Biz kadınlar ne için yaşıyoruz?

Aslında bir tarafından bakınca çok derin bir soru ve derin cevapları olabilir.
Elbette hepimizin rolleri var hayatta anne,baba,evlat,eş gibi.. Bunlar bizim temel kaynaklarımız gibi.
Ancak benim inandığım bir kavram var, her bireyin dünyaya geliş amacı farklı, yani rolleri belli ve herkes onu oynuyor aslında. Oluşumlar tesadüf değil..
Örneğin neden ben eşimle evliyim, o 1978 de benden baya uzak bir yerde dünyaya gelmiş ve ben 2 yıl sonra başka bir yerde dünyaya geldim.. yıllar sonra yollarımız kesişti ve evlendik. Bu da senaryonun bir parçası aslında ve biz bilerek ya da bilmeyerek bir şeye hizmet ediyoruz.
Mesela kendini yardım kuruluşlarına adayan insanlar bu görev için dünyaya gelmiştir aslında. Basit bir örnekle.
 
Başka hangi sosyal konuda denk geldik cidden hatırlamıyorum ama benim konumda ev işi ile ilgili kimse yapmasın ya da o yapsın bu yapsın yok. Ben zaten hayatın müşterekliğine inanan bir insanım. Ev işlerinin kadına yüklenmesine en çok karşı çıkanlardanım. Beni nasıl yanlış anladın çözemedim ve üzüldüm.
E biz üstün cins değiliz diyorsun, doğru. Bu da erkeklerle eşitiz demek. Bu tip işlere kadın da erkek de katılmalı demek. Prenseslik sendromu yaşayanlar var evet ama bence konuşmaya değmez.
 
Kadınla erkek eşit şartlarda olamıyor maalesef
Ne fizik yapıları, ne ruhları ne de bu toplumun kadına bakışı eşit değil çünkü
Yuvayı dişi kuş yapardan tutun, kadın adamı rezil de eder vezir de edere kadar bir sürü kalıbımız var
Bazısı hiç irdelemeden yaşıyor
Bazısı irdeliyor ve sonunda zararlı çıkıyor çünkü bulunduğu yapı düşünmeye ve hak aramaya müsait değil
Dini olarak bir sürü kaide var ama günümüz yaşamında zaten bunları baz almıyoruz
Kadının he şartta kendini yetiştirmesi ve yaşadığı hayattan keyif alması için akıllı seçimler yapması gerek
Bir çok kadının hayattaki ilk amacı evlenmiş olmak, bu kalıptan kurtulup eş seçiminde dikkatli, evlenmeden önce kendi ayaklarının üzerinde duran kadınlar yetiştirebilirsek bizden sonra ki nesil hayattan keyif alabilir. Kendi adıma çocuk sahibi olmak dışında hayatta her istediğimi yaptım ama bunun sebebi benim ana erkil bir aileye mensup olmam. Babam yoktu annem de her konuda destekçimdi. Kendince başarılı, özgürlükleri olan, istediği biçimde yaşayan bir insan oldum şükürler olsun ama bunu yapma imkanı olmayan milyonlarca kadın var, kökten değişim lazım
 

henüz evli değilim...
ama bazen bu soruyu bende kendime soruyorum... sorma sebebim ise;
kendime ait tam bi hayatım yok cünkü...
o neder. bu neder...
hep bi baskı. hep bi kısıtlama...
neden..
hatta ben resim paylaşayım en iyisi. bu daha anlamlı olucak


$10462437_1466130560295859_2208762262710574193_n.jpg $10462437_1466130560295859_2208762262710574193_n.jpg
Hayatımda iki şeyin kaderimi belirlediğini düşünüyorum...
ÜLKEM ve CİNSİYETİM...

 
Ee ezilen kadının savunucusu olmak kadar doğal birşey yok. Güçlü olan kadın zaten kendini savunuyor kimsenin savunmasına ihtiyacı yok.

