Görmek istediğiniz gibi görüyorsunuz maalesef ve gordüklerinizin gerçeklerle pek alakası yok. Eminim bu durumu siz yaşamasaydınız da başkasına dışardan bakıyo olsaydınız siz de görürdünüz mükemmelliğin yakınından bile geçmeyen bi ilişkinizin olduğunu ama içinde olunca göremiyo insan.Çünkü ben burada sadece sorun yaşadığımız anları anlattım. Haliyle iyi olan zamanlarımızdaki hal hareket yada durumları bilemezsiniz. Ama tabiiki süper bir adam bu yaa demiyorum demedimde
Neden sızın borclarınız onu bu kadar rahatsız ettı?Daha evlenmedınız bıle.Neden yüm aıleye duyurdu?Acayıp iletısım olmayan bır ışıskı.Zaten adamın aklı gel git akıl.Bırak gecmısı hatırlayıp uzulmeye devam etsınHerkese merhaba,
Hep girmeyeceğim deyip yine dönüp dolaşıp geliyorum. Çok eski kullanıcıyım ama profilimi sildirmiştim bu sebeple yeniden açtım.
1,5 yıllık ilişkim var(dı). Herhangi bir problem yokken mükemmel denilebilecek bir çifttik. Gözümün içine bakar ve asla beni kırmaz üzmez deli gibi seven aşık olan bir adamdı. İyiyken çok iyiydik yani.
Ancak kendisi geçmişte bir evlilik yapmış, aldatılmış kandırılmış ve ayrılmış. Sonrasında hayatına giren kişilerin (ilişki yada arkadaşlık) maddi anlamda kullanıldığını söylemişti hem kendisi hemde aileside. Beni yaklaşık 3 kez terketti ( 4 ay içerisinde pandemi döneminde çoğu kez) sebepsiz yere. Ancak her defasında geri döndü ve sebep olarak depresyona girdiğini, geçmiş yaşadıkları sebebiyle korktuğunu bu sebeple kaçtığını ancak bu süreçte bana olan sevgisini farkettiğini ve artık kafasındaki tüm soru işaretlerini çözdüğünü benimle evlenmek istediğini söylerek döndü. Benim ilk yanlışım burda oldu ki hiç bir şekilde cezalandırmadan yada hiç düşünmeden belki de kabul ettim çünkü çok seviyordum.
Bundan sonra herşey mükemmel ötesiydi, birlikte gezdik dolaştık tatil yaptık ancak hiç birinde maddi olarak onun üstünden geçinme ona ödetme vb hiç bir harekette bulunmadım. Neden bunu yazdığımı ileride anlayacaksınız.İsteme oldu nişan oldu ve evlilik tarihimizi bile erkene alıp hemen evlenmek istedik çünkü çok mutluyduk ve ömür boyu öyle olmak istedik. Ben ev yada eşya konusunda her zaman makul olmaya özen gösterdim. Burayada kadar sıkıntı yok.
Ancak benim geçmişten gelen bazı kredi vb borçlarım vardı. Hatta bi kredimin bir miktarı ondan önceki sevgilime güvenerek çektiğim paraydı ve kendisi ödememişti bu sebeple ilişkimi bitirmiştim bir daha hiç görüşmedim. Nişanlım ise bu borçlarımın yalnızca bir kısmını biliyordu. Çünkü en son barıştığımız andan beri benim kaybetme korkum had safhaya yükselmişti. Kabuslar görmeye başlamıştım. Psikolojim bu anlamda iyi değildi. Bu korkuyla da ben bu borçların devamından bahsetmedim. Ancak her zaman ona ev kurarkende sonrasında da kadında erkekte birlikte katılması gerektiğini hep savundum. Yani sadece herşeyi o ödesin o yapsın onun üstüne kalsın evi de o geçindirsin mantığında değildim. İşte olayda burda patlak verdi. Bir gün telefonuma gelen bir mesajla bir miktar borcumu daha öğrendi, önce kızdı ve başka varmı diye sorduğunda ben korkuyla hayır dedim (aslında vardı). O gün bana tekrar sordu başka varsa yarına dek söyle bana, para mühim değil bir şekilde hallederiz zaten benimde borcum var biliyorsun dedi. Ben o güvenle herşeyi anlattım, eski sevgili mevzusuna dek. Ancak bu söylememe sebebimi de mantıklı bulmadı, nişan attı.
