Bir şeytanın kızıyım ben..

Yine hamilesin galiba,yine üvey anne mi bakacak ?
Paragöz belli ki yine isteyebilir gibime geliyor
 
Canım seni yorumlarından az çok takip ediyorum.

Oldukça mantıklı bir bayansın, tahminimce bunun da mantıklı bir cevabı vardır ama, neden hala o ile ile iletişim içindesin?

Üvey annene kızını emanet etmen de açıkçası bana gereksiz geldi. Şimdi çocuğuna o baktığı için hergün onla iletişim içinde olmak zorundasın. Ayrıca kendisine güven sorunu da yaşayabileceğini düşünüyorum

Ben senin durumunu yaşasaydım herhalde, o aileyi de o aileyle olan geçmişi de silerdim. Tamam iyi ya da kötü anıları, yaşadıklarımı, hafızamı silemem ama en azından o aileyle iletişimi keserdim ki hergün görüp iyice içinde olmayayım..

Canım, benim kararım daha hamileyken şu şekildeydi: "Kızıma 3 yaşını doldurana dek dedesinin evinde bir bakım sağlamak, sonrada o insanalrın kilometrelerce uzağına taşınmak".
Tam da böyle yaptık.
3 yaşını doldurdu ve kreşe başladı.
Şu an bayramdan bayrama şeklinde bir iletişimimiz var.
İnan babam yeni aldığım evi de ksıkanıyor, bana çok görüyor. Bakışından, hayırlı olsun dememesinden, evde ceketini bile çıkartmamasından belli bu.
En son kızım rahatsızlanmıştı, yazmıştım başka bir konuda belki hatırlarsın.
Hastanede yattı, ciddiydi.
O esnada görüştük onlarla, yoksa durduk yere ziyaretimiz yok.
 
neden parasını verdiğin halde üvey annene teslim ettin ki çocuğunu canım..
ama tabi ki bi nedeni vardır ve bizler bilemieyiz..
bende anlatmıştım esski konumdan bilirsin belki..
babam annemi aldattığı kadınla şuanda dedemin babaanneme anneme miras bırakıp gittiği evde oturuyolar..babaannem oğlumun üstüne yapıyım demiş yani babamın..
ama babam ne yaptı..önce annemi aldattı bizi gönderdi evden..sonra babannemi öz ve öz annesini kovdu..şimdi sevgilisiylerahat rahat oturuyo..ama bunları ona sorsan hiç yapmamıştır yoktur hatası..öz çocukları misafir olarak isteyen adamdan ne beklersin..bi gün fazla kalsak anneniz özlemiştir diye bize demogji yapan adam babamıdır?
bir gram ekmeğini yememişimdir onun..sana diyorum neden çocuğunu emanet ettin diye..
bende o kadınlaa ve babamla tam 1 yıl konuştum..yeni aklım başıma geldi..bana maddi manevi yararı olmayanadam babamıdır!!!ki ben evlenicem zaman istemeye geldiklerinde..bu kızın babası dost hayatı yaşıyomuş..çalışmıyomuş evde oturmak için..içki içiyomuş diycekler..malum bizim toplummuz..bunlardan benim suçum yok..
kendini rahatlatabilirsin bak..
ben hala bu insanlarla muhattap olmak zorundayım böyle konular için..ama sen?
evlenmişsin..parayıda düşünme artık..sadakan olsun allah çıkartır bi yerden..

ve kesinlikle..
bence onlara inat çok mutlu olduğunuzu göstermelisiniz..
kendini üzme canım:KK71:
 
Yine hamilesin galiba,yine üvey anne mi bakacak ?
Paragöz belli ki yine isteyebilir gibime geliyor

Hamileyim, ama onlar bakmayacak.
Oğluma ya ben bakacağım, ya da şu an görüştüğüm bir uzak akrabam var. O bakacak. Eğer o kişiyle anlaşamazsak (biraz uzak oturuyor), o zaman işten ayrılmam gerekecek. Yabancıya bırakmayacağım.
Ben yabancılıklardan, yabancılardan nefret ettim.
Ama onlara baktırsam, haklısın, tabi isterler.
 