Biz kadınlar ne için yaşıyoruz bilmem ama çevremde kendi için yaşamayan kadınlar çok var.

Çocuğu için ailesi için gibi...



Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Herkes kadın ve erkek olmak olarak bakmış hayata.
Hayat sadece cinsiyetin getirdiği rollerden ibaret değildir ki..
Cinsiyet dışında birer bireyiz..
 
E biz üstün cins değiliz diyorsun, doğru. Bu da erkeklerle eşitiz demek. Bu tip işlere kadın da erkek de katılmalı demek. Prenseslik sendromu yaşayanlar var evet ama bence konuşmaya değmez.

Ben de öyle düşünüyorum ama forumda o kadar çok konuda okuyorum ki kadın çalışmak zorunda değil cümlesini. Ama erkek çalışmak zorunda. Hayır diyorum ben. Ev geçindirilmek zorunda, evi b.k götürmesin diye ev işlerinin de yapılması zorunda. Ama bunu o yapmak zorunda bu yapmak zorunda diye bir şey yok. Her iki cinsiyet de elini taşın altına sokacak diyorum. Ben erkekler de ev işi yapacak diye totomu yırtarken bir hemcinsim kadın çalışır çalışmaz kimse de karışamaz derse o zaman bir erkek de ev işini yaparım yapmam kimse de karışmaz der. Benim dert edindiğim nokta bu.
 
Son düzenleme:
Özetle bir kadın:
Babası için okur.
Annesi için evlenir.
Kocası için çocuk doğurur...
Hayatının sonlarına doğru da 'kendim için ne yaptım'diye düşünür...


Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Açıkçası "aldat" kısmının genel aile yapısına katılması hoş olmamış. Geri kalanın da artık değişmesi gerektiğini düşünüyor ve yavaş yavaş değiştiğini görüyorum. Ha çok yavaş ilerliyor o ayrı. Hem çocuk hem kariyer yapan kadınları bir yandan takdir ediyor bir yandan bunun da değişmesi gerektiğini savunuyorum. Çocuğun sadece doğum ve emzirme kısmında tak kalabilir, onun dışında zaten baba da aktif rol almak durumunda çocuğun hayatında. Bütün bunların değişmesi için, algıların değişmesi için çabalıyorum zaten. Ama sonra bir bakıyorum bizim kadınlarımız zaten kendisini bir prenses sanıyor. Hayatta hiç bir şeye mecbur olmadığını düşünen prensesler. Ben de o durumda şaşıp kalıyorum zaten. O anlarda unutuyorum bazen ben kimin haklarını savunuyordum ki. Sonra bir kadın cinayeti haberi kendime getiriyor beni. Ben o kadınların hakkını savunuyorum işte.

Bilemiyorum ben anneme, anneanneme, babaanneme baktığımda hep erkeğin arkasını toplayan evi çekip çeviren kadınlar görüyorum. Erkeklere baktığımda eve sadece para getirip keyfine bakan tipler. Çocuk konusunda kaç erkek ciddi olarak yardımcıdır bilemiyorum ama ben henüz hiç rastlamadım eşit şekilde büyümesinde rol alana.

Gördüğüm kadarı ile zaten kadınlara gereğinden fazla yük yüklenmiş. Ne zaman her iki cinsiyet eşit şartlarda olur, kadın da işten geldiğinde tv karşısına geçebilir o zaman üstün olmaktan çıkar benim gözümde.

O bahsettiğiniz kadınların bu kadınlardan farkı ne? Onlar da eminim evleri için kendilerini heba ediyorlardır. Çocuklarını en iyi şekilde büyütmeye çalılıyorlardır. Bence onlar da kendilerini prenses olarak görmeliler.
 
