Bir şeytanın kızıyım ben..

Arkadaşım mı diyim ablacm mı diyim bilemedim şimdi..
abacım tümyazını okudum ve yaşadıklarına çok üzüldüm..
ama afedersiniz ama sizdede var suç... neden o kadına baktırdın o çocuğu valla be yolardım o kdını babanıı.... paramı öyle biriyiyene kadar başka biri yesin daha iyi.. ama bazı insanlar sizin gibi oluyor annem öyle mesela.. asla bişey yapamaz. ama ben öyle değilim. ki bence en iyisi benim yaptığım ben acı çekeceğime o çeksin. afedersin amaa... ayıcaben o ev asla vermedim ne yapar eder hesini perişan ederdim. valla sizn karşınızda saygıyla eğiliyorum.. o kaar şeyden sonra yinede BŞARMIŞINIZ...
 

ALLAH size cocuklarınıza ve eşinize uzun saglıklı mutlu bir ömür versin okadar üzüldüm kiş sizin için içime işlediniz
 
gerçekten okurken bile çok ağırıma gitti Annen nur içinde yatsın İnşallah kimsenin hakkı kimsede kalmaz emin ol ya bu dünyada ya da öbür dünyada Allah cezasını verir.

bence hiç görüşme muhattap olma derim ben yok say onları eminim daha mutlu olursun :92:
 
Yaşadıklarınız çok acı gerçekler hayatınızı yazsanız gerçekten Roman olur yaşadıklarınız. Fakat çok takdir edilecek olan tek şey onca zorluğu yenip bugünlere gelebilmişsiniz.Babanıza gösterdiğiniz sabır beni çok şaşırttı çünkü kendimi senin yerinde düşündüm ben babam bana öyle davranacak hayatım boyunca Afedemezdim ben değil Allah Afetsin der siler atardım. Bütün yaşadıklarına rağmen kendini yetiştirip Evlenmiş çocuk sahibi olmuşsun bundan sonra kendi kurduğun ailene bak kimseyi umursama Allah her şeyi kalbine göre versin .Kendinle gurur duymalısın onca zorluğu yenebilmişsin .
 
Allah bi kolayligini vermis, bunca yasanan olayi hazmetmissin canim..
Yetim ,oksuz hakki yiyenin belasini allah ote dunya'ya bile birakmiyor, daha bu dunyada acisini cekmeye basliyorlar, tek soyliyecegim bekle ! ve gor!

Bosuna demiyorlar hem , babana bile guvenmeyceksin !

birde nedir bu kiz cocuklarinin baba denen yaratiklardan cektigi? ne cok babasiyla sorun yasayan kadin var ,sasiyorum dogrusu
 

aile içinde her olay olur sözü aile olabilenler için bulunmuş.
yaşadıklarınız aile içinde örtbas edilebileceklerden hiç değil.
hüsnüzan ile yaklaşımınızı yapabilme psikolojinizi anlamaya çalıştım okurken
anlamak istemeseymişim dedim sonra.. hele ki baba dediğiniz insanın bu denli hoşgörünüzü itelemesi,
görmemesi, yok sayması,,.
fıtratımız gereği kız evlatları babalarına daha yatkın olmak istiyorlar
bu çok özel bir duygu. yaşayamayanlar için özel.
burada okuyoruz ya bazen, babamla dışarı çıktık vesaire,, anlık bi irkilme yaşıyorum.
baba yaşındaki doktora gittiğimde, açıklamalarını uzun tutsun isterim, anlatsın konuşsun, ben de dinliyim. bu açlık hiç bitmiycek gibi. devam ederkende artması agresif yapıyor insanı. hatıra geldikçe, zaman zaman tabi.
canım babacım. özünde çok çok merhametlidir. yani bazen. belki de artık, önceden.
davranışları farklı olsa da, temelinde nefsini, nefsani duygularını kontrol edemeyen baba.lar.
 
canım her şeyi anladım da çocuğunu nasıl bırakabildin ki böyle bir insana neden ona baktırdın
bakıcı neden bulmadın
 
canım yaa ne denir ki hiç bilemedim şimdi ama seni tebrik etmek istiyorum delicesine!
herkesin harcı değil kendi ayakları üzerinde durmak, o psikolojiyle en güzel okullara gitmişsin, doğru seçimler yapıp kendi aileni kurmuşsun.. kızın ve oğlun da çok şanslı senin gibi bi anneleri oldukları için..
bu kadar şeye eşin de göz yumup sana destek olmuş onu da tebrik ederim..
dilerim bundan sonra rabbim hep yüzünü güldürür ailen ile..
kızını bırakmanı gerçekten çok iyi anlıyorum, ben de ikiz bebeklerimi bakıcıya emanet ediyorum ve ödediğim miktarı duyunca insanların tepkileri canımı sıkıyo ama söz konusu insanın evladı olunca gözü hiçbir şeyi görmüyor..
 
