- 9 Mart 2011
- 11.691
- 8.896
-
- Konu Sahibi wickedwitch99
- #141
durumunun daha iyi olması içinsizce durumu iyi olan bir erkek neden zengin aile kızıyla evlenmek ister?
Ayyy konu boğucu ilişki boğucu siz de çok takıntılı adamin her şeyini sorgulama modu..selam herkese.
sizce durumu iyi olan bir erkek neden zengin aile kızıyla evlenmek ister? yakın zamanda 1,5 yıllık ilişkim biten eski erkek arkadaşımla ilgili bu kafamı karıştıran bu konuyu netliğe ulaştırmaya çalışıyorum da. ilişkiyle alakalı çok fazla problem vardı, hatta öyle problemler vardı ki şu an buna mı takılıyorsun diyebilirsiniz, onlara sonra belki başka bi başlıkta değinirim. şimdi kısaca bu konu özelindeki şüphe duyma nedenlerimi anlatayım. çünkü üzerine düşündükçe benimle olma nedeni başından beri evlilikmiş gibi gelmeye başladı.
eski erkek arkadaşımla -ismine İ. diyelim- 2 yıl önce internet üzerinden tanıştık ve daha buluşmadan yakınlaştık ve buluşur buluşmaz da sevgili olduk, kısa sürede de ilişki ciddiye evrildi. kısa sürede (birkaç hafta) aşık olduğunu söyledi ve daha ilk aydan hayatında en çok aşık olduğu sevgilisi olduğumu söyledi (sonradan bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı), evlilikten bahsetmeye başladı. ilk aylarda lovebombing yaptığını düşündüm açıkçası ve daha 1. aydan evlilikten bahsetmesi samimiyetsizce geldiği için ilişki süresince temkinli yaklaştım bana söylediği bu tarz şeylere, ama lovebombing 1 yıl da sürmez herhalde diye düşünüp %100 olmasa da güvenmeye başladım zaman geçtikçe.
Tanıştığımızda o 28 yaşındaydı, ben de 31 yaşındaydım. bana sürekli benimle evleniceğini söylüyordu, ben evlenmeyi düşünmüyorum ve bunu da biliyordu, buna rağmen beni ikna ediceğine inanıyordu. zamanla ona karşı duygularım yoğunlaşmaya başladıkça ona bu konuda fikirlerim olmasa da hislerimin biraz değiştiğini gösteren bazı şeyler söylediğim oldu. sadece kalbimle hareket etseydim onunla evlenmeyi çok istiyceğimi, ama asla öyle bi hata yapmıycağımı söyledim. çünkü evliliğin benim yapıma uygun olacağı bir senaryoda bile onunla olmazdı. sürekli kavga ediyorduk, çok toksik bi ilişkiydi ve aşırı mutsuz olurduk. bir gün birlikte sarhoş olmuştuk, biraz üzülerek "keşke seninle evlenicek kişi ben olabilseydim" demiştim. "e ol o zaman, ne kadar salaksın ya" demişti gülerek.
en geç 1-2 yıl içinde evlenmek istediğini söylüyordu ilişkinin başından beri. annesinin ağır bir hastalığı var ve uzun yaşamayacağını düşünüyor. eğer annemi düğün yapıp torun vermeden kaybedersem kendimi asla affetmem diyordu. evlenmeye karar verdiğinde benden ayrılabilirsin diyordum. 1 yıl kadar sonra evlilik konusunda pek ısrar etmemeye başladı. sadece kavga ettiğimizde 3-4 defa "ben seninle olabilmek için evlenmekten bile vazgeçtim" diyerek beni suçluyordu. ben de "benimle olmak senin seçimin. demek ki sen şu anda annenin mutluluğundansa kendi mutluluğunu daha çok önemsiyorsun, evlenmeyi daha çok istediğinde zaten başkasıyla evlenirsin, ben seni zorla yanımda tutmuyorum" diyerek suçlamalarını savuşturuyordum. bende kaldığı bir gece annesi ona ulaşamayınca "bu şekilde olmaz, evlensin o zaman ve evlendikten sonra ne yaparsa yapsın" gibi bir şey de yazmıştı. bunu ona söylediğimde annesine kızıp ben onunla konuşurum demişti.
aşağı yukarı son 6 aylık süreçte de çok toksik olduğumu iddia ederek benimle evlenmeyi artık o da istemiyor gibi konuşuyordu. ve benden ayrılmadan önceki son birkaç görüşmemizde de benden soğuduğunu tahammülsüz tavırlarından görebiliyordum (ben ilişkinin son aylarında çok iyi bir durumda değildim, kendi hayatımda aşırı sıkıcı ve rutin bir noktaya sıkışıp kaldığım için ilişki de kötü etkileniyordu. ve ilişkinin ortalarından sonra 10 kilo filan aldım, çok bakımsızlaştım. ilk zamanlarda bu konuda beni hiç kötü hissettirmiyodu, kilo alınca eskisinden de güzel oldun vs diyordu. hatta ben biraz gaza geliyim diye kötü şeyler söylemesini istiyordum ve söylediğinde gülüyorduk. ama zamanla gerçek düşünceleriymiş gibi gelmeye başlamıştı, söylediği şeylerden rahatsız oluyordum. ve ilişkinin başından beri beni çok güzel bulduğunu ve dış görünüşün onun için çok önemli olduğunu söylüyordu, kavga ettiğimizde şakayla karışık keşke biraz çirkinleşsen de seni bırakabilsem filan diyordu. yani ilişkinin sonlarında benden soğumuş görünmesinde tüm bunların da etkisi vardır diye düşünüyorum). yine de ayrılık konuşması yapmadan önceki hafta birkaç defa evlilik konusunda son bir kez bastırdı, red cevabı aldı yine.
şubat ayında benden ayrılmak istediğini söyledi. tamam dedim. nisan başlarında yeniden görüşmeye başlayana kadar da bir yandan tüm dünyaya yürüdü, bir yandan beni geri almaya çalıştı. o süreçte saçma sapan şeyler yaşattı ama hala duygularım olduğu için gurursuzluk yaparak yeniden görüşmeye başladım, tabi bir daha asla sevgili olmıycağımızı, şartlarıma uyarsa sadece takılabiliceğimizi (arkadaşlık-cinsellik) söyledim. bunu kabul etti ama hem şartlarımı tam olarak yerine getirmediği hem de yeniden sevgiliymişiz gibi davranmaya başladığı için aramızdaki şeyi yaklaşık 1 ay önce tamamen bitirdim. şu an yine sosyal medyadan kızları takip ediyor ama bir yandan tanıştığımız uygulamada aradığı şey kısmında "sadece arkadaşlık" yazısını tutarak bir yandan beni kenarda tutmaya çalışıyor.
nisan başından itibarenki o 1 aylık son görüşmelerimizde de yine evlilikten bahsetmeye başlamıştı yaşattığı her şeyden sonra dalga geçer gibi. beni arkadaşlarıyla tanıştırmamasına gerekçe olarak da "senin gibi evlilik düşünmeyen zırtapozu nasıl arkadaşlarımla tanıştırayım ki" gibi bir şey demişti. arkadaşları öyle muhafazakar tipler değil, yani söylediği çok saçma. (beni tanıştırmama nedenlerine dair farklı teorilerim var, bunlar da başka bir başlığın konusu olur belki) kısacası annesinin hastalığını öne sürerek yaptığı psikolojik baskıdan sonra arkadaşlarıyla tanıştırmamasına bahane olarak bile onunla evlenmememi gerekçe göstermesi bana evlilik konusunda yaptığı baskıya son örnek oldu. ama bir süredir akımdaki soru: neden?
