Benim hayatımın katili kim?

Benim kötülediğim gibi mi?Hanımefendi burayı bir çok kadın okuyor, tekrar ediyorum ben konu sahibinin durumunda olan birisi için kadın sığınma evi iyi bir seçenek değil dedim, kötülemedim.Sizce neden telefon yasak ve sigara içmeye bile görevliyle çıkılıyor?Orası otel değil çünkü,ordaki çoğu kadının can güvenliği kaygısı var,adresi gizli yerler.Yaşadım diyorsunuz ve zaten son cümlenizi bir daha okuyun kendi kendinize çelişiyorsunuz
 
Yaşadıklarımızı üzüldüm. Okulunuzda beraber ek iş yapmak kafanızı çok dağıtır. Küçüklükten beri ev işi yemek yapıyor musunuz o konuda kendinizi geliştirmiş olmalisiniz evden mantı sarma yapıp satabilir misiniz? Yada bebek bakıcılığı yapmaniz mümkün mü? Halk eğitim merkezleri ücretsiz kurslar veriyor akşama kadar kendinizi dinlemek yerine oralara katılın meslek ogrenirsiniz.
 
Halk eğitimlerine katılacağım, derslerimi çalışıyorum en azından liseye kadar kendimi geliştirmem lazım,
 
Halk eğitimlerine katılacağım, derslerimi çalışıyorum en azından liseye kadar kendimi geliştirmem lazım,
Liseyi bitirip açıköğretim fakültesi nden iki yıllık ilahiyat okuyun.
Hafız olanlara Kuran kursu öğreticisi olmak için öncelik var.
Onun sınavlarına da girersiniz.
Yatılı olan kurslarda hazfızlık için eğitmen olabilirsiniz.
Yatılı kabul eden çok olmaz sanırım.
Kadınlar evli olunca yatılı zor olur çünkü.
Çocuk için bekleyin derim ben de.
Şu durumda önce kendinizi yetiştirin.
Tabi eğer bu hayat bana yeter diyorsanız diyecek bir şey yok.
Boşanma düşünceniz yoksa da Kur'an kursu öğreticisi olarak çalışırsınız.
Bu şekilde belki size saygıları olur.
Ama önce siz kendinize saygı duyun ya da olan saygınızı kaybetmeyin yeter.
Önce kendinize yatırım yapın eşinizle aranızdaki mesafe, iletişimsizlik de azalır belki böylece.
Başka kurslara da gidin.
Dikiş olur, amugurimi yapımı olur, kanaviçe olur, ne bileyim işte evde sürdürülebilecek türden ne varsa ilginizde hepsi olur.
 
Eşin iyi biri ise bu avantajı kendini geliştirmek için kullan, en azından ilköğretimi uzaktan tamamlayabilirsin, ilgisizlikle kötülük aynı şey değil, madem iyi bir adam onunla diyalog kurmaya çalış. Eşinde yaşadığın coğrafyanın insanı, kadınla çok iletişimi olmayan evde biri olsun evlenmek zamanıdır diye evlenmiş biri anladığım kadarıyla ama sana eziyet etmiyor madem boşan demem senin durumunda birine. Hayaller güzel, adamı boşa yok kursa git falan ama gerçekler öyle değil. 21 yaşında, eğitimi, işi ve hayat tecrübesi olmayan genç bir kadın için yalnız başına hayata tutunmak öyle kolay değil hele ki hiç destek vermeyen bir ailesi varsa. O yüzden çocuk yapmadan kendini güçlendirmeye bak, halk eğitim kursları iyi fikir, kendine uyan bir branşı seçip meslek sahibi olabilirsin. Eğitimini de tamamlarsan elin güçlenir. Forumda yazması kolay, al başını oraya git buraya git ama gerçekler öyle değil, ziyan olursun evlat, evlat diyorum çünkü evladım yaşındasın. Mantıklı ve sakin hareket etmen gerek, yaşadıkların senin suçun değil ama bundan sonra yaşayacaklarından sorumlu olursun. Kimse güllük gülistanlık hayatlar yaşamıyor, yapman gereken kendini maceraya atmadan, sakinlikle toparlanmak. Evin ve iyi diye nitelediğin bir eşin var şu an, sahip olduğun şartları iyileştirmeye bak, kendini geliştir, hayatta bazen umulmadık işlerde olur, sen gelişince eşinde değişebilir belki iletişiminiz artar, allah yardımcın olsun yaz ne zaman istersen
 
