Ben kendimi kurtardım, peki ya annem?

Keske annen geri babanin yanina donmeseydi o kurulu duzende devam etseydi.Kesinlikle annene bi sey yapmaz diyemem haberleri goruyoruz.Bence baban hic degismemis simdi anneninde sesi cikmaya basladigi icin kavgalar siddete donebilir.Annene ayri bi ev acsan senin yanina donuyormus gibi yapsin baban biliyor mu yurt disina gidecegini?Ben cok pimpirikliyim.
 
Keske annen geri babanin yanina donmeseydi o kurulu duzende devam etseydi.Kesinlikle annene bi sey yapmaz diyemem haberleri goruyoruz.Bence baban hic degismemis simdi anneninde sesi cikmaya basladigi icin kavgalar siddete donebilir.Annene ayri bi ev acsan senin yanina donuyormus gibi yapsin baban biliyor mu yurt disina gidecegini?Ben cok pimpirikliyim.

Evet, biliyor.
Annem istediği takdirde ona başka şehirde ayrı ev açacak maddi gücüm de, bağlantılarım da var.
Sorun şu ki annem istemiyor, çift terapisini denemek istiyor. Hala bir şeylerin değişeceğine dair umudu var sanırım.
 
Herkese cevapları için çok teşekkür ederim. En yakın arkadaşlarım da sevgilim de bilmez bunları. Terapistim hariç ilk defa anlatıyorum. O yüzden okuduğunuz ve cevaplarınız için teşekkür ederim.
Şimdi eve gidip eşyalarımı almak durumundayım.
Biraz güç topladım.
 
Evet, biliyor.
Annem istediği takdirde ona başka şehirde ayrı ev açacak maddi gücüm de, bağlantılarım da var.
Sorun şu ki annem istemiyor, çift terapisini denemek istiyor. Hala bir şeylerin değişeceğine dair umudu var sanırım.
Yazdiklarini simdi okudum sen yapabilecegin her seyi yapmissin.Annen de babanla tekrar aile olmak istemis terapide bari insallah biraz duzelir ama seni anliyorum bende ailemden birine bi sey olacak diye surekli kafamda kurarim.Seninde kendi hayatina bakman lazim eger annende dedigin gibi degistiyse baban duzelmezse bi caresine bakar.
 
Gerçekten ister misin senin hatalarının sorumluluğunu üzerine alacak bir evlât. Bence cok ağır ve böyle bir çocuk istemezdim .
Kast ettigim o degildi
Boyle duyarli , yasadigi hayata ragmen guclu , basarili bir cocuk isterdim
Konu sahibi benim gozumde cok guclu bir kadin , bende kizimin boyle olmasini isterim
Sizin yazdiginiz ile ilgili yorum yapmak istemiyorum cunku konu sahibi yeterince uzgun , annesi hakkinda olumsuz konusmak bana dusmez
 
Belki ağır olacak yazacaklarım ama düşüncelerimi söylemem lazım.

Siz çok iyi bir evlat olmuşsunuz fakat anneniz iyi bir anne olamamış. Hele ki ekonomik özgürlüğü olan, kariyeri olan bir kadın evladının ağzı burnu dağılana kadar dayak yemesine nasıl göz yumar anlayamıyorum.

Bol keseden sallamıyorum ben de bir anneyim. Az evvel oğlumun dudağındaki uçuk kanadı diye içim acıdı. Kaldı ki babası dahi olsa birinin ona zarar verme düşüncesi beni insanlığımdan dahi çıkarabilir.

Artık kendi yolunuza bakma vaktiniz gelmiş. Çünkü ne yapsanız da anneniz dönüp dolaşıp kocasının yanına gidiyor. O yüzden kaçın kurtarın kendinizi.

Sizden yardım talebinde bulunursa yine yetişirsiniz evlat olarak.
 
Annenizin de akli var sonucta kendisi cekmek istemiski bunca sene bunlara katlanmis. İmkani oldugu halde kendine ve kizina cektiren anneyi ben olsam cok dusunmezdim heralde. Bilemiyorum su anda en dogrusu siz yolunuza bakin ya anne babalar cocuklarini düşünüp destek olmalı çocuklar degil.
 