onun ailesinin durumu benimkilerinki kadar olmasa da iyi. istanbulda 2 evleri var. birinde oturuyorlar, bir kirada. şehir dışında bir yazlıkları ve bir devremülkleri var. lüks sayılabilecek bir arabaları ve kendisine ait orta kalite bir motoru var. benim babamın kaç tane evi olduğunu bilmiyorum bile, 5-6 tane evi vardır ve İ. ile konuştuğumuzda benim şu an oturduğum evin onların evinden çok daha fazla para ettiğini söylemişti. bir keresinde biz kavga ederken "ah seni şu evden (benim evimden bahşediyor) bi atabilsem" diyip gülmüştü. evlendiğimizde kiradaki evlerinde yaşayabileceğimizi söylüyordu, hatta benim üstüme yapmaktan da bahsetmişti sanırım. kiradaki evlerini onun evlendiğinde yaşayacağı ev olarak düşünüyorlarmış. epey merkezi bir yerde rezidans tarzı bi ev ama mahallesi kötüydü diye hatırlıyorum.
mal-mülk konularından çok hoşlandığını söylemişti, bu konuları konuşmaktan hoşlanan bi arkadaşıyla kendisine miras kalacak payı hesaplamayı çok sevdiklerini de. ben de annen onun ölümünden sonra konuşulacak bu konuları böyle hevesle konuştuğunu bilse çok üzülürdü dediğimde "asıl annem bana biz öldükten sonra şu-şu evi sen al, ablana bırakma vs diyor" demişti (onunla ve ailesiyle görüşmeyen üvey ablasından bahsediyorlar). ailesi emekli ve hala çok yoğun şekilde çalışıyorlar, eski kafalı insanlar çalışmadan duramıyorlar işte demişti bana. biz tanıştığımızdaysa ikimiz de tam olarak çalışmıyorduk, onun ne yaptığını bilmesem de hep parası oluyordu. arkadaşlarına ve babasına web sitesinde yardım ettiğini vs söylüyordu. çok zengin olmak istediğini söylediğinde "çalışmadan nasıl zengin olmayı planlıyorsun?" diye sormuştum. 1 ay kadar sonra kendi web sitesini kurdu, senin için kurdum demişti. benim ailemle tanışmasından da kısa bir süre sonraya geliyor bu. ama ne kadar teşvik etmeye çalışsam da sitesiyle de pek ilgilenmedi. sitenin durduğu yerde asgari ücret yakın bir miktar kazandırdığını söylüyordu. ne şekilde para kazandığını hala bilmiyorum, arkadaşlarıyla arasında sürekli bi para geçişi olduğundan bahsetmişti borç-vs ya da birbirlerinin işlerini yaptıkları için sanırım. bir gün de babasının da nasıl para kazandığını bilmediği için "k... mı satıyorsun" diyerek kızdığından bahsetmişti :S bu konulara bu başlıkta girmeyecektim aslında ama sürekli bahis oynuyordu ve önceki ilişkilerinde es..rt olayları olduğunu da biliyorum. geçmişte yaptığı işlerden çok yoğun ve iyi bir şekilde çalışabildiğini ve bunlarda başarılı da olduğunu biliyorum ama genel olarak çalışmak istemeyen ve kolay para kazanıp lüks yaşamak isteyen biriydi maalesef.
ben de maalesef hala babasından para alan ve küçük küçük işlerle kendisine harçlık çıkarmaya çalışan biriyim. babamın beni ben ölene dek finanse edebilicek kadar parası var ve bundan mutluluk da duyacağını söylemişti. sadece sevdiğim işi yapmamı istiyor ama İ. ile tanıştığımızdan beri o kurduğum ve pek de para kazandırmayan küçük işimi bile tamamen savsaklamıştım. (daha ilk aydan annesiyle tanıştırmıştı ve annesi kadınların bağımsızlığını çok önemsediğini söyleyip okulumu bitirmem için öğütte bulunmuştu). babamdan aldığım parayla da kendi ihtiyaçlarımı minimum şekilde karşılayabiliyorum, paramın çoğu evde ve sokakta baktığım hayvanlara gidiyor. keyfi olarak harcama yapmaya kalktığımda ay ortasına gelmeden param bitiyor. genelde hep aynı giysileri giyiyorum vs yani kısacası lüks bir yaşantım yok.
İ. ile birlikteyken de harcamaları (yemek-kahve hesap ödeme) %80 o yapıyordu. benden ilişki süresince 5-10 kez 500-1000 tl civarı forma-protein tozu gibi şeyler almamı istemişti (kız arkadaşının ona forma-krampon alması gibi hayalleri vardı, bu erkekler arasında olan bi durum mu bilmiyorum). ilişkinin başlarındayken ona aldığım 300 lira civarı bi şeyi önceden flört ettiği bi kıza atıp benim ona aldığımı söylediği için de bunları almak hiç içimden gelmemişti ve almadım. o da bana pek hediye almadı, ama mesela taksi ayarlamasını istediğimde severek yapıyordu hatta son aylarda her buluşmamızda evime taksi yollamak gibi bi alışkanlık geliştirmişti. tabi bunda bana topuklu ayakkabı giyip gel dediği bi akşam o sırada ayağımın uzun süre yürüyemiyceğim şekilde sakatlanmış olmasının, rahatsız ayakkabıyla bi ton yokuş çıkıp otobüsle bi saat yol gittikten sonra onunla bu konuda kavga etmemin de payı olabilir. çünkü o genelde taksi kullanıyordu, ben de toplu taşıma kullanıyordum taksiye verecek param olmadığı için. benden topuklu ayakkabı giymemi istiyorsan eve taksi yollayabilirdin demiştim.
ayrılmadan 1-2 hafta önce onun da ayağı sakatlanmıştı, birlikte hastaneye giittiğimizde röntgen tarihini çok uzak bir zamana verdikleri için özel hastanede mi çektirsem diye düşünmüştü. çok tutar diye çekiniyodu ama babası bu konuda destek vericeğini söylemiş, ben de hadi gidelim demiştim ve özelde 1500 lira istediler. telefonda annesinden para isteyecekti, o sırada ay başı olduğu için ben öderim dedim ama kabul etmedi. ısrar edince "tamamını kabul etmem, 500 lirasını ödeyebilirsin eve gidince" demişti. sonra gün içinde "senden alıcağım parayı 300 liraya düşürdüm" dedi. daha sonra onu da istemedi sanırım ama senin yolladığın parayı bahise basıcaktım demişti sonradan. "ben kadın parası yemek istiyorum artık ya" diye şaka yapmıştı bikaç defa, o yüzden bunu da anlatmak istedim. ona çok para harcattığımla ilgili yakınıyordu sürekli, hatta hastane parasını teklif ederken kabul etmesi için bunu da hatırlatmıştım ama yine de ona para vermemi kabul etmedi.
daha önceki sevgililerinin ya da takıldığı kızların da çoğunun zengin olduğunu söylemişti önceden, neden peki diye sorunca da daha bakımlı ve güzel oluyorlar demişti. ama ben çok bakımlı olmamama rağmen ailemin bana aldığı bir şeyden bahsedince "zengin olman çok hoşuma gidiyor" diyip gülüyordu. benden sonra evleniceği zaman kafasında oluşturduğu evlenilecek kız profilinin de zengin bi kız olduğunu anlamıştım bu konuda söylediği şeylerden.
peki neden olabilir sizce? kumar borcu vs olursa arkasında bi güvence olucağını mı düşünüyo acaba diyorum, aklıma başka bir şey de gelmiyor. mal-mülk çok sevse de aileden miras kalan şeylerde eşin bi hakkı olmuyo diye biliyorum çünkü. şu erkeklerin nafaka korkusuya mı alakalı, fakir bi kızla evlenirse sonradan başı ağrır diye mi düşünüyor? evliliğinin uzun sürmeyeceğini kendisi de biliyordur çünkü çok toksik biri olduğu için. birkaç yıl sonra boşanmayı da göze alarak sevdiğim biriyle evlenmek istiyorum demişti bir keresinde. bilmiyorum gerçekten.
