Biz kadınlar ne için yaşıyoruz?

Evlimisin bilmiyorum ,ama bu dediğin şekilde evlilik yüzde 1 bile değil Türkiye de.
Evet kadın çalışmalı diyoruz,erkekte ev işlerine yardım etmeli,ama öyle olmuyor işte.
Ev işlerinde kadın hep başrolde..
En çok yardım eden adam bile işyerinde çalışırken akşam ne yemek pişiricem diye düşünmüyor.
Kadın yemeği düşünüp karar veriyor,erkek yeri geldiğinde o yemeği yapıyor ,yeri geldiğinde sadece sofra kurup salatayı yapıyor.
Tuvaletlerin hergün temizlenmesi gerektiğini düşünüp karısı söylemeden elinde domestosla lavabo ovan adam var mı bu ülkede?
Kadın her şartta başrolde ise evişlerinde erkekte ev geçindirmekte başrolde olmalı diyorum ben.

Evliyim parkon ve tam da tarif ettiğin gibi bir adamla evliyim. Gtalk açıktır birimizden biri sorar akşama yemeğe ne yapsak diye. Sonra o bir fikir verir ben bir fikir veririm. Sonra birlikte gireriz o mutfağa. Bazen o benden daha çok bile iş yapar. Ama işta bunları okurken ne diyoruz öyle erkek az. Ya da yatıp kalkıp dua etmeliyim bu erkeği buldum diye. Dua ediyorum o ayrı ama bu erkeğin "normal" olarak düşünülmesi gereken bir Türkiye istiyorum ben. en azından kadınların olması gerekenin bu erkek olduğunu düşünmesini. Düşünceleri değiştirebilirsek (sadece kadınların düşünceleri bile olsa) çok şey değişir. O kadınlar da yetiştirdikleri erkek çocuklarında bunu düşünerek yetiştirirse bebek adımları ile bile olsa bir şeyler değişir. Ve seni temin ederim bütün erkekler de öküz değil. Tam tamına %50 olmasa da bir çok işte %40ını üzerine alan bir çok eş tanıyorum. Bir yerde gördüğümde bebeğine dönüşümlü bakan anne-babalar. En azından belirli bir kültür seviyesinde bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
 
Bu çok doğru bir tespit bence. Söz konusu iş yaşamı olunca 'Hayat müşterektir.' diyoruz. Ama sıra ev işi, çocuk bakımına gelince hayat müşterek olmuyor çoğu zaman. Biz bir önceki kuşağın kadınlarından çok daha fazla eziliyoruz hem iş ,hem ev, hem çocuk. O yüzden ben ev hanımlığına laf edilmesini doğru bulmuyorum, ya da kadının yalnızca part time işte çalışmasına. Erkekler kadın erkek eşitliğini ideada yalnızca iş yaşamında kabul ettiler,bu da onların ilerine geldi yine , yükleri hafifledi, ev işi yine kadının :KK9: Bir de birçok erkek süt iznine, gebelik iznine, çalışan annelere gösterilen kolaylıklara dahi laf ediyor , neymiş kadınlara imtiyaz varmış. Ben mesela kadınların mesai saatlerinde dahi daha esnek davranılması gerektiğine inanıyorum.

Kadın hem eve hem işe yetişebilir gibi mükemmeliyetçi olunca kendimizden veriyoruz.
Bir taraftan ben kadının çocuklarını biraz büyüttükten sonra kesinlikle çalışması da taraftarıyım.
Kendi için çalışmalı,belki çocuklarına iyi bir gelecek için çalışmalı ama faturaları dert etmemeli.
O fatura,kira vs.yi dert etme kısmı erkeğin olacak.
Dediğin gibi en mantıklısı part time iş.
Tüm kadınlar part time bir işte çalışıp maaşlarınıda kocalarına vermesinler en iyisi:KK1:
 

Süper bir örnek...
Ben eşim ve oğlum için ayrı ayrı yemek yapıyorum...
Eşim aşırı seçer yemek..Ben ne yiyorum kimsenin umurunda değil...
Bulgur pilavına hasret kaldım onlar yüzünden :KK37:

Bizde ayrı yemek olayı yok yani allahtan,yoksa cinnet geçirir boğazlarım ikisini herhalde..
Bir ara yıllarca nohut yemedi eşim,sonradan başladı yemeye..
Onun sayesinde bende özel olarak pişirmedim hiç..
 