Arkadaşlar fikirlere saygılı olmaya gayretim var ancak bu durumda birine, kadın sığınma evine git, kocanı boşa, o kursa bu okula git derken ne kadar gerçekçisiniz. 21 yaşında eğitimi, hayat tecrübesi ve parası olmayan bir kadından bahsediyoruz. En basit evin kirasının 2000 3000 olduğu, insanların çift maaşla bile ev döndüremediği bir ülkede mesela ayda 10.000 bandında kazanacak imkanı nasıl pat diye oluşturacak evini terk edip...Ortalıkta iti var uğursuzu var, devlet korumaya aldığı kadınlara bile sahip çıkamıyor, kaç kadın öldürüldü koruma altındayken... Üstelik böyle bir aileye sahipken bir de kocasını alacak karşısına nasıl olacak aklınız alıyor mu... Bence tavsiye verirken insanların durumunu biraz gözetmek lazım. Evet bu hayatın suçlusu konu sahibi değil ama onu böyle yönlendirmek bence doğru değil, bu kadının zamana ihtiyacı var bu döngüden kurtulmak için gerekirse beş on yıl. Canı sağ salim, eğitimini almış, elinde mesleği olarak çıkabilir bu çemberden, kalk git oraya sığın buraya sığınla olacak iş değil bu maalesef
 
Okadar doğru söylüyorsunuz ki teşekkür ederim, ben gitmek istesemde şuanda onu yapacak gücüm yok, gittim desem beni bulurlarsa biterim savaşı kaybeder teslim olurum,çünkü benim çevrem yok destek verecek kimsem yok,beni bulurlarsa başkasıyla evlendirmeye kalkarlar kaçamam, bunları düşündükçe eşimin yanında kalmak bana daha mantıklı geliyor, en azından psikolojik destek alalım bende hatalarımı göreyim sana karşı sende görürsün diyorum, gitmek istemiyor, önce ben gideyim ozamn diyorum, oda yok,
 
Çok ama çok gençsiniz henüz, önünüzdeki gelecek, geçmişinizden çok daha güzel ve bambaşka olabilir.
Sakın sabırsızlık edip ani kararlar almayın. Eğitiminizi tamamlamanız şart.

Açıktan okumaya devam edin.
İlahiyatı kazanmak hedefiniz olsun.
İki yıllık, oturduğunuz yerden sürdürebileceğiniz Açıköğretim İlahiyat Önlisans Eğitimi alabilirsiniz.
Mezun olunca, KPSS Önlisans ve DHBT sınavlarıyla Diyanet görev almak, atanmak mümkün. Bunlar, bulunduğunuz ortamda, eşinizin karşı çıkmayacağı, saygın bir pozisyon kabul edeceği, çalışmanıza "izin" vereceği görevler.
Atanana kadar MEB'de ücretli öğretmenlik de mümkün.
Bu size bir nebze özgürlük getirir.
Sonrasında DGS ile 4 yıla da tamamlayabilirsiniz. Önünüz açık. 4 yıla tamamladıktan sonra, iyi bir KPSS puanıyla başka yerlerde memuriyetler de mümkün.

Eşinizden istediğiniz şekilde bir eş olmasını ummayı bırakın. Geçmişe saplanmayı da bırakın.
Sadece geleceğinize ve hayal ettiğiniz geleceğe ulaşmak için eldeki pozitif olan hususlara odaklanın;
Merhametli diyorsunuz, iyi insan diyorsunuz, ne okuyorsun niye okuyorsun diyen yok, çocuğunuz yok, zamanınız var, internetiniz var, sizi destekleyen, çalıştıran insanlar var.
Bunlar, kendinize hayal ettiğiniz geleceği kurmanız için - mevcut koşullarınıza göre- pozitif koşullar.
Eşinizi ve evliliğinizi, mevcut koşullarda, ihtiyaç duyduğunuz bir koruma kalkanı olarak görün şimdilik.

Gayret ve sabır gerçekten selâmet getirir.
Allah yolunuzu açık etsin.
 