ipek beni yanlış anlayamayacağını düşündüğüm için yazıyorum.
Ne senin ne babanın çocuk bakma işini onaylamaması lazımdı.
Mahkemeler falan büyük olaylar yani,her ailede baba-kız mahkemelik olmaz.
Bunun akabinde bu teklifi nasıl sundun onlara,çocuğa bakma işini yani.
Onlar nasıl kabul etti cidden anlamakta güçlük çekiyorum.
Dedesinin evinden annesi hayır görmemiş ki kızın görsün.
Arada barıştınız yakınlaştınız yine seni kandırdı mı gibi bir düşünceye sahip oldum.

evet arkadaşım doğru demişin..ipekte napsın sonuçta babası kötülükk yapsada yuzu gülse hemen insan inanıveriyor..sonuçta baba..ama ne büyük kötülükler yapmış ya..
Eşinde bu arada çok iyi bir insanmış değerini bil.sesi çok çıkabilirdi.

Bazı arkadaşlarımız doğru demiş.haklılarda..keşke çocuğuna başkası baksaydı..dedesi gene yanındada durabilirdi..belkide kafasına bu kadın girdi babanın kimbilir.allah yardımcın olsn ipekçiğim..artık olanlar olmuş.bence uzak dur ve hakkını ara.
 
İpek anlıyorum galiba hiç tanımadığım birine baktıracağıma iyi kötü yine anneanne sıfatındaki birine baktırmak istedin.
Evladın için bu yöntemi uygulayıp yine de bu insanlara sabırla yaklaşmışsın.
Cidden güçlü bir insansın ben aynı durumda her defasında her ödeme gününde,o eve her gittiğimde..
Babamın üvey annemin suratını her gördüğümde delirirdim.
Bir de ne var biliyor musun ?
Baba.. yine de baba..Sana kazığın en büyüğünü de atsa baba..
Ümidin hiç geçmiyor,beni bir gün gerçekten sever mi acaba ? diye insanın kalbinden geçiyor.
Her defasında şans veriyorsun,belki bu sefer sever,belki beni sevdiği bir anı yakalayabilirim..
İstersen 30 değil 60 yaşında gel hep aynı sevilme arzusu..
 

Canım, benim kararım daha hamileyken şu şekildeydi: "Kızıma 3 yaşını doldurana dek dedesinin evinde bir bakım sağlamak, sonrada o insanalrın kilometrelerce uzağına taşınmak".
Tam da böyle yaptık.
3 yaşını doldurdu ve kreşe başladı.
Şu an bayramdan bayrama şeklinde bir iletişimimiz var.
İnan babam yeni aldığım evi de ksıkanıyor, bana çok görüyor. Bakışından, hayırlı olsun dememesinden, evde ceketini bile çıkartmamasından belli bu.
En son kızım rahatsızlanmıştı, yazmıştım başka bir konuda belki hatırlarsın.
Hastanede yattı, ciddiydi.
O esnada görüştük onlarla, yoksa durduk yere ziyaretimiz yok.

Anladım canım, açıkçası içimde bi rahatlama hissettim bunu duyunca...

Çünkü ne olursa olsun, ne kadar yetişkin bireyler olsak da çocuklukta yaşanan kötü hatıralar en ufak bi detayda, hafızamızda beliriveriyor.

İnsan bir kuzeniyle, arkadaşıyla olan adaletsizliğe bile tahammül edemezken, bir kızın en çok güvenmesi gereken insan olan babasından bunları görmesi... Senin hakkın olanı göz göre göre ellere yedirmesi, o ellerin de bunu kullanması dayanması çok zor şeylerdir tahmin edebiliyorum...
Durumunu da ispatlayamayacağını söylemişsin, bu durumda o malvarlığı açısından yapacak fazla da birşey yok kendini psikolojik olarak iyi hissetmenden başka canım...

Bazen insanın içindekilerin ortaya çıktığı, içini dökmek istediği anlar olur sanırım bu da onlardan biri.

