Bu da geçer ama geçmesi için eski hayata dair bir şeyler elde etmeli insan.Bugün tam 11 aylık bebeğim. Benim hala bu duygularım geçmedi. Çok sevimli , çok seviyorum ama içimdeki pişmanlığı, üzerimdeki hayatı boşvermişliği atamıyorum. Eşim de yavaş yavaş bebekten yorulmaya başladı. Büyüdükçe gece uyanmaları arttı, ağlamaları arttı, sürekli gözlerimizin altı mor geziyoruz. Evde annem de olmasına rağmen oyalayamıyoruz. Uykuları sıkıntı. Diş vs hep uyku düzenini bozdu. Arabayla yarım saatlik yola gidemiyoruz. Biz senede 20-30 bin km yol yapan insanlardır. Hergün arabaya bindirip alışsın diye uğraşıyoruz ama kesinlikle alışma niyetinde değil. Bunlar da geçer mi
Benim kızım da böyleydi. Maksimum oturma süresi 10dk. sonrası çığlık kıyamet.. 1 buçuk yaş sonrasında ufaktan toparlanmaya başladı. Derken Nisan ayında 3 yaşında olacak. Gayet de güzel yolculuk ediyor :) Sabredin. Gerçekten geçiyor hepsi.Bugün tam 11 aylık bebeğim. Benim hala bu duygularım geçmedi. Çok sevimli , çok seviyorum ama içimdeki pişmanlığı, üzerimdeki hayatı boşvermişliği atamıyorum. Eşim de yavaş yavaş bebekten yorulmaya başladı. Büyüdükçe gece uyanmaları arttı, ağlamaları arttı, sürekli gözlerimizin altı mor geziyoruz. Evde annem de olmasına rağmen oyalayamıyoruz. Uykuları sıkıntı. Diş vs hep uyku düzenini bozdu. Arabayla yarım saatlik yola gidemiyoruz. Biz senede 20-30 bin km yol yapan insanlardır. Hergün arabaya bindirip alışsın diye uğraşıyoruz ama kesinlikle alışma niyetinde değil. Bunlar da geçer mi
Tabii ki geçecek, benimki bile geçtiyse :)
Yaa ne tatlısınız :)Selam herkese. Doğum yapalı 2 hafta oldu. İlk bir kaç gün ne olduğunu anlamadık geçti gitti ama günler geçtikçe anne olmak ve bebek bakımı bana ağır gelmeye bşladı. Kayınvalidem ve annem dönüşümlü kalıyorlar, ev işlerinde yardımcılar sağolsunlar. Bebeğim de çok sevmli, büyük bir aşk olmadı henüz ama seviyorum tabii ki, minik elleri, muhtaç hali içimi acıtıyor. Ama ben eski hayatımı çok özlüyorum, eşimi özlüyorum, deliksiz uyumayı özlüyorum, eşimle dizi izlerken uyuyakalmayı özlüyorum. Herkes geçecek diyor ama çok ruhum daralıyor, sanki büyük br hata yapmışım ve dönüşü yokmuş gibi geliyor. Bebeği bırakıp bir kaç kere dışrı çıktık, o uyuyunca ben de uyuyorum, rahatlatacak her şeyi yapıyorum ama eski düzenimi düzenimi çok özlüyorum.
Evde sürekli meme açık gezmek, pijama veya eşofmanla dolaşmak, uzun bir banyo sefası için vakit bulamamak çok sıkıcı. Bir yandan da sadece bana muhtaç bebeğime karşı vicdan azabı içinde kalmak çok can yakıcı. Her gün ağlamaktan sinirim bozuldu.
Eşim de hiç bir şey hissetmiyor bebeğe karşı, bana da manevi destek olamıyor. Acaba hiç mi bir şey hissetmeyecek hep böyle mi olacak, hayatım düzene girecek mi, 2 ay sonra işe başlayınca tempoyu kaldırabilecek miyim...