Konu sahibesi bence duruma bahaneler bulmayin

Bence anneniz iyi bir anne degil.

Bir kadin ne kadar sindirilmis, ezilmis olsa olursa olsun yeter dedigi nokta evladi olur, olmalidir. Adam ustunuzde sigara sondurmus, size iskence yapmis. Anneniz de bir sey yapmamis. Buna bahane olacak hicbir sey olamaz.

Yüzde yüz katiliyorum.
Iki cocuk annesi olarak yaziyorum bunu, cocuklarima yapilan hicbir siddetin affi olamaz.
Yahu dudagim sis gittim diyorsunuz, annenizin yüregi ezilmedi mi?
Insanin da bir sinir var aslinda, anneniz ezilmenin gölgesine siginmis.
Hem de imkani varken size bunu yasatmis.
Üzülüyorum biliyor musun arkadasim, sen ilerde anne olunca gercekler yüzüne tokat gibi carpacak.
O zaman elinden geldigi kadar annenden nefret etmemeye calisacaksin.
Cünkü anne olmanin nasil birsey oldugunu hissettigin anda karsisinda hicbir bahane, engel duramayacak.
Dünyayi yakacak gücün oluyor.
Herkesin hayatinda böyle olumsuzluklar oluyor.
Ben abi siddetini yasamis bir insanim. Annem ezilen hep yardima muhtac profilde bir kadin.
Babam ise alkolikti. Umurunda degildim.
Cok ezildim hep annemi düsündüm. Kendimi ona feda edebilirdim.
Birseyler oldu ve ben evlenip kocamin sevgisiyle yaralarimi kapattigimda cocuk sahibi oldugumda dünyam degisti.
Aslinda hicbirsey o kadar dramatik olmuyor.
Yillarca üzüldügüm annemin kendi tercihiydi bazi seyler, ama ne olursa olsun beni ezdirmemeliydi diyorum.
Umarim siz bunlari yasamazsiniz.
Yolunuza bakin size tavsiyem.
Kendi yuvanizi kurun, bu ailede bulunmaniz gerektigi kadar bulunmussunuz.
 
Sen anne olmuşsun annene hatta fazlasını yapmissin. Bana kalırsa kendi hayatına bakmalısın. Annen bir yetişkin. Kendi kararlarını alabilir. Aldığı kararları uygulayabilir
 
Herkese merhaba, öncelikle çok uzun olacağını söylemeliyim. Teşekkür ederim okuyanlara şimdiden.
Kendimi anlatmak istiyorum biraz. 26 yaşındayım, ailemin tek çocuğuyum, yüksek lisansımı bitirdim, çalışıyorum ve şimdi de şirketimin yurtdışı şubesine atandım. 3 gün sonra oldukça uzak ve farklı bir ülkeye taşınıyorum. Orada şirketim sponsorluğunda doktora yapma imkanı da tanındı bana. Bunları anlatıyorum çünkü reddemeyeceğim tekliflerdi ve gitmeyi kabul ettim. İçimi sızlatan konu ise annemi arkamda bırakıyor oluşum.

Annem ve babamın iyi bir evliliği olmadı. Annem iyi bir mesleği ve maaşı olan bir kadın ama ben 20 yaşıma gelene kadar maaş kartını daha görmedi, atmden para çekmeyi bile bilmiyordu. Babam iş adamı, iki farklı alanda ve bulunduğu bölgenin en iyisi. Annemin maaşına ihtiyacı yoktu ama kadınları ikinci sınıf gören bir erkek olduğunu ve en çok övündüğü şeyin erkek olmak olduğunu düşünürsek, ekonomik şiddet uygulamak için maaş kartını vermediğini söyleyebilirim. Aynı zamanda psikolojik şiddeti de sonuna kadar yaşattı, hiçbir şeyden memnun olmadı, ben erkeğim sen susacaksın dedi, ev işleri kadın işidir, kadın aklıyla iş yapılmaz, kadına para verilmez dedi. Bizi üzmekten zevk alırdı, ihtiyacımız olurdu mesela kredi kartını verirdi gidin alın diye. Kasaya giderdik, kart çalışmıyor! Kandırmış bizi. Kaç defa bu şekilde kasada rezil olduk. Anneme nakit vermediği için de alamazdık, eşyaları bırakıp çıkardık. Fiziksel şiddeti anneme hiç göstermedi ama ben çok fazla şiddet gördüm. Babam alkol aldığında ya da herhangi bir sebep yokken, üzerimde sigara söndürecek ağzım burnumdan kan gelecek kadar şiddet gördüm. Üniversiteye dahi şiş dudağımla başladım. Okul başlıyor yüzüme vurma, vücuduma vur ne olur dediğim halde inadına inadına kafama vurdu. Dudağım şişti, ağzım ve burnum kanadı. Yine de o son şiddeti oldu.