çok uzun oldu, umarım okumuşsunuzdur ve kusura bakmazsınız ama tanıdığım birilerine danışmak için biraz fazla utanç verici bi konu
Babanizin 5-6 tane evi olmasi sizi zengin mi yapiyor anlamadim?selam herkese.
sizce durumu iyi olan bir erkek neden zengin aile kızıyla evlenmek ister? yakın zamanda 1,5 yıllık ilişkim biten eski erkek arkadaşımla ilgili bu kafamı karıştıran bu konuyu netliğe ulaştırmaya çalışıyorum da. ilişkiyle alakalı çok fazla problem vardı, hatta öyle problemler vardı ki şu an buna mı takılıyorsun diyebilirsiniz, onlara sonra belki başka bi başlıkta değinirim. şimdi kısaca bu konu özelindeki şüphe duyma nedenlerimi anlatayım. çünkü üzerine düşündükçe benimle olma nedeni başından beri evlilikmiş gibi gelmeye başladı.
eski erkek arkadaşımla -ismine İ. diyelim- 2 yıl önce internet üzerinden tanıştık ve daha buluşmadan yakınlaştık ve buluşur buluşmaz da sevgili olduk, kısa sürede de ilişki ciddiye evrildi. kısa sürede (birkaç hafta) aşık olduğunu söyledi ve daha ilk aydan hayatında en çok aşık olduğu sevgilisi olduğumu söyledi (sonradan bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı), evlilikten bahsetmeye başladı. ilk aylarda lovebombing yaptığını düşündüm açıkçası ve daha 1. aydan evlilikten bahsetmesi samimiyetsizce geldiği için ilişki süresince temkinli yaklaştım bana söylediği bu tarz şeylere, ama lovebombing 1 yıl da sürmez herhalde diye düşünüp %100 olmasa da güvenmeye başladım zaman geçtikçe.
Tanıştığımızda o 28 yaşındaydı, ben de 31 yaşındaydım. bana sürekli benimle evleniceğini söylüyordu, ben evlenmeyi düşünmüyorum ve bunu da biliyordu, buna rağmen beni ikna ediceğine inanıyordu. zamanla ona karşı duygularım yoğunlaşmaya başladıkça ona bu konuda fikirlerim olmasa da hislerimin biraz değiştiğini gösteren bazı şeyler söylediğim oldu. sadece kalbimle hareket etseydim onunla evlenmeyi çok istiyceğimi, ama asla öyle bi hata yapmıycağımı söyledim. çünkü evliliğin benim yapıma uygun olacağı bir senaryoda bile onunla olmazdı. sürekli kavga ediyorduk, çok toksik bi ilişkiydi ve aşırı mutsuz olurduk. bir gün birlikte sarhoş olmuştuk, biraz üzülerek "keşke seninle evlenicek kişi ben olabilseydim" demiştim. "e ol o zaman, ne kadar salaksın ya" demişti gülerek.
en geç 1-2 yıl içinde evlenmek istediğini söylüyordu ilişkinin başından beri. annesinin ağır bir hastalığı var ve uzun yaşamayacağını düşünüyor. eğer annemi düğün yapıp torun vermeden kaybedersem kendimi asla affetmem diyordu. evlenmeye karar verdiğinde benden ayrılabilirsin diyordum. 1 yıl kadar sonra evlilik konusunda pek ısrar etmemeye başladı. sadece kavga ettiğimizde 3-4 defa "ben seninle olabilmek için evlenmekten bile vazgeçtim" diyerek beni suçluyordu. ben de "benimle olmak senin seçimin. demek ki sen şu anda annenin mutluluğundansa kendi mutluluğunu daha çok önemsiyorsun, evlenmeyi daha çok istediğinde zaten başkasıyla evlenirsin, ben seni zorla yanımda tutmuyorum" diyerek suçlamalarını savuşturuyordum. bende kaldığı bir gece annesi ona ulaşamayınca "bu şekilde olmaz, evlensin o zaman ve evlendikten sonra ne yaparsa yapsın" gibi bir şey de yazmıştı. bunu ona söylediğimde annesine kızıp ben onunla konuşurum demişti.
aşağı yukarı son 6 aylık süreçte de çok toksik olduğumu iddia ederek benimle evlenmeyi artık o da istemiyor gibi konuşuyordu. ve benden ayrılmadan önceki son birkaç görüşmemizde de benden soğuduğunu tahammülsüz tavırlarından görebiliyordum (ben ilişkinin son aylarında çok iyi bir durumda değildim, kendi hayatımda aşırı sıkıcı ve rutin bir noktaya sıkışıp kaldığım için ilişki de kötü etkileniyordu. ve ilişkinin ortalarından sonra 10 kilo filan aldım, çok bakımsızlaştım. ilk zamanlarda bu konuda beni hiç kötü hissettirmiyodu, kilo alınca eskisinden de güzel oldun vs diyordu. hatta ben biraz gaza geliyim diye kötü şeyler söylemesini istiyordum ve söylediğinde gülüyorduk. ama zamanla gerçek düşünceleriymiş gibi gelmeye başlamıştı, söylediği şeylerden rahatsız oluyordum. ve ilişkinin başından beri beni çok güzel bulduğunu ve dış görünüşün onun için çok önemli olduğunu söylüyordu, kavga ettiğimizde şakayla karışık keşke biraz çirkinleşsen de seni bırakabilsem filan diyordu. yani ilişkinin sonlarında benden soğumuş görünmesinde tüm bunların da etkisi vardır diye düşünüyorum). yine de ayrılık konuşması yapmadan önceki hafta birkaç defa evlilik konusunda son bir kez bastırdı, red cevabı aldı yine.
şubat ayında benden ayrılmak istediğini söyledi. tamam dedim. nisan başlarında yeniden görüşmeye başlayana kadar da bir yandan tüm dünyaya yürüdü, bir yandan beni geri almaya çalıştı. o süreçte saçma sapan şeyler yaşattı ama hala duygularım olduğu için gurursuzluk yaparak yeniden görüşmeye başladım, tabi bir daha asla sevgili olmıycağımızı, şartlarıma uyarsa sadece takılabiliceğimizi (arkadaşlık-cinsellik) söyledim. bunu kabul etti ama hem şartlarımı tam olarak yerine getirmediği hem de yeniden sevgiliymişiz gibi davranmaya başladığı için aramızdaki şeyi yaklaşık 1 ay önce tamamen bitirdim. şu an yine sosyal medyadan kızları takip ediyor ama bir yandan tanıştığımız uygulamada aradığı şey kısmında "sadece arkadaşlık" yazısını tutarak bir yandan beni kenarda tutmaya çalışıyor.
nisan başından itibarenki o 1 aylık son görüşmelerimizde de yine evlilikten bahsetmeye başlamıştı yaşattığı her şeyden sonra dalga geçer gibi. beni arkadaşlarıyla tanıştırmamasına gerekçe olarak da "senin gibi evlilik düşünmeyen zırtapozu nasıl arkadaşlarımla tanıştırayım ki" gibi bir şey demişti. arkadaşları öyle muhafazakar tipler değil, yani söylediği çok saçma. (beni tanıştırmama nedenlerine dair farklı teorilerim var, bunlar da başka bir başlığın konusu olur belki) kısacası annesinin hastalığını öne sürerek yaptığı psikolojik baskıdan sonra arkadaşlarıyla tanıştırmamasına bahane olarak bile onunla evlenmememi gerekçe göstermesi bana evlilik konusunda yaptığı baskıya son örnek oldu. ama bir süredir akımdaki soru: neden?