İpek, ciğerime işledi yazdıkların akşam akşam. Eşim de yok evde, koy verdim kendimi ağladım baya. Siz de öğlen ağlaşmışsınız okudum. Öyle iyi anlıyorum ki seni. Benim annem de sağ, çok şükür babam da. Dört kardeşiz üstelik. Ama annemden başka kimsem yok gibi büyüdüm ben. Babasız, kardeşsiz, eşsiz-dostsuz, akrabasız. Babamın evde yarattığı korku havasından kardeşlerimle birbirimizi sevemedik bile. İki abim, bir ablam var benden epeyce büyükler. Bana sahip çıkıp bir nebze de olsa annemin ve benim hayatımı kolaylaştırabilirlerdi belki ama onların tek yaptığı babamla uğraşmamak için, annemle bana sabırlı olmamızı tembihlemeleri oldu. Ben de yapabileceğim tek şeyi yaptım. Senin de dediğin gibi hiç çocuk olmadım, annemin annesi oldum. Okulumu bitirdim, hayatta her şeyle tek başıma mücadele ettim. Sonunda kimseye muhtaç olmayacak duruma geldim çok şükür. Evlendim, iyi bir eşim var. Babam da iyice yaşlanıp etrafında kimse kalmayınca biraz daha normalleşti. Ben de onu affettim, affettim, affettim. Ama yüreğimde açtığı yaralar ne yazık ki kaldı. Annemle babamı evde yalnız bırakamazdım ben, babam annemi öldürecek diye korkardım. Bir gün annemle dayanamadık olanlara evden çıktık, ama gidecek yerimiz yok, neredeyse sokakta yatacağız, bu arada annemin kendi düzenini kurmuş üç çocuğu var düşünün (ağabeylerim ve ablam) biz gidecek yer bulamıyoruz kendimize. Sonra gece dışarıda yatmayalım diye bir tanıdığımıza gittik, o da bizi babamın yanına geri götürdü. Oradan kardeşlerimin yanına gittik o yaz. Biraz kafa dinleyelim diye. 15 gün sonra abim, babam kızıyorsa buraya da gelmeyin deyip bizi gönderdi, evi terk edip onlarla yaşamaya geldik sanmışlar. O otobüse ağlaya ağlaya bindim, 16 yaşındayım. Yol boyu Allaha dua ettim, araba kaza yapsın da o eve varmadan öleyim diye. Çok şükür hepsi geçti. Eşimi seçerken On’da en önemsediğim şeylerden biri babama hiç benzememesiydi. Çocuğum olduğunda babası yüzünden benim yaşadıklarımı yaşamayacak.

Biliyorum İpek zaman geçse de acı geçmeyecek ama unut, ikimiz de unutalım eski kötü günleri…

Bu arada annenin mekânı cennet olsun canım, ruhu şad olsun…
 

Konunu dün okudum,ne diyeceğimi bilemedim.
Şu üstte yazdıklarından sonra iyice dağıldım zaten.

Ben senden çok farklı bir çocukluk yaşadığım halde,benzer duygulara kapılıyorum.
Evladımı severken,ona verdiğim sevgi ve anlayışın onda birini görmediğimi düşünüp,kendime üzülüyorum.
Senin nasıl düşüncelere kapıldığını az çok tahmin edebiliyorum.

Geçmişin telafisi maalesef olmuyor.
Allah eşinden ve evlatlarından güldürsün.
 
anali kuzu kinali kuzu, bunu bir kez daha gorduk, allah kimseyi anasiz birakmasin.
 
