Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.

o degılde bosanma adı altında duygu somurusu yapan kadınlarda var nıck hatırlasam yonetıme sıkayet edıcem
bosanıcam bu yuzden aılemın evınde kırlent yapıp satıcam sosyal medyam su bu dedı bır uye
bende destek olmak ıcın urun getırttım burda bırcok kısı destekledık
sosyal medyasından bır baktım evının resımlerını paylasmıs esıyle gelınlık resmı cercevesı salonda konsol onunde duruyor falan bosanma bosanma yok
bırde kucuk cocugum var ıhtıyacım var dıye duygu somurusu yaptı

uyenın adını bulamadım bulsam sıkayet edıcem ıyı nıyetımızı kullandıgı ıcın


boylelerı de var malesef demeden gecemedım
 
erkek istediği zaman boşanma gerçekleşiyor çoğunlukla doğru bir yaklaşım . kadınlar için genelde boşanmak son seçenektir. evlilik erkek için 3 5 ana maddeden oluşurken bizim onlarca sebebimiz var. toplum da bunu etkiliyor tabii ama kadının yapısı da evlilik ve yuva için erkeğe göre daha uygun bence. aldatılsam asla hazmedemem asla affetmem diyenlerdenim ama yazınızı okurken fark ettim aldatılırsam yalvarsın perişan olsun kendini affettirmeye çalışsın isterim. Allah kimsenin başına vermesin çok zor bir durum. bir çoğumuz güçlü kadın olabiliriz ama güçlü kadınlar için hayat çokta kolay değil.

''Bu konularda en doğru bulduğum yorum: Boşanmayacaksanız, eşlerinizi yakalamayın, merak etmeyin, kurcalamayın. Çünkü yakalayınca tek zarar gören sizin kalbiniz, psikolojiniz. Erkeğe hiç mi hiç bişey olmuyor. ''
bunu yapmakta her babayiğidin harcı değil bence, kaç tane kadın var ki kocasının hali hazırda kendisini sevmediğine ikna olmuş, aldatılmayı peşinen kabullenmiş bir şekilde evliliğini yürütebilsin
 
Aldatıldım, ayrıldım. Ben hangi kategoriye gırmıstım, kendımı bulamadım!
 
Selamlar hanımlar,

Bir yakınımın eşinden şüphelenmesi üzerine, geldik BDV’ye.

Benzer olayları ve gidişatını anlayabilmek için, onlarca Aldatılma konulu başlık okuduk beraber.

Bu kadar okumanın üzerine birşey dikkatimi çekti, burda aldatılmak ve affetmek üzerine tartışmak istedim. Böylece siteye üye oldum.

BDV’deki Aldatılma sonrası, affetme ve boşanma konularını üçe ayırdım:

Birincisi “Desteksiz kardeşlerimiz”

Kısaca olay örgüsü şöyle ilerliyor: Buu kardeşlerimiz aldatıldıklarını farkediyorlar. Ancak ne yazık ki şartları gereği, ne bir meslekleri, ne gelirleri, ne de arkalarında duracak bir aileleri var. Eşe maddi ve manevi bağımlılar.

Bunun farkında olan eşler, af dilemek, pişmanlık göstermek yerine, basit bir inkar sonrası olauı geçiştirme, hanım fazla diretirse de şiddet uygulama yolunu seçiyor.

Şiddetin dozu, işgence seviyesine ulaşmadığı sürece, bu olay örgüsü kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.

Ancak bu hanımlar, kesinlikle “affetmiyorlar”. “Sineye çekiyorlar”

İkinci durum “Güçsüz Kadınlar”

Bu kardeşlerimiz desteksiz kardeşlerimizden farklı olarak, geçinebilecekleri bir meslek, arkalarında duran bir aile gibi maddi ve manevi imkanlara sahipler.

Ancak eşlerine karşı normalin üzerinde bir bağlılığa sahipler.