onun ailesinin durumu benimkilerinki kadar olmasa da iyi. istanbulda 2 evleri var. birinde oturuyorlar, bir kirada. şehir dışında bir yazlıkları ve bir devremülkleri var. lüks sayılabilecek bir arabaları ve kendisine ait orta kalite bir motoru var. benim babamın kaç tane evi olduğunu bilmiyorum bile, 5-6 tane evi vardır ve İ. ile konuştuğumuzda benim şu an oturduğum evin onların evinden çok daha fazla para ettiğini söylemişti. bir keresinde biz kavga ederken "ah seni şu evden (benim evimden bahşediyor) bi atabilsem" diyip gülmüştü. evlendiğimizde kiradaki evlerinde yaşayabileceğimizi söylüyordu, hatta benim üstüme yapmaktan da bahsetmişti sanırım. kiradaki evlerini onun evlendiğinde yaşayacağı ev olarak düşünüyorlarmış. epey merkezi bir yerde rezidans tarzı bi ev ama mahallesi kötüydü diye hatırlıyorum.
mal-mülk konularından çok hoşlandığını söylemişti, bu konuları konuşmaktan hoşlanan bi arkadaşıyla kendisine miras kalacak payı hesaplamayı çok sevdiklerini de. ben de annen onun ölümünden sonra konuşulacak bu konuları böyle hevesle konuştuğunu bilse çok üzülürdü dediğimde "asıl annem bana biz öldükten sonra şu-şu evi sen al, ablana bırakma vs diyor" demişti (onunla ve ailesiyle görüşmeyen üvey ablasından bahsediyorlar). ailesi emekli ve hala çok yoğun şekilde çalışıyorlar, eski kafalı insanlar çalışmadan duramıyorlar işte demişti bana. biz tanıştığımızdaysa ikimiz de tam olarak çalışmıyorduk, onun ne yaptığını bilmesem de hep parası oluyordu. arkadaşlarına ve babasına web sitesinde yardım ettiğini vs söylüyordu. çok zengin olmak istediğini söylediğinde "çalışmadan nasıl zengin olmayı planlıyorsun?" diye sormuştum. 1 ay kadar sonra kendi web sitesini kurdu, senin için kurdum demişti. benim ailemle tanışmasından da kısa bir süre sonraya geliyor bu. ama ne kadar teşvik etmeye çalışsam da sitesiyle de pek ilgilenmedi. sitenin durduğu yerde asgari ücret yakın bir miktar kazandırdığını söylüyordu. ne şekilde para kazandığını hala bilmiyorum, arkadaşlarıyla arasında sürekli bi para geçişi olduğundan bahsetmişti borç-vs ya da birbirlerinin işlerini yaptıkları için sanırım. bir gün de babasının da nasıl para kazandığını bilmediği için "k... mı satıyorsun" diyerek kızdığından bahsetmişti :S bu konulara bu başlıkta girmeyecektim aslında ama sürekli bahis oynuyordu ve önceki ilişkilerinde es..rt olayları olduğunu da biliyorum. geçmişte yaptığı işlerden çok yoğun ve iyi bir şekilde çalışabildiğini ve bunlarda başarılı da olduğunu biliyorum ama genel olarak çalışmak istemeyen ve kolay para kazanıp lüks yaşamak isteyen biriydi maalesef.
ben de maalesef hala babasından para alan ve küçük küçük işlerle kendisine harçlık çıkarmaya çalışan biriyim. babamın beni ben ölene dek finanse edebilicek kadar parası var ve bundan mutluluk da duyacağını söylemişti. sadece sevdiğim işi yapmamı istiyor ama İ. ile tanıştığımızdan beri o kurduğum ve pek de para kazandırmayan küçük işimi bile tamamen savsaklamıştım. (daha ilk aydan annesiyle tanıştırmıştı ve annesi kadınların bağımsızlığını çok önemsediğini söyleyip okulumu bitirmem için öğütte bulunmuştu). babamdan aldığım parayla da kendi ihtiyaçlarımı minimum şekilde karşılayabiliyorum, paramın çoğu evde ve sokakta baktığım hayvanlara gidiyor. keyfi olarak harcama yapmaya kalktığımda ay ortasına gelmeden param bitiyor. genelde hep aynı giysileri giyiyorum vs yani kısacası lüks bir yaşantım yok.
İ. ile birlikteyken de harcamaları (yemek-kahve hesap ödeme) %80 o yapıyordu. benden ilişki süresince 5-10 kez 500-1000 tl civarı forma-protein tozu gibi şeyler almamı istemişti (kız arkadaşının ona forma-krampon alması gibi hayalleri vardı, bu erkekler arasında olan bi durum mu bilmiyorum). ilişkinin başlarındayken ona aldığım 300 lira civarı bi şeyi önceden flört ettiği bi kıza atıp benim ona aldığımı söylediği için de bunları almak hiç içimden gelmemişti ve almadım. o da bana pek hediye almadı, ama mesela taksi ayarlamasını istediğimde severek yapıyordu hatta son aylarda her buluşmamızda evime taksi yollamak gibi bi alışkanlık geliştirmişti. tabi bunda bana topuklu ayakkabı giyip gel dediği bi akşam o sırada ayağımın uzun süre yürüyemiyceğim şekilde sakatlanmış olmasının, rahatsız ayakkabıyla bi ton yokuş çıkıp otobüsle bi saat yol gittikten sonra onunla bu konuda kavga etmemin de payı olabilir. çünkü o genelde taksi kullanıyordu, ben de toplu taşıma kullanıyordum taksiye verecek param olmadığı için. benden topuklu ayakkabı giymemi istiyorsan eve taksi yollayabilirdin demiştim.
ayrılmadan 1-2 hafta önce onun da ayağı sakatlanmıştı, birlikte hastaneye giittiğimizde röntgen tarihini çok uzak bir zamana verdikleri için özel hastanede mi çektirsem diye düşünmüştü. çok tutar diye çekiniyodu ama babası bu konuda destek vericeğini söylemiş, ben de hadi gidelim demiştim ve özelde 1500 lira istediler. telefonda annesinden para isteyecekti, o sırada ay başı olduğu için ben öderim dedim ama kabul etmedi. ısrar edince "tamamını kabul etmem, 500 lirasını ödeyebilirsin eve gidince" demişti. sonra gün içinde "senden alıcağım parayı 300 liraya düşürdüm" dedi. daha sonra onu da istemedi sanırım ama senin yolladığın parayı bahise basıcaktım demişti sonradan. "ben kadın parası yemek istiyorum artık ya" diye şaka yapmıştı bikaç defa, o yüzden bunu da anlatmak istedim. ona çok para harcattığımla ilgili yakınıyordu sürekli, hatta hastane parasını teklif ederken kabul etmesi için bunu da hatırlatmıştım ama yine de ona para vermemi kabul etmedi.
daha önceki sevgililerinin ya da takıldığı kızların da çoğunun zengin olduğunu söylemişti önceden, neden peki diye sorunca da daha bakımlı ve güzel oluyorlar demişti. ama ben çok bakımlı olmamama rağmen ailemin bana aldığı bir şeyden bahsedince "zengin olman çok hoşuma gidiyor" diyip gülüyordu. benden sonra evleniceği zaman kafasında oluşturduğu evlenilecek kız profilinin de zengin bi kız olduğunu anlamıştım bu konuda söylediği şeylerden.
peki neden olabilir sizce? kumar borcu vs olursa arkasında bi güvence olucağını mı düşünüyo acaba diyorum, aklıma başka bir şey de gelmiyor. mal-mülk çok sevse de aileden miras kalan şeylerde eşin bi hakkı olmuyo diye biliyorum çünkü. şu erkeklerin nafaka korkusuya mı alakalı, fakir bi kızla evlenirse sonradan başı ağrır diye mi düşünüyor? evliliğinin uzun sürmeyeceğini kendisi de biliyordur çünkü çok toksik biri olduğu için. birkaç yıl sonra boşanmayı da göze alarak sevdiğim biriyle evlenmek istiyorum demişti bir keresinde. bilmiyorum gerçekten.