Allah sana eşinle, çocuklarınla mutluluk, huzur nasip etsin canım ömrünün sonuna dek..
 
sIKIlmadan okudum ve hayretler icinde kaldim...bir baba nasil bukadar vicdansiz olur??hele birde öz ve öz kizisin okurken bukadarda olmaz dedim kendi kendime..sen iyi niyetle yaklasmissin güvenmissin onlar suistimal etmis
ne demisler bu devirde babana bile güvenme..ama allah büyük bu dünyanin öbür dünyasida vardir kimsenin hakki kimsede kalmaz hic merak etme
iyi kötü bir aile kurmussun zaten esin var cocuklarin var sen bence ailenle güzel mutlu yasamaya bak gerisinide kafana takmaaaaa

hersey gönlünce olur insallah...
 
canım bir söz vardır anan yoksa baban yoktur diye...nasıl babadır anlamadım ki..ama gün olur devran döner...oğullarına ev araba alınmış bir tek müthiş düğünleri kalmış..evim arabam var okumasamda olur diyen evlattan ben pek umutlu değilim açıkçası..helede başka mesleği yoksa hiç...
Allah tan okutmuşlar seni ve sende okumuşsun mesleğini eline almışsın...onlara muhtaç değilsin..en önemlsi bu..umarım doğacak olan 2. çocuğunuzuda üvey annenize baktırmazsınız..
 