kusura bakmada arkadasım sende cok safmısın beee ben acıkcası babana ve uvey annene kızmıyorum cunku saflık sende daha onceden bılıyorsun nasıl ınsanlar olduklarını daha ne paranı verıyorsun.benım aılemle hıc problemım yok ama hayatta para konusunda kımseye guvenmem kendımde uzulmem.ev alacaksan gıt evını gor kendın al neden baska kısılerı araya sokuyorsun.madem cocuguna para ıle baktırıyorsan neden uvey annene baktırıyorsun ona gıdecegıne param baskasına gıtsın daha ıyı beeee.hem el ondan daha ıyı bakar be guzel kardesım.lutfennn bu kadar saf olmayın herkesı kendınız gıbı gormeyın kım olursa olsunnnn sonra cok uzulen sız olursunuz
 
ve benim duan:
Allah hiç bir yavruyu annesiz bırakmasın....
evet çok benzerlerini yaşadım, şükür ki annem yanımda..
o olmasa nolurdu bilemiyorum
annemle kendimize yeni bi hayat kurduk, 2 sene sonra çalışmaya başladığımda 19 senedir aramayan babamın, param olduğunda arıyacağını biliyorum
yaşadıkların bana tecrübe sağladı
geçmişin telafisi olmuyor malesef
ama yavrundan aldığın güçle yeniden hayata tutunmaktan başka yapabilcek bi şey yok sanırım
allah yolunu açık etsin arkadaşım
yuvana sıkı sıkı sarıl
onu da allaha havale et
 
Iyi bir esin
iyi bir isin
en guzeli iki cocugun var
evin ve araban var
kimseye muhtac degilsin
sahip olduklarin gecmiste yasadiklarini unuturmasada
azminle basarmis bir insansin..

bir sizi olarak kalsada
hakkin yensede sahip olduklarini hatirla
o kotu gunlere yogunlasmadan

Allah kimseyi annesiz birakmasin
cunku gercekten ama gercekten annesi olmayanin babasida olmazmis..
 
acikcasi anlam vereemdim.. davayi pasa pasa sonlandirirdim... ayrica cocugumu nlara asla teslim etmezdim.. gorusmeyin bile...
 
hani bir soz vardir ya babana bile guvenmiyceksin diye iste bu soz tam bu konuya gore.canim birak gecmis gecmiste kalmis dusunme artik bundan sonrada daha dikkatli davran hayatinda baban neredeyse ona gore davran.bide aglayanin mali gulene yaramazmis bunu unutma.
 
Ah be ipeğim. Ne kadar zor bir hayatın olmuş. Nasıl yürüdün o dikenli yollarda tek başına. Bu ülkede kadın olmak başlıbaşına zor bir işken savunmasız bir başına nasıl hayatta kaldın. Azmin bir örneğisin sen...

İnsan 50 yaşına da gelse takdir edilme, sevilme, sahiplenme iç güdüleriyle yaşıyor. Baban tüm bu yaşanılanlara rağmen sana bir adım atsa sen on adım atarsın eminim....

Seni yargılayamam. Yaptıklarını sorgulamak haddim değil çünkü sen çok aklı başında bir kadınsın. Ayakları yere sapasağlam basan, sevgi dolu bir annesin benim gözümde. Hepimizin bir zayıf noktası var. Seninki de baban diye düşünüyorum.

Sözüm meclisten dışarı ama annem hep; "anası olmayanın babası olmaz" derdi. Ne kadar doğruymuş
 

Çok teşekkür ederim canım güzel yorumların için..
İyi hissediyorum kendimi, yalnız olmadığımı görüyorum bu yorumları okuyunca..
Diyorum ki, bir başkasının da başına gelebilirdi, o da aynı şekilde üzülürdü. O zaman çemberin biraz dışına çıkıp, konudan uzaklaşabiliyorum.

Dün de üvey annem aradı beni, amcamlarla pikniktelermiş.
Hangi amcamlar diye sordum.
"kaç tane amcan var burada" dedi.
Bir öz, bir üvey amcam var İstanbulda. "2 tane" dedim saf saf..
Üvey dediğim, babam ile amcamın babaları bir, anneleri ayrı.
Erkek kardeşimle benim gibi yani.
"Yok canım, onlar dış kapının mandalı" dedi..
Al işte, mantık bu, ne bekleyebilirim ki..

"Gelsenize siz de" dedi, arabamız satıldı dedim.
"aa öyle mi uçakla gelin o zaman" dedi..
Lafa bak..
Onların arabası yokken az şöförlüklerini yapmadık biz.
Ki babam eşimin yanına bile oturmazdı. Arkaya otururdu, ben öne geçmek zorunda kalırdım, kızım arkada tek kalır ağlardı.
Düşün adam yerine koymuyorsun damadını, yanına bile geçip oturmuyorsun tenezzül edip. Ama bir yere gitmek istediğinde ricacı oluyorsun. Bunun sebebi 10 lira taksi parası vermemek..
Böyle de iğrenç bir adam.
Ve ne söylesem ben suçluyum, ben ahlaksızım..
O hep doğru, hep mağdur..
Bir de diyor ki kadın telefonda..
Önce ailece tatile gideceklermiş.. Oğlu, kocası hep beraber.
Sonra oğluna ben kendi şirketimde staj ayarlayacakmışım.
Sonra o eşiyle 2 ay tatil yapacakmış başbaşa..
Oğlu ben de kalacakmış, birlikte işe gidip gelecekmişiz.
Yorum bile yapmaktan aciz kalıyor insan değil mi..
 
