aradım. pişman oldum aradığıma. o kadar dil döktüm, dediklerinizi dedim, barışalım hadi kendi adıma özür dilerim dedim. he yani benden özür bekliyorsun öyle mi çok beklersin dedi bir şey demedim tamam telafi edeyim izin ver dedim senin yüzünü bile görmek istemiyorum sen benim şerefimle oynadın dedi. büyütmeyelim yardımcı olmak istiyorum dedim istenmeyen kişisin nefret ediyorum senden sattın beni iğrençsin yardımını istemiyorum bundan sonra senden ömür boyu beklentim yok lafta sevgilisin sadece artık dedi. dil döktüm baya dediğim gibi. her seferinde tersledi kırıcı şeyler söyledi ve uzak dur benden dedi. şerefiyle oynamışım, onu satmışım, kazık atmışım, benim yüzümden olmuş her şey, onun iki lafını yutamamışım, ne mal olduğumu anlamış, ciğeri beş para etmezmişim, ve daha niceleri...
hayır yani tamam ben onun gözünde hatalıyım barışmak telafi etmek için aramışım di mi. ne var bu kadar aldattım mı rezil mi ettim nedir bu yok şerefimle oynadınlar ne bu ya. yaptıklarımdan pişman olmasam bile aradım alttan almak istedim. vicdan azabı çekmeyeyim diye. çünkü 5 ay çalışmayıp her şeyi son 4 güne sığdırıp bir de sorumlusunu ben yapacaktı biliyordum zaten. benim yüzümden bugün hiç ders çalışmamış, 5 ders vereceği varsa 2-3 derse indirmişim benim yüzümden olmuşmuş(5 aydır aklın neredeydi derler insana), ömür boyu hakkını helal etmeyecekmiş, şimdi ölsem yine hakkını helal etmezmiş. bu yaptığımı 40 yıl geçse unutmazmış...