Bizde ayrı yemek olayı yok yani allahtan,yoksa cinnet geçirir boğazlarım ikisini herhalde..
Bir ara yıllarca nohut yemedi eşim,sonradan başladı yemeye..
Onun sayesinde bende özel olarak pişirmedim hiç..


Benimde en büyük şansım akşamları annemde yememiz...Annem sağolsun..
Bir haftasonu yapıyorum yemek ondan biraz daha rahatım :KK1:
 
Onların haklı olduklarını ben de savunmuyorum. Diğer konuda çalışmak zorunda değil diyenlerden biriydim ben de. Ben olsam öyle bir adama asla para vermezdim misal. Mecburiyet dolaysıyla işten ayrılıp bir de paraya muhtaç ediliyor olduğu halde... kadıncağız da çare arıyor gerçekten çok ayıp. Bu erkek bence karısına ve çocuğuna bakmak zorunda. Ne münasebet para benim demeler falan...

Ya bakın arkadaşlarım ben dünkü konuya demedim bunu. O konu çok hassas. Daha burda bu sabah nişanlısına sorumsuz diyen bir arkadaşa nişanlısı da çok kaba tabiri ile sen de g.tünün üstünde otuyorsun diyince insanlar "aaa sen çalışmak zorunda değilsin ki" dediler konu sahibine. Benim için bardağı taşıran son damla bu konuydu. Uzun zamandır görüyordum ama sizin bahsettiğiniz o leş kargalarının havada uçuştuğu konudan bahsetmiyorum.
 
Son düzenleme:
Kadın hem eve hem işe yetişebilir gibi mükemmeliyetçi olunca kendimizden veriyoruz.
Bir taraftan ben kadının çocuklarını biraz büyüttükten sonra kesinlikle çalışması da taraftarıyım.
Kendi için çalışmalı,belki çocuklarına iyi bir gelecek için çalışmalı ama faturaları dert etmemeli.
O fatura,kira vs.yi dert etme kısmı erkeğin olacak.
Dediğin gibi en mantıklısı part time iş.
Tüm kadınlar part time bir işte çalışıp maaşlarınıda kocalarına vermesinler en iyisi:KK1:

Bense evin işinde de faturada da ortak olması taraftarıyım. Senin paran benim param olmamalı.
 
kadının çalışmak zorunda olmaması onu üstün yapmaz. biz yağ ağırlıklıyız, erkekler kas ağırlıklı. iş hayatı onlara göre. onlar kadınların rızkını temin etmekle yükümlü. Allah'a söz vererek namusları helal ediniyorlar. iş hayatı kadına çoğu zaman zulüm. keşke evimde oturtabilecek adam gibi biri çıksa karşıma da rahatıma baksam milletin triplerini çekmesem. be evde yemek pişirip bebişimin peşinde koşmak istiyorum dışarıya göre yaratılmadım.

aynı şekilde evde de yemek yapmak temizlik vs bunlar tabi ki lütuf. kocan durumu varsa gerekirse hizmetçi tutacak. he yaparsan onun da sevabı var. yine bunlar kadını üstün yapmaz. kadınlarla erkeklerin dayanma gücü, vücud yapıları, psikolojileri eşit mi ki çalışmadığımızda üstün olalım?

tamamen yanlış bir bakış açısı.
 