5 sene önce bir gün anneme dedim ki, sana boşan demiyorum. Biliyorum yapmayacaksın. En azından hayatını eline al. Bir kavga çıkardım ve anneme maaş kartını zorla aldırttım. Yanıma tayin istettim anneme yine zorla, gel biraz beraber yaşalım, tek kalsın babam dedim. Hala anlayamıyorum ama Allah' ın mucizesi, annem beni dinledi ve babam da sesini çıkaramadı. Annem ilk tercihi ile yanıma tayin oldu. O günden itibaren 5 sene boyunca var olan tüm enerjimi annemin küllerinden yeniden doğmasına harcadım. Çok iyi bir terapist bulduk ve özgüven terapisi ile babamın mahvettiği özgüvenini geri kazandırdık. Annem ne istiyorsa aldım, ne istiyorsa yaptım. Hem okuyor hem çalışıyordum. Yurtdışında istediği bütün ülkeleri gezdik. Parasından babama tek kuruş vermedi, zamanla annem kendi değerini bilen ve özgüvenli bir kadın oldu. Babam da değişimi görünce eskisi kadar sert çıkamamaya başladı. Zaten ayrı evlerde oldukları için sorun da olmuyordu.

Bütün bunlardan sonra ben şirketimden yukarıda bahsettiğim teklifi aldım. Annem zaten baban çok değişti, o değişmese ben değiştim. Bir daha eskisi gibi olmayacağım, sen git ve artık hayatını kur. Benimle yaşayamayazsın ömür boyu dedi. Bu arada iyi giden bir ilişkim var, sevgilim de yanıma gelecek 2019' da. Evlenmeyi planlıyoruz. Ben de teklifi kabul ettim, evimi kapattım ve annem de babamın yanına geri tayin istediği için 2 hafta önce eve geldim. Sonuç olarak hiçbir şey değişmemiş, annem eve döndüğü anda babam eskisi gibi kötü davranmaya başladı. 2 haftayı burnumuzdan getirdi. Ve ben şu an vicdan azabı ve korkudan ölüyorum. Ciddi manada... Babam şiddet eğilimli bir insan ve annem çok değiştiği için, eskisi gibi kendini ezdirmeyeceği için ona zarar vermesinden, bir gün annemin artık hayatta olmadığına dair bir telefonla uyanmaktan çok korkuyorum. Annem yapamaz diyor ama ben o kadar çok şiddet gördüm ki, neler yapıp yapmayacağını kestiremiyorum. Gitmesem, annem yanımda olsa, ömür boyu beraber yaşarsak daha mı iyi olurdu düşünmekten kendimi alamıyorum. Annem artık eskisi gibi olursa boşanacağım, ben çekemem zaten diyor. Daha çok korkuyorum! Boşanmak isterken hayatını kaybeden kadınlar geliyor aklıma. Korkuyorum, vicdan azabı çekiyorum.


Benim gibi ailesi olanların kendi hayatını kurma hakkı yok mu? Ben kötü bir evlat mıyım annemi bıraktığım için? 3 gün kala her şeyi iptal mi etmeliyim? Ölüyorum vicdan azabından. Bu sabahki kavgadan sonra geldim bir kafede oturuyorum, eve eşyalarımı toplamaya gitmem lazım ama ellerim titriyor, araba kullanamıyorum. Elimden geldiğince cevap yazacağım ama her mesajı okuyacağımdan emin olabilirsiniz.

