Herkese merhaba,
Öncelikle böyle bir başlık açıp yaşadıklarınızı paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Ben de sizin gibi bu sürece başlayıp doğru bilgiye ulaşamayanlardanım. Daha doğrusu doğru tecrübeye. Nedense insanlar yaşadıklarını detaylı anlatmaya çekiniyor veya anlatmak istemiyorlar. o yüzden ben de yaşadığım süreci detaylı olarak paylaşmak istedim. Umarım birilerine yardımım dokunur, kimsenin umutsuzluğa kapılmamasını temenni ediyorum.
2022 yılında çocuk yapmaya karar verdik eşimle. Smear testi için doktora gittim, aynı zamanda yumurtalarıma bakılsın herhangi bir sorun varsa bunu öncesinde çözelim, sonrasında çalışmalara başlayalım dedik. Smear testi sonucunda dört tehlikeli HPV türü taşıdığım ortaya çıktı. Doktorum öncelikle HPV tedavisi önerdi. Hemen Gardasil aşısının birinci dozunu yaptırdım. Akabinde doktorumun önerisi ile kolposkopi işlemi yapıldı. bu işlemin yapılma sebebi tehlikeli HPV taşıyor olmam idi. Nitekim kolposkopi işleminin sonucunda cin3 olduğu ortaya çıktı. Bu da rahim ağzı kanserine sebep olacak bir derece. (Bilmeyenler için kolposkopi ile rahim ağzı inceleniyor, bir çeşit biyopsi işlemi/genel hafif anestezili yapıldı)
Bu süreçte ben aşının ikinci dozunu oldum. Biliyorsunuz aşılar arası birkaç ay beklemek gerekiyor. Bununla birlikte aşı sürecinde hamile kalınmaması gerekiyor. Bu sebeple biz de bebek işini bir süreliğine rafa kaldırdık.
Kolposkopi sonucunda da cin3 çıktığı için doktorum rahim ağzını çıkarılması ameliyatını bana önerdi. Bu ameliyata da Leep adı veriliyor. Ben süreci çok fazla geciktirmek istemediğim için ameliyat olmayı hemen kabul ettim. Bu arada özel sigortam aşı hariç yapılan bütün bu işlemleri ödediği için ben bu işlemlere herhangi bir ödeme yapmadım.
Hiç beklemeden ameliyat oldum. Benim şansım rahim ağzımın normalden biraz büyük olmasıydı. bu sebeple rahim ağının bir kısmı çıkarılmış olsa bile fark edilemeyecek şekilde benim rahim ağzım iyileşti. İkinci doz aşıdan üç ay sonra da üçüncü doz mu oldum, ve HPV tedavi sürecim tamamlandı. HPV süreci ve geçirdiğim operasyonlar toplamda 9 ay sürdü.
Beklemem gereken süre kadar (doktorumun önerisiyle) bekledim ve sonrasında bebek çalışmalarına başladık. Doktorun bana altı ay çalışın olmazsa gelin demişti. Ancak ben üç ay sonra hala çocuk olmadığı için doktoruma gittim ve beklemek istemediğimi rahim filmi çektirmek istediğimi söyledim. Rahim filmi regl olunca çekilebiliyor tam olarak gününü hatırlamıyorum. Sonuç olarak olarak rahim filmi için gün aldık, doktorum yine bu işlemi anestezi bir şekilde yaptı.
Rahim filminde her iki tüpünde tıkalı olduğu ortaya çıktı. Rahim filmi çekilirken içeri verilen sıvı tüplerde birikmiş, her iki tüpün de ucu tıkalı olduğu için tüpler şişmiş.
Ayılıp kendime geldikten sonra doktorum durumu bana anlattı, tüp bebek bebek merkezi ile görüşmem gerektiğini ve tedavime orada devam etmem gerektiğini söyledi. Aynı gün tüp bebek merkezinden randevu aldım. (ben gerçekten hiç beklemek istemedim, bir an önce bu işi çözmek istediğim için hep çok hızlı hareket ettim ama yine de bazen biraz durmak gerekebiliyor. Ancak kesinlikle pişman değilim, hikayenin sonunu okuduğunuzda neden pişman olmadığımı anlayacaksınız :)
Tüp bebek merkezine gittiğimde oradaki doktorum rahim filmini inceledi ve maalesef hidroselpinks teşhisi kondu. İşin kötü yanı, her iki tüp de uçlardan tıkalı, her iki tüp de şiş. Tüp bebek yapılsa bile yani embriyo rahime koyulsa bile tüplerdeki iltihaplı sıvının rahime doğru geri akarak embriyoyu düşürme ihtimali oluyormuş. Hatta düşürme ihtimali demeyeyim de embriyonun tutunma ihtimali böyle bir durumda çok düşükmüş.