Son düzenleme:
Evliyim parkon ve tam da tarif ettiğin gibi bir adamla evliyim. Gtalk açıktır birimizden biri sorar akşama yemeğe ne yapsak diye. Sonra o bir fikir verir ben bir fikir veririm. Sonra birlikte gireriz o mutfağa. Bazen o benden daha çok bile iş yapar. Ama işta bunları okurken ne diyoruz öyle erkek az. Ya da yatıp kalkıp dua etmeliyim bu erkeği buldum diye. Dua ediyorum o ayrı ama bu erkeğin "normal" olarak düşünülmesi gereken bir Türkiye istiyorum ben. en azından kadınların olması gerekenin bu erkek olduğunu düşünmesini. Düşünceleri değiştirebilirsek (sadece kadınların düşünceleri bile olsa) çok şey değişir. O kadınlar da yetiştirdikleri erkek çocuklarında bunu düşünerek yetiştirirse bebek adımları ile bile olsa bir şeyler değişir. Ve seni temin ederim bütün erkekler de öküz değil. Tam tamına %50 olmasa da bir çok işte %40ını üzerine alan bir çok eş tanıyorum. Bir yerde gördüğümde bebeğine dönüşümlü bakan anne-babalar. En azından belirli bir kültür seviyesinde bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

Sen o şanslı azınlıktansın o zaman canım.
Ben mesela hiç duymadım bizlerin yaptığı gibi sabah işe gitmeden şu tuvaletlere bir çamaşır suyu dökeyim diyen adam.:KK1:
Ve erkekler Türkiyede yetiştirilme şartlarından dolayı çok uzak bu düşünce tarzından.
Bir arkadaşım var eşinin 3 katı maaş alıyor ve maaş kartı eşinde.
Hep anlatır eşininde kendine ne kadar yardımcı olduğunu,halı bile yıkadıklarını beraber.
''Geçenlerde peki dedim bu adam tuvalet temizliyor mu?
-söylersem yapar ama ben söylemem dedi
Peki bu adam cam siliyor mu?
-Tabii ki cam sildirecek halim yok adama
Peki dolma yapabiliyor mu?
-e ben yaparım dolmayıda.''

Hiç dedim kendini kandırma,evide sen geçindiriyorsun büyük oranda,ev işinide sen yapıyorsun,sonrada kocandan bulunmaz hint kumaşı gibi bahsediyorsun.
Eğer ev geçindirme görevini kadında erkek kadar üstleniyorsa tüm bu saydıklarımıda kendi başına yapacak bir adam.
Değilsede erkek kadının maaş kartınıda alıp ben ev geçindiriyorum havalarında gezmeyecek.
 
Bu çok doğru bir tespit bence. Söz konusu iş yaşamı olunca 'Hayat müşterektir.' diyoruz. Ama sıra ev işi, çocuk bakımına gelince hayat müşterek olmuyor çoğu zaman. Biz bir önceki kuşağın kadınlarından çok daha fazla eziliyoruz hem iş ,hem ev, hem çocuk. O yüzden ben ev hanımlığına laf edilmesini doğru bulmuyorum, ya da kadının yalnızca part time işte çalışmasına. Erkekler kadın erkek eşitliğini ideada yalnızca iş yaşamında kabul ettiler,bu da onların ilerine geldi yine , yükleri hafifledi, ev işi yine kadının :KK9: Bir de birçok erkek süt iznine, gebelik iznine, çalışan annelere gösterilen kolaylıklara dahi laf ediyor , neymiş kadınlara imtiyaz varmış. Ben mesela kadınların mesai saatlerinde dahi daha esnek davranılması gerektiğine inanıyorum.

Ben hayatın müşterekliğini her alana taşımalıyız diyorum. Yanlışı yanlışla kapatmaya gerek yok. Erkekler böyleyse o zaman biz de böyleyiz olmamalı. Erkek ev işine yardım etmiyorsa onu ev işine yardım ettirmeliyizi kadının part time çalışması değil çare. Ama bir annenin çalışma saatlerinin esnekliğine çocuğu belli bir yaşa gelene kadar kesinlikle katılıyorum. Zaten gelişmiş ülkelerde bu esneklik mevcut. Almaya ile ortak iş yapılan her gün tele konferanların olduğu bir şirketteyim ve toplantı saati ayarlamalarında gördüğümüz bir durum bu.
 
