tama kardeşim sen haklısın ne diyeyim şimdi kusura bakmabu yaptığınıza yansıtma tekniği deniyor. kendi yaptığınız şeyi ben yapmışım gibi göstermeye çalışıyorsunuz.
gördüğünüz gibi ben diyorum ki, siz istediğiniz gibi düşünebilir, istediğiniz gibi yaşayabilirsiniz, ben buna saygı duyarım, bunu yargılayamam ve buna karışamam.
ama siz ısrarla "erkek de yapmasın kadın da yapmasın" diyerek kendi algı ve tabularınızı insanlara dayatmaya çalışıyorsunuz.
muhalefeti ve herkesin aynı düşünmek zorunda olmadığını kabul edemeyenin kim olduğu çok açık=)
S Sargoztabi ki erkek de kadın da kimseyi hor görmesin, aşağılamasın, kandırmasın. yani? =D
Ben sizi anlıyorum. Sizin yaşam tarzınız ve hayata bakış açınız bu. Ve aslında kimsenin karışmaya hakkı yok. Aslında tam olarak anlatılmak istenen ; hayata değil , kadın olmaya karşı bakışınızı yumuşatmanız. Ve kardeşinizin yaşadığı çok acı bir tecrübe. İşte bunu sık sık kadınlar yaşıyor ve hayatlarına devam ediyorlar, kalplerinde milyonlarca kırıkla. Ahlak sadece kadına ait bir kavram değil. Benim derdim tam olarak bu. Uslu durması, ağır olması, terbiyeli olması gerekenin kadın olduğuna inan insanlardan yıldım.
Her insanın büyüdüğü ortam, aldığı eğitim, ailenin kuralları farklıdır. Ve siz kendi ortamınızda ki bakış açınızda son derece haklısınız. Umarım o kabukları kırarsanız...
herkes kendince haklıbiraz geriye gidip sizinle diyalogumuzun nereden başladığını kontrol ettim tekrar.
cinsellikten "kadının teslim olması" minvalinde sözlerle bahsetmeniz üstüne başlamış mevzumuz.
daha sonra da "ya seviştiğin adam seni bırakırsa ortada kalırsan" minvalinde sözlerinizle devam etmiş.
bu minicik cümleler bu toplumun kadın-erkek ilişkileri, cinselliğe bakış açısı üstüne o kadar çok şey anlatıyor ki... konu da doğal olarak buradan dallanıp budaklanmış.
ben diyeceğim her şeyi dedim sanırım, dönüp dönüp cevap vermenin gereği yok. biraz önyargılarınızdan arınıp okumak isterseniz belki tekrar konuştuklarımızı. o zaman sizin üstünüze gelmediğimi, sizin kişiliğinize ya da size saldırmadığımı, sadece o zihniyete ve onun neden çok çirkin olduğuna dair konuştuğumuzu görürdünüz.
S Sargoz
biraz geriye gidip sizinle diyalogumuzun nereden başladığını kontrol ettim tekrar.
cinsellikten "kadının teslim olması" minvalinde sözlerle bahsetmeniz üstüne başlamış mevzumuz.
daha sonra da "ya seviştiğin adam seni bırakırsa ortada kalırsan" minvalinde sözlerinizle devam etmiş.
bu minicik cümleler bu toplumun kadın-erkek ilişkilerine, cinselliğe bakış açısı üstüne o kadar çok şey anlatıyor ki... konu da doğal olarak buradan dallanıp budaklanmış.
ben diyeceğim her şeyi dedim sanırım, dönüp dönüp cevap vermenin gereği yok. biraz önyargılarınızdan arınıp okumak isterseniz belki tekrar konuştuklarımızı. o zaman sizin üstünüze gelmediğimi, sizin kişiliğinize ya da size saldırmadığımı, sadece o zihniyete ve onun neden çok çirkin olduğuna dair konuştuğumuzu görürdünüz.
ben ne anlatmak istediğinizi anlamadım hiç?ya birsey yazmayıp dedim ama kadın yada erkek sadece sevişmek için mi var kocamla sarılıp uyumak onun için birseyler yapmak bunlar yanliş mi yada erkegin kadını sevip okması onun için bi şeyler yapması anlamıyorum neyse yinede kusura bakıp yanlış anlamayın sadece yorum yaptım
kusura bakmayın, yanlış anlamayından başka bir şey yazmıyorsunuz ki.hepiniz hakkınızı helal edin demekki yanlış anlatıyorum herşeyi kusura bakmayın benim hayatım da hep boyunca böyle oldu mesela düşünün beyaz bi obje var ve karsımdaki kişi bunu bilir ama ben ne zaman beyaz derim işye o zaman siyah oluverir bu her konuda böyle demekki ben yanlışım
birebir size yazmadım ki yazıyı basından okursanız tarafsız olarak anlarsınızkusura bakmayın, yanlış anlamayından başka bir şey yazmıyorsunuz ki.
ben öyle değil böyle de demedim sadece ''ne dediniz anlayamadım'' dedim daha açık yazarsanız anlarım belkii diye.
yine bir şey yazmadınız:)
Bazen elimde olmadan burada açılan başlıkları ve altında yapılan yorumları okuyuveriyorum. Genel olarak insanı hüzünlendirmeye birebirsiniz. Neden birebirsiniz?