Bu nedenle aldatıldıklarını öğrendiklerinde, kendilerini eşlerinin tarafında buluyorlar. Göz göre göre şüpheye yer bırakmayacak şekilde aldatılsalar dahi, bunu görmezden gelmenin, masumlaştırmanın, normalize etmenin bir yolunu buluyorlar.

Hiç bulamasalar çocuklarını sebep gösterip, yada suçu kendilerine atıp yalvaran eşlerini kısa sürede affetmeyi seçiyorlar. Eşlerinin pişman olduğuna, artık ipleri ellerine aldıklarına ve eskisinde daha iyi bir konumda olduklarına inançları tam. Bu şekilde yollarına devam ediyorlar.

Olay kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.

Bu kardeşlerimiz, BDV’de en çok tepki çekenler oluyor. Nasıl boşanmazsın, nasıl onu eş bilmeye devam edersin, ben olsam arkama bakmam, onursuz bir kadınsın vb gibi tepkilere maruz kalıyorlar. Ancak sonuç değişmiyor.


Üçüncü vaka ise “Güçlü kadınlar”

Bu sınıfa giren, gurur duyduğumuz kardeşlerimiz ise, yine maddi ve manevi destek imkanlarına sahip, ek olarak güçlü ve gururlu karakterleri var. Kendilerini iyi ifade edebilen, iyi eğitimli arkadaşlarımız.

Konuya hızlı bir giriş yapıyorlar. Kararlılık üst seviyede. Yasal süreci en hızlı şekilde başlatıp, asla affetmeyeceklerini defalarca tekrarlıyorlar. Haliyle BDV’de arkalarına aldıkları destek en üst seviyede oluyor.

Ancak sonra ne oluyor? Uzun süren bir ayrılık, yalvarma yakarma, pişmanlık gösterileri sonucu, eşleri bu güçlü hanımları da ikna etmeyi başarıyor.

Aldatılma ne kadar yüz kızartıcı şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, bir sene içerisinde barışma kesin.

İlginç bir not daha: Hernekadar aldatma konularında, çocuğun olup olmaması üzerinde durulsa da, evlilik çok çok yeni değilse, çocuğun olup olmaması sonucu kesinlikle değiştirmiyor. Var ise ayrılmamak için bir bahane olarak tutunuyoruz. Yok ise başka bahane buluyoruz.


Boşanma ne zaman gerçekleşiyor:

Ne yazık ki, ancak ve ancak ADAM BUNU İSTERSE.

Kadın kocasını yakalar, veya durumu bir şekilde öğrenir. Ortalık karışır. Erkek seçimini metresten yana yapar. Pişmanlık vs göstermeden suçlar ve gider.

Tabii bu aldatan eşi boşamak olmuyor. Bu terk edilmek oluyor.

Arkadaşlar, istisnasız bütün konular, iddialı yorumlarla dolu. Ben olsam dakika durmam boşarım, şöyle boşarım böyle boşarım. Öyle boşan böyle boşan. Boşanmazsan onursuzsun.

Bunca yoruma rağmen, tek bir vaka göremedim, ki adam öyle yada böyle karısını aldatacak, farkeden kadın kararlı bi şekilde ayrılacak ve tekrar o onursuz kişinin yanına dönmeyecek.

Bunları yazan da biziz, nihayetinde affeden, sineye çeken de biziz.

Bu konularda en doğru bulduğum yorum: Boşanmayacaksanız, eşlerinizi yakalamayın, merak etmeyin, kurcalamayın. Çünkü yakalayınca tek zarar gören sizin kalbiniz, psikolojiniz. Erkeğe hiç mi hiç bişey olmuyor.

Ancak ben biraz daha ileri götürmek istiyorum. Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.

Bir erkek, aldatmaktan neden çekinsin?

Aldatmak boşanma sebebi midir? Kesinlikle öyledir. Bir insan eşine daha büyük bir kötülük yapabilir mi?

Peki sadece aldatıldığı için boşanan var mı? Ben göremedim.