Yanlışlarımdan bir devamıda burda başlıyor ki ben kendimi ispat etmeye çalışmaya başladım. Çünkü en çok zoruma giden şey yanlış anlaşılmak yada hep doğruyu söylesemde tek yanlışımla hepsinin unutulması yok sayılmasıydı. Evine gittim konuştuk, (al bi hata daha) ya ayrılıcaz ya da eğer ilişkiyi kurtarmak istiyorsan ekonomik istikrar sağlayıp ispat edeceksin dedi ki ben ikinciyi seçtim. Ancak nişanlı olduğumuz için ailelerinde işin içine gireceğini bu sebeple zaten ben ispatlasamda kendimi herşeyin çok zor olacağını söylesemde yeterki ispat et gerisini ben halleder herşeye göğüs gererim dedi.
En garip kısmı ise bu süreçte verdiği kararlar şöyle oldu; hayatımıza ikimizde kimseyi almicaz, 2 ayda bir görüşücez sadece onun dışında iletişim yok, hayatımızda önemli gelişmeleri birbirimize haber vericez vs. oldu. Evin anahtarı sende kalsın kilidi değiştirmicem dedi, vesikalığımı isteyip cüzdanının görünen yerine koydu ve o gün ayrıldığımız ana dek yüzüğünü hiç çıkarmadı. Çıkarsada dayanamayıp geri taktı. Sana aitim lafları bile döndü. Birbirimize sarılarak, ikimizde ağlaya ağlaya ayrıldık.
Ben aileme borçlarımdan bahsettim, sağolsunlar yine onlar destek oldu ancak nişan atıldığı için onun ailesini arayıp "borcun aile borcu olduğunu, bir kısmını bildiklerini ama şimdi tamamını öğrendiklerini ancak evlenene dek onu ilgilendirmediğini" söylediler ve borcumun bir kısmını ödedim diğer kısmı içinde aralık ayını bekliyorum. En fazla 3 4 aylık bile olmayacak borç kalacak ki onuda zaten maaşımla başka ödemem olmayacağı için kolaylıkla ödeyeceğim. Bunu da ona attım gösterdim bir sıkıntı yoktu ta ki kendi annesine söyleyip annemi aratarak söyleyip söylemediğimi kontrol etmeye çalıştı. Olay ordan sonra artık tamamen koptu. Bunu öğrendiğim an ona yazdım aileme hepsini söyledim diye. O an anlayamadı ve baya laf dalaşına girdik. Ama konuşma sırasında asla terbiyesizce, küfür yada vb. cümleler olmadı. Ben son noktama geldim (biraz geç kaldım bence) bu sana son mesajım artık devam edemeyeceğim güzel günlerimizi hatırlamak istiyorum sadece, akıntının tersine yüzdüğümün farkındayım ben naparsam yapayım sen zaten inanmayacaksın ve bu böyle devam edecek en iyisi güzel haliyle bitirmek dedim.
O ana dek ses kayıtlarıyla bana bağıran kızan kendini aşırı haklı gören adam gitti, sesi normalleşti hatta çatallaştı bile, savaşmak istemiyorsan sen bilirsin kararına saygı duyarım demeler başladı, ama yetmedi ailemin beni korumak adına kurduğu cümleleri annesini ezmeye çalışmak gibi algılamış onu söyledi. Ona son kez adam gibi tekrar anlattım. "ben elimden geleni yaptım, aileme söylemekten korksamda sana ispat etmek için söyledim, ben çabalayıp durdum ama bana inanmıyorsun. ailelerin girene kadar sıkıntı yoktu düzgündü iletişimimiz ama siz kusura bakmayın deseydiniz şuan biz bu kavgayı yapmazdık diyorsun ama ben zaten hatamı baştan beri kabul ettim. Daha ne olmasını bekliyordun. Aileler haklı olarak tabiiki kendi çocuklarını koruyorlar. kimsenin kimseyi ezmeye çalıştığı falan yok. eğer biz sevgili olsaydık dediğinde haklıydın sadece biz iletişim kurup kendi kendimize halledebilirdik ama sana söyledim biz nişanlıyız aileller tabiiki girecekti buna engel olamayız. Ailelerin konuştukları doğrudur yanlıştır mantıklıdır mantıksızdır buna yorum yapacak kişi ben değilim benim haddim değil" dedim. Bunu söyleyince de kendisi bir kaç gündür sinirlendiği için sesini yükselttiği ve bana karşı önyargılı davranıp anneme söylemediğimi düşündüğü için benden özür diledi ama yinede senin kararına saygı duyarım dedi. bende kafamı dinlemek istediğimi söyledim, o da kafamızı dinleyelim ikimizde sonra iletişime geçeriz dedi ve bir daha konuşmadık.