Evinizi neden kapattınız ki anneniz orda kalsaydı arada siz arada anneniz gelir giderdi. Ayrıca bu hayatta geri dönüşü olmayan şeylerden biridir anne baba bence . Yen'i bi iş teklifi aliabilirsiniz ya da yeni bi iş kurabilirsini Yen'i biriyle tanışanilirsinşz herşeyin yenisi mevcut bu hayatta ama Yen'i anne bulamazsınız zaten oraya gitseniz de geri döneceğiniz aşikar. Babanız da umarım hakettiğini bulur diyorum ben olsam annemi o halde bırakamazdım. İmkanın varsa biraz ertele anneni de götür ne bileyim ya da gitme
 
Benim annem sizin anneniz gibi ekonomik özgürlüğü sahip değildi. Babam içki icer, şiddet gösterir, sabahlara kadar küfür, bağırış hiç eksik olmazdı. Ben evlenene kadar, hatta evlenip el öpmeye gittiğimde bile bunları yaşadım.

Şimdi son bir kavgadan sonra görüşmüyorum ikisiyle de. Konu açmıştım bununla ilgili. Ben annemin mesleği olmamasına rağmen bize bunları yasatmasina izin verdiği için kızıyorum, sizin anneniz tam tersi bütün imkanlara sahipken sizin dayak yemenize göz yummuş. Yok özgüveni yok, sindirilmiş falan filan lütfen bu bahaneleri bosverin. Annelik özgüven gerektirmez. O sizi ne olursa olsun korumak zorundaydı.

Geçen annemle konuştum. Bana mesaj da sen oğlunu dedesinden, anneannesinden, dayısından ettin yazmış bana. Açtım ben mi yaptım bunu dedim. Bana ne diyor biliyor musunuz? Millet çocuğunun kafasında içki şişesi kırıyor, yine de baba diye peşinde dönüyorlar. Ne var yani baban ictiyse. Sen yedin ictin, erkek gibi gezdin. Ben niye boşanacakmisim? Bunları duyduktan sonra bu dünyada herkesin önce kendini düşündüğüne bir kez daha emin oldum. Sonrasında ben onun iyiliğini düşündüğüme dair bir mesaj atınca bana haklısın, ben seni ve torunumu özlediğim için öyle dedim, ciddi değildim yazmış. Ama ben buna nasıl inanabilirim?

İşin özeti; siz yolunuza bakın. Bundan sonra olacaklardan kendisi sorumludur. Elinizden geleni fazlasıyla yapmışsınız.
 
evi kapatmasaydınız keşke anneniz hiç dönmeseydi
emekliliği geldi mi annenizin emekliliğini isteyip sizle gelse

bu arada gayet hayırlı bir evlatsınız.. anneniz de inşallah dediği gibi olur
 
Benim annem sizin anneniz gibi ekonomik özgürlüğü sahip değildi. Babam içki icer, şiddet gösterir, sabahlara kadar küfür, bağırış hiç eksik olmazdı. Ben evlenene kadar, hatta evlenip el öpmeye gittiğimde bile bunları yaşadım.

Şimdi son bir kavgadan sonra görüşmüyorum ikisiyle de. Konu açmıştım bununla ilgili. Ben annemin mesleği olmamasına rağmen bize bunları yasatmasina izin verdiği için kızıyorum, sizin anneniz tam tersi bütün imkanlara sahipken sizin dayak yemenize göz yummuş. Yok özgüveni yok, sindirilmiş falan filan lütfen bu bahaneleri bosverin. Annelik özgüven gerektirmez. O sizi ne olursa olsun korumak zorundaydı.

Geçen annemle konuştum. Bana mesaj da sen oğlunu dedesinden, anneannesinden, dayısından ettin yazmış bana. Açtım ben mi yaptım bunu dedim. Bana ne diyor biliyor musunuz? Millet çocuğunun kafasında içki şişesi kırıyor, yine de baba diye peşinde dönüyorlar. Ne var yani baban ictiyse. Sen yedin ictin, erkek gibi gezdin. Ben niye boşanacakmisim? Bunları duyduktan sonra bu dünyada herkesin önce kendini düşündüğüne bir kez daha emin oldum. Sonrasında ben onun iyiliğini düşündüğüme dair bir mesaj atınca bana haklısın, ben seni ve torunumu özlediğim için öyle dedim, ciddi değildim yazmış. Ama ben buna nasıl inanabilirim?

