- 31 Ocak 2013
- 7.190
- 44.611
-
- Konu Sahibi uglybetty89
- #101
evlilikte kesinlikle mantık aranmalı, hayatının geri kalanını belirliyorsun..burda okuduğumuz bi çok konu,senin yıllar sonra yaşayacağın sıkıntılar belkide..hayat zaten acımasız.daha temkinli olunmalı,bence şüpheye girdiysen abdest kaçarMerhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?
Bence hiç ilerletmeden bitir aradaki kültür farkı inanılmaz ,sevgilin beklemese bile ailesi senden onlara uymanı bekleyecek .yok ya çok zor ,davul bile dengi dengine, biliyorum biraz sert oldu canım, kusura bakma.Merhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?
Merhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?
Merhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?