Bu olayda galiba olumlu yaşadığım tek taraf sayesinde borcumu aileme söyleyebilmiş oldum ve o konuyu en azından çözümleyebilmiş oldum. Ancak en çok korktuğum şey ise ben zaman geçtikçe kime kızmış üzülmüş küsmüş olsamda o öfkemi kaybediyorum. Esas yapmam gereken tepkiyi veremiyorum. Zaten verebilmiş olsaydım geçmişteki terkedişlerinde doğru kararı verebilmiş olurdum. Ben bu karmaşadan nasıl kurtulucam ? Ben eminimki bu adam zaman geçtikten sonra aklı başına gelip geri dönecek bunu ilk kez yapmıyor. Ama ben doğru şeyler yapmam lazım.
Kesinlikle ben de kişilik bozukluğu olduğunu düşünüyorum, kesinlikle adam normal değil.Adam öyle bi manipülatör ki kişilik bozukluğu o kadar bariz ki ilişkilerinin muhteşem olduğuna inandırmış bir de. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor aslında konusahibiyle önce hata yaptığını düşündürtüyor, pişmanlık içinde kıvrandırıyor kıvama geldiğini düşününce de tekrar en aşk dolu haliyle barışmaya çalışıyor, o arada da sana aitim bik bik bilmem ne.
Yahu konusahibi ben de borçla evlendim öyle ki hatta düğünümüzden sonra gidip 25 tane çeyreği bozdurup direk borçları kapattık. Ayrıca nakit de verdik. Hala iki aile de bilmez kimseyi ilgilendirmez dedik. Cinayet gibi bişe değil bu ama adam hayatı paylaşmaya hazır değil ki üç kuruşu sana geçecek diye anksiyete krizi geçirecek , konuyu okudukça üzülüyorum haline
Herkese yorumları için çok teşekkür ederim. Bazı farkedemediğim noktaları da aslında görmüş oldum. Bazen insan olayın içerisindeyken göremiyor bazı şeyleri yada "sevgi" adı altında göz yumuyor.
Bu olmayan ilişkiye dışarıdan bakan birisi olsaydım "bu ne yani neden bu kadar ezdirdin kendini" derdim ama bi oturup dışarıdan görebilmem gerekiyormuş kendime de söyleyebilmem için.
O kadar korkmuş ve sinmişsiniz kiHerkese merhaba,
Hep girmeyeceğim deyip yine dönüp dolaşıp geliyorum. Çok eski kullanıcıyım ama profilimi sildirmiştim bu sebeple yeniden açtım.
1,5 yıllık ilişkim var(dı). Herhangi bir problem yokken mükemmel denilebilecek bir çifttik. Gözümün içine bakar ve asla beni kırmaz üzmez deli gibi seven aşık olan bir adamdı. İyiyken çok iyiydik yani.
Ancak kendisi geçmişte bir evlilik yapmış, aldatılmış kandırılmış ve ayrılmış. Sonrasında hayatına giren kişilerin (ilişki yada arkadaşlık) maddi anlamda kullanıldığını söylemişti hem kendisi hemde aileside. Beni yaklaşık 3 kez terketti ( 4 ay içerisinde pandemi döneminde çoğu kez) sebepsiz yere. Ancak her defasında geri döndü ve sebep olarak depresyona girdiğini, geçmiş yaşadıkları sebebiyle korktuğunu bu sebeple kaçtığını ancak bu süreçte bana olan sevgisini farkettiğini ve artık kafasındaki tüm soru işaretlerini çözdüğünü benimle evlenmek istediğini söylerek döndü. Benim ilk yanlışım burda oldu ki hiç bir şekilde cezalandırmadan yada hiç düşünmeden belki de kabul ettim çünkü çok seviyordum.