Merhaba,

uzun olacak biraz, helal edin hakkınızı..
beni tanıyanlar bilir..
ben 10, ablam 13 yaşındayken annemizi kaybettik ve ablamla ben üvey anne ile büyüdük.
Ablam tıp okurken yurtta kaldı, sonrasında eve dönmeden evlendi.. Yani o çok fazla muhatap olmadı babamla ve eşiyle.
Ben üniversite bitene kadar o evde yaşadım, onlarla..
Çok sıkıntılar yaşadım, maddi-manevi. Anlatıp kafanızı şişirmeyeyim, tahmin edilebilecek şeyler..
Mezun olduktan sonra 6 ay işsiz kaldım, iş bulamadım.
O dönem 5 kuruşsuz gezdim, iş görüşmelerine giderken otobüs şöförlerinden rica ediyordum param yok diye.:KK59: Babam ve eşi, "bu kadar okuttuk, hala hazır yiyor" diye söyleniyorlardı hem yüzüme hem arkamdan.
Akşama kadar iş arayıp tabanlarım şişerdi, ben eve dönene kadar yemek yemiş olurlardı. Ne mümkün o buzdolabını açacaksın da, içinden bişey alıp yiyeceksin..
Hiç unutmam bir gece dolabı açtım, açlıktan başım dönüyordu. Bir bardak süt koyup içtim.
Sabah babam fark etmiş sütün azaldığını.
"Süte de ortak çıktı" diye bağırmıştı. O gün tesadüf ablamla eşi gelip beni aldılar ve bir süre onlarla kaldım. Ama ablam bu süt mevzusunu bilmez mesela.
Sonra şehir dışına çıktım. Hem o dönem kriz vardı ve büyük şehirlerde iş bulmak çok zordu, hem de ben şehir dışında bir işi özellikle istiyordum.
4 sene orada çalıştım.
Babam ve ailesi her sene tatillere çıktılar, gayet mesut aile hayatlarını sürdürdüler.
Ben ilk başlarda o gittiğim yerde süründüm desem yeridir.
5 kuruşsuz bir hayat kurmaya çalışıyorsun. Depozito, kira, 2.elciden eşyalar..
Başardım ,bir düzen kurdum.
Şu KK'da görüyorum ki benim 20 yaşında bir kız olarak tek başıma başardığımı, evlenmeye karar vermiş bir kız bir erkek çift yapamıyor da, aileler yardım etmiyor diye isyan ediyor.
Onları eleştirmek için yazmıyorum, aksine babam ne kadar da ilgisizmiş, onu daha iyi anlıyorum bu konuları okudukça.
Neyse sonra eşimle tanıştık, evlenme kararı aldık. Babam çok karşı çıktı, yaşın ufak dedi.
Ya tabi..
Aç bilaç okula giderken ufak değildim, bir başıma bilmediğim şehirlerde ev ararken ufak değildim, lojmanda 1 ay daha kalabilir miyim diye genel müdüre yalvarırken ufak değildim.
Ama evlenmek için ufağım..
Neden.. İşte geliyor nedeni..
Benim şehir dışında yaptığım bir birikim vardı, babam elbette tahmin ediyordu bunu.
Bana birgün sordu bunu.. Ben de 40 bin liram var dedim. Sene 2004 bu arada..7 sene öncesi.
Eşimde de bir miktar vardı. Evlendikten sonra biraz daha biriktirir ev alırız diyorduk. Ve ben güzel bir düğün de istiyordum.
Babam "geçmişte ne olduysa oldu, sünger çekelim, ben senin babanım,sana sahip çıkacağım,boşver düğünü falan, ver o 40 bin lirayı, ben de 10 bin lira ekleyeyim, ancak bu kadar param var, size ev alalım, kiracı olmayın" dedi.
Vay be dedim, babam vicdana geldi..
Ev alacağı için değil, ama bir baba sahibi olacaktım galiba, çok mutluydum. Kabul ettim.
Ev alındı, ama babamın üstüne.
Bir baktım, tapu çıkmış bile, bana haber verilmemiş.
Hayatımın hatası işte budur..
Ama babam o adam, umulur mu böyle şeytanlık??
Sonra açıklaması vardı "sen o 10 bin lirayı bana öde, tapuyu hemen devrederim".
Üvey annem oturdukları evi rutubetli ve dar diye beğenmiyordu. Tutturdu yeni alınan eve geçmek için.
Böylece yeni alınan eve onlar taşındı, onların boşalttığı "rutubetli dar" eve de eşimle ben..
Tapu babamın üstüneydi, elimden gelen bişey yoktu.
O 10 bin liralık borcu 5 ay içinde ödedik babama. Düğün takılarımın bir kısmı da gitti.
Sonra tapuyu istedim.
"Bu zamanda kim kime 10 bin liralık borç veriyor faizsiz, ben verdiğin parayı kiraya saydım, benim evimde oturdun aylarca" dedi..
Ev 50 bin liraya alındı, 40 bin lirasını ben verdim, babamın verdiği 10 bin lirayı da 5 ayda ödedik.
Ve bana ettiğ ilafa bakın.. Kiraya saymış. Evin 5 aylık kirası 50 bin lira yani.
Çok ağladım, çok sızlandım. Kendi paramla kendi psikolojimi bozmuş oldum. Yandım, yıkıldım anlatamam.
"Okuttum seni, daha ne parası istiyorsun" dedi sonunda. Meğer elimdeki parayı almak için yapmış. Gönlümce bir düğün bile yapamadım, elimdeki parayı dolandırıcılıkla çekti aldı elimden.:KK58:
Aradan 3 sene geçti.
Emlak piyasası çok hareketliydi. O ev 150 bin liraya çıktı bedel olarak.
Avukat tuttum, tüm dekontlar mevcuttu. Amcamı şahit gösterdim. Dava açtım. Dava neticelenmeden "vereyim 50 bin lirasını sussun" dedi babam..
Düşünün, 50 bin liraya alınan daire olmuş 150 bin lira. Adam bana 50 bin lira veriyor. E niye aldın paramı elimden o zaman. Baba değil, şeytan yapmaz bunu.
Amcamlar rica etti, kötü olmayın, sen daha gençsin, neler alırsın vs vs..
Rahmetli annemin kendi alınteriyle aldığı arsası vardı, babamın üstüneydi.
Onu sattı 200 bin liraya, 50 bin lirasını bana verdi. Kalanına ev aldı, yeni hanımının üstüne yaptı.
Düşünün annem çalışmış, arsa almış. O arsa zaten benim hakkım, ablamın hakkı. Onu satıp önüme dilenci parası atıyor, kalanı ile eşine ev alıyor.
Ben çalışıyorum, paramla ev alıyor, gene karısı için.
Daha da doğrusu herşey oğlu için. Şu an üniversite okuyan bir oğlu var, onun için.

Neyse sonra evladım doğdu, ben çalıştığım için üvey annem baktı kızıma, bakıcıya kaç para vereceksem o parayı istedi benden.
Bu arada gördüğünüz gibi asla maddi bir ihtiyaçları yok, gayet varlıklılar. Ben çocukken de varlıklıydı babam.