Allah aşkına neden böyleyiz?
Saçma genellemeler kalabalığı, hepsini okumadım bile zira hepsi ayni mantik.
İnsanları bu sekilde kategorize edemezsiniz.
Uzun yıllardır hayatimda olan erkek arkadaşımı tam da düğüne günler kala aldatma gerekçesiyle dava ettim ve haftaya duruşmamız var. Ben hangi kategoriye giriyorum pardon!

Edit: Arkadaşın bi derdi yok galiba sevgili Mune Mune
 
Başlıkla içerik çok uyumsuz. Tespitlerinizle genelleme yapmanız yanlış. Sohbet etme isteğinizi anlıyorum ama artık kim dertli, kim çözüm arıyor,kim eğleniyor içinden çıkılmaz bir hal aldı burası.
 
Ancak sonra ne oluyor? Uzun süren bir ayrılık, yalvarma yakarma, pişmanlık gösterileri sonucu, eşleri bu güçlü hanımları da ikna etmeyi başarıyor.

Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.

Allah aşkına neden böyleyiz?

Yanlarında mıydınız çok merak ettim?
Şu forumda kaç tane boşanan kadın biliyorum. Kaldı ki hayat buradan ibaret değil. Buraya bakarsanız iyi kayınvalide de yok mesela.

Boşanacağını düşünen biri neden kurcalamasın? Bence şu öneriyi ya aldatan bir erkek verir ya da aldatılıp affetmiş bir kadın.
Siz hangisisiniz?
 
Selamlar hanımlar,

Bir yakınımın eşinden şüphelenmesi üzerine, geldik BDV’ye.

Benzer olayları ve gidişatını anlayabilmek için, onlarca Aldatılma konulu başlık okuduk beraber.

Bu kadar okumanın üzerine birşey dikkatimi çekti, burda aldatılmak ve affetmek üzerine tartışmak istedim. Böylece siteye üye oldum.

BDV’deki Aldatılma sonrası, affetme ve boşanma konularını üçe ayırdım:

Birincisi “Desteksiz kardeşlerimiz”

Kısaca olay örgüsü şöyle ilerliyor: Buu kardeşlerimiz aldatıldıklarını farkediyorlar. Ancak ne yazık ki şartları gereği, ne bir meslekleri, ne gelirleri, ne de arkalarında duracak bir aileleri var. Eşe maddi ve manevi bağımlılar.

Bunun farkında olan eşler, af dilemek, pişmanlık göstermek yerine, basit bir inkar sonrası olauı geçiştirme, hanım fazla diretirse de şiddet uygulama yolunu seçiyor.

Şiddetin dozu, işgence seviyesine ulaşmadığı sürece, bu olay örgüsü kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.

Ancak bu hanımlar, kesinlikle “affetmiyorlar”. “Sineye çekiyorlar”

İkinci durum “Güçsüz Kadınlar”

Bu kardeşlerimiz desteksiz kardeşlerimizden farklı olarak, geçinebilecekleri bir meslek, arkalarında duran bir aile gibi maddi ve manevi imkanlara sahipler.

Ancak eşlerine karşı normalin üzerinde bir bağlılığa sahipler.

Bu nedenle aldatıldıklarını öğrendiklerinde, kendilerini eşlerinin tarafında buluyorlar. Göz göre göre şüpheye yer bırakmayacak şekilde aldatılsalar dahi, bunu görmezden gelmenin, masumlaştırmanın, normalize etmenin bir yolunu buluyorlar.

Hiç bulamasalar çocuklarını sebep gösterip, yada suçu kendilerine atıp yalvaran eşlerini kısa sürede affetmeyi seçiyorlar. Eşlerinin pişman olduğuna, artık ipleri ellerine aldıklarına ve eskisinde daha iyi bir konumda olduklarına inançları tam. Bu şekilde yollarına devam ediyorlar.

Olay kesinlikle boşanma ile sonuçlanmıyor.