İşin özeti; siz yolunuza bakın. Bundan sonra olacaklardan kendisi sorumludur. Elinizden geleni fazlasıyla yapmışsınız.

Ben de anneme babami kötüledigimde( yaptiklarini söylemek) en azindan kumari yok, aldatmasi yok, dövmesi yok diyerek bu yapmadiklarina sükretmemiz gerektigine dair telkinler veriyordu.
Valla mi, dövmüyor ya dogru o zaman canim babaciiim diye kollarina kosayim.
Bahaneler bahaneler..
Esim cocuklarima böyle seyler yasatsa su saniyede bosar, dul kadin(!) lafini da grurla tasirdim.
Yalnizim diye sarkan erkekleri de yedi düvele rezil eder, kim ne derse desin yoluma bakardim.
evladim dünyada serefsiz cok, sen dogru yoldan gideceksin kendini ezdirmeyeceksin derdim.
Bu bize verilen bir güc degil, olmak zorunda oldugumuz, mecbur oldugumuz bir güc.
Eskiden cok eziktim yalan yok, anne olunca öyle bir cark ettim ki ben bile taniyamiyorum kendimi.
 
Bu konuyu ben de terapistim ile çok konuştum. Fakat ben ne kadara kadar destek olabilirim, bilemiyorum. Memlekete dönmek annemin tercihiydi, benim değil. Bu durumda Türkiye sınırlarında bile olsam ne kadar koruyabilirim, sonuçta işe gidiyoruz ikimiz de, hep bir arada değiliz. Kaldı ki bir zarar verilecekse insanın gözü döndüğünde bana da zarar verebilir. Gitme kararı vermemde bu etkili oldu.
Sana zaten fazlasıyla zarar vermiş baban.. annenin en büyük hatası kendini ezdirmesi değil, evladını ezdirmesidir.. benim eşim çocuğumu ağzı burnu kanayana kadar dövecek, ben de sineye çekeceğim... Sırf seni kurtarmak için yapması gereken şeymiş boşanmak.. neyse, sen önce kendi hayatını düzene sokmaya bak.. annenin yanlışlarını nereye kadar düzelteceksin.. Allah yolunu açık etsin...
 
Evinizi neden kapattınız ki anneniz orda kalsaydı arada siz arada anneniz gelir giderdi. Ayrıca bu hayatta geri dönüşü olmayan şeylerden biridir anne baba bence . Yen'i bi iş teklifi aliabilirsiniz ya da yeni bi iş kurabilirsini Yen'i biriyle tanışanilirsinşz herşeyin yenisi mevcut bu hayatta ama Yen'i anne bulamazsınız zaten oraya gitseniz de geri döneceğiniz aşikar. Babanız da umarım hakettiğini bulur diyorum ben olsam annemi o halde bırakamazdım. İmkanın varsa biraz ertele anneni de götür ne bileyim ya da gitme

Koskoca kadin parasi var pulu var meslegi var, gitsin bosansin yahu. 5 yasinda cocuk mu ki elinden tutulmasina ihtiyaci var kendini kurtarsin. Bu kiz hayatini neden ziyan etsin? Her kosede is firsati, sevdigin bir erkek, guzel bir hayat ihtimali yok ki.

Anne bosansin bu kadar net. Bu kiz da hayatini istedigi gibi yasasin. Annenin yanlis secimlerini bu kiz niye ceksin zaten yeterince cekmis adam ustunde sigara sondurmus. Annesi de okumus etmis meslek sahibi kadin bir zahmet bosanma davasi aciversin evladinin hayatini karartmak yerine.
 
Son düzenleme:
Konu bana çok tutarsiz geliyor. Kadin 5 yil eşten ayri yaşiyor. Küllerinden doğuyor sonra tekrar birleşiyor ve sil baştan oluyor.

