalışmamanı isteme hakkı yok, sürekli onlarla vakit geçirmeni isteme hakkı yok. Bunlar ancak onları suçlu çıkaracak ve psikolojik şiddeti ispatlayacak şeyler.Çok fazla iftiralarda bulunuyorlar demediğine şeye dedi yapmadığım şeye yaptı diyorlar o kadar susmama rağmen her yerde Bu kız da beter kocasını alttan almıyo ne olmuş geceleri geç gelmişse olabilir o sussaydı kocası da gitmezdi kabullenebilirdi başıboş gibi çantamı koluma takıp işe gidiyormuşum meğer onlar istemiyormuş da çalışmamı zorla çalışıyormuşum halbuki her gün yalvarıyorlardı çalışayım akşamları onlarla vakit geçireyim diye. Eve bi şeyler almamı alışveriş yapmamı istiyorlardı ama benim altın yapıp biriktirdiğimi de bildikleri halde onlardan bir kurul da istemiyordum. Anlayacağınız a yı z yapıyorlar eviriyolar çeviriyorlar yıpratıyorlar sürecin uzayıp kendi hayatıma bakamamak beni tedirgin ediyo zaten
Çok teşekkür ederim. Zaten kesin ve kesin olarak boşanıyorum. Evin oradan geçerken bile nefesim daralıyor kalbim sıkışıyor gibi oluyor. Gözlerimi kapatıyorum arabada oradan geçerken. Desteğiniz için teşekkür ederim, gözüm açıldı artık o eski Polyana değilim. Yorumlarda ne kadar hala aynı aptallıkta olduğum vurgulanmış olsa da tamamen boşandığında buraya bir zaferi kazanmış gibi yazacağımYa okurken yarısına bile gelemeden bunaldım kasvet çöktü içime, bu ne rezil Bi adam ne rezil Bi aile ne berbat Bi evlilik..buraya bu kadar uzun uzun yazacağınıza boşanın çocuk olmadan yolunuza bakın.insan içinde yaşarken perişanlığının farkında olmayabilir. Adam adam değil b.ktan birisi affedersiniz çk sinirlendim.kndinize bu saygızıslığı neden yapıyorsunuz üstelik kndi maaşınız gücünüz var, sizi manipüle etmişler siz güçlüsünüz karşınıza yeni insanlar elbet çıkacak.Allahtan hayırlısını dileyin ve yeni hayatınıza adım atın geç olmadan.
Evet belki de çok şey yaptılar çok haksızlıklar ama sanırım bu evlilikteki tek kazancım insanları tanımak oldu. Dediklerinizi aynen aldığım psikolojik destekle birlikte çözmeye çalışıyorum. Psikoloğum çok iyi ve bana iyi geliyor. Umarım bu saatten sonra böyle insanlarla karşılaşmamGeçmişi kimse düzeltemez ama yaşadıklarınızdan ders alırsanız Allah'ın izniyle geleceğinizi düzeltebilirsiniz. "Bu başıma gelenlerden alacağım dersler nelerdir? Neyi farklı yapsam şimdi böyle olmazdı?" Bir daha böyle şeyler yaşamamak için daha baştan hangi tedbirleri almalı, nasıl düşünüp hissetmeliyim? Beni bu aptallıkları yapmaya, kendimi böyle ezdirmeye iten şeyler nelerdi? Bu sorulara ciddi zaman harcayıp cevaplayabilirseniz inşaAllah hem bu yaşadıklarınızdan güçlü, hem de çok akıllı bir şekilde çıkabilirsiniz. Milyon ders çıkarılabilir bu yaşananlardan.
