- 20 Ağustos 2015
- 6.478
- 15.586
-
- Konu Sahibi ZebraDeseni1
- #61
Valla çok haklı olduğunuz yerler var. Ancak kamudaki öğretmenlerin maaşını düşük görüyorsanız, özel sektör için ne düşünüyorsunuz ? Benim aynı zamanda farklı bir alanda sağlık lisansiyerim var. Emin olun özel hastanede , özel okullarda asgari ücret veya bir tık üstünü veriyor. Yani maaş konusunu ele alacak olursak, maalesef ülkemizde özel sektör hepten kötü. Aslında ben işin maaş kısmında da çok değilim. Çalıştıktan sonra bir şekilde insan gelir elde ediyor ama garanticilik anlamında özel sektöre bağlanamıyor insan, ne konumda olursa olsun. Eşim şuan özel sektörde , iyi bir konumda mesela. Ama bugün bitti deseler, neden diyemeyiz. Yani ben kamu wouuw demiyorum hiç bir zaman. Zaten o kadar mükemmel görsem, ilk atamada böyle tepmezdim. Sadece böylesi de belirsiz , toplum tarafından da değersiz. Bilemiyorum. Karışığım gerçekten bende. Daha da bir bölüm okumam. Kardeşim hukukçu. O da kamuya uğraşıyor. Yani tıp, diş hekimliği gibi belli başlı bölümler dışında , özel sektör neredeyse bitik. Zaten benim temelim eğitim ve öğretmenlik alan derslerinde var. Başka bir bölüm daha okuyacak isteğim yok.Üzgünüm ama artık her şey iyice zorlaştı. Herkes size destek vermiş ama bir de gerçekler kısmı var. Atamalar iyice azaldı. Akademi olayı geldi. Öğretmenlikte zaten doğu görevi vs var. Öğretmenlerin şartları nedeniyle toplum devamlı baskı yapıyor öğretmenler yazın da okula gelecek lafları falan dönmeye başladı. Çocuğunuz emin olun şu an yine en az efor gerektiren döneminde, büyüdükçe daha çok ilgi ve zaman isteyecek. Öğretmenliğin de şartları belli hem o kadar düşük bir ücret hem de çocukla ordan oraya sürüklenmek aileniz için çok yıpratıcı olur ve bence bu kadar belirsizliğe yıprandığınıza ve yıprattığınıza değmez. Bence başka bölüm okusanız bile şu durumdan daha mantıklı olur.
artık öğretmenler iki yıl akademide eğitim alıp sonra atanacak
akademi de her şehirde olmayacak
25 bin bile değildi vermeyi düşündükleri ücret akademi süresince
insanlar nasıl geçinecek bilmiyorum
Merhabalar size atanamamış bir öğretmen olarak yorum yapıyorum. Ve tüm samimiyetimle yazıyorum. Eşinizle konuşun o dönemki kaybınızdan dolayı psikolojinizin bozulduğunu tercih yapmadığınız için pişman olduğunuzu tüm samimiyetinizle söyleyin. Bu yılın sorularına baktığınızda yanlışını çıkmadığını da belirtin. Temeliniz var ve o temel zihninizden gitmeden evvel harekete geçmelisiniz, eksiklerinizi tamamlarsınız bebek uyurken, ütü yemek yaparken videolar izlersiniz. Hâkim olduğunuz konuların da üzerinden geçersiniz. Ben size inanıyorum. Eşinizin size bebek ve ev işleri konusunda destek olması yeterli olacaktır. Yaparsınız deneyin lütfen. Bebeğin büyümesini beklerseniz unutursunuz diye korkuyorum şahsenMerhaba arkadaşlar.
Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Hata üstüne hata yapmış bir insanım ben. Aptallık, korkaklık, tembellik adına ne derseniz deyin artık. Tüm linç girişimlerine hazırım, çünkü hepsini hak ediyorum...