Bende eşitlikten yanayım ama
Kadın olmak yaratılış itibari ile daha zor ( bence )
Hamilelik başlı başına bir olay mesela, erkeklerin rutin yaşamını sürdürdüğü kadınlarınsa binlerce değişiklik yaşadığı
Doğunca da tabi bakımına yardım etmeli babalar ama yine büyük yük annededir
Ev işinin de o yüzden genelini erkekler yapsın diyorum :KK1: madem bebek sorumluluğu en çok anne de
Yemek birlikte yapılabilir iş saatleri uyuyor ise
Aklıma gelen başlıca şeyler bunlar

Genel olarakta erkekler gamsız olduğundan daha rahatlar
Biz kadınların aklında 40 tilki dolanıyo 40 ınında kuyruğu birbirine değmiyo :KK1:
Aslında biraz gamsız olmakta fayda var
 
Açıkçası "aldat" kısmının genel aile yapısına katılması hoş olmamış. Geri kalanın da artık değişmesi gerektiğini düşünüyor ve yavaş yavaş değiştiğini görüyorum. Ha çok yavaş ilerliyor o ayrı. Hem çocuk hem kariyer yapan kadınları bir yandan takdir ediyor bir yandan bunun da değişmesi gerektiğini savunuyorum. Çocuğun sadece doğum ve emzirme kısmında tak kalabilir, onun dışında zaten baba da aktif rol almak durumunda çocuğun hayatında. Bütün bunların değişmesi için, algıların değişmesi için çabalıyorum zaten. Ama sonra bir bakıyorum bizim kadınlarımız zaten kendisini bir prenses sanıyor. Hayatta hiç bir şeye mecbur olmadığını düşünen prensesler. Ben de o durumda şaşıp kalıyorum zaten. O anlarda unutuyorum bazen ben kimin haklarını savunuyordum ki. Sonra bir kadın cinayeti haberi kendime getiriyor beni. Ben o kadınların hakkını savunuyorum işte.

Ama bence gözden kaçırdığınız bir nokta var o da şu ki cinayete kurban giden bir kadın da çalışmak zorunda olmadığını düşünüyor olabilir :44: Yani her ne kadar bahsettiğiniz şeyi anlasam da kadınları (aslında insanları) sınıflandırmak bana kalırsa doğru değil. Dediğiniz gibi kadınlar da yok mu var, yani hiçbir şeye mecbur olmadığını düşünen prensesler ama bu yine de insanın rahata meyilli olmasından kaynaklanıyor bence. Etrafından da destek gördüyse bu düşünce bence bir insanın içine çok rahat yerleşebilir. Aynı şekilde erkekler de var. Yukarıda bi arkadaş da bahsetmiş çocukla ev işiyle uğraşıyorum işe de gidiyorum ama eşim hiçbir şeye elini sürmüyor yemeğini çayını önüne bekliyor diye. Yani bence rahat bazılarının işine geliyor ve buna türlü bahaneler buluyor, kadınlar ben prensesim diyor, erkekler ben bu evin erkeğiyim hülen! diyor falan. İşte bu noktada da bana göre herkes nasıl istiyorsa öyle yaşasın dememiz gerek. Bu prensesler eşleriyle mutlu mu? Mutlularsa sıkıntı yok bence. Eve yardımcı alırlar, çalışmazlar ya da hobi niteliğinde iş sahibi olurlar vs. eşi ve çevresindekiler için bu durum sorun değilse bize ne? Bence bu tür kadınlardansa bunların erkek versiyonları daha fena çünkü onlar çevrelerine ciddi sıkıntılar veriyorlar bütün yük kadının omuzlarına biniyor. Ha ama şu durumda da evin kadını sıkıntı duymuyorsa kadın olarak ben yapacağım tabii ki diyorsa orda yine ben tek kelime etmem. Bu tarz insanlar bana ancak benim hayatımı yargıladıklarında sıkıntı verirler yoksa kim nasıl yaşıyorsa yaşasın mutluysa benim için problem olmaz.
 