Son düzenleme:

yok daha neler! onu evinize bile sokmayın.... bi de hamilesin,iyice canın sıkılmasın....
 
Aklıma birşey daha geldi, araba-taksi deyince..

Biz evlendik, daha bilmiyoruz ama babam tarafından dolandırılmış olduğumuzu..
Babam biliyorya biz de düğün takıları altınlar falan var, maaşlarımız da geliyor birikiyor bir yandan.

Kendisinde de, bizde de araba yoktu.
"ya ben size yardım edeyim araba alın, ya siz bana yardım edin ben araba alayım" dedi.
Şimdi başıma gelenleri idrak edebildiğim noktada görüyorum teklifteki şeytanlığı..
Kendine ev aldırdı..
Şimdi de araba aldıracak.
Evlendim, ama ona çalışacağım hala..
Kan emen adi bir kene gibi, sırtından atamadığın bir asalak.. Ki asalağın asalak olduğunu bilirsin, bu bir de yalancı üstüne..
O an şüphelendim, neyse ki..
Dedim ki "babama güvenip duruyoruz ama babamın benimle ilgili geçmişi hep karanlık"..
"sen bana para ver baba, ben alayım araba" dedim.
2 bin lira verdi, biz de 10 bin lira koyduk. 12 bin liraya araba aldık.
O 2 bin lira borçtu, hay almaz olaydık.
Biliyorum bunca ahmaklıktan sonra söylenmeye dertlenmeye hakkım bile yok.
Ama "baban" olunca inanmak istiyorsun, herhangi ir insan böyle kandıramazdı beni. Hayatımda başka örneği yoktur, yaş tahtaya basmışlığın..

Evin anahtarı da vardı onlarda, kızıma bakıyordu kadın.
KAdın bir defa bile kötüye kullanmadı anahtarı, habersiz gir çık yapmadı eve.
Ama babam öyle dğeildi, anahtarı oğluna verir, anahtarı aldırtırdı evden.
Sonra oğluyla arabaya atlar giderlerdi.
Benzin bitince gelir kapıya bırakırdı arabayı.
Babam da amatör, kullanamıyordu araba bu arada.
Kendisi o amatörlükle ve oğlu sadece 12 yaşındayken arabayı kullanıyorlardı ve oğluna da kullandırtıyordu düşünün..
Bunu yaptıkları gün çıkartıp 2 bin lirasını verdim ve ortaklı bitti dedim.
Arabanın anahtarını ortaya bırakmadım hiç, hep işe götürdüm. Hatta özellikle bir süre işe arabayla gittim geldim.

Bizim arabayla bir yere gideriz mesela. Öne geçerim ben eşimin yanına.
"Ben geçeyim oraya" der, beni arkaya geçirir.
Sonra ben arkaya geçince, sevgili oğulan "kaş göz işareti" yapıp öne geçmesini söylerdi.
Düşünün ben öne eşimin yanına geçmeyeyim de, 12 yaşındaki oğlu geçsin.
Oğlunun arabaya hevesi varya, o yüzden. Ben eşime mahcup olmuşum, ben kırılmışım ne önemi var.
Oğlu sevinsin, oğlunun gönlü olsun yeter.
Neyse zaten oğlu 18 yaşını doldurduğu an aldı arabasını, çekti altına.
Şimdi bırakın 12 yaşındaki çocuğu o direksiyona geçirmek, benim bile arabaya ihtiyacım olsa o arabaya binip bir yere gitme şansım yok.
Anahtar sevgili oğlunda. Ve zaten "oğlum arabanı yıkattın mı bugün" tarzında dialoglar..
Onun arabası yani.. Bir damla ter dökmeden, "onun arabası"..
Bu aileyi Allah'a havale ediyorum ve onlar ailem değil artık..
Doğumda da haberleri olmayacak, haber vermeyeceğim.
Doğuracağım, sonra haber veririm.
Allah'ım sen istemezsen yaprak bile düşmez biliyorum ve sana sığınıyorum, sana havale ediyorum bu şeytanları.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…