Çünkü çok acıklı zihniyetleriniz, bakış açılarınız, yaşamlarınız var.
Mutsuzsunuz, kendinizi sevmiyorsunuz, hayatınızdan nefret ediyorsunuz, öğretilmişlikler ve tabular içinde sıkışmışsınız ve bu duruma başkaldıracağınıza, deneyimliyor olduğunuz toplumsal şiddeti diğer insanlara, özellikle kadınlara yansıtıyorsunuz ve siz de bu toplumsal şiddetin uygulayıcılarından biri oluyorsunuz.
Milletin ne giydiğinden, ne yiyip ne içtiğinden, kiminle yatıp kalktığına kadar her halta maydanozsunuz.
"Kadın"ı bir tür edilgen obje gibi gördüğünüzden, kadın-erkek ilişkilerine dair her olayda tiksinç tiksinç yorumlarınızla insanın midesini bulandırıyorsunuz.
İşin en acı yanı da, kadını obje gibi görüyor oluşunuzun en büyük zorluğunu kendiniz çekiyorsunuz.
Beş para etmeyecek herifler için ömrünüzü harcıyor, hiç doğru dürüst sevişmeden, hayatınızda hiç orgazm olmadan, sırf hizmetçilik ve kuluçka makinesi olarak görev yapmak için bu dünyaya gelmiş gibi hayatlar yaşıyorsunuz.
Bilmem kaç yaşınıza kadar mastürbasyon bile yapmıyorsunuz, vücudunuzu tanımıyorsunuz, orgazm olmuyorsunuz, 3 dakikada boşalan, sevişmenin s sinden haberi olmayan heriflerin sizi aldatmasına, size psikolojik hatta fiziksel, cinsel şiddet uygulamasına izin veriyorsunuz.
Bu aldatılma durumlarında da hemen diğer kadına saldırıyorsunuz, size sadık olma sözünü veren kişinin kocanız olduğunu ve o kadını hiçbir şekilde suçlama hakkınız olmadığını unutarak.
Kendinizi o kadar obje, o kadar edilgen, o kadar değersiz, o kadar mal gibi görüyorsunuz ki... Cinsellik yaşamanın kendinizi küçülten bir şey olduğuna inandırılmışsınız... Seviştiğinizde kendinizi feda ettiğinizi, oyuncak olduğunuzu, değer kaybettiğini düşünüyorsunuz. Sırf bu yüzden de rahat rahat sevişip rahat rahat cinselliğin keyfini çıkaran kadınlara ağzınızdan köpükler saçarak, "k.şar, o.spu, k.vaşe, f.hişe" diye saldırıyorsunuz. Oysa o 3 dakikada boşalan kokuşuk kocalarınızın, mesleği bizzat seks işçiliği olan kişilerin altına yatmak için nasıl üste para verdiğini de çok iyi biliyoruz.
Sayfa sayfa zar diktirmek için doktor arayıp sonra da sayfa sayfa "vajinismus", "orgazm olamama", "cinsel ilişkiye girememe" başlıklarına yazıyorsunuz.
Bir arkadaşım güzel bir laf etmişti: "yıllarca kapat oranı, dokunma oraya, ayıptır, günahtır diye öcü gibi gördüğün yer bir anda aç diyince açılmıyor işte" diye.
Çok haklı.
Aşktan, sevgiden, tutkudan haberiniz yok. Kayınvalideniz bilmem ne yapmış, yok efendim altınları kim alacakmış, işte bilmem kimin eltisi size böyle bakmış... Bunlardan başka bir halt konuştuğunuzu duymadım.
Kırk yılın başında biri çıkıyor, "aşk mı mantık mı" minvalinde bir konu açıyor, yüzlerceniz doluşuyor, "mantık tabi kiiii, aşkı napıcan" diye.
Bundan daha acıklı bir hayat algısı düşünemiyorum.
Ruhunuzun sevgiyle dolmasına izin vermeniz lazım.
Hayatınızın içine biraz olsun sevgi girmesine izin vermeniz lazım.