Üvey annemin benimle kzııma bakma konusunda ciddi "zam pazarlığı" yapmışlığı vardır. Parasını 1 gün geciktirsem mırın kırın ederdi ,o derece.
3 yıl baktı kızıma, toplamda 30 bin lira verdim.
Biz taşındık, onlar oğluna araba aldı, 30 bin liraya, tesadüfe bak..:KK47:
Oysa "çok ihtiyacımız olmasa, kendi torunumuza parayla bakmayız diyorlardı"..:KK59:

Geçenlerde oğulları benim eşime demiş ki "okumasam da olurdu, evim arabam herşeyim var.."
Düşünün ömründe bir damla alın teri dökmeden, anacığımın ve benim emeklerimin üzerinden evi-arabası var, evet..
Bana ise gönlümce bir düğün bile çok görüldü.:KK59:
Param elimden alındı, oğullarına bir ev daha alındı.
Dahası psikolojim bozuldu, saçlarım döküldü.. Yıllarca azap çektim, paramı geri alacağım diye.
Ve ben şu an hala ev borcu ödemekle meşgulum, çünkü sıfırdan başlamak zorunda kaldım.
Benim o berbat şehirde aç açık geçirdiğim günler, biriktirdiğim paralar oğullarına ev oldu şimdi..
Anamın ablamı ve beni kreşe bırakıp "bizim istikbalimiz için" aldığı ev, o şeytanların oğluna ev oldu.

Ve bardağı taşıran son damla..
Babam ve karısı güzel bir düğüne gitmişler geçenlerde..
"Oğluma da böyle güzel bir düğün yapacağım" diye dolanıyor kadın ortalıkta..
E tabi evini arabasını ben aldım, düğünün de yapıverirsiniz artık..
Lanet olsun, bu nasıl bir şeytanlık..
Parasını, evini, düğününü herşeyini geçtim de..

Ben böyle iğrenç bir şeytanın kızıyım, en ağırı o..:KK14:

Off okudukça sinirlendim ya şimdiye kadar senin 2 evin araban olurmuş ama sevgi açlığı işte....Babana bile güvenmeyecekin bu devir de diye boşa dememişler....Allah görsün yaşadıklarınızı gün olur devran döner nasılsa aynı hataları 2.kez yapma guvenmek gibi
 
İpek anlıyorum galiba hiç tanımadığım birine baktıracağıma iyi kötü yine anneanne sıfatındaki birine baktırmak istedin.
Evladın için bu yöntemi uygulayıp yine de bu insanlara sabırla yaklaşmışsın.
Cidden güçlü bir insansın ben aynı durumda her defasında her ödeme gününde,o eve her gittiğimde..
Babamın üvey annemin suratını her gördüğümde delirirdim.
Bir de ne var biliyor musun ?
Baba.. yine de baba..Sana kazığın en büyüğünü de atsa baba..
Ümidin hiç geçmiyor,beni bir gün gerçekten sever mi acaba ? diye insanın kalbinden geçiyor.
Her defasında şans veriyorsun,belki bu sefer sever,belki beni sevdiği bir anı yakalayabilirim..
İstersen 30 değil 60 yaşında gel hep aynı sevilme arzusu..

evlatların affetme toleransını, evlatların bir ümitle belki...lerini, belki beni severlerini,
ebeveynlerin kullanması. sömürmesi.
psikolojik bozukluk dışında adlandıramam.
fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, baba tacizi, baskı baskı baskı,
üzerinden çok zaman geçti, geçmese bile affetmezsem bile unutmuş gibi yapardım. şimdiki gibi.
İDRAK ETMEKTEN ACİZ KALIYORUM, ebeveyn evladın gösterdiği büyüklüğü neden göstermez..
nasıl affetmese dahi unutmuş gibi davranmaz..
kendi nefsi çıkarı, duygu pohpohlanmasını nasıl daha önde tutar..evladından önde tutabilir..
acıma duygusundan yoksun, bu duygusu gelişmemiş desem,
misalen ipeğin üvey annesine de acımasız davranması lazım,
değilse, kendilerine uygun gelen doğruları görebilip
uymayan doğruları itelemeleri..
yoruldum artık güzel baba-kız iletişimine imrenerek, üstüste nefes çeke çeke bakmaktan,duymaktan,okumaktan.
atlamadan okudum ipektuncer, kırgın, öfkeli, birikmiş olumsuz duygularınızda çok haklısınız.
anladığım o ki; babanız bir adım gelse, siz yine gitmek istersiniz. açarsınız kollarınızı, istersiniz.
benzer duyguyu babanız için düşünememekte sizi üzüyor.