Ben evliliğimin ilk yıllarında, henüz bir çocuğum yokken, eşimin de ciddi desteği ile KPSS'ye hazırlandım.Gece gündüz tabiri caizse eşsek gibi çalıştım ve karşılığında yüksek bir puan alarak kontenjana girdim. Tabii bu durumu da herkese duyurdum. Ancak tercih döneminde çok yakın bir insanımı kaybettim ve psikolojik olarak ciddi anlamda etkilendim. Nasıl ifade edebilirim bilmiyorum, gerçekten kalbim yerinden çıkacak gibi aylar geçirdim. Bu yoğun duygular içinde , açılan tüm okullarda Doğu'da olduğu için gitmek istemedim. Böyle yazınca anlam verilmesi zor olacak biliyorum ama gerçekten sağlıklı düşünemedim ve beni bu durumdan kurtarmak isteyen tüm yakınlarımın desteğini reddettim. Herkes tabii ki hem şaşırdı , hem üzüldü. Haklılardı da... Ama ben KPSS işini tamamen hayattan silmiştim.
Tabi üzerinden zaman geçti , kendimi toparladım, bir bebeğim oldu bu süreçte. Hayata bakış açım farklılaştı. Ve o dönem için, herkesin dediği gibi pişman oldum, kimseye diyemiyorum. Zaten ne fayda ? İş işten geçti..
Son günlerde, acaba yeniden sınava hazırlansam mı diye düşünüp düşünüp, vazgeçiyorum. Yani bu kararı eşime bile paylaşmaya utanıyorum. Adam benim için zamanında o kadar emek ve destek vermişti, ben onu da yarı yolda bırakmış oldum , çünkü sonuca vardıramadım. Şuan bana o desteği sunacağını sanmıyorum ama yoluma taş koyacak değildir. Ben öğretmenim. Biliyorsunuz öğretmenlikte 3 ayrı sınav kademesi var, bunlardan 2sine hala hakim olduğumu düşünüyorum ama birinde ciddi derecede eksiğim var. Az önce branşımın 2024 ÖABT sorularına baktım, sadece ilk 30 soruya baktım ve ilk 30 soruyu doğru yaptım. Temelim var yani. Ama artık benim gece gündüz çalışacak vaktim yok. Çünkü 13 aylık bir oğlum var. Cesaretim çok kırılıyor. Hem oğlumdan ötürü gündüz ders çalışamam diyorum, hem eşim artık o psikolojik sürece girmez diyorum hem de sonucu olumsuz olabilir artık diyorum. Herkesten de utanıyorum.
Şimdi size şunu sormak istiyorum, ben her şeye rağmen tekrar geceleri ders çalışıp, önümüzdeki yıl sınava çalışmalı mıyım? Yoksa bebeğimin birkaç sene daha falan büyümesini mi beklemeliyim ?
Tekrar bu yola çıkmaktan korkuyorum ama içimde başaracağıma dair de umut var.
Lütfen bana en gerçekçi duygularınız ile yorum yapın.
Teşekkür ediyorum.
He bir de birkaç yıla bebek hareketlenecek yeğenimden biliyorum bir dk gözünü üzerinden ayırlamıyorlar. Daha zor olur hazır küçükken atanın kurtulun bir kişi bile atasalar o kişi siz olmak için uğraşınMerhabalar size atanamamış bir öğretmen olarak yorum yapıyorum. Ve tüm samimiyetimle yazıyorum. Eşinizle konuşun o dönemki kaybınızdan dolayı psikolojinizin bozulduğunu tercih yapmadığınız için pişman olduğunuzu tüm samimiyetinizle söyleyin. Bu yılın sorularına baktığınızda yanlışını çıkmadığını da belirtin. Temeliniz var ve o temel zihninizden gitmeden evvel harekete geçmelisiniz, eksiklerinizi tamamlarsınız bebek uyurken, ütü yemek yaparken videolar izlersiniz. Hâkim olduğunuz konuların da üzerinden geçersiniz. Ben size inanıyorum. Eşinizin size bebek ve ev işleri konusunda destek olması yeterli olacaktır. Yaparsınız deneyin lütfen. Bebeğin büyümesini beklerseniz unutursunuz diye korkuyorum şahsen
İyide temelin zaten var gece gündüz öyle aşırı çalışmana gerek yok ki şu an başlasan 4 saat felan çalışsan bile yeter sonlara doğru tabi arttırırsın çalışma saatini niye gözünde bu denli büyüttüğünü anlayamadım.Merhaba arkadaşlar.
Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Hata üstüne hata yapmış bir insanım ben. Aptallık, korkaklık, tembellik adına ne derseniz deyin artık. Tüm linç girişimlerine hazırım, çünkü hepsini hak ediyorum...
Ben evliliğimin ilk yıllarında, henüz bir çocuğum yokken, eşimin de ciddi desteği ile KPSS'ye hazırlandım.Gece gündüz tabiri caizse eşsek gibi çalıştım ve karşılığında yüksek bir puan alarak kontenjana girdim. Tabii bu durumu da herkese duyurdum. Ancak tercih döneminde çok yakın bir insanımı kaybettim ve psikolojik olarak ciddi anlamda etkilendim. Nasıl ifade edebilirim bilmiyorum, gerçekten kalbim yerinden çıkacak gibi aylar geçirdim. Bu yoğun duygular içinde , açılan tüm okullarda Doğu'da olduğu için gitmek istemedim. Böyle yazınca anlam verilmesi zor olacak biliyorum ama gerçekten sağlıklı düşünemedim ve beni bu durumdan kurtarmak isteyen tüm yakınlarımın desteğini reddettim. Herkes tabii ki hem şaşırdı , hem üzüldü. Haklılardı da... Ama ben KPSS işini tamamen hayattan silmiştim.
Tabi üzerinden zaman geçti , kendimi toparladım, bir bebeğim oldu bu süreçte. Hayata bakış açım farklılaştı. Ve o dönem için, herkesin dediği gibi pişman oldum, kimseye diyemiyorum. Zaten ne fayda ? İş işten geçti..
Son günlerde, acaba yeniden sınava hazırlansam mı diye düşünüp düşünüp, vazgeçiyorum. Yani bu kararı eşime bile paylaşmaya utanıyorum. Adam benim için zamanında o kadar emek ve destek vermişti, ben onu da yarı yolda bırakmış oldum , çünkü sonuca vardıramadım. Şuan bana o desteği sunacağını sanmıyorum ama yoluma taş koyacak değildir. Ben öğretmenim. Biliyorsunuz öğretmenlikte 3 ayrı sınav kademesi var, bunlardan 2sine hala hakim olduğumu düşünüyorum ama birinde ciddi derecede eksiğim var. Az önce branşımın 2024 ÖABT sorularına baktım, sadece ilk 30 soruya baktım ve ilk 30 soruyu doğru yaptım. Temelim var yani. Ama artık benim gece gündüz çalışacak vaktim yok. Çünkü 13 aylık bir oğlum var. Cesaretim çok kırılıyor. Hem oğlumdan ötürü gündüz ders çalışamam diyorum, hem eşim artık o psikolojik sürece girmez diyorum hem de sonucu olumsuz olabilir artık diyorum. Herkesten de utanıyorum.
Şimdi size şunu sormak istiyorum, ben her şeye rağmen tekrar geceleri ders çalışıp, önümüzdeki yıl sınava çalışmalı mıyım? Yoksa bebeğimin birkaç sene daha falan büyümesini mi beklemeliyim ?
Tekrar bu yola çıkmaktan korkuyorum ama içimde başaracağıma dair de umut var.
Lütfen bana en gerçekçi duygularınız ile yorum yapın.
Teşekkür ediyorum.
Hiç karışıklık yaşamayın bebeğin uyku saatlerinde oturur çalışırsınız yorucu olur ama. Kamu sektörü ile ilgili düşünceleriniz tamamen gerçekçi. Ben serbest meslek yapıyorum kazancım bazen memurlardan iyi bazen de kötü. Ama her şeye rağmen kazancım daha iyi olacak olsa dahi memur olmayı yeğlerim. Siz bence kendinize az güvenin. Eşiniz dahil kimseye önceki tercihleriniz nedeniyle hesap vermeniz ya da kendinizi mahcup hissetmeniz gerekmez.Kamuda değilken de alınan aylık ücret 25 bin değil ki. Yani benim eğitim lisansımın yanında, bir de sağlık lisansım var. Ne özel hastane, ne de özel okullar bu meblağlardan çok vermiyor zaten maalesef.