Hayatınıza abuk subuk herifleri alıyorsunuz ve bu heriflerin kölesi oluyorsunuz. Heriflerin yaptığı her türlü hastalıklı hareketi de "böyle gelmiş böyle gider, aman erkek dediğin böyledir, ee tabi ev işi yapmayacak, öyle alışmış, aldattı ama affettim, tokat attı ama aslında beni seviyor" diye diye sineye çekiyorsunuz.
Hayat böyle bir şey değil.
Hayat bu kadar hastalıklı değil.
Kadın-erkek ilişkileri böyle hastalıklı şeyler değil.
Cinsellik böyle kirli, böyle çirkin bir şey değil.
Sevişmek çok güzel. Kadın cinselliği çok güzel.
Bir insan sevgilisini/eşini aldatıyorsa bu sizi hiç ilgilendirmez. Milletin apış arasıyla ilgilenmekten vazgeçip kendi can çekişen cinsel hayatınıza yöneltin ilginizi.
İnsanlara yapıştırdığınız yaftaları, etiketleri de kendinize saklayın. Kimse sizin küçük dünyanızın ve can çekişen zihniyetinizin kokuşuk sızıntılarını duymakla ilgilenmiyor.
bu yazıyı okuyunce dedim ben kesin malmışım
güzeldi..Mesele çok karışık :) Şimdi kendini özel ve önemli yahut cinsiyetten önce insan olarak değerlendirmeyen bireylere , hayatta kadın olmadan önce insan olarak varsınızı anlatmak zor.
Dini, ahlaki, töresel her tür konu kişinin kendi tasarrufundadır. İnançlarınıza ters yaşamanızı beklemek ahmaklık olur. Gelgelelim inançlarınıza ters yaşayanları da yargılamak aynı oranda ahmaklık.
Bazen burada verilen tavsiyeler var. İşte adam kadınla ilgilenmiyor. Yok süslü giyin, şehvetli ol v.s.
Kadın istemediğini kocasından uzaklaştığını yazınca da yine aynı tavsiyeler...Yoksa kocan ele gider :)
Kadın aldattığında erkek hadiseye '' o...pu '' olarak bakarken, erkek aldattığında kadın '' benim neyim eksikti, kadın benden güzel/güzeldeğil.'' şeklinde bakıyor. Erkeklerde ki özgüvene bakar mısınız ? Hiç duydunuz mu aldatıldığında kendisini suçlayan bir erkek. Çünkü onlar kusursuz. Yersen tabi. Yiyenlerimizde mevcut.
Adamlar göbekten yürüyemezken kadınlar zayıf olmalı, yüzüne baksan öğürürsün ama karısı güzel olmalı,
dışarıda adeta rahibe yatağında o...pusu olmalı, ağır ama cilveli olmalı, aman aman ana babasına saygılı olmalı, çocuk doğurmalı çatlaksız olmalı, ev temiz-gömlekler ütülü olmalı v.s.
He bi de kocasına hesap sormamalı :)
Kendileri eve kapanmış, akşam yemeğini düşünürken fıstık gibi giyinip dışarı çıkan komşu ah ah ne fena kadındır o. Kocası da bir şey demiyordur .
Herkes mutlu olduğu şekilde yaşasın. Şöyle bir gerçek var ki mutluluk nidaları atan çoğu kadın muazzam derecede mutsuz. Kadın olmak güzel şeydir,tadını çıkarın bence ve toplumun biza dayattığı ahlak anlayışına çanak tutmayın yeter
siz düşüncelerinizi kimseyi incitmeden yazabiliyorsunuz. benden farklıda düşünseniz üslubunuz o kadar naifki.keşke herkes bu şekilde tartışabilse..bir sey daha her mesajımda olmasa yanlış anlasılma olmasın gibi şeyler yazdım direkt kimsenin kişiliğine laf atmadım kırmadım bir şey sorabilir miyim dedim ama cevap gelmedi artık sormanın manası yok siz sadece anlamak istediğiniz gibi anlayıp bi kaç kelimeyi cımbız la alıyorsunuz beni diğer forumlarda elestiren de oldu ama ben kendi fikriniz deyip gectimburaya bi konu acıyoruz ki farklı insanlardan fikir alalım demi
siz düşüncelerinizi kimseyi incitmeden yazabiliyorsunuz. benden farklıda düşünseniz üslubunuz o kadar naifki.keşke herkes bu şekilde tartışabilse..[
/QUOTE]hayatım da da böyleyim kaybediyorum herkes haksız oldugumu zayıf oldugumu söyler benimle aynı düsünmek mesele degil ki sadece saygı herkes herseyi soyleyebilmeli madem özgürlük ten kişisel haklardan bahsediliyor cok sagolun yorumunuz için
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?