Aynen, ben de ev hanımlığına karşı değilim mesela. Sonuçta bir evin yükü bellidir. Para, ev işleri/düzeni, çocuk bakımı. Erkek para işini, kadın da diğer ikisini halledebilir pekala. Yani ben çalışan kimi kadınların ev hanımlarını küçümsemelerine çok kızıyorum. Yani adamın maddi durumu ev geçinidirmeye yetiyorsa kadın da ev işlerini ve çocuk bakımını üstlendiyse problem nerede? Yani herkesin aile düzeni farklı sonuçta.
(Bu arada yazacaktım unuttum hamileliğin hayırlı olsun çek, Allah kucağına sağlıkla almayı nasip etsin inşallah:KK16:)

Çok teşekkür ederim amin inşallah
Darısı isteyen herkesin başına

Ne kadar yardımcı da olsalar erkekler kadınlar kadar anlamıyor ev işlerinden ve bebek bakımından bence
Yine her yükün büyük payı kadında maalesef
Bi de benim beslenmem bile değişmek zorunda mesela ama ona herşey serbest :KK1:
 
başlığa cevap vereyim; biz kadınlar pozitif ayrımcılık için yaşıyoruz.. hem de birbirimize (hemcinsimize) layık görmediğimiz her ayrımcılığı, kendimize hak olarak görüyoruz..

örneğin; k.validesiyle aynı apartmanda oturmaktan nefret eden, bıkan, buraya çarşaf çarşaf konular döşeyen kişilere bir bakıyorsun; "oğlum benim oturduğum apartmanda oturacak, 1 dakika ayrılamam ölürüm" moduna giriyorlar.. bir anda gelin kategorisinden çıkıp anne hatta k.valide kategorisine geçiş yapabiliyorlar..

ya da kendi k.validesinin oğluna düşkünlüğünden, paylaşamamasından şikayet edip, "bir kızı oğlumla düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor", "oğlum arkamdan ağlamıyor, halasının kucağında oturabiliyor" diyebiliyorlar..


diğer yandan eşlerinden izin alıp bir yere gitmeyi sorun olarak görüp, kendi eşleri için "eşim benden izinsiz bakkala bile gidemez, kıyamet koparırım" diyebiliyorlar..

özetle; pozitif ayrımcılık istiyoruz ama bütün kadınlar için de değil, sadece kendimiz için istiyoruz :KK34:
 
Evliyim parkon ve tam da tarif ettiğin gibi bir adamla evliyim. Gtalk açıktır birimizden biri sorar akşama yemeğe ne yapsak diye. Sonra o bir fikir verir ben bir fikir veririm. Sonra birlikte gireriz o mutfağa. Bazen o benden daha çok bile iş yapar. Ama işta bunları okurken ne diyoruz öyle erkek az. Ya da yatıp kalkıp dua etmeliyim bu erkeği buldum diye. Dua ediyorum o ayrı ama bu erkeğin "normal" olarak düşünülmesi gereken bir Türkiye istiyorum ben. en azından kadınların olması gerekenin bu erkek olduğunu düşünmesini. Düşünceleri değiştirebilirsek (sadece kadınların düşünceleri bile olsa) çok şey değişir. O kadınlar da yetiştirdikleri erkek çocuklarında bunu düşünerek yetiştirirse bebek adımları ile bile olsa bir şeyler değişir. Ve seni temin ederim bütün erkekler de öküz değil. Tam tamına %50 olmasa da bir çok işte %40ını üzerine alan bir çok eş tanıyorum. Bir yerde gördüğümde bebeğine dönüşümlü bakan anne-babalar. En azından belirli bir kültür seviyesinde bunun böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