Bana pek olağin gelmiyor.
 
Herkese merhaba, öncelikle çok uzun olacağını söylemeliyim. Teşekkür ederim okuyanlara şimdiden.
Kendimi anlatmak istiyorum biraz. 26 yaşındayım, ailemin tek çocuğuyum, yüksek lisansımı bitirdim, çalışıyorum ve şimdi de şirketimin yurtdışı şubesine atandım. 3 gün sonra oldukça uzak ve farklı bir ülkeye taşınıyorum. Orada şirketim sponsorluğunda doktora yapma imkanı da tanındı bana. Bunları anlatıyorum çünkü reddemeyeceğim tekliflerdi ve gitmeyi kabul ettim. İçimi sızlatan konu ise annemi arkamda bırakıyor oluşum.

Annem ve babamın iyi bir evliliği olmadı. Annem iyi bir mesleği ve maaşı olan bir kadın ama ben 20 yaşıma gelene kadar maaş kartını daha görmedi, atmden para çekmeyi bile bilmiyordu. Babam iş adamı, iki farklı alanda ve bulunduğu bölgenin en iyisi. Annemin maaşına ihtiyacı yoktu ama kadınları ikinci sınıf gören bir erkek olduğunu ve en çok övündüğü şeyin erkek olmak olduğunu düşünürsek, ekonomik şiddet uygulamak için maaş kartını vermediğini söyleyebilirim. Aynı zamanda psikolojik şiddeti de sonuna kadar yaşattı, hiçbir şeyden memnun olmadı, ben erkeğim sen susacaksın dedi, ev işleri kadın işidir, kadın aklıyla iş yapılmaz, kadına para verilmez dedi. Bizi üzmekten zevk alırdı, ihtiyacımız olurdu mesela kredi kartını verirdi gidin alın diye. Kasaya giderdik, kart çalışmıyor! Kandırmış bizi. Kaç defa bu şekilde kasada rezil olduk. Anneme nakit vermediği için de alamazdık, eşyaları bırakıp çıkardık. Fiziksel şiddeti anneme hiç göstermedi ama ben çok fazla şiddet gördüm. Babam alkol aldığında ya da herhangi bir sebep yokken, üzerimde sigara söndürecek ağzım burnumdan kan gelecek kadar şiddet gördüm. Üniversiteye dahi şiş dudağımla başladım. Okul başlıyor yüzüme vurma, vücuduma vur ne olur dediğim halde inadına inadına kafama vurdu. Dudağım şişti, ağzım ve burnum kanadı. Yine de o son şiddeti oldu.

5 sene önce bir gün anneme dedim ki, sana boşan demiyorum. Biliyorum yapmayacaksın. En azından hayatını eline al. Bir kavga çıkardım ve anneme maaş kartını zorla aldırttım. Yanıma tayin istettim anneme yine zorla, gel biraz beraber yaşalım, tek kalsın babam dedim. Hala anlayamıyorum ama Allah' ın mucizesi, annem beni dinledi ve babam da sesini çıkaramadı. Annem ilk tercihi ile yanıma tayin oldu. O günden itibaren 5 sene boyunca var olan tüm enerjimi annemin küllerinden yeniden doğmasına harcadım. Çok iyi bir terapist bulduk ve özgüven terapisi ile babamın mahvettiği özgüvenini geri kazandırdık. Annem ne istiyorsa aldım, ne istiyorsa yaptım. Hem okuyor hem çalışıyordum. Yurtdışında istediği bütün ülkeleri gezdik. Parasından babama tek kuruş vermedi, zamanla annem kendi değerini bilen ve özgüvenli bir kadın oldu. Babam da değişimi görünce eskisi kadar sert çıkamamaya başladı. Zaten ayrı evlerde oldukları için sorun da olmuyordu.