Tüm problemin bende olduğu açık ve net, bu şekildeki insanlar her yerde var. Önemli olan benim nasıl insanları ne şekilde hayatıma şahit ettiğim. Yeni hayatıma merhaba diyorum, ama bundan sonra asla kimseyi hayatıma almayacağıma söz vererek. Kendime yapacağım en iyi iyilik bu, ayaklarımın üstünde durmaya devam edip işimde ilerlemek olacak artık en büyük hedefim.Hiçbir albenisi olmayan bu tesbihli,küfürlü sevgiyi hiyarlik yapmak sanan zat-ı şahaneyi bulup birde üstüne evlendiniz mi?akıl tutulmasi yaşadığınız net.Mutlu olun,yeni hayatiniza merhaba deyin..
Burda yazılanlardan sonra bir gaza gelmedim değil. En azımdan çabalamış olmayı tercih edeceğim sanırım. Bana bunları yapmaya hakları olduğu sanan insanlara..Bu kadar korkak olursan kendini asla affedemezsin. Acilen bir avukat bul ve süreci devret. Ailenin senin çalışmamanı isteme hakkı yok, sürekli onlarla vakit geçirmeni isteme hakkı yok. Bunlar ancak onları suçlu çıkaracak ve psikolojik şiddeti ispatlayacak şeyler.
Hic sevilmemekten mi korkuyorsunuz? Hanimefendi zaten suanda da sevilmiyorsunuz.Herkese merhaba öncelikle. Özet geçmeye çalışacağım kimsenin başını ağrıtmak istemiyorum. Geçen yıl Mayıs ayında tanıştığım biriyle 2 ay içinde evlilik kararı alıp 4 ay nişanlı kalıp evlendim. Tam 6 ay yani anlayacağınız. Neden bunu kendine yaptın o kadar kısa sürede tanışıp evlenirsen başına gelenleri de hakediyosun diyebilirsiniz, çünkü her defasında ben de kendimi bu sebeple çok suçluyorum. Boşanıyor olmaktan çok kendime bunu neden ve nasıl yaptığımı kaldıramıyorum hep kendimi suçluyorum.
Ben üniversite mezunu gayet iyi bir işi olan ve statü sahibi biriyim. Kendi ayaklarımın üstünde duruyorum. Eşim ticaretle uğraşıyo maddi durumu iyi. Aslında bizde olaylar nişanlılık döneminden itibaren başladı. Argo konuşmalar, ağızda sürekli küfürler… seni alıcam beni bekle diyip saatlerce bir yerde mahsur bırakmalar ( ve sonunda tıpış tıpış eve dönen ben olurdum)… inanılmaz cimri, kendine dünyaları alır yer içer ama bana gelince asla yapmazdı.. bazen hastayım gelip beni alır mısın derdim evine 15 dk uzaklıkta iş yerim. Beni kullanamazsın derdi. Bir ortama girmekten aciz aileme arkadaşlarıma hep saygısızca konuşur herkesin yanında yayılarak konuşur durduk yere insanları aşağılar küfür eder sonra neden böyle yapıyosun lütfen yapma dediğimde de banane sanki millet bana ekmeğimi suyumu mu veriyo neden saygı duyayım iyi davranıyım derdi. Artık insan içine gitmekten utanır hale gelmiştim. Ne yapacak beni utandıracak mı ne konuşacak vs diye deli olmuştum. Özel günlerde vs hiç bi zaman hediye almadı. Ben her defasında ona hediyeler alıp gününü kutlardım. O da bana gelip sen daha haketmiyorsun her şeyin zamanı var sen çocuksun böyle beklentilere girmemeyi 5 yıl sonra öğreneceksin derdi. Kendiyle inanılmaz barışık. O kadar beğeniyo ki kendini, parasıyla tipiyle o kadar çok övünüyor ki. Yanlış anlaşılmasın asla yakışıklı ve dikkat çeken biri değil. Benden kısa boylu serseri gibi savruk savruk ortada gezen elinde tespihli biri. Ama hep o en yakışıklı harika kızlar ona bakıyor herkes onun peşimden koşuyor. 