69. Günden Güncelleme: Düşüncelerim ve hislerim ilk günkü kadar kötü değil o kriz durumları yok ama ağlamalar devam ediyor. Gittiğim doktor şimdiye kadar ciddi bir değişim olmalıydı diyerek ilaçları iki katına çıkardı.
Bir şeyler rayına oturuyor, artık daha iyi bakıyorum ve hatta en iyi ben bakıyorum hissi var. Eşim alınca bile sırtını ört, öyle tutma, sarsma gibi direktiflerim mevcut. Zor bir bebek mi sanırım hayır. Her bebek gibi ağlıyor, uzun uykuları yok, kolik değil...ama sorumsuz hayatımı bırakıp diken üstünde yaşamak hala zor benim için.
Eşim yardımcı mı hem evet hem hayır, bazı günler hiç bir şey yapmıyor, bazı günler fazla şey yapıyor. 7/24 bebek bakmadığı için zannederim, çok daha sabırlı ve sevecen. Zaten hep pozitif ve dobra o. Normalde ailenin güçlüsü benimdir ama bu sefer ciddi anlamda eşimle ayakta duruyorum. Bir filmin ortasında oğlumuz ağlayınca ben de başlıyorum ağlamaya izleyemiyoruz diye. Eşimse çok mu önemli film, izlenirz hep beraber izleyip daha çok eğleneceğimiz günler gelecek, bu bir süreç sabret diyip duruyorr. Bense hep bir telaş halindeyim. Her gün yüzüstü koymalıyım ki boyun kasları gelişsin, trlevizyona bakmasın ki otizmle uğraşmayalım, kendi haline bırakmayıp sürekli konuşayım ki çabuk konuşsun, yok zeka kartları yok kitap okumalar. Çocuk daha 3 aylık bile değil. Geriliyor ve yoruluyorum. Günlük bir yorgunluk değil bu zihnim yorgun, bütün anneler böyle mi? Bunun yanında da bir o kadar rahatım, kayınvalideme bırakıp eşimle sinemaya ve yemeğe gittiğimiz oldu ama yetmedi. İstersem 1 aylık bir tatile çıkayım anladım ki sorun günlük dinlenmelerde değil sorumluluk hissinde. Yapamayacaklarımda aklım hala ve nasıl yetiştiririm endişeleri... Ben ki yıllardır kuşlarımın sebebiyle tatile çıkamadım, her gittiğimiz yerde bir gece konaklamalı kaldık, dönüşümlü gittik ki bakan yok diye. Şimdi düşünüyorum onlar bile batmadı, lafını etmedim şimdi çocuk sebebiyle yapamayacaklarım neden bana fazla geliyor?
Evet daha bi alıştım, sevmeye başladım ama o büyük aşk yok. Anladım ki sevgi dedikleri şey de emekten kaynaklı. Şimdi ilk günleri düşğnüyorum, müthiş göğüs yaralarıyla uğraşmıştım, çok ağlamış ve acı çekmiştim. Şimdi onlar geçti daha 1 ay olmasına rağmen unuttum bile... Bugünler de böyle geçecek mi gerçekten? Geri dönüp baktığımda vay be ne günler atlatmışım der miyim?
107. Gün: Merak edenler için psikolog ve psikiyatri ile beraber devam ediyorum. Depresyonun yanında anksiyete de olduğu söylendi. Kullandığım
hafif bir ilaç vardı, değişmedi. Psikolog bir anne sorunu da tespit etti, şaşırmadım
Eşimin ısrarıyla homeopati diye bir yöntem de denedim. Ne kadar güvenilir hiç bir bilgim yok, araştırmamıştım bile.
Ney ne kadar işe yaradı bilemiyorum ama her şey biraz daha iyi. Zaman geçtikçe sevgim de artıyor yapabildiklerim de...