yazarken aklıma geldi, evladın tek anne babası olabilir. fakat anne babanın şansı birden fazla.
evlat ebeveynini iterse başka ebeveyn sevgisi yok.
ama anne baba bir evladını nefsi için bırakırsa arzuladığı, yaşamak istediği, hissetmek istediği evlat sevgisini arzusunu diğer evladında evlatlarında yaşayabilir.
evlat sevgisini hissetmek istemekte nefsi bir duygudur.
yazarken acımasızca geliyor ama,
okuduklarımdan, keza yaşadıklarımdan daha zalimce değil.
 
canım sen ilk evi vermişin babana daha sonra neden onu almadın dava açıldığında niye ikna oldun :KK20: Senin hakkın olan evi gözgöre göre vermişin babana.. Daha sonra bunları geçtim neden çocuğunu böle düşünen böle bir zihniyete sahip birisine sana onca şey yaşatan üvey annene emanet edebildin:KK20: Neyse artık olan olmuş bundan sonra sana tavsiyem hiçmi hiç onları düşünme arama sorma aradıklarında açma muhatap olma bile sil at hayatından kendi aileni çocuğunu düşünn:KK16:

Yok, ev vermedim babama. Evin parasını hesabına gönderdim, tapu günü haber verecekti.
Ama tapuyu çıkarttıktan sonra haber verdi ne yazık ki, işte bunun adı dolandırıcılık.
Gerçekten çok uyanık geçinen bir insanım, bir yabancı kolay kolay dolandıramaz beni.
Şu temkinsizliği babamdan başkasına asla yapmazdım.

Sonra o dekonta dayanarak dava açtım. Ama avukatın da söylediği şuydu, ben mesela 40 bin verdiysem, onu faiziyle en fazla 41 bin lira olarak alırmışım. Ki o kadar bile faizi olmazmış, kanunlarımız çok eski çünkü, kanunlarda geçen rakamlar komik.
Bizim "ev alma" projemiz ise ispat eidlebilir bişey değildi.
Benim hatam en baştan babamla böyle bir ortaklığa girmek oldu ki, bunu kendisi teklif etti.
 
benim anlamadığım şey bukadar olayın üstüne kızınızı niye üvey annenize baktırttınız ?ben değil kızımı güvenip bırakmak yüzlerine asla bakmazdım...

çok haklısın, ama daha güvenli bir alternatifim yoktu. K.valide olsaydı bakabilecek mesela asla bunlara tenezzülüm olmazdı.
Kreşlerin kabul ettiği en erken yaşta da, irtibatı koparttım zaten onlarla.
 
ay ipekçiimm, neler yaşamışsın, ama napıcaksın işte, ilahi adalete sığınmaktan başka çare yok. elbet bi yerden çıkar bunlar..
 
İpek beni yanlış anlayamayacağını düşündüğüm için yazıyorum.
Ne senin ne babanın çocuk bakma işini onaylamaması lazımdı.
Mahkemeler falan büyük olaylar yani,her ailede baba-kız mahkemelik olmaz.
Bunun akabinde bu teklifi nasıl sundun onlara,çocuğa bakma işini yani.
Onlar nasıl kabul etti cidden anlamakta güçlük çekiyorum.
Dedesinin evinden annesi hayır görmemiş ki kızın görsün.
Arada barıştınız yakınlaştınız yine seni kandırdı mı gibi bir düşünceye sahip oldum.

Canım, ya ben sırayı ters anlattım, ya da konu çok arap saçı gibi oldu.
Bak sırası şöyle olayların.
Önce çocuğuma baktılar. O zaman mahkeme olayları yoktu gündemde.
Sadece babam parayı geri vermeyeceğini ,onca yıl beni okuttuğunu (bu arada ben hep bursla okudum, ablams orduğunda bile paramın olmadığını söylemezdim, değil ki babamdan istemek) söylemişti. Ben de kahrolduğumla kalıyordum.
Kızımın 3 yaşını doldurmasına yakın, son defa amcamı devreye sokup paramı istedim.
Baktım olacak gibi değil, dava açtım.
Dava görülmedi, hakim karşısına çıkmadık hiç. Paramı aldım, davayı geri çektim. O gün bugündür babamla konuşmuyoruz, ne ben ne eşim. Babam da konuşmuyor, karşılıklı. Hatta ben bayramlaşmaya falan gidiyorum, ama onda da birebir muhatap olmuyoruz.
Neyse paramı aldım ve 2 ay da ücretsiz izin. O 2 ayda kredi çektik, ev aldık, taşındık, kızıma kreş ayarladım, kızımı alıştırdım, 10 gün kreşte bekledim alışması için. Ve işe başladım.
Şimdi yüz-göz durumundayız ve çocuk baktırma falan gibi bişey teklif dahi etmem. Ve artık güvenmem de.
Kızım hasta olduğunda geliyorlar, biz de eğer tatile falan gitmediysek bayramlarda uğruyoruz. Çoğu kez tatilde olmasam da tatildeyiz diyorum, elini öpmemek için.
 