Bütün bunlardan sonra ben şirketimden yukarıda bahsettiğim teklifi aldım. Annem zaten baban çok değişti, o değişmese ben değiştim. Bir daha eskisi gibi olmayacağım, sen git ve artık hayatını kur. Benimle yaşayamayazsın ömür boyu dedi. Bu arada iyi giden bir ilişkim var, sevgilim de yanıma gelecek 2019' da. Evlenmeyi planlıyoruz. Ben de teklifi kabul ettim, evimi kapattım ve annem de babamın yanına geri tayin istediği için 2 hafta önce eve geldim. Sonuç olarak hiçbir şey değişmemiş, annem eve döndüğü anda babam eskisi gibi kötü davranmaya başladı. 2 haftayı burnumuzdan getirdi. Ve ben şu an vicdan azabı ve korkudan ölüyorum. Ciddi manada... Babam şiddet eğilimli bir insan ve annem çok değiştiği için, eskisi gibi kendini ezdirmeyeceği için ona zarar vermesinden, bir gün annemin artık hayatta olmadığına dair bir telefonla uyanmaktan çok korkuyorum. Annem yapamaz diyor ama ben o kadar çok şiddet gördüm ki, neler yapıp yapmayacağını kestiremiyorum. Gitmesem, annem yanımda olsa, ömür boyu beraber yaşarsak daha mı iyi olurdu düşünmekten kendimi alamıyorum. Annem artık eskisi gibi olursa boşanacağım, ben çekemem zaten diyor. Daha çok korkuyorum! Boşanmak isterken hayatını kaybeden kadınlar geliyor aklıma. Korkuyorum, vicdan azabı çekiyorum.


Benim gibi ailesi olanların kendi hayatını kurma hakkı yok mu? Ben kötü bir evlat mıyım annemi bıraktığım için? 3 gün kala her şeyi iptal mi etmeliyim? Ölüyorum vicdan azabından. Bu sabahki kavgadan sonra geldim bir kafede oturuyorum, eve eşyalarımı toplamaya gitmem lazım ama ellerim titriyor, araba kullanamıyorum. Elimden geldiğince cevap yazacağım ama her mesajı okuyacağımdan emin olabilirsiniz.
Anneniz çalışıyor madem ayrı eve çıksın ve boşansin bu korkuyu yaşamaktan kurtulursunuz.
 
Baban sadece annenin degil seninde ozguvenini epey bir zedelemis, kotu bir evlat dusuncesini kafandan at oyle birsey yok, sen annen icin elinden geleni yaptin, artik bu mesele annenle baban arasinda yani yuzlesme zamani, eger devam edebiliyorlarsa bu evlilik surer yok olmuyorsa biter, annende kaderinde ki hayati yasar, belki senin yanina gelir, belki ayri bi hayat kurar ama emin ol sen elinden geleni yaptin, gider ayak psikolojinin bu denli bozulmasina firsat verme..
 
Ben de anneme babami kötüledigimde( yaptiklarini söylemek) en azindan kumari yok, aldatmasi yok, dövmesi yok diyerek bu yapmadiklarina sükretmemiz gerektigine dair telkinler veriyordu.
Valla mi, dövmüyor ya dogru o zaman canim babaciiim diye kollarina kosayim.
Bahaneler bahaneler..
Esim cocuklarima böyle seyler yasatsa su saniyede bosar, dul kadin(!) lafini da grurla tasirdim.
Yalnizim diye sarkan erkekleri de yedi düvele rezil eder, kim ne derse desin yoluma bakardim.
evladim dünyada serefsiz cok, sen dogru yoldan gideceksin kendini ezdirmeyeceksin derdim.
Bu bize verilen bir güc degil, olmak zorunda oldugumuz, mecbur oldugumuz bir güc.
Eskiden cok eziktim yalan yok, anne olunca öyle bir cark ettim ki ben bile taniyamiyorum kendimi.
Aynı şeyleri ben de duyuyorum sürekli. Neymiş yedirmiş, giydirmis, okula göndermiş, tatile götürmüş. İyi de bana sormadın beni dünyaya getirirken. Ben okudum, başarılı bir öğrenciydim, zaten hep devlet okullarında okudum, sen de bir zahmet gotur yazdır dimi? Babasın sonuçta. Ama bunları yapmış olman bana bu mutsuzluklari yaşatma hakkını vermiyor sana. Bana sağlayacağın en büyük imkan huzur ve mutluluk olmalıydı.
 
X