Bende çalısmıyorum eşim 6 da gıder işe ama gelince yemek hazırlamama yardım eder

Temızlık yaparkende aynı sekılde

Çocuklarımın bıle elıne toz bezı verıyorum

Akşama kadar cocuklarla ben ılgılenıyorum akşam olunca babaları beraber havuza gıderler hergün parka aynı sekılde

Ve eşim hiç sikayetçi degıl bu durumdan

Tek istediğide güler yüzlü onu seven bir eş olduğu

Hep der sen gül mutlu ol diye

Kendimi prenses gibi görmüyorum ama öyle davranıyor:KK37:

Fakat öyle bir ailede büyümemiş kayınvalıdem hala erkek çocuklarının hatta torunlarının bile ayağına hızmet eder

İçinden gelmeli insanın bazı seyler

Tabi ki yetıstırmede önemli
 
kadının çalışmak zorunda olmaması onu üstün yapmaz. biz yağ ağırlıklıyız, erkekler kas ağırlıklı. iş hayatı onlara göre. onlar kadınların rızkını temin etmekle yükümlü. Allah'a söz vererek namusları helal ediniyorlar. iş hayatı kadına çoğu zaman zulüm. keşke evimde oturtabilecek adam gibi biri çıksa karşıma da rahatıma baksam milletin triplerini çekmesem. be evde yemek pişirip bebişimin peşinde koşmak istiyorum dışarıya göre yaratılmadım.

aynı şekilde evde de yemek yapmak temizlik vs bunlar tabi ki lütuf. kocan durumu varsa gerekirse hizmetçi tutacak. he yaparsan onun da sevabı var. yine bunlar kadını üstün yapmaz. kadınlarla erkeklerin dayanma gücü, vücud yapıları, psikolojileri eşit mi ki çalışmadığımızda üstün olalım?

tamamen yanlış bir bakış açısı.

Bence de bu tamamen yanlış bir bakış açısı Taş taşısın demiyoruz ki kadınlar yağ ve kas oranları etkili olsun. Gayet de aklını kullanarak çalıştığı işler var kadının. Bir öğretmen, bir mühendis, bir doktor (özellikle kadın jinekolog isteyenler iki kere düşünsün bazı düşüncelerini) olabilir gayet de kadın.
Erkekler tabi çok bayılıyorlar milletin triplerini çekmeye. Zaten onlar milletin tribini çekmeye gelmiş bu dünyaya. Yapmayın hiç bir insan çalışmak istemez. Evinde kendi uğraşları ile hobileri ile vakit geçirmek ister. Çocukları ile vakit geçirmeyi erkekler de ister. Erkekler de ilk adımını ilk kelimesini ilk anlarını yakalamak ister. Ama o eve para girmek zorunda. Ve hayat müşterek.
 
Son düzenleme:
Ben hayatın müşterekliğini her alana taşımalıyız diyorum. Yanlışı yanlışla kapatmaya gerek yok. Erkekler böyleyse o zaman biz de böyleyiz olmamalı. Erkek ev işine yardım etmiyorsa onu ev işine yardım ettirmeliyizi kadının part time çalışması değil çare. Ama bir annenin çalışma saatlerinin esnekliğine çocuğu belli bir yaşa gelene kadar kesinlikle katılıyorum. Zaten gelişmiş ülkelerde bu esneklik mevcut. Almaya ile ortak iş yapılan her gün tele konferanların olduğu bir şirketteyim ve toplantı saati ayarlamalarında gördüğümüz bir durum bu.

Fıstıkcım bu söylediğin teoride çok doğru ama pratikte ne yazık ki " ettirmek" o kadar da kolay değil.
Padişah soyundanmış gibi "oğluşum da oğluşum" diye yetiştirilen erkek ne yazık ki eşi istediğinde ona ev işlerinde yardımcı olmuyor her zaman. İstesen de yaptıramıyorsun. Benim eski eşim itiraz etmez ama bana en az 4-5 kez söyletirdi ve en son o işi ben yapmak zorunda kalırdım çünkü o işi birinin yapması gerekiyor ve söylemekten insan bıkıyor.
Bir bakıyorsun senin görevin olmuş bile hem dışarıdaki iş hem eve işi.
Bu noktada seninde dediğin gibi ve benim de her ortamda savunduğum gibi iş annelere düşüyor.
Bebek adımları ile bile olsa kadın erkek görev ayrımı konusu anca nesilden nesile değiştirerek düzene girebilir ...
 