Bu kardeşlerimiz, BDV’de en çok tepki çekenler oluyor. Nasıl boşanmazsın, nasıl onu eş bilmeye devam edersin, ben olsam arkama bakmam, onursuz bir kadınsın vb gibi tepkilere maruz kalıyorlar. Ancak sonuç değişmiyor.


Üçüncü vaka ise “Güçlü kadınlar”

Bu sınıfa giren, gurur duyduğumuz kardeşlerimiz ise, yine maddi ve manevi destek imkanlarına sahip, ek olarak güçlü ve gururlu karakterleri var. Kendilerini iyi ifade edebilen, iyi eğitimli arkadaşlarımız.

Konuya hızlı bir giriş yapıyorlar. Kararlılık üst seviyede. Yasal süreci en hızlı şekilde başlatıp, asla affetmeyeceklerini defalarca tekrarlıyorlar. Haliyle BDV’de arkalarına aldıkları destek en üst seviyede oluyor.

Ancak sonra ne oluyor? Uzun süren bir ayrılık, yalvarma yakarma, pişmanlık gösterileri sonucu, eşleri bu güçlü hanımları da ikna etmeyi başarıyor.

Aldatılma ne kadar yüz kızartıcı şekilde gerçekleşirse gerçekleşsin, bir sene içerisinde barışma kesin.

İlginç bir not daha: Hernekadar aldatma konularında, çocuğun olup olmaması üzerinde durulsa da, evlilik çok çok yeni değilse, çocuğun olup olmaması sonucu kesinlikle değiştirmiyor. Var ise ayrılmamak için bir bahane olarak tutunuyoruz. Yok ise başka bahane buluyoruz.


Boşanma ne zaman gerçekleşiyor:

Ne yazık ki, ancak ve ancak ADAM BUNU İSTERSE.

Kadın kocasını yakalar, veya durumu bir şekilde öğrenir. Ortalık karışır. Erkek seçimini metresten yana yapar. Pişmanlık vs göstermeden suçlar ve gider.

Tabii bu aldatan eşi boşamak olmuyor. Bu terk edilmek oluyor.

Arkadaşlar, istisnasız bütün konular, iddialı yorumlarla dolu. Ben olsam dakika durmam boşarım, şöyle boşarım böyle boşarım. Öyle boşan böyle boşan. Boşanmazsan onursuzsun.

Bunca yoruma rağmen, tek bir vaka göremedim, ki adam öyle yada böyle karısını aldatacak, farkeden kadın kararlı bi şekilde ayrılacak ve tekrar o onursuz kişinin yanına dönmeyecek.

Bunları yazan da biziz, nihayetinde affeden, sineye çeken de biziz.

Bu konularda en doğru bulduğum yorum: Boşanmayacaksanız, eşlerinizi yakalamayın, merak etmeyin, kurcalamayın. Çünkü yakalayınca tek zarar gören sizin kalbiniz, psikolojiniz. Erkeğe hiç mi hiç bişey olmuyor.

Ancak ben biraz daha ileri götürmek istiyorum. Boşanacağınızı düşünüyorsanız da yakalamayın kurcalamayın. Çünkü nihayetinde ne ayrılıyoruz ne boşanıyoruz.

Bir erkek, aldatmaktan neden çekinsin?

Aldatmak boşanma sebebi midir? Kesinlikle öyledir. Bir insan eşine daha büyük bir kötülük yapabilir mi?

Peki sadece aldatıldığı için boşanan var mı? Ben göremedim.

Allah aşkına neden böyleyiz?

Yanılıyorsunuz. Tüm konular böyle değil. Ben eşi yalvardığı halde boşanan en az 3 konu sahibi hatırlıyorum. Biri son bir yıl içinde olduğu için detayları da hatırlıyorum. Eşi çok yakışıklı bir asker veya polismiş. Birlikte aldattığı kişi de komşusuydu. Kız adama test sorusu sormaya gece vakti eve geliyordu vs. Hatırlayanlar çıkar.

Bu arada işgence değil işkence.
 