Kimse doğuştan kral yada kraliçe olarak doğmuyor evet az çok 20 sene öncesine kadar ben mükkemmelim diyen kadınların sayısı daha azdır eminim,
şöyle bir bakınca çocukları yetiştirme tarzlarında sorun olduğunu düşünüyorum aman oğlum yada kızım yorulmasın ben yapayım diyen annelerin sayısı çok arttı kendi annemden pay biçeyim kardeşim suyunu bile kendi almaz annemden ister yemek yapmanın y sini bilmez annem peşinde pervane olur şimdi benim kardeşim 23 yaşında bu adam bikaç sene sonra evlenicek ve eşindende aynı hizmeti bekliycek belki ben ablası olarak sende yardım et sende bir işin ucundan tut diycem akıl vericem ama çocuk kendi çaynı bile almayı bilmiyoki bunun gibi yüzlerce örnek verebilirim oğullarını padişah torunu sanan annelerin sayısı arttıkça yardım etmekten aciz yüzlerce erkek yetişiyo ezilen taraf gene kadınlar oluyo
 
Ben de öyle düşünüyorum ama forumda o kadar çok konuda okuyorum ki kadın çalışmak zorunda değil cümlesini. Ama erkek çalışmak zorunda. Hayır diyorum ben. Ev geçindirilmek zorunda, evi b.k götürmesin diye ev işlerinin de yapılması zorunda. Ama bunu o yapmak zorunda bu yapmak zorunda diye bir şey yok. Her iki cinsiyet de elini taşın altına sokacak diyorum. Ben erkekler de ev işi yapacak diye totomu yırtarken bir hemcinsim kadın çalışır çalışmaz kimse de karışamaz derse o zaman bir erkek de ev işini yaparım yapmam kimse de karışmaz der. Benim dert edindiğim nokta bu.

Bunu dün bende dedim
Çünkü bir kadına bir anneye çalışmıyor diye leş kargası, yiyici dendi
Çok ayıp
Kadın kalktı prematüre bebeğim var ondan çalışamıyorum vs. uzun uzun anlattı
Herkesin koşulları farklı olabilir
Yoksa kim istemez ki bebeğe annesi / kayınvalidesi baksın kendi de çalışıp daha iyi şartlarda yaşasın ?
 
Ben de öyle düşünüyorum ama forumda o kadar çok konuda okuyorum ki kadın çalışmak zorunda değil cümlesini. Ama erkek çalışmak zorunda. Hayır diyorum ben. Ev geçindirilmek zorunda, evi b.k götürmesin diye ev işlerinin de yapılması zorunda. Ama bunu o yapmak zorunda bu yapmak zorunda diye bir şey yok. Her iki cinsiyet de elini taşın altına sokacak diyorum. Ben erkekler de ev işi yapacak diye totomu yırtarken bir hemcinsim kadın çalışır çalışmaz kimse de karışamaz derse o zaman bir erkek de ev işini yaparım yapmam kimse de karışmaz der. Benim dert edindiğim nokta bu.

Zihniyet meselesi. Sırf kadın olduğu için her şeyi erkekten bekliyorsa o kişi, burada bizim yapabileceğimiz bir şey yok.
 
Bilemiyorum ben anneme, anneanneme, babaanneme baktığımda hep erkeğin arkasını toplayan evi çekip çeviren kadınlar görüyorum. Erkeklere baktığımda eve sadece para getirip keyfine bakan tipler. Çocuk konusunda kaç erkek ciddi olarak yardımcıdır bilemiyorum ama ben henüz hiç rastlamadım eşit şekilde büyümesinde rol alana.

Gördüğüm kadarı ile zaten kadınlara gereğinden fazla yük yüklenmiş. Ne zaman her iki cinsiyet eşit şartlarda olur, kadın da işten geldiğinde tv karşısına geçebilir o zaman üstün olmaktan çıkar benim gözümde.

O bahsettiğiniz kadınların bu kadınlardan farkı ne? Onlar da eminim evleri için kendilerini heba ediyorlardır. Çocuklarını en iyi şekilde büyütmeye çalılıyorlardır. Bence onlar da kendilerini prenses olarak görmeliler.