Bundan sonra herşey mükemmel ötesiydi, birlikte gezdik dolaştık tatil yaptık ancak hiç birinde maddi olarak onun üstünden geçinme ona ödetme vb hiç bir harekette bulunmadım. Neden bunu yazdığımı ileride anlayacaksınız.İsteme oldu nişan oldu ve evlilik tarihimizi bile erkene alıp hemen evlenmek istedik çünkü çok mutluyduk ve ömür boyu öyle olmak istedik. Ben ev yada eşya konusunda her zaman makul olmaya özen gösterdim. Burayada kadar sıkıntı yok.
Ancak benim geçmişten gelen bazı kredi vb borçlarım vardı. Hatta bi kredimin bir miktarı ondan önceki sevgilime güvenerek çektiğim paraydı ve kendisi ödememişti bu sebeple ilişkimi bitirmiştim bir daha hiç görüşmedim. Nişanlım ise bu borçlarımın yalnızca bir kısmını biliyordu. Çünkü en son barıştığımız andan beri benim kaybetme korkum had safhaya yükselmişti. Kabuslar görmeye başlamıştım. Psikolojim bu anlamda iyi değildi. Bu korkuyla da ben bu borçların devamından bahsetmedim. Ancak her zaman ona ev kurarkende sonrasında da kadında erkekte birlikte katılması gerektiğini hep savundum. Yani sadece herşeyi o ödesin o yapsın onun üstüne kalsın evi de o geçindirsin mantığında değildim. İşte olayda burda patlak verdi. Bir gün telefonuma gelen bir mesajla bir miktar borcumu daha öğrendi, önce kızdı ve başka varmı diye sorduğunda ben korkuyla hayır dedim (aslında vardı). O gün bana tekrar sordu başka varsa yarına dek söyle bana, para mühim değil bir şekilde hallederiz zaten benimde borcum var biliyorsun dedi. Ben o güvenle herşeyi anlattım, eski sevgili mevzusuna dek. Ancak bu söylememe sebebimi de mantıklı bulmadı, nişan attı.
Yanlışlarımdan bir devamıda burda başlıyor ki ben kendimi ispat etmeye çalışmaya başladım. Çünkü en çok zoruma giden şey yanlış anlaşılmak yada hep doğruyu söylesemde tek yanlışımla hepsinin unutulması yok sayılmasıydı. Evine gittim konuştuk, (al bi hata daha) ya ayrılıcaz ya da eğer ilişkiyi kurtarmak istiyorsan ekonomik istikrar sağlayıp ispat edeceksin dedi ki ben ikinciyi seçtim. Ancak nişanlı olduğumuz için ailelerinde işin içine gireceğini bu sebeple zaten ben ispatlasamda kendimi herşeyin çok zor olacağını söylesemde yeterki ispat et gerisini ben halleder herşeye göğüs gererim dedi.
En garip kısmı ise bu süreçte verdiği kararlar şöyle oldu; hayatımıza ikimizde kimseyi almicaz, 2 ayda bir görüşücez sadece onun dışında iletişim yok, hayatımızda önemli gelişmeleri birbirimize haber vericez vs. oldu. Evin anahtarı sende kalsın kilidi değiştirmicem dedi, vesikalığımı isteyip cüzdanının görünen yerine koydu ve o gün ayrıldığımız ana dek yüzüğünü hiç çıkarmadı. Çıkarsada dayanamayıp geri taktı. Sana aitim lafları bile döndü. Birbirimize sarılarak, ikimizde ağlaya ağlaya ayrıldık.
