- 7 Haziran 2013
- 2.739
- 10.124
-
- Konu Sahibi uglybetty89
- #181
Sorun olur ya, biri inek sağmak, tezek diyecek, diğeri ütopik ekolojik köysel yaşam formu. Aynı dili konuşmuyorlar bacımAşk böyle abuk realitelere çabuk rest çeker.
Kullandıkları dil farklı ama içerik aynı, biri daha süslü ifade ediyor. =(
Aşk konusunda katılıyorum, duygusal abartmalarla yüceltilen bir kavram.
Su bir gerçek roller yer değiştirse idi emin ol ki erkekler öncelikle çalışan kadın..ayakları yere basan ekonomik gücü olsun isterdi. Ama kadınlar ise öncelikle aşk diyor ama yanlış .Aşk karın doyurmuyor kardeşim...Aileler yaşam standartı denen birsey var..çok uzun uzadıya bir konu bu yazsan bitmez...hiç uzatmam işi ben olsam önüme bakarım davul dengi dengine..erkek kadından bir tık önde olacak başka yolu yok bu işinMerhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?
Yol yakinken dön cunki o cocuk ezilmiş siyasi yonden darbe yemis belkide cok acilar cekmis bana sorarsan bu kişiden mükemmel bir aile babası olur.. Ama sen bu sekilde dusunursen ailende boyle bakarsa zor akli selim biri olsaydin derdinki hayat yoldasim ikimizde calisip bir ev kurariz aradigin sey mutluluk sadetse ayrilma ama senin aradigin sey denk biri sen farkli bakmaya baslamissin simdiden olan o cocuga olur yol yakinken birak cocugu.. Ona yazik ister kiz ister kizma senin dusuncelerin hos degil.. Okuma azminin okdugu kadarda yoldasina sahip cikma azmin olsaydi keske..Merhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?
Valla canım,hayali roman mı yazıyorsun yoksa ciddi misin bilemiyorum ama bu yazdığın konuda sen ciddiysen zaten bu kafayla o okulu bitiripte öğretim görevlisi olamazsın.(zaten 21 yaşında üniversite öğrencisi,hangi ara öğretim görevlisi oldu onu da anlamış değilim).Merhaba arkadaşlar.
Çok yeni bir ilişkim var henüz, bir hafta on gün kadar oluyor.
Bu ilişkiye başlamadan evvel, hep kendime demişim ki, "aşktan evvel yoldaşlık" yaşayabileceğim
biri çıksın karşıma ve karşıma da öyle biri çıktı. Hayattaki her şeyi anlamlandırarak görmeye uğraşan
bir insan çıktı karşıma ve aşk'ı da aynı şekilde. Aşk'ı günümüzdeki yozlaşmış
haliyle değil, anlamlı kılarak, temiz ve dürüst yaşayarak hak etmeye uğraşıyoruz.
Bir tür hayat yoldaşlığıdır bu. Lakin gel gelelim ki, hayat ütopik hayallerle
yaklaşılması sakıncalı bir realitedir. Bunu göz ardı edemiyoruz. Ben üniversite
öğrencisiyim, ve eğitimimi ilerletmeyi belki ileride üniversitede okutman olmayı düşünüyorum. Ya da en
kötü ihtimalle normal bir öğretmen.. Ama sevdiğim insan, okumuyor. Okumayı asla
düşünmediğini söylüyor. Yaklaşık bir yıl önce cezaevinden çıkmış, siyasi sebeplerden
ötürü 12 aya yakın bir süre tutsak edilmiş. İkimiz de 21 yaşındayız. Okul okumuyor ama kendini son derece
geliştirmiş, olgun bir insan, hatta kendisinin bana öğrettiği çok şey oluyor. Şu anlık
köyde ailesinin yanında kalıyor ve ciddi manada çobanlık yapıyor. Tabi bu birkaç aydır böyle,
daha öncesinde lokantada çalışıyormuş İstanbul'da. Ben kendisine çok değer veriyorum, bu açıktır.
O da bana değer veriyor, seviyor ve hatta ailesine beni de anlatmış. İnsan bazen heyecandan, duygularından
körleşebiliyor. Ben de bunu yaşıyorum, yaşadım şu an anlıyorum. Çünkü 10 yıl sonramıza baktığımda
kara bulutlar üşüşüyor başımın üstüne, diyelim ki oldu evlendik ve ben üniversitede öğretim görevlisi oldum,
o garsonluk yapmaya devam mı edecek.. Nasıl olacak.. Bana, ben her işi yaparım, diyor.. Ama aklım çok
karışmış. Kendime inanılmaz derecede kızıyorum, bu işin sonunun olmayacağını bile bile
nasıl umut verebildim, nasıl bu kadar körleştim.. Ailemin bana okuyayım diye verdiği emekleri
hiçe sayıp, onunla köyde ekolojik bir yaşam sürmem imkansız.. İnanın gönlümden geçen
bu olsa da ailemin emeklerine bunu yapamam. Ailem bu ilişkiyi öğrenirse kesinlikle karşı çıkar,
ilişki ilerlerse ailemin engellemeleri onu da yıpratır, incitir.. Aile ve sistem zincirleri arasında hapsolmuşum.
Cesaretim yok bu ilişkiyi sırtlanmaya, keşke umutlandırmasaydım onu da.. Ben ne yaptım böyle kızlar?