Tabi hala o sıkışmışlık hissi yakamı bırakmıyor. Yalnız kalmayı çok severdim ama nadiren mümkün ki yalnızken bile zihnim dolu. Evet gün içinde vakit geçirirken eğleniyorum ama özel zamanlara da ihtiyaç duyuyor, eski boş vakitlerimi- sorumsuz yaşamımı arıyorum. İstediğim zaman uyuyabilmek, çantamı alıp çıkmak ve keyfimce gezmek, sabahlamak gibi şeyler lüks. Bu konuda yalnız olduğumu zannetmiyorum, bir çok anne arıyordur bu durumu.
Kısacası buz gibi suya girmiş gibiyim. Başta ciddi bir şok yaşadım ama suyun içinde kaldıkça alışıyorum. Tabii kimseye de "su çok güzel sen de gelsene" diyemem, demem :)
Yardımcı olanlara teşekkürler.
715. Gün: bugün bu konuyu hatırlamışken güncellemek istedim. Şu an geri dönüp baktığımda vay be diyorum. Yalnız ama cidden ruhen de yalnızken bir çocuk büyüttüm. Ne annem ne eşim anladı beni burada bile konumu okuyup telefon numarasını verip beni telkin eden insanlar varken. Şimdi her şey daha kolaylaştı. Eski hayatımın bir kısmı yok evet ama daha tatlı bir hayatım var. Her şeye alıştım, zorlandığım zamanlar hala var tabii ki ve olacak ama bunlarla uğraşmak bile eğlenceli. Artık konuşuyor, yarım yamalak " anne ben seeeyom" diye yüzümü okşaması cidden insanın içini sıcacık yapan bir şey. Her şey geçti, bazı şeylerin izi kalsa da bir şekilde aylar aylar sonra ben alıştım, çok sevdim. Yeni annelerin konuyu okuduğunu biliyorum. Her şey geçecek ama yavaş ama hızlı, alışacak ve çoook seveceksiniz
Bugün tam 11 aylık bebeğim. Benim hala bu duygularım geçmedi. Çok sevimli , çok seviyorum ama içimdeki pişmanlığı, üzerimdeki hayatı boşvermişliği atamıyorum. Eşim de yavaş yavaş bebekten yorulmaya başladı. Büyüdükçe gece uyanmaları arttı, ağlamaları arttı, sürekli gözlerimizin altı mor geziyoruz. Evde annem de olmasına rağmen oyalayamıyoruz. Uykuları sıkıntı. Diş vs hep uyku düzenini bozdu. Arabayla yarım saatlik yola gidemiyoruz. Biz senede 20-30 bin km yol yapan insanlardır. Hergün arabaya bindirip alışsın diye uğraşıyoruz ama kesinlikle alışma niyetinde değil. Bunlar da geçer mi
Doktor kontrolümüz düzenli yapılıyor. Hatta en son tiroid ve şekere bile bakıldı. Sürekli yanındayız. Bir sürü oyuncağı var. Hatta barfiks barı ile salıncak bile kurduk. Evin içi için ayrı bebek arabası ve ebeveyn kontrollü bisikleti var. 11 ayda 10 sene yaşlandık.sürekli bebek arabasında, dışarıda gezmek istiyor. Saatlerce gezsek ses yok.
Zalım zamaniki sene olmuş konuyu açalı
Doktor kontrolümüz düzenli yapılıyor. Hatta en son tiroid ve şekere bile bakıldı. Sürekli yanındayız. Bir sürü oyuncağı var. Hatta barfiks barı ile salıncak bile kurduk. Evin içi için ayrı bebek arabası ve ebeveyn kontrollü bisikleti var. 11 ayda 10 sene yaşlandık.sürekli bebek arabasında, dışarıda gezmek istiyor. Saatlerce gezsek ses yok.