çok uzun oldu, umarım okumuşsunuzdur ve kusura bakmazsınız ama tanıdığım birilerine danışmak için biraz fazla utanç verici bi konu
Bu iki zenginin kredi kartları bile yok muymuş onu da anlamadım? İnsan gece hastaneye gitse acil bir durum olsa cebinde nakit yoksa bile o 1.500tl'yi ödeyebilecek bir kredi kartı vardır. Ben zengin demem kendime evliyim eşimle ikimizin birer arabamız ve evimiz var ama üzerimde 1.Bu nasıl zenginlik yokuş yürüyüp otobüse biniyorsunuz, öteki röntgen parasini çıkaramıyor.
Ama zenginlik, para muhabbetleri ağızdan düşmüyor.
Insani okurken bile yoruyor iliski tipiniz.
Bence konu sahibi takıntılı hayvan beslemek konusunda ve ailesi de o yüzden sınırlı para veriyor bence. Yoksa tüm parayı verseler kız tüm parayı mama firmalarının parasi haline getirir. Neden böyle bir takıntısı var emin olamadım, psikolojik olarak eksik olduğu bir şeyi takıntısı ile gideriyor olmalı.Ben fakir halimle özel hastaneye gidiyorum ,
Çoğu zaman taksi kullanırım , sevgilimin 2000 TL lik biletini almışlığım, sürekli hediyeler almışlığım var ..
Siz zenginsiniz ama yaptığınız hesaplara bakınbu nasıl zenginlik ,babanın sayamayacağım kadar evleri var ,ama siz sokak hayvanlarına yetişmekten kendinize kıyafet alamıyorsunuz öyle mi ?
Kusura bakmayın da adam size para yedirmiş , zengin olan o , ya da gönlü zengin bilemem .
Sorunuza gelecek olursak ,yıkarda belirttiğim şeylerden ötürü adam paranız için beraber değil çünkü paranız yok…
Bana da duyar kasıyor gibi geldi , nasıl zenginsin deyince ,hayvanlara harcıyorum demeye başladı çünkü . Eğer dediği gibiyse de bence de bir psikolojik durum mevcut ..Bence konu sahibi takıntılı hayvan beslemek konusunda ve ailesi de o yüzden sınırlı para veriyor bence. Yoksa tüm parayı verseler kız tüm parayı mama firmalarının parasi haline getirir. Neden böyle bir takıntısı var emin olamadım, psikolojik olarak eksik olduğu bir şeyi takıntısı ile gideriyor olmalı.
evet kredi kartım hiçbir zaman olmadı, benim için çıkarılan kredi kartlarını da hiç kullanmadım, enflasyon bu kadar yükselmeden önce sağlıklı olan bu diye düşünmüştüm hep ve harcamalarımı ona göre yapıyordum, bir süredir bilemiyorum.Bu iki zenginin kredi kartları bile yok muymuş onu da anlamadım? İnsan gece hastaneye gitse acil bir durum olsa cebinde nakit yoksa bile o 1.500tl'yi ödeyebilecek bir kredi kartı vardır. Ben zengin demem kendime evliyim eşimle ikimizin birer arabamız ve evimiz var ama üzerimde 1.
500tl taşımasam bile cüzdanımda 1 kredi kartım birde kötü gün parası 100 dolarım vardır(eskiden tl idi bu meblağ sonradan dolara çevirdim) ne olur ne olmaz diyerek,yıllardır harcamamak üzere koyup yokmuş gibi davrandığım bir meblağ hep oldu üzerimde miktarlar değişti ama bu hiç değişmez,oldu ki harcadım ilk fırsatta yerine koyarım o nakti.
Bende anlamadım ay sonunu zor getiren zengin mi olur?
Birde 500ü kabul ediyor adam,sonra herhalde ödemeyince konu sahibi ne koparsam kar diyerek 300e düşürdüm borcunu diyip hatırlatıyor,yine ödememiş olmalı ki en son borcunu sildim diyor.
Tuhaf tuhaf muhabbetler
Çünkü çocuk ve ailesi çalışıp didinmek yerine kızında ailesi zengin olsun ki kafamız rahat etsin der her fırsatta kızın ailesi destk olacak yaa neyse pek düzgün bişi değil başlığa göre yazdımselam herkese.
sizce durumu iyi olan bir erkek neden zengin aile kızıyla evlenmek ister? yakın zamanda 1,5 yıllık ilişkim biten eski erkek arkadaşımla ilgili bu kafamı karıştıran bu konuyu netliğe ulaştırmaya çalışıyorum da. ilişkiyle alakalı çok fazla problem vardı, hatta öyle problemler vardı ki şu an buna mı takılıyorsun diyebilirsiniz, onlara sonra belki başka bi başlıkta değinirim. şimdi kısaca bu konu özelindeki şüphe duyma nedenlerimi anlatayım. çünkü üzerine düşündükçe benimle olma nedeni başından beri evlilikmiş gibi gelmeye başladı.
eski erkek arkadaşımla -ismine İ. diyelim- 2 yıl önce internet üzerinden tanıştık ve daha buluşmadan yakınlaştık ve buluşur buluşmaz da sevgili olduk, kısa sürede de ilişki ciddiye evrildi. kısa sürede (birkaç hafta) aşık olduğunu söyledi ve daha ilk aydan hayatında en çok aşık olduğu sevgilisi olduğumu söyledi (sonradan bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı), evlilikten bahsetmeye başladı. ilk aylarda lovebombing yaptığını düşündüm açıkçası ve daha 1. aydan evlilikten bahsetmesi samimiyetsizce geldiği için ilişki süresince temkinli yaklaştım bana söylediği bu tarz şeylere, ama lovebombing 1 yıl da sürmez herhalde diye düşünüp %100 olmasa da güvenmeye başladım zaman geçtikçe.
