Umarım bu konuyu bulup okumazsın komşum, vallahi çok kızdım sana, gömeceğim buraya seni, yoksa kuzenleri de çağırıp tepende halay çekmeyi filan düşünüyorum, olmayacak; yazayım kurtulayım.
Merhaba hanımlar, nasılsınız? Nasıl gidiyor hayat?
Ben bugün pastahanecinin çakmağını indirmişim cebe farkında olmadan, çok stres oldum (Bunu buraya da yazmazsam ölürdüm
), bir de eşim geldi az önce yemekte sohbet ederken alt komşunun gıybetini yaptı. Sinirlenmiş adam, ama bir şey dememiş haliyle ne desin; benle paylaştı. (Çok uzattım) Neyse, konuya gireyim:
Alt komşum dolap mı yaptırıyor, neyi kırdırıyor ne yapıyor bilmiyorum; bugün oğlanı uyuttum (öğle uykusu) yarım saat olmadı alttan çeşitli sesler geliyor, baya baya benim evi başıma yıkıyorlar yani öyle sesler. Eşim öğle yemeğine gelmişti o sıra, çocuk yatağından fırladı, benim adama direkt "X kalk kalk bi alt kata in az bi sustursunlar bu ne Allah aşkına?!" dedim. Benim adam da indi artık "Bi haber etseydiniz komşum" diyerek, kadın başladı kapıda "E naapim servisi bekletemem" diye, merdivende yankılanıyor ses. Yukarıdan duydum bir kısmını, çocuğu diğer odaya uyutarak taşıdım filan derken hala konuşuyorlar, eşim de pek takılmaz hani normalde, ne konuştular gerisini duymadım da, yukarıda kapıdan hafifçe (Ses tabi duyulur merdivenden hemen altıma) "Başlamadan haberimiz olsaydı çocuğu diğer odaya uyuturdum, daha önceden konuşmasak bu konuyu yani... Yapmayın ama böyle lütfen, kimse size komple işinizi durdururun, yaptırmayın-yaptıramazsınız demiyor; bi haber edin diyor. Rica ediyorum haber edin gürültülü işlerinizi biz de ona göre kendimizi ayarlayalım!" dedim. Gittim içeri.
Zaten benim seslenmemin ardından, eşim de geri çıktı.
İşlerine devam ettiler falan fıstık... Sorun yok.
Az önce yemekte sohbet ediyorduk eşimle, öğlen işine geri dönerken kadın kapıda mı beklemiş, nedir bilmiyorum günahını almayayım, denk mi gelmiş; eşim onların katından geçerken kapıyı açmış "Ayıp ya, biz sizin 3 ay tadilat sesinizi çektik de gıkımız çıkmadı" demiş. Eşim de "Hanımefendi, bakın bizim size tadilat yaptırın-yaptırmayın vb. bir şey dediğimiz yok, buna hakkımız da yok, ev sizin elbette dilediğinizce yaptıracaksınız, gürültüsünde de değiliz, komşuyuz bir arada yaşıyoruz, olabilir; bir haber etseydiniz hanım çocuğu annesine götürürdü, diğer odaya alırdı vs. Biz üç aylık tadilatta sizlerden gelip izin aldık, haber verdik; siz demediniz mi sorun değil diye? Haber verdiğimiz, izninizi alıp -kusurumuza bakmayın rahatsızlık vermek durumunda kaldık-dediğimiz ve saatlere dikkat ettiğimiz halde bunun lafını mı ediyorsunuz şimdi?" filan demiş. Kadın da bir şey diyememiş, kapıyı suratına kapatmış benimkinin.
Neyse işte, benim adam pek sallamaz, bana da anlatmaz aslında sinirlerim şey olmasın diye, ama öyle sohbette söyledi, az canı sıkılmış.
(O 3 aylık tadilat da 4-5 sene öncesinin he, eve girmeden, gelin olurken yaptırdığımız)
Bir uyuz oldum, bir gıcık oldum; ya şeytan diyor sür savaş boyalarını kızım Gangsta, hazır boş vaktin de var; sal çocuğunu istediği gibi top oynasın tepelerinde, giy topuklu terliklerini şıkır şıkır gezele dur...
Ben nelere dikkat ediyorum valla, evimin 3 ay halıları topluydu, bir kere de gelip bana diyemezler "Terlik sesiniz geldi" ... Lastik tabanlı terliklerle gezdim ya ses olmasın diye, buna kadar düşünen biriyim. Çocuğum tam oyun çağında, laftan da çok anlamaz ama bırakmıyorum işte, ses yapacak oyuncakları ayırırım sabah-akşam saatlerinde. Yahu, bizim tuvaletin borusu duvara çatlamış, alt tavana akmış. Kadın kapımızı çaldı "Komşu durum bu" diye, aynı gün ya, vallahi aynı gün ustayı getirttik.
Benim tepeme su depoları akıtır da adamlara dedik "Böyle böyle", kocası "Aksın ya" dediydi ya... Sonra gittim vanalarını kapattım tabi orası da ayrı
Ondan sonra yaptırdılar anca.
Neyse, bu gürültü mevzusu için sabıkalılar, bu 3. oldu şimdi. Konuştumdu, dedim "İkimizin de küçük çocuğu var, böyle işlerimizi haberli yaptıralım, olur mu?" diye. "Tamam, tabi" dediydi.
Ne yapayım şimdi ben bu kadına?
Sinirlendim.
Konu içindeki yorumlarımı da buraya ekleyeyim, eksiksiz olsun:
1) 3 aylık tadilat olayı, 3 ay kesintisiz bir gürültü değil, zaten 3 ay boyunca evde yıkmalı vurmalı sökmeli takmalı iş yapsalar taş taş üstünde kalmaz. Gürültülü işleri toplasanız 1 hafta almıştır. Kadın bunu abartarak söylemiş, ki tadilat 3 ay sürdü evet, boyasıyla, ıvırı zıvırıyla. Boya ses mi çıkarır yani :) Neyse, ama konuda 3 ay kesintisiz gürültü gibi anlaşılıyor, haklısınız.
2) Eşimi kadının kapısına kendim gidemediğim, çocuğa fırladığım için gönderdim; eşim apartmanda herkes ile selamı sabahı, bana nazaran daha kuvvetli biridir. Kadının yadırgayabileceğini düşünmedim, ama doğru yadırgamış olabilir, ben bekleyip inebilirdim. İşin ara yerinde gereksiz bir hareket olmuş gibi geldi bana da şimdi düşününce.
3) Önceden sözleştik komşumla; çocuklarımız yakın yaşlarda zaten onun da yeni ikinci bebeği oldu. Ben her tadilatta (Evet yasal saatler içinde yaptırmama rağmen, komşuluk hakkıdır, korkutmayayım insanları habersiz yaptırarak deyip) haber ettim ve üzerine biz bunu konuştuk. "Komşum, böyle işlerimizi haber edelim birbirimize" dedik ve kadın "Evet haber edelim, tamam" dedi. İşte esas sinirlendiğim kısım bu.
4) Anladım ki komşuluk ölmüş. Tamam o kadar da değil, iyi kadındır yüzü güler selamlaşsak. Ama şuna karar verdim, gösterdiğim itinaya aynı şekilde bir itina ile yaklaşılmıyor. O halde sorun benim "İtina" gösteriyor olmam. Ben de sallamıyorum gari tamam, haber maber etmiyorum kimseyi. Sorun çözüldü tamam.
O topuklu terlikleri de giyeyim bari, içimde kaldıydı