Bazı şeyler zamanla olur, dedim ya eşinde o coğrafyanın insanı psikolojik yardım falan onlara anlamlı gelmiyor muhtemelen. Sen kendini ayakta tutacaksın, iyileşmeye travmalarını iyileştirmeye gayret edeceksin. Sen değiştikçe zamanla o da değişecek bu hayatın kuralı, üstüne çok sürtmeden, inatlaşmadan yavaş yavaş. Mesela bir akşam hadi bir kaç sokak yürüyelim, bir gün hadi bir çay içelim yolda bir kediyi sevelim derken gelişir aranızdaki diyalog. İnan bana dört dörtlük evlilik yok, insanlar bir arada yaşadıkça birbirlerine çıkış yolu oluyor. Forumda bazen kızıyorlar bana erkekleri mi savunuyorsun diye hayır savunmuyorum ama onlarda insan, çığrından çıkmamış, şiddet uygulamayan, sana dünyayı dar etmeyen bir adama emek verip törpülemeyi denemek gerekir. Bir de şu açıdan bakmak lazım boşansan daha iyisi olacak mı?? Senin şartlarında olmayacağı aşikar o yüzden sabırla gelebilecek en iyi seviyeyi hedeflemek lazım. Bundan mesela bir beş yıl sonra sen bir meslek edinmiş, daha iyi şartlar oluşturmuş olursan o zaman boşanma konusunu bir kez daha gözden geçirirsin ama bence şimdi değil
 
Kotulediginiz derken mutlu yaşanılacak yerler değil dediniz .konu sahibi nenzinde söylemiyorum genel olarak söylüyorum . Adı üstünde zaten kadın sığınma evi sokak ta kalmış yardıma muhtaç insanlara barınma veriyor.. mutlu yuva vadetmiyor sadece sizin dediğiniz gibi tehlikeli insanlar yok,normal insanlar da var eşi iflas etmiş mesele kadın çocuklarıyla sokakta kalmış gelmiş sığınmış iki çocuğuyla.. evet güvenlik sıkı olmalida ..her türlü sokakta kalmaktan iyidir.. bu ülkede kadın sığınma evleri bir huzur evleri iki korkunç bir yer miş gibi anlatılıyor genel olarak.. tepkim buna ..
 
Söylediklerinize harfiyen katiliyorum
 
Rabbim yardımcınız olsun, yani eğer cesaretiniz varsa devlete sığının iş bulup çalışın herkesten kaçın diyeceğim ama siz ne kadarını göze alabilirsiniz bilmiyorum
 
Bu yoruma çok katılıyorum. Ortaokuldan sonra açıktan lise sonra açıktan iki yıllık ilahiyat okuyup diyanete atanabilirsin. Iki yil bittikten sonra atanana kadar gerek diyanette kuran kursu hocaligi, gerek mebte ücretli öğretmenlik yaparak ayda 2.5, 3 bin kadar bir harçlığın olabilir. Hayatının katili belli ama kurtarıcısı bizzat kendin olacaksin☺ alt yapin dini eğitim olarak vardır medrese eğitimi aldığına göre. Hafizsan bol tekrar yapmalısın unutmamalısın bu süreç içerisinde.
Ve hiç korkma açıktan ortaokul da lise de rahatca biter. Aşırı zor sorular sormuyorlar. Ben öğretmenim bazen görev alıyorum soruları görüyorum.
Medresede Arapça eğitimi aldin mi? Iki yıllık ilahiyatta Arapça dersi de vardır. Ondan da uzak kalma ki kolaylıkla okuyabil.
Ayrıca açıktan liseyi ihl olarak tercih yaparsan hem haftasonu zorunlu dersleri oluyor. Sana da değişik bir ortam olur. Arkadaş edinir biraz evin kasvetinden kurtulursun. Hem de haftada iki gün eğitim alma imkanın olur. Ilahiyat önlisans için bir temel atmış olursun.
İnan ki bunlar senin için zor değil. Yapabileceğin şeyler. Hafiz ve okumasi guzel birini diyanet havada karada kapar.
Ve de onlisanstan sonra lisans tamamlama imkânında var dgs sınavıyla yine uzaktan okuyabiliyorsun. Ilahiyat diplomasi alabilirsin.
Yaşım kaç olur o noktaya gelene kadar diye düşünme. Y.lisans yapiyorum sınıfımızda 49 yaşında ablamız var.
O zamana kadar eşinle iyi geçinmeye çalış. Gözüne batma. Okuyacak beni bırakacak diye düşünmesin. Engel olmaya çalışır.
 