Tanıştığımızda o 28 yaşındaydı, ben de 31 yaşındaydım. bana sürekli benimle evleniceğini söylüyordu, ben evlenmeyi düşünmüyorum ve bunu da biliyordu, buna rağmen beni ikna ediceğine inanıyordu. zamanla ona karşı duygularım yoğunlaşmaya başladıkça ona bu konuda fikirlerim olmasa da hislerimin biraz değiştiğini gösteren bazı şeyler söylediğim oldu. sadece kalbimle hareket etseydim onunla evlenmeyi çok istiyceğimi, ama asla öyle bi hata yapmıycağımı söyledim. çünkü evliliğin benim yapıma uygun olacağı bir senaryoda bile onunla olmazdı. sürekli kavga ediyorduk, çok toksik bi ilişkiydi ve aşırı mutsuz olurduk. bir gün birlikte sarhoş olmuştuk, biraz üzülerek "keşke seninle evlenicek kişi ben olabilseydim" demiştim. "e ol o zaman, ne kadar salaksın ya" demişti gülerek.
en geç 1-2 yıl içinde evlenmek istediğini söylüyordu ilişkinin başından beri. annesinin ağır bir hastalığı var ve uzun yaşamayacağını düşünüyor. eğer annemi düğün yapıp torun vermeden kaybedersem kendimi asla affetmem diyordu. evlenmeye karar verdiğinde benden ayrılabilirsin diyordum. 1 yıl kadar sonra evlilik konusunda pek ısrar etmemeye başladı. sadece kavga ettiğimizde 3-4 defa "ben seninle olabilmek için evlenmekten bile vazgeçtim" diyerek beni suçluyordu. ben de "benimle olmak senin seçimin. demek ki sen şu anda annenin mutluluğundansa kendi mutluluğunu daha çok önemsiyorsun, evlenmeyi daha çok istediğinde zaten başkasıyla evlenirsin, ben seni zorla yanımda tutmuyorum" diyerek suçlamalarını savuşturuyordum. bende kaldığı bir gece annesi ona ulaşamayınca "bu şekilde olmaz, evlensin o zaman ve evlendikten sonra ne yaparsa yapsın" gibi bir şey de yazmıştı. bunu ona söylediğimde annesine kızıp ben onunla konuşurum demişti.
aşağı yukarı son 6 aylık süreçte de çok toksik olduğumu iddia ederek benimle evlenmeyi artık o da istemiyor gibi konuşuyordu. ve benden ayrılmadan önceki son birkaç görüşmemizde de benden soğuduğunu tahammülsüz tavırlarından görebiliyordum (ben ilişkinin son aylarında çok iyi bir durumda değildim, kendi hayatımda aşırı sıkıcı ve rutin bir noktaya sıkışıp kaldığım için ilişki de kötü etkileniyordu. ve ilişkinin ortalarından sonra 10 kilo filan aldım, çok bakımsızlaştım. ilk zamanlarda bu konuda beni hiç kötü hissettirmiyodu, kilo alınca eskisinden de güzel oldun vs diyordu. hatta ben biraz gaza geliyim diye kötü şeyler söylemesini istiyordum ve söylediğinde gülüyorduk. ama zamanla gerçek düşünceleriymiş gibi gelmeye başlamıştı, söylediği şeylerden rahatsız oluyordum. ve ilişkinin başından beri beni çok güzel bulduğunu ve dış görünüşün onun için çok önemli olduğunu söylüyordu, kavga ettiğimizde şakayla karışık keşke biraz çirkinleşsen de seni bırakabilsem filan diyordu. yani ilişkinin sonlarında benden soğumuş görünmesinde tüm bunların da etkisi vardır diye düşünüyorum). yine de ayrılık konuşması yapmadan önceki hafta birkaç defa evlilik konusunda son bir kez bastırdı, red cevabı aldı yine.
şubat ayında benden ayrılmak istediğini söyledi. tamam dedim. nisan başlarında yeniden görüşmeye başlayana kadar da bir yandan tüm dünyaya yürüdü, bir yandan beni geri almaya çalıştı. o süreçte saçma sapan şeyler yaşattı ama hala duygularım olduğu için gurursuzluk yaparak yeniden görüşmeye başladım, tabi bir daha asla sevgili olmıycağımızı, şartlarıma uyarsa sadece takılabiliceğimizi (arkadaşlık-cinsellik) söyledim. bunu kabul etti ama hem şartlarımı tam olarak yerine getirmediği hem de yeniden sevgiliymişiz gibi davranmaya başladığı için aramızdaki şeyi yaklaşık 1 ay önce tamamen bitirdim. şu an yine sosyal medyadan kızları takip ediyor ama bir yandan tanıştığımız uygulamada aradığı şey kısmında "sadece arkadaşlık" yazısını tutarak bir yandan beni kenarda tutmaya çalışıyor.
nisan başından itibarenki o 1 aylık son görüşmelerimizde de yine evlilikten bahsetmeye başlamıştı yaşattığı her şeyden sonra dalga geçer gibi. beni arkadaşlarıyla tanıştırmamasına gerekçe olarak da "senin gibi evlilik düşünmeyen zırtapozu nasıl arkadaşlarımla tanıştırayım ki" gibi bir şey demişti. arkadaşları öyle muhafazakar tipler değil, yani söylediği çok saçma. (beni tanıştırmama nedenlerine dair farklı teorilerim var, bunlar da başka bir başlığın konusu olur belki) kısacası annesinin hastalığını öne sürerek yaptığı psikolojik baskıdan sonra arkadaşlarıyla tanıştırmamasına bahane olarak bile onunla evlenmememi gerekçe göstermesi bana evlilik konusunda yaptığı baskıya son örnek oldu. ama bir süredir akımdaki soru: neden?
onun ailesinin durumu benimkilerinki kadar olmasa da iyi. istanbulda 2 evleri var. birinde oturuyorlar, bir kirada. şehir dışında bir yazlıkları ve bir devremülkleri var. lüks sayılabilecek bir arabaları ve kendisine ait orta kalite bir motoru var. benim babamın kaç tane evi olduğunu bilmiyorum bile, 5-6 tane evi vardır ve İ. ile konuştuğumuzda benim şu an oturduğum evin onların evinden çok daha fazla para ettiğini söylemişti. bir keresinde biz kavga ederken "ah seni şu evden (benim evimden bahşediyor) bi atabilsem" diyip gülmüştü. evlendiğimizde kiradaki evlerinde yaşayabileceğimizi söylüyordu, hatta benim üstüme yapmaktan da bahsetmişti sanırım. kiradaki evlerini onun evlendiğinde yaşayacağı ev olarak düşünüyorlarmış. epey merkezi bir yerde rezidans tarzı bi ev ama mahallesi kötüydü diye hatırlıyorum.
mal-mülk konularından çok hoşlandığını söylemişti, bu konuları konuşmaktan hoşlanan bi arkadaşıyla kendisine miras kalacak payı hesaplamayı çok sevdiklerini de. ben de annen onun ölümünden sonra konuşulacak bu konuları böyle hevesle konuştuğunu bilse çok üzülürdü dediğimde "asıl annem bana biz öldükten sonra şu-şu evi sen al, ablana bırakma vs diyor" demişti (onunla ve ailesiyle görüşmeyen üvey ablasından bahsediyorlar). ailesi emekli ve hala çok yoğun şekilde çalışıyorlar, eski kafalı insanlar çalışmadan duramıyorlar işte demişti bana. biz tanıştığımızdaysa ikimiz de tam olarak çalışmıyorduk, onun ne yaptığını bilmesem de hep parası oluyordu. arkadaşlarına ve babasına web sitesinde yardım ettiğini vs söylüyordu. çok zengin olmak istediğini söylediğinde "çalışmadan nasıl zengin olmayı planlıyorsun?" diye sormuştum. 1 ay kadar sonra kendi web sitesini kurdu, senin için kurdum demişti. benim ailemle tanışmasından da kısa bir süre sonraya geliyor bu. ama ne kadar teşvik etmeye çalışsam da sitesiyle de pek ilgilenmedi. sitenin durduğu yerde asgari ücret yakın bir miktar kazandırdığını söylüyordu. ne şekilde para kazandığını hala bilmiyorum, arkadaşlarıyla arasında sürekli bi para geçişi olduğundan bahsetmişti borç-vs ya da birbirlerinin işlerini yaptıkları için sanırım. bir gün de babasının da nasıl para kazandığını bilmediği için "k... mı satıyorsun" diyerek kızdığından bahsetmişti :S bu konulara bu başlıkta girmeyecektim aslında ama sürekli bahis oynuyordu ve önceki ilişkilerinde es..rt olayları olduğunu da biliyorum. geçmişte yaptığı işlerden çok yoğun ve iyi bir şekilde çalışabildiğini ve bunlarda başarılı da olduğunu biliyorum ama genel olarak çalışmak istemeyen ve kolay para kazanıp lüks yaşamak isteyen biriydi maalesef.
