Hayvanları sevmek zorunda değil kimse peki tamam ama hayvanlara merhamet duymak zorunda bir insan eğer insanım diyorsa. Nefret ediyorum o merhametsiz insan görünümlü yaratıklardan.
Bizim de burada var öyle manyak komşular neler çektim neler. Seni öyle iyi anlıyorum ki..
Annesiz kalan sokaktan aldığımda yirmi günlük olan yavrum vardı benim. Elimde büyümüştü koynumda uyumuştu. Bensiz bir gece kalamazdı. Tuvalete girsem kapımı zıplar açar kucağıma otururdu yine. Hiç sokak görmemişti. Anne görmediğinde yavrucuğum şu meşhur kabartma hareketini bile bilmezdi. Dört yıl beraber yaşadık böyle mutlu mesut. Kızım kızgınlığa iki kere girdi. İlkinde küçük diye kısırlaştırmamıştık. Yani apartmanı başına giydi komşuların duymaması mümkün değildi. Bir gün annem eve geliyor akşam ve ne yazık ki kızımızın apartmana çıktığını fark edemiyor. Ama yemiş nerede niye karşılamadı diye on dakikada fark ettik ve kızı aramaya apartmana çıktık. Apartman kapısı şifrelilerden ve kimse giremez dışardan. Kömürlük yok altta dükkan yok. Sokaktan kedi gelme ihtimali yokken ve kızım kızgınken geceleri canhıraş miyavladığı halde beş adım ötedeki kapı komşumuz (ki hapşursa sesi gelir sesler geçiyor kağıt gibi duvarlar. duymaması mümkün değil) benim kedim olduğunu bilmediği için benim yemişimi sokağa tekme tokat zorla atmış oğluyla. Ben o gece bağırdım çağırdım beddua okudum. Nasıl bilmezsin kedim olduğunu alt kat yada üst kat komşum değilsin duvarlarımız bir dedim. Ama adam nerden bileyim tekir kediydi girdi bi delikten sandım, tasma taksaydın dedi. O gün bugündür yüzüne bakmam ve hala da affetmem. Merhametsiz insanlar benim sokak bilmez kedimi öldürdüler. Üç gün kapıda sabahladık battaniyelerle bekledik sabaha kadar. Mamasıyla yollarda seslenip gezdik, kum abını koydum ki kokusunu bulsun gelsin diye dönmedi yavrum. Eminim öldü ve günahı bu merhametsiz komşu bozuntularında.
Alt kat komşumuzla girişte kedi beslerdik bir dönem ona da yönetici ve bu karşıı komşu pislik oluyor diye izin vermemeye çalışıyor. Benim kedimi attı yetmedi şimdi sokaktaki üç beş kedimize düşmanlar...
Çok yakın bir hayvansever dostum var. Ona öyle ömründe bir lira sadaka vermeyen cimri bir arkadaş der hep, kedi köpeğe mama parası dökene kadar bir çocuk doyur diye. Bir gün dayanamadı çocuk ben böyle yardım ediyorum. Sende benim yardımıma yön vereceğine, benim sevabıma karışacağna kendin bir çocuk doyur senin sevabın olsun dedi. Haklı.
Kendi kimseye yardım etmez insan, hayvan kimseye. Ama hayvansever birinin yaptığına karışma hakkını bulur kendine, sevabına günahına karışır.
Çocukları, bebekleri, insanları düşünmek güzel. Hayvanseverler onlarada elinden geleni yapar siz merak etmeyin. Ama başkasının yaptığına karışmak yerine, çocukları düşünüyorsanız biraz da siz yardım eli uzatın başkasına karışmak yerine.
Bunu da yapamıyorsanız bari hayvanlara da merhamet gösterin en azından zarar vermeyin yeter.