başlığa cevap vereyim; biz kadınlar pozitif ayrımcılık için yaşıyoruz.. hem de birbirimize (hemcinsimize) layık görmediğimiz her ayrımcılığı, kendimize hak olarak görüyoruz..

örneğin; k.validesiyle aynı apartmanda oturmaktan nefret eden, bıkan, buraya çarşaf çarşaf konular döşeyen kişilere bir bakıyorsun; "oğlum benim oturduğum apartmanda oturacak, 1 dakika ayrılamam ölürüm" moduna giriyorlar.. bir anda gelin kategorisinden çıkıp anne hatta k.valide kategorisine geçiş yapabiliyorlar..

ya da kendi k.validesinin oğluna düşkünlüğünden, paylaşamamasından şikayet edip, "bir kızı oğlumla düşünmek bile tüylerimi ürpertiyor", "oğlum arkamdan ağlamıyor, halasının kucağında oturabiliyor" diyebiliyorlar..


diğer yandan eşlerinden izin alıp bir yere gitmeyi sorun olarak görüp, kendi eşleri için "eşim benden izinsiz bakkala bile gidemez, kıyamet koparırım" diyebiliyorlar..

özetle; pozitif ayrımcılık istiyoruz ama bütün kadınlar için de değil, sadece kendimiz için istiyoruz :KK34:

Her zamanki gibi mükemmel bir tespit.
 
Fıstıkcım bu söylediğin teoride çok doğru ama pratikte ne yazık ki " ettirmek" o kadar da kolay değil.
Padişah soyundanmış gibi "oğluşum da oğluşum" diye yetiştirilen erkek ne yazık ki eşi istediğinde ona ev işlerinde yardımcı olmuyor her zaman. İstesen de yaptıramıyorsun. Benim eski eşim itiraz etmez ama bana en az 4-5 kez söyletirdi ve en son o işi ben yapmak zorunda kalırdım çünkü o işi birinin yapması gerekiyor ve söylemekten insan bıkıyor.
Bir bakıyorsun senin görevin olmuş bile hem dışarıdaki iş hem eve işi.
Bu noktada seninde dediğin gibi ve benim de her ortamda savunduğum gibi iş annelere düşüyor.
Bebek adımları ile bile olsa kadın erkek görev ayrımı konusu anca nesilden nesile değiştirerek düzene girebilir ...

Ettirmeliyiz derken o an o erkeği olmasa da yetiştirdiğimiz erkekleri ettirebiliriz. Ama bir bakıyorsun eşlerinden şikayetçi kadınların çoğu aynı kayınvalidesi gibi çocuk yetiştiriyor. Bu en azından değiştirebileceğimiz bir şey bence.
 
Ben bunun kesinlikle değişmesi gerektiğini düşünüyorum zaten. O yemek, bulaşık, çocuğunuza gösterilmesi gereken ilgi. Bunlar asla ama asla tek başına yapmamanız gereken şeyler zaten. Eşinizin kafasını değiştiremem ama en azından erkek çocuk yetiştirirsek onlara bunu aşılayabilirsek çok daha güzel yarınlar bekliyor bizi.

zamanında ailelerinden arkadaş çevrelerinden ne gördülerse devam ettiyorlar. olan hep kadına oluyor... oğlum var kesinlikle çok dikkatli davranmaya çalışıyorum bu konuda .

o kadar benimsenmiş görevler ki yemek bulaşık çocuk ... azıcık eşten yada başka aile bireylerinden destek istendiğinde yetersiz damgası yiyiyorsunuz.. sanki herşeye yetmek zorundaymışız gibi:KK43:
 
X