Tabii ki bunu duyduğumda psikolojik olarak yıkıldım. Ne diyeceğimi ne tepki vereceğimi bilemedim. Eşimle konuştum, eşim de çok üzüldü. Resmen bir anda kamyon çarpmışa döndük. HPV süreci uzun sürdüğü için, yeni bir sürece hazır değildik. Ama üç günde kendimi toparlayıp hemen aksiyon almam gerektiğine karar verdim. Bir noktada gerçeklerle yüzleşmem gerekiyordu. bu benim başıma geldi ve ne yapılması gerekiyorsa yapacaktım.
Hiç vakit kaybetmeden doktorumla bir planlama yaptık. Yumurta rezervim iyi durumdaydı, bu sebeple önce yumurta toplamaya karar verdik.
Önce estrofem hap ile Gonal iğneye başladım. Doktorum üç günde bir yumurta takibi için beni çağırdı. Normal şartlarda iki haftada büyüyen yumurtalar bende üç haftada büyüdü. Ancak bu bir sorun değilmiş. Tamamen kişiye bağlı olarak değişen bir süreçmiş. 25 yumurtayla başladık. Farklı boyutlarda 30 yumurtaya çıktık. 3 haftanın sonunda yumurtalardan 14 tanesi toplandı, 11 tanesi döllendi, 9 tanesi ise beşinci gün embriyosu oldu. Bizim için çok güzel ve yeterli bir sayı, çok şükür
Yumurta başlangıç sayısına takılmamak gerekiyor. Süreye de takılmayın. Yumurtaların boyuna da takılmayın. Doktor güzel gördüğü yumurtaları topluyor zaten. Bir tane bile olsa yumurta ve spermin kalitesi, ortaya çıkan embriyonun kalitesi önemli olan.
İlaçlar toplamda 30.000 TL civarıydı, yumurta toplama için 50.000 TL ödedik, dondurma için de 25.000 TL ödedik kabaca.
Yumurta toplama sürecinden sonra tıkalı olan tüpler için ameliyatı olmam gerekiyordu. Ancak büyüttüğümüz yumurtaların da ameliyata kadar küçülmesi gerekiyordu çünkü büyük yumurtalar ameliyatı zorlaştırıyormuş. Bu sebeple 15 gün kadar doğum kontrol hapı kullandım doktorumun önerisi ile.
Yapılacak olan ameliyat laparoskopik salpenjektomi ameliyatıydı. Açıkçası hidroselpinks durumunda tüplerin bağlatılması veya tamamen çıkarılması seçenekler arasındaydı. Ancak ben işlevini yitirmiş bir organın vücutta kalmasından yana değilim hiçbir zaman. (Yine benzer bir sebeple safra kesimi de aldırmıştım) doktorum genellikle kadınların psikolojik olarak kötü etkilendiğini bu sebeple de tüpleri bağlatmayı tercih ettiklerini söyledi. Ancak ben tüplerin tamamen alınması konusunda kararlıydım. ilerleyen zamanlarda içi iltihap dolu tüpler sıkıntı yaratabiliyormuş, tekrardan ameliyat olmamak için tek seferde halletmek istedim. bu ameliyatı da benim sigortam karşıladı, herhangi bir ödeme yapmadım.
Eylül ayında ameliyatımı oldum. Laparoskopik olduğu için üç gün sonra tamamen iyileştim ve günlük hayatıma geri döndüm. Ameliyat sonrası kontrole gittiğimde ise hayatımın şokunu yaşadım.
Ameliyat sonrası patolojiye gönderilen tüplerde Yumurtalık kanserine sebep olan papillar tubal hiperplazi görülmüş. Doktorum bunun nadir bir sonuç olduğunu bana söyledi. Tercümesi şu; yaşadığım bu süreç resmen erken teşhis idi.
Bugün ameliyatımın 15. günü. Her gün şükrediyorum çünkü bu sürecin başında her ne kadar üzgünsem bugün o kadar mutluyum. şaşkınlıkla başladığım bu bilinmez yolda, Kavuşacağım bebeğim sayesinde belki de yumurtalık kanseri olmaktan kurtuldum. Her şerde bir hayır var derler ya, gerçekten de öyle.
Şu anda transfer olmayı bekliyorum. Embriyolarımız hazır, transfer için herhangi bir tehlike veya risk kalmadı, yalnızca bebeğimin tutunması için dua ediyorum. Doktorum iki regl gör öyle gel dedi ama ben ilk regl de gitmeyi planlıyorum. Eğer herhangi bir sıkıntı görmezse transferi hemen yaptırmak istiyorum. Hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak kendimi artık çok hazır hissediyorum :)
Yaşadığım bu süreci bütün detayıyla burada paylaşmak istedim çünkü biliyorum ki benim gibi karşısına sürekli engeller çıkan çok fazla insan var eminim. Uzaklarda bir yerlerde birilerinin de Benzer ya da farklı şeyler yaşadığını bilmek yalnız hissetmemenizi sağlıyor. Kendinize, doktorunuza ve sürecinize güvenin, size verebileceğim tek tavsiye bu.
Sevgiler