4 tane çocukluk arkadaşım var yendiğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Eşim de o kızları bir kaç kere mahallede görmüş önceden simayen tanıyor tabi. Sürekli evlendiğinizden beri o kızların hepsi bana aşıktı e sen beni seviyorlar vs diyodu. Ama ben onların her şeylerini bilirim asla öyle bi şey olmadığını söylesem de bana kızardı inanmadığım için. Gözünün üstünde neden kaş var diye olay çıkartır, haksız bile olsa sonuna kadar haklı bile olsam beni suçlar ve buna beni bile inandırır hep özür dileyen peşinde koşan taraf ben olurdum. Ailesi deseniz onlar da öyle. İnanılmaz kendilerini beğenmişler. Her şeyde laf söz kendilerini üstten görme ailemi ezmeler. Ablaları o kadar patavatsızca konuştular ki defalarca. Hele bir ablası var sanki karısı o. Günde 20 kez konulur ablasının yanındaysa asla benim yanıma gelmez. Ablam da ablam. Defalarca benimle telefonda konuşurken ablasını konferansa almış arkadan dinliyormuş. Kaç kere babasının yanında telefonu hopörlöre verip sesimi dinletmiş. Hep beni delirtecek noktalara getirip ailesine mesajlarlar, ses kayıtlarıyla beni kötülemeye çalıştı. Bi insan ablasıyla neden bu kadar samimi olur. Nişanlılıkta da evlilikte de hep ablasının sözü geçti. Ablası ne derse odur. Bi şeye karar vericek olsak hemen ablasını arar fikrini sorar o ne derse o olurdu. Benim dediğimi fikirlerimi ciddiye almazdı. O kadar uyanık bir kadın ki . İkili oynardı hem bana hem ona farklıydı . İyiliğimizi düşünür gibi yapardı ama aramızı bozmaktan başka hiç bi şey yapmazdı. Hep onu doldurur doldurur üstüme salardı. Eşimle ben doğru düzgün sohbet edemezken o saatlerce ederdi ablası benimle ilgili olan konuları bile anlatırdı tabi benim öyle sohbet ettiğim ortamım olamıyordu ki ben anlatayım eşime. Gerçekten çok yorulmuştum nişanlıyken 2 kere atmaya kalktım nişanı. Çok kararlıydım. Ama bir seferinde abisi geldi yapmasınlar etmesinler vs. Diğerinde de kendisi ben arabadan inmeye çalışırken kapıları üstüme kitleyip babasının yanına götürdü babası ben 2 saat pışpışladı yapma kızım etme kızım ben senin arkandayım kızım ben senin teminatının kızım. O kadar etkiledi ki beni. Ama düşünemiyorum ki vliliği babasıyla mı yapıcam oğlu adam olsun önce. Oğlu tabi hiç demedi yapma nişanı atma falan hiç bir çabası olmadı. Her kavgadan sonra da ben seni istemiyodum sen arsızın yüzsüssün gibi kelimeler sarfederdi. Neyse ite kaka evlendik. Ailem de ben de çok yıprandık bu süreçte. Ama atlattık her şey daha da düzene girecek diye bekliyordum. Aile apartmanına gelin gittim… evlenmeden önce kayınpederim nişan bozulmasın diye sözler verdi çok güzel tatile göndericem 1-2 ay gidin kafanızı dinleyin vs diye vaatlerde bulunmuştu. Tabi evlendik hiç bi şey öyle olmadı. Balayına gitmemize izin vermediler. Yazlıkları vardı oraya bari gidelim dedim ona da araba yok vs dediler. Babamdan araba alırım dedim babandan alırsan arabayı gidebilirsin dediler ancak öyle dediler . Evlendiğim ilk günden itibaren eve paşadır kültür girip çıkmalar yemeği 3-4 aile birlikte yemeler sürekli birlikte oturmalar kocamla asla baş başa vakit geçiremedim. Hep onlarlaydık ki ben evlenmeden önce her şeyim ayrı olacak ben öyle bi hayatı yapabilecek biri