Iki buçuk yaşındaki oğlum hayvanları çok seviyor ki bunun sebebi eşim ve benim de fazlasıyla seviyor oluşumuz. Hiç korkutmadık oğlumu. Küçük olduğu için henüz nasıl sevmesi gerektiğini bilemiyor. Geçtiğimiz hafta kediyi bunalttı sevgisiyle :) pisicik de yüzünü tırmaladı oğlumun. Bayağı derin bir çizik oldu yanağında. Oğlum pek canı tatlı bir çocuk değil. Aşırı derecede canı yanmazsa ağlamaz. Dudaklarını büktü bana baktı ve ne tepki vereceğimi bekledi. O an vereceğim tepki muhtemeldir ki ilerleyen yaşlarda oğlumun hayvanlara yaklaşımını belirleyecekti. "sen severken onu sıktığın için sana bunu yaptı. Daha nazik olursan sana kızmaz" dedim. Beş dakika sonra bir şey olmamış gibi sevmeye devam etti. Kedi de muhtemelen "arsız ayol bu çocuk" diye düşünmüş olmalı ki tepki vermedi.
Diyeceğim o ki bu ülkede birçok anne altın büllüklü oğluna tırmık atan kediye haddini bildirir. En kötü ihtimalle iter, kışt kışt yapar. Bu manzarayı gören çocuk da kendi yaptığı hatayı sorgulamadan hayvanlara zarar verme hakkının olacağını düşünür. Nasılsa annesi de yapıyor aynı şeyi...
Şimdi oğlum hayvanları severken bunaltınca "oğlum hayvanın canını yakıyorsun, sıkıyorsun sana kızabilir" diyorum ve daha sakin ve temkinli seviyor böyle deyince. Nihayetinde acı bir tecrübe ile de olsa hayvanların da kızma ve bunalma hakkı olduğunu öğrendi sıpa :)
Maalesef ki o çocukların bir suçu yok. Dünyanın merkezinde çocuklarının olduğunu onları inandıran, merhameti öğretmeyen aileleri utansın.