Ben aileme borçlarımdan bahsettim, sağolsunlar yine onlar destek oldu ancak nişan atıldığı için onun ailesini arayıp "borcun aile borcu olduğunu, bir kısmını bildiklerini ama şimdi tamamını öğrendiklerini ancak evlenene dek onu ilgilendirmediğini" söylediler ve borcumun bir kısmını ödedim diğer kısmı içinde aralık ayını bekliyorum. En fazla 3 4 aylık bile olmayacak borç kalacak ki onuda zaten maaşımla başka ödemem olmayacağı için kolaylıkla ödeyeceğim. Bunu da ona attım gösterdim bir sıkıntı yoktu ta ki kendi annesine söyleyip annemi aratarak söyleyip söylemediğimi kontrol etmeye çalıştı. Olay ordan sonra artık tamamen koptu. Bunu öğrendiğim an ona yazdım aileme hepsini söyledim diye. O an anlayamadı ve baya laf dalaşına girdik. Ama konuşma sırasında asla terbiyesizce, küfür yada vb. cümleler olmadı. Ben son noktama geldim (biraz geç kaldım bence) bu sana son mesajım artık devam edemeyeceğim güzel günlerimizi hatırlamak istiyorum sadece, akıntının tersine yüzdüğümün farkındayım ben naparsam yapayım sen zaten inanmayacaksın ve bu böyle devam edecek en iyisi güzel haliyle bitirmek dedim.
O ana dek ses kayıtlarıyla bana bağıran kızan kendini aşırı haklı gören adam gitti, sesi normalleşti hatta çatallaştı bile, savaşmak istemiyorsan sen bilirsin kararına saygı duyarım demeler başladı, ama yetmedi ailemin beni korumak adına kurduğu cümleleri annesini ezmeye çalışmak gibi algılamış onu söyledi. Ona son kez adam gibi tekrar anlattım. "ben elimden geleni yaptım, aileme söylemekten korksamda sana ispat etmek için söyledim, ben çabalayıp durdum ama bana inanmıyorsun. ailelerin girene kadar sıkıntı yoktu düzgündü iletişimimiz ama siz kusura bakmayın deseydiniz şuan biz bu kavgayı yapmazdık diyorsun ama ben zaten hatamı baştan beri kabul ettim. Daha ne olmasını bekliyordun. Aileler haklı olarak tabiiki kendi çocuklarını koruyorlar. kimsenin kimseyi ezmeye çalıştığı falan yok. eğer biz sevgili olsaydık dediğinde haklıydın sadece biz iletişim kurup kendi kendimize halledebilirdik ama sana söyledim biz nişanlıyız aileller tabiiki girecekti buna engel olamayız. Ailelerin konuştukları doğrudur yanlıştır mantıklıdır mantıksızdır buna yorum yapacak kişi ben değilim benim haddim değil" dedim. Bunu söyleyince de kendisi bir kaç gündür sinirlendiği için sesini yükselttiği ve bana karşı önyargılı davranıp anneme söylemediğimi düşündüğü için benden özür diledi ama yinede senin kararına saygı duyarım dedi. bende kafamı dinlemek istediğimi söyledim, o da kafamızı dinleyelim ikimizde sonra iletişime geçeriz dedi ve bir daha konuşmadık.
Bu olayda galiba olumlu yaşadığım tek taraf sayesinde borcumu aileme söyleyebilmiş oldum ve o konuyu en azından çözümleyebilmiş oldum. Ancak en çok korktuğum şey ise ben zaman geçtikçe kime kızmış üzülmüş küsmüş olsamda o öfkemi kaybediyorum. Esas yapmam gereken tepkiyi veremiyorum. Zaten verebilmiş olsaydım geçmişteki terkedişlerinde doğru kararı verebilmiş olurdum. Ben bu karmaşadan nasıl kurtulucam ? Ben eminimki bu adam zaman geçtikten sonra aklı başına gelip geri dönecek bunu ilk kez yapmıyor. Ama ben doğru şeyler yapmam lazım.
+100000Bence geçmiş ilişkilerine dair söyledikleri yalan yahu böylesi cimri kuruşu kuruşuna hesaplayan adamı kim kandırabilir ki, kim kullanabilir ki. Muhtemelen bu manyaklıklarından önceki ilişkileri bitmiştir. Kafası deli gibi entrikaya basıyor annesini aratıyor sana güvenmiyor. Annesi de bi deli organize çalışıyorlar. Ahh ahh kendini yakacaksın sanırım,Allah kurtarsın seni ne diyebilirim ki