ben de maalesef hala babasından para alan ve küçük küçük işlerle kendisine harçlık çıkarmaya çalışan biriyim. babamın beni ben ölene dek finanse edebilicek kadar parası var ve bundan mutluluk da duyacağını söylemişti. sadece sevdiğim işi yapmamı istiyor ama İ. ile tanıştığımızdan beri o kurduğum ve pek de para kazandırmayan küçük işimi bile tamamen savsaklamıştım. (daha ilk aydan annesiyle tanıştırmıştı ve annesi kadınların bağımsızlığını çok önemsediğini söyleyip okulumu bitirmem için öğütte bulunmuştu). babamdan aldığım parayla da kendi ihtiyaçlarımı minimum şekilde karşılayabiliyorum, paramın çoğu evde ve sokakta baktığım hayvanlara gidiyor. keyfi olarak harcama yapmaya kalktığımda ay ortasına gelmeden param bitiyor. genelde hep aynı giysileri giyiyorum vs yani kısacası lüks bir yaşantım yok.
İ. ile birlikteyken de harcamaları (yemek-kahve hesap ödeme) %80 o yapıyordu. benden ilişki süresince 5-10 kez 500-1000 tl civarı forma-protein tozu gibi şeyler almamı istemişti (kız arkadaşının ona forma-krampon alması gibi hayalleri vardı, bu erkekler arasında olan bi durum mu bilmiyorum). ilişkinin başlarındayken ona aldığım 300 lira civarı bi şeyi önceden flört ettiği bi kıza atıp benim ona aldığımı söylediği için de bunları almak hiç içimden gelmemişti ve almadım. o da bana pek hediye almadı, ama mesela taksi ayarlamasını istediğimde severek yapıyordu hatta son aylarda her buluşmamızda evime taksi yollamak gibi bi alışkanlık geliştirmişti. tabi bunda bana topuklu ayakkabı giyip gel dediği bi akşam o sırada ayağımın uzun süre yürüyemiyceğim şekilde sakatlanmış olmasının, rahatsız ayakkabıyla bi ton yokuş çıkıp otobüsle bi saat yol gittikten sonra onunla bu konuda kavga etmemin de payı olabilir. çünkü o genelde taksi kullanıyordu, ben de toplu taşıma kullanıyordum taksiye verecek param olmadığı için. benden topuklu ayakkabı giymemi istiyorsan eve taksi yollayabilirdin demiştim.
ayrılmadan 1-2 hafta önce onun da ayağı sakatlanmıştı, birlikte hastaneye giittiğimizde röntgen tarihini çok uzak bir zamana verdikleri için özel hastanede mi çektirsem diye düşünmüştü. çok tutar diye çekiniyodu ama babası bu konuda destek vericeğini söylemiş, ben de hadi gidelim demiştim ve özelde 1500 lira istediler. telefonda annesinden para isteyecekti, o sırada ay başı olduğu için ben öderim dedim ama kabul etmedi. ısrar edince "tamamını kabul etmem, 500 lirasını ödeyebilirsin eve gidince" demişti. sonra gün içinde "senden alıcağım parayı 300 liraya düşürdüm" dedi. daha sonra onu da istemedi sanırım ama senin yolladığın parayı bahise basıcaktım demişti sonradan. "ben kadın parası yemek istiyorum artık ya" diye şaka yapmıştı bikaç defa, o yüzden bunu da anlatmak istedim. ona çok para harcattığımla ilgili yakınıyordu sürekli, hatta hastane parasını teklif ederken kabul etmesi için bunu da hatırlatmıştım ama yine de ona para vermemi kabul etmedi.
daha önceki sevgililerinin ya da takıldığı kızların da çoğunun zengin olduğunu söylemişti önceden, neden peki diye sorunca da daha bakımlı ve güzel oluyorlar demişti. ama ben çok bakımlı olmamama rağmen ailemin bana aldığı bir şeyden bahsedince "zengin olman çok hoşuma gidiyor" diyip gülüyordu. benden sonra evleniceği zaman kafasında oluşturduğu evlenilecek kız profilinin de zengin bi kız olduğunu anlamıştım bu konuda söylediği şeylerden.
peki neden olabilir sizce? kumar borcu vs olursa arkasında bi güvence olucağını mı düşünüyo acaba diyorum, aklıma başka bir şey de gelmiyor. mal-mülk çok sevse de aileden miras kalan şeylerde eşin bi hakkı olmuyo diye biliyorum çünkü. şu erkeklerin nafaka korkusuya mı alakalı, fakir bi kızla evlenirse sonradan başı ağrır diye mi düşünüyor? evliliğinin uzun sürmeyeceğini kendisi de biliyordur çünkü çok toksik biri olduğu için. birkaç yıl sonra boşanmayı da göze alarak sevdiğim biriyle evlenmek istiyorum demişti bir keresinde. bilmiyorum gerçekten.
çok uzun oldu, umarım okumuşsunuzdur ve kusura bakmazsınız ama tanıdığım birilerine danışmak için biraz fazla utanç verici bi konu
takıntı mı? emin olun ki maddi manevi tüm kaynaklarımı oraya akıtmaya bayılmıyorum. yavrulama sezonunda sorumluluğum çok artıyor çünkü sizin gibi insanlar sokağımdaki bir hayvanı kısırlaştırayım da yavruları heba olmasın diye düşünemeyecek kadar bencil olduğu için her yer araba motorunda parçalanan, araba motoruna girip caddede arabadan düşerek ezilen ya da güçsüz düşen yavru dolu oluyor. bunları görebilmek için de bakmak gerekiyor. gördüğüm zaman da emin olun ki çevredeki insanları sorumluluk almaya ikna etmeye çalışıyorum, ama o kedinin yanına gelip vah vah yapacak kadar ilgili insanlar bile iş sorumluluk almaya gelince ya alerjileri olduğundan ya da evdeki british -kedileri hep cins olmak zorunda- sorun çıkarır diye asla ellerini taşın altına sokmuyorlar. bir yerde hasta, yaralı hayvan görünce ya da caddede arabaların altında koşturan yavru kedi görünce vah vah, diyip geçememek takıntılı olmaksa keşke hepiniz takıntılı olsanız. çünkü yardımınıza muhtaç hayvan gördüğünüzde "ilgilenen biri çıkar" diyorsunuz muhtemelen, ama herkes böyle düşündüğü için genelde ilgilenen biri olmuyor eğer ordan "takıntılı" biri şans eseri geçmemişse.Bence konu sahibi takıntılı hayvan beslemek konusunda ve ailesi de o yüzden sınırlı para veriyor bence. Yoksa tüm parayı verseler kız tüm parayı mama firmalarının parasi haline getirir. Neden böyle bir takıntısı var emin olamadım, psikolojik olarak eksik olduğu bir şeyi takıntısı ile gideriyor olmalı.