Böyle düşünmeniz bile hala iyi insanlar olduğu için mutlu olmama yetiyor teşekkür ederim
Size şöyle bir tavsiye de verebilirim, belli ki o evden başka yeriniz kimseniz yok, bir şekilde kocanızın kanina girip liseyi açıktan bitirmeye bakın, çocuk işini erteleyin, kv 'ye kendini ezdirme sakın, uyanık ve kurnaz olmak zorundasın, yerine göre politik davran , hayatına ailende olsa işe yaramaz kimseyi sokma , hafızsın kursa falan biryer varsa gidin, evde bir uğraşlarınız olsun hep , Kimse için kendinizi yıpratmayın sadece kendinizi geliştirmeye odaklanın , kv ye de he deyip geç politik ol her dediğini yapmak zorunda değilsin, gerekirse arada dişini göster, burada önemli olan eşini ikna edip kurs ve okula gidebilmek , o evde hapis durmaya devam edersen körelirsin, umarım herşey düzelir , siz o evden ancak eğitim ve çalışma yoluyla kurtulabilirsiniz ,sizin gibi birçok arkadaşım açıköğretim okuyup sonunda ya öğretmen ya da kurs hocası oldular , asla pes etmeyin derim
 
Hayatınız katili annenize sizi aldirmamaniz yönünde ikna eden teyzeyle başlayıp kaynananiz ve kocanizla devam ediyor.ama siz bu döngüye bir sabiyi daha eklemek istiyor musunuz ? Ben anlıyorum yanlizliginiza bir çare için çocuk sahibi olmak istiyorsunuz hemde onun gucunude almak istiyorsunuz. Bakın kismen sizin hayatınıza benzer bir hayat yaşayan annenin ilk çocuğuyum. Annem omuzlarima öyle bir yük attı ki. Hayatindaki herşeyi tüm katlanmalari tüm eziyetleri benim için çektiği yüzüme anlatmasa vurmasa da hissettim. Onun mutsuzluguyla büyüdüm. Baba desen zaten ne evle ilgilenirdi ne de bizimle başımı okşayıp aferin dediğini bilmem.(başka sikintilarida varda uzun hikaye) Özgüven siz ezik sorumluluktan kaçan bir insan oldum. Lütfen kendi mutsuzlugunuza çocuğu karıştırmayın. Bakın benimde eşimle çok sorunun oldu boşanmanın eşiğine geldik aile terapisi ile sorunu çözdük. Bakın ben hala çocuk sahibi olmak konusunda tereddüt ediyorum. Daha benden yaşça kucuksunuz yapmayın. Ben size açıktan okumanız halk eğitim merkezlerine gitmeniz yönünde tavsiye verebilirim. Belki bayan kuaförünün yanında çırak olursanız kadın var diye çalışmanıza eşiniz karışmaz. Evden kaçın başka ilde iş bulun bunlar bu ekonomide ütopik tavsiyeler ama çocuk yapmayın. Sizin bu çektiklerini ona yasatmayin.
 
Okurken kalbim hüzünlendi, her satırda bu çocuk bunları hak edecek ne yaptı dedim kendi kendime... Çevre baskısı yüzünden yaşadığın bu talihsiz hayatı değiştirmelisin, bu böyle gitmez...

Kimseden görmediğin sevgiyi belki bir evlatta bulmak istiyorsun, anlıyorum ama inan bebeğin olursa daha çok sıkıntı yaşayabilirsin. Eve süt almayı bile problem eden bir adam çocuğun masraflarını nasıl karşılayacak, hasta olsa hastaneye götürecek mi? Yoksa o yavru da sersefil büyüyüp gidecek...

Hafızsın, yaşında genç. Bence çok güzel iş imkanları bulabilirsin. Kur'an kursu hocalığı yapabilirsin, inan bir şekilde bir iş bulursun bir yere tutunursun...
 
Allah yardimciniz olsun. Yaşınız cok genc, cocuk sahibi olmak icin acele etmeyin. Onceliginiz egitiminiz ve sonra calisma hayati olsun. Devlete siginmak kisa sureli bir cozum, eninde sonunda siginma evinden cikacaksiniz o zaman sudan cikmis baliga donersiniz. sizin daha uzun zamana ihtiyaciniz var, kendinize yatirim yapmalisiniz. Sonra ceker gidersiniz ne anne ne koca yuzunu bir daha gormezsiniz. Allah size sabir, annenize merhamet versin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…