Bizim ilki nuna idi şu an besafe kullanıyoruzYa aynı şey benim de aklıma geldi. Sakıncası yoksa hangi markayı sevmedi, hangi markayı sevdi onu öğrenebilir miyim? Çünkü güvenli diye dehşet para verip aldık, 5 dk oturmuyor.
Emeklemiyor, sürünmüyor, yuvarlanmıyor dolayısıyla evin içinde nereye koyarsanız orada kalıyor. Şu an için herhangi bir yer değiştirme söz konusu değil. Akşam saat 7 den sonra sindirim zorlayıcı herhangi bir gıda vermiyorum. Kaşık mama, muhallebi vs. Meyveyi bile akşam üzeri veriyorum. Yatmadan yarım saat önce 11 aydır içtiği formül mamayı içiyor. Yani değişik bir şey değil. Gece çok kolay uyuyor. Uyuması 5 dk. Ama uyuduktan 1,5 saat sonra çığlık atarak ağlamaya başlıyor. İlk zamanlar kucağa alınınca susuyordu, iki üç gecedir susmuyor. Akşam sakinleştiremedik. Alt dişleri yaklaşık 15 gün önce patladı, acaba üstlerde mi patlayacak diye düşünüyorum. Bütün gün onun için değişik aktiviteler yapıyoruz. Atak dönemi olayı var bi de.her çocuk farklı
oğlumun ev dışında uyuduğunu bilmem zira algısı açıktı
arabada da çok az uyurdu yani bazı çocuk arabaya bindi diye uyur ya bizimki rutin saati geldi ise ancak uyurdu
bence rutin kurma şekli önemli sizinki dışarıya alışmış
aslında 11 aylık çocuk gece neden sık uyanıyor bunu bulmak lazım
gündüz çok yahut az mı uyuyor gece uyku bölünüyor
çok mu yiyor sindirim sıkıntısı yaşıyor
susuyor mu vs vs
bildiğim kadarı ile meme emmiyor
bu nedenle yatmaya yakın yemek mi yiyor (mama)
çünkü sindirim yorucu bir faaliyet ve gece yattığı yerde olunca uyandırır
gece uyanınca ne istiyor
mesela gündüz yeterince yoruluyor mu yani evde arabada gezme, bisikletle gezme çağı bitmiş
koyacaksın yere kendi gitmeye çalışacak
salonun bir ucuna bırakacaksın o direkt merdivenlere doğru gidip çıkmaya çalışacak
her istediği yapılan, her yere götürülen çocuklar daha az efor sarf ediyor, az yoruluyor gün içinde
evi ayarlayın ve onu biraz anlamazdan gelin kendi işini kendi görmeye çalışsın :)))
Hadi ya. Biz direk besafe aldık. Aynen yorumlarda başka koltuğa oturmayan bebeler besafe de rahat ettiler yazmışlar Dı. Özellikle yüksek olduğu için.Bizim ilki nuna idi şu an besafe kullanıyoruz
Emeklemiyor, sürünmüyor, yuvarlanmıyor dolayısıyla evin içinde nereye koyarsanız orada kalıyor. Şu an için herhangi bir yer değiştirme söz konusu değil. Akşam saat 7 den sonra sindirim zorlayıcı herhangi bir gıda vermiyorum. Kaşık mama, muhallebi vs. Meyveyi bile akşam üzeri veriyorum. Yatmadan yarım saat önce 11 aydır içtiği formül mamayı içiyor. Yani değişik bir şey değil. Gece çok kolay uyuyor. Uyuması 5 dk. Ama uyuduktan 1,5 saat sonra çığlık atarak ağlamaya başlıyor. İlk zamanlar kucağa alınınca susuyordu, iki üç gecedir susmuyor. Akşam sakinleştiremedik. Alt dişleri yaklaşık 15 gün önce patladı, acaba üstlerde mi patlayacak diye düşünüyorum. Bütün gün onun için değişik aktiviteler yapıyoruz. Atak dönemi olayı var bi de.