Aldatıldı diye boşanan kadınlar buraya konu açma gereği duymuyorlar zaten. Yapılacak şey belliyse buraya gelip sormaya gerek yok çünkü. Konu açan çoğu kişi boşanmamak için ikna edilmek istiyor, bunun için konu açıyor bence, kendi bahanelerine kendi kanıyor ve boşanmıyor.
 
Bu tespitler neye hizmet ediyor anlamadım. Herkesin şartları ve tercihleri farklı olmakla birlikte bu sadece kendisini ilgilendirir. Basa gelmezmiş gibi nutuk çekmek, insanları kategorize etmek bence hoş değil.
 
Konu başlığı daha uygun hale getirildi, konu da olması gereken bölüme taşındı.

Konuda yapılan tespitler maalesef çok yüzeysel, Kadınlar Kulübü'ndeki yorumları doğru analiz etmek için konuları okumak yetmez, buradaki her bir kadının duygularını bilmek, karakterleri hakkında az çok fikir sahibi olmak gerekir.

Ayrıca bir kadın için aldatılmak, şiddet görmek ve sonucunda boşanmak duygusal olarak nelere mal olur bilmek de lazım.

Biraz onlarla bağ kurmak, duygularını anlamaya çalışmak, psikolojilerini dikkate almak, siz bunların hiçbirini yapmamışsınız, bizdeki konular öylesine okuyup sonra üzerine kategorize edilecek konular değil, her bir konuda binlerce karakter, kültür, aile yapısı, yaşam biçimi saklı.

Güçlü kadınlar buraya konu açmaz zira bunu dramatize etmeden boşanırlar denmiş, boşanmak güçlü kadınlar için bile başlı başına bir travmadır, aldatılsa dahi mantığı, duyguları, yaşanmışlıklar arasında gel-gitler yaşar kadınlar, eşlerinden nefretle bile bahsetseler o adliyeye gidip dilekçeyi vermek kolay bir süreç değildir zira kadınlar duygusaldır, yaşadıkları tüm olumsuzluklara, gördükleri şiddete, aldatmalara rağmen kendileri kadar güvendikleri adamların bir gecede yıktığı güvenedir üzüntüleri, kendilerini kandırılmış hissederler, sonra toplumun genel ataerkil algısı girer devreye, kadın bakımlı olsa aldatılmazdı, kadın iyi bir eş olsaydı aldatılmazdı, kadın güzel olsaydı aldatılmazdı gibi kalıplaşmış ve yanlış tespitler yüzünden kendilerini suçlu görmeye başlarlar, kendilerini eksikli görürler, üstüne aldatan eş de suçlayıcı konuşunca, bunlar yetmezmiş gibi çevre, hatta ailedeki kadınlar biz de aldatıldık, amcan da döverdi ne olmuş diyorsa, evine ekmek getiriyorsa, sana bakıyorsa, çocuklarını ve seni ihmal etmiyorsa ne var canım ayrılacak, otur oturduğun yerde, sen boşanacaksın da kocanın parasını elin kadınları mı yiyecek, adın boşanmışa çıkacak baskısı da olunca kadınların kafası karışıyor.

Boşanmak kolay değildir, herkes arkanızda da olsa, maddi sorun yaşamasanız da verdiğiniz boşanma kararı üzerinde defalarca düşünürsünüz çünkü erkeğin çok da mana yüklemediği eşe bağlılık, eşe saygı, eşe sevgi, eşe güven duyguları kadın da fazlasıyla mevcuttur, o duyguları bir an da söküp atmak kolay değildir.
 
Bir kadın bu konuyu açmış olamaz ya. Öyle bir genelleme ki nerden tutsa elinde kalıyor insanın. Konunun özeti her türlü durumda boşanma olmadığına varıyor. Saçmalığın dik alası!
Pipisini çok önemseyen, kadınları ise erkeğe bağımlı göstermeye çalışan bir erkek yazar bunu ancak.
Güçlü kadın tanımınızın elle tutulur bir tarafı yok. Belli ki hayatınızda hiç güçlü bir kadın görmemişsiniz.
 
X