değilim diye defalarca söyledim. Birlik içinde yaşayamam arada bir gider gelirim ama kendi evimi de bilmek isterim dedim. Onlar da tabi öyle olacak sen okumuş kızsın biz senden hiç bi şey beklemeyiz aynı pencereden bakamayız seninle gibi söylemlerde bulundular. Ama evlendik kendi evimde otursam bile evliliğimin ertesi günü eltim çocukları gönderip ödevlerini yapmamı isterdi. Bir yarım saat 1 saat yalnız kalıcak desem onda da eltim çocukları alıp koşarak gelirdi. Eşim onun yanında benimle bir ilgilense sinirlenip kapıları çarpıp evine giderdi. Yatak odama izinsiz pata küte girerler yatağımın içine otururlar dolaplarımı açar içini kontrol ederlerdi. Kayınpederim ertesi günden itibaren sabah 9buçukta bizi aradı daha yukarı çıkmıyo musunuz bu saate kadar nasıl yatıyorsunuz Yukarı çıkın derdi. 2 hafta yolluk iznim evin içinde bu şekilde geçti. Tabi o süre zarfımda eşimle inanılmaz kavgalar ettik. Şiddet dahi oldu iki sefer . Asla ailesiyle ilgili ona bi şey söylemezdim böyle yapıyorlar şöyle yapıyorlar demezdim. Çünkü ailesi onun için önemli ben dış kapının dış mandalıyım. İşe başladım daha sonra. Tabi işe gitmeyi zor kabul ettiler ben mesleğimi yapıcam dedim ve eşim evlendikten somra yalnızca bir ay benim yanımda kalıp başka şehirlere gidecekti işi dolayısıyla. Bu sebeple o beni yanına alana kadar ben işime devam edicem dedim,1-2 aylığına kabul ettiler. Ben bu sürede çalışırken eşim şehir dışına Çıktı o da çok sitiypdu ben gidiyim yanına bende . Sonrasında her ay aldığım maaşla 5-6 çeyrek yapıyodum ailesinin kasasına kendi birikimim diye koyuyodum. Çalışmaya inanılmaz karşı olan muhafazakar doğulu aile bi anda çalışmaya devam etmem için mesleğimi bırakmamam için bana yalvardılar. Tabi devam ettim. Eşime bu süre zarfında daha önceki senelerde bile yapmadıkları gibi lüks daireler tuttular bir şehirde 3 ay başka bir şehirde 2 ay gibi sürelerle kalmaya devam ediyordu. Arada bir geliyordu 1-2 gün kalıp gidiyordu. Ben sürekli işten gelir Yukarı onların yanına çıkardım. Kayınpederim yanında saatlerce oturmamızı isterdi asla gençler olarak başka bir yerde oturtmazdık sinirlenirdi. Gençler dediğim de ablaları 24 saat ordaydı çoluk çocuk. Ama ben annemler kalmaya bile gidemezsin bana ailenden vazgeçeceksin derlerdi. Onların yanındayken sürekli onların istedikleri gibi davranırken bana karşı güleryüzlülerdi ve beni gerçekten sevdiklerini hissederdim. Ama ben sürekli onların istediği gibi yaşamaktan kendi evimde rahatlığımın olmaması SAN ailemden arkadaşlarımdan vazgeçmiş olmaktan o kadar kötü oluyordum ki resmen psikolojim bozulmuştu. Her akşam aynı döngü kaynana kayınpederle oturup dizi izlemek gece 12-1 evime inmek erken insem yorgun olsam surat asarlardı sebebi de beni sevdikleri için yanlarımda oturmamı istemeleri. Kayınpederim hep benim oğlum çakışır para kazanır her şeyi yapabilir ben sana bakıyorum karnını aç bırakmıyorum derdi. Bunu demesinin sebebi de her geldiğinde bir gece benim yanımda olsa diğer gün sabah 6-7lere kadar dılarda olması bana nerde olduğunu söylememesi ve eve içmiş leş gibi kokar vaziyette gelmesiydi. Çok şey yaşadım her şeyi anlatamicam bir çok şey var yaşanan.