Kendini heba eden kadınlar için prenses demediğim bence çok açık. Ben o kadınlar için her platformda konuşuyor haklarını her türlü arıyorum zaten. Ben kendini hiç bir şeye mecbur görmeyen insanlardan bahsediyorum koalina. Nasıl yanlış anlaşılıyorum bilmiyorum.
 
Son düzenleme:
Artik kadinlar kadinlar dedikce erkekler ezilmeye basladi sanki, bunu ben de hissettim, dengeyi kuramiyoruz, herkes görevini bilmeli kimse kimseyi ezmesin
 
Bunu dün bende dedim
Çünkü bir kadına bir anneye çalışmıyor diye leş kargası, yiyici dendi
Çok ayıp
Kadın kalktı prematüre bebeğim var ondan çalışamıyorum vs. uzun uzun anlattı
Herkesin koşulları farklı olabilir
Yoksa kim istemez ki bebeğe annesi / kayınvalidesi baksın kendi de çalışıp daha iyi şartlarda yaşasın ?

Cidden mi söylendi bu söz,ne kadar ayıp..
 
Ama bence gözden kaçırdığınız bir nokta var o da şu ki cinayete kurban giden bir kadın da çalışmak zorunda olmadığını düşünüyor olabilir :44: Yani her ne kadar bahsettiğiniz şeyi anlasam da kadınları (aslında insanları) sınıflandırmak bana kalırsa doğru değil. Dediğiniz gibi kadınlar da yok mu var, yani hiçbir şeye mecbur olmadığını düşünen prensesler ama bu yine de insanın rahata meyilli olmasından kaynaklanıyor bence. Etrafından da destek gördüyse bu düşünce bence bir insanın içine çok rahat yerleşebilir. Aynı şekilde erkekler de var. Yukarıda bi arkadaş da bahsetmiş çocukla ev işiyle uğraşıyorum işe de gidiyorum ama eşim hiçbir şeye elini sürmüyor yemeğini çayını önüne bekliyor diye. Yani bence rahat bazılarının işine geliyor ve buna türlü bahaneler buluyor, kadınlar ben prensesim diyor, erkekler ben bu evin erkeğiyim hülen! diyor falan. İşte bu noktada da bana göre herkes nasıl istiyorsa öyle yaşasın dememiz gerek. Bu prensesler eşleriyle mutlu mu? Mutlularsa sıkıntı yok bence. Eve yardımcı alırlar, çalışmazlar ya da hobi niteliğinde iş sahibi olurlar vs. eşi ve çevresindekiler için bu durum sorun değilse bize ne? Bence bu tür kadınlardansa bunların erkek versiyonları daha fena çünkü onlar çevrelerine ciddi sıkıntılar veriyorlar bütün yük kadının omuzlarına biniyor. Ha ama şu durumda da evin kadını sıkıntı duymuyorsa kadın olarak ben yapacağım tabii ki diyorsa orda yine ben tek kelime etmem. Bu tarz insanlar bana ancak benim hayatımı yargıladıklarında sıkıntı verirler yoksa kim nasıl yaşıyorsa yaşasın mutluysa benim için problem olmaz.

Kesinlikle katılıyorum. İnsanlar nasıl mutlu iseler öyle yaşayabilirler ki benim buna müdahale hakkım yok. Ama o prensesler gelip de olması gerekenin kendi yaşamları olduğunu iddia ederlerse ben orda dert ediniyorum bunu kendime. Benim şöyle bir huyum vardır. Bir yanlışa karşıyken benzer bir yanlışı savunduğum insanlar da yapıyorsa onlara dönerim "Bir dakika arkadaş sen de yanlış yapıyorsun derim" Ben bütün ev işlerinin kadınlara yıkıldığı konularda yorumumu yaptım. Ama tutup biri kendisi için değil başka birine kadın çalışmak zorunda değil diyorsa orda bir dur derim. İşte orda bir dur.
 
X