Ben kamu sektörü için öyle ölüp bitmiyorum ama , bu şekilde de işler çok mükemmel gitmiyor benim için. Karışığım gerçekten.
katılıyorum yıllardır atama bekleyen bır suru arkadasım var cunku. olayların ıcındeyım yani.Hayatınızin hatası diyebilirim, bu devirde insanlar atanmak için ölüyor resmen. Doğu diye burun kiviranlar var sanki doğulular insan değil oralar da yaşanmayacak yerler gibi.
Haberiniz var mı bilmiyorum, devlet tasarrufa gidiyor emekli sayısı kadar öğretmen alınacak, yani bransinizin kontenjanı ne kadarsa onun üçte birini baz alıp kararınızı verin. Üstelik mülakat da var. Eskisi kadar şansiniz olmayabilir yani sizin durumunuzda ben olsam seçim dönemine kadar sınava girmezdim. Bebek de varmış bence yormayın kendinizi.
Denemeye değer bence sonu ne olursa olsun hiç önemli değil kazanmazsaniz dahi hiç girmemeniz kadar kötü olmaz en azından iicnizden çıkmış olur o düşünceMerhaba arkadaşlar.
Konuya nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Hata üstüne hata yapmış bir insanım ben. Aptallık, korkaklık, tembellik adına ne derseniz deyin artık. Tüm linç girişimlerine hazırım, çünkü hepsini hak ediyorum...
Ben evliliğimin ilk yıllarında, henüz bir çocuğum yokken, eşimin de ciddi desteği ile KPSS'ye hazırlandım.Gece gündüz tabiri caizse eşsek gibi çalıştım ve karşılığında yüksek bir puan alarak kontenjana girdim. Tabii bu durumu da herkese duyurdum. Ancak tercih döneminde çok yakın bir insanımı kaybettim ve psikolojik olarak ciddi anlamda etkilendim. Nasıl ifade edebilirim bilmiyorum, gerçekten kalbim yerinden çıkacak gibi aylar geçirdim. Bu yoğun duygular içinde , açılan tüm okullarda Doğu'da olduğu için gitmek istemedim. Böyle yazınca anlam verilmesi zor olacak biliyorum ama gerçekten sağlıklı düşünemedim ve beni bu durumdan kurtarmak isteyen tüm yakınlarımın desteğini reddettim. Herkes tabii ki hem şaşırdı , hem üzüldü. Haklılardı da... Ama ben KPSS işini tamamen hayattan silmiştim.
Tabi üzerinden zaman geçti , kendimi toparladım, bir bebeğim oldu bu süreçte. Hayata bakış açım farklılaştı. Ve o dönem için, herkesin dediği gibi pişman oldum, kimseye diyemiyorum. Zaten ne fayda ? İş işten geçti..
Son günlerde, acaba yeniden sınava hazırlansam mı diye düşünüp düşünüp, vazgeçiyorum. Yani bu kararı eşime bile paylaşmaya utanıyorum. Adam benim için zamanında o kadar emek ve destek vermişti, ben onu da yarı yolda bırakmış oldum , çünkü sonuca vardıramadım. Şuan bana o desteği sunacağını sanmıyorum ama yoluma taş koyacak değildir. Ben öğretmenim. Biliyorsunuz öğretmenlikte 3 ayrı sınav kademesi var, bunlardan 2sine hala hakim olduğumu düşünüyorum ama birinde ciddi derecede eksiğim var. Az önce branşımın 2024 ÖABT sorularına baktım, sadece ilk 30 soruya baktım ve ilk 30 soruyu doğru yaptım. Temelim var yani. Ama artık benim gece gündüz çalışacak vaktim yok. Çünkü 13 aylık bir oğlum var. Cesaretim çok kırılıyor. Hem oğlumdan ötürü gündüz ders çalışamam diyorum, hem eşim artık o psikolojik sürece girmez diyorum hem de sonucu olumsuz olabilir artık diyorum. Herkesten de utanıyorum.
Şimdi size şunu sormak istiyorum, ben her şeye rağmen tekrar geceleri ders çalışıp, önümüzdeki yıl sınava çalışmalı mıyım? Yoksa bebeğimin birkaç sene daha falan büyümesini mi beklemeliyim ?
Tekrar bu yola çıkmaktan korkuyorum ama içimde başaracağıma dair de umut var.
Lütfen bana en gerçekçi duygularınız ile yorum yapın.
Teşekkür ediyorum.