En son 1 haftalığına geldi ve tatil yapmak istiyodum. O da benim İstanbul’da planlarım var diye diye hiç bi şey yapmak istemedi. Ben 1 hafta işten izin almıştım. O 1 haftada 3 gün aslen çıkıp gece 3lerde alkolik geliyordu. Ailesi beni o kadar manipüle etmişti bi evi dişi kuş kurar o ne yapsa sen alttan al sesini çıkarma diye diye yok o düzelir falanlar filanlar. Bir ses çıkarsam zaten o sesi neden çıkardığım değil de o sesi çıkarmış olduğumdan benden suçlusu benden günah keçisi olmazdı. O yüzden hep alttan alan susan taraf ben oldum. 3 gün üst üste böyle geldi ilk iki gün hiç bi şey demedim kahve yapıyodum hatta her geldiğinde. 3. Gün dayanamadım kavga çıkardım ama sabah kalkınca hiç bi şey yokmuş gibi devam ettim. 4. Gün tekrar gideceğini bir yere davetli olduğunu ona karışaamayacağımı söyledi. Babası bu sefer gitmesine bırakmayınca evden çıkamadı. Ama inanılmaz sinirli bir şekilde diğer odada uydu. Sabah kalktım kahvaltıya kaldırdım kalktı kahvaltıya oturmadı ve çıktı gitti. Benim de doğum günümdü o gün. Bir şey bekledim yapar diye günler öncesinden söylüyordum. Ya da bi iyi ki doğdun der yanağımdan öper diye bekledim. Demedi dışarda gezdi. Benim tabi moral sıfır ailesinin yanına gidip geliyorum ama hiç keyfim yok yemek yemiyorum içmiyorum. Eve indim erkenden yatağıma girdim uyuyup unutabilmek için. Eşim eve geldi öbür odaya geçti annesini çağırdı. Başladılar ikisi de o odadan saydırmaya ben onları sevmiyormuşum diğer eltim ne yapsalar o onların her zaman yanındaymış. Moralim neden bozuluyormuş. Keyfim neden kaçıyormuş. Her şey… annesi dedi ki merak etme babasını aricaz gelicek diyin eşim direkt babamı aramaya başladı 4 kez. Ben ağlamaya başladım babamı korkutma gece saat 12. Ben ne yaptım babamı arıyorsunuz sen geziyorsun sabahlara kadar dışarda sesimi çıkarmayan benim dedimse de dinlemedi. Babamla annem geldi kayınpederim kaynanam eşim ben. Babam bana çok düşkündür tırnağıma zarar gelsin istemez her zaman da arkamdadır . Babam sordu sorununuz ne diye eşim babama saldırdı ben sizin kızınızı mutlu edemiyorum alın götürün kızınızı diye. Sonra çıktı gitti. Babam bu saygızılığı kaldıramadı delirdi cinnet getirdi resmen. Kayınpederime diyo ki bu çocuk bana bunu yapıyorsa benim kızıma neler yapmıyordur diye benim kızımın ayıbı ne söyleyin beni bu saatte çağırdınız diyo. Kayınpederim de senin kızın 5 gündür bizim yanımıza gelip bize çay koymuyo hizmet etmiyo. Oğlunuz sabahlara kadar dılarda diyorum napalım tasma mı takalım diyo.kızınızın arkasında durmayacaksınız diyo. Ben gelinlerimi aç bırakmıyorum diyo. Ben gelinimi gezmeye de götürüyorum daha ne istiyo diyo. Resmen eşime eş değil kendilerine gelin almışlar. Neyse ben o gün yine bakanları dinleyip onlarla gitmedim. Ertesi gün sadecebiraz kafa dinlemeye gidicem diyip gittim. Küsmüyorum da dedim bir de . Eve geldikten 1 hafta sonra beni aramaya başladılar bu eve bir şartla gelirsin işten çıkacaksın kendi evini artık kullanmayacaksın anneme