Ben oğlumun hareketsiz bir zamanını hatırlamıyorum cidden. Karnımda zaten halay çekiyordu, 2 aylıktı oyun halısındaki oyuncakları ayağıyla tutuyordu. 3 aylık olunca dönmeye 4 aylık olunca da kendini kaldırmaya başladı anne yanını kullanamadık. 9.5 aylık da yürüyordu. Hiç çocuğu bırakayım da dursun olamadı çok özeniyorum o yüzden...uykusunda bile kırk takla atıyor ve bilmem kaç kere uyanıyor hala ;/dişle ilgilidir
sabır diyeceğim
işte bırak sürünsün, o zaman öğrenir emeklemeyi de yürümeyi de
kalsın koyduğun yerde öyle öğrenecek yoksa kendi kendine hadi ben emekleyeyim demez ki
bendeki normal değildi 11 aylık yürüdü, doktoru bile inanmamıştı ama ilk aylarda dahi koyduk yere bıraktık ne yaparsa yapsın diye
mama değişik olmasa da onun midesi değişiyor
bir de mama kullanmayı bilmiyorum ama yarım saat az değil mi yani sindirip öyle yatsa
ama sizinki diş gibi, atak dönemi de olabilir
kolay gelsin demek dışında bir tavsiyem olamadı ama özellikle gece ağlamalarında asla ışık açmamayı öneriyorlar bir de
yani mutfağı vs de açmadan karanlıkta teskin etmek gezdirmek vs vs ağlıyorsa da yine karanlıkta annesinin sesi ile
Ben oğlumun hareketsiz bir zamanını hatırlamıyorum cidden. Karnımda zaten halay çekiyordu, 2 aylıktı oyun halısındaki oyuncakları ayağıyla tutuyordu. 3 aylık olunca dönmeye 4 aylık olunca da kendini kaldırmaya başladı anne yanını kullanamadık. 9.5 aylık da yürüyordu. Hiç çocuğu bırakayım da dursun olamadı çok özeniyorum o yüzden...uykusunda bile kırk takla atıyor ve bilmem kaç kere uyanıyor hala ;/
Bizimki de durmayacak belli, yani hareketliliği de garip çok tepelere tırmanması yok ama oturamaz. Şu kurtlu dediklerinden. Yemek yerken bile milyon kere kalkar, döner, oturur, bacak sarkıtır...seninki de fazla hareketli :)))
11 aylık doktora götürdük
eşim çok koşturuyor vs vs dedi
doktor "aman, sen de peşinden koştur" dedi
sonra çocuk 12 aylıkken bir muayene daha geçti, yürümesi olağan olduğu için biz bir şey demedik
13 aylık muayeneye gittik doktor kapıyı bir açtı bizimki yürüyerek ona doğru gidiyor, ne zaman yürüdü bu dedi
2 ya önce 11 aylıkken dedik aaa dedi neden söylemediniz, ee dedik ya sana koşuyor diye ben siz elinden tutarken koşuyor diye düşünmüştüm oğlan çocuk 11 aylık yürümez diye düşünmüştüm 13-15 ay arası yürürler dedi
sonuç 10 yaşında hala oturamayan, kinestetik bir çocuk var elde
Ahaha aynı benim oğlum bes saniye sabit kalamıyor 22 aylık olduk arkamı dönemiyorum dediklerinden benimki. Hop bir bakmışım mutfak masasının üstünde bir bakmışım kalorifere tırmanıyor. Yemek yedirmek sabır sınavı gibi. öyle yoruluyorum ki artık şöyle kafam rahat ayaklarımı uzatıp kitabımı okuyup kahvemi yudumlamak istiyorum ama sanırım daha çoook var :))Bizimki de durmayacak belli, yani hareketliliği de garip çok tepelere tırmanması yok ama oturamaz. Şu kurtlu dediklerinden. Yemek yerken bile milyon kere kalkar, döner, oturur, bacak sarkıtır...