Değerli arkadaşlarım. Bazılarınız biliyor eşim hem KOAH hem de tansiyon hastası olduğu için korona virüsten çok korkuyorum. Neredeyse 11 aydır yazlık bir ilçede izole bir hayat sürüyoruz. Eşim online özel ders veriyor ve ben de bilgisayardan çalışıyorum. Bu konuda çok şanslı olduğumuzun farkındayım ama bendeki koronafobi öyle aşırı boyutlara ulaşmıştı ki markete bile asla çıkmıyoruz, sanal marketten gelen ürünleri uzunca bir süre bekletip sonra obsesif bir şekilde çeşitli dezenfeksiyon işlemlerinden geçiriyordum. Ellerim yara oldu. Kimseyle görüşmüyoruz ve uzaktan bir homo sapiens görsek kaçıyoruz. Şimdi bu nesnelerden bulaş fobimi yendim, eskisi gibi değilim ama insanlardan hala korkuyorum ve görüşmüyoruz.
Sorunuma gelecek olursak: Salı günü eşimin dişi abse yaptı. Bulunduğumuz ilçede diş hekimi olmadığından büyükşehirde liseden bir arkadaşımı aradım. Kendisi ortodontist, eşi de diş hekimi aynı muayenehanede çalışıyorlar ve eşi bize antibiyotik reçete etti, başka arkadaşımız da alıp minibüse vererek bize ulaştırdı. Çarşamba gününe de randevu aldık gitmek zorundayız, hem muhtemelen kanal tedavisi olacağı için 2 belki 3 seans gitmemiz lazım. Peynir paketinden tırsarken şimdi maskesiz yakın mesafeden bir insanın eşimin ağzının içine girecek olmasının beni ne kadar tedirgin ettiğini tahmin edebilirsiniz. Eşim Salı gününden beri antibiyotiğini 12 saate bir içiyor, paketten 10 adet hap çıktı ve bugün öğlen saat2’de paketten çıkan son hapı içecek. Dün sabah eşim dişinin hala ağrıdığını ve şişin de inmediğini söyledi. Bir paket daha antibiyotik içmeli miyim? dedi.
Arkadaşım liseden çok yakın olmasam da samimi olduğum bir arkadaşım. Birbirimizi severiz. Ben yine de cumartesi günü çalışmadıklarını bildiğim için whatsaptan mesaj attım sordum. Akşama kadar whatsapına bakmadı (Helen de görülmemiş mesaj) normal sms attım, ona da yanıt gelmeyince akşam aradım. Arkadaş demez mi, “size 5 günlük antibiyotik yetmez en az 7 gün almanız lazımdı, size iki paket yazmadık mı?” diye. Hayır dedim tek paket yazılmış. İşin kötüsü buradaki eczaneler reçetenin aslını görmeden antibiyotik vermiyorlar ve hafta sonu sokağa çıkma yasağı olduğu için minibisler de çalışmıyor. İlaç bize en erken pazartesi öğlene ulaşabilir. O durumda da eşim bu geceki antibiyotik dozunu atlamak zorunda kalacak. Arkadaşım “ben bir eşime sorayım sana yanıt vereyim, ama bu akşam eşim oğlu ile vakit geçiriyor, salonda film izliyorlar, rahatsız edilmek istemez, ben yarın sorar size haber veririm” dedi. Şimdi belki doğru olan bu, neticede evde iş muhabbeti yapılmaz, çocuklarla kaliteli zaman geçirmek gerek. Böyle bir kuralları var anladığım kadarıyla. Ancak tabi ki bizim Türk zihniyete bu çok ters geldi. Kaldı ki samimi bir arkadaşım, eşi ile de tanışıyoruz ve beraber ailecek tatile bile gittik vb. Bir de eşinin hatası; yani bize eksik ilaç yazmış ve biz arayıp sormasak haberimiz bile olmayacaktı tedavimiz eksik kalacaktı. Ben çok bozuldum. Bugün haber verecek eğer unutmazsa. Aslında bu kadar bozulmamın sebebi bu koronafobim had safhadayken eşimin diş hekimine gitmek zorunda olmasının verdiği stresin katkısı. Bir türlü rahatlayamıyorum.