Son düzenleme:
Anladım canım, açıkçası içimde bi rahatlama hissettim bunu duyunca...

Çünkü ne olursa olsun, ne kadar yetişkin bireyler olsak da çocuklukta yaşanan kötü hatıralar en ufak bi detayda, hafızamızda beliriveriyor.

İnsan bir kuzeniyle, arkadaşıyla olan adaletsizliğe bile tahammül edemezken, bir kızın en çok güvenmesi gereken insan olan babasından bunları görmesi... Senin hakkın olanı göz göre göre ellere yedirmesi, o ellerin de bunu kullanması dayanması çok zor şeylerdir tahmin edebiliyorum...
Durumunu da ispatlayamayacağını söylemişsin, bu durumda o malvarlığı açısından yapacak fazla da birşey yok kendini psikolojik olarak iyi hissetmenden başka canım...

Bazen insanın içindekilerin ortaya çıktığı, içini dökmek istediği anlar olur sanırım bu da onlardan biri.

Allah sana eşinle, çocuklarınla mutluluk, huzur nasip etsin canım ömrünün sonuna dek..

Canım, Allah razı olsun binlerce kere.
Evet, bu konuyu açma sebebim anlaşılma ihtiyacı ve manevi destek.
İnsan dipsiz bir kuyuya düşüyor düşündükçe ve çıkamıyor, öyle bir noktada açtım bu konuyu.
Sizler "evet haklısın İpek, bu vicdansızlık" dediğinizde o çemberin dışına çıkıp bakma şansı kazanıyorum.
Diyorum ki "bak işte herkese göre bu bir vicdansızlık, babam bir şeytan diye, vicdansız diye kendimi yememein alemi yok, bu benim dışımda, bu babamın kötülüğü, ben sadece zarar gören tarafım"..
Ben de senin için aynı güzel duları paylaşıyorum canım.
 
güzelim allah kimsenin hakkını kimsede koymaz o kıymetli oğullarından çıkar sen merak etme ya hayırsız bir evlat olur ya ukala bir gelin ama kesin çıkar babanda ruhu çıkmaya başladığı andan itibaren yetimlere ettiği zulümden kıvranmaya başar o kadınada kalmaz bu dünya babanada
 
evlatların affetme toleransını, evlatların bir ümitle belki...lerini, belki beni severlerini,
ebeveynlerin kullanması. sömürmesi.
psikolojik bozukluk dışında adlandıramam.
fiziksel şiddet, psikolojik şiddet, baba tacizi, baskı baskı baskı,
üzerinden çok zaman geçti, geçmese bile affetmezsem bile unutmuş gibi yapardım. şimdiki gibi.
İDRAK ETMEKTEN ACİZ KALIYORUM, ebeveyn evladın gösterdiği büyüklüğü neden göstermez..
nasıl affetmese dahi unutmuş gibi davranmaz..
kendi nefsi çıkarı, duygu pohpohlanmasını nasıl daha önde tutar..evladından önde tutabilir..
acıma duygusundan yoksun, bu duygusu gelişmemiş desem,
misalen ipeğin üvey annesine de acımasız davranması lazım,
değilse, kendilerine uygun gelen doğruları görebilip
uymayan doğruları itelemeleri..
yoruldum artık güzel baba-kız iletişimine imrenerek, üstüste nefes çeke çeke bakmaktan,duymaktan,okumaktan.
atlamadan okudum ipektuncer, kırgın, öfkeli, birikmiş olumsuz duygularınızda çok haklısınız.
anladığım o ki; babanız bir adım gelse, siz yine gitmek istersiniz. açarsınız kollarınızı, istersiniz.
benzer duyguyu babanız için düşünememekte sizi üzüyor.