Yahu kartın durur kullanmazsan kullanma. Sıkışık zamanında kullanman için bir kartın yoksa cebinde tuhaf oğlu tuhaftır. Böyle zenginlik mi olur?evet kredi kartım hiçbir zaman olmadı, benim için çıkarılan kredi kartlarını da hiç kullanmadım, enflasyon bu kadar yükselmeden önce sağlıklı olan bu diye düşünmüştüm hep ve harcamalarımı ona göre yapıyordum, bir süredir bilemiyorum.
hastane parasını orada ödemem kabul etmediğini, küçük bir kısmını EVE GİDİNCE ona yollamamı kabul ettiğini yazmıştım. gün içinde de bu miktarı düşürdükçe düşürdü, sonra da hiç kabul etmedi ve çok sonra "yollasaydın bahise yatırıcaktım" dedi. okuduğunu anlayamayan insanlara aynı şeyleri tekrar tekrar açıklamaktan çok yoruldum cidden ya
Gerçekten aynı şeyleri tekrar tekrar yazmaktan çok sıkıldım, son kez yazıyorum: lükse kaçmadan ama sıkıntı da yaşamadan yaşayabileceğim kadar para geçiyor elime. Kendim de üniversiteye başladığımdan beri özellikle pandemi öncesinde bölümümle alakalı ya da alakasız part time işler yaparak eğer hayvanlarda çok para gerektiren bazı sıkıntılı hastalıklarla ilgili tedavi işlerine girmezsem rahat bir şekilde (yine lükse kaçmadan) yaşayabiliyordum. Son 1,5-2 yıldır babamın verdiği para dışında bir gelirim olmadığı ve o paranın büyük kısmı hayvanlar için harcandığı için zorlanıyorum. Hala babamdan para aldığım için mahcup hissettiğim için fazlasını istemiyorum ve sıkıntı yaşadığımı da pek bilmiyorlar, sorduklarında da bunları anlatmıyorum zaten. Zaten burdaki çözüm de daha fazla para istemek değil benim çalışmam olmalı, yıllardır her ay yeterince para veriyor zaten.Yahu kartın durur kullanmazsan kullanma. Sıkışık zamanında kullanman için bir kartın yoksa cebinde tuhaf oğlu tuhaftır. Böyle zenginlik mi olur?
Hadi kartın olmaması saçma ama ok de,hiç mi babanızın sizin adınıza açtığı içinde birikim olan vadeli hesabınız yok mesela.
Ben orta gelirim şimdiden oğlum ileride okursa diye adına hesap açtım. İleride direkt vereceğim. Yine tutumlu olun harcamayın. Ama böyle sağlık durumunda çekeceğiniz bir para olur.
Normali budur.
Bir insan fakir değilse, ortalama üstü geliri varsa çocuğunun kartı, hesapta parası okur. Babanızın size tamam harcama ama kara gün için çantada taşı diye o kartı açtırıp cebinizde taşıtması lazım.
Böyle kıt kanaat fakir gibi yaşama motivasyonuz ne? Gerçekten zenginseniz de ne mana böyle fakir hayatı yaşıyorsunuz?
Bir yerlerde bir saçmalık var.
Ya zengin değilsiniz, ya geçmişte büyük bir maddi hata bir şey yaptınız aileniz veto çekti. Başka mantıklı bir açıklaması yok.
Anlıyoruz okuduğumuzu pekala ama siz doğru ifade ediyor olmayabilirmisiniz acaba?evet kredi kartım hiçbir zaman olmadı, benim için çıkarılan kredi kartlarını da hiç kullanmadım, enflasyon bu kadar yükselmeden önce sağlıklı olan bu diye düşünmüştüm hep ve harcamalarımı ona göre yapıyordum, bir süredir bilemiyorum.
hastane parasını orada ödemem kabul etmediğini, küçük bir kısmını EVE GİDİNCE ona yollamamı kabul ettiğini yazmıştım. gün içinde de bu miktarı düşürdükçe düşürdü, sonra da hiç kabul etmedi ve çok sonra "yollasaydın bahise yatırıcaktım" dedi. okuduğunu anlayamayan insanlara aynı şeyleri tekrar tekrar açıklamaktan çok yoruldum cidden ya
Birde aileye gurur yapıyor almak istemiyor ama elin adamına taksi parasıdır,hastane masrafıdır çatır çatır ödetiyor adam birşeyler isteyince(protein tozu vs yazmis bir yerlerde bir kez almış bir daha almamış )o da bunları ödedi/ödüyor alayım da eşitlenelim demiyor almadım diye övünüyor şaka gibi. Benim bir erkek arkadasım hesap ödetmezdi hic,hediye vermeyi severdi,evden alıp eve bırakırdı altta kalmamak için parfüm(bvlgari kullanıyordu)ne bileyim tuttuğu takımın mağazasından saat vb şeyler alıyordum ona sürekli.Yahu kartın durur kullanmazsan kullanma. Sıkışık zamanında kullanman için bir kartın yoksa cebinde tuhaf oğlu tuhaftır. Böyle zenginlik mi olur?
Hadi kartın olmaması saçma ama ok de,hiç mi babanızın sizin adınıza açtığı içinde birikim olan vadeli hesabınız yok mesela.
Ben orta gelirim şimdiden oğlum ileride okursa diye adına hesap açtım. İleride direkt vereceğim. Yine tutumlu olun harcamayın. Ama böyle sağlık durumunda çekeceğiniz bir para olur.
Normali budur.
Bir insan fakir değilse, ortalama üstü geliri varsa çocuğunun kartı, hesapta parası okur. Babanızın size tamam harcama ama kara gün için çantada taşı diye o kartı açtırıp cebinizde taşıtması lazım.
Böyle kıt kanaat fakir gibi yaşama motivasyonuz ne? Gerçekten zenginseniz de ne mana böyle fakir hayatı yaşıyorsunuz?
Bir yerlerde bir saçmalık var.
Ya zengin değilsiniz, ya geçmişte büyük bir maddi hata bir şey yaptınız aileniz veto çekti. Başka mantıklı bir açıklaması yok.
Orayı hiç anlamadım zaten. Babasından para almak gücüne gidiyor el adamının parası gücüne gitmiyor.Birde aileye gurur yapıyor almak istemiyor ama elin adamına taksi parasıdır,hastane masrafıdır çatır çatır ödetiyor adam birşeyler isteyince(protein tozu vs yazmis bir yerlerde bir kez almış bir daha almamış )o da bunları ödedi/ödüyor alayım da eşitlenelim demiyor almadım diye övünüyor şaka gibi. Benim bir erkek arkadasım hesap ödetmezdi hic,hediye vermeyi severdi,evden alıp eve bırakırdı altta kalmamak için parfüm(bvlgari kullanıyordu)ne bileyim tuttuğu takımın mağazasından saat vb şeyler alıyordum ona sürekli.
Birde niye zengin aile kizıyla evlenmek ister diye soruyor. Zengin olmakla ilgili olduğunu sanmıyorum evlenmek istemesinin zira en ufak zenginlik emaresi yok konu sahibinde,baya kıt kanaat geçiniyor, zor bir durumda kalsa kimliği,telefonu vs rehin birakıp çıkacak halde. Ne zenginliğini görmuş ki.
Kesinlikle oturmayan bize anlatılmayan birşeyler var bu konuda.
Aynen.Orayı hiç anlamadım zaten. Babasından para almak gücüne gidiyor el adamının parası gücüne gitmiyor.
Ki dediğim gibi zengin olmayan babalar dahi başka şehirde yaşayan kızı acil durumda ödeme yapsın diye mutlaka kart verir.
Normal bir insan da kullanmasa dahi o kartı cüzdanında taşır ki hastanede kredi kartıyla ödeme yapabilsin.
Konu sahibinde zengin duruşu yok. Zengin hayat tarzı yok. Hatta fakir gibi yaşıyor. Adam parasına gelmiş gibi davranıyor. Yani yiyici bir adam buradaki kadına gelmez zaten. Daha taksiye verecek parası yok.