babama hizmet edeceksin temizlik yapacaksın ailenden de vazgeçeceksindiyolar. Ben kabul etmedim işten çıkarım ama eşimin yanına şehir dışına git ek istiyorum dedim. Kayınpederim olmaz benim namusum benim yanımda kalacak hiç bir yere göndermiyorum dedi. Ve boşanma davası açmışlar tabi bu sürede türlü türlü iftiralar suçlamalar psikolojik şiddet inanılmaz yoruldum. Diğer forumlarda okuyorum çevremden duyuyorum insanlar ne yaşarlarsa yaşasınlar eşleri pişman olup geri eşlerini istiyorlarmış özür dikiyorlarmış. Benimki neden böyle. 40 gündür babamlardayım 3 kere aradı 3ünde de seni istemiyorum boşanma davası aç diye . Kendileri zaten açtılar boşanma davası. Sebebi de babam beni evine getirirken kayınpederimden izin almamış diye. En büyük oymuş biz padişahız senin baban kim ki diyorlar. Kendi ağızlarıyla bunu söylüyorlar. Ben ne olursa olsun çok iyiymişim ne yapsalar da ben özür dileyip zaten gidermişim ama ailem bana engel oluyomuş yapmıyım diye. Her şeyi geçtim nasıl benden ayrıldığına boşanacağına hiç üzülmez. Gitmiş davayı bile açmış. Biliyorum ne deseniz haklısınız her şey benim salaklılığım ama bi daha mutlu olamamaktan hiç sevilmemekte o kadar korkuyorum ki psikolojim çok bozuldu
Burda yazılanlardan sonra bir gaza gelmedim değil. En azımdan çabalamış olmayı tercih edeceğim sanırım. Bana bunları yapmaya hakları olduğu sanan insanlaraBu kadar korkak olursan kendini asla affedemezsin. Acilen bir avukat bul ve süreci devret. Ailenin senin çalışmamanı isteme hakkı yok, sürekli onlarla vakit geçirmeni isteme hakkı yok. Bunlar ancak onları suçlu çıkaracak ve psikolojik şiddeti ispatlayacak şeyler.
barışmayacağım, verdiğim emeklere üzüldüm boşunaymış kendimi bu kadar yıprattığım buna üzüldüm boşanacağım ve buraya yazacağımHerif sürekli dışarda hovardalıkta kaç kızla beraber olmuştur hala sevmedi mi ne demek ya git barış rahatla
Allahtan akıllarına uyup işten ayrılmamışsın, hayatın daha zor olurduTüm problemin bende olduğu açık ve net, bu şekildeki insanlar her yerde var. Önemli olan benim nasıl insanları ne şekilde hayatıma şahit ettiğim. Yeni hayatıma merhaba diyorum, ama bundan sonra asla kimseyi hayatıma almayacağıma söz vererek. Kendime yapacağım en iyi iyilik bu, ayaklarımın üstünde durmaya devam edip işimde ilerlemek olacak artık en büyük hedefim.
Evet yaranmaya çalışıyodum ama artık yaranmıyorum. Boşa kürek çektiğimi farkettim. İyi de olsan kötü diyorlar kendi mutluluklarıyla benim de mutlu olmamı bekliyorlar. Bu evliliğe verdiğim emeğe üzülürken yıllardır mesleğime verdiğim emeğe ihanet ettiğimi farkettim ve değmeyen insanların hayatında durmaktan vazgeçtimHic sevilmemekten mi korkuyorsunuz? Hanimefendi zaten suanda da sevilmiyorsunuz.
Aileniz arkanızda, işiniz iyi, delirdiniz mi böyle bir aileye yaranmaya çalışıyorsunuz?
Aynen kendime yaptığım en iyi şey bu oldu, işimi de bıraksaydım ya akıl hastası olacaktım ya kanser…Allahtan akıllarına uyup işten ayrılmamışsın, hayatın daha zor olurdu