yazarken aklıma geldi, evladın tek anne babası olabilir. fakat anne babanın şansı birden fazla.
evlat ebeveynini iterse başka ebeveyn sevgisi yok.
ama anne baba bir evladını nefsi için bırakırsa arzuladığı, yaşamak istediği, hissetmek istediği evlat sevgisini arzusunu diğer evladında evlatlarında yaşayabilir.
evlat sevgisini hissetmek istemekte nefsi bir duygudur.
yazarken acımasızca geliyor ama,
okuduklarımdan, keza yaşadıklarımdan daha zalimce değil.

Evet, yazarken zalimce, ama gerçek..
Benim babam gibi.. O evlat sevgisini bir şekilde tatmin ediyor oğlunda..
Ve hep kendine teselli veriyor..
İpek düzgün bir evlat olsaydı, ona da araba alırdım.
Bunu demiş mesela, amcamdan duydum.
Hadi ben düzgün değildim, ablamda mı değildi.
Hadi ben düzgün evlat değildim, karının üstüne aldığın evin iç dekorasyonunu neden bana yaptırdın..
Yaaa bir de bu var, atlamışım yazarken..
Ben gittim ya şehir dışına çalışmaya..
Baba tabi aramıyor, sormuyor.. Belki kötü yola düştüm??
1 sene sonra bir telefon..
"İpek ben emekli oldum, ikramiyemle başımı sokacak bir ev aldım. Ama içi berabt, yapılması için destek olur musun".. Ooo elbette.. İpek seviniyor "acaba aile mi olacağız, acaba o eve haftasonları ben de gitsem kabul ederler mi, acaba "hadi İpek yemeğeee" diye bir seslenme duyar mıyım ben o evde, acaba içeri girince "hoşgeldin" lafını 1 kez olsun duyar mıyım ömrümde?"..
Bu duygularla evin kartonpiyer, banyo-mutfak dolabı, yağlı boya badana, parkeler, daire kapısı, gömme dolap ne istenirse yaptırıyor İpek. Tam 8 ay babasının evi için çalışıyor. Bu esnada o eve her gidişinde güleryüzle karşılaşıyor, oysa öğrenciliğinde bir gün eve girince "hoşgeldin" diyen olmamış, yeminler ediyorum, 1 defa bile eve girince "hoşgeldin" diyenim olmadı..
Ablam mesela bunu yaşamadı, "hoşgeldin ablam" diye atılırdım boynuna..
Yetmiyor, salon takımı, beyaz eşya da aldırılıyor İpek'e..
En sonunda (geçen sene) öğreniyorum ki ben..
O ev de karısının üzerineymiş..
Karısının üzerine yaptığı ve oğluna bırakacağı evin içini bana yaptırdı şeytan..
Tüm bu yaptıklarını da hep etraftan gizledi. Ben evlenirken "kızıma evimi bıraktım, ben başka eve geçiyorum" demiş herkese.
Kızım doğdu, oda takımı aldı 2 bin liraya. Şok oldum gene, yoksa babam düzeliyor mu..
Herkes takdir etti babamı, ne iyi kalpli bir dede..
4 ay geçti, misafirlerin ayağı kesildi.
Babam benden 2 bin lira borç istedi.
Tesadüfe de bak, istediği miktar tam da aldığı odanın tutarı ile aynı..
Biliyordum geri vermeyeceğini, gittim koydum masaya, çıktım.

Canım, senin yaşadıkalrının benimkinden eksiği yok fazlası var sanki.
Umarım yanılıyorumdur, taciz yazmışsın..:KK59:
 
yaşadıklarına çok üzüldüm canım.yerinde olsam böyle bir babanın yüzüne asla bakmam:KK50:
en çok içimi acıtan ne oldu biliyormusun beni başka şehire beş kuruşsuz göderdi dedin ya birde içtiğin süte bile laf etmiş:26:allahım bu nasıl bir baba benim için o dakika biter o insan bu babalık değil canım:KK20:gidip babamın ayağının altını öpesim geldi inan
sen yinede üzülme unutma ilahi adalet var kimsenin yanına yaptığı kar kalmaz.
inşallah bundan sonra herşey gönlünce olur canım:KK31:
 
X