Zamanında annemle babam boşandığında 8 yıl hiç görmedim annemi, sonra birlikte yaşamaya başladığımızda aramızda duvar falan değil bildiğin okyanuslar vardı. Rahmetli hayatımda tanıdığım en asabi, en soğuk insandı. Çocuklarına gülümsediği bile nadir görülmüştür. Despot, katı kuralları olan, asla yumuşamayan bir kadındı. Ben babama gittiğimde 6 yaşındaydım :) ama yıllarca kızdı bana babana gittin diye :) Sonra bir gün sanırım 20 yaşında falandım, bende asi bir çocuktum, evde bayağı bir hır çıktı ve bana yine dönüp asla affetmiycem babana gitmeni dedi; öyle mi anne dedim, benim gitme isteğimi neden kaale aldın bana bunun cevabını ver dedim, şimdi bu yaştayken söylediğim sözü dinlemiyorsun da 6 yaşındaki bir çocuğun lafına niye uyup da babasına verdin ? Zahmet etme ben cevabını biliyorum, bir boğaz eksik olur dedin, babamı sevmemi fırsat bildin dedim. Bu sözler ağzımdan nasıl döküldü hala bilmiyorum, ablam, kardeşlerim herkes taş kesildi, ablam yeğenimi yan odaya atıverdi annem şimdi çıldıracak diye :) rahmetli durdu, baktı bana uzun uzun, aklından neler geçti bilmiyorum, sadece bana 8 yıl bamyayı ağzıma sürmedim diyebildi (bamyayı çok severim), gözleri doldu doldu, o gaddar annemin dudakları büzüldü, sen böyle mi sandın dedi, aniden o aramızdaki okyanus uçup gidiverdi, bana sarıldı, kucağına yatırdı, ana evladını istemez mi dedi. Bir daha hiç olmadı o mesafe, annem öldüğünde ben en iyi arkadaşımı kaybettim, hayatımda ondan başka kimseye kendimi tamamen açmadım, belki böyle içinizdekileri dökmeye, onunla konuşmaya ihtiyacınız vardır, şimdi varken, yanınızdayken bir deneseniz.